6 Temmuz 2020 Pazartesi

Fışş fışş kayıkçı- -Amentü kayığında imanla seyir MASALI

Fışşş fışşş kayıkçı AMENTÜ KAYIĞINDA İMANLA SEYİR MASALI 


Merhaba Sevdiğim ve Merhaba.nasılsın ? her şeye rağmen hala nefes alıyoruz ve hayat devam ediyor.bilmiyorum bunca bela ve imtihana maruz bırakılarak istediğin balıkçılardan oldum mu  ve istediğin kalitede balıkları senin için tutabiliyor muyum ?.. Sen söyle ?  ama facebookta günlük tefekkür dizimlerinden İMAN ETMEK VE İMANDA SEYİR DE KAYIKÇININ KAYIĞINI yazmıştım..hepsini topladım ve Senin işe başlaman şerefine HOŞGELDİN yeniden hayatıma demek için o yazılarımı derleyip Sana bir masal yaptım.umarım beğenirsin ve mutlu olursun..benim çin önemli olan Senin kalbinle ve okurken gözlerinle masalıma gülmen .yarın .7.7.1967 doğumlu olan  benim doğum günüm..tüm ömürlerimi amentü kayığıma yükledim ve Sana yola çıkarttım..rastgele...rast gele.rast gele..
SEVGİLERİMLE ve masalımız yeniden  başlıyor..

27 Haziran, 00:48 ·
ewweet şimdi geldik kişisel menkıbelerimize, kendi ölüler yolculuklarımızda kayıkçılık yapmaya inşallah..ne demiş hz nebimiz.."müminin ferasetinden sakının çünkü o ,Allah ın nuru ile bakar"..dolayısı ile her devir gibi bu devirde imanı kurtarma devri demişler ya; işte bizde, kurtarabilirsek ve varsa bir imanımız o  imanımızı tazeleyip onu kendimizden kurtaracağız inşallah ve amiin.. ..

internette bugün gelinen durum aslında muhteşem bir lütuf ;biz kıymetini bilip, doğru kullanırsak Allah'ımızım biz ahir zamandakilere çektiği en büyük kıyak bu sanal alemdir.. ..tüm zamanların ele geçirilmiş kayıtları ve ömürlerce seyahat edip okusak-çalışsak asla ele geçiremeyeceğiz tüm ilimleri- sırları bir tıkla gözlerimizin önünde  ve bir tıkla kağıda basma mesafesinde görüp elde edebiliyoruz ve TEVHİD ZAMANI İSMİ CAMİ için her şey  mümkün...

kendim ,bulabildiğim en kadim kitapları ve hatıratları okumak merakımdayım ve gördüm ki, tüm mitlerdeki -efsanelerdeki ve kutsal kitaplardaki her şey;" o kitabın kahramanının kendi kişisel menkıbesi ve seyrü sülükü idrakidir yani KENDİ ÖLÜLER-KAPILAR*GEÇİŞLER KİTABIDIR....(*mesela benim ali kitabı*ruhumun masalımda zamanımın da emri izni ile bu zamana kaydedilmiş benim ölüler yolculuğum-irşad hikayetim.. ama henüz bitmedi  değil mi Sevdiğim :)

ve tüm ergitmelerin-insiyasyonların-irşadların  başlama şekilleri-geçirdikleri safhalar ve gittikleri menzil ve ölmeden evvel  NEHRİ -DENİZİ GEÇMEK İÇİN BİNDİKLERİ GEMİ -KAYIK sembolü her zaman her kayıtta hep aynıdır..hatta bugünki pozitif bilim denen psikolojilerde gelinen ilimlerde dahi daima hep kadim ezoterik yolculukları bilinçaltında zihnin incelenmesidir..yani gök kubbe altında yeni bir şey yok..kimse buradan çıkamıyor..zihnini aşan nerdeyse yok..Tibet Bardo ölüler kitabı mesela buna en mükemmel örnektir..Mısır ölüler-kapılar kitabı ve Babil kara kitabı-Gılgamış-Ramayana -Mahabharata -Güzel Tanrının Gizli Hazinesi yani vedaların kalbi olan BHAGAVAD GİTA  hep bu irşadın ve TANRININ ESMALARI İLE TECELLİ EDİPi KENDİ DEVRİYE DÖNGÜSÜNÜ RAHMANİ=ŞEYTANİ YANSIMALAR-YANILSAMALAR IŞIK-NUR OYUNLARINI  kali  VARYOK=LİLA -OL VE YOK OL u ANLATIR..


şimdi bizde kendi ölü diriler yolculuğumuz  için niyet edelim.. hz. nebimiz her müminin hayatında en az bir defa 70.000 kelime-i tevhid çekmesini emretmiş ve tabii hepimize ölmeden evvel ölünüz diye de emretmiş..ve eşyanın hakikatini 6 cihetten öğretmesi için rabbine daima dua edip, bize de bu yolun vechelerinde, biz insan adlı eşyanın yaratım safhalarından sırlar vermiş..

inan -inanma ama kelime-i tevhidini  yolun başındayken çek bence ..kelime-i tevhid iki cümledir..ilk cümlesi olan "LA İLAH E İLLALLAH" herkes her inanç için umumidir (* cennetiniz garanti hali) .ama ikinci cümle olan "MUHAMMEDDEN RESULULLAH" ise ferdi bir zevktir(* ZAT SURET İLMİ ; o sureti bu alemde yaşarken görmek isterseniz yanii   rabbinizi  ve cennetinizi ve ruhunuzu -hurlarınızı bu alemde görmek isterseniz  işte asli hüviyet resmi için bu  cümle kesin lazım ) ..

isteyen ilk cümleyi tek çeker -isteyen ikisini bir.. ve tabii salavat çekeceksiniz..bu benim idrakim- senelerdir yazıyorum ,bu zamandaki negatif dalga yayınlarını bozmak için her zaman salavat çekmeyi alışkanlık edinin lütfen..kabus görseniz-kendi vehimleriniz cisimlenip, kendinizi yine  sizi cinnlerinizle korkuttuğunuzda ve kendi vesvese fitne yapınız size varlıksız varlıklar olarak saldırdığında ,siz salavat çekerseniz  inanın ki, o negatif yayın-kaotik yapı  suret alamadan yok olur..tıpkı sülüklerin üzerine tuz dökünce erimesi misali..deneyin görün..

*HAYATINDA HİÇ KELİME-İ TEVHİD ÇEKMEYENLER BİR DENEYİN İSTERSENİZ VE BAKIN SİZE NELER OLUYOR KENDİNİZ SEYREDİN  ve  HAYALLERİNİZDEN TUTUN HAYATLARINIZDAKİ DEĞİŞİME DEK SİZ TAKİP EDİN.. kelime-i tevhid herkese umumen açık ve emredilmiştir..istediğiniz kadar çekebilirsiniz..ölmüşlerinize okuyarak hediye yollayın mesela..çekin ve insanlara hediye edin .. böylece bu frekans dalgası ile hem kendinizi, hem de sevdiklerinizi sır -korumaya alın..kendiniz için geleceğe yatırım yapmaya başlayın.. bir kelime bir kelime -bir taş bir taş - kendi melekelerinizi yaratın ki ,size gelecek bedenlerinizi ve gelecek hayatınızı inşa etmek yapı taşları olarak  için biriksinler..hakiki bir mason taş ustası olmak budur.ÖNCE KENDİ TAŞINI YONTACAKSIN !!

bu devir de bize sadece bedene yatırım yapmak ve her tür cinselliklerimizi en mahremiyetsiz yaşamak öğretildi ve insan unuttu ki ;ahlak ve erdem kalmadığında-mahremiyet ortadan kalktığında insan değersizleşir ve kıymeti kalmaz..kıymeti kalmayan bir şeyde yozlaşmıştır ve bir süre sonra ondan kaçılıp, yok etmeye çalışılır ve silbaştan yeniden masumiyet aranmaya başlanır.. işte bizim masumiyetlerimizde RUHLARIMIZA DÖNMEMİZDE SAKLIDIR..NEFSİMİZİN ELİNDEN ,RUHUMUZUN ELİNE GÖÇ ETMEMİZ  ve  RUHLARIMIZLA TANIŞMAMIZ LAZIM ..

ESKİLERİN TÜM KADİM KUTSAL KİTAPLARI ÖLÜLER -KAPILAR -GEÇİŞLER KİTAPLARIDIR..ve ölen atalara yapılan ritüeller sunulardan ve anmaların önemi ve onlardan yol iz öğrenmek -korunmak vs içindir.. mesela bizde de bir tarikat tekkeye ayinlere giderseniz;  her defasında bir evliyanın doğum= ölüm ritüeline denk gelirsiniz ..şimdi okumakta olduğum 3.000 (6 bin sene )  küsur seneden eski olduğu söylenen ramaya destanında bu böyle- gılgamışta da böyle-taocu zen de bu böyle ve asla değişmiyor..

bir çocuktan beklenen şey; sürekli atalarının ruhunu kontrol edip, unutmamak ve unutturmamak ve ruhuna dama kurban -koku-sunu sunmak ve adını hatırasını anarak dualar  göndermek..bizde yakın zamana dek bu tarz kişilerdik ama yeni gelişen modern -medeni -aşırı egolu-kibirli ve çok tahsilli kültürlü bu yeni zamanda, ne yazık ki hepimiz nemrutlar ve firavunlar gibi olduk ve ölmüşlerimizi unuttuk..hatta ölmeden diri diri unuttuk ve onları EN BÜYÜK KORKU CEHENNEMİ OLAN UNUTULMAK KUYUSUNA ATTIK.. ve yeni nesillere bu bilgileri aktarmadık ve bizi ölünce hatırlayıp peşimizden bir hayır dua edecek-bizim için sadaka ve bağışlar iyilikler yapacak pek birileri çıkacağını da  sanmıyoruz değil mi? ..... meselemiz de  bu..gittiğimiz yerde bizi karşılayacak hayırlı amellerimizi önden gönderip -menzilimizi sağlama almak... parayı veren düdüğü çalar hesap ,bizde ölmeden hesaplarımızı burada peşin kapatmaya bakmalıyız..sizce bunları nasıl yapabilirsiniz veya birlikte yapabiliriz lütfen düşünelim ve elimizden geleni yapalım....

 bir toprak-seramik veya cam  eşyanın  sır sahibi olması  için geçirdiği nice yanmak evreleri vardır bilirsiniz.....işte seninde SENİ TAŞIYACAK OLAN  kendi kutsal kaseni-bedenini-kayığını-nuh gemini  yaparak  bu işe başlaman lazım... ateş =nefes =ilahi ilim asli unsurdur..su ve toprak ve hava ise onun yana yana değişip dönüşerek ve damıtılarak -KAVİ ESMASI ile kuvveler kazanarak  güzel bir suret almasıdır.... işte bizde  böyle nefs mertebeleri denen hallerden, dünyevi imtihanlarda yana yana- döne döne CAN-CAM KANDİL OLMAYA evriliriz..ama bunun içinde çok şeyden feragat edip, geçtiğimiz  tüm merhaleleri bırakmalı ve gelen yeniyi hemen sureta  almalıyız ama hiç birinde  de takılı kalmadan yola devam etmeli, SÛBHAN -YÜZEN ESMALAR OLARAK SEYRİMİZE AÇIK DENİZLERDE DEVAM ETMELİYİZ..çünkü bu kayık Hızır ın kayığı..

27 Haziran, 23:11 ·
FIŞ FIŞ KAYIKÇI RİTÜELİ: eweet kişisel menkıbelerimizde kendi ölü diriler -kapılar-geçişler yolculuklarımıza devam ediyoruz..bir defa tüm kadim öğretiler 10 emir yasa üstüne kuruludur..yalan söylememek ve başkalarının haklarına tecavüz etmemek- iftira atmamak -emanetleri sevmesekte hakkı olanlara teslim etmek - bize emanet edilene ihanet etmemek -yetimlerin haklarını gözetmek -bilerek kasten birinin hayatı ile asla oynamamak ve birlikte yaşadığımız her tür varlığın hayatına saygı duyup ,onunda yaşam alanını kendimizinki gibi korumak vs.

ALLAH'ı BİLMEYE ancak O 'nun mülk alemi olan  MELEKLERİ  bilip  MELEKLERE İMAN ederek başlayabiliriz..  MELEKİ KUVVETLERİMİZİ- kabiliyet melekelerimizin anlamları olan esmaları ve  nasıl işlediğini  ve  BUNU ZEVK EDERSEK, artık kayığımızla aslımıza -neslimiz olan O BAHRİ UMMANIN ZAT DENİZİNE yola çıkıp denizde seyr edebiliriz..


insan da bir eşyadır..ve diğer her eşya gibi kat kat safhalı yaratımı vardır..tüm kainat insanda dürülüdür.karakter ve huylarımızı hayvanlardan aldığımız 12 zodyak hayvan kuşağımız vardır..bu zihnimizdir ve kader -kaza çarkı feleklerimizdir .kimse bu zodyaktan çıkamaz..illa bir sultan güç lazım..  hayvani karakterlerimiz bizlerin belirli şablondaki yapılarımızı anlatır ve hayvanlarımızı terbiye etmekle yani nefsimizi ıslahla memuruz.amma asla o hayvanlarımızı öldürememeliyiz yoksa nefsimiz enfesleşemez ve nefsimiz ölürse, bizde nefessiz kalıp yaşayamayız..ZAT'en RAHMAN IN SOLUĞU OLAN RUHUN ASLA ÖLMEZ..ve  cemadat denen taş-kemik gibi yapımız bizim makam haline gelmiş kaidelerimizdir..iskeletsiz olmak ; omurgasızlık yani yerlerde dahi sürünemeyecek sümüksü ALAKA varlık olarak ilk yaratım safhamıza döneceğimiz de demektir..esfele safilin bile değildik unutmayın.bir kan damlası -bir pıhtı ettik...ama yaradanımız bizle bir ALAKA -BAĞ -MUHABBETİ MUHAMMED AĞI KURDU ve aşk -ı dem başladı..başı kanlı sonu kanlı ..o halde hayatın başı da sonu da kızıldır değil mi? ve ismi celal denen ALLAH lafzının  nuru kırmızıdır..zuhur tecelliler yeridir.


cennet tasvirleri daima mücevherlerle anlatılır değil mi?neden? çünkü mana alemindeki cennetteki bedenlerimizde o mücevher gibi özde latiftir de ondan..bir huri-hur mesela ancak şeffaf bir silüettir..can gibi..sırsız cam gibi.. ayet var ya hur iler için ilikleri gözüküyor diye, işte öyle şeffaf .. .
dünya hayatında sadece et beden vardır ve burası oluş bozuluş alemidir..oysa diğer alemde yani cevherler alemi -makamlar alemi olan cennette asla bozulma ve değişim yoktur..

HAL SAHİPLERİ hallerine SAHİP DEĞİLLERDİR O HALLER HEDİYEDİR ve genelde tecelli mahalli olduklarından haberleri dahi yoktur... .oysaki makam sahibi kişi makbuldur.. makam sahipleri o halleri kalıcı yapmak için dirayetli -kalbi selim ve dürüst FETA SAHİPLERİDİR..feta ahiler cesur -kavi olur ve onlar Allah'ın has kulları abdallarıdır... işlerine hile katmazlar..bir feta kendi yerine daima başkasının başarmasını yeğler ve başkalarıda başarsın diye çalışır..çünkü ancak bunun hakiki zenginlik ve hazinelerin katlanarak kendine döneceğini de sistem karşılıklılık yasası gereği bilir..veren alandır..aldığını doğru zaman ve mekanda doğru kişilere vermeyi bilmekse bilgelik ve   erdemdir..

bizim ellerimizle işlediğimiz güzel ameller;  ruhsal alemdeki veri bankalarımıza adımıza yatan güzel korkular olarak -ruhlar-hur-huriler-melekler olarak yatar.. her işlediğimiz güzel niyetli fiil-iş, bizim için bir melek olarak kaydolur..KABİLİYETLERİMİZ OLAN MELEKELERİMİZİ -Meleküt MÜLKÜMÜZÜ BİLİNÇLİ ve  DOĞRU KULLANMAMIZ O YÜZDEN ÖNEMLİDİR.. nasıl buradaki bedenlerimizin mikrodan da alt -bilemeyeceğimiz-asla  anlayacağımız yapıdaki zerre hava -toz birleşenler bize bir vücud yapıp dokuyorsa ,işte diğer alemdeki hayatlarımızın bedenlerini ve cennet -cehennem hayatlarımızda biz burada kazanır ve o yatırımla diğer aleme mirascı olarak doğarız..ya CEHENNEM meleği MALİK-sahip olmak veya cennetin meleği RAZI-RIDVAN oluruz..her ikisi de melek aslında..nari ve nuri..dünya hayatına ay altı demişler ve demir çağ- kali çağı  cehennem hayatımızı burada yaşadığımızı da söylemişler ..ayet ne der cehennem için YAKITI İNSANLAR VE TAŞLAR OLAN der değil mi? ..ee sende türlü BELALARLA yanarak, saf ve LATİF  bir cevhere dönüşeceksin unutma!!

 dolayısı ile bu dünya hayatında hepimizin nariler olduğu ,ancak bu dünya cehenneminde ölmeden evvel ölüp yanıp-damıtılarak süzme LATİF esması ile süptilleşip bir devenin iğne deliğinden geçişi gibi -ayetle sabit  olan o göksel geçit kapılarından -DAR KAPIDAN yine geldiğimiz yere nefsin RAHİM ESMASINA ve sonrada iğne deliği gibi olan ruhumuzun -RAHMAN olan babamızın beyaz erlik suyu denizine- diğer balıkların arasına- kaos denizine döneceğiz..ve besmele -mühür 19 la mühürlenecek ..kendi mülkünün süleymanı olacaksın vesselam..


hepimiz KÛN -OL emri sadası yani OL İRADESİNİN zuhurlarıyız..herkes kendine denk gelmiş Allah'ın narı veya nuru esmaları ile O'NUN VAHDET DENİZİ OLAN VÜCUDUNDA -o NUN KAYIĞINDA , O 'nun  KENDİNİ BİLMEK SEYRİNİ YAŞIYOR ..bizden istenen sadece buna razı olmamız..ve ben demeyip olayı sahiplenmemiz.. emaneti yüklenmeyi sadece HAMİLİ KART YAKINIMDİR kadar anlamamız ..çünkü rıdvan yani razı olan cennet meleğinin adıdır..kapıyı açan şey bu rıza makamıdır..

birbirlerimizde özendiğimiz  ve hased ettiklerimiz  bizi kindar ve kötü yapıyor..oysaki ondaki şey bana ,bende ki şey sana uymaz..herkes kendine özel zattır ve Allah bir yarattığını birebir aynı yaratmaz çünkü o her an yeni bir şen yani yeni bir yaratmadadır..

kendimize döndüğümüzde ve razı olduğumuzda ancak, içimizdeki cevherin  Allah'ın ruhundan üfürdüğü ruhdan başka şey olmadığını  ve herkesin bu anlamda eşit yaratıldığını da anlayabiliriz..o KÜN SÂDASI herkeste eşittir..vermek almaktan üstündür..ama verenler alanlardır ..tıpkı aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır da ki gibi..

DENİR Kİ ALLAH ,KIYAMETİ KOPARTTIĞINDA ve YERYÜZÜNDE HİÇ BİR VARLIK VE CANLI KALMADIĞINDA buna ay yıldızlarda dahil , o zaman ALLAH bu iş için kendine ayırdığı şahitlerin huzurunda şöyle diyecekmiş: "BUGÜN MÜLK KİMİN ? yani YA MALİK EL MÜLK ALLAH ın "diye cevabı yine kendisinin kendine  vereceği o gün, tüm meleki yapılar bir eşya vücuda getiremeden duracaklar..YA ZÜL CELALİ VE İKRAM anlamında -işte imanın ilk şartı ALLAH A İMAN ,ikinci şartı MELEKLERE İMAN bahside böyle..
ve baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş..


28 Haziran, 20:50 ·
fışş fıış kayıkçı ritüeline devam.. madem ki her devirki gibi bu devirde İMANI KURTARMA DEVRİ, o halde ne yaptığımızı önce hatırlayalım..evvela "EY İMAN EDENLER İMAN EDİNİZ" diyen ayeti yerine getiriyoruz yani, atalardan şundan bundan -geleneksel imanı mirasımızın yetmediği daha üst seviye için, bugünkü aklımızla bilerek iman ediyoruz ..ve İMANIN BİLİNEN 6 ŞARTIndan evvela ALLAH ı bilip tanıyor ve bunun için herkes emredildiği gibi hayatında en az bir defa 70.000 kelime-i tevhid çekiyoruz.. yani mantranız bu sevgili ezoterikler ..kelime- tevhid için hz google bakınız.. ve ALLAHTAN BAŞKA İLAH OLMADIĞINA İMAN ETTİKTEN sonra ne yaptık ? mülk alemimizi meydana getiren yapı taşlarımız olan melekelerimize -MELEKLERİMİZE (diğer esmaların kuvvetine- anlamına -ilmine ) İMAN ETTİK..ve bizi var etmek için emir bekleyen meleki kuvvetlerimizide-esmalarımızı da tahsil edip ,onlarında varlığına iman ettikten sonra ,şimdide geldik KİTAPLARA İMAN safhasına..

ayet ne der; KENDİSİNE KİTAP VERDİKLERİMİZ der değil mi? ve kitabı sağından ve solundan verdiklerimiz da der..ve kitabı sağından verilenleri över..ayrıca kitap sahibine resul denir.. yani bizim meleki yanımız nübüvvetle alakalı ..çünkü ruh Allah'ın emrindendir..ama risalet yani kitaplarımızı okumaksa yanlızca OKU EMRİNE UYAN ve  KENDİ KİTABINI OKUYANLARA VERİLEN BİR ÜNVAN..tabii bize bu işlemi nasıl yapacağımızı öğreten ana kitapların sahipleri nebi resullere imanın esas olduğunuda  asla unutmuyoruz -yol rehberlerimiz onların getirdiği ana yasa yani şeriat hükümleridir..her birimizin meşreben ve unsuren yoldaşı olduğumuz kendi micazımızın bir nebisi resulü rehberi vardır..ama biliriz ama bilmeyiz ve imtihanlarımızda o ait olduğumuz peygamberin zaman dairesi ile alakalıdır..

ve artık bilinen kitaplara imanı ,bugünkü ilimle kendimize verilen kitaplara imanla anlamayı da başarmalıyız ..yani nasıl ki bilim insanları GEN-DNA dizilimleri merdiveni miracı-atalar direklerimizi -djed sütunlarını bugün  HARFLERE DÖKTÜLER ve  ONLARI OKUYARAK İNSANIN YAŞAYACAĞI HASTALIK ve  KADERİ az-çok ARTIK OKUYORLARSA ve kendileri yapay bir insan yaratmak için bu bilgileri kullanıyorlarsa ,işte kadimler bu ilmi mizaçlara bakarak-yıldızlara bakarak ve onda açılan ilime bakarakta her dem bunu ,hem madden hem manen kaydederek yapagelmişlerdir..ama rüya ile ,ama sihir ile ,ama simya yani kimya-i fizik ilmi ile, ama aşılama teknikleri ile daima bu işle meşgul olmuşlardır..Harut ve Marutu hatırla..Adem'in bir çamurdan yaratılışını hatırla.Babil mitinde insan Adapa nın yaratılışını ve gök katlarını geçtiği miraç arabası ile miracının kayıtlarını vs hatırla..insanlığın en başından ber kaydedilmiş resimli yazılı miraçları hatırla..ve herkesin o yolda kabiliyetine göre çıktığı ve indiği =uruç ve nuzül katlarını hatırla..

başkasının seni kitabını tam okuması imkansız olduğundan SENİN KULLANMA KLAVUZUN OLAN KENDİ LEVHİ MAHFUZUNDAKİ KİTABINI SENİN OKUMAN LAZIMDIR..ÇÜNKÜ BEDEN NEFS CİHAZI SENSİN..fişini ruh rabıtan için prize tak ,rabıtanı emr eri ruhuna al..

kitabını okuman için: KADİR GECESİ ,RABBİNİN EMRİ İLE YERE İNEN RUH ve MELEKLER GİBİ , sana da  KENDİ KADRİNİ BİLMEN İÇİN RUH ve  MELEKLER İNECEKTİR ve İNİYOR da..yeterki bunu iste ve niyet et.. sen bu yola baş verdiğinde,  rabbinin emrinde olan senin kendi RUH'un da, rabbini bilip -emrini dinleyip  SENİN YERYÜZÜ OLAN BEDENine ,SENİN SEMAN OLAN BAŞININ ÜSTÜNDE- SENLE GEZEN DATA BANKın olan  ÂMÂ BULUTUNDAN blutut rahmanın yağmurları olarak inecektir..hatta sen bunu görebilirsin .. seni sarsacak ve ebeden değiştirecektir.. çünkü ruhun inmesi demek seni FETH EDİP, seni yerle bir edip, SENİN KIYAMETİNİ KOPARTIP, kendisi ile diriltip ,SENİ GETİRDİĞİ KENDİ YAPI TAŞI MELEKLERİ İLE YENİDEN EMİR HALİNDE -KUL BİNASI HALİNE GETİRİŞİ İLE  işlemin BİTECEKTİR..sen de; kendi kaben- kendi ehlibeyin-kendi beytül mamur mahremlerinden-haremden olacaksın..rahmanın gelini sen olacaksın..

ve o zaman sen de BİLMEM NE HAL OLDU BANA, BEN SENMİYİM SEN BEN MİSİN diyeceksin ...

mesela bugün ilk iş ruhuna rabıta al ve ruhunla tanış..nefsinin elinde artık yorulduğunu ve ipleri ruhun ve rabbin olarak eline alması gerektiğini ve sana mürşidlik yapmasını dile..ağla ,yalvar ve onunla dertleş...başka kimsen yok zaten... kendine dön..KENDİNİ TANIR ve KENDİNİ BİLİRSEN KENDİNİ SEVERSİN ve kendini  AFFEDERSİN ..AF ETMEK HER ŞEY DEN DAHA ZORDUR..AF EDENLER HER İŞ VE OLUŞUN ÇOK DAHA ÜSTÜNDEDİRLER..onlar hakiki hürler -hurlar-ruhlardır..

ne demiş hz Arabi hocamız ,bizler bir zamanlar harflerdir ve bedenlenmek için aşağıya indik değil mi? o halde sende ana kitap levhi mahfuzda bir ayetin içinde bir harf ve o harfin içinde o harfi meydana getiren nokta -yıldızlardan biri olduğunu bil..ve ayetini yani cümleni yani işaretini bulup KELİMENİ GÖR..Allah ın kelimesi o isim ne diyor sana ve sende Allah 'ın bir kelimesisin asla unutma..

bu ilmi zevk edersen hiç bir zaman psikolojik rahatsızlık yaşamaz ve asla zihnini uyuşturan antidepresan ilaç kullanmazsın..eğer ruhun görseydin ,onun güzelliği ile hiç bir şeyin ölçülemeyeceğini anlar ve sadece ona hizmet etmek için yaşardın.onu mutlu etmek çin her şeyi göze alır, yapardın..ruhlarımız bizim süvarilerimiz ,beden kalıplarımızı taşıyıcı canlarımızdır ve  o bedenimiz -suret elbisesi nefsimiz ile evlidir.o yüzden denmiş ki ayette "EŞLERİNİZ SİZİN ELBİSELERİNİZDİR"..KADIN & ERKEK İÇ & DIŞ GİBİDİR..İNSANda bu çift  RUH & NEFS ADINI ALIR ve bunların vakti geldiğinde-reşit olduklarında  evlenmesi lazım  ve bizim irademizle ruhumuza biatla olur bu ..

o halde sende kendi kitabını okumak istersen, evvela kitaba iman etmelisin ve böylece sana da ruhundan senin esmaların -kadir gecesi gibi sürekli meleki kuvvetler -harfler olarak aynı matrix misali inecektir -sana o mana yüklenecektir.hatta kabiliyetin varsa hz İdris' in okuluna kayıt olacak bir beyaz sütun içine gireceksin ve sana da yeşil çipin takılıp aşılanacak..unutmaki yukarda ne varsa aşağıda ancak o bilinerek icad edilir ama ne zaman?.. ancak vakti geldiğinde .. ve icad edilse dahi onun çalışması için yine yukarıdan izin ve işlem şarttır , burası orasının sadece yansımasıdır..

ALLAH' I BİLEN -O'nun MALİK EL MÜLKÜ olan  MELEKLERİNİ BİLEN -O'nun YAZILIM PROGRAMI KİTABINIda  BİLENLERİN, kendilerini programlayıp -kendilerini TANRIM BENİ BAŞTAN YARAT demesi ve yapması nasılmış-şimdi de sen anla!!

sen devam ettikçe kabiliyetin arttıkça kabın genişletilecek ,yeni ilimler inecektir ve sende bu şekilde KİTAP-KUTUP OLACAKSIN.. nerenin kitabı -kutbu olacaksın..tabii ki bir kürevi -nokta olarak sadece kendi bulunduğun noktanın ..orası sana ait..orasının güneşi sensin.. o halde kandilini uyandır ve kitabını okumaya başla vesselam.

not:bunları yaptığında rüya hayatın değişecek ve sen onları kaydetmeyi unutma kendi kitabını yeniden misal alemlerinden alıp yazacaksın ve bu yazılımlara sen de oynayacaksın .

2 Temmuz, 00:47 ·
fışş fışşş kayıkçı ritüelimize devam ..nerde kalmıştık ?her devir gibi bu devirde İMANIMIZI KURTARMA DEVRİ OLDUĞUNDAN evvela NEYE İMAN ETTİĞİMZİ HATIRLIYOR ve bu bilinçle bu dem yeniden EY İMAN EDENLER İMAN EDİNİZ ayetine uyumlanıyorduk....benim bu halime bakan ehli şeriatça benim imanım yok malum..bazılarına göre de küfrü iman mertebesinde seyrediyorum meşrebim gereği..sorun ben değil, herkesin kendi imanı oysaki.. neleri görmüştük imanın 6 şartından..evvela ALLAH A İMAN ETTİK ve bunun için 70 bin kelime-i şehadet getirdik -dileyenler ve hayatı sistemimizin frekans ayarlarını YOLA SOKTUK şükür..sonra ALLAH'ın  MÜLK ALEMİ -ESMA KABİLİYETİ malzemeleri terkibi OLAN MELEKLERE İMANIMIZI bilerek idrak edip, kendi mülk alemimizde -kendi ademiyetimizi MELEKELERİMİZİN -SÜLBÜMÜZÜN ATASI ESMASI OLARAK BİZE SECDE EDİP,  BİATLARI İLE İMANLARINI tanımladık..ve sonra bu ademin yazılım -esma programı yani çalışma ve arıza halinde tamir kitabını indirdik ve kendi kitabını yani kutupluğumuzu idrak ettik ve iman ettik şükür..

şimdi geldik ALLAH'ın  REHBER ELÇİLERi olan RİSALET yani KİTAPLARI İNDİREN - OKUYAN - OKUMAYI ÖĞRETEN o devrin oyun kurucu -hayat koçları peygamberle imana..kadim devirlerdebir yerde sistem tıkandığında ve o yerde artık hakiki insan kalmadığında orası ya helak edilir yada yeni bir HAKİKİ ADEM MAKAMI NEBİ ÇIKARTILIRDI..

ki ,iki gündür çalıştığımız kadim hint ramayana-mahabarata destanında ve güzel tanrının hazinesi kutsal metinlerinde de şahit olduk ki; BU TARZ ZAMANLARDA yani dini hükümler tamamen bozulduğunda ve insanlar onunla alay edip -kötüye kullanıp bozulduğunda ,YARATICI TANRI BİR ANA ZAT ESMASINI MADDEYE DÖKEREK ,DÜNYADA TEZAHÜR EDİYOR VE YENİ İÇTİHADINI TEBLİĞ EDİP, BİR ÖLÜMLÜ GBİ BU DÜNYADAN VAKTİ GELİNCE AYRILIYORdu ..biz her ne kadar şeriata göre buna iman etmezsekte, idrakte kemale geldikçe tek birden başka şey olmadığını görüp- yaşayarak -kabul ettikçe, otomatikman ZAT 'en  BU MANAYA ÇEKİLİR ve  İMAN EDERİZ...ne demişler ?."bugün adem kim ? "onu bilip tanımayan insan değildir -boşuna yaşıyor değil mi?yani kendi çağının ademiyetini muhammediyetini bilmen- bulman -çıkartman lazım..vedaların kalbinde bu manaya tanrının gizli sevgilisi olup tanrı ile aşk yaşamak deniyor..ve bu seçilmiş sevgililer yaratıcıya LİLA-VAR YOK-LALİ-İLLA oyularında eşlik ediyorlarmış..

bugünde bu ilmi çok iyi bilen hint yahudisi kabalistler ve isis dini takipçisi masonik tapınakçılar vs ;KAOSTAN DÜZEN ÇIKARTMAK ve MEHDİ NİN İNMESİ için çabalamaları bunun içindir.. çünkü dünyanın periyotik zaman döngüsüde bitti .eski kayıtlara göre yeni bir çağa girdik ve bu geçişler her zaman çok ağır ve acılı oluyor..ama biz tekamül dinine iman ettiğimizden;
ADEM ATAMIZDAN HZ NEBİMİZE DEK GELİP GEÇEN 124. 000 OLDUĞU VARSAYILAN TÜM PEYGAMBERLERE İMAN EDERİZ..bunlar bizlerin ait olduğu esma meşreplerimizdir..her biri bulunduğu yerin geleneğini-inancını-meşrebini oyununu kuran, kanun- yasa ilim  sütunlarıdır ve onun meşrebindekiler ilimlerini onun sütunundan alırlar..hani ayet var; yeryüzünün evtadları -yer çivileri -yer gök arasındaki direkler işte o anlamlar..

gelelim kendimizde risalet nasıl açılacak?..aslında bu kitaplara iman bahsinde işledik... bu o mananın evvela kişiye SIKMA -KABZ-TÂB ETMEKLE YÜKLENMESİ İLE OLUYOR ..yani press baskı -tâb yapılıyor..belli bir mayalanma -sal salli ala sonucunda  türlü ağır bela imtihanları ile de  O MANA BASTED AÇILIP-inşirah etmeye  başlıyor..ve kundalinin ,hazinenin üzerinden kalkıp ,emanetini sana devretmesi ile kuyundan kendi ilim suyunu çekme işini devralıyor ve  kendi özel kitabını okumaya başlıyorsun ..

yani kişinin kıyameti kopuyor, güneşi batıdan doğuyor ve o yeni bir dirilişle dirilip, bu defa KULLUK İDRAKİ İLE HİZMETE VERİLİYOR..sıkıysa red et ve çalışma..zaten ölmüşsün her şeyin yağmalanmış-aileni dağıtmışlar ne yapacaksın.. tabiiki ne derlerse yapıyorsun ...

ve BASTED -açılmış-artık kitabını okumaya başlayan kişi, KENDİ MEHDİSİ İNEN KİŞİ demektir..ŞAM GÜNEŞ DEMEK.. ŞAM -ŞAMAN -SURYA (hintte -vedalar kutsal sözler de demek yani ilahi kelam kişide fışkırmaya başlıyor ..güneşin bir eli suriye -süryani-şamda bir ak minare de o oluyor )..güneş makamı ALİ -YÜCE hz İDRİS  MAKAMIDIR..bu idrake gelenler kendilerindeki ALİ SIRRINI yani kalem meleği idrakini anlarlar ve KALEM YAZDI MÜREKKEB KURUDUyu  BİLİRLER.. KALEMLERİN (baba -eril) LEVHALARA(*dişi-ana ) NASIL YAZDIĞINI ve  MÜREKKEBLERİN TATLI ve  TUZLU SUYUNU BİLİRLER..ARŞ' IN ÖNÜNDEKİ MELEĞİ ANLARLAR..

kişi kendi kitabını okudukça birde görecek ki ,kendi kitabını okudukça başkalarının da kitabını okuyabiliyor ve okutabiliyor .yani aynı zamanda tebliğci ve yol gösterici oluyor..daha mesih mi mehdi mi ararsın yani!!

ilk emri OKU olan bir kitabımız var ve adı KUR'AN..kurmak önemlidir..mezopotamya da KUR yeraltı ölüler şehridir yani bir mana da Kur'an-ı Kerimde hz nebimizin ölüler -kapılar-fatiha ile geçiş kitabıdır tüm kadim kitaplar gibi..vedalarda KURU SOYU var mesela..ve sende bir sistem kurucususun unutma..BİR AİLE KURUYORSUN.. bir iş kuruyorsun..BİR OYUN- bir hile - BİR GÜZELLİK KURUYORSUN ve bazende kurduklarını beğenmiyor bozup yıkıyor dağıtıyor-çizdiklerini silip -yırtıp atıyorsun değil mi?  ve bazen de beğendiklerini yeniden yapmak için mücadele ediyorsun  veya bir daha onu denemiyor vazgeçip unutuyorsun değil mi? hep yap boz..hep var yok...hep lila.hep la il la..yani kelime-i tevhidi yaşıyoruz bilmeden..bu idrake gelirsek artık ellerimizle yapıp bozduğumuz düşüncelerimizi -hayallerimizi daha farkındalıklı yapacağız diye ümid ediyorum..

ALLAH BİZE RUHUNDAN RUH ÜFÜRDÜ yani O 'nun soluğunun maddeleşmiş haliyiz..ve RUH ALLAH'ın EMR'İNDENDİR.. mesela ruh hastası olunmaz nefs hastası olunur.ruh mükemmeldir, ruh ne kokar ne bozulur..ruh her şeyi bilir..hakiki mürşidimiz ve bedenimizin süvarisi ,bizi taşıyan canımızdır ve bedenlerimizde onun elbisesidir.ruh sahibi olmak ,en değerli hazineye sahip olmak demektir..kadir gecesi kuran indi değil mi ve kadir gecesi sabaha dek ruh ül kudüs ve melekler sabaha dek bedene yani yeryüzüne iniyorsa ,SANA BU İDRAKİ VEREN HZ MUHAMMED MUSTAFA ALEYHİSSELAM'a  TABİ OLURSAN ,O DA SANA MUHAMMEDİLEŞMENİN HEDİYESİ OLARAK, BU MANAYI MİRASI TEREKESİ OLARAK VERİR..hırkası altına alır..sende âbâ  altına alınan mahremlerden olursun ..

hepimiz unsurlarımız-mizaçlarımız gereği tüm nebilerin idrakinden geçeriz ama bilelim ama bilmeyelim..tekamül budur.miraç merdivende hz nebinin her katta bir veya bir kaç nebi ile görüşmesi budur..bizde kendi genetik miraç ATALAR KARMAMIZDA uruç edip yükselirken ,bu TURUKU ALİYE den geçeriz.. ama bu tesbihi alinin imamesi hz Muhammed Aleyhisselamdır vesselam..

şu halde ne oldu? ..ALLAH A İMAN KILDIK. ..KELİME-İ TEVHİDİ, MELEKLERE VE KİTAPLARA İMANLA İLK CÜMLEYİ ANLADIK yani " La ilahe illa allah* (*hu)"

şimdi tüm nebileri tekamülü idrak ettik ..o tanrısal esma terkibi meleki yapıyı idrak ettik ve birledik oda "MUHAMMEDEN RESULULLAH oldu.. o halde Kelime-i Tevhidin cennet makamı olan ilk cümlesi ile,  suret sahibi olmak için ; suret almak -nüfus sahibi olma ZAT CENNETİ anlamı olan  kelime-i tevhidin ikinci cümlesinde de inşallah kemale erdik..


3 Temmuz, 11:58 ·
evet benim amentü kayığım hareket ediyor hem de bir cuma vakti ne mutlu bana ki, Allah bu idraki nasip etti.. hayatım boyu şükretsem şükür yetmez....hayırlı cumalar küreviler .. .fış fış kayıkçı da AMENTÜ KAYIĞINA BİNMEK ritüelimize farklı anlamlı bugün hayatta iken bu bilgileri anlamak ve bilerek yaşamak ritüellerimizde devam ediyoruz..AMENTÜ yani İMAN ETMENİN ESASLARI SAYILAN 6 başlıkta (* yani yaratılışın 6 günü dene 6 evresinde olaya şahitlik ediyoruz ) ki bunlar : ALLAH a iman, MELEKLERE iman ,KİTAPLARA iman, PEYGAMBERLERE imandan sonra şimdi de AHİRET GÜNÜNE-KAZA VE KADERİN ALLAHTAN OLDUĞUNA İMANNDAYIZ ..ve sonra da KELİME-İ ŞEHADET GETİRİP TÜM BU TANIKLIKLARIMIZA İKRAR VERİP MÜHÜRLEYECEĞİZ..ve kayık yola çıkacak bizi ölümün diğer sahili olan diriler ülkesine taşıyacak..

ÖNCE AHİRET GÜNÜ NEDİR BAKALIM..ahiret günü her iş ve oluşun akabinde açığa çıkan anlamlardır.yani ayet var ya ;hani" dünya hayatı bir ticaret alışveriştir "der ve başka ayetlerde de yaratıcımız MÜMİNLERİN YAPTIKLARI ANLAŞMA GEREĞİ "en sevdikleri ve zaafları ile sınancağını- eşlerini ,çocuklarını, mallalarını ve hatta canlarını bu sözleşme gereği Allah' ın alacağını ama yine bu alışverişten karla çıkacağımızı "söyler ya birde ..ve buna şerh düşülen hadiste der ki; BEN BİR KULUMU SEVDİĞİMDE(* vedalara göre tanrı ile lila-var yok oyununa eşlik etmesi için seçip AŞK YAŞADIĞIMDA ) onun canını alırım ve BEDELİ KENDİM OLURUM .O NU YANIMDA GÖTÜRÜRÜM der hatırladınız mı ?

rızık Allah'ta dır..her varlık daha doğmadan rızkı yaratılır ve hepimiz kendi rızkımı yer kullanırız doğal yolda..yani bunu tam anlamak için YEDİĞİN - İÇTİĞİN - GİYDİĞİN - KULLANDIĞIN HER ŞEYİN ORTA YOLU HELALDİR  ve bunu yapman AYETLE EMİRDİR ..fazlası ve israfa gösterişe girdiğinde ise hepsi haramdır ve yasaktır..verilen emanet hazineleri kötüye kullanmanın bedelini bir şekilde ödersin..varlıkla imtihan, yoklukla imtihandan çok farklı değildir..bir yer gelir ki kuru ekmek soğan ama dertsiz bir baş , varlıklı ve etrafı vampirle dolu olan zengin sofralarından çok daha huzurlu ve güzeldir..HUZUR ve GÜVEN ,Allah' ın maide sofrasıdır..

kaza ve kader de LEVH MAHFUZ denen ANA KİTAPTA ne yazdı ise  O OLUR..nasıl şimdi insanın dna-genetik yazılımları harflere dökülüyor ve bir bebekten alınan KAN-CAN -ŞARAP havuzu suyundan tüm kaderi az çok okunuyor ,buda öyle..zaten bir bebeğin 100 günde yüzlenmesi atasözü misali hepimiz bir tesbih dizimi esma yazgısı -kader karakterini sevsekte sevmesekte yakın uzak akrabalarımızdan birer birer mirasçı olarak alırız..bu hayvanlar zodyak kuşağı bizim aynı zamanda akitnamelerimiz- aileye-KENDİ EHLİ BEYTLERİMİZE nikah akdi yani KEMERLE BAĞIMIZDIR..

aileyi deneyimleriz..kendimizde çocuklarımızda -torunlarımızda ve etrafımızda belli aşamalardan sonra hem kendi, hem de akraba-ı tâalûkatın tüm suretlerini ve hal hareketlerini gözlemleyebiliriz..nefret etsek bile" aa !! "bir bakarız ,bir şeye tepkide aynı onlara dönüşmüşüz..bu suret ilmi ile alakalı aslında.hakikatte tek bir suret var ve o suretten suret almış az kayıtlı ayanı sabite var...o yüzden insanların tasnifi kolay .hayvanlar ve insanlar nerdeyse aynı simaya sahiptir .bu bile karakterlerin tavrı meşrebi ile alakalıdır..

mesela bir yemek yapacağız..tüm malzemeleri aldık-ana kitaptan tarifi indirdik..senelerce emekle yapılmış türlü elden geçmiş malzemelerimizi çalışıp ,HELAL veya HARAM YOLLARDAN kazandığımız veya nasibimizde olan harçlıklarımızla aldık..sonra bunları ayıkladık ve gerekli işlemlerden sonra pişirdik ve muhteşem bir sunumla taçlandırdık..işte tanrılara layık bir ADAK BİR SUNU ve  NİYETLE o esma terkibi melekutunu KAİM YAPTIK..ve sonra oturup onu yedik..ne oldu ?!! ben onu yerim o beni yer..et etimdir kanı kanımdır..etimi ye kanımı iç oldu değil mi? (*sembolizm de  et ekmek -şarapsa kan demek  )

işte tüm bu işlemler o eşyaların yaşayacağı ilahi KAZA idi..KADER LERİNDE SENİN BUNU ONLARA YAPMAN ve  SENİN KADERİN OLARAK KENDİLERİNİ KADİRLEMEN VARDI..şu halde kaza ve kaderi eşyada ve iş ve oluşumda çözüp anladık..şimdi AHİRETE İMANA BAKALIM :

o yemek yedikten sonra bizde kendi ahiret hayatını yaşamaya başlar..yani bize enerji yakıt olur..gözümüzden bakan NUR ESMASI ENERJİSİ, ELLERİMİZDEN ÇIKAN TEKVİN ESMASI YARATMA ENERJİSİ FİİLİ,KULAKLARIMIZDAKİ SEMİ ESMASI İŞİTMESİ, DİLİMİZDEKİ KELAM ESMASI LOGOSU RUHU ,BURNUMUZDAN İŞLEYEN RAYİHA RUH-KOKU NEFSİN SON HALİ MERHALESİNE DÖNÜŞÜR..yani Allah'ın zati esma ve sıfatları ile hayatı devam ettiren KELİME-İ ŞEHADETİN ŞAHİTLİK MAKAMINA ERİŞİP ,İŞİNİ ŞEHADETLE YAPAR..ve cennet i bu alemde yaşarlar..çünkü bilerek zat ı deneyimlerler..

ne yaptık ve bu adak ritüelinde ve adanmış melekeler yemeği rızkında ne oldu ?

O BENİ YER& BEN O NU YERİM..O BEN OLDU& BEN O..BEN O'NUN GÖREN GÖZÜ, konuşan dili, TUTAN ELİ, yürüyen ayağı ,DÜŞÜNEN  BEYNİ, anlayan kalbi , HAYATI YAŞAMI OLDUM..O BE'nim adıma  BEsmele sırrı ile ,bu dünyada   KÜN-OL EMRİ ZUHURUM yanii TECELLİ -İ ZAT 'ım  OLDU ..
(**ve o yemeğin bedenimize yani ademe secde etmeyen posa yapısı ise vücudun esfele safilin denen DOĞUMLARIN DÖL YOLLARINDAN gübre olarak yine tekamüle girmek üzere dünyaya atılır..bunlarda dünya da ve ahirette hep kör -âmâ olan cehennem ehli nâri yapılarımızdır..oda kendi yazgısı gereği kulluğunu inşaat ameleliği olarak sürdürmeye devam eder..)

bu idrakle artık; dünya da cenneti yaşaman ve dünyada Allah' ı bilip bulmanın kapısı, bindiğin bu AMENTÜ KAYIĞINDA - sûbhanı seyr esması ile sana da açılıyor..o halde tez vakitte sen de iyi bir kayıkçı bul..o hızırın ta kendisidir  bunu bil mesela..

ve bu idrakle de, AMENTÜ'nün  son cümlesi olan  "Eşhedü en la ilahe illallah Muhammedurresulullah ı hatmeder ve İMANIMIZ KEMAL BULUR inşallah ve amin....
"
not: daha çok örnekle anlamak ve anlatmak isterseniz sizde kendi idraklerinizi yazabilir ve birlikte işlemek istediğiniz örneği sorabilirsiniz..



ve diğer not:eski mısır ölüler kitabında AMENTÜ var ve ahiret hayatına deniyor..ayrıca en yüce yaratıcı olan AMON da mısır ın ilk tanrısıdır.. ve diğer dünya dinlerinde-öğretilerinde her zaman bu kelime az değişse de vardır..mesela AMON,  OM olmuş. kızılderililerin ve moğolların uzakdoğuluların kadim yaratıcıda MANU dır..ULU MANİTU gibi..


VE SEVDİĞİM BUGÜN 7 TEMMUZ DOĞUM GÜNÜM kendime kutlama yazmak istedim ve küçük kızımdan bir şiir geldi dolayısı ile onu da masal mektubuma ekledim :


Efkellendi havanın miğferi
İnmişti tininin tapınak kurdu
Süzüldü mor lotuslar
Parıldadı narenciyeler

Açılmıştı hikmetli enginar

Son lotus süzüldü suda

Parıldadı gümüş istiridye
Savurdu onları ince zaman
Ve hepsi eğildi güneşin önünde
(*ferahım baharım kızım annesine bugünü için yazmış..)


insan babasının erlik denizinden annesinin tuzlu suyu denizine karışmış bir tatlı su balığıdır..bir damla MENİ nin BENİm İNSAN olma macerası çok uzun yıllar sürer ve aslında bir yaşla sınırlı değildir.. geçişler-kapılar doğum ve geçirdiğimiz her beden ve idrak düşünce bilgi safhasında ölerek ve yeniden doğarak süren bir her koşulda ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak düzeneğidir...çünkü CAN ÖLEMEZ.. sadece içine girdiği kalıp şişeleri kırılır o kadar... .tekamüllerimize göre yeni bir anlayışla beden alıp dirilmelerle devam eden sürdürülebilir hayat düşünce formları ile bir serüvendir hayatta kalmak ..bir su damlalığımızı bir alaka bir kan pıhtısına ölerek bırakırız mesela ve kan pıhtılıklarımızı cenine dönüşerek ..ve anne karnındaki rahiymdeki o cinni cennet alemlerimizde ölerek dünya hayatına maddi suretlerimizde dirilerek doğarız..annemizdeki zarı perdeyi yırtarak bu aleme bilmediğimiz bir aleme yapayanlız doğarız..ama bu zamana dek hep yapayanlızken ve binlerce sene süren -milyonlarca sene süren YOKTAN VAR OLMAK MACERAMIZ işte bu dünya hayatında diğer gelenlerle birleşir.KENDİNİZİN VARYOK-LİLA-İLLA-LALİ HAYATINDAN ZEVK AL ve KENDİNLE SÜRDÜRDÜĞÜN BU OYUNDA KENDİNİ BİLEREK BUNU YAŞA ZEVKİNE ER!! .birbirlerimizi dost düşman bilmemiz öğretilir ve bu kutsal eğitimlerden -öğretilerden sonra da varlıkların en yüksek tekamüllü yeri olan bu dünya hayatımızı sen ben davası ile biz hem kendimize ve hemde etrafımıza aden bahçesi olan bu dünyayı zehir ederiz...kendi dünya doğuşum olan .7 .7.1967 model bir dünyalı olarak, ve bugün .7.7 2020 de yeniden doğumu devam eden olarak bu zamanın efendisinin kapısının şimdiye dek göremeyeceğimiz güzelliklerle ve merhametle bize açılmasını dilerim .amiiin

***************
SEVDİĞİM 10 TEMMUZDA AYASOFYA NIN YENİDEN EL CAMİ İSMİNİ GİYMESİ İÇİN KANUN ÇIKTI  ve bende bu yazıyı o anlam için buraya ekledim:

evet gelelim ne zamandır yazmak isteyip yazmadığım ama illa fış fış kayıkçı masalına  ve reenkarneye ve esma elbiseleri -EMANETLERİN EHLİNE VERİLİP DEĞİŞMESİ meselesinde bir masal deneyimine..aslında yine yazamazdım ama ayasofya da olan biteni anlayamayanların idrak seviyelerine belki bir rahman tohumu düşebilir diye birleştirip anlatabileceğini düşündüm..


sanırım 6-7 sene evveldi aile yakınımız ve dostumuz yaşlı emekli asker Şinasi amcanın ameliyat olduğunu ve yoğun bakımdan o gün çıktığını öğrendim ve hastaneye onu ziyarete gittim.refakatçisi bir iş için çıkmış o esnada biz birkaç hasta ile yanlızdık..konuştuk..ona yeni olan bir deneyim yaşadığımı ,işe yarayıp yaramıyacağını bilmesemde  izin verirse şifa için ellerimi üzerine koyup koyamayacağımı sorup, izin istedim..ve büyük bir şükranla kollarını havaya kaldırıp ellerini dua eder misali  tutup bir şeyler söyledi ve " istemem mi .... "dedi..sonra ben sağ elimle onun sol elini tuttum ve sol elimi onun kalbine koydum ,dua etmeye başladım..
ve birden hayatımın en muazzam -en güzel -en sevinçli -en huzurlu -en akıl almaz şeylerinden biri olmaya başladı...bir akıl almaz enerji onun kalbinden koluna ve eline ve benim elimden kalbime sonra da sol elimden onun kalbine daire şeklinde akmaya ve sessiz harfsiz konuşmaya başladı .bu bir mana idi yani söz değildi..

hatırımda kaldığı kadarı ile şöyle diyordu "O, (yani Şinasi amca ) çok iyi biri ve o asla ölmeyecek..onun manası dünyada yaşamaya devam edecek .o bu alemden ayrılsa da ondaki mana başka birine geçecek  ve onun kadar iyi-dürüst biri olacak.. ) 
bu olağanüstü akım ve deveran-ı daim devriye, mıknatıs bize bir mucizeyi yaşattı  ama asla söze dökmeye yeltenmeyen sevinçli gözlerle ve  o gözlerin mucizeye tanıklığına döktüğü gözyaşı şeklinde konuştu..ve ellerimi çektiğimde o başındaki gibi yine kollarını-ellerini ve gözlerini havaya sevinçle kaldırıp şükürle ellerini yüzünden aşağıya sıvazladı..

*şimdi yazarken mesela onun ettiği bir duaya veya bir rüyasına karşılık tecelli cevabı yaşadığını düşünüyorum nedense..ve biz o günden sonra hiç görüşmedik -hatta cenazesine dahi gitmedim çünkü o benim için hala yaşıyordu .o sadece  eskiyen elbisesini yenisi ile  değiştirmişti o kadar.. ve o saf iyi-saf mutluluktu..
.. tabii ki asla o anı anlatamadığımı ve son derece sönük yetersiz kaldığımı biliyorum fakat EMANETLERİ EHLİNE VERMENİN ASIL KİMLERİN ELİNDE VE NASIL YÖNETİLDİĞİNİ İDRAK EDİN İSTİYORUM .. reenkarne dediğimiz veya karma nın aslında nasıl çalıştığını -her şeyin hep seyrü sefer edip seyahat ettiğini-nerde o manaya ihtiyaç varsa oraya o elbiselerin gönderildiğini bilelim istiyorum 

ve ertesi gün Şinasi amcaları aradım ve hayret ettim çünkü benden sonra Şinasi amcayı muayeneye gelen dr onun çok iyi olduğunu söyleyip taburcu etmişti ve şimdi evindeydi..işte 3 hafta olacak Şinasi amca yeni vefat etti 90 yaşına gelmiş olabilir.. ben biliyorum ki Şinasi amcanın iyilik-dürüstlük-erdem-ahlak dolu esması ve anlamı bugün onu ömür boyu taşıyıp vazifesini aramızda iyi ve dürüst bir insan nasıl olur-nasıl yaşayarak bize ders vermeye devam edecek.tabii anlama kabiliyetimiz varsa..

yani reenkarne değil esmalar -isim kabiliyet emanetleri sürekli geziyor..bir zamanlar kabenin 2  bin seneye dek kaybolup unutulması gibi..ayasofya da ki manada çekilip alındı ve başka yere gitmişti  ve yine dönüp ayasofya cami =toplayan birleştiren anlamlı elbisesini yeniden giyiyor o kadar.. elbise zaten onun size ne ?
zamana mektup masallar yazarak zamanı mutlu etmeye çalışan bir zamanın masal çocuğu
ruhum latife nur cihan
*************
ve bu seferden sonra da geldik ÖLÜM SONRASI  SORUNLARIMIZDAN BİR TÜRLÜ ÇÖZÜLEMEYEN REENKARNASYON ANLAMINA.

reenkarnasyon -esma değiştirmek-don-elbise değiştirmek mi tefekküriyemiz :
günaydıın..DEVAM EDEN BİRLER 1:11 küreler-nefesler konusundan sonra dün gece karşıma çıkan bu reankarnasyon videosunu sadece KÜRELERİ ve RENKLİ IŞIK KÜRELERİNE bakmak ve göstermek için izledim ve buraya alıyorum..ben hayatımda hiç yoga ve meditasyon yapmadım- bilmiyorum ..ama beni çok fazla uzakdoğu dinlerine çalışan ve bu işlerle meşgul olan - öğrenen ve öğretici kişi takip ediyor..ve ezoterik kliplerdeki görsellerde daima meditasyon yapanların 3. göz nahiyesi ve renkli renksiz küreler içinde yüzdüklerini görürüz değil mi? ben mesela halojen yani suni bir MADDE uyarımıyla yapılmış video çizim -o renkli mantralı ressam  çizimlerini kolayca anlayabilirim..onların hiç biri zihnin duvarlarını asla geçemiyorlar hepsi aynı yerde Arabi hocanın dediği ve anlattığı yerde yani KAYLEDESKOP BORU -HORN da  ZİHNİN DUVARINA TOSLUYORLAR..hepsi toplu halde her zaman aynı rüyayı -aynı hipnozu-aynı transı yaşayabiliyorlar ama ortada bir şey yok maalesef..

şimdi ben reankarneye inanmıyorum.İslamda bu inanç yok..ama giderek artan bir reankarne inancı da var ...çünkü ,insanlar doğal olarak ölmek istemiyor ..çünkü ,dünya baldan tatlı ve maddeleşmek -mülk sahibi olmak -kendini tanrı gibi deneyimlemek asla vazgeçilecek bir kudret yetkisi değil..ama birde MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ de var değil mi? ev sahibini bulmak mesele -ev sahibinin evine rızası ile davet edilmek mesele..hırsızlıkla değil..

.... tanıdığım bazı tasavvuf eri -en tepedeki kamillerden bazı kişiler de YENİDEN ELBİSE DEĞİŞTİRECEĞİNİ-BU ELBİSESİNİN (yaşlılık ve hastalıktan dolayı bedenlerinin ) ÇOK ESKİDİĞİNİ, yeni kıyafeti ile geleceğini söyler.. ama bazısı da bir daha DONANMAYACAĞI-yani esma sureti alıp yeniden dünyada bedenlenmeyeceğini de hala söyler..hatta geçen hafta görüştüğüm bir dostum benim 7 uyurlardan birine benzettiğim çok yaşlı ve hasta olan rehberinin "BİR DAHA İNSAN SURETİ İLE GELMEYECEĞİNİ" yeni söylediğini anlattı..hatta ben de;" elbisem eskidi yenisini değiştirip geleceğim "diyenlere şahitlik ettim bazı  meclis dostlarım gibi..

mesela benim Evvel Zamanım da, " ölmeyeceğini-ölümsüz olduğunu-ilelebet .... vazifeye devam edeceğini "bizzat son görüşmelerimizde bana söylemiştir.. ama o öldü..ve bedenen ölüşünden çok daha evvel öldü ve ölüylen yaşadı -uzatmaları oynadı  ve ben şahitlik ettim O NUN KIYAMETİNİN -ALİMİN ÖLÜŞÜNÜN ALEM İN KIYAMETİ OLUŞUNA tanıklık ettirildim ve kaydettim ...ve ben, bir zamanın efendisinin ölürken ikliminde neler oluyor-bulutta âmâ da-o korkunç dehşetli seslerle kaplı  kaosta -soyut sıvı gaz  denizi bulutta  neler oluyor ve rüzgar nasıl rahmanın eril kuvveti ile yeni efendi de esiyor deneyimlemiş ve o kıyamet sahnelerini anlatan ayetleri bu şekilde anlamıştım..işte bu hakikatte HAŞYETtir.. .bu tecelli madde de dünyada olsa idi insanları toplu helak ederdi çünkü zaten aklımız  başımızdan gider ve hepimiz telef edilirdik o kadar dehşetli bir haşyet!!..alemin efendisi dehşet bir şey ..

ve devam eden sadece esmalardır yani isimler-nurlar-nefesler-iklimler emanetleridir..nerde o mana var -nerde o manaya ihtiyaç var ,O Lİbas -İblis-İdris terzilik için oraya gider adama hulle biçer giydirir ...kişiye özel...umuma değil..umumi insiyasyon irşad hiç olmamış.ferdi çalışman lazım.. kimse diğerinin oyununu bozamaz.kimse diğerinin kozasına giremez.herkes kendi geldiği yumurtanın içindeki aşı MAYAsı kadar ..o kadar ...sonrası dışsal çaba ve nazarla -sohbetle ek aşıyla olur.. ne kadar ?. sendeki mana kadar tabii..

yukarıda yazdığıma göre mesela ne açıldı..tekamülü bitmemiş devriyeye girenler DAHA YÜKSEK ESMA İMTİHANI çıkartmak için yeniden ELBİSELERE-ESMALARA bürünüp TEZAHÜR ETMEK ZORUNDA..veya tekamülü bittiğinden bir daha elbiselenmeden -suretsiz ait olduğu yere birlik kaos denizine dönmekte ..veya devam eden birler i anlayan zat-ı bilenlerde ;"DAHA YAŞARKEN ÖLÜMSÜZ OLDUKLARININ İDRAKİ İLE, VAZİFELERİNİN NASIL DEVAM EDECEĞİNİ I:II (*devam eden  birlerle 1:11 ..) ANLATABİLMEKTE vesselam..

reenkarne inancının olduğu vedalar 5 yada 6 bin senelikmiş. ama bu şekilde yazımı 3 bin senelik gibi..yani dünyadaki en kadim kutsal metinlerden...bence vedaların aslı THOT yani hz İDRİS in KİTABIDIR.. ve tabii hinduizm-budizm hz İDRİS in inancı olan SABİLİK DİNİNDEN ÇIKAN TARIK YOLLARI OLDUĞUNDAN, ben o öğreti dinlerin hepsine  tarikat gözü ile bakıyorum çünkü benim inancım öyle..şamanlıka bile sabilik diye bakarım ben..hatta o yüksek bilgilerin sızan ilmi şamanlıkları doğurmuştur ..

ve HER İNSAN DOĞDUĞUNDA SABİ DEĞİLMİDİR ?

İŞTE HER DİNDE DOĞDUĞUNDAN SABİDİR..dinlerin TEVHİDE -TEK TANRI İNANCINA yani kelime-i tevhidin ilk cümlesi inancına gelmesi hz İBRAHİM zamanındadır..ama bu inanç sadece en tepedeki idraklerde muhafaza edildi..hemen tüm israiloğulları nebilerine ayrı ayrı tanrılar misali tapıldı..işimize gelmediğinden ve öğrenmediğimizden konuşulmasa da bu onlar hayatta ikende onların inancında yapılıyordu .. çünkü ataya tapmak -cedde -*djjed e (*osiris in  belkemiğine-ata direği -turuka tapmak)  asla vazgeçilemeyen bir idrak ve bilgi doğal gelenekti..hala da öyle esasında..ADEM E TAPMAK-SECDE ETMEK BİZİM RUHUMUZDA VAR ,nefsimizde yani şeytanımızda o secde yok ve bizim çabamız nefsimizi de ruhumuza secde ettirmek  vesselam :)

hz İbrahim ATAMIZ dinlerin sabi çocukluktan çıkıp ergen yetişkinliğe geçiren tekamül yasasıdır.. ve hz nebimiz:" ben size yeni bir din getirmedim, ATAM-CEDDİM -(djed)  İBRAHİM DİNİNDEN yani HANİF'im "demiştir ..

ben reeankarneye bilindiği şekilde inanmıyorum...GENETİK KARMAya  İNANIYORUM.ama bir aile -gen -soy -atalar dizimimiz var ve birde YOL ATALARIMIZ TURUK'UN SOY GEN DİZİLİMİ TESBİH YOLUMUZ VAR ki ,bhagavat gita videomuzda -dikkat ederseniz yaratıcı tanrı bu dediğimi aynen söylüyor yani bir ipe dizili cevherler olduğunu -işte o bizim turuku aliyemizdir .. yani YOL ATA SOYUMUZ ....
**o mana videomuzu buradan dinleyebilirsiniz *

nerde kalmıştık-benim genetik karmaya inanmamda ve esma programı yüklenmesi ile kişinin ESMALARINI-ELBİSELERİNİ SIK SIK BURADA DEĞİŞTİREBİLDİĞİNİ -ÖLÜP ÖLÜP YENİDEN DİRİLDİĞİNİ ANLAYABLİYORUM..öldükten sonra bedenim yani unsurlarım yine bu unsurlar alemindeki döngüye girecek..ama onlarda devrederken değişecek..benim asli canım ruhumsa sadece bana ait..ve kişisel özelliklerimle benim şişedeki cinim misali benim tavrımda titreyecek ve yanacak..ben kendi kandilimi -geldiğim yıldızımı parlatacağım ta ki ,yıldızlar-esmalar -tanrıları da yaratıcımız döküp, semanın ışıklarını kapatıp, perdeyi indirene dek parlayacağım ve size hep ruhum latife olarak göz  kırpacağım .

ben , SÖZ-İLAHİ KELAM LOGOS ve NAZARLA İRŞADa da İMAN EDERİM..bir bakışla öldürülüp diriltileceğimize- kulağımıza bir üflenen HU esması ile kıyametimizi kopartıp ayağa kaldırılacağımıza da iman ederim..KÜRSİ -İ EL  ile dokunduğunda ,yaratım ve şifa sanatlarının sana da geçebileceğine de iman ederim..ve bu reenkarnenin her an burada olduğuna delildir eğer anlayabilirsen..hiç bir tanrı ve yaratıcı BİNLERCE SENE SONRA KOPACAK KIYAMETİ ve SONRASINI BİLDİRMEZ..HER DAİM OLAGALENİ ve OLMAKTA OLANI SÖYLER..SEN DE O İDRAK YOKSA, HEP KOPACAK KIYAMETİ ve  GELECEK MEHDİ KURTARICIYI BEKLER DURURSUN ve ömrünü çoğunlukla birlikte çöpe zayi edersin..

mesela ben de ölümsüz olacağıma -her nasıl ölürsem öleyim şehit ama şahitlerden olacağıma iman ederim..hiç bir zaman cehennem hayalim olmadı.. çünkü dünyada cehennemimi doğduğumdan beri zaten yaşıyorum ..dünya cehennemini idrak edemeyenler bunu asla anlayamazlar..dünya size ebeden bir şeyi asla sahiplendirmez.. hz Süleyman ve o manadakileri hatırla!! bugünkü dünya hegomanyalarına ve sonlarına bak!! o madde ve manaya sahip olmayı kısa süre sadece tadar ama sonra bedelini fitil fitil ödersiniz..en yakınlarınızla canınızı yakarlar..dünyada rahat etmenin yolu hiç bir şeye yapışmamak ve gasb ederek bir şeye sahip olmamaktır..bırak!! o, seni isteyerek kendisi gelsin ve senin olsun...yoksa asla rahat edemezsin..

aşağıda vedaların kalbi benimde okuduğum ve muhteşem bulduğum bhagavat  GİTA tan bölümler var..tanrı inancını anlatıyor..bugünde sayısız kişi cinlerle şeytanlarla anlaşıp bu okült ilimlerinde bir şeyler yapmak istiyor .işte vedalarda bu kişilerin o taptıkları cin ve şeytanlara gideceğini aradıklarını orada bulacaklarını söylüyor..çünkü onlar zaten aslında geldikleri hali seçip gittiler anladıysanız ..anladınız değil mi?

ve yarı tanrı dediği bizim evliyalar dediklerimiz ve tapındığımız hak eri zan ettiklerimiz..aslı ise mitolojilerdeki o TANRISAL ESMALARIN DÜNYA KADINLARINDAN GÖZ KOYDUKLARI İLE BİRLEŞMESİ SONUCU ,kadının kocası bedeninde  BİR TANRI esmasından  ELBİSE GİYİP HAMİLE KALMASIDIR(* bu bilgiyi bu masaldan başka tek bir yerde görüp okuyamazsın kıymetini bil bence ) ..işte o çocuklar yolun ruhsal çocuklarıdır ve onlar tüm kadim mitlerdeki SEYRÜ SÜLÜKLERİ YAPMAK ZORUNDA OLAN -ilahi nefha olan ATEŞİ-hikmeti -bilgiyi ÇALIP, yarı tanrılıktan   TANRISALLIĞA GEÇMEK RİTÜELLERİNİN KAHRAMANLARIDIR..kitapta videoda da dendiği gibi, bu ilimler ve fiiller herkesin değil, dünyada her zaman nadir in de nadirin- o devrin -o yerleri temsil edecek  tek bir kişininin harcıdır.. ama onlarda  açılan bu akıl almaz idrakle gelen -indirilen bilgileri  duyanlar -takip edenler bu  izlerle  taklitle yol alabilirler bugün bizim yaptığımız ve herkesin yapmak zorunda olduğu gibi.. bahtımıza ne çıkar bilemeyiz..iz süreriz ..yola çıkarız.. yılmadan İSTİKAMET SAHİBİ OLUP-sabırla o sadakatle o niyete bağlı çalışanlar  her şeyi elde eder değil mi? .. ayetle sabit ki "evet" ..

videoda ki komiklikse, olmazsa olmaz o "sarı inek" son sahnede var..UPANİŞADLAR yani VAHYİ GETİREN MELEKLER İNEK ARABALARI OLARAK KADİM ZAMAN DA BİLİNİRMİŞ.. çünkü her şey bakara-inekle oldu evvela dünyamızda, o  ilk emektar işçilerimiz..maddileşme burcumuz boğa ve mitlerde göklerin  mavi boğasının aşağıya inmesi var.. tüm kültlerde boğaya tapma baküs inancı vardır bu yerleşik tarım toplumlarının ilk idrakidir.. .kandiller dahi tereyağından yapılmış ve lingam (döl yolu )adı ile tapınılmaya bugünde hintte devam edilmiştir.. göksel anne NUN-NUT bir sarı inek malum..inek geometrisi o zaman dikdörtgen yani levha ekran olarak ve gök ile dürülü  rulo sur  boru halinin açılıp serilmiş hali   anlatılmak istenmiş..
başka .. hatırlayamadım..bilmiyorum reankarme bizde ne demek anlatabildim mi.?..işe yaradı mı yoksa kafanız daha bir karıştı mı? veya siz anlatmak ister misiniz?buyrun sizi dinliyorum ...

SEVDİĞİME  NOT:Sevdiğim bu masalı buraya koyup yatakta gözlerimi kapattığımda aniden bir odun tutuştu ve şimdiye dek gördüğüm en yüksek ateş gözlerimde parladı -dehşetti farkettiğim an ateş gitti..ve bu sabah dolunay vardı ve ay tutulması olacak bugün..isis-şira -siriusun en özel günü imiş ve gök kapılarının açıldığı ve belki amentü kayıkım göklere sefere çıkacak inşallah  ve ben bu defa hep istediğim yerden yazacağım..ve Sevdiğim sabah hayalimde birinin yeni bir araba aldığını gördüm bana arabasını gösteriyordu o SİYAH BİR BENTLYdi...çok güzeldi..uyanınca hz google bentley ne diye baktım .ooo dünyanın en değerli arabalarından biri olduğunu gördüm.siyah ta makam ya hani..ee demek iyi bir kayıkçı sayıldığımı anladım.bana bu ilmi öğrettiğin için teşekkür ederim .
**********

kadim hint MAHABHARATA DESTANI  tefekkürüm 
30 Haziran, 13:27 ·
"LİLA-İLLA-VARYOK TANRISAL OYUNUNDA TANRIYA EŞLİK EDENLERDE "BEKLEMEDİĞİM SON İDRAKİM =tüm enerjim çekildi bitti ve sanırım boşluk bu -ümidsizlik : dün başladığım MAHABHARATA destanı filmini izledim şükür tam 5:30 saat..kitabını okumaya dayanamayacağımızdan bu filmi izlemek daha doğru..bir evvelde RAMAYANA DESTANININ iki ayrı çevirisini okumuştum .aslında ikiside aynı şey ama farklı devrilerdeki versiyonlar..wikipedia bu değişik versiyonları hinduların ilk inandıkları tanrıdan zamanla diğer tanrı inançlarına geçişi ile değiştiğini yazmış..şimdi ne anladım, asıl sorunum bu, kendime tabii ki ;dünyanın en kadim KENDİNİ BİLMEK VAHDETİ VÜCUD ANLATIMLARINDAN BİRİ DE DESTAN..

EN BAŞ KAHRAMAN zamanın ve sabrın ve bilgeliğin dürüstlüğün temsili DHARMA nın dünyada bedenlenmiş hali..aslında o mecbur kalmadıkça eyleme geçmeyen ama OYUN -KUMAR OYNAYAN BİRİ..hatta destan da üvey kardeşi kralla oynadı- TANRI ZAR ATAR oyununda HİLELİ ZARLARA BİLE BİLE tüm krallığını-topraklarını-halklarını ve diğer beş tanrısal kardeşi ile ortak bir tek karıcıklarını ve kendini dahi kaybetti... .ve o zamanın adeti hükmünce herkes buna razı geliyor ve kaderlerinin onlara tayin edeceği yazgıyı BÜYÜK KALİ -YOK OLUŞ DÜNYA ÇAĞINI BAŞLATMAYA START ALIYORLAR..ÇÜNKÜ O DEVRE KADAR DÜNYA GÖKTEN BEDENLENEREK İNEN TANRILARIN=ESMALARIN=ZODYAK KADER FORMLARININ DÜNYA CENNETİNİ YAŞADIKLARI VE SÜREKLİ MUCİZELERİN OLDUĞU BİR YERDİ..ve tüm kadim metinlerdeki gibi dünya insan kızları göksel tanrısal esmaları delirtip cezbediyor ve sürekli onlara ansızın tecavüz edip birleşiyor ve onlara gizemli MANTRA -ESMA VERİP ÖĞRETEREK ONLARI TANRISAL ESMALI TANRI OĞULLARINI DOĞURMAK ÜZERE YETİŞTİRİYORLARDI..işte her göksel varlık esması beğendiği bir kadına birleşip kendini ÇOCUK BABANIN SIRRIDIR HÜKMÜNCE DÜNYADA BEDENLENDİRİYORDU..tabii ki kaçınılmaz olan bu tanrısal esmaların dünya krallığını asla paylaşamamaları ve savaşıp DHARMAYI -tekerlek zamanın tüm zodyak evlerinin kaderini iyi-kötü -güzel -çirkin YAŞAMALARIYDI..

filmde bir tanrının lanetli oğlu KÖR KRALLA EVLENİP ,kocasına sadaketten dolayı hayatı boyunca gözleri siyah bantlı yaşayan karısının da 2 sene süren hamilelik sonrası, demir sopa ile karnına vura vura doğurduğu SİYAH DEMİR TAŞ KÜRE ÇOCUK VAR ve bu küre yi kadın kuyuya atılsın diye emrediyor..ama bir münzevi ermiş gelip hayır bu KÜRE KARA TAŞI 100'e  BÖLÜN ve  SAKSILARA GÖMÜN DİYOR ve  BUNLARDAN DA kuru soyu  100 KÖTÜCÜL OĞLAN ÇIKIYOR...

* KÜRE ismine hayvanlar -insanlar ve tanrılar kitabında rastladım..moğolistan ve tibette şehir isimlerinde ve kişisel isimlerde KÜRE var.mesela TA KÜRE var..buda benim mukatta harflerde anladığım saf türkçe anlamı teyit ediyor..ve benim memleketimde de KÜRE dağları var içinde dünyanın en tehlikeli ve henüz keşfedilemeyen vadileri var ..

*mısır dendara tapınağında en gizli yerde hathor ve 4 sütunu ile KARA TAŞ KÜRE RESMİ VARDIR..bu aynı kabe içindeki 4 direk ve köşede duran hacerül esved küre  karataşı gibidir.burada kabenin duvarsız çıplak hali vardır.kabede ise bu bilgi gizlenmiştir..

bundan muhtemelen 6-7 bin sene evvel olan bu KALİ ÇAĞI -YIKIM-YOK OLUŞ ÇAĞI dünyanın kaderi olarak anlatılmış ve anlatılması ibadet olarak bugüne gelmiş..
filmin sonunda dharmanın bedenlenmiş hali yudaiaş (*yahudilikin hint keldanilerinden geldiğine en büyü delil ve yahudilerin yaşam serüveni tam da dharma aslında ) ve yanındaki kara bir köpek ki o da dharmanın bedenlenmiş dünyevi başka bir hali imiş; bir dağın zirvesine çıkar ve o sırada gökten inen bir MİRAÇ MERDİVENLE (* yani yakubun merdiveninden binlerce sene evvelki merdiven ) göğe çıktığında orada cennete ruhsal alemde kendisini hileli zar ile kandıran kötücül savaşın sahibi kardeşlerini görüyor.. ve merdivenle yeraltına karanlık cehennemi ve çürümüşlük kokusuna indiğinde ise kendi kardeşlerini-hayatları boyunca tanrıların emri ile çalışmış-çile çekmiş ve haklarını kullanamamış olanları görüp orada kalıyor ve yudaias  TANRILARI -DHARMAYI KINIYOR)

kötücüllerin gökte cennet krallığında olmaları sebebi ise DÜNYA HAYATINI VERİLDİĞİ GİBİ KULLANMALARI..YEMELERİ, İÇMELERİ, SEVİŞMELERİ ,HİLE APMALARI VS NE GEREKİYORSA BUNU YAPMALARI ve  DÜNYAYA GELMEK AMACINI BİLİP ONA GÖRE OYUNUN KURALLARINI OYNAMALARI OLSA GEREK DİYE DÜŞÜNDÜM..DÜNYADAN EL ETEK ÇEKİP ,HAYATIN KENDİLERİNE BAHŞEDİLEN TÜM LÜTUFLARINI RED EDENLERİ ve tanrı gibi yaşamayı red edenleri de demek ki sistem cehennemine alıyordu ..

**Sevdiğim burası ,Arabi hocanın hz Musa ile Firavunu kolkola gördüm bahsine ne kadar benziyor değil mi?ya da hz İsa nın çarmıhta ELİ ELİ -TANRIM BENİ NEDEN BIRAKTIN demesine veya o ağır ve zor görevi yapmak istemediğinden intihar etmek isteyen ama bunun için bile ağır ceza alan nebilere ..
***
ve bhagavata gita kitabı aslında tanrının -arjuna adlı yeryüsü tebliğcisi resulünü kardeşleri ile -hocaları ile savaşa ikna etmek için yaptığı bir konuşma..arjuna yı savaşa ikna edene dek yaratıcı kendi esma tecellileri  ve yanılsamalar alemlerinde DHARMA -ZİHİN ZAMANA MEKAN OYUNLARINI ANLATIP tek gerçek kendisinin olduğunu aktarıyor 


şu bir gerçek ki ;dünyada topraktan yaratılmış adem kalıbına CİN VE CAN VE MELEK olan bu esmalar zodyakı hepimizin canına okuyor.. ve dharma zaman tekerini hiç acımadan hep kali -yok oluş için çeviriyor..ama vedaların TANRI NIN bu kutsa l LİLA-VAR YOK OYUNUNA EŞLİK ETMEK şansını kazanan kimselerin de dünyaya geldikleri için canlarına okunuyor..bu destanda ne masumiyet ,ne bilgelik,ne erdem, ne dindarlık ,ne kutsallık kazanıyor..çünkü bu işleri yapanların hepsi tanrısal döl ve en yüksek insiyasyonların ve kerametlerin sahipleri ..kazanan sadece LİLA -VARYOK a takılmayan .LEYLA da kalmayan ,MEVLA OLAN VESSELAM..

not:KONUYU ANLAYAMACAĞINI TAHMİN EDİYORUM ..ama basitçe şöyle düşünmelisiniz..tekamül devam ediyor.. başta az tanrısal ana esma vardı ve zamanla bunlar çoğaldılar.dünyada bedenlenmeyi ve sexi -savaşı-maddeleşmeyi aşırı arzuladıklarından kendilerini sonsuza dek bölerek çoğaltmaya başladılar.. tabi bu da daha fazla dharma TEKERLERK-ÇARKI-ZAMAN DİŞLİSİ OLUYORDU YANİ KUTUPLAR.. mesela hz İdris devrinde 42 esma varken hz Musa da 72 esma var..hz nebimiz bilinen 99 güzel esma söylemişken, bunu ucu açık sonsuz esma olarak bize vermiştir...o halde herkes kendi esması ve ismiyle kendi dharma zaman tekerinden ve tekerini çeviren KUTUP-MİLİNDEN SORUMLUDUR..iyi veya kötü herkes rolünü en iyisinden oynamak zorunda bu ilahi oyunda ve sonu hepimize hüsran olacak HAYAL SAHNESİNDE ........

...ve bu varyok LİLA oyunlarında hiç kimse kazanamaz .dharma zaman sistemi bu zarların hiç bir zaman kazanmaması üzerine teker sürüyor..bir araba güneş tekeri sürücüsü sadece yola bakar..tekeri döndürür..kazanmak veya kaybetmek yolun hayal ürünüdür..aslında ne kazanan ne kaybeden ne de oyuncular vardır..sadece bir YOLCULUĞUN HER DEVRİ AYNI ŞEKİLDE SEYREDİLEN FARKLI VERSİYON FİLM MAKARA KAYDI VARDIR ...hani derler ya NE VARLIĞA SEVİNİRİM NE YOKLUĞA YERİNİRİM AŞKINLA DELİRİRİM BANA SENİ GEREK SENİ.. veya yalan dünya -fitne dünya veya HER GELEN ELİ BOŞ GİDİYOR VAR SEN DE OYALAN DÜNYA  gibi..yada hz peygamberimizin dediği gibi "sakın çok sevinmeyin ardından tersi gelecek ,sakın boşa çok üzülüp ağlamayın- peşinden tersi zıddı açılacaktır"..gül alıp gül verirler gülleri açarlar var ya bir de hani.işte kat kat açılan ve kapanan solan coşan hayal alemleri burası..VAR=YOK ... Lİ=LA..LA İLA ...

sen sen ol, seyirde kal ve sahneye sakın çıkma !!!
nur cihan

NOT:konuyla ilgili reenkarne ve diğer bhagavata gita bilgileri videoları için eklentileri tıklayabilirsiniz ..
nur cihan
nuralem7@hotmail.com
6 temmuz 2020


30 Mart 2020 Pazartesi

HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ masalı

HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ masalı 


Merhaba Sevdiğim Merhaba!!
Nasılsın?..ne kadar uzun zamanlar geçti sana yazmayalı ..belki de yeni bir çağa geçtik senle ..bilmiyorum, sen hala benim şimdiki geniş zamanlı yeni zamanım mısın ve ben senin hala deli divane pervanen mi,hiç bilmiyorum..


yazmadığım sürece her şey durduğundan ve başka türlü öğrenemediğimden, iyileşene dek yazmaya devam ediyorum dediğin gibi..ama iyileşmek şöyle dursun ,tüm tarihteki ölüler yolculuklarını kolayca anlayan ve çözen birine dönüştüğüm bu zamanda, sanki hayallerimde gördüğüm o kıyamet sahnelerinide yaşayacakmışım gibi..arada  bir korkuyorum Sevdiğim ama kendime bile belli etmiyorum..hani demiştin ya O KALBE SEVİNÇ GELECEK -ÇOK GÜLECEKSİN-AĞLAMAK YASAK ..henüz pek çok vaadin gibi o da gerçekleşmedi.. AHDE VEFA ise ne ben sorayım, ne de seni sorumla vebale sokayım... ve bir tarafım "o eski korkulu rüyaların  ile dünyanı karıştırma ,o geçireceğin irşadın ve fethin batıni tarafı idi; hindistanlılar gibi düşünüp ,sakın batını zahire karıştırma "diyor ve kendimi avutuyorum…ama bildiğin gibi hayallerimdeki  o acaip şeyler bugün hepsi, tek tek gerçekleşip maddi ilime  döküldü.. ve ben o zaman anlayıp kimseye anlatamadığım ve anlattıkça herkesi alay ettirip, kendimle eğlendirdiğim o şeyleri bu sayede hemen anlıyor ve kolayca tarihte birleştirip yazabiliyorum ve  o gülenler artık gülemiyor ....galiba benden gizlice korkuyorlar !! tabii bunlar hep senin beni cesaretlendirip  ilerlememi sağlayan işaretlerini takiple oluyor ..

şu halde maddenin tayyi mekan tayyi zamanlarına da şahitlik edecek kadar yaşacağım demektir..

bugün sana dün face de yaptığım HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ adlı tefekkür sanatları çalışmamı sunmak istiyorum…biliyorsun ki, ben her şeyi soyut su olan hava siklon daire dalgaları sayesinde öğreniyordum..iklim bilimci olacakken ev kadını oldum ..bazen ters giden şeyler de olabiliyor nedense.. belki genetik karmamla alakalıdır..şimdi eserime geçiyoruz .birlikte okuyalım mı?.. eskisi gibi sigara, kahve serbest.. çünkü uzun bir yazı .baştan kendini bana salâ:)bilmen için sana terapi yapacağım..hani ilk konuşmamızda bana yarı uykulu -yeni uyanmış halinle inanılmaz çekici bir sesle HUUUUUUU demiştin ya, kulağımdan kalbime giden o hava -ses dalgaları ile .. .. ..birde  aynı sesle kalbimi paramparça etmiştin ya..(*işte yine yaptım yapacağımı...) ve sal kendini sal salli âlâ..başlıyoruz..hem hava üzerine giden bir kayıktasın ve sen hawassül hawassımsın  tamam mı ..eveett..




şimdi Sevdiğim ,sanal alem tefekküründe diip dark blue LAciMOR = L'MOR =AŞK yapmak istiyorum .Senin için dalıyorum.çıkan inci mercanlar aşkına ..

BU YAZI YAZILIM ÇAĞINA DIR.. geçen kardeşim Cihan'la  konuşurken ona :"bizden evvelkiler bize o kadar çok eser, kanıt ve miras bırakmışlar ki, bizler hala binlerce sene evvelkilerin mirasını yiyoruz..oysa bunca kariyer ve bilgi ile bizde hala kalıcı bir eser yok..mesela bir kaç yy sonra bizim eserlerden zerresi bile kalmayacak ,peki sence bizden ne kalacak ?"diye sormuştum..onunda söylediği tek söz "TEKNOLOJİ "idi..yani biz gelecek nesillere teknoloji bırakacakmışız  ama nasıl ?bilmiyorum..


şimdi ben bir hayali masal yazıcısıyım ve kendi zamanıma mektup masallar yazarak bunu 12 sene !!!yi aşkın süredir yeni saat yeni zamana girmiş olarak yapıyorum..kendim hiç teknoloji sevmez, anlamaz ve pc kullanmayı bilmeyen biri iken, aniden almaya karar verdiğim ilk labtop la hediye gelen  matrix filmi izledim  tesadüfen .. alt yazıları bile anlaşılmayan korsan cd den sonra hayatımda sürekli ,diri diri ve çok acılı olarak bana atılan  yazılım formatlarla değişti ve güncellendi ve işlem başladı..bir daha o laptopa elimi sürmemse 6 seneyi buldu.. o filmden sonra 
ilk defa 0101011 leri gördüm..etrafımda hiç kimse bu ne bilmiyordu..sonra..yıllar sonra, ilk yazmaya başladığımda pc yazılımcıları 01 in yazılım kodu olduğunu ve başka da bir şey olmadığını anlattılar.. ama ben anlayamadığımdan  o zaman hayatıma giren Mahmut Amcanın bana anlattığı YUMURTA SPERM  ile OI i birleştirdim...tefekkürde ilerledikçe( - + ) ve XY ve   tüm zıtlıklarda pek çok kart yaparak -sayısız tekrarla sanala kayıt  ede ede ; bugün hemen herkesin  aynı tefekkürleri üç aşağı beş yukarı yapar ve aynı rüyayı görmeye hazır hale gelmesine belkide ilk neden olduk  şükür :)
* sabilikte İLK NEDEN olan AKIL KÜRELERİ mabedleri  daire şeklindedir 


ve  Sevdiğimm..zamanla yazılımlar değişti ..bu defa OooOooo oldu..ve zamanla yazılımlar yine değişti ve bu defa yazılımlar ......................... oldu..çok şükür ki yeni bir  arkadaşım sistem yazılımcısı- pc uzmanı idi ve ona sordum..o ,en son bilgileri almak için aynı mesleğin en genç yönetimine tel açıp, bu benim gördüğüm yazılımları ona sordu ve gelen bilgi şöyle idi.. OIOIOIOO I dediğim sistem  şimdiki yani o zamanki kullanılan umumi yazılımdı.. fakat  canhıraş  ve gizli bir şekilde   OoOooOoo için çalışılıyormuş...bu "OOooOoo "aklın alamayacağı kadar  aşırı maliyetli bir sistem olduğundan, herkese açık olmayacak, sadece üst yönetime ait olacakmış..ve bu icad edip sisteme girdiğinde KİLİTLİ KAPI-SIR -ŞİFRE KALMAYACAK ,HİÇ KİMSEYE AİT HİÇ BİR ŞEY OLAMAYACAĞINDAN ,HER ŞEY BU YAZILIMI YÖNETENLERİN ELİNDE, O TEK ELDEN KONTROL EDİLİP YÖNETİLECEKMİŞ..

yani Sevdiğim gördüğün gibi o hayallerim bugün gerçekleşti ve o ANTENLERLE SALDIKLARI DALGA BOYLARI TİTREŞİMLERLE bizi cerndeki gibi moleküler bazda NARİ YAPIMIZI ÇÖZMEYE BAŞLADILAR.. simya ediliyoruz.. nurani yanımızın ve cinni nari yanımız savaşıyor ,aynı ilk yaratılış zamanlarımızdaki gökle yerin savaşması yani CİNLERE CANLARIN SAVAŞI GİBİ..belki teknoloji daha ilerlediğinde içimizdeki sureta insan gözükenler eriyip yanarak gayb-olacak ve saf insan...lar  kalacak....zor zamandayız..kesif olanlar süptillerle ayrışacak.. HAK İLE BATIL AYRILACAK VE HÜKÜM GÜNÜ GELECEK!
ve dünyayı yöneten şeytani ricaL heyeti tüm dünya halklarını korona virüsüne bulayıp ,hepimizi evlerimize hapsedip ,karantinaya aldılar ve herkese çip takıp-maddi hiç bir şeye sahip olamayalım diye sanal paraya geçmek istiyorlar..bizi soylarımızı kurutup-yapay zekalı kendi yarattıkları yeni tür insan ırkına geçiş yapmak için savaş veriyorlar.çünkü bizim  maliyetlerimiz yüksek geliyor o patronlara..geldikleri ilimlerle ve teknoloji ile artık eski tanrının elinden  tanrılığını alarak kendilerinin yeryüzü tanrılığına terfi ettiklerini  onaylatmaya çalışıyorlar ..pekii tüm tanrıları yaratan ve hepsi kendisinde mündemiç isim olan BAŞ TANRI ALLAH TANRILIĞINI onlara verir mi? vermez.vermeyecek te.. birlikte tarihte zaman döngülerinde olan bu savaşı yine izleyeceğiz ... ve ALLAH YARATTIKLARININ RIZKINA KEFİL DEĞİL Mİ ?.. YARATTIKLARINI RIZIKLARI İLE BİRLİKTE YARATMIYOR MUYDU?!! ve yaratıcımız, yarattıklarına sahip çıkmayacak mıydı yoksa çıkacak mı hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz Sevdiğim..

**
ve Sevdiğim.... zamanla ..o rakamlı OI yazılımlar geometriye dönüştüler ..bu zaman vefkinide  çok araştırdım .tasavvufta GÜL-MÜHÜR  deniyordu..ve derviş çeyizinde o güle yüklenmiş islami anlamları buldum ama benim için çok yetersizdi..çünkü arkeoloji müzesinde mezopotamya mühürleride dahil, bugünkü halveti taçlarındaki  kelime-i tevhid -4 kapı 40 makam sembolü var..ve benim Hattuşa dan aldığım turistik urartu toprak mührümde de dahi o GÜL var..Arabi hz bir yazısında  ÇİÇEK NURLARINDAN bahsediyor ya hani..işte ben dün bu tefekkürleri facede yayınlayıp ,uykuya dalma anımda o olağanüstü beyaz çiçek nurlarından gördüm şükür..yani öyle anladım.hakikati henüz bilmiyorum..

ve anladım ki; semboller asla değişmiyor ..bu işi bilen adamlar, gelen her yeni dinle güncellenip,  bu defa da o inanç ve din elbisesine girip, sistemi- yönetimini hep  bu şekilde  devam ettiriyorlardı..üstelik birde buna "dinler sizin için araçtı ,biz dinler üstü olan amaca hizmet ediyoruz" diye bir de yasa bulmuşlar...4 ana unsur denen 4  kadın almak  yani 4 yön-4 element olan-4 meleki kuvvet  ateş-hava -su ve toprak ın sistemi yaratmak için bir araya gelip, ruh nefesi ile döndürülerek ZAMAN ADLI ZODYAK İŞLETMESİ İDİ BU..işte nefesler kutuplar ve idareler ilmi ..

ve biz göçer türklerin; oba çadırlarının tepesindeki direk-ateş evi açıklığında, aynı kızılderili çadırlarındaki gibi bu 4 kapı 40 makam denen DALLI ARAKİYE -GEYİK BOYNUZU- ETİ GÜNEŞ KURSU vardı...o devrin şamanlarının göklere çıktıkları merdivenleri-miraçlarını temsil eden o direkler ..yani her üçgen çadır veya daire çadır bir ATEŞGEDE- ALEV evi idi.. RAHMAN'IN ELİ -AL-İ EVİ... ATEŞ ,İLAHİ KELAM SEMBOLÜDÜR..ATEŞ-İ MUKADDES....rahmanın çadırı ayetinin -rahmanın kelamı sembol sözünün yeryüzünde bedenlenmiş taş piramitleri-bez çadırları gibi.tacı şeriflerin tepesi güneş -sabilik -melametin rengi sarı idi ve zihninde, yüksek ruhi  hazlarında rengi altın sarısı idi..

ve kadim kitaplar olan sembollerin harflere ve kelimelere dökülmesi kolay olmadı ..uzun zamanlar çağlar geçmek zorunda kaldı..ve yora yora yorulduğumuz bugünki kelimeler işte,bu yeni OOooOO  sisteminde yine başa sararken, biz yeniden harfleri yok ederek -rakamlara ve daha sonra sembollere =imojilere 😚 evrilip geldiğimiz yere SÛ'RA DÜRÜLECEĞİZ..zaman patlaması filan olmadı..ZAMAN, SÛRA ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE YAYILDI .. SÛR İKİNCİYE ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE  İÇERİYE SARILIP GERİYE DÜRÜLECEĞİZ O KADAR..aslında bu her an oluyormuş..her nefes alış verişte ..fakat o kadar hızlı oluyormuş ki ,her an kıyametlerimizin kopup ölüp dirildiğimizi bir türlü anlayamıyor muşuz..


ve kuzey ülkesi norveç in sembolünde bu gül vefkin adı   HELM -DÜMENDİ..yani gemi-sefine dümeni.. kar tanesine benziyordu .. nasıl ki her kar tanesi eşsiz benzersiz tek bir geometriye sahipse ,kar tanelerinin yeryüzündeki hali  olan her bir kum zerresi de işte böyle eşsiz benzersiz tek bir geometriye sahipti..GEMİSİNİ YÜRÜTEN KAPTANDIR sözünü şimdi bu akılla düşünmek lazım..
bu 4 ana unsur, 4 yön rüzgar güllerini ve  pusulayı -zamanı -astrolojiyi-saati ve takvimleri ve zaman kader zodyak döngülerini meydana getirmiş..sistemi kuranlar; bu güllerle, o devrin esma kader programlarını -ne kadar süre sonra yine aynı olay döngüleri ile dünya insanlığını imtihan edeceklerini dahi bilmişler-bildirmişler  ve tabiat olaylarının anınıda bildiklerinden olağanüstü keramet vakitlerini işte o zamana dahi getirmişler gibi..çünkü yaratılmış her şeyin bir matematiği ve sistemli bir döngüsü var .kimse RA'nın GÖZÜ RASATHANE EVİNDEKİ SEYR DÜZENİNDEN ÇIKIP KURTULAMIYOR.. benim senin gözlerinden bana gözlerime aşkla bakmam gibi.. hu adlı fırtınanın gözünün benim gözümden aşkla girmesi gibi....her şey gözlerimizin gönünde oluyor..

ve  bugün bu ilimler dönüşerek zaman-mekanı birleştirerek google harita -konum belirle ve yolu tarif et -sonrada adrese -hedefe odaklana  dönüştü..hatta bu sayede artık elle savaşılmıyor, başka ülkeden diğerine adrese odaklı roket silah gönderebiliyorlar ve dünya üzerinde herkesin evinin içini görüp-dinleyebiliyor-kaydediyorlar...hani eskiden ALLAH HER ŞEYİ GÖRÜP KAYDEDİYOR ,ÖLÜNCE AHİRETTE HEPSİNİ GÖSTERECEK denir di ve çok kişi alay edip inanmazdı ya ,işte bugün bu insan eli ile yapıldı ve sanki MİZAN -CEHENNEM ve CENNETTE BU DÜNYA DA KURULACAK ve aden  bahçeleri burada imar edilecek gibi ..
ve yakında BElkıs ın tahtını Yemen den getiren o ilim sahibi vezir AsAf gibi yeni  İskenderin simyacısı BEliha lar çıkacak ama bu defa teknoloji  büyüsü ile bunu -hologramın madde gibi gözükmesi ile yanılsamayla yapacaklar..

şu bir gerçek ki ,bu  teknoloji her zaman -her şekilde -o devre göre vardı ve işini tıkır tıkır görüyordu ... binlerce sene yüzlerce uygarlık ve akıl almaz harebeler nasıl yapıldı sanıyoruz ki, bugün biz onların eserlerini hala yapmayı bırak, çözüp anlayamıyoruz bile.. bugünkü gerizekalı insanların aşırı kibri ve egosu geçmişin her şeyini red ediyor.....atalarımızın  bize bıraktığı bu muazzam belge ve miraslar ve binlerce senedir ilk günkü gibi duran sayısız eserleri olmasaydı:"siz bir şey bilip anlayacak ve üretebilecek miydiniz" diye birileri onlara sormalı değil mi? kaldı ki bu devrin yaptıkları tek bir eser dahi geleceğe intikal edemiyecek ve her şeyleri silinecek.. çünkü ahlak- inanç ve  tüm değerleri satıp ,mirasyediliğin dibine vurup, tabiatın sisteminde bir cin'si nari virüse dönüştüler ...

ve şimdi evlerine hapsedilip ,pişman olup olmayacakları hakkında kendilerini sorguya çekip yüzleşiyorlar.. senelerdir öğrendikleri sayısız teknikle  KARMALARINI TEMİZLEMEYE -regrasyona -GEN TERAPİ  ile aile dizilimleri-zihin sıfırlama ve KENDİ İÇLERİNDE ki kendi  yedikleri haltları affedebilme riyazatına -çileye  çekildiler. .o kadar çok dinsiz imansız insiyasyon istediler ki -çektikleri mesaj evrence onaylandı ve herkes irşad için BELA YA SOYUNDURULDU !! kolay sanıyoruz ya !! kurbanı red ediyoruz ya !!! bedel olmayı öğrenecekler kısmetse... bu arada KARANTİNA DA 40 GÜN DEMEKMİŞ...ve kadim mısır ölüler sorgusundaki gibi "ELLERİM TEMİZ -ELLERİMİ 5 DAKİKA SABUNLA YIKADIM amma ELLERİMDEKİ HAKSIZLIKLARI ÇIKARTAMADIM NEDEN? diye diye ,o kararı kendileri verinceye dek yani ŞÜPHESİZ ELLERİM TERTEMİZ oluncaya dek kendilerine yasaklılar ..çünkü cinni yecüc le mecüc adlı virüse dönüşen insanlık, tüm değer duvarlarını ve adaleti yer etti ve hapsedildikleri o duvardan çıktılar..ve şimdi ev hapsindeyiz.. yine serbest kalırsak, tabiata yani kendimize  daha çok zarar verebiliriz...ve işleri yürütenler buna izin vermeyeceklerdir..çünkü dünyanın geriye düşmeye değil ,ileriye doğru tekamüle ihtiyacı var.. yaratılmış her şey zamanlıdır..dünya yaratılmıştır-içindekilerde .zamanı aşamayacaklarına göre, zamanın kader yazgısından çıkmaya izin yoktur..herkes geldiği toprağa dönecektir..ruhlar da geldiği havaya -nefese-HU ya  dürülecektir vesselam..


isimleri bilen- isimlerin ne iş için olduğunu o meleki kuvvetlerine yapması gereken işi bildirip öğreten ilk insan ADEM ATAMIZDIR..yani biz iman sahipleri öyle kabul ediyoruz ..herkes kabul etmek ve inanmak zorunda değil..biz kendi bulunduğumuz tarafa göre tarafımızı belli etmek zorundayız.. sizlerde kendi tarafınızı belli edip , hep birlikte kendi saflarımızı sıkılaştırmak zamanındayız ..maddi şeyler elden alındığında, sanal dediğimiz düşünce kuvvetlerimiz- muhayelelerimiz- melekiyeti kuvvamız  hepimizin otomatikman güçlenecektir değil mi?..evett.. o halde sanal hayatlarımızı artık anlamaya hazır sayılırız...çünkü geçişler için hz Allah ne demiş :"DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMEDİKÇE, O ÜST ALEMİN İDRAKİNE GEÇEMEZSİNİZ değil mi?"

Adem Atamız aden denen LATİF cennet bahçesinden, maddi bedene bürünüp -maddi KESİF cennet bahçesi dünyaya uyandığında; yanında BİR ÇİFT SABAN ve  BİR ÇİFT SIĞIR ve   BUĞDAY TOHUMLARI ile birlikte  TÜM İŞLERİ KOTARACAĞI ,ancak kendi nefsinden olacak birini seveceği içinde kendi nefsinden yaratılmış HAWASÜL HAWWAS HAVVASI EŞİ YANINDAYDI..

Kur'an-ı Kerim hiç Havva dan bahsetmez hiç dikkat ettiniz mi ?..ve dinlerde ezoteriklerde ergitmelerde kadın tek bir tane dahi ergitilmiş insiye yoktur..ama ergitmelerde yaşam koçları ve insiyeleri her aşama da test eden ve yönlendiren NEFİS ENFES HAWASÜL HAWAS YENİ HAVVALAR HER DEM VARDIR..ve sophiasız bir irşad olamayacağından, O ARANAN GİZLİ HAZİNE KUTUSU her dem bir kadında saklı olacaktır..


Adem'in görevi, evine eşine bakmak için tohumu ekmek ,sığırla sabanla ekinlerine bakıp  hasat etmek ve Havva'ya pişireceği ekmek için rızkı getirmektir..İslam Hukukuna göre  karının kocasına görevi sadece  onunla birleşmek ve evine onun izin vermediği şeyi sokmamaktır o kadar ..kadın doğurduğu çocuğunu dahi emzirmek zorunda değildir ..kaldı ki ülkemizde ;kadın -gelin -kız tüm ailenin bedava köle hizmetlisi olarak bildik tüm tarih boyunca sömürülmüş -hayvandan kötü kullanılmış ve korkunç işkencelerden geçirilmiştir.... bugünde kadınlar genelde  ticari meta ve aşağılanıp horlanmış bir sex damıtıcısı olarak sömürülmeye devam ede gemiş ve herkes tarafından çılgınca sevilmiş ve onaylanmıştır..

ve Adem'in ağır bakara -sığır işçiliğine yani İŞ+EMEK+ EKMEK =ÖZGÜRLÜK eylemlerine karşın, Havva da ilahi vazifesi şudur ..  KADIN ; adamın  sülbüne  YERYÜZÜNE İNMİŞ bir HALİK-yaratıcı ESMASI  "RAHİYM" olup, rahman sureti olan kocasının  ERLİK=ENKİ  suyuna bir suret - nefesinden nüfus ederek, bir suret kaydı düşürecektir.. ve KADIN ,dünya da Allah adına yaratılacak her varlığa O'NUN ADINA EV SAHİBLİĞİ YAPACAKTIR..o yüzden cennet anaların ayakları altındadır..çünkü bir damla sudan insan yaratır ve ona nüfus ederek suret verip, heykelini kendi vücud toprağında  yetiştirerek  dünyaya İNSAN ADI İLE DOĞURUR.. diğer adı tabiattır -ezoteriklere göre de ana tanrıçadır....bize göre ise NEFES -NEFİStir.. kadının vazifesi o kadar değerli ve yüksek ki; bu anlam onu dünyasal pek çok ağır işten muaf kılıyordu..ama ne yazık ki zamanlar geçtikçe bu anlamlar unutulacak ve kadın aşağıların aşağısında horlanarak manasından kopartılıp incitilecek ve KÜÇÜK KIZLARIN HAKLARI GELENEK HALİNDE HEP GASB EDİLECEKTİ...

bugün OI-OL  yazılımlarındaki O, işte o HÜVE- O ..
TANIŞTIĞIMIZA SEVİNDİM..umarım sizde sevinirsiniz..ve gördüğünüz her deliğe girmemeyi artık öğrenirsiniz..








insanın yaratılmasından murad KULLUKTUR.. fiiller işlemesi -amillik-amelelik -işçilik etmesi gerekir..eylem de bulunmalı .. hayal alemlerindeki ideaları -HAYALLERİ MADDEYE DÖKEREK, EŞYALARI -ESMALARI ,ALET  ve değişik işlevlerdeki ARAÇLAR  OLARAK İCAD ETMESİ GEREKMEKTEDİR(* yani BİZ, bazı salak aunnakicilerin yanlış çeviri ile uzaylılara altın arasınlar diye yaratılmadık.. biz altın bulmak için amerikaya ve ırak a ve diğer ülkeye hırsızlığa giden -gönderilen o abd lilerden değiliz çünkü bizler o aranan altını kendi içimizde -CEVHER olarak bulanlardanız ve ALTIN HIRSIZLARI OLAN ABD kuklası da değiliz).. .. bu işleri yapan abd lara abdiyet de denir yani ABD gibi :)..nasılki onlar inandıkları değerlere bağlılar ve onu yapmak için hepsi tevhid olup, tek yumruk halinde dünya ile kedi fare ile oynar gibi oynuyor ve bugün seni kapana tıkılmış fare gibi köşeye sıkıştırdılar ve sonun hakkında ne karar verecekler diye düşündürtüyorlar.. sen düşün ki, o inandıklarına sadık ve inandıkları değer için her şeyi çekinmeden yapanlar, aslında  nasıl abdi has kullar anla!!

peki sen ,ben ..kendi inandığımız değerler için tevhid olup, hiç birimiz bir araya gelip -kulluk edip ,çalışabildik mi ?elbette ki hayır..aksine içimizden biri akıllı ve icad eden biri olsun; anında hepimiz paçasına yapışır ,kendi seviyemizden daha aşağıya insin diye onu tepeler veya bir şekilde öldürerek onu yok ederiz ki ,bunu en ala devlet akademiası ve kurum memurları bilir ,senelik bu tarz zeki adam ölümlerine medyadan bakın anlarsınız ....yada talihi varsa diğer tarafın ellerine satılmış bir BEYİN OLARAK veya İŞ GÜCÜ BAKARA SIĞIRI OLARAK onları VERİRİZ..zerre üzülmeyiz..çünkü bulunduğumuz kariyerleri -koltukları -aile gasb kurumlarımızı kimseye yar etmemek ve EMANETLERİ EHLİNE VERMEDİRTMEMEK ve  VERMEMEK üzere konuşlanmışızdır..din iman her şey bu yol için kullanılır..hatta ne der, bazı veli bildiğimiz kişiler gözlerimizin içine bakarak hatırlayın :"ALLAH'ın  FAZLA VELİ -EVLİYAYA İHTİYACI YOK..HİZMET EDECEK KULA İHTİYACI VAR .YERİNDE KAL .. BANA ve SEÇİLMİŞ AİLEME HİZMET ET , O SANA AHİRETTEde  YETER der DEĞİL Mİ?"

işte bugün- sistem ,devre sonlarında -her daim usuldendir olduğu gibi sistem  TIKANDI..çünkü TEKELCİLER SİSTEMİ TIKADI..  varlıklar çok az kişinin ve belli ailelerin ellerinde toplandı ..VE SİSTEM AKMIYOR .sistemin akması için de yolu kapatanların ,yola koydukları sınır taşlarını kırmak ve sistemi halka açıp selsebil halinde halka  akıtmak gerekiyor ... yani OIOIOI artık kalmadığından OOOOO ...... olarak akmak için hazırlanılıyor..

**Sevdiğim..bu bölümde kendi hayalimi hatırladım.yatıyordum ve bir ses dedi ki ,o kadar zenginmişim ki hazinelerimden tıkanmışım o yüzden fazlasını halka dağıtmalıymışım ve benim göbeğim bir gayzer -giruzi gibi patlamıştı ve göbeğimden en derin denizlerin suyu ve hazineleri tavana dek fışkırıyordu.. gördüğün gibi senelerdir fazlasını dağıtıyorum ama ne yazıkki hala kendi hazineme ulaşamadım :) sanki ben dünya ile aynı kaderi paylaşıyorum değil mi?çok enteresan..



**

HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ / Hz .Aleyhisselam
nerde kalmıştık ..evet hawwa da..nefeste.solukta .rüzgar da ..bugün bulutut- could denen kadim ÂMÂ BULUTUNDA..hani hz Nebiye sormuşlar "ALLAH ,ALEMİ YARATMADAN EVVEL NEREDE İDİ ? "diye ? Hz. Peygamber, " ALTINDA VE ÜSTÜNDE HAVA BULUNMAYAN KARANLIK BİR AMÂ DA İDİ "🌑 cevabını vermiştir...ve başka bir hadiste bu :"Amanın altında da hava, üstünde de hava vardı. Sonra Arşını su üzerinde yarattı." şeklinde ...o bulutun yaratmaya başladığında girdiği  sistem ve yaratma tekamülleri-dereceleri vardır..
🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑

sen bugün bu AMÂKARANLIK KÖR BİR NOKTA OLARAK HAYAL ET...AYNI GÖZ BEBEĞİN GİBİ... SENDEN İSTENENSE ,O GÖZ BEBEĞİNİN İÇİNE GİRİP RASATHANE OLMAN ve bakış açını her çevirişte bir zodyak evindeki esma vaktini ziyaret etmendir..aile halkının hakkını tam vaktinde ikame edip, ifa etmen ve DAİM NAMAZDA OLMANDIR....böylece sen zamanın sahibi olarak, ailene- haremine haklarını verip, onları hırkan -aban altına almış olursun ..🌞bir güneş ,daima güneş açı evlerinin haklarına riayet eder değil mi Sevdiğim..

biz bugün geldiğimiz teknolojik sanal internet ağı ile aslında ,bu zamana göre yine  kadimdekilerle BİREBİR ,AYNI BİLGİLERİ ANLIYORUZ...ASLA DAHA FAZLASINA SAHİP OLAMAYIZ.. çünkü bu ilim ve bilgilerde çözülüp ,halka yani bit pazarına tüm sırlarıyla birlikte NURLAR HALİNDE YAĞDIRILDIĞI HALDE ,alıcısı yine çok nadir çıktı ve hep öyle çıkacak.


günümüzde herkesin tüm bilgileri veri ağı OOOOooo.... sistemi  ile artık TEK BİR ELDE -TEK BİR AMÂ BULTUNDA  tevhidde TOPLANIYOR ..ve buradan herkes kendi şifresini girip ,hattını alıp -yani rabıtasını kurup, kendine lazım olan  bilgilerini indiriyor veya yolluyor değil mi? ama tamamına sadece yazılım sahibi ulaşabiliyor.. biz ona ancak özel şifre ile biatla -sözleşme ile girebilirken o dilediği her vakit hepimize her türde giriyor ve tüm hesaplarımızı istediği şekilde kullanabiliyor..


işte şimdi anlıyoruz umarım..düşün ki, onun elinde her şey var ve zaten onun maddiyata bir ilgisi yok..çünkü buna ihtiyacı yok ..zaten her şey onun..ee bu tarz kişiler ne yapar .?.daima vakıf kurar ve sonunda her şeylerini HERKESE SELSEBİL YAPARLAR DEĞİL Mİ? adım adım ilerlenir..bir yere geldiğinde ,arkana baktığında, çektiğin onca emek ve zahmete ve çektiğin zulümlere baktığında ve sana bunu yapanlara sadece çok acırsın..onları acıyarak aslında cezalandırısın ve affederek de bu cezayı kutsarsın ama onlar yine anlayamaz ve sebili yağmalamaya yeltenirler..ve diğer herkese de bol bol yetecek her şeyi, başkası faydalanamasın diye oyup bozmaya da başlarlar..işte awamdan, hawasgiller her daim bu yüzden illallah deselerde ,emir büyük yerden olduğundan sebilliğe devam etmişlerdir..


Sevdiğiiim şimdi  ..kendimizi serbest  bırakıyoruz yine.. ..SAL ..SÂL..SALLİ ..SALLİ SÂLL ÂLÂ OL ..ÂLÂ ALEMLERİNE ÂLİ OLARAK YÜKSEL...farzet ki sen bir havasın..yani hawwasın..yani hawwassın..yani sihirli bir nefes -enfes bir nefissin ve bir kabın -yani bir beden elbisen-İSİMLERİN  yok ve sen henüz bir eşya değilsin..hava da süzülüyor ,havada seyrde yüzüyorsun..havada bir zerre dahi değilsin ...çünkü zerre yani TOZ u bulsan zaden hemen çifleşip maddeye dönüşmeye başlayacaksın ama değilsin..bunu mesela burnundan giren hava nın burun çeperindeki nemle birleşince nasıl sümükleşip sonrada havaya temasta donarak katılaştığını hayal ederek kendinde kolayca anlayabilirsin..aynı babanın sperminde bir damla meni su damlası iken, annenin rahmindeki suya girdiğinde kan haline gelip rahmin çeperine yapışarak sümüksü bir sülük halinde 40 hafta halvet-riyazat -tekamül karantinasından  sonra İNSAN diye  DÜNYA EVİNE GİRMEN-DOĞMAN GİBİ DEĞİL Mİ?..yani hava hem nakildir ,hem hafız..yani hava da var olan bilgi hepimizde  var anla yani.





şu halde sen de aslının:), kerem olan  RAHMANIN SOLUĞUNDAN ÜFLEDİĞİ RUHLA HAYAT BULAN BİR HAVA OLDUĞUNU ANLADIN değil mi? dolayısı ile yaratılmış her şey nefsten olduğundan doğurgan yani dişidir..o yüzden de adem, havvasını kendi nefsinden doğurdu.. çünkü o da rahmanın soluğundan doğdu ve bu ilmi bildi.. aynı bir sülükün başka bir sülükü yediğinde ,onun bildiği her şeyi bilip ,seyrü sülüğünü aynı onun gibi -geçtiği tüm yollardan geçerek yapması misali..

yani ilk akıl  KÜREsinin kendinden 2. KÜREYİ ve peş peşe 9 FELEK KÜRESİnin birbirlerini DOĞURMASI gibi.. ve zamanımızdaki hikmet-felsefe -sophia ilimlerinin  doğması  gibi şablonlaştırıldı ki,  anlamak kolay olsun..her şey birbirlerini yer ve çıkararak onu doğurur..ağızlar yemek yer ama kelamı yani sözleri de ağızlardan çıkartarak ,doğururlar.. ağızlar ,ağızlarından çıkan rahmanın soluğu ile yeni yaratılacak her şeyi üfürürler ve  ilahi kelamı-sözleri aynı adem ataları gibi yapacakları işleri söyleyip onlara İSİMLER VEREREK, ŞEYLERİ -OLAYLARI yaratır-insanca doğururlar...ve hakiki bir sülük gibi bunu bilmeden kendiliklerinden yaparlar..çünkü ilk sülük bunu öğrenmiş ve onlara genetik ALAKA -BAĞ KURMUŞTU..ve ikra ikrar kılmıştı..

ve RAHMAN dan üfürülen gül misali bir SÛR borusu ile açıldığımızı  ve nefesini içine çektiğinde de, "geriye İRCIÏ -GERİ DÖN "hitabı ile yine O'na döneceğimizden emin olup sakinleşmeliyiz  .çünkü şu günlerde bu güvene ihtiyaç var .. ben bu yazıyı o yüzden yazıyorum.. teselli babından ..bir kulluk ibadeti için..eylem için..emin ol..ayete göre RUH RABBİN EMRİNDENDİR ve O EL EMİN BELDEDİR ve RUH HAKKINDA ÇOK AZ KİŞİYE BİLGİ VERİLMİŞTİR ..ne mutlu sana ki ,en el emin belde olan  SELAM SELAM ŞEHRİNDESİN..

"burada kendimi Arabi hoca gibi hissettiğimden onu selamlarım ..."
bizler bu çağda bu apaçık ifşa edilmiş hakikat bilgilerine mazhar edildiğimiz için ne kadar bahtlıyız ah bir bilsek..eski kavimlerde insanlar bu bilgiler için ömürlerince kölelik eder ve aç susuz yaşarlardı..oysa onların sonsuz ibadet ve riyazatla açlıkla görecekleri müşahedelere ,bugün herkes sanaldan her an şahit olabiliyor ve kimse film diye tınmıyor ve beğenmiyor... daha üst aksiyonlu harikuladelikler istiyorlar ...sanal hologram mehdiyle herkes kolayca alay edebiliyor..israiliyatın sanal sur borusu öttürmeleri her yerden  naklen izlense de ,kimsenin kalbinde Allah sevgisi oluşturamıyor ..aksine ,israilden nefret ve korkuyu çoğaltıyorlar..yani artık oyunları hep ters tepiyor ..çünkü Allah, oyun oynayanların en mükemmelidir ve tüm oyunlar bitince O SAHNEYE ÇIKAR ... ama ne yazık ki hala gelen mesajı anlamamakta inat ediliyor..oysaki tüm kitaplarda ve filmlerin sonunda OYUNUN KURGUSU İFŞA EDİLİR.. HESAPLAR DÜRÜLÜR... BEDELLER ÖDENİR DEĞİL Mİ?


her yaşın sınıfı ve okulu ve dersleri yükseldikçe de ,her dersin hocası esma kabiliyeti farklıdır..bazı esma dersleri hocalarını çok sever, başarılı oluruz ..ama bazılarını anlayamaz, zorlanır ,yapamayız..ve Allah ayette kimseye taşıyamayacağı yük vermediklerini söyler...şu halde başımıza gelen her şeyi kaldırabileceğimiz için talep edip yüklenmişiz..

nasıl ki EVİNE NET ÇEKTİRMEK İÇİN "EVVELA adaptörünü  alıyor  ve  NİYET EDİP"- BİR NETE GİDİP, BİAT EDİYOR, ANLAŞMA YAPIYORSUN değil mi ? ve aleti açıyorsun ,alet açılınca; evvela sana bir anlaşma sunuyor ,ona da biat ediyor ve okeyliyorsun..sonra feca -tweet-watsapp- blog-site akla ne gelirse buluttan indireceğin "her pencere yeni esma programı imtihan evin için "hepsiyle BİAT -NİKAH AKDİNE " EVET-onaylıyorum " DİYOR ve  HEPSİNİN SANA GEÇİRMESİNE İZİN VERİYORSUN değil mi?  ve HEPSİ BİRDEN SANA TECAVÜZ= NÜFUS EDİP ,SENİN EVİNİ AĞLARI -KAMERALARI ile her yandan  İŞGAL EDİYOR, seni dinleyip-gözetip-kaydetmeye başlıyorlar..

şimdi olan bitene  sen asla artık kızamazsın..çünkü bir koyun milleti olarak ,onlara -sisteme biat ettin ve nikahlandın..sayısız kocan oldu..dolayısı ile mitlerdeki tanrısal tecavüzleri hatırlarsan ,NÜFUSLU BİR ADAM'ın haremindekilerden biri OLMANIN KOLAY OLMADIĞINI DA illa seçilenlerden olana dek türlü acaipliklerle  ANLARSIN :)..bugün kendi mitini -kendinin nasıl yaşadığın hikayenide BU ŞABLONLA çözersin..o halde verdiklerine üzülme ,aldıklarını da yok sayıp nankörlerden olma...çıkarın olmasa ve zevk almasan ve büyük bir ihtirasla o güçleri ele geçirdiğini hissetmesen ve  bunları nefsin için kullanmasaydın, o anlaşmaları asla yapmazdın değil mi?..ee karlı alışveriş ..






bugün tüm ilimler umuma açıldı..nefes derslerini de almayan hemen hemen kalmadı. tüm kadim riyazat ezoterik insiyasyon bilgilerini hem para verip kolayca öğrenip ,hatta icazet yerine sertifika da alabildiğimiz için hiç şükredip "bu bit pazarına nur yağması acaba neden" diye düşündük mü? içleri boşaltılmış ve ne öğretende- ne öğrenende hiç bir işe yaramayan ,sürekli bankadan kredi çekip yeni isimli bir derse gitmeni isteyen kimlerdi dersin? bu bolluk neden... hey ne oluyor ? biz hiç hak etmeden ve hepsini sadece azgın nefislerimiz için şehvet-güç ve başkası yerine her şeye biz sahip olalım diye kullanacağımızı bildikleri halde, neden bizi bu bilgilerin bombardımanına tuttular hiç düşündük mü?neden ?


TOHUMLARI O AMA BULUTUNDAN YAĞDIRAN KİM? HANGİ TOHUM KİMDE TUTACAK ve YEŞERECEK BİLİYORLAR MI veya hangi tohumun büyümeye, yaprak açmaya , çiçek açmaya ve meyve verip, kemal bulacağına dek  istidatlar tekamüllerini yoksa hep biliyorlar mı ?..peki meyve versen de ,o meyveyi birine O İNSAN 'A yedirmeden asla kemale ulaşamayacağını ve meyveni kurda -kuşa-toprağa yedirirsen yine devre gireceğini biliyor, daha doğrusu karmanı -gübre böceğini hatırlıyorsun değil mi?

işte CENNETTEKİ O BİLGİ AĞACI BU İLMİ BİLİYORDU  ... HATIRLADI... O MEYVESİNİ HAWWA ya ve dolayısı ile onun sayesinde de ADEM e YEDİRDİ..sende hiç koşulsuz bir seyrü sülük olarak bu genlerindeki yolu hiç istsinasız takip edeceksin..kader aynı kader..yolculuk aynı yolculuk.torpil yok ..ya önce ya sonra ..






Sevdiğiiim... insan belki de tüm tarih boyunca bu derece refahı ve bolluğu ve ilimlerin herkese açılmasını hiç yaşamadı .. ne yazık ki kimse kıymetini  yine bilemedi..bu sanal alemin -internetin -mesela şu facebook un -YÜZ SİMA KİTAPLARIMIZIN ismi ile dahi ilk anda her şeyi ifşa etmesine rağmen, onun ne yüksek nimet olduğunu anlamadık..Allah ,bu zamana göre bize bilgi indirmişti..bunları bir insanın kendiliğinden yapacağına - bileceğine - bulacağına inanmak nasıl bir cehalet insanın hafsalası almıyor..

bunu alıp kullanan insan - sanala inanan insan  ne yazık ki, vahyi red edebiliyor ..ne komik değil mi? internet gibi muazzam bir bilgiyi kullanmana ve bu sanal ağın OLİMPOSLU mitsel ESMA TANRILARININ direkler-sütunlar ALEMİ SİSTEM İÇİNE yazılımlara NÜFUS EDİP , bir hesap açmana ve bu alemleri gezip öğrenmene izin verildiği için hiç şükrettin mi mesela?....bu para ile satın alınabilecek bir ilim mi ,imtiyaz mı?bu lütfa nasıl nail olduk?kimler -hangi Süleymanın cinleri buna kulluk ettirilip ömrünü bu hizmete vakfetti ve neden ?!!

bu muazzam bilgileri hiç hak etmediğimiz  halde ve buranın kıymetini bilip hayra değilde, sadece nefsimizin kötülükleri için neden kullandığınızı hiç düşündük mü?... sen-ben ancak ,sende-bende  olanı bilip çektiğimiz için olmasın sakın ..o halde  kendinden sakın !!


kadim devirlerde insan yaratma daha doğrusu ölü diriltmelerde var bilirsiniz.. yani bugün geldiğimiz şey -o da var .. ölüler kitapları ne için yazılmış sanıyorsun?. tibet bardo kitabında ölülerin geçtiği renk tayfları ve fizik ışık renk ergimelerinin  ne farkı var ?..veya simyada -kimya elementlerin yakılırken çıkardıkları gaz renkleri 7 kat  cehennemden geçiş evrelerinin ne farkı var?

bugün titreşim-frekans dediğin RAHMANIN SOLUĞU ve ARŞINI SU ÜSTÜNE KOYMASI ve  SUda KENDİ AKSİ SÂDASINI GÖRÜP, DİNLEMESİNDEN FARKLIMI?  OM sesi OL sesi..

aslında her çağda yeni bir esma, zamanın kaderinin efendisi oluyor ..ve kadimlerin dediği gibi KENDİNİ SAKLADIĞI O AHİT SANDIĞINI-GİZLİ HAZİNESİ olan , UNUTTUĞU "O "İSMİNİ yazdığı  ALTIN ÜÇGEN LEVH aslını  yani o meşhur YEŞİL ZÜMRÜT TABLET ASLINI ARIYOR..yazdıklarına göre ,genelde onu yıkık virane harabelere  -kalbi kırık kimsenin değer vermediği kişilere gömüyor.. ..İŞTE GÖNÜL ALMAK ve  BİR KALBe dokunarak  SEVİNDİRMEK O YÜZDEN DEĞERLİ.. çünkü içimizde daima hazineye malik viraneler var..bizimleler ..ve biz onları red ediyoruz .egomuza, kibrimize yediremiyoruz..

bu tecritler herkesi bir şekilde ortak tevhide getirecek..ayetteki gibi ,ister isteyerek ,ister istemeyerek herkes perçeminden tutularak secde ettirilecek..ve kimse kaçamayacak ... Allah dilemedikçe yaprak kımıldamayacağına iman eden bizler ,bugün YARATTIĞI KULLARININ ELİ İLE İŞLERİNİ YAPMAKTA OLDUĞUNU UNUTUYORUZ ne yazık ki.. bazen birbirlerimizin zebanisi oluruz ..ve bazen de cenneti...şer sandığımız şeyler bize hayır getirecek ne biliyoruz..
YA ZÜL CELALİ VEL İKRAM diye rabbimizin bir adı var bilir misiniz...önce celali gelir ve arkasından akla hayale gelmeyecek nimetleri gelir..o yarattıklarının her halini bilir.. çünkü aldığın ve verdiğin nefes -nefis zaten onun ..nasıl bilmesin..





insan;  OI =OL EMRİ yazılımı ile hayata başlar.. sonra eridikçe I-LA gider ,O kalır ...tıpkı bir spermanın  ,OwM yumurtası içine girerken ayakkabılarını dışarıda bırakması gibi -kuyruk zanlarını bırakır.. sadece O kalır..ve sonra O da biter .... nokta  yani HAKİKAT ADLI NOKTA-İ AMÂ kalır..


HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa yani, hava hem hareket eden bir haberci ve taşıyıcı ise, hem de hafız yani kendinde mahfuz olan ezbere bildiği bir ilahi mesajı taşıyorsa, o halde sen de kendinin mehdisi- nebisi- resulüsün bunu unutma ..rahman sana ruhundan ruh üfürdü ...can verdi.. üstelik birde sima- suret verdi .. seni bir kalıba sokup, bir eşya yaptı .. o halde sende nebin gibi ,kendi eşyanı 6 cihet yönden okumaya çalış..


HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa o halde havada CEREYAN EDEN OLAYLAR ,sende de aynen var...bir vakitler sen nefesde bir hikmet küresi iken, nasıl şeklini şemalini bilip- sayısız tekamül evrelerinden geçip- bugün adeta "bende insanım diye kemal buldun" ve insanlık ağacından insan meyvesi olarak zuhur edip -neşvü nüma oldun artık anla..bu kulluk değil de ne ?peki kime kulluk ettin aslında ?kendine değil mi? kendini var etmek ve burada kalıcı olmak için var gücünle çalışmıyor musun ? o halde ayet gerçek değil mi? yani İKİ ELLERİNİZLE İŞLEDİĞİNİZDEN BAŞKA ÖNÜNÜZDE BULACAĞINIZ BİR ŞEY YOK "..


HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ ...aldığımız ve verdiğimiz nefesler -soluklar dünyada var olan herkesin alıp verdiği soluk biliyorsunuz değil mi?  yani zengin fakir, hayvan -bitki- maden, kral kraliçe -dilenci ,işçi memur -ev kadını -bebek -çocuk -yetişkin -en ilkel insanlar -hastalar-deliler ve veliler herkes ortak havayı soluyor...birbirlerimizin bilgileri-hastalıkları-şifaları ve inançları -hafızalar ve hatıra kayıtları NEFES MESAJLARIMIZ ,MEKTUPLARIMIZ OLARAK  birbirlerimize sürekli akıp gidip gelen -güncellenerek daima  aktarılan PROGRAMLAR GİBİ ALIŞVERİŞ EDİYOR.


HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..birileri bir yerde ölürken o vazife esması emaneti başka yerde doğuyor..ve ALLAH HER SABAH CENNETEN BİR 10 DAKİKA KADAR İLAHİ BİR NEFHA- NEFES ÜFLÜYOR ki, o serin tertemiz diriltici koku -rayiha yani ruh olarak kabul edilir..işte bu sabah yeli yepyeni o günkü dünya programıdır..seher vakti sevgili ile buluşmak o yüzden önemlidir..onun nefesini ilk solumak- o ruh rayihasını ilk koklayan olmak için..


nasıl ki YENİ BİR ESMA KABZ EDİLİP YÜKLENDİĞİMİZDE yani  aşı olduğumuzda veya bir bitkiye yeni aşı yapıldığında o nekahat süresi hastalık olursa;  bizde bugün dünyaca toplu gireceğimiz ve  korkunç  bir sonla yani kıyametle bitecek o vahim  savaştan muaf tutularak ,bu şekilde yeni zamana aşılandığımızı ve aşı nekahat süresi bittiğinde  daha uyumlu ve daha sağlıklı ve daha bilgili hikmetli olacağımızı düşünebilmeliyiz..

ALLAH'tan  ÜMİD KESMEK EN BÜYÜK GÜNAHTIR ..

HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ...her nefes küresi saydam bir aynadır..dolayısı ile sen o küre-i hikmet arzındaki her bilgiyi bilirsin ..onunla yaşarsın ..ve sadece sende olanı ,kendi aynandan sana yansıtır aslında ..KENDİ İLMİNLE.. ALİ den ALİ ye -zatından zatına  KENDİNİ İRŞAD EDERSİN ..

ve kendini hasta eden de, şifa verende sensin..her damla denizdir ama, her damla ayrıca o  denizde aynı zaman da ferdidir ve diğer ferdlere  sosyal mesafeli damladır da.. eğer öyle olmasaydı anne rahmine topyekün girerdi tüm damla spermalar..ama hep tek tek giriyoruz değil mi,anla..

ve rahman'ın suyu  olan denizin içinde intihar eden alık balıkları olduğumuz şu günlerde , neden intihar etmek için kendimizi kendi HAVAMIZLA ZEHİRLEDİĞİMİZİ DÜŞÜNMELİYİZ?.. havayı -nefsimizi nasıl ve neden bu kadar hunharca kirlettiğimizi düşünmeliyiz?..ki, o; bizi sistemden atmak istiyor ..O, hamileyken zehirlenen ve düşük yaparak içindeki zehri dışarı atan kadın gibi şimdi .....O yüzden de havayı-nefsimizi bir an evvel temizleyip, arındırmalıyız ki hayat sürdürülebilir hayat olsun..

HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..duamız odur ki ,bu sabah ki RAHMANIN CENNETİNDEN ÜFÜRECEĞİ HAWAsı  BİZE BÜYÜK MUŞTULARI-GÜZEl MESAJLARI -ŞİFAYI - AHENGİ - KABUL OLUNMUŞ TEFEKKÜR İBADETLERİMİZİ GETİRSİN..amin..


HAVA HEM LATİF TİR HEM HAFIZ ...bugün tüm dünyayı "dünya araf ında" FATON KUŞAĞI adıyla beklemeye sokan LATİFELERİMİZ  yani VİRÜS MİLLETİNİN BİZE YAŞATTIĞI  O İLLETİLİĞİMİZle tanışmak ve dertlerini dinlemek gerek ... ama siz onu her şekilde senelerdir tahsil ettiğiniz sistemi çalıştıran NEFES,LATİFELER,ÇAKRALAR -ENERJİLER  ve artık yeni insani SURET ALMAYI RED EDEN  ve  insan denen azılı yaratık bir eşya suretinde  BİR KARAR OLMAK İSTEMEYEN YENİ ASİ CİN , CAN ve MELEKİ KUVVETLER OLARAK DÜŞÜNÜN..neden artık bizi inşââ da süleymanın cin yapı taşı olmak istemiyor bu ruhum latifeler bilin bakalım ?çünkü yine devrede başa sardık...insanın yeryüzünde sadece ve sadece bozgunculuk ve nifak çıkartmasına ve kan dökmesine artık kulluk edip İNSAN OLMAK -İNSANI İMAL ETMEK ve  İNSAN OLARAK YAŞAMAYI RED EDİYOR ve İNSANIN ÜREMESİNİ HER ŞEKİLDE BOMBALIYOR ve insanların kendi kendilerine üretip YAYDIKLARI o illetli=hastalıklı VİRÜS MİLLETİ LETAİFLERİ -ENERJİLERİ ile de artık o  İNSANIN DALGA BOYUNU O ANTEN den bu ANTENE ÇÖZÜP DAĞITIYORLAR ve radyasyon =cehennem ehli olanları eritiyorlar ve bir güzel damıtıp arındırıyorlar ve   geldikleri yere alıyorlar..

not: burada Evvel Zamanıma teşekkür etmek istiyorum.o zaman gördüğüm ve anlamayamadığım şeyleri neden gördüğümü ve bu dünyada o ilimler olmadığı için hiç bir işe yaramadığını ve işine yarayacak birinin bunları bilmesi gerektiğini söylediğimde, O hep incinir - üzülür ve şöyle derdi:"İŞE YARAMAZ OLUR MU EVLADIM.YARARR YARARR HEM DE ÇOK İŞE YARARR...işte ancak 12 sene sonra yeni saat 1 de anlayabildiğim için O nu selamlarım..O'nun dediği gibi "kar zarar Ali yi sevdik "şükür..

Sevdiğim..yeni zamanlığın kutlu olsun..her zaman kalbim Seni seçti..ve bu masalıma hayalim gerçekten de bir MOR amor aşk rengi ışık duvar ile cevap verdi..

nur cihan


28 mart 2020 facebook tefekkürlerimden bir derleme
nuralem7@hotmail.com
https://www.facebook.com/nur.cihan.963