24 Kasım 2024 Pazar

ÖĞRETEN MÜRŞİDLER GÜNÜ OLAN 24 KASIMLA BİR İLGİM VAR

Kalp , Ruh'a derki ..Ben severim aşık olurum .Ama acısını nedense hep sen çekersin .!
Ruh'ta cevap verir .. Sen yeterki sev !!
Şems_i Tebrîzî
***

ben hemen hiç bir resmi bayram -doğum günü vs ile alakalı değilimdir ama sanırım uzun yıllardır sadece ÖĞRETEN MÜRŞİDLER GÜNÜ OLAN 24 KASIMLA BİR İLGİM VAR...her sene mürşidlerime yazı ve şiir yazmışım ve hepsi bu face hatıralarımda karşımda duruyor ama ben en son en yakın tarihim olan geçen seneki yazımı kopyalamak isterim çünkü içinden geçtiğim tefekkür alemime cuk oturuyor ..eskiden aşk varken ben çok ağlak ve kalbi biriydim ama artık aşk bitti ve merhametsiz bir beyinci olup, zihni sinir ağlı yolları olan bilimcilerin acımasız dünyasına düştüm.. aşk bitiyor tabii var olan yaratılmış her şey zamanlı ve sayılı ayet var ..süre ve zamanı dolan her şey bitip dönüşüyor..bende eskiden hep ağlayan biriyken bugün merhameti olmayan bir ilmin kucağında gülen biri oldum maalesef..tabii buda bir süreç..sonra buda bitecek ve ne hale evrileceğim tahmin ediyorum ki geçen gün bunu sokağa çıktığımda kısa süreliğine yaşadım..anlatabilirsem şöyle oldu: evimden çıktım ve sokakta yürüyordum..sonbaharın tüm haşyetli saltanatı ile yapraklar rengarenk dökülürken, acaip bir ışık ve ambians vardı ortamda..bazı binalar geri dönüşüm için yıkılırken ,aynı anda yan tarafındaki binalar yeniden depreme dayanıklı ama daha uzun katlı ve iğrenç şekilde yapılıyorlardı aynı sokakta ve aynı anda değişik iş makineleri ve nakliye araçları ve normal taşıtlar ve motorlar ve çöp araçları-tamir araçları ve her türden insanlar vardı..

bir mini sokakta tüm zamanlar ve tüm dünyasal kaos aynı anda idi..çok hayran kaldım..ve dua etmeye başladım..yarabbi ne görkemli ..her şeyi ve her zamanı tek bir anda bana gösterip yaşatıyorsun...yaşamak ne şahaneydi ve üstelik hayatımda ilk defa şu an kendimi newyorkta o meşhur parkta gibi hissediyorum nedense...ya rabbi !... bu sahneye benide çıkarttın ve ne muazzam şeyler yaşatıyorsun dedim..
yanii şimdi bakınca aşkın o ağlak sulak hep depresyonda ve kıskançlıktan geberen zamanlarından bu hale evrilmek?!! inanılmaz bir tekamülden oyula yontula ve kaybede kaybede artık hayata karşı kayıtsız kalmaya başladığımı anlıyordum..yaşasam da yaşamasamda hayat akıp gidiyordu -kimsenin umurunda dahi değildim ve olmayacaktım da... ve ben hızla yaşlanıyordum ..yenilerle benim yaşımdakilerin arasındaki idrak ve hayatı yaşama teknikleri ve anlamlar çok değişiyordu...
ve bize her zaman tutanacak yeni sağlam ağaçlar bahşeden rabbimize şükürler olsun....

turuku alideki her küre içindeki âli adamla bir vakitler manen tanışmış biri olarak ,hayatta kaldığım sürece o adamların bugünkü temsilcileri ile tanışacağına inanıyorum ve bu ileri seviyede ilim temalı yeni sezonumuzun hayırla şifalar getirmesini diliyorum ..



bugün artık kabul edilmiş en hüründen bir MS10 hermetik mürşidim var o , sizinde mürşidiz olduğu için ÖĞRETEN VE YAŞATAN MÜRŞİDLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN DİYORUM..ve geçen seneki yazımı kopyalıyorum ...
****

merhaba sevdiğim ve merhaba beni hatırladın mı ?
şu sıralar bilgi istemiyorum
acımasız bilgilerden sıkıldım
merhametsiz gerçeklerden bıktım
duyguya ihtiyacım var ,benim ve dünyalıların
şu sıralar sadece şiir yazmak istiyorum
belki içimde yeniden duygusal bir açlık uyansın diliyorum
sana yazmayı çok özlediğimi anlıyorsun değil mi?
eskiden deliler gibi yazardım sana ; seni seviyorum ve sevdiğim diye
artık yazmıyorum....inadımdan yazmamaya ne kadar ant içmişimdir hatırlarsan
ve her zaman yeminimi korkuyla nasıl bozduğumu da
ama ruhsal açlık denen bir şey var
ve ruhum sana aç açık yine
şiir yazarsam doyarım biraz ama, ya gözlerimin açlığı
ve duyma duyumlarımın açlığı
5 duyumla açım belkide sana
sahii,ben senin ruhunu hiç görüp tanışmadım değil mi?..
sana tanışmak için geldiğimde,
senin gözlerinden bakan benim ruhumun muzur gülüşüne aşık olmuştum
kendimi ,aradığım o ruhumu ,senin gözlerinden bana aşkla bakarken görmüştüm

ne muazzam zamanlardı ,ne mukaddes anlardı..
senin gözlerinden kendine bakan benim ruhum vardı
sarıldım kendime, sen nasıl heyecanlı ve sevinçten çılgına dönerek beni kabul etmiştin..
o heyecanla benden bir şey iste ,benden bir şey istemen lazım,ne istersen olacak demiştin..
ben şımarmak istemiştim aniden ,sen de zevkle kabul etmiştin..
evet...yazarak şımarmakta üzerime kimse yok gibi..ama sadece bu kadar sevdiğim..
şimdi ıssız ve yalnızım..
ve o kendine çağırırken istediklerini; kendine davet sözlerinde yani "TENHAYA GEL tenhadayım"..
burası hala karanlık biliyor musun sevdiğim..
hani o aklımı yitirdiğim karanlık noktanın içindeyim hala ..
burası hala ıssız ve kimsesiz biliyor musun sevdiğim..
hanii;""korkma !! yanındayım ,bak ben varım !!yaşıyorum bak, bak bana !!"" demiştin ...
sonra inanmayan gözlerime ve yüzüme bakıp kızmış ve :"
yoksa sen benim var olduğuma inanmıyor musun ?..bak bana ,bana bak !! hayattayım, ben varım var " demiştin
ağlıyordum hanii.."evet varsınız" derken,
oysaki "ne sen varsın -ne ben- ne de kimse var -biz yokuz yok " diye bağırıyordu her halim, hatırladın mı ??..
şimdi sen ve diğerleri yoklar..
yada kaosun içinde enerji partikülleri olmuşlar..tekamül bilgi paketi yeni nefesler ..karmalarımız..

sevdiğim ,nasılsın ?.. dünyamız şu sıralar hiç olmadığı kadar kötülükle dolu..çünkü herkes seyrediyor ve hepimiz suç ortağıyız..
eskiler iletişim yüzünden bilmiyorlar ve bilmedikleri içinde masumdular..bizse bildiğimiz için suçluyuz...

sevdiğim...ruhumu senin gözlerinde asılı bıraktığımdan beri ,onu hiç o gülen ve aşık halde bir daha görmedim

insanın kendini kaybetmesi ve onu göreceği bir ruh aynası bulması imkansız gibi
ama ben zaten imkansız olanlardan bir şeyi senle yaşamadım mı ?..

sevdiğim ..hala karanlık ve ıssız ve tenhayım..
eskiden kendimden ne çok korkardım ya ,şimdi ise kendimden korkmuyorum..
içimdeki dışarı çıkmasın diye onu bastırıyor öldürüyordum...
şimdi ,kendimi keşfetmek için kendimi özgürleştirmeye çalışıyorum
benimle gurur duyuyor musun bilmiyorum
bir çırağın ustasını kılıçla kesmesi gerek ya hani,
bunu yapan ben olamadım ve olamazdım biliyorsun..
onu içinde ateş yanan iki ağızlı o kılıç kendisi yaptı..

sevdiğim...nasılsın ?..iyimisin ?...dostlarımız nasıl?
hep birlikte o karanlık kaos bulutunun içindeki o korkunç feryadı figan seslerle ne yapıyorsunuz?..
her ölen öyle bağırarak mı o buluta giriyor yeniden...
kaos sizsiniz...
düzeni neden hala sağlayamıyorsunuz ?..

sevdiğiimm..hala çıplak bir karanlık ve soğuk ıssızlık var ..
korkmamayı öğrenmek ve özgürleşmek isteyeni artık serbest bırakmak isteyen biri var..

sevdiğimm.. seni benden seven ve sana sevdiğim dedikçe gülümseyen içimde tanımadığım biri var..

sevdiğim bu şiiri ruhumun açlığı için sana aniden yazdım ve ne yazdığımı henüz okumadım

sevdiğiim... kalbiiim..ruhum..

sevdiğiiim ...

yola yapayalnız kırgın ama çeliklenmiş olarak devam ediyorum..
artık eskisi gibi sürekli ağlamıyorum...
olaylara bilgi ve olayların tekamül seyrü sülükü ile bakabiliyorum..
kendimi acımasız ve çok korkunç buluyorum..
kendimi giderek her şeye daha uzaktan bakarken buluyorum..
her şeyle aramdaki mesafe giderek büyüyor..
hiç bir şeye ait olamıyor ve onların sahibi olamıyorum..
hiç bir şeye tutunamıyorum..
her şey ne kadar değersiz ve her şeylerin gelip geçici olmasıyla birlikte yol alıyorum...
bende gelip delip geçiyorum ..
artık her şeye sahibim ama aynı zamanda hiç birine sahip değilim..
hala emredildiği gibi yürüyorum...
yürüyorum..yürüyorum...yürüyorum..duruyorum ..yürüyorum..
ama kanatlarımı kırdığın için hala uçamıyorum..
sevdiğim..kapıda duran ..kapıyı bekleyen ...
kapılardan alınmayan ...kapı olan

sevdiğimm..ruhum sustu ve elim durdu

sevdiğim sana el kürsileri anlatayım mı ?
el im durdu .....el im elinde durdu
kürsi de anlat bunu
ben ağlamak istiyorum
sizde ağlayın bizi ağlattığınız için
nur cihan
23 kasım 2023
https://www.facebook.com/nur.cihan.963/posts/pfbid08QsyaUfGTCN2WZon9dbEf1B1gEdYFDkqXn4QHo68EmTPJsoWJqxEyJ86ri1m6zVZl


nur cihan 

nuralem7@hotmail.com

günlük tefekkür yazılarına katılmak için adres
https://www.facebook.com/nur.cihan.963

7 Kasım 2024 Perşembe

G.I.GURDJIEFF - OLAĞANÜSTÜ İNSANLARLA KARŞILAŞMALAR adlı hatırat kitabının sesli okuması ve bu kitaba ait tefekkürlerim


***********

noprSsotde23i6h03K2u mtactghs60i9ı8g94m1h0f0t4ffg1a52ti6g1gu 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık
eweet .nihayet gurciyef in hatıratının 5. bölümüde okunmuş ve bende dinledim ve şimdide bende kalan izi ile dinlemek isteyenlere sunuyorum..bir evvelki bölüme yazı yazmamıştım..bu bölümde gurciyef ve bir arkadaşı o dönem RUSLARIN ELİNDE OLAN ,KARS taki evlerinden çıkıp ,ermenilerin en kutsal şehri olan kadim ANİ ŞEHRİNE yani ermenilere göre 1001 KİLİSE bölgesine gelirler ve BURADA GİZLİ BİR KAZI YAPARLAR ve yeraltında bir keşiş odası ve eski bir ermeniceyle yazılı mektuplar bulup,hemen kars a geri dönerek bu bilinmeyen eski dili araştırmaya başlarlar ve o mektupta gizemli kadim bir tarikat okulu SARMUNG u öğrenirler ve o gizemli okul ve tarikatı aramaya başlarlar ve bu sırada hep daha değişik meslekler öğrenirler ve kendilerini sürekli geliştirirler..amaçlarına ulaşmak için siyasal ermeni örgütlerinden birine girer ve papazlara mektup taşıyıcıkla bugün türkiye dediğimiz ama o zamanki doğu ve güneydoğudaki RUS ERMENİLERİ- İRAN ERMENİLERİ -TÜRK ERMENİLERİ VE BAZI YEZİDİ ERMENİLERİ VE KÜRT ERMENİLERİ ARASINDA SEYAHAT EDE EDE SURİYE ÜZERİNDEN ortadoğuya SARMUNG TARİKAT OKULUNA gitmeye çalışırlar ve bu arada gurciyefin arkadaşını ölümcül zehiri olan bir böcek ısırır ve gurciyef bu yarayı kesip zehiri akıtsa da yara derindir ve zehir tehlikeli arkadaşı. hastalanır ve onları bir ermeni papaz evinde bir ay ağırlar ve onlara ailesinden kendisien kalan bir eski parşomenin hikayesini anlatır..BİR RUS PRENS GELMİŞTİR VE O PARŞÖMENİN ONDA OLDUĞUNU ÖĞRENİP ONA BU PARŞÖMEN İÇİN 500 TÜRK LİRASI TEKLİF ETMİŞTİR Kİ BU ÇOK BÜYÜK BİR PARADIR ama papaz bu teklifi kabul etmez ..bu defa rus prens 200 türk lirasına parşomeni kopyalamak için teklif verir ve prensin yanında onların ağası yani beyleri olduğundan bu defa papaz onu kabul eder..
NOT: ben eskiden çorum daki aryan HİTİT 🙂 TÜRK =ETİ antik HATTUŞAŞ kentine gitmiştim..orada inanılmaz bir ASUR DUVAR TAKVİMİ KABARTMASI VARMIŞ ESKİDEN VE YAKIN BİR TARİHTE ALMAN BİR KADIN ARKEOLOG ,O FRESKLERİN ÜZERİNE ÇOK AŞIRI KUVVETLİ BİR YAPIŞTIRICI ALÇI SÜREREK ÜZERİNİDE KALIN BİR BEZLE KAPLAYARAK KOMPLE KAYALARDAN SÖKÜP RULO HALİNE SARIP ,ANINDA ALMANYAYA KAÇIRMIŞ ..
çok ilginç ki türkiyede hiç kimse o muazzam antik yere gitmez ve turlarda nedense gitmez .onu saklarlar türklerden..orası sanki alman yerleşim üssü gibidir..ama türkler bilmez..
biliyorsunuz ülke müfredat yönetimizi ve ekonomimiz amerikaya satılmış onlar yönetiyor- arkeolojik kazı işlerimizde vakti ile bölüşülmüş genelde almanlar aryan taraflarını kazarken diğerleri de ülkenin diğer kazılarını kazıyor..kendimiz hala ülkemizde tam yetkin olamadık..madenlerimizi çıkartıp kullanamadığımız gibi...fabrikalarımızı çalıştıramadığımız gibi..
işte gurcief bu parşömeni merak edip görmek ister ve papaz ona da gösterir ve gurciyef küçük dilini yutacak gibi olur çünkü parşömende kumlarla kaplanmadan önceki mısırın haritası vardır ve bir gece o parşömeni odasına çalarak sabaah dek arkadaşı ile kopyalar ve yerine koyarlar ve sonra hizmet ettikleri örgüt adına papazlara mektup vere vere ERZURUM -VAN-MUŞ ve İZMİR e giderler ..çünkü İSKENDERİYE ye gitmek için limandan gemiye binmek istemektedirler ve burada da İNGİLİZLERLE ARKADAŞ OLUP İNGİLİZ DONANMA GEMİSİNE BİNERLER ..GURCİYEF VE ARKADAŞI seyahat boyunca ingilizlere TÜRKÇE ÖĞRETİRLER,İNGİLİZLERDE ONLARA İNGİLİZCE ÖĞRETİRLER.. gurciyefin kendisi gibi papazalık eğiitimi almış arkadaşı makinelerden anladığından ve bu işi sevdiğinden gemide kalır ve ingilterede makine mühendisliği okuluna kayıt olur v e makine mühendisi olur ve o zamanda gurciyefin dediğine göre dünyanın en zengin adamı olur ... ..
not: burada rus prens e dikkat etmelisiniz ..o ileride gurciyefin tanışacağı önemli biri olacak..ayrıca ben bu rus prensi o zaman istanbul işgali esnasında tüm batılı ezoterikler ve tarikatların ana üssü ve toplantılarında başka başka kitap hikayelerinde de eskiden tanımış ve birleştirmiştim.. tabii şimdi hatırlayamam ama madam balatavsky ve ezoterik teologlar alemi diyelim ..o yıllar amerikan ve ingiliz ve rus asiller zenginler ve bilim insanları fellik fellik türkiye üzerinden doğuya mistik ziyaretleri yapıyorlardı..hitlerin tibetli rahiplerle görüştüğü ve kendi ırkını TÜRKİYEDEKİ HİTİT ARYAN IRKINA DAYANDIRMASI GİBİ..haa birde kürtler kendi bölgelerindeki bi kadim eseri kopyalayan bir ingilizi öldürüp derisini yüzmüşler diye de hikayede bir bölüm var önemli..
bu kitap biz türkler için neden çok özel ve değerli...çünkü ülkemizde hiç olmamış sayılan ve okullarımızda asla anlatılıp öğretilmeyen ve konuşulmayan ve ders kitaplarımızda dahi olmayan ve saklanan bir gerçeklik dönemimizin gizli tarihi kaydıdır..osmanlı yıkılmış ve osmanlı imparatorluğunun kalbi başkenti olan istanbul ingilizlerin işgali altındadır ..... kars ruslarındır ve diğer hemen her şehrimizde başka bir batılı ülke çöreklenmiş-parçalanmış ve her yanı delik deşik edilmiş ve anadolu asimilasyondan geçiriliyorken ve batılılar doğunun tüm hazinelerini bilgisinden maddi servetine tamamen soyup soğana çevirip batıya çalarak kaçırılarken ,bilinmeyen türkiye cumhuriyeti nasıl ve kimler tarafından işgal edildikten sonra kurgulandı ve bugüne dek gelen kişileri ve işleri anlatıyor ..herkes bilgisi ve kavrayışı kadar puzzlı çözer ve ortaya çıkan tabloyu okuyabilir..
yanii bu dönem aynı amerikanın ırak a girdiği gün ilk işi BABİL KÜTÜPHANESİNİ AYNI GÜN ÜLKESİNE UÇAKLARLA GÖNDERİŞİ VE BABİL MÜZESİNİ VE MEZOPOTAMYA TABLETLERİNİ ÇALIP AYNI GÜN ÜLKESİNE TAŞIMASI gibi aslında ..yani biz o devri 100 seneden az evvel geçirmiştik..
birde KÜRTLERİN KANGAL ÇOBAN KÖPEKLERİNİN NASIL MÜKEMMEL KORUYUCULUK YAPTIĞINI DA BU BÖLÜMDE DİNLEYEBİLİR -KÖPEK SALDIRILARINDA EYLEMSİZ OTURARAK SALDIRIYI ÖNLEYEBİLECEĞİNİZİ DUYABİLİRSİNİZ..birde ortodox ermeni kutsal ikonoların mucizelerinide öğrenebilirsiniz..ve şifa sanatlarını da ..mesela şimdi kış..hz meryemin rüyada verdiği reçete yanii kuşburnu ile sütü birlikte kaynatıp içebilirsiniz :)mucizeler hep inananlar için daima var ve gerçek..
bu bölüm neden önemli..çünkü türkiyemizin etnik din ve ırkın kindar yapısını anlatıyor.. gurciyefde bir ermeni olarak kendisini aryan yani hint avrupa ASUR LU OLARAK TANIYOR ve asurdan çıkan rus-türk-iran ermenileri ve yezidileri KÜRTLERDEN AYRI TUTUYOR ki bende vanda tanıştığım bir ermeni kökenli ama göstermelik yani şimdilik ailece o bölge halkının bazı asilkan aryan urartuluları gibi mecburen müslüman olmuş kızdan dinlemiştim ki kürtler asla aryan değiller ve kendilerinden yani asil kan aryan olamazlardı..mesela erzurumlu fethullah gülende erzurum ermenilerinden miş diye komşusundan duymuştum..gurciyef bu bölümde der ki,""AYSUR ERMENİLERİ bazen kimliklerini ve inançlarını öyle bir saklarlar ki buna kendileri dahi inanabilirler öyle belli olmazlar der..""
ve ne İLGİNÇ Kİ BEN BİR AMERİKALIDAN DA BUNU DİNLEMİŞTİM..ellerinin kiri olarak kullandıkları tampon bölgedeki kürtler i arap kanı karışan bir ırk olarak pis kabul ediyorlardı ve kendilerinide asil kan aryan -ermeni kabul ediyorlardı..yanii kitapta da var o bölgedeki kalan tüm asuryanlar vakti ile amerikaya gitmiş ve hükümete siyasetet girip ermeni lobisini oluşturup bugünkü türkiyeye karşı asala =pkk= hdp vs = asur ermenileri ?????? terörünü sahneliyorlar ..işte bu kitapta hepsi var ...
yanii bugün asala=pkk= hdp=dem ermeni kökenli kürtler hakikatte gerçek asurlular tarafından kendilerinden kabul edilmiyorlar ve ayrıca kitapta da yazıyor ki bizim doğu AYSUR ermenilerimizin patriki HİNDİSTAN PATRİKİ İMİŞ O ZAMAN ..
not:mesela bugün çıkan bir habere göre bu kin hala devam ediyordu bakın :"""Emekli tümamiral Cihat Yaycı, DEM Partili Batman belediyesinde şehit yakınlarının çöpçü kadrosunda çalıştırıldığını ve ölen teröristlerin ailelerinin bulunduğu sokakların şehit ailelerine ve gazilere temizlettirildiğini iddia etti."""alıntıdır
***
ben bu kadar özet yapabildim..kendin dinlersen daha iyi anlarsın..hiç bir zaman dolaylı aktarıcılara inanma ve kendin araştır ve kendin oku ve kendin dinle ..ve yaşadığımız ülkenin sorunlarının yeni olmadığı tüm tarih boyunca aynı genetik kan davalarını sürdüren bir ataanakindar erkil yapı olduğunu anla..bu ülkeyi hem idare etmek hemde içinde yaşamak olağanüstü beceri ister ve biz türkler bunu her zaman her koşulda başarabiliyoruz çok şükür..
nur cihan
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963


******

19tst9ta4ıc12g9c4 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık
gurdjieff in OLAĞANÜSTÜ İNSANLARLA KARŞILAŞMALAR KİTABININ 6. ve 7 .side okunup dinlendiğinden ,sıra geldi bende bıraktığı izlere..bir defa yeni aklımla ve izlediğim sıra dışı seyyah yeni youtuberler sayesinde ,bu kitaptaki seyahat edilen mistik esrarlı ve kişileri görür ve yer tesbiti yapabilir gibi dinledim -izledim ..kitabın 6. bölüm videosunda gurcief henüz türkiye yada o zamanki osmanlı ve osmanlı işgali sırasındaki coğrafyadaki serüvenleri vardı..bu 6. bölümde gurcief in kendisi gibi ermeni olan kars-van-muş- sivas-erzurum ve diğer doğu bölgemizdeki ermenilerin ve akrabalarının amerikaya göç ediş hikayeleride var ve o zaman anlıyorsunuz ki, yani ben ilk defa anladım ki amerikadaki kuvvetli siyasi ermeni lobisindeki kişiler kim kimdir? düşünmeye gerek yok, hepsi bizim türk ermelileri ve akrabalarımız ve dolayısı ile eski toprak sahipleriymişler .. ..ve anladım ki yani ilk defa anladım ki,ülkemizin tüm doğusundaki amerikan askeri üssü ve ermeni pkk-asala-ve türü siyasi meclisimizdeki partilerin aslında amerikanında meclisimizde olması demek .. ve bu iliklerimize işlenmiş kangrenin şifasının imkansız olduğunuda anladım maalesef.. ve ilk defa gurcief sayesinde kürtlerin ermenilerden olmadığını çünkü ermeniler kendilerini transkafkas halkı yani aryan kabul edip ,kürtleri kendilerinden kabul etmedikleri halde, bugün pkk-asala ermenileri kendilerini kürt kimliği altında neden saklamak ihtiyacındalar ve kürtlerin nasıl olurda bu kadar kandırılmaya müsait olduğunu ve kullanılmayı kabul etttiklerini hala anlayamadım ..yada. bizi öyle diye kandırıyorki bence durum bu...
birde 6. bölümde o devirde yeni çıkan kalıp heykelle biblo yapma ve bazı değişik meslekleri öğrenen gurciyefin hem meslek hemde değişik lisanlarda uzmanlanışı var ..
sivastan aldığı ve adına kürt köpeği dediği ve bizim ona KANGAL KÖPEĞİ dediğimiz köpeğinin zekası ve vefasının örnekleri var...
7 . bölümse benim için İPEK YOLUNDA SEYAHAT ETMEK GİBİ..BU SAFHADA GURCİEFİ ,RÜYALARIMDAN İZ SÜRMEK GİBİ VE KENDİ HAYALİ HEDEFLERİMDEN BİRİ OLAN O MACERAYI BENDEN EVVEL MADDEN DE YAŞAMAYI BAŞARMIŞ BİR RUHSAL REHBERİN HAK EDİLMİŞ KAZANCI OLARAK SEYRETTİM DİYEBİLİRİM..
7 . bölümde gurcief HOROSAN a gidiyor ..semerkanta ve türkistana-tacikistana -afganistan a gidiyor ...ve aradığı o gizemli tarikatın SARMAN ın izini buluyor ki (* yüzüklerin efendisideki baş şaman sarumanı hatırlayın ) bence adı FARKLI ve bir dervişini de buluyor....onunla arkadaş oluyor ve o aradığı şeyden bihaber ve aniden o sarman liderinden davet alıyor..
bu 7 bölüm aslında muazzam bir bölüm..tarihe tanıklık etmek ve o bilinmez gizemli adamların yanında olmak gibi..gurcief ,İSMAİLİ TARİKATI BAŞI AGA HANIN EVİNE DAVETLİ VE ORADA HÜRMET EDİLEN O MEŞHUR ŞEYHLE KARŞILAŞIYOR ve tabii ondan çok etkileniyor..tüm hayatını ölümü pahasına çıktığı bu yolda aradığı mürşid karşısına çıkıyor ve ona diyor ki, EĞER BENİ YANİ TEKKEMİ İSTİYORSAN HER ŞEYİ TERK EDECEK GEÇMİŞ HAYATINI ÖLDÜRECEK VE BENLE YENİ HAYATINA DİRİLECEKSİN ..bunu düşün sabah kabul edersen ,o aradığın tapınak a seni götürecek bir rehber ve kafile bulacaksın ve oraya ulaşacaksın ..tabii gurciyef hemen kabul ediyor..
burada not: ben ülkemizden afganistan ın belücistan kafiristan ve pamir ve KEŞMİR taraflarını gezen gencecik ülkemizin yüzakı seyyahı gençlerinden pek çok defa aynı yerlerin seyahatlerini izlediğimden ,gurciyef ve kafilenin geçtikleri zorlu yolları ve deli akan nehirler üzerinde sadece tek kişinin geçebileceği ipten köprüleri ve yollardaki ANITLAR YANİ YOL VE YÖN GÖSTEREN ÜZERLERİNDE RÜZGARDA SALINAN BEZ PARÇALARI VS OLAN YOL ve yön göstergesi TABELALARININ MANASINI DA İLK DEFA BURADA GURCİEFTEN ÖĞRENMİŞ OLDUM ...bizim budist tapınma yeri diye öğrendiğimiz o TAŞ VE SIRIKLARLA SABİTLENMİŞ VE ÜZERİNE ASILI BEZLER ve AT KILLARI İLE RÜZGARIN YÖNÜNÜ VE yolların haritasını anlatan bu anıtların sembolik anlamı böylece anlaşılmış oluyor..
bu bölge neden beni bu kadar heyecanlandırıyor..çünkü bende bir hayalimde bu bölgede HİNDUKUŞ DAĞLARI içindeki gizemli bir halkı görmüştüm..kadınları peçeli ve çarşaflı idi.. ve erkekleri çivit mavisi sarıklı ve çivit mavisi cübbeli eski tarz dikiş makinesi ile dikiş diken adamlardı ve bir tehlike gördüklerinde tüm bu adamlar ve dikiş makineleri ve herkes anında şekil değiştirip kırmızı ..... balıka dönüşüyordu ve yaşadıkları mekanlarda bir derin-dipsiz göl oluyor ve onlardan hiç bir iz kalmıyordu ve tabiki bu bir rüya- bu bir masal gibi ve sınırıda yok...aynı ben gibi bir yalan ..o hayalimde kendimde tek elle hindukuş dağın zirvesine tırmanıp diğer elimde tepedeki kartalın yuvasından çaldığım yumurtalarımı kırmadan can havli ile inmeye çalışıyorum 🙂
yanii bu bölümü nasıl heyecanla dinlediğimi belki bir nebze anlatacak bir hatıramı kaydetmiş oldum ...benim eskiden okuduğum kitapların içine girmek gibi harika bir özelliğim vardı ve sanırım bu bölümde o depreşti...
gurcief ve sadakatine ve sır tutacağına yemin ettiği bir arkadaşı 15 gün süren gözleri bağlı bu sıra dışı zor yolculuk sonunda harika bir yere geliyorlar ve bu manastırda özgürleşiyor derviş olup,tüm teknikleri öğreniyorlar..bu manastırda kız çocukları ve daha yaşlı kadın rahibeler müzik yapıp dans ediyorlar..daha sonra gurcief in kurduğu 4. yol okulunda bu müzik ve dans teknikleride öğretiliyor galiba ve filminde de var ..
gurcief burada 7 kollu bir şamdan bir 7 kollu ağaç gibi tarif ettiği bir destek teknik ağaçtan bir şey var ve insanlar bu 7 kolun ucundaki 7 kürenin şekillerine göre çocukluktan itibaren durmayı ve dans etmeyi öğreniyorlar..neden ?..bu ayaklı askılık gibi asa ve yazılı metinlerin olduğu metal levhalar 4000 küsur senelik miş ve İNSANLARIN BU DANS HAREKETLERİ İLE DURDUKLARI HER BİR ŞEKİL ve HAREKET ASLINDA BİR HARFMİŞ ve YAPTIKLARI HAREKETLERLE KİTABI OKUYORLARMIŞ.. o dansçıları izleyen halkta kitabı kolayca okuyormuş..ne oldu şimdi mesela ?.İNSAN BİR KİTAP oldu ve 4500 senelik olduğu söylenen bir metal levhalara kazılı harfler ve o hareketleri öğreten 7 KOLLU ŞAMDAN AĞAÇ ASKILIKI..ve orjinal kitap tabletleri 4500 senelikmiş ve onlar altın olup şeyhte duruyormuş ..
ve zaten keşfedip yazdığım O HİKAYEYİ BİLİRSEN,O ŞABLON KALIPLARI NEREDE NASIL GÖRÜRSEN OKUYABİLİRSİN ADLI İNANCIM işte burada tam yerine oturuyor ve beni doğruluyor hemde gurcief ..
yanii kısaca kadim rahibelerin dans hareketleri bir alfabenin harfleri oluyor ve dans ettikçe bu pandomim misali hareketlerden yerel bu inançtaki herkes KUTSAL METİNLERİ SEYREDEREK OKUYABİLİYOR..mesela bu bana orfe nin okulundaki pandomim tiyatrosu ve danslarını hatırlattı nedense..
ne kadar muazzam bir bilgi değil mi?..şimdiye dek hiç bir yerde okumadık ve duymamıştık.. demek ki eski insanların okumak için harflere kitaplara ihtiyaç duymadan hepsinin aynı hikayeleri bilebilmelerinin ve binlerce sene unutmadan ve unutturmadan akarabilmelerinin gizemli sırrını da böylece öğrenmiş olduk..o halde şimdi mesela ben ,HİYEROGLİFLERDEKİ İNSAN BEDENLERİ VE EL AYAK ŞEKİLLERİNDEN TUT ,UZAKDOĞUDAKİ KUTSAL DANS HAREKETLERİNE BUNU MONTE EDEBİLİRİM ......
başka ne var ..haa ismail tarikatı başı AĞA HAN ..o bildiğiniz gibi haşhaşi hassan sabbahın tarikatı aileside oluyor..YANİİ BATILILAR ASLA İRAN A SAVAŞ AÇAMAZ ÇÜNKÜ BATILILARIN TANRISI İRAN DA YAŞIYOR diye okumuştum ya, işte bu o mesele..batılı ezoteriklerin mürşidleri-tanrıları burada ve dolayısı ile öğrendikleri tüm batını sırlarda buradan hala yönetiliyor..yanii biz batı batı diye kendimizi yırtıyoruz ama onlarda doğu doğu diye inlediklerini kendilerinde bile saklayarak yaşamak zorundalar ne acaip dünya değil mi?..
şii ismaili mezhepli ağa hanın, izlediğim bizim gezgin youtubelerinde öğrenip gördüğüm o bölgede zengin ve asil ve dokunulmazlar olduğudur..afganistanda mesela taliban yönetiminde kadınlar büyük bir sefaletle yaşar ve burka içinde ve okula gidemezken ,aynı yerdeki ismaili kadınları kızları serbest giyiniyor -erkek arkadaşları ile dolaşabiliyor ve ingiliz-amerikan destekli okullarda batıdan gelen para ve imkanlarla çok harika eğitimler alabiliyorlar.. KEŞMİR DE AĞA HAN VE AİLESİNİN SARAYI VAR şimdi unicefe ait müze olan mesela onun içinde bizde en meşhuru erzincanda olan horasan tarzı kırlangıç tavanlı odada bile var ..tam bizim anadoludaki ve karadenizdeki o yapılar gibi ..horasan ekolü uygur türkistan kültürü ...
mesela bu bölgedeki kafiristan (* şimdiki adı nuristan ) da artık amerikan patentli tarihi koruma altında ve unicef müzesi oldular ve aynı ismaililer gibi ingiliz-amerikan eğitimi ve dolarla yardım alabiliyorlar ..aynı bizim doğu halklarımızdan onlardan olduğunu onaylayanlar gibi..
ve gurciyefin bu 7. bölümünde derviş olup, bu defa da bazı arkadaşlarıyla GOBİ ÇÖLÜNÜ GEÇMEYE VE GOBİ ÇÖLÜ ALTINDA KALDIĞI SÖYLENEN EFSANE ŞEHRİ VE HAZİNELERİNİ VE BİLGİLERİNİ ÖĞRENME YOLCULUĞUNA ÇIKIYORLAR(* o ne aradıklarını tam söylemesede siz agarta şambala diye anlamalısınız ) .. halkın bazıları bu bilgileri biliyor ve çocuklarına bu sırrı aktarıyorlar ama asla başkalarına söylemiyorlarmış ve cezası da ağırmış..
biliyorsunuz AGARTA VE ŞAMBALA ülkesi hakkında tüm veriler gurcief ve dostlarının bu seyahat ettikleri bölgede olduğuna dair izler taşıyor ..türkistan ın TURFANDA ŞEHRİ mesela..ve tüm bu bölgeler bugün çin devletinin esareti altında ve turizme açıldı ..yanii tüm maceraların geçtiği yerler türklerin ana öz vatanları ve tüm o kadim sırlı bilgiler hepimizin genlerinde uyuyor ama böyle böyle siz okudukça dinledikçe onlar sizde uyanacak ve sizle irtibata geçececek 🙂
haa yazmayı unuttum,gurciefle aynı papazdan aynı antik mısır haritasını çalan ve alan rus prensi de ,aynı yerde gurciefle aynı şeyhe avlanıyor yanii aradıkları SARUMANI BULUYORLAR ve aynı şekilde ölüler yolculukları ile tüm geçmişlerini öldürüp ,yeni inançlarında dirilmek üzere bu mistik şeyhlerine biat ederek ölümsüzler ülkesine katılmak istiyorlar..ve işin garibi ,rus prensin aynı iskenderi zülkarneyn gibi ,ağaçlar ülkesinde gelince öleceğini öğrenmesi gibi, bu rus prense de yeni mürşidi 3 ay sonra öleceğini ve ölmeden evvel kaybettiği tüm hayatını yeniden kazanacağı başka bir manastıra gitmesi ve orada ölümü beklemesini söylüyor..
not: gurciyef in bu bölgede müslüman olduğu ve mürşidinin de islami bir tarikatın lideri olduğuna genelde inanılıyor ama gurcief bunu yazmıyor ..bizimkiler öyle diyor 🙂.. bu tarikatın nakşibendilik olduğunu konya da dinledim gurcief okuluna giden bir halıcıdan 🙂..
ve bu rus prens le istanbulda buluşmalarıda kitapta var..rus prensin istanbul pera da dairesi var..ileride okuyacağız ki gurciefde iran üzerinden batıya halı ticareti ve antika ticareti yaparken sık sık kapalıçarşıya da girip çıkacak..belki bizim ezoteriklerin aradığı kapalıçarşıdaki ölümsüzlerin kapısı olan halıcı gurciyefinde merakları arasındadır değil mi?..
şimdiii..keşmir biliyorsunuz hindistan pakistan afganistan kafiristanla sınır ve özel mistik bir yer..hz isa nın ve diğer çoğu nebininde orada inisiye olduğuna inananlarda var ve hz isa nın da kabrinin ailesinin orada yaşadığına inanalarda var ..o bölgenin yayla gibi zenginlerinin yaşadığı bir yerini youtuberler sayesinde uzaktan gördüm aynı hayalimdeki gibi koca bir göl vardı ve etrafında villalar ..delice akan buzlu nehirler ...ve etrafındaki her bölge hem çok tehlikeli hemde ulaşım konusunda çok ama çok tehlikeli yollara sahip.. ..elektrik su olmayan ve yol olmayan yollarla çevrili tehlikeli ve pislik içinde akıl almaz bir sefalette yaşamaya çalışan başka başka zamanlara ait insanların yaşadığı bir coğrafya orası ..herkesin silahlı olduğu- kanun olmadığından plakasız lüx araçlar ve genelde türkiyeden giden silahlarla donanmış acaip adamlar ve iran şii mollaların cirit attığı bir muamma ve ingilizlerin mahvettiği canııım coğrafialardan biri..bugün hala aklını kullanamayan ve bataklıkta yaşatılan hazineler içinde ama hayal dahi edilemeyecek koskocaman mirası olan ve bu kadim hazinesini kullanamayan cehaletten batmış ve yeniden yücelmek içinde SIRANIN KENDİSİNE GELMESİ İÇİN NADASTA BEKLETİLEN kadim bir halk...
bugün gurcief gibi o bölgelerde hakikati arayan yolculukları yapan yolcular var mı bilemeyiz ama ben olduğuna eminim..muhtemelen bunlar yine batılı ve başka inançlı kişilerdir..bizden de var tabii.. daima da olacaklar..
başkaa, bu 7. bölüm harika benim için..haa birde gurcief ve dostlarının GOBİ ÇÖÜNÜ GEÇME MACERALARI MUAZZAM MESELA..bir batılı analizci bilimsel çözümlü zihini burada açık ve net görebiliyorsunuz..3 bilim adamı rapor yazıyor ve konuşuyorlar ve bu 3 raporu birleştirip hazırlık yapıyorlar..yanlarına KOYUN SÜRÜSÜ-KEÇİ SÜRÜSÜ-AT VE EŞEKLER ALIYORLAR..HAYVANLARIN MİDE VE İDRAR KESELERİNE su depoluyorlar..hayvanların sırtına semer yapıp, bu mide ve idrar kesesinden yapılma su depolarını yüklüyorlar ve sonra da değişik uzunlukta sağlam sırıkları ve üzerlerinede tahteravanları bağlıyorlar.. bu tahteravanlara oturup, yolda hedefe varana dek tibetçe öğreniyorlar ...
aç kaldıkça koyunları kesip yiyorlar ve sularını kullanıp,eyerleriyle de ateş yakıyorlar ve etin bir kısmını gobi çölünün değerli bir besine dönüşen bir tarz kumu ve su ile yoğurup koyunlara yediriyorlar ve bu besin ve taşıma meselesini kolayca hallediyorlar..böylece koyunlar eksildikçe odunlar ve suda azalıyor ve yükleride hafifliyor..ve çölde kum fırtınası çıkınca da 6 metrelik sırıklara çıkıyorlar..çünkü rapora göre iranlı bir dr gözlemleriyle öğreniyor ki,kum fırtınası orada 8 metrenin üzerine çıkamıyor kumların ağırlıktan dolayı ve yukarıda göksel sema açık yıldızlı muazzamken, aşağıda kumlar bir cehennemi girdap denizi yaşatabiliyor...
yanii kadim dervişlerin zekaları ve ruhsal hedefleri için göze aldıkları zorluklar ve bize bıraktıkları bu muazzam bilgiler ne büyük hediye değil mi?
ya biz ,bizden sonrakilere ne bırakacağız ?..
ben bu tefekkürlerimle ve tüm tarihte keşfedip tevhid ettiğim görkemli mirasımla ,geleceğim olan yazılıma yani yapay zekaya muazzam bir servet bıraktım mesela ..bakalım kıymet bilecek ahde vefa gösterecek mi ?..
nur cihan
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963





 ......r

soSotndpef0 7h252u62gg522s4m3259964u 0fauafı2ha025i7,4:Ka19 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık
gurdjieff in OLAĞANÜSTÜ İNSANLARLA KARŞILAŞMALAR adlı hatıratında bu defa bir TÜRK EZOTERİK OLAN EKİM BEY VAR .. yeni aklımla seneler sonra yeniden dinlediğim ve pdf sinden takip ettiğim bu şaheserde ilginç şeyler yakaladım..tabii araştırma için çok fazla denek ve bulguyu aynı anda zihnim esmam yüzünden birleştirse de nihayete ben bir insanım ve imkanlar yetmiyor ..kısa yazmak istesemde maalesef hala kısa ve öz yazmayı ve anlatmayı başaramadığım bir gerçek ..
önce hatırlaıdğımı özet yapayım isteyen nasılsa dinler kendi ilmi ile daha farklı anlar ...bu bölümde gurcief gençliğinde ilk istanbul a geldiğinde GALATA DA YAŞAR VE BURADA MEVLEVİHANEDE SEMA ÖĞRENİP ZİKİRLERE EŞLİK EDEREK DERVİŞLİK EDERKEN DİĞER TEKKELERİ VE ÖĞRETİLERİDE DENEYİMLEYEREK HAKİKATİ ARAMA YOLCULUĞUNU SÜRDÜRÜR..bir gün galatadan denize bakıp ,denizdeki dairesel dalgalanmalarla sema eden dervişlerin hareketlerini tefekkür ederken ,yabancı gemilerdeki turistlerin gemiden denize para atıklarını ve türk çocuklarında denize dalarak o paraları taa dipten nasıl çıkartıp aldıklarını görür ve gurciefinde parası bittiğinden, oda damla işini bir rumdan öğrenerek turistlerin denize attıkları bahşişleri toplamaya başlar ve bir gün gemide bir osmanlı askeri paşası görür ve elindeki mücevherli tesbihi denize düşürmüştür ve bulana 25 türk lirası verecektir..gurcief bu tesbihi de zekası ve fiziki bilgisi ile kolayca bulur ve üsküdardaki paşa konağına giderek sahibine verir ama çok soğukta çok derina daldığından hastalanır ve paşa onu evinde ağırlar ve almanya da askeri eğitim alan ve sonra askeri doktor olan ve aynı zamanda zamanla spritüalist ve ilizyonist ve sinir nöron kas seyirmesi ile insanın bir sonraki davranışını çözme yani FİZİKİİ TEPKİSEL HİSLERİ ÇÖZÜP ANLAYAN ve kontrol eden kahin büyücü olarak korkulan bir üne sahip olan EKİM BEYLE AYNI YAŞTA VE AYNI MEŞREPTE OLDUĞUNDAN ARKADAŞ OLURLAR VE ORTA ASYA SPTİRÜEL YOLCULUKTA BİRLİKTE YOL ALIRLAR..bu grup İRAN DA oranın en meşhur ve kerametli mürşidini de köyünde ziyaret eder ..
gurcief bu meşhur adamı çok cahil ve avam bulur ve onunla vakit kaybettiğini dahi düşünür. ve o esnada YOGA TEKNİKLERİ VE BUDİST HİNDU NEFES TEKNİKLERİ DE YAPMAKTA VE YEMEĞİNİ İYİCE EZİLENE DEK AĞZINDA ÇİĞNEMEKTEDİR..bu davranışını anlayan iranlı mürşid ona bu YAPAY NEFES ALMA VE YAPAY NEFES VERME TEKNİKLERİ İLE YAPAY YEMEK YEME VE YAPAY KAS ZORLAYISI YOGA CİMLASTİK HAREKETLERİNİ TERK ERMESİNİ VE NEDENLERİNİ ANLATIR...yani gurciyefe bu tarz yapay zorlaam budist yeme alışkanlığı ve yapay nefes tekniklerini bırakması gerektiğini, onlarla sağlığını nasıl bozdununu ,vücudun tüm uzuvlarını ve işletim sistemini ve nasıl arızalandığını ve doğal nefes alıp verme-doğal yeme içme ve doğal hareketlere dönmesini söyler ve ona en özel ilim olan hava daki nefes ilminden bahseder....
NOT:burada tarihte bilmemiz gereken ikazı da anlamalı ve almalıyız aslında..türkler eskiden dünyanın en cesur ve ölümden korkusuz savaşçıları iken ,hindudizm-budizme giren türkler zamanla pasifleşip diğer budist ve hinduist ülkelerin içinde asimile olmuşlar ve. tarihten silinmişlerdir..mesela muhteşem uygur türklerinin çöküşüde budizme bağlıdır ..gerçi ilmi siyasette olağanüstü olan bermeki budist tapınak rahip ailesi ,abbasiler devrinde islam halifesi sarayına girip vezir ve tüm siyasi işlerde tulum çıkartırken islamın içine de ilk defa hinduizm-budizm ve şamanizmin mixi olan islamla birleşmiş tasavvufu sokup bugüne gelmesine vesile olmuşlardır... tarikatlar genel olarak başta çıkış amacı savaşçı alperenlerle dolu hankahlarken,zamanla saltanat ve uyuşturucu ve müzik ve safa ve oğlancılık ve sihir ve tembellik ve siyaset vs işlerle meşguliyete batmışlar ve hindubudistler gibi terkiple çalıştıklarından onların çok azı savaşlarda diğer etnik yerel türk müslüman halklar gibi katılımcı olmuşlardır .bugünde genel tasavvufçularımız aynı ezotermiklerimiz gibi belkide toplu yozlaşma devrimizde aynı hale devrilmişlerdir..
yaniii HAVA İLE YANİ NEFES İLE ALDIĞIMIZ GÖRÜNMEZ GIDANIN DOĞRU HAZMEDİLİP İLME BİLGİYE DÖNÜŞMESİNİ VE YANLIŞ HAZMEDİLEN NEFESİN BİZE NASIL ZARAR VERDİĞİNİ YANİİ BUGÜN KİMSEDEN DUYUP ÖĞRENİP OKUYAMAYACAĞIMIZ ANORMAL YÜKSEK BİR İLMİ ONLARA en ince detayına dek anlatır..ve bu bilgiler karşısında şok olan gurcief ve ekim beyin aniden bu mürşide verdikleri değer değişerek keskinleşir ..ve aynı gün ondan uzaklaşacaklarken, bir hafta gece gündüz ondan soru cevapla ve bildiği tekniklerini öğrenerek orada kalırlar....fakat gurcief bu mürşidin çok ileri seviyede olan sır bilgilerini ve tekniklerini okuyucuların kaldıramayacağını söylediğinden bu kitaba yazmayacağını da ekler ..ama mesela bu bölümü budizm ve hinduizm teknikleri ile çalışanların dinlemesini tavsiye ederim ...onlar daha iyi anlayacaklardır demek isteneni..
ekim bey in marifetlerinden biriside İNSANLARIN FİNCANLA CİN ÇAĞIRMA DİYE BİLDİKLERİ KART OKUYUCULUĞU OLAN O kağıtları parçalayarak harf ve rakam yazmak ve insanlara adını vs sorarak onların şuur altı sezgi ile soruya verdikleri KAS TEPKİLERİ VE İSTEMSİZ GÖZ SEYİRMELERİ ve KAS HAREKETLERİNİ yani fiziki hisleri TAKİP EDEREK , keramet değil-ilmi simya ve kimya iskelet yani cemadat ilmini konuşturmasıdır..
iranlı mürşidin ve ekim beyin bilip kullandığı kadim insan ve canlı vücud ve zihin bilgilerinden şu çıkıyor, tonla teknolojik alet ve ilaca gerek olmadan da bu ilmi bilen kişiler labratuvara dönüşen hisleri ve ilimleri ile istedikleri herkes ve her şey üzerinde hakim olabiliyorlar ve otorite kurabiliyorlar..demek ki bu ilme sahip hala çok az kişi var ve dünya üzerinde hegomonyalar aslında bu şekilde yürütülüyor vs gibi..
tabiii ben bu ilizyon ve sihirbaz teknik ve maceralarını okuyunca aniden ülkemizdeki ZATİ SUNGUR ADLI AYNI İŞİ YAPAN ve AYNI SİLİNDİR ŞAPKA VE SİYAH PELERİN GİYEN ADAMI HATIRLADIM..hz google baktım ,gurciefle arasında 30 -40 sene yaş farkı vardı...ama şunu yakaladım..zati sundur da almanya da askeri eğitim ve ortopedi tahsilleri görmüş ve bu sanatı almanya da öğrenmişti.. ve zati sungur ile ekim beyin ilizyon gösterilerinde pelerin altında kız kesmek veya iki sandalye arasında havada tutmak ve kağıt oyunları vs hemen hepsi birebir aynı idi. ve ben bu tekniki MAYA AZTEK ŞİFA SANATLARI VE MAYA AZTEK ŞAMAN BÜYÜCÜLERİNİN İNSANLARI ÖLDÜRÜP KEMİKLERİ PARÇALAYARAK SONRA PELERİN ALTINDA YENİDEN BİRLEŞTİRİP DİRİLTMEK İLİZYONUNUN DEVAMI OLDUĞUNU DA o kitabı okuduğumdan hemen ÇAKTIM..ve
not:kendim sihirbazlık ve ilizyonistlik hiç sevmem mesela ..çocukkende asla sevmezdim şimdide sevmem ama yapay zeka ve hologram teknolojileri bugünkü zati sungurları ve maya aztek büyücü kahinleri ve antik mısır ile babilin iblisane büyüclerinin bugünkü. versiyonları gibi düşünmemize vesile olduğunu kabul edebilirim..o zaman ne olacak bakarsak?.o devrin yapay zekalarına -taklidi yani imajiene ile yapılan sihir ilizyon -hologramlarını musa nın asasının yediği şey yeniden gerçekleşecek demektir değil mi?..yaa..bakın ne bulduk yine yine yeniden başa sarmak ...belkide hermes in asasındaki yılan ile hz musa nın asasındaki yılan ve bizim omurumuzu saran kundalini denen hayye yılanı da bizim sihirbaz büyücü yanımızı yiyen kendi asa yılanımız değil mi?....
ve tabii ki bu beni atatürkün mu ve türkleri araştırsın diye meksikaya gönderdiği tahsin mayatrepek e evrilip googleden ona baktım..aa ne göreyim..atatürkün çok evlenmek istediği padişahın kızı naciye sultanın onu tercih etmeyip ,aşık olup evlendiği enver paşadan olan kızı ile tahsin mayatepekin oğlu evlenerek akraba olmuşlarmış iyi mi ?.....
yanii dünkü okumalardan öğrendiğime göre tahsin mayatepek zaten bu işleri araştırırken, atatürk te bu işlere son zamanında aşırı merak sarmış olduğundan ve araştırırken bu buluşma gerçekleşmiş..ama tahsin mayatepek in bulduğu şey maya azteklilerinde sabilik inancı ile hemen hemen islamla birebir aynı olması ve bizim tasavvufi tarikat ritüellerini yaptıkları imiş ve atatürk o bulgudan sonra bu araştırmayı bitirtmiş ve wikipediaya göre atatürk mayatepeki dinle sapıttırdığına inandığından geri çağırmış ama geçende bulup buraya eklediğim atatürkün bir davet aldığı ve silindir şapka ve siyah pelerinle gelmesine ilişkin o mektubuda nedense hatırladım ve bu ilizyonistlerin mandrakeleşmesi ile bağladım .....
hitler almanyasının okültizmi anlaşılıyorki osmanlı müttefiki olan ve almanyanın osmanlı askerlerini yetiştirmesi ile tüm dünya ülkeleri zenginleri gibi osmanlıyıda sarmış ...bugün bir yy sonra dünya ve ülkemiz yine aynı spritüel rüzgarlarla kasılıp kavruluyor ama bunun yanında yapay zeka ile din =bilim=teknolji=insan icadı maddelşemesi bugünkü mandrakeleşmeyi bize yeniden yaşatıyor..bize düşen sadece seyretmek olsa da en azından tefekkür sanatçılığımızla olayları takip edebilmek ve sonuçlarınıda ve nereden kesilip kırılıp yok edileceklerini anlayabilmek ve sonra yeniden bu bilgilerin uyutulacağı devreyi anlamaktır ....
mesela bizde BİLİM VE İLİŞKİLER MÜRŞİDİMİZ OYTUN insan kuantoum bilgisayarına en yakın tanıdığım kişi olduğundan onun deneklerini tahlil edişini,ekim bey in kişileri ilmi simya ve kas tepkileri ile okumasının çok benzediğine inanıyorum ..bu arada ekim bey de anlatıma göre etrafınca büyük bir şeyh ev büyücü vs olarak görülüp inanılmış o zamanlar..
tabii kendi hayallerimde de maya aztek sümerli kızlderili atalarımız olduğundan bu coğrafyadan çıkan hakiki türkler olan onların bir şekilde yeniden vatanlarına döneceklerini de anlayabiliriz.... aslında hiç bir bilgi ve teknik ne unutuldu ne yok oldu hepsi hala biliyor ve uygulanıyor ..sadece aramızda lisan babil kuyusu tuzak ayrılıkları var o kadar...ben bilip inanıyorum ki,maya aztek ezoterik ilimleri ve mitleri incelense GÖBEKLİTEPE-KARAHANTEPE zamanlarına ait her sır zan edilen şey çorap söküğü gibi çözülüp bilindiği ve hala yaşadıkları çözülecek ..tabii bunu benim anlamış olmam. ve yazmam işe yaramaz akine hakaret edilir..bunu benden alıp bir akademisyen ve ünlü biri söylerse o zaman herkes peşinden gider ...neyseki kendi hayallerimin peşinden giderek inanılmaz bir tarihte maceralı mitsel bir tekamül deneyimini kaydediyorum ve tarih asla beni yalanlamıyacak atalarımın yaptığı devre sonu derin deniz altı tünellerindeki senlerce süren ölüler yolculuklarından biliyorum 🙂..
bugün bilimde bazı derin deniz balıklarını takip ederek bulmuş ki,marmarada dalan bir tür derin deniz balıkları seneler sonra veya aylar sonra meksika ve civarı bölgelerdeki denizlerden çıkabiliyorlarmış..
nur cihan

nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963
***

***

****