99 ACVE HURMASI (akik taşlarının) MASALI 22
“EN HAKİKİ MÜRŞİD İLİMDİR”..bu meşhur sözün asıl sahibi kimmiş bakalım mı? ..tabi
ki ilmin ve aşkın kapısı olan Hz. ALİ kerramallahuveche....
Merhaba Sevdiğim ve Merhaba.. önce teşekkür ediyorum ki Senden haber aldım.. göz gördüğünü, kulak ise duyarak dinleyip& anlayarak anlaşıldığı ve onaylandığını takip eder.. böylece, yoluma, dilediğim zanaatı sanat dalları ile devam ediyoruzJ.. ve istediğim dallardan dal sarkar, kartal kalkar biçiminde at oynatabilmem ve sonuna dek şımarabilmek iznimizi ise şimdilik bu masalla kutlayalım mı?.. her dilediğim zevk için; limit aşımına dek verilmiş yetkimin maliyeti ne olcek henüz belli değil ama??!!.. ölürken bile borçlu gideceğim haberin olsunJ.her verilen bedel kaydediliyor ve benimse bu dünyadan bir nasibim hala yokJ...veee..şimdi ciddiyet..ıhımm..hımm.. Sevdiğim, bu masal beni fersah fersah aşar önce onu bilmelisin tabii.. benim kadar cahil birinin bunları yazmaya kalkışması çok utanç verici üstelik.. ve bu bölüm nasıl bir şey olacak çook ama çook merak ediyorum.. tam 3 gündür pek çok ezoterik, masonik, ateist ve diğer ucube sayfaları bu makinede okuya okuya perişan oldum.. bence gözlerimin numarası seneye birer no daha artacak.. bana göz ve sağ kol- bilek-bacak-ayak , beden ve ruhsal sağlık diler misin lütfen…yoksa bu 99 masalı yazmam çok zor çook..ve 99 masalı bitiremeyeceğime de inanıyorum üstelik..
Merhaba Sevdiğim ve Merhaba.. önce teşekkür ediyorum ki Senden haber aldım.. göz gördüğünü, kulak ise duyarak dinleyip& anlayarak anlaşıldığı ve onaylandığını takip eder.. böylece, yoluma, dilediğim zanaatı sanat dalları ile devam ediyoruzJ.. ve istediğim dallardan dal sarkar, kartal kalkar biçiminde at oynatabilmem ve sonuna dek şımarabilmek iznimizi ise şimdilik bu masalla kutlayalım mı?.. her dilediğim zevk için; limit aşımına dek verilmiş yetkimin maliyeti ne olcek henüz belli değil ama??!!.. ölürken bile borçlu gideceğim haberin olsunJ.her verilen bedel kaydediliyor ve benimse bu dünyadan bir nasibim hala yokJ...veee..şimdi ciddiyet..ıhımm..hımm.. Sevdiğim, bu masal beni fersah fersah aşar önce onu bilmelisin tabii.. benim kadar cahil birinin bunları yazmaya kalkışması çok utanç verici üstelik.. ve bu bölüm nasıl bir şey olacak çook ama çook merak ediyorum.. tam 3 gündür pek çok ezoterik, masonik, ateist ve diğer ucube sayfaları bu makinede okuya okuya perişan oldum.. bence gözlerimin numarası seneye birer no daha artacak.. bana göz ve sağ kol- bilek-bacak-ayak , beden ve ruhsal sağlık diler misin lütfen…yoksa bu 99 masalı yazmam çok zor çook..ve 99 masalı bitiremeyeceğime de inanıyorum üstelik..
Şimdii.. öncee..
yapacağım şeyi araştırdığım blok ve sitelerdeki insan türlerinden
bahsetmek de isterim. .ilki inanılmaz şeyleri tek tek
araştırıp, görsel fotolarıyla da- lisan
bildiği için ispat etmiş ki, Sana
bahsedeceğim.. dünyayı yöneten belli
birkaç ailenin paganist doğum günü ayin ve ritüel kostümleri ,onların gerçek
iğrenç yüzlerini nede güzel tesbit etmiş aslında.. koskocaman boynuzlu bir
oğlak kostümlü ana tanrıça ve yanında papaz kartının 4 yüzünü temsil eden
kostümüyle 4 mevsimlik tanrı marduk-set-satan-şeytan kocası ile bir mason tepe
noktası aile.. MTV binasındaki koskocaman mason tapınağı tabelası da
cabası.. bu firma dünyaya kendi istediklerini pazarlayıp star yapıyor ve
gençleri kendi dilediklerine taptırtıp ahlakını bozuyor biliyorsun..
TÜRK GENÇLİĞİ ARTIK
ACAİP BİÇİMDE, HIZLA UYANIYOR HABERİN OLSUN.. ve ayrıca ona
emeği için de teşekkür ediyorum... isterdim ki onun adresini de burada vereyim
lakin lamümkün..neden?. çünkü yaşı henüz
çok genç ve galiba onlar ekşi sözlükçü pis ağızlı =her cümleyi bir küfürle
bezeyenlerden.. bir ayet ,bir peygamber ,bir veliden bahsederken bile sürekli küfürleşen
bir güruh taifesi.. sanırım onlara küçükken bir şey yapılmış ki,
buncağızlarında ora organları ile sorunları bu seviyesizlikte ağızlarına
vurmuş.. bilmiyorum.. birde Sevdiğim bu pislikleri okurken şunu da çok net
anladım.. herkes tasavvuf okumamalı sözü
meğerse çok doğruymuş.. alt yapısız Muhiddin Arabi ve hz Mevlana okumak meğer
adamı dinden çıkarttığı gibi, birde, tüm ehli tasavvufi ricale küfürde ettiriyormuş.. sanırım ne demek
istediğimi gayet iyi anladın..
birde ateistlerimiz var tabii…ben onları çok sevdiğimi eskiden de yazmıştım
zaten..onların , o İslamı, Kur’an-ı ,Hz Efendimiz Sevgilimizi kötüleme, horlayarak
aşağılama çabaları olmasa ben bunca metaryali, bunca cahillikle, hiçbir lisan
bilmeden nerden bulup ta kaç senedir, her hafta böyle masallar
yazabileceğim ki.. adamlar çalışıyor gerçektenJ..kime??...tabii ki bilmeden onlarla mekreden
Yüce Yaratıcı AL-LAH putlarınaJ..(şimdi bunu
okuyunca yüzlerini görmek isterdim tabiiJ)..onlara çok teşekkür ediyoruz ve şöyle
diyoruz..sevgili ateist ve satanist, masonik-kürt-alevi-mevlevi diğer tümden gelip
tüme giden türist çocuklarımız.. daha çok çalışın ve daha çok görsel dökümanlı
olsun lütfen …çünkü siz bilmeden İslama büyük bir hizmet ediyorsunuz ve ben görsellikle
(GÖRDÜK VE İTAAT ETTİK) anlayabiliyorumJ..
bir
vücudun göz , kalp, beyin isimli ulvi
organları olduğu gibi: boşaltım ve diğer hizmetler içinde farklı organlara gereksinimi
vardır.. ve de o organları meydana getiren, süfli zannedilen, lakin ederi
ve değeri, bevli öyle olmayan âzâlara da şiddetle ihtiyacı vardır …YANİİ, SİZ
OLMASAYDINIZ O VÜCUD NASIL FERAHLAYACAKTI ?!..MÜTEŞEKKİRİZ..
pompeide taş kesen insanlar |
Sevdiğim bildiğin gibi, bu sanal alemde her şey, hz aklı maaş
el mürşidi Google efendimizin malı..biz onun datası gelişsin ve tüüm
bilgilerle bu işi yürüten birkaç aile bizi daha iyi kontrol etsin diye aslında
çalışıyoruz değil mi?.. yoksa bu süper nimeti bize bedavadan vereceklerini mi
sanıyoruz.. hatta bu fırlama sitedekilerden birinde bu ailelerle alakalı şunu
da okuyarak hak verdim.. bak, demiş ki: bu
bizim bilip kullandığımız teknoloji sadece bize izin verdikleridir ,ya
bilmediğimiz ve sadece onların tekelinde kim bilir neler var..(bunu yazan,
mana aleminin ricallerinden akan bu teknolojinin, ancak bu kadarına, şimdilik
izin verildiğini çakamıyor tabiiJ)..ve.. herkesin hesabı kitabı, özeli tüzeli de
onların kaydı altında üstelik.. amma onları bu işte kullanan Yüce Yaratıcı: tüm mekredenlerin en mekredenidir ki, bunu
da, O Ulular Ulusunu Ululamak adına buraya büyük bir hazla kaydediyorum..
diliyorum ki, bu masal, O’nun tam da dilediği ve istediği gibi olsun.. tek
kelimesine benim cahil nefsim karışmasın ve hakikat kendisini kendisiyle ispat
etsin ve aminn.. aminn. aminn..
Sevdiğim her vakit ki gibi devam
ediyoruz tabii ki. bugün 7 ağustos Salı..hayal işteJ: ailemleyim.. bir beyaz küvet var,
içi tertemiz suyla dolu.. ve suyun içinde yığınla kocaman kocaman buz parçaları
gibi bembeyaz oval kaya tuzu taşları
var.. kendime şöyle diyorum.. bu taşlardan birini bir leğen suya koyayım ve
içinde ayaklarımı şifalandırayım.. ve birde
S. Ayverdi yazarlık mevzuundaki anlamı var.. Evvel Zamanının O’nla masal
çocuğu arasındaki söylediği anlam ve diğerleri.. hatırlamıyorum.. bu haftanın tek rüyası ne tuhaf değil mi?..ve günle gelen KAYA TUZU tefekkürlerine şimdi
bakalım o vakit: yollardayım.. İstanbul ..nem.. ter.. oruç.. boğuluyorum.. aşırı,
hekate- isis sıcaklarıJ…TRAFİK.. nihayet diyabetik diyetçimdeyim ..ölçümler.. kastan
zayıflamışım bu defa.. ki, tehlikeliymiş.. ona tuz hayalimi anlatıyorum..dr. tuz ve yağ alımımı arttırdı tabiiJ..işte yine yollar ve trafik.. İstanbul’da hayat
yollarda bitiyor yani..
kayatuzu |
eve gelince hemen
netten kaya tuzu hakkındaki her haltı okumaya başladım tabii Sevdiğim..bak..
Sana da kısaca alıntılıyorum.. mevzumuz SENİ TUZ KADAR SEVİYORUM yanii..
*Az tuz almak kemik kırıklarını ve kemik
erimesini de artırıyor. tuzun
antidepresan bir özelliği de var. Bilimsel
açıdan doğal tuz kristalinin kendine has bir yapısı var. Diğer tüm kristal
yapıların tersine, tuzun atomik yapısı moleküler değil, elektriksel ve tuzu
değişken yapan faktör de bu .. Bu da
tuz'un sırrı, bu sır da onun geometrik şeklinde saklı..Doğada bulunan 94
elementten soy gazlar hariç tüm elementler (84 element) doğal tuz kristalinde
mevcut. İnsan bedeni de tuz gibi 84 elementten oluşmakta. Yani doğal tuz
mineral ihtiyaçlarımızın tamamını sağlıyor! Günümüz sofra tuzlarının içinden bu
yararlı mineraller çıkarılır ve toz halinde kalması için, içine alüminyum
silikat katılır. Alüminyumun sinir sistemi üzerinde toksik etkisi vardır.
Alzheimer hastalığının başlıca sebeplerinden birisi bu alüminyumdur.(*alıntı)
Tatlı su(Hakkın sesi)
ile acı su(şeytanın sesi) birbirine karışmaz.(alıntı)
vücudun çalışma enerjisi elektriği sadece ve sadece tuz ile olur..bizim vücud denizlerimizde tuzlu su ile çalışır ve hücre balıkları arasında ancak böyle alışveriş-iletişim olurmuş ..demek ki tuz ve su olmasa bizlerde nefha-i ilahi- organik can enerjisi elektriği işleyemeyecekmiş..ve belkide tuzlu su salamurası; bizim kokmuş balçıktan olan topraki beden heykellerimizin kokusunu dayanılır kılıp ,bozulup çürümesini de engelliyordur değil mi?..
vücudun çalışma enerjisi elektriği sadece ve sadece tuz ile olur..bizim vücud denizlerimizde tuzlu su ile çalışır ve hücre balıkları arasında ancak böyle alışveriş-iletişim olurmuş ..demek ki tuz ve su olmasa bizlerde nefha-i ilahi- organik can enerjisi elektriği işleyemeyecekmiş..ve belkide tuzlu su salamurası; bizim kokmuş balçıktan olan topraki beden heykellerimizin kokusunu dayanılır kılıp ,bozulup çürümesini de engelliyordur değil mi?..
Sevdiğim hadi geçmişin çocukluk masalarından: NE İDİM?..NE OLDUM?..NE OLACAĞIM? ı birazcık hatırlayalım mı.. hani bir padişah, 3 kızına da
kendisini ne kadar sevdiklerini soruyor… en küçük olanı:” seni tuz kadar seviyorum” dediği için onu ormanda ölüme mahkum
ediyordu ya ..ve kızı bir çoban bulup
evleniyor, 3de oğulları oluyordu.. isimleri: ne idim, ne oldum, ne olacağım.. ve
yıllar sonra padişah, kaderinin misafiri olduğu bu evde; sarayındaki usulle kendisine sunulan en sevdiği
yemeklere tuz konmadığı için, hiç birini yiyemiyor ve yemekleri yapan ev
sahibesini çağırıp soruyordu ya.. aslında belki de: “TUZ EKMEK HAKKI İÇİN” BU DA HAYATIN GERÇEĞİDİR DEĞİL Mİ?.. antik
devirlerde, bir ülke diğerine barış önereceğinde, önden tuz-ekmek yollanır diye
aniden hatırladım üstelik..
İnsan iki denizin tuzu aslında.. şeker ve tuz aynı renkte
kristaldirler.. tuzlu su balıklarına
deniz balığı da denir.. tatlı su balıklarını ise henüz çözemedim SevdiğimJ..ama hiçbir tatlı su balığı tuzlu su balığı kadar güzel ve lezzetli
olamaz tabiiJ..babanın tuzlu suyu, annenin tuzlu suyuna karışır ve bir bebek
tuzlu sarı renkli bir amniosentez maisi içinde 40 hafta yaşar.. ve babanın
karadeliğinden & annenin kara
deliğine geçen merhalelerde, bir atımlık su damlası, halden hale ,şekilden
şekile dönüşerek mevcûd-var olup vücud bulur..
vee..ışıklar içindeki mavi dünyaya ölerek doğuş..ciyaaakJ..âmâların karanlık diyarından, güneş sisteminin RAbbi RA’NIN AYDINLIĞINA GÖZ AÇANLARIN İLK TEPKİSİ HEP AĞLAMAKTIR NEDENSE?. NEDEN?.. insan; 7 kıta, 7 deniz gibi bir bedenle kainatı temsil eden bir kendi dünyasına doğar..o, ilk evvela bir su damlasının içindeki tuz kristalidir belki de.. yani ,babalarımızın erlik suyu-iş emek özgürlük terinin ilk emeği bizlerdikJ.. ..işte inci.. her duygu, her fiil, her eylem ve düşünce; katman katman, 30 J zerresini sararak kendi toprak mülkiyetini o kişiye yapar. .bu 7 iklimli,7 deryalı aleme de İNSAN denir..evvet.. her insan görünümlü varlık , Allah’ın nefha-i ilahisinden üflediği-esmalarıyla; hayatı idame ve devam ettirme yetkisini de verdiği “HALİFE İNSAN” dır .. lakiinn..hakikatte bakalım her insan sureti taşıyan insan mı? her inci değerlimi?. Her meyve kabuğunun içi yenir mi?.. her toprak sahibi kendi beden mülkünde yetkin mi?.. her tohum filiz verir mi?..
(şeriat, töre, torah, Tevrat=TOHUM dur...hakikat, toprağı yarıp çıkan filiz İNCİL dir.. marifet, hakikatin ağacının meyveleri ise Hz. Kur’an-ı
Kerimdir..)
vee..her kişi
ayetleriyle-işaretleriyle etrafını nurlandırıp, kendi meşrebiyle donanmış bir
kuvvvet =KENDİ KADRİNİ BİLİP, ETRAFINIDA, KADRİYLE KADİRLENDİRİP İHYA edip
NURLANDIRMIŞ MI??.. kendisine ihsan edilen ve
kendisine kolaylaştırılan mesleği kabiliyetinden başkalarına ne kadar sadaka,
zekat vererek cömertlik yapabiliyor?.. her insan görünümlü Ruhül Kudüs tarafından
mı aşılanmış?.. yoksa sadece bir nefis dölümü??!!..bilmiyoruz desek te, aslında
herkes kendisinin ne mal olduğunu çoook iyi bilirde, işine gelmez.. hep başka
başka bahanelerle etrafını karartır ki, kimse olayı çakıp onu anlamasın…
kutuplardaki boşluk-karadelik |
HurŞit’imden MürŞit’ime bir tutinin güncesi…Sevdiğim.. şimdi bu hafta okuduğum taşsal
tefekkürlere yine devam ediyoruz mecburen.. çünkü henüz, istenilen şey ne
anlayamadığım için, yoluma çıkan her işaret taşını
okuyup-inceleyip-işaretleyerek ve hiç
birine gerekenden daha fazla önem vermeyerek, başkalarınınsa; ona yüklediği
kendi zansal sembolik anlamlarına da takılmadan, hedefimize-yolumuza devam
ediyoruz tabii..
GÜNEŞ-50 ve herşey |
İlk önce bunu okuyacak her kişiyi uyarmak zorunda olduğumu yazmalıyım.. çünkü bunun vebali çok ağırdır.. ve ben asla vebal kabul etmem.. kendi dininden ,kendi Müslümanlığından emin olmayan hiç kimsenin bu konuyu kendi seviyesine indirmesini de kabul etmem…bir şeyi bilmemek-anlamamakta kişiyi cehalete saptırır.. anlayıp bildiği halde, nefsine uyup olayı kıskançlığı-hırsı ile saptırınca da cahillerden olur..mesela Ebu Cehil’e eskiden o zamanın en bilgin otorite kişilerinden olduğu için Ebu Hakem-hikmetin babası derlermiş.. ama o, Hz Peygamberimizin peygamberliğini bilip anladığı halde kibri inadından –kıskançlığından inkarla zulüm yaptı ve yaptırttı.. işte “ebu cehil” adı o yüzden kendisine verildi.. o yüzden bugün EVİ,MEKKELİ HACILARIN HELASIDIR..ÇÜNKÜ O VÜCUDDAKİ İŞLEVİ ASLIDA HAKİKATTE BUDUR…
ucûb
sadece alimlerde-bilenlerde olan ve şeytanı dahi korkutan bir şeydir…her
haltı, her pisliği, en ince ayrıntısına dek internetten araştıran her birimiz;
hakikati de nerden olursa olsun almayı –seçmeyi bilebilmeliyiz.. İLİM
MÜMİNİN YİTİK MALIDIR.. altın pisliğe düşmekle altınlığından olmaz.. yıkarsın
,temizlersin ve ederi yine aynı değerdir .. değişmez..
KENDİMİZİ ALTIN ETME SİMYASINI ÖĞRENELİM Kİ, DEĞERİMİZ, NEREYE DÜŞERSEK DÜŞELİM DEĞİŞİP, BOZULUP, KOKMASIN VE AMİNN..
KENDİMİZİ ALTIN ETME SİMYASINI ÖĞRENELİM Kİ, DEĞERİMİZ, NEREYE DÜŞERSEK DÜŞELİM DEĞİŞİP, BOZULUP, KOKMASIN VE AMİNN..
Sevdiğim..Taberi tarihi
1.cildinden alıntılayacağım taş tefekkürlerim sonraya kaldı.. çünkü hakikati
anlayabilmek için, olayların seyrü sülüğündeki evrimsel tekamül-değişimlerini de
görmeyi öğrenmeliyiz değil mi?..kii ,bunu yapabilirsek eğer, TEVHİD ETMEYİDE
bir nebze öğrenebiliriz belki.. bir adam ben yenileyiciyim, mehdiyim, bilmem
neyim dediğinde; onun sözlerinin, geçmişte kimler tarafından önce söylendiğini
ve o kişinin o sözleri nasıl kendine mal ettiğini de böylece kolayca anlayabiliriz.... her şeyin en
doğru bir zamanı vardır değil mi?...
şimdi, alıntılarımı, kendi anladıklarımla TEVHİD
EDEREK ; DÜNYA MİTİNDE TAŞ TAPINIMLARIYLA ALAKALI ,İŞARET TAŞLARINDAN İZ SÜREREK YOLA DEVAM EDİYORUZ…
abrani renkli 3GENTAŞ KİTABI TEFEKKÜRLERİ…
ESKİ MISIR, OSİRİS KÜLTÜNDE “ANKA VE KAF DAĞI=İNSAN-I KAMİL”(=Horus – İsis – Osiris TESLİSİ)…
KAF DAĞINDAN ANKA’NIN DOĞUŞU.. Ufuktaki Ra , yani KARANLIKLAR-ÖLÜLER DİYARI YERALTINDAN şafakla yükselmeye başlayan parlak gök cismi, artık sembolen güneş değil , sabah yıldızı olarak yeni yörüngesindeki Venüs ‘tür…KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMUŞTUR.. Çünkü Horus , babasının parçalarından, onun yetki ve etkileriyle doğar. ASTRONOMİDE; Eski yörüngesinde BABA Osiris olarak dolaşan Venüs’ün, çarpışma sonrasında yok oluşunu takiben, ölüler dünyasına gidişiyle paraleldir. Bu sürecin sonunda ANA İsis onun parçalarını birleştirerek KELAM-SÖZ OĞLU ER Horus’u meydana getirmiştir.=ana tanrıça kültü.. Horus , babası Osirisin bir parçasıdır.. baba osiris ise artık ölüler diyarına –sonsuzluğa- ORİON yıldızına gitmiş ve olayları perde arkasından idare etmeye başlamıştır.. o artık beyaz sargılı bir mumya ve mavi tenlidir ve ahiretten sorumludur..
abrani renkli 3GENTAŞ KİTABI TEFEKKÜRLERİ…
ESKİ MISIR, OSİRİS KÜLTÜNDE “ANKA VE KAF DAĞI=İNSAN-I KAMİL”(=Horus – İsis – Osiris TESLİSİ)…
KAF DAĞINDAN ANKA’NIN DOĞUŞU.. Ufuktaki Ra , yani KARANLIKLAR-ÖLÜLER DİYARI YERALTINDAN şafakla yükselmeye başlayan parlak gök cismi, artık sembolen güneş değil , sabah yıldızı olarak yeni yörüngesindeki Venüs ‘tür…KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMUŞTUR.. Çünkü Horus , babasının parçalarından, onun yetki ve etkileriyle doğar. ASTRONOMİDE; Eski yörüngesinde BABA Osiris olarak dolaşan Venüs’ün, çarpışma sonrasında yok oluşunu takiben, ölüler dünyasına gidişiyle paraleldir. Bu sürecin sonunda ANA İsis onun parçalarını birleştirerek KELAM-SÖZ OĞLU ER Horus’u meydana getirmiştir.=ana tanrıça kültü.. Horus , babası Osirisin bir parçasıdır.. baba osiris ise artık ölüler diyarına –sonsuzluğa- ORİON yıldızına gitmiş ve olayları perde arkasından idare etmeye başlamıştır.. o artık beyaz sargılı bir mumya ve mavi tenlidir ve ahiretten sorumludur..
VE BİRAZ DA ABRANİ PİRAMİTİMİZİN RENKLERİNE ,BİRDE O RENKLERİN GEOMETRİSİNE BAKALIM LÜTFEN………..
1.havai(ma’i,mavi) azrak,utarit,KELİME-İ TEVHİD:)
2.kırmızı,ahmar,merih,İsm-i Celal Nuru..
*3.beyaz,abyaz,ZÜHRE (Venüs,çolpan veya çoban yıldızı),İsmi Cami’
olan Hamir Nuruna (bütün isimleri içine toplayan hamur)
4.sarı,astar,şems,Hak İsm-i Şerifi Nuruna..
5.yeşil,ahter,kamer,Hayy İsm-i Şerifi Nuruna
4.sarı,astar,şems,Hak İsm-i Şerifi Nuruna..
5.yeşil,ahter,kamer,Hayy İsm-i Şerifi Nuruna
6.siyah,esved,zühal,Kayyum İsm-i Şerifi Nuruna. siyaha saygı icabı
siyah-ı şerif denilmektedir..İsm-i Zat’a Alem-i Celal e işarettir...daireyi
fena..
7.boz(renksiz) abrani (bulut rengi), müşteri, Kahhar İsm-i
Şerifi nuruna işarettir..
…7 renk olması 7 ismin nurlarına işarettir….…………..
…7 renk olması 7 ismin nurlarına işarettir….…………..
*"Harran Sabiilerinin tapınakları 'akıl cevherleri' ve 'yıldızlar' adınadır. Bunlar arasında, 'ilk neden tapınağı' (birinci akıl, ilk neden sayılır), 'akıl tapınağı' da vardır" ….Güneş, Ay ve beş gezegen adına yapılmış tapınakların ad ve biçimleri şöyle: "Güneş Tapınağı": Dörtgen… "Ay Tapınağı": Sekizgen.. "Zühal (Satürn) Tapınağı": Altıgen… "Müşteri (Jüpiter) Tapınağı": Üçgen. .."Merih (Mars) Tapınağı": Dikdörtgen… "*Zühre (Venüs) Tapınağı": Bir dörtgen içinde üçgen. .. "Utarit (Merkür) Tapınağı": Bir dikdörtgen içinde üçgen. (*alıntı.. İslam dünyasının ünlü tarihçilerinden Mesudî (Ö.957)
Venüse
geçiş yapan ya da Geçen yıldız denir ve
VENÜS balıkçıl kuşuna çok benzeyen Bennu-ANKA adlı kuş başı ile simgelenirdi…Sonraları
Horusun şahin başı ,daha sonrada çift başlı şahin biçiminde; hem akşam,
hemde sabah yıldızı olarak simgelenmiştir.. ((çünkü
amca SET, Horusun bir gözünü kör etmiştir.ve Horus da amcası Seti bir vakitler
onun, babasına yaptığı gibi hadım etmiştir..= YANİ
ŞEYTAN HEM HADIM, HEMDE TEK GÖZLÜDÜR YA HANİİ..TEFEKKÜR LÜTFENNJ)) HORUSRA nın bir gözü AY bir
gözü YILDIZDIR.. yıldız olandan BABASI OSİRİS BU ALEME BAKAR..
Heliopolis’in mısır dilindeki adı Innu ‘dur, Edfu metinlerinde bahsedilen ilahi şahinin konarak, eski tanrıları yeniden canlandırdığı bir sütün bulunur. (*eskiden sünnet olacak çocuklara kuş çıkacak denmesinin bilinmeyen bilinçaltı izdüşümüJ)
Atatürk'ün 8gen lahit alanı |
Kökeni Heliopolise ait olan Bennu kuşu , küllerinden yeniden doğan ünlü ANKA-SİMURG kuşudur. Bir çok yönüyle MEKSİKA’daki Quetzalcoatl mitiyle aynıdır. Eski çağın biterek yenisinin başlamasıyla ilgili diğer sembolse: Benben- bennu- betil-İŞARET-DÖNGÜ-TAKVİMSEL bir taşıdır. BENBEN karşılığı bja sözcüğü- demir anlamında, Benbene atıfta bulunmak için kullanılır. Aynı zamanda tanrıların kemikleri olarak betimlenir(Osirisin belkemiğini hatırlıyoruz hemen tabii… unutmuyoruz ki,ZATEN ANKA KUŞUDA SADECE KEMİK YER J…)
ben ben taşı-bennu taşı |
Benben göklerden gelen ve bu dünyaya ait olmayan, tanrısal- demir içerikli bir meteor taşıdır.. Aynı zamanda Bennu kuşunun yeryüzüne düşen parçalarıdır(Ferîdüddîn-i Attâr’ın simurgundaki GÖKTEN BİR KUŞ TÜYÜ DÜŞTÜ,O TÜY KİME DENK GELDİYSE O İHYA OLDU MİSALİ =İLAHİ İLHAM-KUŞ TÜYÜ-OKLAR-DİKİLİ TAŞLAR-MİNARELER- GÖKSEL VAHİY yani)..
şimdi toparlıyoruz….İsis (Sirius) , Osiris (Venüs) karı koca tanrısal isimlerdir ve yetkiyi Seth (Marduk) ile paylaşırlar. Seth hakkına razı olmaz ve Osirisi parçalara ayırarak öldürür.İsis parçaları bir araya getirir..sadece Osiris’in üreme organı bir balık tarafından yendiği için o sütun kırıktır(bakınız mason amblemlerindeki kırık sütun VE mahsun DUL KADIN İSİS..).. ve İsis kanatlarını çırpa çırpa dirilttiği Osiris’in den; Osiris’in KALBİNE ÜFLEDİĞİ GİZLİ İSMİ –KELAMDAN KALP ÇOCUĞUNAJ hamile kalır ve oğlu Horus ‘u (Sabah yıldızı olarak venüs) doğurur… tanrılar=diğer tüm esmalar ,yönetim gücünü Horus’a verir, Seth gücünü yitirmemekle birlikte sürgüne gönderilir…
((*set öldürülmez ..neden?..çünkü iyiliğin ortaya çıkabilmesi ve ışığın anlaşılabilmesi için kötülüğe ve karanlığa ihtiyaç vardır..işte satanistlerin, masonların, yezidi tavusçuların şeytana tapmalarının ana ilkesi de budur.. yani onlar şeytanın kendisini iyilik ortaya çıksın diye kurban ettiğine inanıyorlarmış ..mışş..ve birde söz varmış:"Allah iyi kullarını kullanır ama kötü kullar da, her iş için Allah'ı kullanır"..))
Eski Mısır'dan Yahudiliğe devrolunan bu öğretinin adı Kabala'dır.. Eski Mısır dini; eski KELDANİ ve Babil’den kalan sihir - büyü üzerine kurulmuştur.. ve hz.Musa nın ilm-i kerameti de zaten bu doğrultudadır. .bugünde dünyadaki tüm kabalistler gizem, ezoterizm, sihir ve büyü ile uğraşırlar.. Ünlü Yahudi araştırmacı Shimon Halevi, Kabala'yı şöyle tanımlamaktadır: "Pratikte Kabala, kötülüklerle ilgilenmenin yolu ve semboller yoluyla psikolojik dünya üzerinde güç kazanmanın tehlikeli bir sanatı ve büyüye dayalı bir formudur."
Bu olayı, Kur’anda bazı ayetlerle YARATANIMIZ HABER VERİR
mesela: bazı Yahudilerin, ahirette kayba uğrayacaklarını bilmelerine rağmen,
büyü öğrenerek, Allah'ın kendilerine indirdiği şeriattan sapmış ve
putperestlerin kültürüne (büyü öğretilerine) özenerek "kendi nefislerini
satmış", yani imandan vazgeçmişlerdir. ..İşin ilginci Kabala ve ona dayalı pagan öğretiler, sadece Yahudiler
içinde değil, Yahudi olmayanlar arasında da yer bulmuştur… Bu Yahudi olmayan Kabala hayranlarının örgütü
ise, masonluktur.Fakat bu sır çok az masonun bildiği gerçektir. Masonluğa
yeni giren birisini derece derece eğiten masonlar, Kabalist felsefeyi ona yavaş
bir şekilde aşılarlar. 33 derece içinde giderek yükselen mason, öğrendiği
felsefenin Kabala olduğunu çok sonraları öğrenir.
Masonların deyimiyle "ışık, uykulu
gözlere yavaş yavaş verilir."
*lucifer(latince): sabah
yıldızı Venüs, ışık getiren de ,bu yorum yanlışlarından
dolayı olmuş mu şeytan ya da şeytanın
oğlu...
Kibele, Yeditepe ve Roma…İstanbul gibi, Roma' da 7 tepe üzerine kuruludur.. Vatikan ise eski bir Kibele tapınağı üzerinde konuşlanmıştır.. Anadolu’nun yerli ana tanrıçası Ku-bele Sümerce Dağ (Ku) ve Bele sözcüklerinden türetilmiş. Kibele’nin doğum yeri Truva yakınlarındaki Kaz Dağı(Osirisin Gab kazlarını hatırlıyoruz lütfenJ) ya da Karataş Tepesi, eski adıyla İda Dağı’dır. Kibele dağdaki bir mağarada yaşar ve gayya kuyusunu beklermiş. Sümer’de bu ‘dipsiz kuyu’ ve içindeki de absu dur.. Tasavvufi açıdan ab marifet (bilgelik), Tanrısal feyz, olgun benlik (kâmil nefs), yüce ruh (ruh- âzam) ve tümel akıl anlamına gelir.
Arapçada
seba ve İbranicede şeva, yedi (seven) rakamının yanı sıra, kuyu ve yemin
anlamına da gelirdi. Herodot, Arapların
aralarındaki antlaşmayı bir kuyunun etrafında yedi kez dönmek yoluyla
resmileştirdiklerini söyler. Bu gün hacılar Kâbe çevresinde yedi kez
dönerek tavaf ederler. Bu bir yemindir.
Yedi hem kuyu, hem de yemin demektir.
((*yed aynı zamanda EL de demektir=EL de biat etmek-Yaratıcıyla akitleşmek demektir)..MESELA hz Efendimiz Akabe’ de ağaç altında biat alırken ;kadınlardan biat alması için hz Ömer’i görevlendirmişti ve hz Ömer ,Efendimizin kendisine verdiği bir tas suyun içine kadınların ellerini daldırması ile biat almıştır..ve Efendimiz hayata veda etmeden evvel de bir tas suyun içine ellerini koymuştur……))
Derler
ki, Tanrı dipsiz kuyunun kapağına koyduğu bir kayanın çevresinde yeri (arzı)
yaratmış.
Ayrıca, “Üstte Gök Tanrı, altta yağız yer
kılındıkta, ilkin ara kişioğlu kılındı” (Orhun
yazıtları). Şimdi gayya kuyusunun
anlamı ortaya çıkmaya başlıyor: Kaya
kuyusu. Bir
çokları, bu kayanın Kudüs’te Kubbet-üs
Sahra’nın içinde bulunan Muallak
Taşı olduğuna inanır.. Altında Ruhlar
Kuyusu (Bir-er Ervah) olarak bilinen bir mağara vardır. ..hz. Muhammed Aleyhisselam Mirac’a bu kayanın üstünden çıkmıştır.
Yahudi inancına göre 10 emirin bulunduğu Kutsalların Kutsalı bu mağaranın
içindedir. Mesih’in Dünya’ya indiğinde insanları bu kaya üzerinden tebliğ
vereceğine inanılır.. Kudüs’te de Muallak Taşı’nın Dipsiz Kuyu’nun kapağı
olduğuna inanılır. Yunanca kapak, kalipsodur. Bu gün kıyamet anlamında
kullanılan Apokalipso ise Yunancada kapağın kaldırılması anlamına gelir. Günümüzde
köktendinci Hristiyanlar, Süleyman tapınağının yeniden kurulup Mesih in gelmesi
için, Kubbet Üs Sahra’nın yıkılması gerektiğini savunuyorlar. Yani kapağın
kaldırılması, yani apokalipso!
HİNDİSTANDA KARATAŞ SEMBOLÜNE VERİLEN ANLAMLAR… Linga kelimesi
Sanskritçede işaret ve erkeklik organı
olarak iki anlama gelir. İşlemesiz düz
bir sütun veya oval bir taş ile temsil edilir. İşlemesiz olması Tanrı'nın
cisimsiz ve gerçeğin yalın olduğunu bildirir. Sütun olarak ise Tanrı'nın en
derini de en yüceyi de ihata ettiğini bildirir. penis olarak ise Tanrı'nın yok edici,
dönüştürücü, yaratıcı güçlerini , ayrıca her insanda uyandırılmadıkça atıl
durumda bulunan tanrısallığı simgeler.. yanii, 7 çakranın-uyuyan yılanın
uyandırılması-asanın dirilmesi, asa suyu vs..
Yoni kelimesi ise Sanskritçe de kadınlık organı anlamına gelir. Rahim her şeyin başlangıcı olan karanlıktır ve hayat orada MAĞARADA başlar... Kısaca Hindu mitolojisinde de her yaradılış RAHMAN ve RAHİM in tevhidinden doğar.. bu isimlerin dünyamızdaki tecellisi ise erkek ve kadındır.. ALLAHımız sünnetullahı dolayısıyle işlerini daima KULLARI İLE İŞLER...
yani buraya dek tüm bu alıntıladığım sayfalardaki
kişilerin demek istedikleri aslında şu Sevdiğim; tüm dinler eril ve dişi üreme
organlarına tapınıyorlar.. yani pagan inancındaki mevsimlerin döngüsündeki
yapılan putperest bahar ayinlerine bilmeden, bugün dahi uyuyorlar….
..ama şunu da hatırlamak lazım ve asla da unutmamak gerek ki: YÜCE YARATICIMIZ ALLAH, melek ve cinlerden kendisine secdeyi asla istememiştir değil mi?.. secdeyi ADEM’e istemiştir.. ve tüm melek le cinler, bir LAİN şeytan hariç ,ADEM’E SECDE ETMİŞTİR. .bu mana aslında şudur.. dünya imtihanı için seçilen varlık ADEM dir..ve tüüm meleki kuvvetler-nur ve tüüm cinni kuvvetler nar, ADEMLE KENDİLERİNİ BİLİP,BULUP ANLAYACAKLARDIR..ADEM ONLARIN RABBİ HASIDIR..ADEME SECDE DEMEK; TÜÜM UNSURLARIN ADEMİ KABUL EDİP, ONA BİR VÜCUD VE HUY-SU OLARAK HİZMETLE KULLUK EDECEKLERİNİN TAZİM SECDESİDİR..YOKSA TAPINMA SADECE VE SADECE ALLAH’A DIR..VE ALLAH KİMSEYE İLAHLIĞINI-TAPINILACAK TANRILIĞI ZATEN VERMEMİŞTİR, VERMEZDE… .. vee..devam edelim bakalım ne olacak…..
Sevdiğim
şimdi alıntılarımın bu bölümünde KABE nin karataşı -HACERÜL ESVED için
yazılmışlar var tabii ki..amma ben burada o alıntıları asla
zikretmeyeceğim ..önemli olanın; hakikatin bir ve tek olduğunu bilerek bulup anlayıp , uygulamak
olduğunu tahsil ettiğimizden, bende yapabildiğim kadar İLK ELDEN TAHSİLE DEVAM
EDECEĞİM TABİİKİ..
Biz insanların; sonradan olma- sapmış yorumlara
kanmamamız için, elimize bazı şablon ölçülerimiz olmalıdır ki hata
yapmayalım.. mesela burada olaya hemen şu şablonu yerleştirmeliyiz..
Yaratıcı Rabbimiz olan ALLAH, EVVELA kendi suretinde ADEM’İ YARATTI…VE ONA ESMA İLMİNİ ÖĞRETTİ..VE ADEM İLK İNSAN VE İLK PEYGAMBERDİ.. 10 SAYFALIK BİR KİTABI VARDI.. DÜNYADA YAŞAMAK İÇİN NE GEREKİYORSA, DİREK HZ ALLAH’ tan aracısız öğrendi.. VE MELEKLERİN ONA TABİ OLUP SECDE ETMESİYLE de DÜNYA DÜZENİNİ İLK O KURDU.. yanii dünyamız taş devriyle filan hayata başlamadı.. direk VAHİYLE-kitapla - MEDENİYETLE OLAYA BAŞLADI…
Yaratıcı Rabbimiz olan ALLAH, EVVELA kendi suretinde ADEM’İ YARATTI…VE ONA ESMA İLMİNİ ÖĞRETTİ..VE ADEM İLK İNSAN VE İLK PEYGAMBERDİ.. 10 SAYFALIK BİR KİTABI VARDI.. DÜNYADA YAŞAMAK İÇİN NE GEREKİYORSA, DİREK HZ ALLAH’ tan aracısız öğrendi.. VE MELEKLERİN ONA TABİ OLUP SECDE ETMESİYLE de DÜNYA DÜZENİNİ İLK O KURDU.. yanii dünyamız taş devriyle filan hayata başlamadı.. direk VAHİYLE-kitapla - MEDENİYETLE OLAYA BAŞLADI…
uzaydan KABE |
eski Mısırda ruhların gideceği son yer ışık sütun tarlası ve ankh -anahtar insan |
İşte Sevdiğim eğer biz bunu bilir ve anlarsak eğer Hindistan’daki şiva
tapınağının ve hacılarının neden bu kadar Mekke deki Kabe’ye ve hacılarına
benzediğini de anlarız değil mi?..ee..o zaman??… o salakların
hz peygamberimize attıkları iftiraları da suratlarına yapıştırabiliriz.. ilk din İslamdır ve tüm dinler geldiği
zamanın HAK DİNİDİRLER.
BİZ MÜSLÜMANLAR TÜM PEYGAMBERLER VE GETİRDİKLERİ
VAHYE DAYANALI İLİMLERİNE İMAN ETMEK ZORUNDAYIZ VE İMAN EDERİZ. .İslam Tevhid dinidir.. başka hiçbir din
zaten yoktur olmamış ve olmayacaktır da.. İNSANLAR TEVHİDİ BOZDUKÇA VE İSMİNİ
DEĞİŞTİRÇE ALLAH YENİ BİR PEYGAMBER YOLLAMIŞTIR..BUNLARIN ÇOĞU KENDİLERİNDEN
EVVELKİ PEYGAMBERLERİN ŞERİATINA DEVAM ETMİŞLERDİR..ÇOK AZI İSE ZAMAN-I DEVRİ-DÖNGÜSEL SİSTEMİNİN –ŞERİATIN
DEĞİŞMESİ İLE RESUL –KİTAP SAHİBİ= İŞARET TAŞLARI YANİİ AYETLER olmuşlardır..…
eski sümer de namaz ibadeti |
biz okuyup, araştırıp öğrenmezsek eğer, hak dinlerin nasıl bozularak pagan-putperestliğe dönüştüklerini ve bize hala ve ilerde, bu yalancı dolmaları nasıl kakaladıklarını asla anlayamayız.. biz kendimizden, imanımızdan tam emin olsaydık eğer; bu sembolleri bilir ve bunlardan böyle öcüden korkar gibi korkmazdık.. hakikat tektir ve korkutmaz.. İSLAM-TESLİM OLARAK SELAMETE ERME-EMİN OLMA DİNİDİR..
ve
Hacerül Esved..bu
taşın evvela süt beyazı olduğu, zamanla insanların günahlarından karardığı
tarihlerde yazılıdır mesela.. ve Hacerül
Esved’in kendisini ziyaret edenlere
SEMBOLEN BİAT ELİ OLDUĞU ve herkesin fotoğrafını çeken bir kozmik radar
misali olduğu da anlatılır.. çünkü O ŞAHİTLİK TAŞIDIR DA AYNI ZAMANDA. .İslam
da put asla yoktur.. Kabe ise sadece bir semboldür. .hiç bir Müslüman ne Kabe’nin
taşına ,ne toprağına asla secde etmez..
zaten “Kabeyi
kaldır aradan, kalsın Yaradan” sözü
tefekkür edilirse asıl manasının sadece ve sadece işaret taşı-kıblegah merkezi
olduğu da anlaşılır değil mi?...ve tabii birde KABA’ nın tarih boyunca pek çok defa
şeklinin değiştiğini(ama ruhu-manası RA sınınsa mahfuzluğunuJ), bazen yüzlerce-binlerce yıl tamamen
izi yok edilerek gayb olduğunu, yandığını, savaşla yıkıldığını, sel bastığını,
içinin yüzlerce belki binlerce sene putlarla doldurulup onlara tapınıldığını,
Hacerül Esvedin savaşta kaçırılıp parçalandığını da az çok bilir ve nedenleri
üzerine azıcık tefekkür edebilirsek eğer İSLAMDA HİÇ BİR ZAMAN KUTSALLIĞA-PUTA
TAPICILIĞA İZİN OLMADIĞINIDA ANLARIZ DEĞİL Mİ?......
mesela hz EFENDİMİZ Mekke’yi fethettiğinde Kabe’yi tavafı devesi
üzerinde yapmıştır.. ve Hacerül Esved’ ide deve üzerinden ,uzaktan, asası ile
selamlamıştır.. işte bu bizim peygamberimizin putperestliğe ne kadar karşı
olduğunun en güzel ve en yüce delilidir aslında değil mi?..
maşaallah |
Eskiden bir pağan-müşrik-puta tapıcı olan hz Ömer r.a dan bir hikaye alıntılıyoruz Sevdiğim.. O, putperestliği çok iyi bildiği ve insanlarda puta tapmaya nasıl bir gizli özlem olduğunu anladığı için ve İslam adına da çok korktuğundan, daha sonraları kanunlarıyla da bu konuda çok sert çıkmıştır … Hz Ömer ,Peygamber Efendimizin:” benden sonra peygamber gelseydi O, Ömer olurdu” dediği zattır..ve kızı hz.HAFSA, ilk kaydedilip yazılmış Kur’an-ı kerim mushafının evinde-hücresinde saklandığı kişidir ve O peygamberimizin zevcesidir.. Ehli Beyttendir, ümmetininde anasıdır.. O babası gibi hukuk,siyaset ve adalet ilminde çok yetkin olduğundan bazı antlaşma ve kanunlarda onun ilmine başvurulmuştur... hz Ali, hz Fatıma’dan olan kızı Ümmü Gülsümü hz Ömer’le evlendirmiştir ve diğer eşlerinden olan bir oğluna da Ömer adını vermiştir mesela..
4 işaret taşı …hz.Ebu Bekir sıdkıyyetin kapısıdır..hz. Ömer adaletin ve ilmin kapısıdır.. hz. Osman haya ve takvanın kapısıdır.. hz. Ali ilmin ve aşkın kapısıdır..
ŞİMDİ ÖYKÜMÜZ.. Buhari ve Müslim'den.. hz. Ömer'in "Hacerül Esved" için şöyle dediği rivâyet edilir:"Allah'a yemin olsun ki sen ne zarar ne de kâr verirsin, Şayet Allah'ın Resûlünü seni öperken görmeseydim, seni öpmezdim."Bu esnada ardında bulunan hz. Ali'nin şöyle der:“Ya Ömer Onda saklı sırları bilseydin şimdi ona böyle seslenmezdin!'”….
kutsal sandıktaki dikilitaş putu |
TAPINAK ŞÖVALYELERi (masonlar) ve Ülkemizdeki ve Orta Doğudaki terör kuyusunun ana taşı kültüJ.. … ..bu dini şeyh El Hekkari kurmuştur.. İran’ın eski dini olan Mecusilik-Zerdüştlük-Yezidilik olarak bilinen inancının Kürtlere has uygulamasıdır.. İslam öncesi Hicaz Yezidiliği ile birleştirerek Kürt Yahudiliği adını almıştır..En eski inanışlardan olan Sufiliği incelediğinden Sufi olarak da bilinir. Mezarı Irak Sincar bölgesinde Laleş şehrindedir. Bu türbe Yezidlerin hac yeridir. Yezidilerin Tavus Melek-Şeytan diye taptıkları, Kürt olmayan Emevi kökenli şeyhleridir…yazdığı uyduruk kuranının adı kara kitaptır.. yezidi kürtlerinin tanrısıdır.. bu kişinin adı daha sonraları Hakkari’ye gelerek yerleşmiş ve “El Hekkari” lakabını adına eklediğinden Şeyh Hadi Bin Musafir El Hekkari El Emevi dir..1111’de yerleştiği Laleş şehrinde kurduğu tekkeye kendi adından türetilen “Adeviye Tekkesi” ve tarikatına da “Adeviye Tarikatı” denilmiştir.
Günümüzün ayrılıkçı terör örgütünün kültürü de bu Kürt Yezidiliğine
dayanmaktadır. Tevrat, İncil ve şeytan
Tavus üçlemesine tapınan Kürtler, kendilerini Yahudi Kürtleri olarak da ifade etmektedirler. Amerikan
devlet yapılanmasını elinde tutan Mason yapılanmasının destekleriyle devlet
kurmalarının da daha kabul edilebilir bir başka açıklaması yoktur.
Sabi=Yezid inançlarının hakim olduğu Irak- Harran- Filistin arası bölgede Tapınak
Şövalyelerine “Kuruluş izni” veren Kudüs Kralı II.Baldwin ile Tapınakçıların
bölgede geçirdikleri yüz yıl içinde
Hıristiyanlığın asli kökenlerini teşkil eden eski Mısır, İran ve Sümer
kaynaklı Sabilik, Yezidilik, Mecusilik
gibi inançları tanımışlardır. Böylece de ”Dinlerin Sırlarını Çözdükleri”
inancıyla muhtemelen Sabii-Yezidi olmuşlardır. Durum da böyle görünmektedir.(ALINTI)
Taş
otu bitkisi..Sevdiğim birde Afrika da yetişen inanılmaz
bir şey buldum nette..taş otu bitkisi.. muhteşem çiçekler açıyorlar .. inanılmaz
değişik renklerde ve taş biçimlerindeler.. çiçeklerini taşlarını yarıp içlerinden
çıkartıyorlar…
Bu hafta da bu kadar Sevdiğim.. ama şunu söylemek isterim ki masallarım gittikçe ağırlaşıyor ve çok zorlanıyorum unutma.. kolaylaştırırsan sevinirim tabii kiJ..
bir kandil mesajı Sevdiğim için..
BENİM KADİR GECEM VE BAYRAMIM SEN OLDUĞUN İÇİN ve BUNA NAİL OLDURULDUĞUM İÇİN KENDİMİ ÇOOK AMMA ÇOOK TEBRİK EDİYORUM SEVDİĞİMJJJ..
nur cihan
12.8.2012