*****
2024 mart KUZEY HİNDİSTAN SEYAHATNAME TEFEKKÜRLERİM
*******
HERKES KENDİ DİNİNCE DİNLENSİN
bu sözü geçen gün evvel zamanımın kızı hümeyra dan duydum,annesi söylermiş..hadiye teyze okuma yazma bilmeyen ama acaib zeki ve uyanık biri idi ..bir gün onu hindistanı anlamam için bu sözü ile kaydedeceğimi hayal dahi edemezdim..evet
HERKES KENDİ DİNİNCE DİNLENSİN -aynı kurann laiklik suresi kafirun gibi..herkesin dini kendine .kimse kimsenin dinine inanmaz ve inanmak zorunda değil.herkes kendi dininden mesul..
***
son demlerimde dini imanı yağmalayan ve bunun üzerine birde hindistan a gidip hem bedenen iskeleti hemde ruhen anlamı yıkılan biri olarak ,netten bana gönderilen kadim hindu inancı hakkındaki bir yazıyı okudum..yanii tüm eskiden yazdıklarımın doğru olduğunu anladım..benim inancıma göre tüm kadim dinler SABİLİK DİNİNDEN ÇIKMADIR VE HEPSİDE SU İLE BAĞLANTILIDIR..YANİ TEMİZLİKTE HAD SAFHAYI YAŞAMAKLA..yani antik mısırın NİL NEHRİ KENARINDA OLMASI,hindistanın inancının KUTSAL GANJ NEHRİ İLE OLMASI,orta amerika inançlarının KUTSAL AMAZON NEHRİ ile olması yanii tüm kadim mitsel ölüler yolculuklarının bu suların doğu ve batı yakaları arasında yapılması ..göksel samanyolunun yerdeki tezahürü olarak tabii.. ve BİZİM DİCLE ile FIRATIMIZ ve DİĞER ÜLKELERİ BEREKETLİ TEMİZ SULARI İLE YARAN VE CAN SUYU TAŞIYAN HER SU ŞEHRİ. VE SU ÜLKESİ yaratılıştan sabi inancına sahiptir..
sabilikte her sabah suya girip vaftiz olur gibi boy abdesti almak ve teharet yani tuvalet sonrası temizlikler çok önemlidir..ve sıradan halk asla kutsal kitapları okuyamaz ve öğrenemez ve dokunamaz..kutsal ritüelleri KAST SİSTEMİ GEREĞİ SADECE EN YÜKSEK KATTAKİ BRAHMANLAR YAPABİLİRDİ..halk yani aşağı mertebe kasttaki her seviyedeki insan onlara göre pisti ve pisler kutsal olan hiç bir değere yaklaşamazdı..bu yaşam tarzı genel olarak son yy dek dünyada geneldi..internetle buda bozuldu..
ve şimdi anladık ki,bugünkü genel hindu inancının pislikleri ve pis doğası ile taaa en baştan hindu inancını uygulamaya müsait değil ve temizlenemedikleri içinde hiç bir zaman o ibadetleri yapamazlar..
hinduizmde bir brahmanın kurtuşa erme tekamül ismi sanırım MOŞE gibi bie kelime idi..bugün ona MUSA-MESİH gibi isimler veriliyor..yani beklenen kurtarıcılar ferdiyet makamına erenlerden çıkıyor-yoksa umumi bir bilgi ve algı değil..mesela yarın 8 nisan ramazandaki acaip güneş tutulması yahudilerin takvimine göre dünyanın son günü imiş ve 9 nisanda ilk yeni başlangıç günü..bazı kişiler siyonist hükümetler mesihin çıktığını ve ilan edileceğini söylerken,ben ve benim gibilerde biz SAHİP KIRAN DENEN DÜNYA LİDERİ İSKENDERİ ZÜLKARNEYN BİR LİDER ÇIKACAĞINA İNANIYORUZ..yani benim hayallerim iskenderi zülkarneynle başladı ve devam etti..mesih e değil sahipkırana inanıyorum..israilinde köküne kibrit suyu sıkılacağına..kendi. kendilerini imha etmek zorunda kalan şifresi çözülmüş birer paçavra olarak yok olacaklar inşallah ve amiin..ama müslümanlar uygur türkleri ve filistinliler ve diğer ümmet kardeşleri için susmanın dejenerasyonun pisliği ile yüzleşecek ve atıllaşıp onlarda siyonistler gibi yeni sistemde olmayacaklar her kötü ebderleşmiş tohum gibi..DÜNYAYI SADECE İYİLİK KURTARABİLİR..
işte aşağıdaki yazıdaki bölümde hinduzimin bugün bilinip uygulanmayan en saf haline bakacaksınız ve putları ve oyuncakları değil,ağır ve yüksek BİR VÜCUD SAĞLIĞI ANATOMİK NEFES VE ORGAN BİLGİSİYLE YÜZLEŞECEKSİNİZ..SANKİ EN DERİNİNDEN TIP BİLGİSİ ALMAK GİBİ..hakikatte her şey insan sağlığı ve VAR MEVCUD VÜCUDUN DEVAMI VE ÖLÜMSÜZ OLABİLMESİ İÇİNDİR..ölümsüz olunca dünya cenneti ebeden insan a verildiği içinde kendi cennetlerinde ilk adem havva gibi bu defa hakedişle kurdukları kişisel cennetlerinde safa ile yaşayacaklar..
antik mısır ölüler kitabı sonu ile hindu kitap sonu aynı gibi..tüm kullanılan tanrılar aslında yoktur ve sadece sen anlayabilesin diye anlatmak için uydurulmuş birer ders metodudur..sadece tek bir yaratıcı vardır ve tüm bu sayfaları okumamızdan murad ona ulşmayı ummak içindir yani hakiki yaratıcı asla bilinip ulaşılan ve anlatılabilen bir şey değildir..bizim yaptığımız bizim tarzımızda bir ona ulaşma deneyim yoludur gibi..
hinduizmde vedalarda ilk ibadet TEMİZLİKTİR VE DEVAM EDEN KENDİNİ-İÇİNİ DIŞINI VE ETRAFINI TEMİZLEMEK AYNI İSLAMIN İLK ŞARTLARI GİBİ..NAMAZIN ŞARTLARI GİBİ..BU TEMİZLİK BİTTİKTEN ALAN VE KENDİN TEMİZLENDİKTEN SONRA ancak dua etmeye hazır hale gelinebiliyor..yaratıcı anmak ve ONU NEFESLE İÇİNE ÇEKİP ALARAK İÇ ORGAN MELEKELERİ KABUL EDİLEN he rorganınn bir gezegen bir tanrı anlatımı ile onu çalıştırmak için BURUN DELİKLERİNDEN SIRA İLE NEFS AL VER İBADETİ YAPILIR..BUNUN BİR KAÇ ÇEŞİDİ VARDIR VE yapılacak en yüksek ibadetin yaratıcıyı tefekkür edebilmek ayeti söylenir yani meditasyonun hakikati olan TEFEKKÜR İBADETİ ANILIR..
ve yine kutsal dualı sularla kendini sulama ve arındırma ve sonra secdeye tam bedenle kapanma .....hinduizmle katolik hristiyan kilise ayini çok benziyor..ikisinde de ölüleri yakıyorlar..hindu tapınaklarındaki tanrı vitrinleri ,hristiyan kiliselerindeki ikonografyaya aynen dönüşmüş halde..
hinduizmde ,ana ibadet olan sabah akşam güney ve ay-karanlık ve aydınlık ve iyi ve kötü BİRLEŞİP alacakaranlıkla TEVHİD OLURKEN ,BU VUSLATA ŞAHİTLİK EDİLDİĞİNDEN SECDE EDİLİR..
hindu inancında güneş varken tüm ibadetlere o aracılık eder çünkü her şeyi aydınlatan ve ısıtan ve can veren odur..ama güneş batınca GÜNEŞİN NUR ESMASINI NAR ESMASI İLE ATEŞ ALIR ve dolayısı ile mitra inancı ile mecusilik bir yerde kesişip birleşir..gecenin ve gündüzün birbirlerinin peşi sıra gelip evlendikleri kavuşum vakitlerinde tevhid perdesi çekilir.. NURUNDA HOŞ-NARINDA HOŞ DENİR..bu olaylarda gerizekalıca okuduğu gibi anlayıp putperestliğe işi dökmeden feraset sahibi hikmetle olaya bakmak ve anlatılmak isteneni anlamak gerekmektedir..
sabilikte her iş su ile abdestle olur..ama hz isa ben yahyanın suda vaftizinden geçtim ama sizi ateşle vaftiz edenle müjdeliyorum diyerek hz nebimizi işaret etmiştir..mesela bugünde hindular gün içinde su ile abdest alıp arınırken,akşam güneş batarken ve doğarken yaptıkları ATEŞ RİTÜELLERİ İLE ATEŞİN ALEVLERİNE ELLERİNİ UZATARAK ALEVLE ABDEST ALIP ARINIR YÜZLERİNE SÜRERLER..yani mecusiliğin özüdr hinduizmdedir..mitranında..kaldı ki hint aryan halkı parisi farisi olup biz türklerede islam bu hint türkleri ile gelmiştir..
..aşağıda okursanız bugünkü hindu putperestliği ile ilk hindu sabilik inancının alakası yoktur..
bir defa her önüne gelen bu inancı uygulayamaz..kadınlar-çocuklar-hele yabancılar ne yoga ne nefes teknikleri-ne vedalar-ne diğer tanrı sunuları asla yapamaz
..çünkü yahudilik gibi anadoğma hindu değilsen sonradan hindu olamazmışsın..bugünkü hippy özgürlük ve esrar ile başlayan batılı gençlerin hindu inancı hayranlığı ile açılan ve giderek büyüyen din ticareti pazar payı,hinduizmi her batılıya kucak kucak dolarları için açmıştır..aynı bizim tasavvufçularımızın dolar ve euroya ve batının özgür konforuna kolayca açıldığı gibi ..batıda para ve demokrasi ? özgür alan var ,biz doğuda ise ruh ve mana var..ruh ve mana para ile satın alınıyor mu ?..galiba o a artık satın alınıyorki bu pazar hep gelişiyor..

hindularda tesbih taneleri 108 adettir,bizde ise 99..onlarda taneler arasında ip düğümlüdür..ama eskiden tesbih icad etmediklerinde aynı bizim gibi parmak boğumları ile tesbih çekerlermiş..hindularda HER SABİ GİBİ GÜNEŞ VE GÜNEŞ İN VAKİTLERİNE GÖRE İBADET EDERLER..ve her vakitt tezahür eden yaratıcının bir fiiline ait görüntü anlamına bir isim vererek ,onu yaratıcının o anki o işten mesul avatarı yani yaratıcının o andaki suret tezahürü olan TANRI KABUL EDERLER..ama bu hakikat değil,sadece yaratıcıya bağlantı kurmak için kurgulanmış birer İP ADRESLERİDİR..aynı bugünkü pc ip adresleri ile ana merkeze data bağlandığımız gibi.yani sistem dünde ,bugünde,yarında aynı ve hiç değişmeyecek..çünkü insan beyni buna programlı ve başka bir şekilde algılamaya ve anlamaya müsait değil..
yanii dinlerin bu kadar yozlaşıp sefil hale gelip- içlerinin boşaltılması ,aslında umuma, "her önüne gelene -kendi istediği yorumla kendinide içine katması özerk hakkı ile verilmiştir"..HELE İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ İNTERNET ÇAĞINDA VE HEPİMİZİN YAPTIĞI ANORMAL YORUMLARIMIZ AMA ASLA YAPMADIĞIMIZ İÇİ BOŞ OLAN FİİLİ iyi AMELSİZLERİMİZ - İBADETSİZLİKLERİMİZLE..SADECE BOŞ KONUŞUYORUZ AMA ELİMİZDE kendimize ait sağlam DELİLİMİZ DAYANAĞIMIZ BİR AMELİMİZ YOK.. dolayısı ile tek bir din,yaratılan insan idrak seviyesi adedince de sayısız din olarak yorumlanıp uygulanmaya açılmıştır..hele belli seviyeye gelip kendine yeni bir din kurmayan pekde yoktur nedense..her dinde böyledir..bu şekilde tarikatlar ve mezhepler veya alternatif yeni bir din ortaya çıkartırlar..
BU BİZE ANLATIR Kİ,kadim devirlerdeki seçkinlerin kast sistemi ve yönetimleri bugünde var..o yüzden tepedekilerin bilip yönettikleri ile aşağıdakilerin onları takip edip is sürüp kendi yorumları ile elde ettikleri hayalleri put edinip din sanmaları ve onların elinde tarihler boyunca kul edilmelerinden başka şeye yaramamıştır...
hakikat daima aynıdır ve değişmez ve aynı kelimelerle anlatılır..kısa ve özdür..yorumlarsa uzun ve sonu gelmez zamana mekana göre değişmesi gereken bilgilerdir..
hinduizmin özü ile islam çok benziyor..çünkü hepsi sabilik inancından çıkma..gerçek hinduların ibadet kıyafetleri bizim müslümanların hac kıyafetleri ile aynıdır mesela...bizdeki abdest-namaz kelimeleride arapçadan değil hint farsçasından bize geçmiştir pek çok şey gibi..çünkü türkmenlerinde çoğu mecusi ve hindu karışımıdır ..türkmen mecusiler, alevi olup paçayı kurtardıklarını saymışlardır..belkide kurtarmışlardır..bilemeyiz..sonuçta KENDİ DİNLERİNCE DİNLENİYORLAR..BİZ KENDİ DİNLERİMİZE BAKARAK DİNLENMELİYİZ vesselam..
not:aşağıdaki metinde tüm dünya ezoteriklerinin anlamak isteği ŞEFFAF KÜRE İÇİNDE OTURAN ADAM LARIN ANLAMIDA VAR..bu şeffaf küre içindeki adamı görmek," tanrıyı görmek demek olup" en üst seviyeye gelmek demekmiş..yalnız burada şu açılıyor..size bunları kaydeden kişi tüm turuku ali yi bu şekilde izlemiş ve selamlanmış biri olarak ayrıca rabıta nedir anlayamadığımı söylediğinde, ertesi sabah namazında secde mahalinde şeffaf bir küre içinde mürşid libasları ile oturan şimdiki geniş zamanını seyretmiş biri olarak yazıyorum ki, TANRI İLE ALLAH FARKLI ŞEYLERDİR..tanrı putlarını kırarız ve o allahla birleşince ona allah deriz ..yanii anlaşılacağı şekli ilede yazayım...
bizim ricaül gayb denen en üst seviye mana adamlarımız yani seyrü sülükle ergitilmiş ve ölmeden evvel ölüp alemin nizamının kanun adamlarına dönüşen kanun yazıcıları mertebesine yükselmiş üstadı azamlara büyük velilere kadim devirlerde bazı kişiler tanrı demişler ve onlara tapınmışlar..çünkü her inancın kendi ermişleri-velileri-ricaül gaybi yani kendi sistemlerini batında ve zahirde yürüten adamları vardır... bunu bilsekte bilmesekte genelde bugünde hemen. herkes onları hayalinde görür ve iletişime geçerek onlarca ergitilerek bir anlamda onları put edinerek mana aleminde yol almaktayız....yaratıcımızın bizden istediği ise,kişisel putunla işin bitince onu kırıp, içindeki yaratıcıyla birleşmendir o kadar ...tabii kırabilirsen..o şeffaf küreler kırılamıyor ve içinden çıkılamıyor maalesef
birde böyle bir acaip durum var ..bunu anlaman içinde şunu yazmam lazım..sen hava zerrelerini, sen su damlası kürelerini,sen atom altı zerre kürelerini,sen noktayı parçalayabilir misin ?parçalayamazsın..
bizim ricaül gayb denen en üst seviye mana adamlarımız yani seyrü sülükle ergitilmiş ve ölmeden evvel ölüp alemin nizamının kanun adamlarına dönüşen kanun yazıcıları mertebesine yükselmiş üstadı azamlara büyük velilere kadim devirlerde bazı kişiler tanrı demişler ve onlara tapınmışlar..çünkü her inancın kendi ermişleri-velileri-ricaül gaybi yani kendi sistemlerini batında ve zahirde yürüten adamları vardır... bunu bilsekte bilmesekte genelde bugünde hemen. herkes onları hayalinde görür ve iletişime geçerek onlarca ergitilerek bir anlamda onları put edinerek mana aleminde yol almaktayız....yaratıcımızın bizden istediği ise,kişisel putunla işin bitince onu kırıp, içindeki yaratıcıyla birleşmendir o kadar ...tabii kırabilirsen..o şeffaf küreler kırılamıyor ve içinden çıkılamıyor maalesef

işte kavii kuvvet oluyorsun..zerre kül bir..atomik enerji..aton..KUrANtOUM oluyorsun..
hikmetinden sual olunmaz ..hikmetle hikmeti yazıldı ..
nur cihan
7 NİSAN 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
https://www.facebook.com/nur.cihan.963
eweet şimdi de hindistan neden bizim ikizimiz gibi anlamaya çalışıyoruz...türklerin islam edilmesi ile ,savaşçı ve istilacı tanrı askerleri türkler yeni bir hedef edinmişler..ve güney hindistana abbasiler ve memlüklülerle ilk türk islamı girmiş ve kuzey hindistana da gazneli mahmud ile türklük ve islam giriş yapmış..ilk devlet dili çağatay türkçesi zamanla urduca olmuş ve sünni iken daha sonraları ismaili şiiliğine geçen türkler ,yine zamanla devlet yazışmalarını osmanlı gibi farsça yapmaya başlamış..
bu orta asyalı ve afganlı türkmenlerle cengizin torunları soyu birleşmiş ve cengiz ile timurun çocukları- afganistandan kabil den çıkan babür şah hindistanı fethetmiş ve BABÜR İMP KURMUŞLAR..bunlar bizim fatihin istanbulu fethi akabinde yavuz sulatanla zirveye vurup ,kanuni ile o zirvelerde dolaştığımız senelere denk geliyor..iran da şah ismailde aynı dönem ve şah ismail daha sonra yavuza yenilse de, saçları-sakal ve bıyıkları ve küpeleri aynı olan bu iki güçlü karakter -bilinmeyen bir kardeşlik derneğine belki üye olduklarından, yavuz selim onun kaçmasına izin verip- irana da dokunmamış..(*bunu ben uydurdum ,yeni saç sakal ve bıyıkın ismaililikte ne kadar önemli olduğunu anladığımdan )..cem sultan da mesela bu meşrepten..genc osman da aslında ve hepsi erkenden ölen büyük şahsiyetler..
işte anlayacağımız islam türklerle altın çağını değil-pırlanta aynalar yani sınırlardaki en uç yükseklik çağını yaşadığı esnalar bu zamanlar..bir daha da o seviyeye hiç gelinmemiş..babür şah cengiz soyunun özbekistandaki zirveye vurmuş astronomi ve mimari ilimleri ile donatılmış..çok acaip insanlar o devirdeki insanlar..çok çocuk yaşta insanlar bugün 1000 adamı bir araya toplasan o devirdeki bu adamların biri dahi etmez.... düşünün öyle bir zaman o devirki ,pek çok bilinen ergitilmeyle erişemeyecekleri kabiliyet ve zeka ve bilgin ve cesarette gencecik sayısız adam aynı yerden çıkıyor ..küçücük çocuklar bilmedikleri diyarlara gidip -savaşa edip- savaş yönetiyor ve ülke kurup yıkabiliyor ve hepsi mimariden anlıyor-astronomi ve takvim zaman ilmine ve sayısız inancın felsefesine sahipler ..ve çok büyük kahramanlıkların ardından gencecik yaşta akıl almaz becerileri yapıp bitirip ölüyorlar..
işte bu krem kaymak türkiş islam devrinde türk ve türk moğolları hindistan a öyle eserler kazandırıyorlar ki,bin sene sonra dahi hindistan bu eserlerin kaymağını yiyor ve daha da yiyecek..
ben tarihi aklımda tutamam ama okudum genel olarak ,sizde okuyabilirsiniz..benim anlatmak istediğim bu tarihi türbe ve sarayları gezerken deneyimlediğim hislerdeki yüksek teknolojinin verdiği zevki yaşamaktı..
...hindistanın simgesi olan islam eseri tac mahal iranlı mümtaz mahal için yapıldı..onun kız kardeşi nur cihan ise cihangirle evlendi ve imparatoriçe oldu..tarihte islam türk medeniyetinde meclisi am a girip yöneten ve adına üzerinde kendi resmide olan para bastırtan tek kadın oldu..çağdaşı hürrem sultanın gayeside buydu ama o osmanlı meclisi ama giremedi sadece gizli pencereden dinleyebildi..yanii kadın özgürlüğü ve hükmü açısından babürler daha ileride ve nurcihanın bu tekamülü zirveye vurdurması ile zaten akabinde türk mağolları düşüşe geçiyorlar..çünkü erk erkekten kadına geçip zirveye vurunca da düşüşe geçiliyor maalesef ...
haa bu sırada erkek imp cihangir mi ne yapıyor..o sarayın salonunda merkezde güneş olarak oturuyor, etrafındaki diğer gezegenlerin üzerinde de diğer bilge ve değişik inanç liderleri ve ulema oturarak tüm gün bilim felsefe ve dinleri konuşuyorlar ve daima yeni icad edecekleri bir din üzerinde çalışıyorlar ..mesela sihizm de bu sırada çıkmıştır.. yani tekamül sonu zirve klasiği..
bugün hologram ve çok boyutlu evren vs deniyor ancak sanal gözlüklerle veya similasyon aletlerle zevksiz kaba uygulanabiliyor hanii..işte orta asya özbek ve afgan ve uygur türkleri burada öyle bir mimari geliştirmişler ki herhalde benzeri yoktur..
içiçe katmanlı girft ama daima mükemmel simetri kullanmışlar..kafayı simetrinin mükemmelliği ile bozmuşlar..sıfır hata ... aslı ve gölgesi gibi..çünkü hinduizm ve islam ve diğer kadim inançları birleştirip kültür sanat ve bilge adamlarla sürekli görüşen şahları bu bilgileri BATINI ALEMİ MADDE ALEME DÖKMEYİ BAŞARMIŞLAR..
BUGÜN KALMASA DA ÖRNEĞİ İRANDA HALA YAŞAYAN AYNALI VE MÜCEVHER TAŞLI HAYAL EDİLEMEZ GÜZELLİKTEKİ DUVAR NAKIŞLARI İLE CENNETİ HİNDİSTANA KURUP YAŞAMIŞLAR BİR VAKİTLER..sonra ingilizler gelip hepsini sökerek çalmış tabii..nelerimizi çalmadılar ki..ruhlarımızı bile değil mi?..ama şimdi ruh ve mana satın alabilmek için çocukları hindistan ve türkiye de ki haşhaşi guru mürşidlerine biat ediyorlar...hayat işte..yeniden devran ..
mimarilerde ışık ve yansıma ve ışık oyunları mükemmel kullanılırken ,sayısız pencere de bir tablonun mükemmel çerçevesi gibi kullanılmış..her pencereden inanılmaz güzel simetrik görüntüler görüyorsunuz ama içiçe koritor ve salon ve kapıların her birinden de geçerken karşınıza sayısız aynalı salondan uzana ayrı görkemli bir tablo çıkıyor..böyle nasıl biliyor musunuz, boyutlar arası ilizyonun içinde o tablodan o tabloya içiçe bir hayali seyahat ediyormuşsunuz gibi... sanatın her türü bu üstün mimarilerde birleşmiş ve size tablonun içinde yaşıyormuş gibi hissettirmişler..her figür çok katmanlı ve içiçe ve her harekette farklı bir boyuttan farklı bir manzarayı ve tabloyu seyredebiliyorsunuz..
tabii sütunlara yaslanarak konuşursanız başka bir sütundan sesleri wifi -telefon gibide duyabiliyorsunuz..gerçekten çok enteresan ilimlere ve teknolojiyi muhteşem bir sanatla kullanma ilimlerine sahiplermiş..
mesela bir saray hareminde şahın havuzu vardı.burada yabancı heyet karşılanıyormuş...bu havuzdaki oyma sanki ters kabartma gibiydi..o havuzu suyla doldurduklarında o desen ,havada uçan bir halı gibi gözüküyormuş..yanii aslında bugün o binalar ve odalar ve oymaların akustiği ve ışık yayan yansımaları o devir nasıldı asla hayal edemeyiz..sarayın duvarlarında dev meşaleleri asmak için delik yuvalar var ..o meşaleler yandığında geceleri kim bilirdi bilemeyiz....belki müzik ve sesleride özel şekilde o mimaride kullanıyorlardı...
bu yüksek seviyedeki medeniyeti kurup yaşayan türkler hali ile hindistanı 1000 seneya yakın etkilemişler ve dillerini ve inançlarını dönüştürerek bugünki ortak benzerliklerimizi ortaya çıkartmışlar..babür şah babürnameyi çağatay türkçesi ile yazmış..ama onun torunları zamanla hindu putperest kadınlarla evlenmiş ve saraya hindu tapınakları yaptırtmışlar..hindu türk moğol melezi nesilleri zamanla daha çok hindu ve şiva islam tasavvufunu doğurup bugün bize ve yahudi kabalasına ve iran hindu pers şiasının taaa kalbine mecusi şivayı yerleştirmişler....her şeyi bilerek karıştırmışlar....... mesela bugünde arab ülkelerindeki zengin arap şeyhleri görülüyorki çoğu hindu putperest islami??? tarzı kadınla evlenip ,soylarını onlardan ürüyorlar ..işte bozulmalar çürüyerek dönüşümlerde böyle oluyor..vahabilik= yahudilik= şiva , islam inancı birleşiyor...
bugün ülkemizdeki islami dejenrasyonda aslında ülkemizin hint kökenli ateşperest ve kindar genetik yapısının siyasi çıkar için islam dairesinden her kademeyi istila edip içten bizi yozlaştırması ve islamdan nefret ettirmesi ile başarılı bir plan olarak bu doğulu kindar aileler işlerini yapıp ,gerçek yüzlerini belli ederek kenara çekilmişlerdir..bunlar binlerce senedir süren türk islam nefreti ve kan davasını diri tutan içimizeki aryan ırkı denen hakiki hintlilerimizdir..urartu değiller hintliler..ermeni yahudisi aryan değil hintli şiva inancında ateşperest mecusiilerimizdir..
gazneli mahmud-babür-hümayun-ekber-cihan-cihangir afganistandan pakistaan ve sonra hindistana koskoca bir kıtaya 1000 sene hüküm sürmüşler ve hala devam ediyorlar ..biz türklerin kardeşleri..yıkılışları ise bugünkü iranın ismaili şii tarikatına mecburen geçişleri yüzündendir..yanii bizimkilerin bitmez kardeş kanı kavgaları ve dara düştükçe şah ismail ve babası hamza dan yardım istemeleri ve karşılığında sünnilikten vazgeçmeleri gerekmiştir.. şah ismail ve babası hamza islamı bölen ve islam sünni türklerine her zaman en büyük zararı veren kişidir belkide..bugünkü iranın abd ve israille kardeş olmasıda ..
hindistan ve afaganistan ve iran ve pakistanın keşmir tarafları ve pek çok yer ismaili -şia tarikatı mezhebindenmiş..
bugün iran haşhaşileri israil tapınakçılarına savaş açıp bomba atıyor ama nasıl bir komedi ise iranın attığı bir sürü bombadan hiç biri israile düşüp zarar vermiyor..sanırım bir şey kutluyorlar ..kirli ortaklık....
başka babür mimarisi resimleri ile devam edeceğim..
sadece o zamanki yapılara ve yaşama ve bugünkü hindu halkının -sıradan halkının pislik ve anormal fakirlik ve putperestlik içindeki yaşamlarına dair fotolarla birleştirerek bakın ..çünkü zamanda yolculuk yapıyorsunuz....mimaride kültür ve sanat ve inançlarda zirveyi görüp dağılıp düşmüş bir halkın bin sene sonra dahi toparlanamayacağı ve hala devreden tekerlekte tekamül yasası gereği aşağıda olduğunu anlayacaksınız ..
nur cihan
14 NİSAN 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
https://www.facebook.com/nur.cihan.963
****
"İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım, dünya da.
Fakat ne yazık ki, insan değerini bilemedi, kendini ucuza sattı.
İnsan aslında çok değerli bir atlas kumaş iken, kendini hırkaya yama yaptı./ Şems-i Tebrizi"
eweet hinditürkiarabistandan döneli 3 hafta geçmiş..ilk travmalarımı atlatmış olmalıyım ve o ruhum ve bedenimin kırılması şifayablanıyor ki artık hislerimi yazabilirim..üzerinden süre geçmesini bekledim ,böylece duygularıma yenilmem ve daha tarafsız evrensel olaya bakabilirim ..zaman her şeyin ilacıdır.. bunları da zihnimin çöplüğü gibi karmakarışık yazabilirim ,o yüzden madde madde gibi yazmaya karar verdim ki ,kast sistemine uysun 

hindistanın asıl adı İNDÜS UYGARLIĞIDIR..bugünkü pakistan indüs nehri kenarlarında ve tabii ki keşmir dedir..ingilizler pakistan hindistan dan ayrılırken bir oyun yapıp kadim ismi pakistanlılara vermemiş hindulara vermişler..ama hakikatte hazine pakistan da ..afganistan da..keşmir de..buhutan tibette..uygur türklerinde..
şimdi yazdıklarımda kendilerini türk kabul etmeyip kürt kabul eden ve ayrı üstün aryan bir ırk olduğunu zan edenler ,benim hint ve türk karışınca arap ve kürtler oluyor dememe çok kızdılar nedense .yalan mı ?..git gen taraması yaptırt bak oda sana aynını söyleyecek.ayrıca iranlılar-ermeniler -kürtler aryan soy muş ..ne aryanı..hint aryanı demeniz lazım hakikat bu ve bunlarda yine hint uygur türkleridir..mitoloji okuyun anlarsınız..
benim bunca kendimi paralamam bu ülkede türkiye cumhuriyeti topraklarında yaşayıp-tüm imkanlardan bizden çok sömürücesine faydalanıp-ülkenin batısını vampir gibi sömüren bazı kavimlerin kendilerini hala türk kabul etmeyip,ülkeyi bölmek istemeleri ve türk bayrağına -türk hükümet ve yasasına tahammül edememeleri ama tc yi ele geçirmek içinde her haltı yapmalarına karşı ev kadını tarzında bir geri bildirimdir..bu ülkenin adı TÜRKİYE ..İÇİNDEKİLERDE TÜRK.. BAYRAĞI TÜRK BAYRAĞI..BATINI YÖNETİCİLERİDE TURUKU ALİ DİR oana göre..madem alevisin -madem mecusisin-madem yezidi sin hakiki aliyi de tanıman lazım değil mi?..neden tanıyamıyorsun sence ?
tabii. ki bana sen bu safsata inanca nasıl sahipsin denebilir..açıklıyorum..ben bir irşad masalcısıyım..yanii bunu izinli yapıyorum ki tarihte nadiriz kıymetimi bilmesenizde böyle bir nadirattan durumum var maalesef..
bir masalcı hayalcidir de hele ki 40 yaş ve üstü ergitilme masalalrı yazıyorsa..herkes yolda karşısına çıkan aynı rüya sembollerini görüp bulup iz sürüp anlayabilmeli ,hem bu zamanın bilim teknolojici ve olaylarında,hem kendisinde -hem etrafına camilikte ,hem de geçmişte aynı yoldan yürümüş atalarımızda...yani benim işim bu camii de tevhid hanif olmakla alakalı..herkes hanif ve tevhid ehli değil -olmakda zorunda değil..inanmakta zorunda değil..bu bir zevk ...tevhid zevkide deniyormuş..eğlencesi tevhid olur zevki yanii..
sonra bir masalcı olarak hayalimde atalarımda -değişik zamanlardaki atalarımla ve nesillerin insan çeşitlilikleri ile de tanıştırıldım ..mesela adem atamızı gördüm bir defa ,o farawar melek içinden. marduk adamı çıkan semboldeki adama benziyordu dolayısı ile bakınca hint aryan türk gözüküyor
..marduk gibi yani..

ve masalın kahramanı çocuğun hamisi hz ibrahim olduğundan kabe de bir sabah vakti onu uyur ve uyanırken görüp kaydetmiştik ,o da hint arabı idi..ama dünyadaki hiç bir hintli. ve arabın kendisine benzemediği ve dünyada hiç bir yaratılmış insanın güzellik ve naiflikte yanına yaklaşamayacağı özel vir ruhsal varlık adamdı..
yanii benim hint arabı misallerimin iki örnek adamı adem atamm ve ibrahim hamim atam ..
peygamberimiz ne demiş,ben arabım ama arab benden değildir..
bu arada şimdiki halimle ben kuzey den gelme ırktanım ama atalarımın içinde ortadoğulu geniş meşrep melami bir atamda vardı tanıştıklarım arasında.. nedense bende o değirmenci unlara bulanmış 3 bembeyaz ulu ruhsal atam ve edeblerindeki kutsiyeti ruhanilik yerine ,yerde ayaklarını uzatıp geniş meşrep gülen ortadoğulu atama çekmişim .. diğerlerine çekseydim zaten dünyada tutunamazdım ..
onlar dikeydi..ortadoğulu koyu renkli atamsa yataydı ..

peygamberimiz veda hutbesinde ne diyor?..hepiniz adem in çocuklarınız ve adem de topraktandır diyor değil mi?..yani ırkçılık ve hele aynı kardeş soyun farklı melezlenmiş evliliklerle çoğalınca kendilerini ayrı ayrı ırklar ve insan soyları olarak adlandırıp bunu ülkeyi bölmek ve ülkeye zarar vermek için kullanmaları kadar kötü bir şey yoktur..
yanii benim size her anlatacağım sizlerce :"masal-safsata -bilime uymuyor "olacaktır...ve okurken güleceğiniz "adem atamız hintlidir "demem size tek bir bir şey ifade etmeyecektir..bizim inancımıza göre adem atamız hindistan seylan a indirildi ve havva anamızda cidde ye ..ikisi arafatta mekke de buluştular (* bugün de arafatta adem ile havvanın buluştuğu yerde beyaz bir dikilitaş vardır ve hacılar orada VAKFEYE DURURLAR..YANİ TÜM. BEYAZ SİYAH HACILAR KADIN ERKEK NOKTALAR ORADA DURUR ..OLAY BİTER ..AYAN-I SABİTE ANLAŞILIR VE VAKFE BİTİNCE DAĞDAN İNİLİP HAYATA DÖNÜLÜR..DÜNYAYA DÖNÜLÜR..ADEM VE HAVVA GİBİ)....
ve adem ile havva atamız burada birleştiler ve çocukları oldu bu süreçte kabe nin olduğu yerde ev olarak kaldılar ve kabenin olduğu yere belli zamanlar inen nurdan sütunu tavaf ettiler diğer alemdeki hatırayı yad olarak..ve zamanla adem vatanını hindistanı özledi ve oraya gitiler ama her sene hac vakti çocukları ile mekke ye geldiler..bu geliş gidişler esnasında yüzlerce sene biliyorsunuz ,kalabalıklaşan aileden bazıları yol üzeri güzergahlarda kaldı ve oraları yurt edindiler..ama kabe ye gidip gelirken edindikleri hac tavafı ve bilgileri ve sütun taş sembolünü ve oradan yanlarına aldıkları taşları kabe yapıp etrafında tavaf etmeyi hiç bırakmadılar..eski tarihi kayıtlarda var aç oku bu yazdığımı..adem in çocukları mekkeden altıkları kara taşları gittikleri yere yanında götürür ve onu diker etrafında dönerek sılai rahiym hac tavafı yapardı diye ...dünyanın her yanında aynı şeyin aynı şekilde bilinip yapılması sence bilimsel veri olmuyor mu ..?çok fazla denek yok mu ?..
çünkü hz şit ten kaldığına inanılan bilgilerde ve benim adem ata hayalimde de hz adme atamız ayettek gibi secde ve tavaf direğimizdir..DJED ATA DİREĞİ-OSİRİSİN BEL KEMİĞİ-MARDOK yanii ÇAPA ..işte hz şit demiş ki,biz babam adem i tavaf ederdik..o ölünce de onu bir mağaraya koyarlar ve nesilleri onu ziyaret ederken tavaf ederlermiş..
siz bilim insanlarının ilk insan afrikadan çıktı ve kara deriliydi ilmine iman edebilirsiniz..ama ben etmiyorum..ben gördüğüme inanıyorum..ve kara derililikte var tabii mesela kara taş şiva da kara demek -kali gibi..ama leyla da gece gibi karanlık demek ..
bu kara aslında siyah oluyor.kara ile siyah ın arasında fark var..mesela kapkaranlık bir noktaya girdiniz tamam mı..sonra göz alışınca karanlık siyahileşiyor..siyah şeffaf latif bir nur ..o siyahlığın en yoğun olduğu yerden szülen beyaz ışıkla beyaz. nur doğuyor ..bu bir döngü..o yüzden ak ile kara ve karanlık ile aydınlık ve tüm zıtlıklar birlikte ozitif negatif olarak çalışır ve buna mahkumdurlar..
bilmiyorum girişgahım bir anlam ifade ediyor mu ?..
yazacaklarım kimseyi bunlara inanmaya zorlamaz..önemli olan benim inancım ...sizinki size..siz bilimsel takılın..ben hayali..ama şimdiye dek hiç yanılmayıp hep önden gittiğimi hatırlatırım ..
bu arada ben eskiden hz hatice nin 2 kızının adınında hind olmasını çok araştırıp çözememiştim.. ama hindistan a gidip hac kıyafeti ihramla gezinen hindu şiva hacılarını görünce ve face ana sayfasında bir kaç saniyelik tiktoklarda dünyanın en zengin araplarının hintli kadınlarla evliliklerini görüp hint arabı hindu geleneklerine baktıkça meseleler kolayca çözülüyor..
işte ben görerek öğrenebilen biri olarak benim yazacaklarım film senaryosu gibi hayalidir..bilimsel dayanaktan yoksun ve anlamsızdır..baştan uyarıyorum her vakitki gibi
devam edeceğim ..bu açılış vaazımdı 

not: aşırı kazık zalim yemek içmek lokantalarına gitmemek boykotu çok tutup yayılıyormuş..harikulade bir başlangıç aslında..halk kaybetti ahlakını yeniden kendisi kendisini cezlandırarak verecek ve şimdi sıra gıda taciri pazarcılar-halciler- üreticiler ve marketleri boykota geldi..inşallah ilk defa tc vatandaşları bir şeyde tevhid olacak gibi..çünkü mesele nefsimizi doyurma yerlerimizin fahiş artması..mesele nefsimizin safası
nur cihan
19 NİSAN 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
https://www.facebook.com/nur.cihan.963
*****
BAKARA 255: """Allah ki, O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, ebedî diridir. Varlığı kendinden olup bütün kâinatı yönetendir. O’nu ne bir uyuklama ne de bir uyku yakalayabilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmadan O’nun huzurunda kim kalkıp da şefaat edebilir? O, kullarının geleceğini de bilir, geçmişini de. Kullar ise, dilediği dışında O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, gökleri ve yeri kuşatmıştır. Dolayısıyla her ikisini de koruyup gözetmek O’na asla ağır gelmez. En yüce ve en büyük yalnız O’dur.""""
****
NECM 9: “Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı”
**
hinditürkikürdarabistanı seyahat tefekkürlerimde elde ettiğim veya nefsime yontarak elde etmek için araştırarak bulduklarımı birleştirmeye devam ediyorum..ama önce UYUYAN BUDA eski yazılarımda BRAHMAN ile HZ İBRAHİM İ BİRLEŞTİRDİĞİM KAYDIMI EKLEDİM ..çünkü benim bir kabe ziyaretimde nasip edildiğim ev sahibi ibrahim atamız önce uyuyordu ama uyuyormuş gibiydi ve sonra sabah ezanı ile can havli uyandı ve başındaki sarisi-hac ihramı örtüsü başından düştü ve beline dek çıplak kalıp oturdu..ve o 3 basamakta ne yerde ne havada öyle arada boşlukta asılı uyurken sağ elinin baş parmağı ile işaret parmağı inanılmaz bir zarafetle birleşmişti..ayakları ise birbirleri üzerine mühürlü idi..diğer sol eli ile başının altında idi..
evvel zamanım ,o uyuyan ev sahibinin bu el işaretinin göz -cennete bakan dürbün olduğunu ve bana cenneti göstereceğini söylemişti..
BU EL HARAKETLERİNE BUDİZM VE HİNDUİZMDEKİ yoga tekniklerinde MUDRA dendiğini öğrendim..hindistan delhi havaalanında mesela sizi devasa mudra el işaret-ayetleri karşılıyor..mudra mühür-işaret demekmiş..bizde işaret ve mühür ayette demek aslında..yani hz ibrahimi bu sembolik ifşaları yüzünden doğal olarak aşağıdaki kadim inançlar ve sembolleri ile bağlayacağım ..o devrin inancı ve ibadetleri veya anlatılmak istenen ÖLMEDEN EVVEL ÖLMEK VE bir anabadan doğup onlarca şekillenmek,sonra onlarda ölüp çevrenin ev eğitmeyen eğitmen kurumların ellerinde ölmek ve sonra 3. defa kendini kendinden onlarda öldürüp kendinde yeniden aydınlanarak doğurmak olduğuna doğru yol aldım..3 defa LA gibi ALLAH ve OM HECESİNDEKİ gibi..III
ve bu EL önemli..mudra nın bir anlamıda bizim ayetteki ile aynı yani YARATICININ iki eli olsada aslında TEK ELİ var ...bu AYET EL KÜRSİ anlamıyla da alakalı..birde yahudi kabalacılar sami halkı olup hind kökenlidir tüm aryan arabiler gibi..ve babil sürgününde israiliyat kabalayı ve bu ilimleri hint kökenli kavimler sayesinde öğrenmiştir..bugünde rişikeş e -hindistana, bu ilimleri tahsile en çok giden israillilermiş okurken öğrendim mesela..
ve tevrat rulolarının içinden metal bir EL çıkar daima..bu tanrının elidir..hristiyanlıkta ve yahudilikte göklerde bulutların arasından güneşin ELİ GİBİ YARATISININ KİTAP VAHY UZATAN ELİ -EL KÜRSİSİ GÖZÜKÜR..ve kenan da en kadim tanrı adı EL dir ..
işte ben o zaman bu semboller ve anlamlardan bihaber ,hiç bir şey bilmiyordum..zamanla internette türkçe bu tarz yazılarda eklenip çıkmaya başladıkça okudum ve gördüm ama anlamlar anlamam için çok yetersizdi..şimdi ise aşırı bilgi var ama ayıklamak zaman alıyor..çok okumakta artık usandırıcı geliyor..
ben tayland a gittiğimde dünyanın en büyük yatıp uyuyan buda heykel tapınakına gitmiş görmüştüm..sonra nette yılanlardan olan yatağında uyuyan hinduların BRAHMAN ADLI TANRISINI DA GÖRÜP ÖĞRENMİŞTİM...birde benim hayatımdaki sahibim olan uyuyan ibrahim atam, oldu mu 3 delil ,o zaman neden helva yapıp yiyemiyorum değil mi?..olmuyor işte..çünkü onu göreli 17 sene bitmiş ama ortada hala bir anlam oluşamadı maalesef..bu şeyin neden benim başıma geldiğini neden anlamam lazım bilemiyorum,neye yaracak onu da ..ömrüm bitiyor hala elde var sıfır..
işte bu yazıyı yazmadan evvel OM -BRAHMAN -ŞAKTİ -MUDRA kelimelerini netten bakıp okudum..
OM yazısının bu sanskritçe yazılış kelimesi ancak ms.6. yy da ortaya çıkmış..yani 6. yy dan evvel ARAPÇA ALLAH KELİMESİNE. BENZEYEN BİR OM YAZILIŞI YOKMUŞ...mesela bu benim için önemli..aslında herkes için çok önemli anlayabilirse..bu demektir ki,islam ve kuran yazılmaya başladığı esnada OM yazı karakteride bu şeklini almış..kuran ilk evvela kufi yazıldı ve çok sonra bildiğimiz arapça yazı karakteri gelişerek bu şeklini aldı.. o yüzden merkürün sembolü-şivanın mızrağı-enki denizler tanrısının neptününün mızrağı ve şaman kadim lama şemsi tebrizi tacları hep ARAPÇA ALLAH yazısı gibidir..alemlerde bu mızrakların islami halidir..
yazmaya ilk başladığımda çoğu kişi benim harflerle ilgili yazdığım acaip yazı ve belgelerle tanıdı ve takip etmeye. başladı..yıllarca harfleri yazdım ben ..sonra alfabeler dikkatimi çekti..mesela tayland yazısı-hint sanskritçe-kadim lisan ruhun dili olduğu söylenen aramice hep gökten aşağı inen arapçanın aynalanmış haline benziyordu.ve arapça da bu dillerden çıktığı -araplarda bu ülke ve dillerden çıktığı için birbirlerine o zaman zaten bağlamıştım..çin ve japoncanın kutu kutu olan dikey yazılımları mesela farklı idi..arapça ve benzerleri sağdan sola yazılırken ,latin alfabesi soldan sağa yazılıyordu..bunlar aslında o halkların zihni ve kabiliyetlerinide bence anlatıyordu..vs vs
şimdi..bilirsiniz ki bazı kişilerde ben gibi merak edip hz ibrahimle brahman arasındaki bağı araştırmışlar..bazı kişiler hz ibrahimin brahman olduğunu söylemişler..çünkü karısı ile sare valide arasında benzerlik var hintte kadın kıyafetlerininde adı sari..
OM HECESİ BİZDEKİ ALLAH A LAFZINA BENZESE DE ,bu şekil aslında çoook daha eski..hiyerogliflerde arapça allah lafzı misali taç giymiş kanatlı bir fresk resmide var ..ben ona hep 3 kere hermes tacı diye kaydetmişimdir..sonra bu omu araştırıken OM un anlamının OK VE YAY ve yayın içindeki çekilmiş YAY olduğunu okudum kadim vedalardan ve o zaman her şey değişti..
antik sümerdeki KUŞ TÜYÜ yani OK ve YAY anlamı açıldı..zaten arapça ALLAH lafzıda ok ve yay gibidir..ok ve yay ilahi vahyi semboller..
şu halde OM hecesinde anlatılan YARATICI NIN UYUR HALİ BRAHMAN yaratıcı oluyor ve yaratması içinde uyuyup yarı aralık gözlerle uyur -uyanık -yakaza halinde rüya görmesi gerekiyor -ve VİŞNU KORUYUCU hali ile de yarattıklarını korurken, ŞİVA yok edici hali ile de yarattıklarını yok edip cezalandırıyor..ve buna LİLA -LALİ tanrının VARYOK İLAHİ OYUNU DENİYOR..ve arjuna gibi müridlerinide bu ilahi oyuna katarak onlara da bu oyunu gösteriyorlar ve buna da TANRININ SEVGİLİSİ OLMAK DİYORLAR..vedalarda sanırım bu sevgili olayında yaratıcının senden istediği eşini ve aileni herkesi yaratıcınla aldatman ve onun gizli hazine-i genç sevgilisi olman..bu anlam bizde mürşide duyulacak aşk ve onunla yaşaman gereken platonik aşk ilişkisi ile anlaşılabilir..aynısı diğer tüm usta çırak -öğretmen öğrenci - guru talebe ezoterik tahsillerde vardır.. bu aşktan murad ,var olan her şeyi aynı kişide birlemen ve bunu başarıncada mürşid putunu da parçalayarak ilahi bene AŞKIN KENDİNDEN KENDİNE ULAŞABİLMEN İÇİNDİR..ama buraya gelene dek senaryo gereği senaryoyu yazanın ve yönetmenin ve ışıkçının vs yatağından soyut anlamda da olsa geçmen gerektiği gerçeğidir..
tabiii bu anormal soyut platonik aşk seni aştan deliye döndürürüp cünün etmek ve aklın ötesine kolay yoldan geçirmek içindir..yolu kısaltan en kestirme ve en tehlikeli yol..kavuşursan yani dünyevi nefsine yenilir dünyevi vuslat yaşarsan yoldan düşersin hem sen hemde rehberin..bu soyut ruhsal bir idrak ve anlamakta başarmakta düz duvara tırmanmak gibi bir şey ..başaranı az...o yüzden akılla -deneye yanıla düşe kalka -bilinen yollardan uzun zamanda ama aynı hedefe odaklı gitmeye çalışmak daha mantıklı imiş de denebilir..nasılsa hedef bir tek O ..
ve bunu anlatmak için bilgim yok ve henüz hinduizm ve budizmin en kadim hali olan tantrik sex konusunu okumadım ve anlatamıyorum ama olayı anlatacak kadar az bişey az evvel sanırım okuyarak edindim..
bu OM hecesindeki timurtu yani trinity yani teslis yani 3 leme ,baba oğul ve kutsal ruh BRAHMAN -VİŞNU ve ŞİVA oluyor hinduizmde..ve bunlar 3 rahman olsalarda eril enerji ile çalışıp maddeleşemiyor ve yaratımda avatarlarını tezahür ettiremiyorlar...işte bunun içinde OM un ŞAKTİ adında bir karısı yani kendisini kendisinden yaratan dişil tabiat enerjisini üretiyorlar ve ona tabiat ana -ana tanrıça olarak tüm dinlerde tapınıyorlar..
bizde bismillahirRAHMANirRAHİYM bu anlamla zaten bize açılıyor.. ama besmelenin başında euzü billahi mineşŞEYTANirRACİİM de demek zorunda bırakılıyoruz..
BE biat demek olduğundan, biat rahman ve rahiyme oluyor..
hintteki bu ŞAKTİ ANA TANRICA TABİAT ,BRAHMANIN SU ÜZERİNDE, ALTINA YATAK YAPARAK ÜSTÜNDE UYUDUĞU YILANLARI OLUYOR..biliyorsunuz tam aydınlanmış buda veya brahmanın başının tepesinde daima ateşin alevleri gibi-bir elin parmakları yelpazeler gibi açılmış yılanlar veya kobra yılanı vardır....işte bu şakti bugün bizim çakralar diye öğrendiğimiz yaşam enerji alan galaksi girdap çakra devrelerinin olduğu bizdeki iç uzayın ta kendisidir... İNSAN DNA sı da SARMAL İKİ YILAN ŞEKLİNDE BİLİNİR VE 1001010 YAZILIM KİTAPLARIMIZ BU SARMAL YILANLARIN İÇİNDE YILAN DANSINDADIR
şaktilerimiz..

VE TABİİ MARDUK un TİAMAT YILAN CANAVARINI YENİP ALTINA SAL YAPMASI ,mısırda RA VE KAYIĞINA dönüşmüş..anlayacağınız tüm bu anlatımlar kişinin ferdi ergitilmesi ve aydınlanması ile alakalı..umumi değil..hepsi aynı şeyi anlatıyor kendi zaman ve mekan imkan algılarına göre..ve tabi her bu sembollleri öğrenen ,onu ilk kendisi bulmuş gibi ya adını ya şeklini az değiştirip kendi ülkesine yeni bir şey gibi mal etmiş ..yada aynı rüyayı ortak zihninde görenler demeliyiz...
yanii aydınlanmış buda olmak veya aydınlanmış bir brahman olmak için kök çakramızda BRAHMANIN KAPISINDA YATAN KUNDALİNİ YILANINI -CENNET BAHÇE KAPISININ BEKÇİSİ TAVUS KUŞUNU AYARTMAMIZ VE ONUNLA BİRLEŞEREK YILAN OLARAK KAPIDNA GİRİP BRAHMANIN TEPE ÇAKRASI BACASINDAN ÇIKARAK EJDERHALAŞMALI VE DUMANI YAKARAK TÜTTÜRMELİ VE AYDINLANDIĞIMIZI ALEV ALEV YANARKEN HER YANA İLETMELİYİZ 

ne yazdığımı anlayamadım ama elim durdu ve gülümsüyorum çünkü son söz BİLMEM AYDINLATABİLDİM Mi oldu

nur cihan
20 nisan 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
https://www.facebook.com/nur.cihan.963
hinditürki kürdi arabistan tefekkür seferimde istediğim alt yapıyı şimdilik temel olarak döşedikten sonra yola devam ediyoruz.. ilk yazmaya başladığımda ilahi anneye yazdığım şiir masalımı ,konusunda dünyada birinci seçen ve bana anaokul seviyesinde hediyeler veren(renkli boya kalemleri -çiçekler ve hatalarımı silmem için bir silgi
vs ) BRAHMANLAR HAYALİM VARDI benim birde ,onlarıda yad etmem lazım..tabiii o zaman brahman en anlamıyor bilmiyorum bu turuncu bordo sarili-ihramlı adamların. işte şimdi hinduizm okurken ve diğer budizmde öğrendim ki önce BRAHMANLAR VARDI..yani İBRAHİMLER yani TEVHİDİ HANİF İNANCINDAKİ DAĞLARDA UZLETTE YAŞAYAN TEK BAŞLARINA FERDİYETE ERMİŞ KİŞİLER..işte bu adamlar şimdiki anlayışımla anlaşılıyor ki ,hz adem in şit soyundan ,hz idris ten beri dağın tepesinde kabil soyuna yaklaşmadan ve onlarıda kendisine yaklaştırmayan bir geleneğe sımsıkı bağlı idi..yanii bunları daha evvel bilemezdim çünkü akletmemiştim ama şimdi yazarken böyle konu açılıyor ,sonucu bilmiyorum o yüzden ... .

bu dağ tepelerindeki oyuk mağaralarda yaşayan adamların evlenmeme-ürememe-dünyevi hiç bir mal ve nefsani şeyi hayatlarına almama gibi kaskatı KAST SİSTEMLİ YASALARI VARDI..bir brahmanın tüm hayatı yaratıcıya vakfedilmişti ve başka bir şey için çalışamazdı ..ekmek -yeme içme-barınma -eş -çocuk-aile vs için asla çalışmazdı...ormanın içinde-dağın tepesinde ona kimse yardım da edemeyeceğinden daima oruçlu ve meditasyonda transta olması onun hayatını devam ettirmesi için mecburdu..ve bunu tekniklere dökmek ve açlıktan ölmemek ve hareketsizlikten felç olmamak için muhtemelen DEĞİŞİK ESNEME -NEFES VE BU NEFESİ O BEDEN HAREKETLERİ ESNASINDAKİ ORGANLARINDA YAPTIĞI ETKİYİ VE NEFESLERİNDE AÇILAN BİLGİYİ VE GÖRSELLERİ ÖMÜRLERİ BOYU KENDİLERİNDE TEST EDEREK İÇSELLEŞTİRDİLER VE KENDİ YOGA-NEFES TEKNİK OKULLARINI KURDULAR..
yanii hayatında hiç yoga yapmamış biri olarak olay bu anlama doğru benim için evriliyor..ben her şeyin nefeste olduğuna inanan biri olarak ,nefesi kullanmayı da bilmediğimi ve nefes eğitimleride almadığımı söylemeliyim ki hatalarımı okuyanların geneli bu ilimlerde eğitmen olduklarından bana gülmesinler
..ben sizin aldığınız eğitimleri almadım ama sizin takip ettiğiniz. kabala-yoga-nefes vs de istenen sonuçları kendiliğinden deneyimlediğimden bu BANA NE OLDU Kİ BEN BU HALE YOLA DÜŞÜRÜLDÜM ü araştırıyor ve kaydedip bulduklarımı yolda ben gibi şaşkın şaşkın gidenlere ipucu olarak not ediyorum..

hz ibrahim in de bir brahman olduğu hakkında kayıtlar var ve bende nette okumuştum... hacdaki ihramlarla,brahmanların kıyafetleri zaten aynıdır..mesela hindistanın mahatma gandisi de bir caynistmiş ve onunda kıyafeti hatırlarsanız ihramdı..
BRAHMAN -B RAHMAN -RAHMAN A BİAT ETMİŞLER olabilir..brahmanlar tek tanrı inancındadır.. gerçi tüm çok tanrılı inançların tepesinde bilinmeyen ve asla ismi cismi konuşulamayan her şeyi var eden bir baş tanrı inancı vardır..ona ulaşmak için değişik esmaları maddeye dökerek yardım istenir ve ona hediyelerle yani rüjvetle yol yapılır..mesela bizde dünyevi işlerimizi görmek için gün içinde pek çok şekilde rüşvet sunusu ve torpil sunusu yaparız ..yalansa yalan de hadi..tanrılar a tapınmak hayatın her yanında aslında..işte brahmanlar dünya hayatının bu alt üst ilişkilerindeki tapınmadan kaçıyorlar bir anlamda..dünyadan ve bağımlıklarındna kendilerini gerçek yaratıcıya adayarak özgürleştirmek istiyorlar..
ama insanlık bitmeye dönüyor o zamanda aynı bu zamanda ki gibi..kötülük egemen oluyor ve iyi tohumlar yetişmiyor..yeryüzünden bereket kalkıyor ve bereket kalkınca da insanlar hayvandan daha aşağı zelilleşiyorlar..insanların bazıları diğerleri gibi aşağıların aşağısı hale düşmediklerinden kurtuluşun iyi tohumlarda olduğunu biliyorlar ve kurtuluş için kabil soyunun şit soyunu dağdan indirmesi için yaptıkları düzeni yeniden kuruyorlar. ve dağa çekilmiş kıyameti bekleyen brahmanlara gidip yalvar yakar ağlayarak ,kendilerini kurtarmaları için içlerindeki en iyi -en güzel ve en temiz kızlarla evlenmelerini istiyorlar..hiç bir brahman buna yanaşmıyor ve dünyalılardan tiksinti ile bahsedip kızları red ediyorlar..ama kabil soyu akıllı adamları bir zamanlar şit soyunu nasıl kandırıp aşağı indirdilerse ,brahmanlardan da. birini kurban alacaklarını biliyor ve ağlamaya yalvarmaya devam ediyorlar ve brahmanlar adamların sürekli ağlamaları ve huzurlarını bozmalarından nefret ettiklerinden ,içlerindeki en genç brahman hz ibrahimi onlara veriyorlar ve hz ibrahim mecburen onların en seçkin ve en üst seviyede yetişmiş kızlarından biri olan sareyle evlendiriliyor ve çocukları oluyor..o içlerine inip onlarla yaşadığı için ,onun bereketi ile yeniden yeryüzü o devir ki adem ine kavuşuyor ..
elim durdu ..bu benim kendi nefsime uygun bir hikaye olduğundan başkasına uymayabilir..ama benim masalım bunu gerektiriyor..sizin anlamanız gerekense dünyayı yöneten kötülüklerle dolu karanlığın kabil soyu adamları bugünde tanrıyı kıyamete zorlarken aslında aynı zamanda kurtarıcı mesih -mehdiyi de bekliyorlar değil mi?..onun için kızıl inekleri kurban etmek ve mescidi aksayı yıkıp yeniden mabed yapmaya çalışıyorlar..tüm dünyayı kan götürüyor..ama yaratıcı bu defa onlara YENİ BİR İBRAHİM ini KURBAN EDİP VERMİYOR..
yeniden insanlığı start aldıracak ve iyiliğin baskın getirileceği o üstün yeni ademle havvayı awamın içine salmıyor neden ?..yaratıcı sınırları yine zorluyor..işte kadim metinler de diyormuş ki, bir kaç bin yılda bir insanlar iyice insanlıktan çıktığında ve artık inanmayınca yaratıcı zat olarak kendisi tecelli edermiş..tabii bunun içinde ONUN UYANMASI GEREKİYORMUŞ..UYANINCA RÜYA BOZULUYOR VE HERKES ANDA HELAK EDİLİP ,HER YAŞANANA UNUTULURMUŞ..O YÜZDEN SİSTEM UYANINCA YENİDEN BAŞLAYACAĞINDAN ,insanların beklediği kurtarıcı ile yaratıcının tecelllisi arasında büyük bir fark oluyor değil mi?..
elim durdu ..kahve içmeyi hak ettiğimi anladım .sizde için.afiyet olsun..evde pişirince 5 tl filan oluyor herhalde. maliyeti
aklını kullanan..başkasından hizmet almak giderek pahası ödenemeyecek hale geliyor..aklet neden ?..ellerini kullan ,en azından kendi işlerini kendin yap ve esma melekelerini çalıştır ve kendinden kendine hizmt et ,esmalarının zekatını ver ,sadakasının safasını hizmet olarak al ...

nur cihan
21 nisan 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
ÂL-İ İMRAN SURESİ 67 :"" İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru HANİF bir müslümandı, müşriklerden de değildi.""
.....eweet ........hindi türki kürdiarap seyahathema-i tefekkürüme devam ediyorum..konum hala hz ibrahim atamdan dolayı BRAHMAN -B RAHMAN ..iki gündür konuyu okuyorum bende kalanları birleştirmek istiyorum..bol bol youtuber seyahatçisi izliyorum bu arada ve face ana sayfadaki reeel kısa videolarda dünyanın en zengin hintli aile düğün ve yaşamlarına bakıyorum..hindistanda kaydettiğim lingam tapınım ve seronomisinin anlamını mesela bu aile kadının 50. yaşı için varanaside yapılan bu kutsama ayini anlamı röportajı sayesinde buldum..onu ekleyeceğim..
birde hindistan nedne bize göre çok pis onu da yine bu aile annesinin röportajı sayesinde öğrendim..onlar hindu inancındalar ve doğal olarak vejateryanlar ve ŞİDDETE KARŞI DURAN VE SELAM VE ESENLİK İÇİNDESİN anlamındaki karşı tarafa avuç içini TESLİM ANLAMINDA GÖSTEREN EL yani bir anlamda ALLAH LAFZI yüzünden bu pisliğe mahkum olduklarını anladım..
dünyanın en pahalı ve lüx 27 katlı gökdeleninde daimi 800 çalışanı ile yaşayan bu kadın röportajında demiş ki:"""BEN EVİMDEKİ HAMAMBÖCEKLERİ VE FARELERİ BİLE ÖLDÜREMEM ""..
işte bu cümle hindistandaki caynizmle doruğa çıkan ama genel olarak hindu inancıdaki kanı canı ruhu olan her şey canlıdır ve öldüremezsin ve onların hepsi yaratıcının avatarları -bir esması ve bir tezahür amacı biçimidir ve tanrının katili olamazsın anlamına iman edip uymaları yüzünden o pislik bir anlamda..düşün dünyanın en lüx ve pahalı gökdeleninde ve yüzlerce hizmetkarla yaşıyorsun ama evinde fareler ve hamam böcekleri cirit atıyor ve inancın yüzünden öldüremiyorsun .. böylece hindistanın en lüx otellerinde neden hamam böceği ve fare olduğunu sanırım anlamaya başlıyoruz değil mi? ..
bizim islam inancında ise ,insana zarar veren haşerat vs öldürülebilir biliyorsunuz ..tabii bu hindistan ve pakistan ve bengladeş halkının genel pisliğine bir bahane değil buda bir gerçek..çünkü hinduizmin -brahmanlığın başıda sonu da her SABİLİKTEN ÇIKAN DİN GİBİ SU KÜLTÜRÜ YANİ SABAHTAN AKŞAMA DEK SU İLE ABDEST AL VE ŞARTLAN VE TEMİZLEN mesih edil- vaftiz edil-gusül al ve daima abdestli ol İNANCI ..
evet..şimdi dünkü okumalarımda aynı zamanda şunları anladım..BRAHMANİ ADAMLARI eskiden bizim AHLİK TEŞKİLATI GİBİ MESLEKLERİ TEMSİL EDERMİŞ..hz ibrahim gibi çoğu çiftçi-hayvan besicisi ve süt ürünleri imalatçısı ve aynı zamanda yüksek kişilere askeri ve mali ve ticari işlerde danımanlık veren üst zeka kişilermiş..tüm hindistanın sadece %5 imişler eskiden..yani krem karamel kaymak tabaka..
ve brahmanlar ın katı ve keskin ve bir ömre dayalı öğretileri buda devrinde yıkılıp değişiyor..budizm hinduizmden ve hinduizmde her din ve öğreti gibi SABİLİK İNANCI YANİ HZ İDRİSİLİKTEN VE HERMETİZMDEN ÇIKMIŞTIR..ister kabul et,ister kabul etme ..ben böyle kabul ediyorum ..
işte bir brahmanla hermetik kişiler aslında aynı anlama ergiyorlar ve aynı şeyleri anlatıyorlarmış..bbrahmanlıkta en yüksek nirvanaya ATMAN -BRAHMAN A ULAŞMAK DENİRKEN, türk prensi BUDA bir brahman olarak başladığı erginleşme riyazat ve meditasyonlarında seneler sonra aydınlanmayı başarıyor ve AYDINLAMIŞ -BUDA adını alıyor ve buda aydınlandıktan sonra kendi risaletini ve vahyini almaya başlayıp kendi kitabını söylemeye ve yazdırmaya başlıyor her kendisine kitap verilen nebi ve rasul ve kişiler gibi..
biliyorsunuz 124 000 veya 240 000 peygamber-nebi olduğu kabul edilir..işte bize göre buda -tao vs diğer öğretilerin sahipleri bulundukları yere gelen nebilerdir..ama her yeni gelen diğerinin mertebesini geçip ÖĞRETİYİ YENİ ZAMANIN İNSANINA GÖRE GÜNCELELYİP YENİ İLAHİ İSİMLERLE ANLATTIĞINDAN olay sayısız başka inanç var gibi gözükür ev anlaşılır..oysaki sayısız tavırlar vardır allah a giden ,meşrebine göre..
BUDA da aydınlanınca ,onca nefes teknikleri-açlık-riyazat-yalnızlık ve çilecilikle tüm hayatın içine eden bu YARATICININ İSTEDİĞİ KULLUK -HAYATIN İÇİNDE ESMA MELEKELERİ KABİLİYET MESLEKLERİ İLE ERGİTİLMEYE YENİDEN ERİYOR VE değişmez ve sabit olan BRAHMAN -ATMAN KELİMESİNİ terk ederek yerine BOŞLUK yani benlik dışı ruh YOK kavramını öne sürer..yanii bu bizdeki HİÇLİKLE AYNIDIR...
şeklide bir sıfır yani O boşluk -HUUUU dur ve sembolü arapça 5 olan O dur ve okunuşu HAMSE yani EL gibidir..yani yine ALLAH LAFZINA -ALLAH IN SELAMI sembol okumasın başa sardık değil mi ,:) bakın tevhid bu ..tevhid noktası bu..tevhid topu bu ..

buda nın ,brahmanizmde yeni bir kol açması ve yeniden kaybedilip unutulan anlamı bulması aslında onun GERÇEKTEN AYDINLANMASIDIR..BU BİZİM PEYGAMBERİMİZİN MEKKEYİ FETHETTİKTEN VE HAC İBADETİNİ YAPTIKTAN SONRA SAHABESİNE TOPLANIN GİDİYORUZ..küçük cihattan büyük cihat olan NEFSİMİZLE SAVAŞMAYA BAŞLIYORUZ demesi anlamı ile esasında aynıdır..
mesela bugünkü budistler buda ya ve öğretilerine zerre uymuyor esasında..çileciliği her nebi işi bitince bitirir ve halkın içine mesleklere -aileye karışır..ama budistler ne yapıyor ,ailelerin erkek çocuklarına 2 yaşında el koyup-onları manastıra kapatıp ,dünyevi para kazanacağı ve bir aileye bakabileceği bir işe girmesine izin vermeyerek onları kilitliyorlar..ve bu kadim budist hindu brahman işininin bugünde piri zan edilen tayland budist rahipler maalesef kendi halklarını sapık-eşcinsel ve fuhuş pazarına yem yapıyorlar....kadınları erkeksiz -kocasız-oğulsuz bırakıyor..
ve brahman okumalarımda okudum ki bugünkü tayland kralının tac giyme törenlerinin tüm aşamalarını taylandlı brahman rahipler yönetmiş..bizim hint aryan ermeni kürt kardeşlerimize acı bir gerçek söyleceğim..asıl aryanlar siz asla değilsiniz biliyor musunuz..tescilli aryan RAMA SOYU TAYLAND KRALİYET AİLESİ KABUL EDİLİYOR..
düşünsenize o yaşayan tanrı olarak ülkesinde tapılan tuhaf adam gerçek rama aryan soyu ve sizler maalesef değilsiniz..bence konuyu araştırın ...

brahmandan inancının tekamülünün sonu ortaya çıkan buda ünvanını alan kişi ,budalaşan diğer budalardan biri olarak daha sonraki yollardan bir yol olan taoculuğu da kuruyor ama o daha gelenler de bunun yozlaşmasından sıkılıp -aşırı titiz ve tamamen sabahtan akşama atalara ritüel yapmak saygı sunu ile geçen bir öğreti yi terk ederek zen budizme tekamül ederek çıkıyorlar ..zenciler , taoculuktaki o sıkıcı tekrar eden ataya saygı sunularını çıkartıyorlar ama yine aynı anlamda başka şeylere döndürüyorlar..ÇÜNKÜ HEPSİ ANİMİST -TABİATA TAPINMAK OLAN RUHÇULUKTAN ASLA VAZGEÇEMİYORLAR... ZAMANLA BU PUTPERESTLİKTE ZİRVE YAPIYOR TABİİİ .. sonuçta brahmancılık ve taoculuk ve zen ve budizm ve hinduizm kadını red eden dinler ve sadece erkek erkeke kapandıkları manastırlardan çıkmayanlar olarak bu adamlar kadınların arasına ve aileye karışmayı bir türlü. başaramıyorlar nedense ...BELKİDE KADINDAN ÖLESİYE KORKTUKLARI İÇİNDİR BU..KADININ GÜCÜ VE ANLAMI. VE ANATANRIÇAYA İHANET ETME KORKULARI ONLARA BUNU YAPTIRTIYORDUR.....ve aslında çünkü ,gerçek hayattan ve sorumluk almaktan ve çalışmaktan hayatın içinde kulluk ederek yaşamaktan korkuyorlar..kendilerine kurdukları hayal alemlerinden rüyadan diğer rüyaya geçemiyorlar..o yüzden de reankarneye yeniden yeniden dünyaya tekrar tekrar gelip şimdi başaramadığını bir sonraki aşamada başaracağını kurguluyor ve inanıyorlar..bu aslında tekamüllerinde başarısız olduklarını ve karmayı yanlış anlayıp kurguladıklarını anlatıyor ..yani benim inancım ve tekamülümde ..çünkü ülkemizde de müslüman olup reankarnaye inanan çok fazla hindumüslümanımız hala var ..
insan genelde dış bedeni ve dış çevresinde ergir ve çile çeker sonra dışarıdan içeriye döner..bazılarıda ELİ İŞTE GÖNLÜ OYNAŞTA DENEN meşrep ve zevkte olur ki makbulüde budur..
ve tüm bunlar 3 gündür yazmayı planlamadıklarım olarak yazılıyor yine maalesef..ne yazık ki klavye benim zihnimi red edip kendi istediği şekilde akıyor..
tabiii. bu yazı tefekküründe ""ALLAH LAFZI OLAN EL HİYEROGLİF SEMBOL YAZISININ SELAM VE ESENLİK ÜZERİNE OL "" anlamı benim için konunun felsefe taşı ve cevheri RUH ÖZÜ TUZ anlamında oluyor..böyle basit bir anlama ermek için onca sene debelenip ancak şimdi kendiliğinden suyun akışı gibi akarken aydınlanmam beni nereye götürecek bilmiyorum..
ama dünkü ALLAH LAFZI OLAN EL MUDRASINDA ""selam ve güvenlik içinde barıştasın "" anlamının YÜRÜYEN BUDA nın el mudrası olduğunu da öğrenmem beni şaşırttı..TAOCULUKTA bir brahmanlıktan budaya buda dan taoya evrilen aynı öğreti ya hani..işte taoculuk da aynı hermetik antik mısır insiyeleri yunanlı filozofları gibi YÜRÜYEREK ÖĞRENİLEN BİR METODMUŞ..
mesela benim evvel zamanıma da ben çok cahil olduğumu ve nasıl öğrenip anlayacağımı bilemediğimi ve ne yapmam gerektiğini sorduğumda ,o bana demişti ki:""SİZ HİÇ BİR ŞEY YAPMAYINIZ EVLADIM..O KENDİLİĞİNDEN OLACAK..SİZ SADECE YRÜYÜNÜZ..HEP YÜRÜYÜNÜZ ..ama bazen de durunuz çok hızlı gitmeyiniz ..sonra yürüyünüz .o kendiliğinden olacak """
şimdiki geniş zamanımda bana aynını söylemişti..ve bugün anladım ki ben YÜRÜYEN-YOL -TAO -TURUKU ALİ MEŞREPTENMİŞİM..inşallah ve amiin..
tabii onca sene bu kadar bilindik ve basit bir iki kelimelik anlam için miydi diyebiliriz..aynı bizden evvelkiler gibi ..ve buna kızıp onların koydukları isimleri yeni isimlerle değişitirebiliriz
ama sonuç anlamsa eğer hepsi aynı anlama çıkıyor ..o yüzden gerek yok..

konu hakkında yazmak istediklerim hafızamda yok olduğundan brahmanlık maceramı şimdilik bitiriyor ve hevesle beklediğim hindistan dedikodularıma geçmeyi bekliyorum ..
nur cihan
24 nisan 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
******
eweeet hindistan sefernamei hatıratıma devam ediyorum ..bir gün ali kitabım bitince ,allahta sağlık ve maddi imkan verirse seyahat edecek ve sonra da onları kaydedecektim ben yani niyetim buydu.. arada bunlar gerçekleşiyor ve bende seyahatname hatıralarımı böyle yazıyorum ..çünkü bence en değerli tarihi ve hayatsal bilgiler hatıratlar ve seyahatnamelerdedir..bende çok küçükken bunları çok okuduğumdan olayları belkide böyle kolay bağlayabiliyorumdur diye düşünüyorum ..
hindistanı çocukken okuduğum masalalrda her zaman HİND-İ ÇİN diye öğrendiğimden aslında İLİM ÇİNDE DE OLSA GİDİP ALINIZ hadisi bu anlamda benim için hinduizm ve budizmin ve diğer her inancın hala aynı şekilde yaşandığı ev bilindiği yer olduğundan ,geldiğim yer bu hadisin şimdiki seviyemdeki açılımıdır..
ben sıcağa dayanamayan biri olarak bir anda karşıma çıkan bu gezi ile hindistan turizminin en son seferlerine de denk gelmiş oldum..allahtan mart tı ve en muhteşem serin mevsimlere yetişemediğimizden onlar yeni bitmiş ve hızla yükselen sıcaklara denk gelmiştik..nisan ayı ile boğucu sıcaklıklar oluyormuş..işte o yüzden her kapalı mekanda hem vantilatörler var hemde kılimalar..hatta varanside küçücük bir otel odasında 2 vantilatör ve birde klima vardı ,artık nasıl bir sıcak ve nem oluyorsa ..
işte nisan mayıs bu aşırı sıcaktan insanlar kafalarını kapıdan çıkaramazken aşırı nem ve boğucu havadan mayısta başlayan muson yağmurları etkisini giderek arttırarak haziranda da sürüyormuş..bu muson yağmurları ,bu coğrafyaların yaşam kaynağı esasında..ve ben hindistanı ve pisliğini görünce ,muson yağmurlarının ve sel felaketlerinin. ve her yerin su ile dolup taşmasının aslında ilahi bir lütuf ve allah tarafındna hindistaan baştan aşağı gusül aldırma olarak algıladım..
düşünsenize inancı için et yemiyor ve hiç bir hayvanı öldüremiyor..öyle pislik içinde sefaletle yaşıyor ve tanrılarına sürekli sulayarak sunular sunup tapınıyor da tapınıyor..ve ganjın korkunç kirli ve mikroplu sularında ganga ana diye tanrıça kabul edip dişlerini fırçalayıp ,gusül alıyor ve ölülerini gasledip ,yakınca küllerini atıyorlar veya bazı yakmanın yasak olduğu ölülerini atıyorlar ve ganjın kutsal sularını içerek ,ellerindeki bidonlarla doldurup hacı zemzemi olarak evlerine -sevdiklerine hediye götürüyorlar..
musonla himalayalardan doğarak tüm hindistanı geçen ganj nehri aynı nil nehri gibi yükselerek taşıyormuş..o yüzden kutsal yerlerde GAT DENEN BASAMAKLAR VAR ve bu basamaklarla ganjın yükselme seviyesinden her zaman yine suya ulaşılabiliyor..
aslında ilk inanç sabilik iyi bilinirse ,tüm nehir kenarlarına yerleşilen ve sürekli suya girip abdest alarak ve suyla şartlanarak yapılan ibadetlerin ve dinlerin kökenleride kolayca anlaşılır ve tüm ortak bilgilerin hala değişmeden aynı olduğu bilimsel olarakta kabul edilir...
allah u teala bu animist doğaperest halkları o kadar seviyor ki,dünyada en çok bu inançta insan var hala ,o yüzden de yüce rabbimiz hintlileri muson yağmurları ile her sene 2 ay baştan aşağı ülkece ne. var ne yoksa yıkıyor ve kirlerini ganj ile sürükleyerek alıp götürüyor...yanii hindistaan gitmek için en mükemmel zaman tertemiz ve yemyeşil olduğu ekim-kasım ayları imiş..işte allahın bizzat yıkayıp temizlediği b insanları görmek herkese nasip olsun ve amiin..
hindistan da mango çok bol ve ucuz ..hindistan cevizi de öyle.. koca hindistan cevizi 30 tl ..şeker kamışı suyu sıkan kişiler ,metrelerce uzunluktaki şeker kamışlarını acaip kuvvetli preslerde sıkıp bir bardak su çıkartıp satıyorlar.. her yerde sokak yemekçisi var..turistlerin sadece cesurları bunları tadıyor ..çünkü mideniz bozulursa gezemezsiniz ve paranızda yanar ve kimse o riski almak istemiyor..o yüzden genelde herkes meyveler ve meyve suları ile idare ediyor..
hindistan aşırı baharat kullanan ve malzemeleri tanınmaz hale getiren bir ülke..hindistanın bir adı da baharat ülkesi demekmiş ..bhagavita veya brahman da da bana baharat adını çağrıştıyor nedense..
et satan lokantalarda denenen etlerin hiç biri bizim alışık olduğumuz et tadına benzemiyordu..öyle acaip baharatlarla pişiriyorlar ki et etlikten çıkmış ve bize tadı uymuyor..genel olarak ben yemeklerini sevip yiyemedim..ama beğenelerde az değil
???? türk yemeklerinin yerini hiç bir şey tutamaz.. ekmekleri aynı doğudaki ince tandır ekmeğinden ve onu herkes çok sevdi..çünkü tam buğday unu ile hilesiz yapıyorlar ..bizimkiler gibi sahtekar değiller gıda işinde ..

yemeklerde herkese ortak yenebilen ve sevilen pilav çeşitleri var ve patatesler ve yoğurtları da hilesiz harika..
hindistan da yemek konusunda şu farkındalığa eriştim çok şükür..
allah biz müslüman türklere öyle bir mutfak ve yemek yapma ve yemek bilgisi vermiş ki,bizim yemeklerimize bir şey katmasakta onlar kendiliklerindne lezzetli ve çok güzeller..ve bunun dünya mutfaklarında nadir olduğunu anladım ..çin mutfağı-hint ve uzak doğu ve uzak asya mutfakları ve mesela fransız -ingiliz batı mutfakları herhalde sossuz ve ek malzemelersiz bir şeye benzemiyor...
uzakdoğu ve uzak asya ve hint putperest mutfakları gerçekten korkunç esasında..onları baharatlar ve soslar ve acaip şeylere sokup çıkartmalar ile zaten iyice soysuzlaştırıyorlar ve içlerindeki anlam sanki çekilmiş oluyor .MEYVELER HARİÇ
..

pişirme ve yeme tekniklerindne bahsediyorum...
hanii insanın elinin. bereketi-elinin lezzeti-ağzının tadı tuzu anlamı vardır ya bizde..işte onun ne kadar özel ve yüksek bir idrak seviyesi olduğunu ve bunun anadolu irfanı sayesinde elde edildiğini anlıyorsunuz..
bugün evlerimizde bet bereket ve ağız tatlarımız eskisi gibi kalmadı tabii.insanlarımız aç gözlülükten ev şehvetlerine köle olduklarından tüm değerlerini kaybettiklerinden elleri ile yaptıkları her şeyi hileli ve sahtekarca yapıyorlar..o yüzden de kendiliğindne lezzetli olan gıdalarımızın satın almadan tezgahta başlayan çürümeleri ve lezzetsizlikleri aslında genel olarak insan olarak yaratıcı katındaki anlamlarımızı da verdiğinin farkına varmalıyız..
belki dünyada kendiliğinden lezzete sahip basit yemek kültürü olan bir kaç müslüman ülkeden birisi idik ama onuda kaybetmek üzere olduğumuzu kendi yaptığım yemeklerin ve satın aldığım gıda ürünlerinin kalitesizliğinden ve lezzetsizliğinden anlayabiliyorum ..
HİNDUİZMDE EL İŞARETLERİNE MUDRA DENİYORMUŞ..ve el sembolü çok önemli..ellerimizle işlediğimiz her şeyden-her işten sorumluyuz ..ELLERİMİZİN LEZZETİ-ELLERİMİZİN BETİ BEREKETİ KALMAMASI ÇOK ÜZÜCÜ..inşallah kendimize gelir ve haram helal dengemizi yeniden kazanabiliriz..haram hayatlarımızın , hepimizin sahip olduklarımızın tüm iç anlamlarının -mana ve lezzetli hazzının kaybolup-içlerinin boşatılması ile deneyimlediğimizi anlayabilmeliyiz..ve onu dilediğin kadar sosa-baharata bula yinede o kendiliğinden olan saf lezzeti bulamayız..ama dersin ki çin tuzu var.. dünyanın en iğrenç yemeğine dahi katsan onu muazzam lezzetli yapıyor..evet yapıyor ve yapıyorlarda günümüz insanı ama bedeli ne oluyor?..sağlığın ve organlarının iflası oluyor değil mi?..günümüz insanı ne üretse o zehre dönüşüyor..şifa veremiyoruz ne yazık ki..elimizi sürdüğümüzü öldürüyoruz..eskiler diriltirdi..bir yemek yediridi diriltirdi..bir su içirirdi diriltirlerdi..bir nefes hu der diriltirlerdi.. çok şey kaybetmişiz çok ..
o yüzden kendimizi kaybettiğimiz yerden bulacağız inşallah ve amiin
devam edeceğim ;
nur cihan
25 nisan 2024
nuralem7@hotmail .com
tefekkürler için facebook sayfam
******
her zaman cinsel açlıklar ve ruhsal açlıklar için en büyük ticaret tezgahı din turizmidir..ve insanlar bunu her şekilde -pahası ne olursa olsun bilerek tercih edip kullanır ..o yüzden de ruhsal açlığın doyurulmasında dahi önce KUNDALİNİ ENERJİSİ UYANIRILIP KİŞİNİN NEFSİNİN CİNSEL AÇLIĞI ÖNCE AYDINLATILARAK DOYURULUR değil mi?..yani hakiki aydınlanma kundali yılanının doyması ile olmuyor ,onu kendine seni ona alıştırarak yolda sana itaat eden bir yılan asası olması için önden o yılan senin için avlanılıyor anladın mı ?..
hindi türki kürdi arabİSTAN seyahatname-i hatırama devam ediyorum ..bende son kalanları birleştirmek için..aslında hindistan ortaya çıkmadan az evvel kaç senedir bilmem kaçıncı defa türk mitolojisi ve AHMED YESEVİ hakkında tefekküre başlamıştım yine...ama hoca ahmet yesevi ve onu yetiştiren mürşidlerini tek tek okurken kalenderi meşreplere ve dolayısı ile hinditstana tosladım ve hiç aklımda yokten aniden hindistan a gitmiş olarak kendimi buldum..bulmam iyi oldu benim geniş meşrep kalenderi yapımın hindistanlı cascavlaki çıplakları olan hind kalenderilerini CAYNİSTLERİ öğrenmiş oldum.. tabii hiç bir şey ilk çıkış hali ve amacı ile kalmıyor maalesef..zamanla herkesin karakterine göre değişip asimile ediliyor ve amacından sapıp , değişik maddeleride kullanarak kişide takipçilerinide sapıtıyor..
bugünkü kaydımda hindistanda ki din turizmi ticaretinden bahsetmek isterim..
bizim ülkemizde aslında tarikatlarımız ve mürşidlerimiz sayesinde çok fazla KENDİNİ BİLMEK OKULUNA SAHİP OLDUĞUNDAN DAİMA BATINİ RUHÇULUK TAKİPÇİSİ SPRİÜLAİSTLERİNİ ÇEKİYOR..genel olarak mürşidlerimiz ve okulları ev aileleri ve yakın taifeleri amerika ve avrupanın her yerinde en safalı şekilde bu sayede ömürler geçirip ,çocuklarını en üst seviyede yetiştirebilirler değil mi?..eweet..
batı alemi,doğulu ülke halklarının ne kadar özendiği ve büyük açlıkla bir batılıya benzemek için herşeylerini seve seve verip ,bir batı ülkesine gidip orada onlara benzeyerek -onlar tarafından kabul edilmek için dibi düşercesine mücadele etsede ,hakikatte doğulu halkların fark etmediği bir şey var...o da ,batılılarında aynı ruhsal açlıkla doğuya doğru şiddetle çekildikleridir..
doğulular maddiyat ve beyaz et açlığından yani şehvetteki özgürlük için batıya açken ,batılılarda nefislerini terbiye ettirmek ve maddi perhizlerde uzmanlaşarak ,kendi içlerinde aydınlarak nirvanaya ulaşıp,kendinden kendine hakiki cinsel doyum olan MUTMAİNNE MAKAMINA ERMEYİ DENEYİMLEMEK İÇİN DOĞULU MÜRŞİDLERİN KAPILARINDA SECDE EDİP MALLARI VE BEDENLERİ İLE BİAT ETMEKTEDİRLER..
bu açlıkların çaresi tabii ki oruç ve perhizler yani riyazatlar yani beden üzerinde kişilerin kendi iradesini kullanabilmek sanatında yetkin olabilmesi ile sağlanır ve bunu başarmak kolay değildir..insan her şeyi değiştirip dönüştürür ama insanın kendisini değiştirip dönüştürmesi çok ama çok zordur..
insan bağımlı bir varlıktır ve bağımlıklarından kurtulmak daha da zordur..insan ergitilmesi yani insanın irşad edilip insiyasyondan geçirilmesi çok uzun zamanlar alır..
şu sıra hindistan a gitmeden evvel üsküdar daki kitap fuarından aldığım ilginç bir seyahatname hatıratı okuyorum..kitap o gün piyasaya fuarda çıkmıştı üstelik..bu kitapta hindistan ve iran seyyahlarının kayıtları var..ilki iranlı şia bir zengin dul kadının kabeye hac yolculuğu ve diğeride semerkantlı bir resmi elçinin hatıraları..hindistanda ve seylanda gördüklerini anlattığı bir belge..1400 lü yılların başında geçiyor üstelik..gerçekten 1001 gece masallarındaki o sahneleri okuyor gibiyim ..zamanda atlama yapmak gibi..ve oradaki sahnelerle ,kendi deneyimlediğim sahneleri ve brahman okumalarımı kitap bitince birleştirmeyi istiyorum ..
bugün de facede karşıma çıkan bir kaç hindu keşişi sayfama ekledim ki daha yakin takip edebileyim..
aslında bugün 3. göz hakkında yazacaktım..ve 2 gündür okuyorum ama çok sıkıldım..çünkü okumayla anlaşılmayacak bir şey loduğunu biliyorum..ben başka türlü anlatacaktım..
mesela hindistan a gidince her yerde alnınıza -iki kaş aranıza boya sürerek bir kırmızı nokta veya sarı nokta veya alnınızı boydan boya şiva çizgileri çekerek üzerinede tanrı şiva nın sembolünü başka renk boya ile damgalamak istiyorlar..
ben sadece rişikeşte otele girişte boynumuza çiçek takıp alnımızada kırmızı nokta takmalarında buna izin verdim..bu boya beni çok ama çok rahatsız etti ve odam açıkınca hemen sildim..
tabii bu 3. gözüm açık anlamındaki herkesin seve seve yaptığı bir damga beni neden bu kadar huzursuz etmişti anlamaya çalıştım..
benim için iki kaşımın arasındaki o yer o kadar özel ve değerli ki ben asla oraya bir şey süremem ve istemem ..orayı kara bir perdeyle kapatmak gibi geliyor bana veya hakikatte 3. göz nahiyemi kirletmek ve çirkinleştirmek gibi -pisletmek gibi geldi anlatabiliyor muyum ?..çok şiddettli tepki hissettim içimden ve bunu nedne diye sorgulamaya itti..
tepkime sebeb olarak benim kendi cildime hiç cilt kapatıcı ürünler ve fondöten dahi sürmediğimi ve bir defa gençken sürdüğümde nefes alamayan cildiimden dolayı kısa sürede onu silip yıkadığımı hatırladım..belki cildim allerjik ve nefes almadı bilemiyorum..
ama ben insan bedenine yapılan dövmelerede karşıyım..şimdiki insanlar dövmeye tapıyorlar ve bedenlerinin her yanlarına bir sembol. veya kendilerinde bir mabed tapınımına çeviriyorlar..ve siyah oje mesela..son senelerde siyah oje kullanımı ve siyah rujlar vs çok moda..işte bunları nedense hep negatif tarafın insiye ediliş -esir damgalama işlemleri olarak algıladığımı maalesef anlıyorum..okuyanlar benim bağnazığıma kızabilirler ama başta yazdım ..bu durumda ben bir caynist kalenderi oluyorsam ve SELAM VE ESENLİKTE OLA ELİ ALLAH MUDRASI TAŞIYORSAM
, o halde başka haşarat ve fare vs öldürmeyip-et yememek yerine önce yaratıcının mabedi kabul edilen bedenime zarar vermemeyi ve onu yarın öbür gün pişman olup sildirmek isteyeceğim başkalarının isim ve tanrı suretleri ile doldurmamalıyım ve tapınağımı temiz tutmalıyım değil mi?....sanırım şimdi beni anladın..

işte benim 3. göz nahiyemle özel bir ilişki bağım ağım var .. ve onu asla ne idüğü belli olmayan bir boya ile kapatmak istemem..hintlilerinde. bunu neden yaptıklarını asla anlayamadım..bizde alnımız ilahi nurların parladığı ve secde ettiğimiz ve yerde secdede toprağa değen ilk yerimizdir..ve onların buraya şiva çizgilerini boyamaları ve İLAHİ NURLARIN GİRDİĞİ 3. GÖZÜ KIRMIZI KANLI BİR DELİK OLARAL ALGILAMALRI VE O NURLARIN PARIL PARIL PARLADIĞI İNSAN ALNI VE SİMASINI DA ÖLÜ KÜLLERİ VEYA BAŞKA BOYALARLA ÇİRKİN ÇİRKİN BOYAMALARINI maalesef güzel ev rahmani anlayamadım yanii özür dilerim ..
düşünsene arada dirilen ve nefes alıp veren ve dilediğinin 3. gözü ile vakumlayarak iletişim kuran bir acaip alıcı verici metafizik bir aletin var ve sen onu kırmızı lamba gibi boyuyorsun ..ve üstelik o bazen girdaplar açarak genişlerken ve bazende girdapları içiçe daralıyor ve çalışırken atan nabız gibi seni zorluyor..sen buna nasıl müdahele edip onu badanalarsın ?...
insan neden nurunu örtmek ve onu yok etmek ve kapatmak istesin ki..insanı yaşatan o ruhsal enerji zaten..ve sen bu enerjiyle birleşmek için meditasyon yapıp ,mantra çekip ve kundalini sex taocu sex nefes tekinikleri çalışıyorsun ama sonra hepsini birden murdar ediyorsun dibi bir durum anladım ..neden ?...neden ?
ve bilgi aynı ve elde edilmek istenen şey aynı ve genel olarak işlemler de aynı ama amaçlara götürenlerin kişileri kullanma şekilleri farklı ...bu hindistan daki hindularda da,budistlerde de,diğer etnik inançlarda ve bizim islam da da aynı ...
buda meşreplerle ve ayetle sabit allah agiden yolların yaratılan nefisler adedince olmasındna kaynaklanıyor..bazılarımız karanıık nura biatlıyız ve bazılarımız aydınlık beyaz nura biatlıyız ama anlamayı en sonunda kabul ettim ki birde arafta olan ibrahimin bhakiki brahmanları gibi iki tarafıda bilen ve iki tarafıda seyreden ve belkide aralarında gidip gelen DUVARIN ÜZERİNDE DURANLARDAN OLMAK VAR ..
duvarın üzerindekilere selam selam elimizi kaldırıp şimdilik yola ara verelim vesselam..
nur cihan
https://www.facebook.com/reel/1274904707248734
********
*****