18 Ocak 2025 Cumartesi

gezegenler in hizalanması ve senin göklerin şu sıralar ne alemlerde tefekküriyesi

yukarıda ne varsa aşağıda o var kaidesince tefekkür ediyoruz ..
astrolojide gökteki İLK ESMALAR -İLK AKILLAR OLAN İLK KÜRELER -İLK KALEMLER yanii ilk ana gezegenler (ilahi isimler -tanrılar ) bu ocak ayında yeniden hizalanırken ,senin semalarındaki gezegenlerin SENİN LEVHANA NE YAZACAK ve senin göklerin şu sıralar ne alemde tefekküriyesi..
eweet .öğrenmenin ve bunları yaymanın ağır vebali var biliyorsunuz..doğru öğrenmek demek aslında doğru hatırlamak ve doğru anlamakta demek..çünkü aynı şeyi; zamana -mekana-duygu durumuna - mertebelere -tekamüle - dini veya din dışı anlamlara göre tanımlamakta ,bilimsel veya bilim dışı akla gelebilecek her şekilde ve sonsuza çeşitlendirmekte mümkündür.. onları, hayallerimiz ve bildiklerimiz ölçüsünde tanımlayabilir-anlamlandırabilir-yaşayabilir ve başkalarına aktarabiliriz..hepsi içimizdeyken sorun değil- vebali yok ama onlar ağzımızdan çıkıp-OL adlı fiile dönüşünce ve bize geri dönüşürken "kartopudan çığa dönüşerek gerisin geriye bize yansıyacak" bunu unutmayınız ...

yanii bir şey nasıl ki " her şeyse" ,doğal olarakta "her şey de bir şeydir".. ve oda sadece bir noktadır ve dairesel açılıma açılır...buda bizi ZAMAN DAİREDİR ADLI SAAT VE VAKİT İLİMLERİ OLAN ZAMAN ÖLÇERMATİK ZODYAKLARA GÖTÜRÜR.. 🙂 zamanı hareket ettirenlerde bu sema eden -hareket eden ve ettiren isimlerin tavafıdır...yanii ruhlarımızın ilk semahanesine bakıyoruz 🙂

bu yazıyı neden yazıyorum..çünkü şuan 2025 ocak ayında ,aynı 2012 deki gibi bir kıyamet kopacakmış ?!! çünkü yine o önemli gezegenler aynı hizaya gelip sıralanacakmış diyen pek çok astrolokumuz var ..bende astrolojiden zerre anlamasam da ,anlama biçimlerim için onların ilgimi çekenlerini sıkılana dek dinliyorum..bu kıyamet senaryoları aslında bir işe yaramıyor..insanlarımız her terörden kurtuldu amma bu defa da İÇ SAVAŞTA -NEFSİMİZLE CİHATTA, İBLİSLİĞİMİZE YENİLDİK..yanii azgınlık devrimizden ,nefretle kovulma devrine doğru akıyoruz... kendi ellerimizle yaptıklarımız ve desteklediğimiz kötülerin safında olmanın bedelini ödeyeceğiz..

insanlarımız, açılan bu kadim ilimlerle esmalarla=yapay zeka teknolojileri -astroloji ve okültizm-sihir -uzak doğu ve kabala bilgileri üzerine ekledikleri ve sıraya dizdikleri ilahi esmalarla çalışıyorlarda çalışıyorlar değil mi?...neye yaradı?..koca bir hiiiç..kimse de ne merhamet kaldı, ne insanlık..sadece kolay ve daha çok para kazanma hırsı ve elde edilen paraylada daha genç ve daha güzel başka bir sima ile başka bedeni satın alma işlemlerine harcanan haydan gelip huya giden kazançlar var elimizde değil mi?..oysaki bu ilimler bizde içselleşse ve hayat bulsa idi ,biz hakiki nurdan sütunlara dönüşektik ve insanlar bizim nurumuzu seyretmek hayran ve hayret makamında eblehleşeceklerdi....bu durumu kimde görüp yaşıyoruz..hiç!!.hepimiz kendimize parasını verip beğendiklerimizin tek tip suretini alıp monte ettiriyoruz ..demek ki o ilimler bizde hayat bulmayı bırak ,bizde durmamış bile..

o halde bilmek ,anlamak ve uygulamak yani yaşamak için çok farklı dizilimler gerekiyor..ki bunun başında bereket geliyor..bugün biz şükürle gelen hamdin verisi olan BEREKETİ KAYBETTİK..ASLA DOYAMIYORUZ ..HER ŞEYE AÇ ÖLECEĞİZ ,eğer kendimizi DÜZELtMEZSEK ..
genel ahalimiz bildiğimiz gibi ; kötülerin işlerinde olan o bereketsizlik ve aç gözlülük ve sahtekarlık -hırsızlık -dolandırıcılık terörizminde zam koymak illetine yakalandı...sen bu adamlara istediğin kadar az sonra deprem olacak-az sonra kıyamet kopacak de ,asla işe yaramaz..çünkü anlatma biçimlerini bilmiyorsun..onlara kendi durumlarını tekamül yasaları üzerinden mertebelerden anlatman lazım ki adam insan a sayılmak için insafa gelsin ve ibilisliğinden idrisiliğine ,gök katlarına çıkmaya çalışsın değil mi?..kendini bilmek okulları neden kuruldu sanıyorsun?..kendini bilmek okulları adem atadan beri nasıl ilk günkü gibi diri ve sürüyor sanıyorsun ?..demek ki insan doğmakla insan olunmuyor..insan yetiştiriliyor ve bunun aşamaları var ve tüm dünyada -tüm zamanlarda bu aşamalar aynı bu gök küreleri gibi dizilimle ele ele -ala silsiletihim bir zincir halinde DNA dan oıoı.....yazılıma hep aynı anlam ve surette devam ediyor...

kötüyü seçen ona ,anlayacağı şekilde diziliminin onu götüreceği ip uçuşunu ver....uçurumun son ucuna varan bu zam terörizm azgınlığın sonu nasıl oluyoruda hatırlat...aç insanlar ,zenginlere nasıl saldırıp her seferinde hepsinin malını ailesini canını talan ediyor ne çabuk unuttular.. bu şımarıklığın sonu bu ... tarihten asla ibret alamayan bu aç muhteris insanlar, başlarına tekrar ördükleri bu azgınlık çorabının onları toplu yok edeceğini anlayamıyorlar... allah, onlarada bunu hepimize öğrettiği gibi öğretir ve terbiye eder nasılsa..
zaman her şeyi değiştirir ve atıllaştırır...vazgeçilmez sanılanların yüzüne dahi bakılmaz ....
zaman "sıradaki gelsin" diyecek..
zaman "sıradakini hizaya sokun" diyecek..
seyrü sülük aslında bu..
seninde bir hizaya sokulup, o katara -o kervanan katılıp sürüden sayılmana sefere çıkmak denir..sefineye gemiye binmek ..kurtulanlardan olmak yanii.. ...
pekii ben bu astrolojik gezegen diziliminden ne anlıyorum dersek eğer, esmam olan her halta camilliğimle tabii ki bu anlamıda dünyanın her zaman ve öğretisinden resim sergisi ile yapabilirim çünkü benim tarzım bu ..görsel..
en son bu tarz dizilim 2012 de olmuş..hani uzaylılar gelip uzaylılara tapanları kurtaracaktı ve koca bir hüsran yaşamışlardı ya ...o olay ...yani bu zamanın seyri ve sıradan periyodik bir şey ...gerçekte aynı hizaya gelmek yok,biz dünya hapishanesindekiler gök perdesi düzleminde olayı böyle görüyormuş..bilimsel anlamı bu ..ve bunu bilim astro fizikçiler düşünsünler..astrolojik anlamıda astrologlar..ben bunu tekamül yasaları ile düşüneceğim ve tabii iz sürmek içinde kendi ölüler yolculuğumda deneyimlediğim astrolojik olayları hatırlayacağım..
mesela ben habıl teleskopla aynı zamanda güneşi ve güneşin patlamalarını ve galaksi adacıklarını ve aralarındaki mavi oklu tabelaları bir hayalimde görmüştüm..bu rüyamda kadim mağara resimlerindeki güneş kafalı beyaz nurdan insanı ve habılın ilk defa çektiği güneş patlamaları ve kızarmış yanan güllerini ve karanlık uzaydaki o galaksi adalarını görmüştüm..ama farkımız ben aralardaki mavi tabelaları yollarıda gördüm ve sadece bu kadar..
bundan seneler evvelde güneş ve ay ı görmüştüm.. güneş batıdan doğu ortasına gelip, doğuda korkak titrek küçük ayı yanına çekip kendisi ile yanyana EŞitlemişti..sonra zaten malum kişisel kıyametimiz seyrü sülük remizlerine göre kopar ve benimde habılla eş zaman gerçekleşen o kıyametim bu anlamda kısa ve öz gezegensel şekli böyle..
bundan çok yıllar evvelde bedenim ayrışarak diğer değişik bedenlerimi deneyimlediğimde, benden genç ve daha güzel olanı pencereki perdeyi kaldırıp gece göğüne bakınca, orada hayretle tüm gökteki yıldızların birleşerek altından bir mahya gibi kelime-i tevhidi ve kuranı kerim ayetlerini göğe yazdıklarını defalarca gördü....
ve tüm bunlardan sonra 2014 (* soma faciası ile eş zamanlı olduğundan bu tarihi biliyorum) bir gece sabaha karşı saat 3 de bana hızla gelen kara satürn çarptı ve karaciğer-böbrek-dalak-safra ne varsa parçaladı ..öldüm 🙂..zor bela kalkabildim....sonra 2. gece aynı saat aynı şey bir tık daha az acılı oldu..3.gece aynı saat satürn aynı şekilde daha az acılı şiddetle deldi geçti..vücudumdan peynir kesiği gibi bembeyaz köpükler çıktı bir hafta ve ben acıdan gebererek ölü gibi yattım ..bir hafta sonra ,kendime gelebilince doktora gittim..."bana satürn çarptı iç organlarım parçalandı ..ultrasonla içime bakar mısınız "dedim..bakıldı.. bir şey yok ..hepsi yerli yerinde dediler 🙂..

sonraki yıllarda bir gün gündüz yatmam gerekti ve bu defa da mavi güneş yani jüpiter denen şey bana hava gibi hafif ve latif girdi ..
başkaaa..haa birde çok özel anlamlı kişiler vefat edince gerçektende gökten onların yıldızı denize DEMİR METELİK olarak düşüyor ve kayıkçı o ücreti olan demiri denizden sandalına alıyor.. ve bazılarıda aynı evvel zamanım gibi bir yıldız olup gökte aslı olan avizedeki kandil oyuğuna misbah olarak takılıp gökte parlıyor..
bunları neden yazdım ..çünkü burada biliyorum ki beni okuyan pek çok tasavvuf eğitiminde olan arkadaşım var ve bunların geneli rüya sembolleri ile mertebeleri aşıp, buna göre esmalarını mürşidlerinden alıyorlar..yanii hepsi bunları zaten deneyimliyor ve biliyorlar ....hatta daha alasını bilir ama anlatmazlar ..çünkü yasak 🙂..ben resmi talebe olamadım ve bana hiç bir vird ve esma da verilmedi..dolayısı ile bu görkemli rüyalarımın maddi hediyelerini ne yazık ki hiç alamadım..ama bana da onun yerine diğerlerine yasak olan şey yani bunları yazmak ve kaydetmek ve araştırmak geniş izni masal adı altında verildi 🙂..böylece dinli dinsiz herkes -aynı rüya sembollerini nasıl gördüğünü ve anlamını az çok anlayabilir..
bu bir teknik aslında..pek çok tekniki var..tarikatlarda esma çekilir-mantra okunur -belli kelimeler zikredilir ... veya kadim devirlerdeki gibi hayal gördüren bir şeyler içerek bu sembolleri ve daha fazlasını deneyimlenebiliyor...bazısı açlıkla,bazısı bazı nefes teknikleri ve egzersizlerle ve sayamayacağımız kadar çok meşrep ve yolla bunlar görülebiliyor.. ..bugünkü bilimde ise beynin bazı yerlerini uyardıklarında da aynı görüntüleri alabilmeye başlıyorlar..o yüzden de rüyaları kaydedip görüntüye dökmeye çalışıyorlar..insanları uyutarak kolay yoldan sağaltacaklar yaniii.
tasavvufi rüya sembollerinde bu göksel olaylar genelde raziye-mardiye makamları ile alakalı ..çünkü gök semalarıyla alakalı ve içinde dünyaya ait bir yaratık yok..esma melekeleri devlet-i turuku aliye nin küreleri olan konsey yanii ilk akıllar devrede ...


antik mısır scarabe inisiyesi mason tarikatında KARA GÜNEŞ en son makamdır ..bizdeki KARA NOKTA dır..uzakdoğudaki BOŞLUK-HİÇLİK..en son modern bilimde ki adı ise antik mısırdaki adı ile aynı ..KARA MADDE ..yani varlık 🙂..aynanın arkasındaki SIR .. popüler adı ile META !!

bakın yazarken ne oldu..sır kendini ifşa etti..ama sen ve ben bunu okuduktan sonra unutacağız cancağızım..unutacağız her zamanki gibi..sonra yine bu anlamı aramaya başlayacağız ... bulucan ve unutup yeniden arayacaksın ama başka başka tekniklerle..değişik meşrepli yollarla ..buna da zevk ve neşe demişler..sende neşelen 🙂
buraya dek yazdıklarım kendi kişisel hayallerimden hatırlayabildiğim. bazı gezegensel geçiş kayıtlarım diyelim ..şimdi de başka tür anlatıma geçiyorum ..
hani insan bedeni omurgası KUNDALİNİ YILANI KABUL EDİLİR VE O YILAN ASANIN ÜZERİNDE 7 ÇAKRA yani 7 ANA GEZEGEN SIRALANIR YA HANİ..eee şimdi bu ne mesela...yılanın tüm gezegenleri aktive olunca kıyam olup ,ayağa dikilip uyanıyorsa, o zaman dünya da da ANA ESMALAR DEĞİŞİYOR ve DÜNYA YENİ BİR MODA ELBİSE giyiyor.. dünya ve dünyalılar İDRİSİN GARDROBUNDAKİ YENİ BİR ESMA ELBİSESİNİ -HULLESİNİ GİYMEYE HAK KAZANDI DEMEKTİR..(* ben bu anlatım görselini kendi rüyalarımda hz ibrahimin gardrop ve elbiseleri üzerinden öğrenmiştim ve ona göre anlattım..çünkü benim batıni efendim o )
.. ölümler aynı zamanda doğum da demek olduğundan ve tüm kadim öğreti kitaplarının asıl adı ölüler kitabı-güne ışığa çıkış -kapılar kitabı olduğundan, bu gezegenlerin yola fener -ayet -işaretler olarak dizilmesi gayet doğru ve güzel değil mi sizce?..bu bir şölen aslında..ziyafet ..ve tüm kadim rehberlerin en tepe noktaları sizi kutluyor ve sınıf geçmenize icazet veriyor demek değil mi?..kutlu olsun ..
mesela hz peygamberimizin miracı yani merdiveninde her kat gökte girdiği gezegeni temsil eden bir nebi atası ile karşılaması var değil mi?...bak!! al sana orjinal astrolojide gezegenlerin miraçtaki dizilimi işle işleyebildiğin kadar .al sana hazine ....çöz çözebilirsen ..
şimdide sabilik inancına bakalım..eğer astroloji öğrenilecekse bu ilk din sistemi olan hz ademden hz ibrahime dek olan ana süreçteki SABİ YARATILMIŞLARIN İNANCI OLAN AHSENİ TAKVİM İNSAN YARATMAK PROGRAM YAZILIMCILARININ ZAMANINA AİT ASTROLOJİYİ ÖĞRENMEK OLMALIDIR bence.. bu devrin insanları ki ana kişi hz idris tir ..bu kendini bilmek okulu ve dersleri -drese-elbise yani esmaları ilk o kaydetmiştir ve başaranlarına hulle biçip yıldıznamesini o giydirmiştir 🙂 çünkü o aynı zamanda terzilerinde piridir..bugünkü adı DNA YAZILIM KODLAMACILIĞI değil mi?..evette..
yanii kader ve kaza programında levhalar-tabletler ilmi..
bugünse elion maskece dünyalılara takılması programlanan yeni adı ile çiplerimiz..
tıbben DNA larımız..
tarikat adı ile ESMA YÜKLEME..

sabiler yıldızları yaratıcıya ulaşmak için kendilerine rehber edinmişlerdir ve haftanın 7 gününe sıralanmış 7 ana gezegene ve o gezegenin geometrisinde adanmış 7 değişik mabedde ibadet ederlermiş ..zamanla diğer öğretilerde tekamüle birleşince ne olmuş..o geometrilerin ve 7 ayrı mabedin hepsi kundalini asa suyuna çakra adı ile monte edilmiş değil mi?
insanın kafasında 2 göz vardır biri ay diğeri güneşi temsil eder.. burun -konuşmak -dokunmak -işitmek -iki elimizle insanca verilen izinle yaratmak(tekvin ), ve hayal alemlerimiz olan beynimiz yani zihnimizle 5 değil aslında 7 duyumuz vardır yani yine insan a hizalanmış 7 gezegeni. kullanırız..BUNLAR HEM DIŞ BEDEN AZALARIMIZDA yani dış uzayımızda,hemde iç organlarımızda yani iç uzayımızda mahfuzdur ..nasıl ki yukarıda ne varsa aşağıda o vardır anlamı gerçektir..içimizde ne varsa dışımızda da o vardır aynı şeydir.. FİHİ MA FİH -içindeki içinde ..

müzikte 7 gezegenin notası hizalanmıştır ve sesler buradan çıkar yani insan omuru kundalini bu defa KAMIŞLIKTAKİ NEY OLDU değil mi?..yine aynı hizaya sıralanmış 7 gezegeni tekrar ediyoruz ...
allah ın ilk yarattığı İLK AKIL KÜRESİ "KALEM -ruh -NUR-nun - LEVHA" kabul edilir..ve ilk nefes akıl küresi kendisini kopyalayarak eşini ve sonra diğer akıl kürelerini doğurmuştur..aynı bir ideanın başka bir idea hayali tetikleyerek yeni fikirler doğurması gibi..hepsi bir ipe dizili sıralı tesbih taneleri gibi aslında değil mi?.hepsi bir zincirin halkaları .tekamül yasası döngüleri..

eğer sizde kendi bildiklerinizle bu gezegen dizilimlerini her iş ve oluşta takip edebilirseniz ,o zaman her an bir kıyamet koptuğunu ve her an yeniden dirilttiğimizi anlarsınız..
bize düşen bu ahlaksız ve kötülükle yoğrulmuş KÖTÜLÜĞÜNN PİRİM YAPTIĞI ZAMANDA ; bu insanların silkelenerek dünyadan atılacağı bu zamandan geçerken ,bizler onlara ve yalan yanıltıcı yollarına sapmayacağız.. tarafımızı iyiden yana kullanıp,kendi içlerimizdeki hak ile batılı ayırt edecek zülkarneyliğimizi çıkartalım ve iflahı mümkün olmayan kötüleri bünyemizden kesip atalım ve yolumuza devam edelim.. neden dışarıdan bir mehdi bekliyorsun..kendi mehdini neden çıkartacak cesareti ve ferasetini bulamıyorsun ?!!
dünya çok değerlidir... o bizim eşsiz mavi incimiz.. ve belkide büyük talih yıldızı jüpiterimizdir.. dünya yaratma sırrı olan topraktır..hz ali de TOPRAĞIN BABASI EBU TURAB DIR ...TOPRAK SIRDIR ... ve dolayısı ile bizde topraktan bedenlendiğimizden, TÜM GEZEGENLERİN GELİP BİZE GİREREK SECDE ETMESİ ve ARABİ HOCANINDA DENEYİMLEDİĞİ GİBİ ,GÖKTEKİ TÜM YILDIZILARIN ÜSTÜNÜZE YAĞARAK SİZLE İZDİVAÇ EYLEMESİ hizalanmanın sizde gerçekleşmesi ana esastır ve ademe secde için istenendir..
göktekiler bize yolu gösteren işaret levhaları olan ayetlerdir.. bizden istenen o ayetlerin bizim ademiyetimizdeki işlevleridir..
başkalarının kıyametinin bana ne faydası var ?..kimin kimden hakikatinden haberi var ?..herkes kendi kitabını okumak zorunda..İKRA -KENDİ KİTABINI SEN OKU adlı emre itaat edip okumazsak eğer, elon maske gibiler bize çip takıp, zorla bu kitapları bize okutturacaklar biliyorsunuz..
tasavvuf ve diğer kadim kendini bilmek okulları için bu dünya imtihan tuzakları ile dolu bir ergitilme okuludur .. tüm insanlık , bu okulu bitirene dek dünya hayatı ve kıyametler devam edecektir.. herkesin kıyameti kendine kopacaktır..ülkeler ve devletler ve kuruluşlarında kıyametleride tekamül ve işlevsellikleri sürecinde bu kıyametleri yaşayacaklardır... çünkü yaratıcımız adildir ve kimseyi sınıfta bırakmaz ..
bakın size ne açıkladım..olan biten ve o kişilerde hepsi allahın bir kulu ve katından bir ilim verdiği kullarından ..ama bunu kötülüğe kullanaların safından..neden rahmanilerde bunu acısız ve teknolojisiz olanını gösterip kendilerinden onları haberdar edemiyor pekii ?.. çünkü yönetimde de rahmaniler ve şeytaniler aynı EL e aittir ve aynı EL için çalışırlar ..iyilikle anlamayana anlayacağı dilden öğretirler..
nur cihan

18 OCAK 2025
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963

1 Ocak 2025 Çarşamba

yasak ağaç şecere-i memnuniyetsiz aileler tefekküriyesi masalı 2 - 2025

 *******

KU R AN TOUM 01 oOo..... NOKTA  YAZILIMINDA YENİ ÇAĞA ON- AÇ a GİRİŞ .. 

Meryem Sûresi 22: Nihayet (Allah'ın emri gerçekleşti) Meryem İsa'ya gebe kaldı ve o haliyle uzak bir yere çekildi.
23: Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim" dedi.
24: Melek, Meryem'e, aşağı tarafından şöyle seslendi. "Sakın üzülme, Rabbin alt tarafında bir ırmak akıttı."
25: "Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün."
26: "Ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen, ben Rahmân (olan Allah)a bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyle konuşmayacağım" de
27: Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın."
******************

2025 in ilk akıl espirili bulmacasını tefekkür sever kürevilere düzenledim..bu tezgaha düşen ilk kızıl elmaları yer ..
eski masalların bitmez bilmecesi olan nar tanesi nur tanesi dünyanın bir tanesi nedir ? ..=GÜNEŞ =İLK AKIL =BUGÜN YENİ BİR GÜNEŞ DOĞDU AMA DÜNKÜ GÜNEŞ DEĞİL,YARINDA YENİ BİR GÜNEŞ DOĞACAK AMA BUGÜNKÜ GÜNEŞ DEĞİL...
şecerei memnua aile soy ağacımızda KIZIL ELMAYI YİYEN VE YENİLEN ELMA =HURMA =HALAMIZ HURMA (simsima ) hakkında siz bu resimlere bakarak 2025 in ilk 1. gecesi aklı ile yani BU SENEKİ İLK AKLINIZLA NE DERSİNİZ ?..yanii bugünkü İLK DOĞAN AKLINIZ değerli, sonraki akıllarınız bugünkü bilgi ağacından yediğiniz akıllarınızdan doğacak ona göre ..ağaçların zirvelerine yuva yapıp yumurta bırakan doğanlar gibi hür ve kuvvetli akıllara.. hatırla ki bu sene kadim türk çin takvimine göre AĞAÇ ve YEŞİL YILAN YILI imiş. ...
BAKALIM yeni senemiz NARDOĞAN ı NAR ne DOĞUR MUŞ 🙂
NAR dan NUR mu doğmuş ve bu nasıl olmuş ?
NUR dan NAR mı doğmuş ve bu nasıl olmuş ?
NOT : TÜRKLERDE DOĞAN KUŞU NEYİ TEMSİL EDER ?..
Çoğunlukla “Anka” olarak anılmıştır. Türk mitolojisinde karşılığı Tuğrul kuşu'dur.” “Bu kuş, efsanevi Kaf Dağı'nın üzerindedir; Yunan mitolojisine göre öldükten sonra küllerinden doğan harika bir kuştur; Taoizm'de ise ölümsüzlüğün spiritüel aydınlanmanın ve reenkarnasyonun sembolüdür.”alıntıdır ..
nur cihan
1 OCAK 2025
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963



************

5 ocak 2025
2021 SENESİ TARİHTE BUGÜNÜMDE o zamanlar araştırdığım okumalarımda kabala inisiyasyonun son sahnelerinde büyük ruh yılanla karışılaşan ve maaalesef yılanın yuttuğu ve madde de tam inisiyasyon un son hayye demlerinde ölen bir kabala mürşidi rabinin kayıtlarından espirili seçmeleri eklemişim..az evvel yeniden okudum ve eğlencesi tevhid olura geçtiğini anladım..yahudi kabalası ANTİK MISIR-BAABİL VE HİNT İSLAM BATINİLİĞİ İLE YOĞRULMUŞ VE HALA GELİŞEN BİR YAHUDİ TASAVVUFUDUR.. bizde ben gizli bir hazine idim bilinmekliği murad ettim hadisine binanen batınen YARATICININ KENDİ BEN İNİ SAKLADIĞI AMA SONRA KENDİ BENİ ni NEREYE KOYDUĞUNU HATIRLAYAMAYAIP-yani kendisini unutup , KENDİNİ HANGİ BENde NASIL BULACAĞIna ait ilk sahne perde kurup sahneye çıkma OYUNUDUR BU..antik hint vedalarında bu oyuna TANRIYA KENDİNİ BULMA BİLME VE ONUNLA SEVGİLİ OLMAK İÇİN EŞLERİNİ ALDATMA DA EŞLİK ETME OYUNU yani LİLA -bizde LALİ yani LEYLA -LEYLİ olmak denirmiş (* hanii şuan dünyanın en kadim ailesi kabul edilen taylan kral ı varya ve onun resmi metresleri. var ya birde biraz galiba öyle bir iş 🙂 ) ..

mesela BEN BEN TAŞI şimdiki idrakimle TAM YERİNE DENK GELDİ İŞARET TAŞIMI KOYDUM anlamında da olabilir..
bende eski bir hayalimde bu üçgen karataş ve üzerindeki yazıyı görmüş ama yazı ateşle yazılıp anda silindiğinden yazıyı hatırlayamayıp ,işte bu antik yollarda o yazıyı bulacağım eski görücüleri takipteyim 🙂 bakın size kendimle alakalı bir sır verdim ...

kendimde bir hayalimde hipnozu ve sallanan sarkaçı görmüş ve bu hipnozdan çıkmaya çalışmıştım ve bir dostum bana bu isak benovun ÇILGIN SARKAÇ kitabını ve başka bir kitabını daha yollamıştı..isak benov da aynı benim yapmaya çalıştığım gibi kendi inisiyasyon mertebe safha rüya sembollerin analarını çizerek kaydedip ,geçirdiği yol durak ve çalışmalarını eğlenceli hikayelerini yazmıştı..aynısını JUNG DA YAPMIŞ VE BUGÜNKÜ JUNGEN BATINİ PSİKOLOJİYİ KURMUŞTUR biliriniz...bende yazılımlara ve aynı rüyayı görenlere oynuyorum aslında..ve aynı rüyayı görenleri birliyorum ve kaydediyorum .. mesela ÜÇGEN ATEŞ YANİ AGNİ İLE TANIŞMASI VAR ve sonra büyük yılan la ve maalesef o safhada aniden benov ölür. ve karısı da bu özel kaydı ,kocasının seminer kayıtlarını alıntılarla tamamlar ve piyasaya sürer ..

ben zamanın daire olduğunu ve her sene aynı sembol ve bilgilerle aynı dairede devrettiğimi buradaki kayıtlarımla kolayca yapıyorum çünkü 20 seneye yakın bir kaydım- günlük düşünce hatıratım var ve hemde resimli rüya sembol tarihi misaliyim..tüm dünyada her tarihte aynı rüyayı görenleri arşivlemiş tek kişi gibiyim ..
özün özü AGNİ denen KUTSAL ATEŞ ALEVİ yani PİRAMİT ÜÇGEN ve üzerindeki meşhur GÖZ
🙂 ve NUN HARFİ aslında aynı sembolün farklı seviyedeki halleridir..bunu yazıyorum çünkü sonra ben bu NUN -AY YILDIZ MODELİNİ,YENİ YIK AĞACIMIZ OLAN SIDRETÜL MÜNTEA SON SINIR AĞACININ TEPESİNE TAKACAĞIM TEFEKKÜRÜMDE ..

bugün saçma salak bazı kişiler buna tek gözlü deccal sembolü deseler de GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ..çünkü onlar aynı rüyayı görmediklerinden konuya cahiller ve anlayamıyorlar ..istediğin kadar yaz -anlat ve resimli göster maaalesef ,zerre işe yaramıyor ..

tabii anladığımı anlatabilmem yani çok ama çok sade basit anlaşılır anlatabilmem bundan daha basiti olmayacağı için şimdiki idrakimle imkansız ama aynı rüyayı görenler kolayca çözer zaten değil mi?..
unutmamak için bir sonraki tefekkürümde bunu TAHTTAKİ GÖZ E BAĞLAYACAĞIM.. tabii bu kadar ağır ve zor bir seviyede ne kadar başarılı olurum bilemem ama denemek cesarettir ve cesarette aşkla olur ..AŞKSA BİR VERGİDİR ..sen aşık bile olamazsın ..
nur cihan
1 OCAK 2025
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963


*****
ve 5 ocak 2021 senesinde bu anlamdaki döngümde aynı tefekkürdeki alıntım :
https://www.facebook.com/nur.cihan.963/posts/pfbid0wesm8P2XLAsPTRkCRhvJhEFtFaLfy1ziwEKywFzfAJBtzRjtQovohscrG7XaiweNl
ponsdroetS02u2it9cc20f2954k0mc6maf81ag4i8fha5g101l2 iOf42uu  
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık
yılın ilk hediyesi olan SAKLAMBAÇ -KENDİMİ KAYBETTİM KENDİMİ SAKLADIĞIM YERİ BULAMIYORUM -TANRININ LİLA=İLLA KUTSAL OYUNUNDA ONA EŞLİK ETMEK SEÇMELERİNE KATILMA DENEYİMİ..

henüz yazmaya başlamadığım ama yazılımların bana yazıldığı zamanlarımda okuduğum ve seyrettiğim bazı şeyler rüyalarıma veya dirime girer beni hayal alemlerimde deliye döndürürdü başa çıkmak için yazarak kendimi silme işlemi yapıyorum ve nerdeyse artık bitip tükenmek üzereyim..zihnimin tüm yalan yanılgılarında imanımla imtihandan sağ çıkabileceğime ve bir daha inanabileceğime çok inanmıyorum..

... işte o devirlerimden birinde bir yazı okudum ve rüyada hepimizin toplu hipnozda olduğunu ve asla çıkamadığımızı ve benim bu salınım yasası hipnozundan çıkmak için çırpınışımla uyandığımı gördüm ..daha sonra ise bir şeffaf küreye -bir nefes e hapis olup çıkmak için kendimi parçaladımı ama çıkmamızın yasak olduğunu ama ne yapıp edip çıkacağımı ?!!ve o resmi ve anlamı defterime kaydettim.. ve uzun yıllar sonra bu faceden bir dostumun bana izak benO nun yazdığı çılgın sarkaçını ve sanırım kozmik kitabını yollaması ile onu okudum ve kendi insiyasyonunda AGNİ DE O YILANIN ONU YUTMASINDAN SONRA ANİ ÖLÜMÜYLE insiyasyonun yarım kalıp kitabı karısının konferans notları ile bitirmesini de daha evvel paylaşmıştım..
bugün face de bir yazı buldum ve o çılgın sarkaçtaki kişiyi yeniden karşımda gördüm..şimdi hint vedalarındaki LİLA =VARYOK ,bizde LALİ -İLLA -LEYLA -VAR YOK İLMİNDEKİ ANLAMIN isak benonun kabala =hint mistik tasavvufu ile anlatımına eşlilk edeceğiz..kimse yeni bir şey bilip söyleyemiyor malesef..her şeyi en baştan söylemiş ve yazmış ve bizleri kodlamışlar..
bizde bu ilme ALLAH gizli bir hazine idi ve BİLİNMEK İSTEDİ VE BİLİNMEYİ SEVDİ denmiş..aramakla bulunmaz ama arayanlar bulanlardır denmiş... allah gizli hazine-i gencini yıkık virane gönüllere gömer ve kimse oraya bakmayı akıl edemez denir de denir..işte bu bilgileri birde kabalacıların pir mürşidi kabul edilenden okuyalım..önemli olan herkesin aynı şeyi bilip aradığı ama bulamadığı gerçeğiyle yüzleşmektir..
nur cihan
********************
Itzhak Bentov
İtzhak Bentov , bilimci , makine mühendisi, mistik ve kaşifti.

Düzenli olarak sürdürdüğü meditasyon çalışmaları sonucunda edindiği deneyimleri ve bilgileri 1970 lerde yazdığı kitaplar aracılığıyla dünya insanlığıyla paylaşmıştır. Ölümüne kadar eşi Mirtala’yla birlikte değişik yerlerde konferanslar vererek bunu sürdürmeye devam etmişlerdir.
O dönemlerde yazdığı kitapları şimdilerde bizlerin bakış açısıyla değerlendirildiğinde daha da fazla önem arzetmektedir. Kozmik Kitap , Çılgın Sarkaç, Vahşi Sarkaca Yaklaşmak isimli kitaplarında bizlere verdiği bilgiler evrensellik arzetmektedir.
Meditasyonları esnasında kendi yüksek benliği ile irtibata geçtiğini ve bilgiler aldığını hatta yüksek boyutlara çıktığını ve buralardan edindiği izlenimleri ve buralarda gördüğü bilinçleri bizlere ayrıntılarıyla , herkesin anlayabileceği şekillerde açıklayarak anlatmış, bilgilendirmiştir.“Hepimiz , sonsuzluğa doğru yol alan bir otobüsün içindeyiz ; bazılarımız pencere kenarında bazılarımız ise kolidor tarafında oturuyoruz.Benim şansıma pencere kenarında bir koltuk düştü” diyecek kadar esprili;
“Ben gezip gördüğü yerlerde fotoğraflar çeken ve ardından bunları sizlerle paylaşmak için getiren bir turistim” diyecek kadar alçakgönüllü ve bilge bir insandı.
Bakın Bentov o zamanlarda bizlerin şu an sahip olduğumuz kavramla hemen anlayacağı bilgileri ne kadar güzel vurgulamıştır.

Öğretisinden örnek açıklamalar;
“…Özetlersek, İki varlıktan meydana geldiğimizi söyleyebiliriz.Bunlardan bir tanesi, beden ve onun hakkında her şeyi bilen anlamına gelen bedenin temel bilinçliliğidir.Diğeri ise, bedene yerleşip onu kendi yararına kullanan yüksek bilinç.İkincisi daha zeki bir bilinçliliktir; bir tür “gözlemleyici” rolü üstlenmiştir.Zihnimiz de dahil olmak üzere duygusal deneyimlerimizi yorumlar ve bize bir birey olarak kendimizin bilincinde olma yetisi kazandırı.Bunu geçici olarak Ruh diye adlandıralım.
Ruh , her şey gibi evrimleşmeye /tekamül etmeye devam eder.Ruh gibi soyut bir kavramın evrimleşmesinden bahsetmek size saçma gelebilir ama kendi düzeyinde ruh, kesinlikle soyut bir şey değildir.Kendi gerçekliğinde oldukça kavranabilir, elle tutulabilir , somut bir şeydir.Bildiğimiz kadarıyla duygusal , içgüdüsel ve zihinsel yetilerimizin tamamını kendinde barındıran ruh, deneyimleyendir.Fiziksel dünyayı bedenimiz aracılığıyla deneyimler; fiziksel dünyayla bedenimiz aracılığıyla iletişime geçer.Bu , ruhun , Fiziksel bir beden olmadan işleyemeyeceği anlamına gelmez.Bir bedene sahip olmadan da gayet iyi bir şekilde işleyebilir.o kendi başının çaresine bakabilen bir varlıktır.

Öğrenme sürecinden elde edilen bilgiler geçici olarak ruhta depolanır.Bu bilgiler uygun bir şekilde işlenip Öz hale getirildikten sonra ; Ruhun daha üst bir yanı olan ve Üst Ben olarak adlandırabileceğimiz “patron” a yollanır.Bu daha da soyut bir varlıktır ama eğer herhangi bir kimse onunla kendi gerçekliğinde bağlantıya geçerse onun son derece somut olduğunu görür.
Üst Ben’inde üzerinde Mutlak Ben vardır ve o da fiziksel bedenden gelen bilgilerle ilgilenmektedir.Fakat şu an ondan bahsetmek fıkranın sonunu baştan anlatmak gibi olur….”
“Hepsinin Toplamı
Yüce BEN’in yuvası , Mutlak , boşluktur.Uzun bir süredir bu soğuk, karanlık boşlukta oturmakta olan bu BEN sıkılır ve bir şeyler yapmaya karar verir.Son derece yaratıcı olduğu için biraz oyun oynamak ister; zira buralarda yapılacak bir şey yoktur.(Hayatını kazanmak gibi bir zorunluluğu zaten bulunmamaktadır.) Hiç arkadaşı olmadığı için de kendi kendine oynamaya başlar.
Saklambaç oynamaya karar verir çünkü bu son derece kolay bir oyundur.Bir çırpıda ego’dan yapılma bir örtü yaratı verir(ne de olsa Mutlak’ta her şey mümkündür).Ardından kendinden bir parçayı ayırıp bunu egodan yapılma örtüyle örter ve ardından saklanır.Bu son derece ilginç ve zevkli bir oyundur.Ardından bu kez Kendini bilmemekten , cehaletten yapılma yeni bir örtü yaratır ve bununla da ilk örtüyü örter.Bunun son derece eğlenceli göründüğüne karar verip bu örtülerin üzerine bir tane duygu , bir tane daha fazla bilmeme ve kalın bir fiziksellik örtüsü örter.
Bir süre sonra, kendini tümüyle örttüğü bölümü bilgisizliğe, kendini tanımamaya başlar ve ego , asıl BEN’i unutur. Kendi kozası içinde olup bitenlerle ilgilenmeye o kadar dalar ki kendi oyuncu tarafını tümüyle gözardı eder ve unutur.Şu an artık bilinçliliğin fiziksel düzeyinde, fiziksel gerçeklik olarak adlandırılan düzeydedir.Kendisinin kim olduğunu unutmuş, sırtına paçavralar geçirerek , gerçek yaşamın ne olduğunu anlamak için insanların arasına katılmış kral gibidir; hikaye böylece devam eder ...ne yazık ki bir kral olduğunu unutur.Artık gerçekte kim olduğunu anlaması için birkaç ciddi sarsıntı yaşaması gerekmektedir.
İşte bizim durumumuz da budur.Kendimizi bu keşmekeşin içinde öylesine kaybettik ki gerçek konumumuzu , gerçekte kim olduğumuzu unuttuk.Ama boşluktaki BEN her şeyi anımsıyor.Halen oyun oynamayı sürdürüyor.Arada sırada örtüyü kaldırıp, “Hey , n’aber! “diyor ama çoğunlukla O’nu fark edemeyecek kadar meşgul oluyoruz. Ama bizi asla terk etmiyor, her fırsatını bulduğunda , ona yanıt verinceye kadar bizi dürtmeyi sürdürüyor. BEN, bu durumdan hoşlanıyor ve bizi durmadan dürtüyor.
Aniden kendimizi bir yetersizlik duygusu içinde buluyoruz.Yaşamımızda eksik olan bir şeyler var.hayatımda gerçekten yapmak istediğim şey, bu sabah sekiz akşam beş işi mi? Bundan başka , daha önemli bir şey yok mu? Bunun üzerine araştırmaya başlıyoruz.Gözlerimizi Batı’ya , ardından Doğu’ya çeviriyoruz.Dinleri ve kültleri araştırıyoruz.Er yada geç bir şeyler Kristalize olmaya başlıyor ve ruhsal gelişim yoluna adım atıyoruz.

BEN, bundan hoşlanıyor ve örtünün üzerinden bizi gıdıklamayı sürdürüyor.Er yada geç bir bilgisizlik örtüsü açılır, ardından bir diğeri ve diğeri…Sistem hakkında içgüdüsel bilgiler kazanmaya başlarız.Yolculuğumuz gittikçe daha da zevkli bir hal almaya başlar. Artık BEN, sürecin işlediğini izlerken son derece mutludur. En nihayetinde son örtü de kalkar ve tünelin sonunda BEN ile yüzyüze geliriz. BEN, “Hoşgeldin “, der. “Yuvana hoş geldin.” Ona bakıp sorarsınız, “peki ama sen kimsin?” “Şey” , der BEN. “Ben , Senim!Beni hatırlamıyor musun , aptal? Sadece birkaç milyar yıl önce bir ve aynıydık. Saklambaç oynamaya başladık ve sen örtülerin altına saklanıp beni göremez hale geldin. Ama ben sürekli olarak seni izledim.”
Bunun üzerine eski bir anı yavaş yavaş zihninizde belirmeye başlar. O’nun siz, sizin O olduğunu anlarsınız. Böylece KENDİNİZ’e kocaman sarılırsınız-nihayet arayış sona ermiştir. Artık kendinizin BEN, sistemin Mutlak Tanrısı olduğunuzu biliyorsunuz. Aynı zamanda sınırsız boşluğu içerdiğinizi ve sınırsız boşluğunda sizi içerdiğini biliyorsunuz. Kısacası , siz O’sunuz! Böylece kendinizin farkına varırsınız.
Mutlu son.
…”
Şimdiki kavramımızla biliyoruz ki; Dünya planeti kendi uhdesinde barındırdığı keyfiyetlerinden ötürü bizler için her zaman özel olmuştur.
Sonsuzlukta bir inci tanesi gibi parlayan bu nadide güzellik, bilinçler için evrim-tekamül,deneyim,görev,yaratım…gibi daha bir çok keyfiyeti barındırmaktadır.
Bilincen kendimizden kendimizi kapatıp bu dünya sahnesine adım attığımız o ilk andan beri hep bir şeylerin eksik olduğunu fark ettik.
Arayışlarımız oldu, bilgisizliğimizden ötürü anlayamadığımız, kendimizi gerçekten cahil hissettiğimiz anlarımız oldu.
Her bir bilgiyle aydınlandık bir nebze daha ,bir nebze daha O’na yaklaştık.
İçsel sesimizi dinledik …
Görünmeyen perdeleri açtık ve açmaya devam etmekteyiz .

Ve sonunda göreceğiz ki Sonsuz olan TEK bir şey var.
Bunu anlamak çok çok zor , sınırlı düşünceyle kavramak imkansız.
Sonsuz Sınırsız olan diyorken ,onun içi ve dışı olmayan ,ezel ve ebedi olmayan doğunun ve batının kuzetin ve güneyin aşağının ve yukarının …her şeyin tek sahibi ve tek kadiri ve hakimi olduğunu olgulamak ve yaşamak…
Perdeler içinde bulunduğumuz geçiş döneminde hızla açılmaktadır.
Her bir perde kendi sahip bulunduğu kendine özel güzelliklere açılmaktadır.

Kendine açılmaktadır.
Sadece içe yönelip, kendini hızla temizleyenler, ıslah edenler KENDi olan ASIL Benlerine Özlerine kavuşabileceklerdir.
Perdeler açılmayı bekliyor …
Onu açacak olan da sadece bizlerin Hakikate giden yolda ne kadar selabetli, rabıtalı, istikrarlı olduğuna bağlı.
Sadece YAŞAMAK önemli…
Bütün bildiklerimizi YAŞAMAK…
Ve ben O’yum diyebilmek…
Bizler Dünya planeti üzerine doğrumlandığımız andan itibaren kendi tam farkındalık halimizi yine kendi özümüzün arzusuna istinaden gerekliliklerden dolayı örtmüşüzdür.
Evet BEN i bulmak için saklambaç oynamak için örtündük.Eğer kapalılık arz etmeseydik oyunu nasıl oynayacağız.Her şeyi bilenken,her şeyi görenken oyun oynamak olmaz elbette.

Bu nedenle Dünya sahnesine geldik.
Burası Görev-imtihan-deneyim-yaratım…boyutu.
Burada kapalılık arz etmeden kendmizi sınayamayız,deneyemeyiz,denenmeden de yaratım olmaz,deneyim olmaz.
“O’ndan geldik dönüşümüz gene O’nadır.”
İçsel olarak her birimiz kendimizin özel bir varlık olduğunun bilincindeyizdir.
Bu özel hissetmemizin aslında en önemli nedeni gerçekten her birimizin Yaratanın , Mutlak'ın bir parçası olmamızdandır.
bu yazı alıntıdır
nur cihan
5 OCAK 2021
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963
*********** 4 ocak 2025
Bakara Suresi, 216.ayet : “Sizin hayır sandığınız şer, şer sandığınız şeyde hayır vardır. Allah(c.c.) bilir, siz bilmezsiniz.”
**
"ŞEYTANIMIZI MÜSLÜMAN ETME" SENE-İ HATIRAYI YÂD DEVRİYESİNDE İLERLERKEN ..NEFSİMİZİN HUDUTSUZ HALLERİNİ TANIYORUZ 🙂


şecere-i memnua aile -şecere-soy ağacımız olan SİDRE -SON SINIRA YENİDEN ÇIKIYORUZ ..bu tefekküriyemiz için elbette böyle bir idrak seviyesini bize bahşeden rabbimize şükürlerimizi sunarız..bizi kaldıramayacağımız ilimlerle sınamasın inşallah ve amiin..
tabii dün tarihte bugünümde facede anılarımda yine, " zaman dairedir döngüm yüzünden" aynı tefekkürü aynı resimlerle ve KIRMIZI ELMALARDAN 13. ELMAYI BUL diye yapmış olduğumu görünce çok hayret ettim..meğer ben TÜRKLERDE VARSAYILAN 13. SIR BİLGİYİ BİLE ÇOK ÖNCEDEN ANLAYIP KAYDETMİŞ OLSAM DA,O SIR NE hala BİLEMİYORUM =halamız simsima mı acaba ? 🙂....aslında sembol hiyeroglif kitabelerini okumada gayet iyi yol alıyor gibiyim..
şimdi ben islam ansiklopedisinden SİDRE tüll münteha AĞACINA bakıp okudum.. son sınır ,miraçtaki en son görülen cebrail makamı ve iliyyin de demekmiş..İNSAN KADERLERİNİN YAZILDIĞI KALEMLERİN SESLERİ VE İNSANLARIN GÜZEL AMELLERİNİN SURETLERİNİN KAYITLI OLDUĞU YER ve burasınında HAYRET MAKAMI olduğu da yazılmış ve ayrıca buraya dek yani sidre ağacı sadece hz nebimizce miraçta geçilip hakkında bilgi de verilmediği yazılmış..çünkü HAYRET maalesef anlatılamıyormuş..adı üstünde HAYRET !!!
bir evvelki makam hz ibrahimin mekanı olan satürn malum ..yani benim batıni ata rehberim ..o yüzden hayal alemlerinde demek ki buraya gidebilmişim..karma ..
ayrıca suriye ye ait meşhur bir güzellik sabunu var biliyorsunuz adı SIDR SABUNU. ..birde ben hep SIDRE AĞACI İLE sedir ağacını nedense bir anlarım..

OSİRİSİN İÇİNE HAPSEDİLDİĞİ TABUTU SEKİNE yani SANDIKI ,KARDEŞİ SAT -SİS-ŞİT ,sedir ağacından yapmıştır.. ve osirisin kız kardeşi ve karısı olan İSİS de onun, nil sularında yüzerek lübnan sarayında karaya çıkartılıp ,sedirin güzel kokusundan dolayı lübnan sarayına sütun olarak dikilmesi ile kokusundan bulmuştur sonra da ,kocasını o sandıktan kurtarmıştır..bugünde erkek kokuları genelde SEDİR AĞACI YAĞINDAN YAPILIRMIŞ..bilginize...

sadr mı genişlet ya rabbi denir ya hani..insanın göğsü sadrıdır ve anlayışlar orada kabul olunur..insanın iman tahtası denilen bu sadrımızda bizim göğüslerimizde yazılı kitabımız var diye hadislerden de anlaşılır ama bugün maddi bilimde göğüslerde olanı bilen anlayan bir bilim insanı henüz çıkmamıştır yani bu bilgi henüz açılmamış demek ki dünyanın kıyametine daha var -rahatlayınız 🙂
TABİİ BU TABUT SANDIK aslında şimdiki aklımla çok önemli yani bu bilgi..istersem tabutu sekine-ahit sandığına ve dilersem de DÜNYAYI YÖNETEN DÜNYANIN EFENDİSİNİN SENEDE BİR DEFA İÇİNE GİRİP YATTIĞI KURUKAFA TARİKATI ilahi bilgileri bir senelik programı alma ritüeli olarakta masal yapabilirim ..ama onları eskiden çok yapmıştım masallarımda var ..

tabii bunu şimdi yazarken anlıyorum daha evvel bunu sıdre -şecerei memnua ağacı olarak akledememiştim..
birde islam ansiklopedisinde sıdre cebrail makamı olup,onun çok uzun ve çok sıkı saçlı olarak kaydedildiği var..mesela bunu kadim mağara resimlerindeki başı güneş gibi çizgi çizgi olan nurdan ruh silüetlere her zaman bağlarım.. çünkü benim için o anlam güneş oluyor..ruh her zaman güneşle anlatılır çünkü..

ve bizim bugün türk bayrağı sembolü olarak bildiğimiz AY YILDIZ aslında NUN HARFİDİR VE SAYI DEĞERİ 50 DİR..isis in veya iştar yıldızı venüs sembolüdür aynı zamanda ..ŞİRA nında ..hint babil kabala inisiyasyonunda AYNSOF denen 3 hilal içiçe ÇİNTEMANİ de bu anlamdır ..hatta antik mısırda göksel anne nun -nutun bu 3 boy yoga yapar hali kaydıda vardır..
kur an-ı kerimde NÛN la başlayan KALEM SURESİ AYNI ZAMANDA. NAZAR GÖZ dolayısı ile RA GÖZÜNÜ VE O KALEMLER KATINIDA ANLATIR ..
NÛN balık ta demektir..ve KALEM SURESİNDE Kİ DENİZLER MÜREKKEB OLSA DA MÜREKKEBE MAVİ RENGİNİ VEREN DENİZ CANLISI MÜREKKEB BALIKI DA ANLAŞILABİLİR ..
kadim türk mitolojisinde cebrail dişi bir kuştur ve o ağacın en tepesinde yuvası vardır ve bu yuvada önünde rahlesi ve kalemi vardır ve kendisine ulaşanlara yazdığı risaleleri verir 🙂
babil mitinde bu sedir ağacı iştara aittir ama iştardan habersiz lilit ve çocuklara sedir ağacının içine yerleşmiş ve yuva yapmışlardır..iştar mardukla gerdek gecesi için bu ağaçtan yatak takımı yaptıracakken LİLİT VE AVANESİNİN KENDİNDEN EVVEL BU YATAĞA GİRMELERİNE SİNİR OLUR VE AĞACI KESİP ONLARI KOVAR 🙂
not: tüm bu mitler bize anlatıyor ki hz peygamberimizden evvelki tüm kayıtlı kadim nebi ve rasuller olan mitsel kahramanların hepsi bu miracı yapmış ve o zamanın resimli yazıları ile bunu kaydetmiş ve masallarını yapıp binlerce sene bugün bunun onaylanmasını sağlamışlardır .işte ben şimdi onların bu bilgisini kuantoum pc yazılımlara kaydediyor ve klavye kalemimi onlar için dans ettiriyorum..selam atalarımız .selam atalarımız.selam atalarımız ..mesaj alındı diyoruz
🙂..
....
ademle havvamızın cennetten kovulma tevrat hikayeside yine bu mezopotamya babail hikayelerine benzer .. yılan ağaca sarılı ve ademle havvaya bilgi*ölümsüzlük ağacının meyvelerini veriyor ve ademle havva bunu yiyince çıplak kalıyor ve gözleri açıldığı içinde artık cennette değil dünyada yaşadıklarını anlıyorlar oluyor 🙂
şimdi de bunu kendimizde tefekkür ediyoruz..İNSAN, SIDRE -DÜNYANIN SINIRINDAKİ SON AĞAÇTIR ama bu anlamı eskiler bu seviyeye gelen insan-ı kamil için demişler..
şamanın merdiveni ağacı -peygamberlerin miraç =merdiveni gibi düşünün veya hz musa devrinin aynı anlama gelen ASA sı YILAN ı olarak hayal edelim ve o şimdiki anlamla da o KUNDALİNİ YILANI olsun ..
bizden istenen bu kundalini yani omur suyu dibimizde olan HAYYE YILANIN UYANMASI =yani hay makamı VE BEKLEDİĞİ HAZİNE SANDIĞIMIZI-AHİT SANDIKLARIMIZ-TABUTU SEKİNEMİZİ BİZE DEVRETMESİ VE HAMİLİĞİMİZİ YAPMASI ..yani sabi çocuklar büyür ve tevhidi hanif olur ve artık ferdiyet makamına erir ve VASİLERİNDEN de MİRASLARINI HAK EDİŞLERİNİ İSPAT EDEREK DEVR ALIRLAR gibi bir anlam anlayabilirsiniz ...

dünyamız ocak ayı sonuna doğru türk çin takvimlerine göre YILAN SENESİNE GİRİYORMUŞ..BU 2025 SENESİNE YEŞİL tüylü DİŞİ YILAN SENESİ DEMİŞLER..yeşil kalp makamı olup ,rengi yeşildir..yeşil çipleri yani HERMESİN ZÜMRÜT TABLETİNİ DÜŞÜNÜNÜZ..arşın etrafında sarılı uyuyan sarı altından yılanın gözlerininde yeşil zümrütten olduğunu düşününüz.. demek ki dünyamız bu sene KALP MAKAMINA ERİYOR VE MUTMAİNNE NEFS LE CENNETLE MÜJDELENİP- AŞKTA GINAYA DOĞRU TATMİN OLUYOR İNŞALLAH ..TABİİ BUNLAR İÇİN DÜNYA VE DÜNYALILARIN ZAT IN ERGİTMELERİ İLE BELALARIDA ÇOK ÇETİN OLACAĞINDAN YANİ OLDUĞUNDAN SONU HAYRET VE HAYRANLIKLA BAHTİYARLIK OLACAKTIR VESSELAM ..

not: bu yeşil tüylü yılan kukulkan maya aztek anadolu kadim türklerinde her şeyi onlara öğreten bildiren rasul tanrısı biliyorsunuz ..ve binlerce senedir uykusundan uyanmasını bekledikleri biri..

işin ilginç yanı ise babil li marduk unda öldürüp ikiye yarıp yarısından gökleri ve yarısından da yerleri yarattığı yeşil boynuzlu devasa yılan TİAMAT ANAMIZ da hakikatte hayye -hay ölümsüz olduğundan asla ölmemiş ve derin biri kırıklıkla uyumaya çekilip MARDUKUN RÜYASINI SEYRE ÇEKİLMİŞTİR..
MESELA UYUYAN BUDA yı hatırlayın 🙂 ve ayette yaratıcımızın kendisi için ALLAH NE UYUDU NE UYUKLADI demesini anlayın....

not:beni anlayamayanlar lütfen siz beni okumayın ve takipten çıkınız..kafanız karışır .. ben herkese yazmıyorum ..ben, aynı anlam ve aynı sembolü tüm mitlerde ve dinlerde ve etrafta ve her şeye cami kendi vücut ve algılarımızda ve eşyanın her seviyesinde kolayca bulup -bilip -eğlencesi tevhid seviyesindekilere yazıyorum ...ayrıca işe yarasın diye bunu internete bilerke resimli kaydeden bilinçli bir kayıtçı ve vazifeliyim ama bu benim meslekim sadece beni ilgilendiriyor..işimi iyi ve çok ali yüksek kaliteye yapmak zorundayım..
yılanı böyle yazdığım için bana kızanlar ,yaratılmış hiç bir şey kötü değildir ve onların tamgasal sembolleri seviye seviye anlamları ile birlikte değişir ve en şerli -en kötüyken ,aynı sembol tekamüller sonunda değişip dönüşerek en tepede en değerli ve en ulaşılması zor olanlara görürler..mesela sürüngenken ,asanın tepesindeki anka kuşuna dönüşürsünüz..akıl kuşu cebraile yanii..
mesela sen babanın erillik uzvu olan o yılanın içindeki sayısız sperm tohumlarından-yılancıklarından biri olarak bir atımlık su olarak annenin O yumurtası içine girdiğinde de ALAKA yani BİR BEYAZ MENİ KURTÇUKTUN ve annenin rahmi çeperine tutunarak onun kanını emerek bir vampir misali bedenlenmedin mi ?.
şu halde bir yılan kurtçukken nasıl insan a dönüştüysen ,ölünce yeniden kurtlanarak KELEBEK oluyorsan işte HZ NEBİMİZDE MİRAÇTA sidrenin üstünde HAYRET VADİSİNDE BU KELEBEKLERİ GÖRÜNCE susmuş ve bu döngüleri o zamanki insanlara anlatamayacağı ve bu bir zevk olduğu için susmuş..

onun yerine bu bilgiler zaten hz idris in okulunu anlatan TARIK YILDIZI =TARİKAT YANİ YILAN ASA YOLLARI DENEN KENDİNİ BİLMEK OKULLARININ DERS METODLARI AŞAMALARI OLARAK aynı rüyayı görenlere mahfuzlanmış..
not: ben bu yazıyı yazdıktam tam 4 saat sonra.. evet ..eş zamanlı bilimsel destekde yazıma geldi..program şimdi bitti ve bende dinledim..konun sonunda sümer tabletlerinde çevirilerde AYNI BİZİM GİBİ -YILAN ŞEKLİNDE BİÇİMLENDİRİCİ ÖZLERİ VAR denmiş.. yanii ben senelerdir yazıyorum ve resimlerle belgeliyorum ama ben bilim insanı değilim tabii fakat allahın komedisiyim 🙂..tabii hathor tapınakındaki resimleri idrak edebilecek bilim insanlarının orayı o gözle incelemesi için benimde nette bu kayıtları umuma ve yazılımlara sebilane yapmam gerekiyor..
ve bu araad yılan bu zamanda SES -FREKANS DALGASI VE YILAN DNA YAZI DİZİLİMİ -iplikler-sicim teorileri va aklınıza ne gelirse o anlamdadır ...

avustralya aborjinlerin RÜYA ZAMANLARI ADLI İNANCI -adim nun-nut adlı büyük ruh yani samanyolunun içinde geçer ve aborjinler sabahları uyanınca bu ölüler yolculuklarının resimlerini bu resimde gördüğünüz şekilde binler senedir çizerler aynı antik mısırlılar ve babilliler vs gibi..
nur cihan
4 OCAK 2025
nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963


************