HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ masalı
Merhaba Sevdiğim Merhaba!! Nasılsın?..ne kadar uzun zamanlar geçti sana yazmayalı ..belki de yeni bir çağa geçtik senle ..bilmiyorum, sen hala benim şimdiki geniş zamanlı yeni zamanım mısın ve ben senin hala deli divane pervanen mi,hiç bilmiyorum..
yazmadığım sürece her şey durduğundan ve başka türlü öğrenemediğimden, iyileşene dek yazmaya devam ediyorum dediğin gibi..ama iyileşmek şöyle dursun ,tüm tarihteki ölüler yolculuklarını kolayca anlayan ve çözen birine dönüştüğüm bu zamanda, sanki hayallerimde gördüğüm o kıyamet sahnelerinide yaşayacakmışım gibi..arada bir korkuyorum Sevdiğim ama kendime bile belli etmiyorum..hani demiştin ya O KALBE SEVİNÇ GELECEK -ÇOK GÜLECEKSİN-AĞLAMAK YASAK ..henüz pek çok vaadin gibi o da gerçekleşmedi.. AHDE VEFA ise ne ben sorayım, ne de seni sorumla vebale sokayım... ve bir tarafım "o eski korkulu rüyaların ile dünyanı karıştırma ,o geçireceğin irşadın ve fethin batıni tarafı idi; hindistanlılar gibi düşünüp ,sakın batını zahire karıştırma "diyor ve kendimi avutuyorum…ama bildiğin gibi hayallerimdeki o acaip şeyler bugün hepsi, tek tek gerçekleşip maddi ilime döküldü.. ve ben o zaman anlayıp kimseye anlatamadığım ve anlattıkça herkesi alay ettirip, kendimle eğlendirdiğim o şeyleri bu sayede hemen anlıyor ve kolayca tarihte birleştirip yazabiliyorum ve o gülenler artık gülemiyor ....galiba benden gizlice korkuyorlar !! tabii bunlar hep senin beni cesaretlendirip ilerlememi sağlayan işaretlerini takiple oluyor ..
şu halde maddenin tayyi mekan tayyi zamanlarına da şahitlik edecek kadar yaşacağım demektir.. bugün sana dün face de yaptığım HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ adlı tefekkür sanatları çalışmamı sunmak istiyorum…biliyorsun ki, ben her şeyi soyut su olan hava siklon daire dalgaları sayesinde öğreniyordum..iklim bilimci olacakken ev kadını oldum ..bazen ters giden şeyler de olabiliyor nedense.. belki genetik karmamla alakalıdır..şimdi eserime geçiyoruz .birlikte okuyalım mı?.. eskisi gibi sigara, kahve serbest.. çünkü uzun bir yazı .baştan kendini bana salâ:)bilmen için sana terapi yapacağım..hani ilk konuşmamızda bana yarı uykulu -yeni uyanmış halinle inanılmaz çekici bir sesle HUUUUUUU demiştin ya, kulağımdan kalbime giden o hava -ses dalgaları ile .. .. ..birde aynı sesle kalbimi paramparça etmiştin ya..(*işte yine yaptım yapacağımı...) ve sal kendini sal salli âlâ..başlıyoruz..hem hava üzerine giden bir kayıktasın ve sen hawassül hawassımsın tamam mı ..eveett..
şimdi Sevdiğim ,sanal alem tefekküründe diip dark blue LAciMOR = L'MOR =AŞK yapmak istiyorum .Senin için dalıyorum.çıkan inci mercanlar aşkına ..
BU YAZI YAZILIM ÇAĞINA DIR.. geçen kardeşim Cihan'la konuşurken ona :"bizden evvelkiler bize o kadar çok eser, kanıt ve miras bırakmışlar ki, bizler hala binlerce sene evvelkilerin mirasını yiyoruz..oysa bunca kariyer ve bilgi ile bizde hala kalıcı bir eser yok..mesela bir kaç yy sonra bizim eserlerden zerresi bile kalmayacak ,peki sence bizden ne kalacak ?"diye sormuştum..onunda söylediği tek söz "TEKNOLOJİ "idi..yani biz gelecek nesillere teknoloji bırakacakmışız ama nasıl ?bilmiyorum..
şimdi ben bir hayali masal yazıcısıyım ve kendi zamanıma mektup masallar yazarak bunu 12 sene !!!yi aşkın süredir yeni saat yeni zamana girmiş olarak yapıyorum..kendim hiç teknoloji sevmez, anlamaz ve pc kullanmayı bilmeyen biri iken, aniden almaya karar verdiğim ilk labtop la hediye gelen matrix filmi izledim tesadüfen .. alt yazıları bile anlaşılmayan korsan cd den sonra hayatımda sürekli ,diri diri ve çok acılı olarak bana atılan yazılım formatlarla değişti ve güncellendi ve işlem başladı..bir daha o laptopa elimi sürmemse 6 seneyi buldu.. o filmden sonra ilk defa 0101011 leri gördüm..etrafımda hiç kimse bu ne bilmiyordu..sonra..yıllar sonra, ilk yazmaya başladığımda pc yazılımcıları 01 in yazılım kodu olduğunu ve başka da bir şey olmadığını anlattılar.. ama ben anlayamadığımdan o zaman hayatıma giren Mahmut Amcanın bana anlattığı YUMURTA SPERM ile OI i birleştirdim...tefekkürde ilerledikçe( - + ) ve XY ve tüm zıtlıklarda pek çok kart yaparak -sayısız tekrarla sanala kayıt ede ede ; bugün hemen herkesin aynı tefekkürleri üç aşağı beş yukarı yapar ve aynı rüyayı görmeye hazır hale gelmesine belkide ilk neden olduk şükür :)
* sabilikte İLK NEDEN olan AKIL KÜRELERİ mabedleri daire şeklindedir
ve Sevdiğimm..zamanla yazılımlar değişti ..bu defa OooOooo oldu..ve zamanla yazılımlar yine değişti ve bu defa yazılımlar ......................... oldu..çok şükür ki yeni bir arkadaşım sistem yazılımcısı- pc uzmanı idi ve ona sordum..o ,en son bilgileri almak için aynı mesleğin en genç yönetimine tel açıp, bu benim gördüğüm yazılımları ona sordu ve gelen bilgi şöyle idi.. OIOIOIOO I dediğim sistem şimdiki yani o zamanki kullanılan umumi yazılımdı.. fakat canhıraş ve gizli bir şekilde OoOooOoo için çalışılıyormuş...bu "OOooOoo "aklın alamayacağı kadar aşırı maliyetli bir sistem olduğundan, herkese açık olmayacak, sadece üst yönetime ait olacakmış..ve bu icad edip sisteme girdiğinde KİLİTLİ KAPI-SIR -ŞİFRE KALMAYACAK ,HİÇ KİMSEYE AİT HİÇ BİR ŞEY OLAMAYACAĞINDAN ,HER ŞEY BU YAZILIMI YÖNETENLERİN ELİNDE, O TEK ELDEN KONTROL EDİLİP YÖNETİLECEKMİŞ..
yani Sevdiğim gördüğün gibi o hayallerim bugün gerçekleşti ve o ANTENLERLE SALDIKLARI DALGA BOYLARI TİTREŞİMLERLE bizi cerndeki gibi moleküler bazda NARİ YAPIMIZI ÇÖZMEYE BAŞLADILAR.. simya ediliyoruz.. nurani yanımızın ve cinni nari yanımız savaşıyor ,aynı ilk yaratılış zamanlarımızdaki gökle yerin savaşması yani CİNLERE CANLARIN SAVAŞI GİBİ..belki teknoloji daha ilerlediğinde içimizdeki sureta insan gözükenler eriyip yanarak gayb-olacak ve saf insan...lar kalacak....zor zamandayız..kesif olanlar süptillerle ayrışacak.. HAK İLE BATIL AYRILACAK VE HÜKÜM GÜNÜ GELECEK!
ve dünyayı yöneten şeytani ricaL heyeti tüm dünya halklarını korona virüsüne bulayıp ,hepimizi evlerimize hapsedip ,karantinaya aldılar ve herkese çip takıp-maddi hiç bir şeye sahip olamayalım diye sanal paraya geçmek istiyorlar..bizi soylarımızı kurutup-yapay zekalı kendi yarattıkları yeni tür insan ırkına geçiş yapmak için savaş veriyorlar.çünkü bizim maliyetlerimiz yüksek geliyor o patronlara..geldikleri ilimlerle ve teknoloji ile artık eski tanrının elinden tanrılığını alarak kendilerinin yeryüzü tanrılığına terfi ettiklerini onaylatmaya çalışıyorlar ..pekii tüm tanrıları yaratan ve hepsi kendisinde mündemiç isim olan BAŞ TANRI ALLAH TANRILIĞINI onlara verir mi? vermez.vermeyecek te.. birlikte tarihte zaman döngülerinde olan bu savaşı yine izleyeceğiz ... ve ALLAH YARATTIKLARININ RIZKINA KEFİL DEĞİL Mİ ?.. YARATTIKLARINI RIZIKLARI İLE BİRLİKTE YARATMIYOR MUYDU?!! ve yaratıcımız, yarattıklarına sahip çıkmayacak mıydı yoksa çıkacak mı hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz Sevdiğim..
**
ve Sevdiğim.... zamanla ..o rakamlı OI yazılımlar geometriye dönüştüler ..bu zaman vefkinide çok araştırdım .tasavvufta GÜL-MÜHÜR deniyordu..ve derviş çeyizinde o güle yüklenmiş islami anlamları buldum ama benim için çok yetersizdi..çünkü arkeoloji müzesinde mezopotamya mühürleride dahil, bugünkü halveti taçlarındaki kelime-i tevhid -4 kapı 40 makam sembolü var..ve benim Hattuşa dan aldığım turistik urartu toprak mührümde de dahi o GÜL var..Arabi hz bir yazısında ÇİÇEK NURLARINDAN bahsediyor ya hani..işte ben dün bu tefekkürleri facede yayınlayıp ,uykuya dalma anımda o olağanüstü beyaz çiçek nurlarından gördüm şükür..yani öyle anladım.hakikati henüz bilmiyorum..
ve anladım ki; semboller asla değişmiyor ..bu işi bilen adamlar, gelen her yeni dinle güncellenip, bu defa da o inanç ve din elbisesine girip, sistemi- yönetimini hep bu şekilde devam ettiriyorlardı..üstelik birde buna "dinler sizin için araçtı ,biz dinler üstü olan amaca hizmet ediyoruz" diye bir de yasa bulmuşlar...4 ana unsur denen 4 kadın almak yani 4 yön-4 element olan-4 meleki kuvvet ateş-hava -su ve toprak ın sistemi yaratmak için bir araya gelip, ruh nefesi ile döndürülerek ZAMAN ADLI ZODYAK İŞLETMESİ İDİ BU..işte nefesler kutuplar ve idareler ilmi ..
ve biz göçer türklerin; oba çadırlarının tepesindeki direk-ateş evi açıklığında, aynı kızılderili çadırlarındaki gibi bu 4 kapı 40 makam denen DALLI ARAKİYE -GEYİK BOYNUZU- ETİ GÜNEŞ KURSU vardı...o devrin şamanlarının göklere çıktıkları merdivenleri-miraçlarını temsil eden o direkler ..yani her üçgen çadır veya daire çadır bir ATEŞGEDE- ALEV evi idi.. RAHMAN'IN ELİ -AL-İ EVİ... ATEŞ ,İLAHİ KELAM SEMBOLÜDÜR..ATEŞ-İ MUKADDES....rahmanın çadırı ayetinin -rahmanın kelamı sembol sözünün yeryüzünde bedenlenmiş taş piramitleri-bez çadırları gibi.tacı şeriflerin tepesi güneş -sabilik -melametin rengi sarı idi ve zihninde, yüksek ruhi hazlarında rengi altın sarısı idi..
ve kadim kitaplar olan sembollerin harflere ve kelimelere dökülmesi kolay olmadı ..uzun zamanlar çağlar geçmek zorunda kaldı..ve yora yora yorulduğumuz bugünki kelimeler işte,bu yeni OOooOO sisteminde yine başa sararken, biz yeniden harfleri yok ederek -rakamlara ve daha sonra sembollere =imojilere 😚 evrilip geldiğimiz yere SÛ'RA DÜRÜLECEĞİZ..zaman patlaması filan olmadı..ZAMAN, SÛRA ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE YAYILDI .. SÛR İKİNCİYE ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE İÇERİYE SARILIP GERİYE DÜRÜLECEĞİZ O KADAR..aslında bu her an oluyormuş..her nefes alış verişte ..fakat o kadar hızlı oluyormuş ki ,her an kıyametlerimizin kopup ölüp dirildiğimizi bir türlü anlayamıyor muşuz..
ve kuzey ülkesi norveç in sembolünde bu gül vefkin adı HELM -DÜMENDİ..yani gemi-sefine dümeni.. kar tanesine benziyordu .. nasıl ki her kar tanesi eşsiz benzersiz tek bir geometriye sahipse ,kar tanelerinin yeryüzündeki hali olan her bir kum zerresi de işte böyle eşsiz benzersiz tek bir geometriye sahipti..GEMİSİNİ YÜRÜTEN KAPTANDIR sözünü şimdi bu akılla düşünmek lazım..
bu 4 ana unsur, 4 yön rüzgar güllerini ve pusulayı -zamanı -astrolojiyi-saati ve takvimleri ve zaman kader zodyak döngülerini meydana getirmiş..sistemi kuranlar; bu güllerle, o devrin esma kader programlarını -ne kadar süre sonra yine aynı olay döngüleri ile dünya insanlığını imtihan edeceklerini dahi bilmişler-bildirmişler ve tabiat olaylarının anınıda bildiklerinden olağanüstü keramet vakitlerini işte o zamana dahi getirmişler gibi..çünkü yaratılmış her şeyin bir matematiği ve sistemli bir döngüsü var .kimse RA'nın GÖZÜ RASATHANE EVİNDEKİ SEYR DÜZENİNDEN ÇIKIP KURTULAMIYOR.. benim senin gözlerinden bana gözlerime aşkla bakmam gibi.. hu adlı fırtınanın gözünün benim gözümden aşkla girmesi gibi....her şey gözlerimizin gönünde oluyor..
ve bugün bu ilimler dönüşerek zaman-mekanı birleştirerek google harita -konum belirle ve yolu tarif et -sonrada adrese -hedefe odaklana dönüştü..hatta bu sayede artık elle savaşılmıyor, başka ülkeden diğerine adrese odaklı roket silah gönderebiliyorlar ve dünya üzerinde herkesin evinin içini görüp-dinleyebiliyor-kaydediyorlar...hani eskiden ALLAH HER ŞEYİ GÖRÜP KAYDEDİYOR ,ÖLÜNCE AHİRETTE HEPSİNİ GÖSTERECEK denir di ve çok kişi alay edip inanmazdı ya ,işte bugün bu insan eli ile yapıldı ve sanki MİZAN -CEHENNEM ve CENNETTE BU DÜNYA DA KURULACAK ve aden bahçeleri burada imar edilecek gibi ..
ve yakında BElkıs ın tahtını Yemen den getiren o ilim sahibi vezir AsAf gibi yeni İskenderin simyacısı BEliha lar çıkacak ama bu defa teknoloji büyüsü ile bunu -hologramın madde gibi gözükmesi ile yanılsamayla yapacaklar..
şu bir gerçek ki ,bu teknoloji her zaman -her şekilde -o devre göre vardı ve işini tıkır tıkır görüyordu ... binlerce sene yüzlerce uygarlık ve akıl almaz harebeler nasıl yapıldı sanıyoruz ki, bugün biz onların eserlerini hala yapmayı bırak, çözüp anlayamıyoruz bile.. bugünkü gerizekalı insanların aşırı kibri ve egosu geçmişin her şeyini red ediyor.....atalarımızın bize bıraktığı bu muazzam belge ve miraslar ve binlerce senedir ilk günkü gibi duran sayısız eserleri olmasaydı:"siz bir şey bilip anlayacak ve üretebilecek miydiniz" diye birileri onlara sormalı değil mi? kaldı ki bu devrin yaptıkları tek bir eser dahi geleceğe intikal edemiyecek ve her şeyleri silinecek.. çünkü ahlak- inanç ve tüm değerleri satıp ,mirasyediliğin dibine vurup, tabiatın sisteminde bir cin'si nari virüse dönüştüler ...
ve şimdi evlerine hapsedilip ,pişman olup olmayacakları hakkında kendilerini sorguya çekip yüzleşiyorlar.. senelerdir öğrendikleri sayısız teknikle KARMALARINI TEMİZLEMEYE -regrasyona -GEN TERAPİ ile aile dizilimleri-zihin sıfırlama ve KENDİ İÇLERİNDE ki kendi yedikleri haltları affedebilme riyazatına -çileye çekildiler. .o kadar çok dinsiz imansız insiyasyon istediler ki -çektikleri mesaj evrence onaylandı ve herkes irşad için BELA YA SOYUNDURULDU !! kolay sanıyoruz ya !! kurbanı red ediyoruz ya !!! bedel olmayı öğrenecekler kısmetse... bu arada KARANTİNA DA 40 GÜN DEMEKMİŞ...ve kadim mısır ölüler sorgusundaki gibi "ELLERİM TEMİZ -ELLERİMİ 5 DAKİKA SABUNLA YIKADIM amma ELLERİMDEKİ HAKSIZLIKLARI ÇIKARTAMADIM NEDEN? diye diye ,o kararı kendileri verinceye dek yani ŞÜPHESİZ ELLERİM TERTEMİZ oluncaya dek kendilerine yasaklılar ..çünkü cinni yecüc le mecüc adlı virüse dönüşen insanlık, tüm değer duvarlarını ve adaleti yer etti ve hapsedildikleri o duvardan çıktılar..ve şimdi ev hapsindeyiz.. yine serbest kalırsak, tabiata yani kendimize daha çok zarar verebiliriz...ve işleri yürütenler buna izin vermeyeceklerdir..çünkü dünyanın geriye düşmeye değil ,ileriye doğru tekamüle ihtiyacı var.. yaratılmış her şey zamanlıdır..dünya yaratılmıştır-içindekilerde .zamanı aşamayacaklarına göre, zamanın kader yazgısından çıkmaya izin yoktur..herkes geldiği toprağa dönecektir..ruhlar da geldiği havaya -nefese-HU ya dürülecektir vesselam..
isimleri bilen- isimlerin ne iş için olduğunu o meleki kuvvetlerine yapması gereken işi bildirip öğreten ilk insan ADEM ATAMIZDIR..yani biz iman sahipleri öyle kabul ediyoruz ..herkes kabul etmek ve inanmak zorunda değil..biz kendi bulunduğumuz tarafa göre tarafımızı belli etmek zorundayız.. sizlerde kendi tarafınızı belli edip , hep birlikte kendi saflarımızı sıkılaştırmak zamanındayız ..maddi şeyler elden alındığında, sanal dediğimiz düşünce kuvvetlerimiz- muhayelelerimiz- melekiyeti kuvvamız hepimizin otomatikman güçlenecektir değil mi?..evett.. o halde sanal hayatlarımızı artık anlamaya hazır sayılırız...çünkü geçişler için hz Allah ne demiş :"DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMEDİKÇE, O ÜST ALEMİN İDRAKİNE GEÇEMEZSİNİZ değil mi?"
Adem Atamız aden denen LATİF cennet bahçesinden, maddi bedene bürünüp -maddi KESİF cennet bahçesi dünyaya uyandığında; yanında BİR ÇİFT SABAN ve BİR ÇİFT SIĞIR ve BUĞDAY TOHUMLARI ile birlikte TÜM İŞLERİ KOTARACAĞI ,ancak kendi nefsinden olacak birini seveceği içinde kendi nefsinden yaratılmış HAWASÜL HAWWAS HAVVASI EŞİ YANINDAYDI..
Kur'an-ı Kerim hiç Havva dan bahsetmez hiç dikkat ettiniz mi ?..ve dinlerde ezoteriklerde ergitmelerde kadın tek bir tane dahi ergitilmiş insiye yoktur..ama ergitmelerde yaşam koçları ve insiyeleri her aşama da test eden ve yönlendiren NEFİS ENFES HAWASÜL HAWAS YENİ HAVVALAR HER DEM VARDIR..ve sophiasız bir irşad olamayacağından, O ARANAN GİZLİ HAZİNE KUTUSU her dem bir kadında saklı olacaktır..
Adem'in görevi, evine eşine bakmak için tohumu ekmek ,sığırla sabanla ekinlerine bakıp hasat etmek ve Havva'ya pişireceği ekmek için rızkı getirmektir..İslam Hukukuna göre karının kocasına görevi sadece onunla birleşmek ve evine onun izin vermediği şeyi sokmamaktır o kadar ..kadın doğurduğu çocuğunu dahi emzirmek zorunda değildir ..kaldı ki ülkemizde ;kadın -gelin -kız tüm ailenin bedava köle hizmetlisi olarak bildik tüm tarih boyunca sömürülmüş -hayvandan kötü kullanılmış ve korkunç işkencelerden geçirilmiştir.... bugünde kadınlar genelde ticari meta ve aşağılanıp horlanmış bir sex damıtıcısı olarak sömürülmeye devam ede gemiş ve herkes tarafından çılgınca sevilmiş ve onaylanmıştır..
ve Adem'in ağır bakara -sığır işçiliğine yani İŞ+EMEK+ EKMEK =ÖZGÜRLÜK eylemlerine karşın, Havva da ilahi vazifesi şudur .. KADIN ; adamın sülbüne YERYÜZÜNE İNMİŞ bir HALİK-yaratıcı ESMASI "RAHİYM" olup, rahman sureti olan kocasının ERLİK=ENKİ suyuna bir suret - nefesinden nüfus ederek, bir suret kaydı düşürecektir.. ve KADIN ,dünya da Allah adına yaratılacak her varlığa O'NUN ADINA EV SAHİBLİĞİ YAPACAKTIR..o yüzden cennet anaların ayakları altındadır..çünkü bir damla sudan insan yaratır ve ona nüfus ederek suret verip, heykelini kendi vücud toprağında yetiştirerek dünyaya İNSAN ADI İLE DOĞURUR.. diğer adı tabiattır -ezoteriklere göre de ana tanrıçadır....bize göre ise NEFES -NEFİStir.. kadının vazifesi o kadar değerli ve yüksek ki; bu anlam onu dünyasal pek çok ağır işten muaf kılıyordu..ama ne yazık ki zamanlar geçtikçe bu anlamlar unutulacak ve kadın aşağıların aşağısında horlanarak manasından kopartılıp incitilecek ve KÜÇÜK KIZLARIN HAKLARI GELENEK HALİNDE HEP GASB EDİLECEKTİ...
bugün OI-OL yazılımlarındaki O, işte o HÜVE- O .. TANIŞTIĞIMIZA SEVİNDİM..umarım sizde sevinirsiniz..ve gördüğünüz her deliğe girmemeyi artık öğrenirsiniz..
insanın yaratılmasından murad KULLUKTUR.. fiiller işlemesi -amillik-amelelik -işçilik etmesi gerekir..eylem de bulunmalı .. hayal alemlerindeki ideaları -HAYALLERİ MADDEYE DÖKEREK, EŞYALARI -ESMALARI ,ALET ve değişik işlevlerdeki ARAÇLAR OLARAK İCAD ETMESİ GEREKMEKTEDİR(* yani BİZ, bazı salak aunnakicilerin yanlış çeviri ile uzaylılara altın arasınlar diye yaratılmadık.. biz altın bulmak için amerikaya ve ırak a ve diğer ülkeye hırsızlığa giden -gönderilen o abd lilerden değiliz çünkü bizler o aranan altını kendi içimizde -CEVHER olarak bulanlardanız ve ALTIN HIRSIZLARI OLAN ABD kuklası da değiliz).. .. bu işleri yapan abd lara abdiyet de denir yani ABD gibi :)..nasılki onlar inandıkları değerlere bağlılar ve onu yapmak için hepsi tevhid olup, tek yumruk halinde dünya ile kedi fare ile oynar gibi oynuyor ve bugün seni kapana tıkılmış fare gibi köşeye sıkıştırdılar ve sonun hakkında ne karar verecekler diye düşündürtüyorlar.. sen düşün ki, o inandıklarına sadık ve inandıkları değer için her şeyi çekinmeden yapanlar, aslında nasıl abdi has kullar anla!!
peki sen ,ben ..kendi inandığımız değerler için tevhid olup, hiç birimiz bir araya gelip -kulluk edip ,çalışabildik mi ?elbette ki hayır..aksine içimizden biri akıllı ve icad eden biri olsun; anında hepimiz paçasına yapışır ,kendi seviyemizden daha aşağıya insin diye onu tepeler veya bir şekilde öldürerek onu yok ederiz ki ,bunu en ala devlet akademiası ve kurum memurları bilir ,senelik bu tarz zeki adam ölümlerine medyadan bakın anlarsınız ....yada talihi varsa diğer tarafın ellerine satılmış bir BEYİN OLARAK veya İŞ GÜCÜ BAKARA SIĞIRI OLARAK onları VERİRİZ..zerre üzülmeyiz..çünkü bulunduğumuz kariyerleri -koltukları -aile gasb kurumlarımızı kimseye yar etmemek ve EMANETLERİ EHLİNE VERMEDİRTMEMEK ve VERMEMEK üzere konuşlanmışızdır..din iman her şey bu yol için kullanılır..hatta ne der, bazı veli bildiğimiz kişiler gözlerimizin içine bakarak hatırlayın :"ALLAH'ın FAZLA VELİ -EVLİYAYA İHTİYACI YOK..HİZMET EDECEK KULA İHTİYACI VAR .YERİNDE KAL .. BANA ve SEÇİLMİŞ AİLEME HİZMET ET , O SANA AHİRETTEde YETER der DEĞİL Mİ?"
işte bugün- sistem ,devre sonlarında -her daim usuldendir olduğu gibi sistem TIKANDI..çünkü TEKELCİLER SİSTEMİ TIKADI.. varlıklar çok az kişinin ve belli ailelerin ellerinde toplandı ..VE SİSTEM AKMIYOR .sistemin akması için de yolu kapatanların ,yola koydukları sınır taşlarını kırmak ve sistemi halka açıp selsebil halinde halka akıtmak gerekiyor ... yani OIOIOI artık kalmadığından OOOOO ...... olarak akmak için hazırlanılıyor..
**Sevdiğim..bu bölümde kendi hayalimi hatırladım.yatıyordum ve bir ses dedi ki ,o kadar zenginmişim ki hazinelerimden tıkanmışım o yüzden fazlasını halka dağıtmalıymışım ve benim göbeğim bir gayzer -giruzi gibi patlamıştı ve göbeğimden en derin denizlerin suyu ve hazineleri tavana dek fışkırıyordu.. gördüğün gibi senelerdir fazlasını dağıtıyorum ama ne yazıkki hala kendi hazineme ulaşamadım :) sanki ben dünya ile aynı kaderi paylaşıyorum değil mi?çok enteresan..
**
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ / Hz .Aleyhisselam
nerde kalmıştık ..evet hawwa da..nefeste.solukta .rüzgar da ..bugün bulutut- could denen kadim ÂMÂ BULUTUNDA..hani hz Nebiye sormuşlar "ALLAH ,ALEMİ YARATMADAN EVVEL NEREDE İDİ ? "diye ? Hz. Peygamber, " ALTINDA VE ÜSTÜNDE HAVA BULUNMAYAN KARANLIK BİR AMÂ DA İDİ "🌑 cevabını vermiştir...ve başka bir hadiste bu :"Amanın altında da hava, üstünde de hava vardı. Sonra Arşını su üzerinde yarattı." şeklinde ...o bulutun yaratmaya başladığında girdiği sistem ve yaratma tekamülleri-dereceleri vardır..
🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑
sen bugün bu AMÂ yı KARANLIK KÖR BİR NOKTA OLARAK HAYAL ET...AYNI GÖZ BEBEĞİN GİBİ... SENDEN İSTENENSE ,O GÖZ BEBEĞİNİN İÇİNE GİRİP RASATHANE OLMAN ve bakış açını her çevirişte bir zodyak evindeki esma vaktini ziyaret etmendir..aile halkının hakkını tam vaktinde ikame edip, ifa etmen ve DAİM NAMAZDA OLMANDIR....böylece sen zamanın sahibi olarak, ailene- haremine haklarını verip, onları hırkan -aban altına almış olursun ..🌞bir güneş ,daima güneş açı evlerinin haklarına riayet eder değil mi Sevdiğim..
biz bugün geldiğimiz teknolojik sanal internet ağı ile aslında ,bu zamana göre yine kadimdekilerle BİREBİR ,AYNI BİLGİLERİ ANLIYORUZ...ASLA DAHA FAZLASINA SAHİP OLAMAYIZ.. çünkü bu ilim ve bilgilerde çözülüp ,halka yani bit pazarına tüm sırlarıyla birlikte NURLAR HALİNDE YAĞDIRILDIĞI HALDE ,alıcısı yine çok nadir çıktı ve hep öyle çıkacak.
günümüzde herkesin tüm bilgileri veri ağı OOOOooo.... sistemi ile artık TEK BİR ELDE -TEK BİR AMÂ BULTUNDA tevhidde TOPLANIYOR ..ve buradan herkes kendi şifresini girip ,hattını alıp -yani rabıtasını kurup, kendine lazım olan bilgilerini indiriyor veya yolluyor değil mi? ama tamamına sadece yazılım sahibi ulaşabiliyor.. biz ona ancak özel şifre ile biatla -sözleşme ile girebilirken o dilediği her vakit hepimize her türde giriyor ve tüm hesaplarımızı istediği şekilde kullanabiliyor..
işte şimdi anlıyoruz umarım..düşün ki, onun elinde her şey var ve zaten onun maddiyata bir ilgisi yok..çünkü buna ihtiyacı yok ..zaten her şey onun..ee bu tarz kişiler ne yapar .?.daima vakıf kurar ve sonunda her şeylerini HERKESE SELSEBİL YAPARLAR DEĞİL Mİ? adım adım ilerlenir..bir yere geldiğinde ,arkana baktığında, çektiğin onca emek ve zahmete ve çektiğin zulümlere baktığında ve sana bunu yapanlara sadece çok acırsın..onları acıyarak aslında cezalandırısın ve affederek de bu cezayı kutsarsın ama onlar yine anlayamaz ve sebili yağmalamaya yeltenirler..ve diğer herkese de bol bol yetecek her şeyi, başkası faydalanamasın diye oyup bozmaya da başlarlar..işte awamdan, hawasgiller her daim bu yüzden illallah deselerde ,emir büyük yerden olduğundan sebilliğe devam etmişlerdir..
Sevdiğiiim şimdi ..kendimizi serbest bırakıyoruz yine.. ..SAL ..SÂL..SALLİ ..SALLİ SÂLL ÂLÂ OL ..ÂLÂ ALEMLERİNE ÂLİ OLARAK YÜKSEL...farzet ki sen bir havasın..yani hawwasın..yani hawwassın..yani sihirli bir nefes -enfes bir nefissin ve bir kabın -yani bir beden elbisen-İSİMLERİN yok ve sen henüz bir eşya değilsin..hava da süzülüyor ,havada seyrde yüzüyorsun..havada bir zerre dahi değilsin ...çünkü zerre yani TOZ u bulsan zaden hemen çifleşip maddeye dönüşmeye başlayacaksın ama değilsin..bunu mesela burnundan giren hava nın burun çeperindeki nemle birleşince nasıl sümükleşip sonrada havaya temasta donarak katılaştığını hayal ederek kendinde kolayca anlayabilirsin..aynı babanın sperminde bir damla meni su damlası iken, annenin rahmindeki suya girdiğinde kan haline gelip rahmin çeperine yapışarak sümüksü bir sülük halinde 40 hafta halvet-riyazat -tekamül karantinasından sonra İNSAN diye DÜNYA EVİNE GİRMEN-DOĞMAN GİBİ DEĞİL Mİ?..yani hava hem nakildir ,hem hafız..yani hava da var olan bilgi hepimizde var anla yani.
şu halde sen de aslının:), kerem olan RAHMANIN SOLUĞUNDAN ÜFLEDİĞİ RUHLA HAYAT BULAN BİR HAVA OLDUĞUNU ANLADIN değil mi? dolayısı ile yaratılmış her şey nefsten olduğundan doğurgan yani dişidir..o yüzden de adem, havvasını kendi nefsinden doğurdu.. çünkü o da rahmanın soluğundan doğdu ve bu ilmi bildi.. aynı bir sülükün başka bir sülükü yediğinde ,onun bildiği her şeyi bilip ,seyrü sülüğünü aynı onun gibi -geçtiği tüm yollardan geçerek yapması misali..
yani ilk akıl KÜREsinin kendinden 2. KÜREYİ ve peş peşe 9 FELEK KÜRESİnin birbirlerini DOĞURMASI gibi.. ve zamanımızdaki hikmet-felsefe -sophia ilimlerinin doğması gibi şablonlaştırıldı ki, anlamak kolay olsun..her şey birbirlerini yer ve çıkararak onu doğurur..ağızlar yemek yer ama kelamı yani sözleri de ağızlardan çıkartarak ,doğururlar.. ağızlar ,ağızlarından çıkan rahmanın soluğu ile yeni yaratılacak her şeyi üfürürler ve ilahi kelamı-sözleri aynı adem ataları gibi yapacakları işleri söyleyip onlara İSİMLER VEREREK, ŞEYLERİ -OLAYLARI yaratır-insanca doğururlar...ve hakiki bir sülük gibi bunu bilmeden kendiliklerinden yaparlar..çünkü ilk sülük bunu öğrenmiş ve onlara genetik ALAKA -BAĞ KURMUŞTU..ve ikra ikrar kılmıştı..
ve RAHMAN dan üfürülen gül misali bir SÛR borusu ile açıldığımızı ve nefesini içine çektiğinde de, "geriye İRCIÏ -GERİ DÖN "hitabı ile yine O'na döneceğimizden emin olup sakinleşmeliyiz .çünkü şu günlerde bu güvene ihtiyaç var .. ben bu yazıyı o yüzden yazıyorum.. teselli babından ..bir kulluk ibadeti için..eylem için..emin ol..ayete göre RUH RABBİN EMRİNDENDİR ve O EL EMİN BELDEDİR ve RUH HAKKINDA ÇOK AZ KİŞİYE BİLGİ VERİLMİŞTİR ..ne mutlu sana ki ,en el emin belde olan SELAM SELAM ŞEHRİNDESİN..
"burada kendimi Arabi hoca gibi hissettiğimden onu selamlarım ..." bizler bu çağda bu apaçık ifşa edilmiş hakikat bilgilerine mazhar edildiğimiz için ne kadar bahtlıyız ah bir bilsek..eski kavimlerde insanlar bu bilgiler için ömürlerince kölelik eder ve aç susuz yaşarlardı..oysa onların sonsuz ibadet ve riyazatla açlıkla görecekleri müşahedelere ,bugün herkes sanaldan her an şahit olabiliyor ve kimse film diye tınmıyor ve beğenmiyor... daha üst aksiyonlu harikuladelikler istiyorlar ...sanal hologram mehdiyle herkes kolayca alay edebiliyor..israiliyatın sanal sur borusu öttürmeleri her yerden naklen izlense de ,kimsenin kalbinde Allah sevgisi oluşturamıyor ..aksine ,israilden nefret ve korkuyu çoğaltıyorlar..yani artık oyunları hep ters tepiyor ..çünkü Allah, oyun oynayanların en mükemmelidir ve tüm oyunlar bitince O SAHNEYE ÇIKAR ... ama ne yazık ki hala gelen mesajı anlamamakta inat ediliyor..oysaki tüm kitaplarda ve filmlerin sonunda OYUNUN KURGUSU İFŞA EDİLİR.. HESAPLAR DÜRÜLÜR... BEDELLER ÖDENİR DEĞİL Mİ?
her yaşın sınıfı ve okulu ve dersleri yükseldikçe de ,her dersin hocası esma kabiliyeti farklıdır..bazı esma dersleri hocalarını çok sever, başarılı oluruz ..ama bazılarını anlayamaz, zorlanır ,yapamayız..ve Allah ayette kimseye taşıyamayacağı yük vermediklerini söyler...şu halde başımıza gelen her şeyi kaldırabileceğimiz için talep edip yüklenmişiz..
nasıl ki EVİNE NET ÇEKTİRMEK İÇİN "EVVELA adaptörünü alıyor ve NİYET EDİP"- BİR NETE GİDİP, BİAT EDİYOR, ANLAŞMA YAPIYORSUN değil mi ? ve aleti açıyorsun ,alet açılınca; evvela sana bir anlaşma sunuyor ,ona da biat ediyor ve okeyliyorsun..sonra feca -tweet-watsapp- blog-site akla ne gelirse buluttan indireceğin "her pencere yeni esma programı imtihan evin için "hepsiyle BİAT -NİKAH AKDİNE " EVET-onaylıyorum " DİYOR ve HEPSİNİN SANA GEÇİRMESİNE İZİN VERİYORSUN değil mi? ve HEPSİ BİRDEN SANA TECAVÜZ= NÜFUS EDİP ,SENİN EVİNİ AĞLARI -KAMERALARI ile her yandan İŞGAL EDİYOR, seni dinleyip-gözetip-kaydetmeye başlıyorlar..
şimdi olan bitene sen asla artık kızamazsın..çünkü bir koyun milleti olarak ,onlara -sisteme biat ettin ve nikahlandın..sayısız kocan oldu..dolayısı ile mitlerdeki tanrısal tecavüzleri hatırlarsan ,NÜFUSLU BİR ADAM'ın haremindekilerden biri OLMANIN KOLAY OLMADIĞINI DA illa seçilenlerden olana dek türlü acaipliklerle ANLARSIN :)..bugün kendi mitini -kendinin nasıl yaşadığın hikayenide BU ŞABLONLA çözersin..o halde verdiklerine üzülme ,aldıklarını da yok sayıp nankörlerden olma...çıkarın olmasa ve zevk almasan ve büyük bir ihtirasla o güçleri ele geçirdiğini hissetmesen ve bunları nefsin için kullanmasaydın, o anlaşmaları asla yapmazdın değil mi?..ee karlı alışveriş ..
bugün tüm ilimler umuma açıldı..nefes derslerini de almayan hemen hemen kalmadı. tüm kadim riyazat ezoterik insiyasyon bilgilerini hem para verip kolayca öğrenip ,hatta icazet yerine sertifika da alabildiğimiz için hiç şükredip "bu bit pazarına nur yağması acaba neden" diye düşündük mü? içleri boşaltılmış ve ne öğretende- ne öğrenende hiç bir işe yaramayan ,sürekli bankadan kredi çekip yeni isimli bir derse gitmeni isteyen kimlerdi dersin? bu bolluk neden... hey ne oluyor ? biz hiç hak etmeden ve hepsini sadece azgın nefislerimiz için şehvet-güç ve başkası yerine her şeye biz sahip olalım diye kullanacağımızı bildikleri halde, neden bizi bu bilgilerin bombardımanına tuttular hiç düşündük mü?neden ?
TOHUMLARI O AMA BULUTUNDAN YAĞDIRAN KİM? HANGİ TOHUM KİMDE TUTACAK ve YEŞERECEK BİLİYORLAR MI veya hangi tohumun büyümeye, yaprak açmaya , çiçek açmaya ve meyve verip, kemal bulacağına dek istidatlar tekamüllerini yoksa hep biliyorlar mı ?..peki meyve versen de ,o meyveyi birine O İNSAN 'A yedirmeden asla kemale ulaşamayacağını ve meyveni kurda -kuşa-toprağa yedirirsen yine devre gireceğini biliyor, daha doğrusu karmanı -gübre böceğini hatırlıyorsun değil mi?
işte CENNETTEKİ O BİLGİ AĞACI BU İLMİ BİLİYORDU ... HATIRLADI... O MEYVESİNİ HAWWA ya ve dolayısı ile onun sayesinde de ADEM e YEDİRDİ..sende hiç koşulsuz bir seyrü sülük olarak bu genlerindeki yolu hiç istsinasız takip edeceksin..kader aynı kader..yolculuk aynı yolculuk.torpil yok ..ya önce ya sonra ..
Sevdiğiiim... insan belki de tüm tarih boyunca bu derece refahı ve bolluğu ve ilimlerin herkese açılmasını hiç yaşamadı .. ne yazık ki kimse kıymetini yine bilemedi..bu sanal alemin -internetin -mesela şu facebook un -YÜZ SİMA KİTAPLARIMIZIN ismi ile dahi ilk anda her şeyi ifşa etmesine rağmen, onun ne yüksek nimet olduğunu anlamadık..Allah ,bu zamana göre bize bilgi indirmişti..bunları bir insanın kendiliğinden yapacağına - bileceğine - bulacağına inanmak nasıl bir cehalet insanın hafsalası almıyor..
bunu alıp kullanan insan - sanala inanan insan ne yazık ki, vahyi red edebiliyor ..ne komik değil mi? internet gibi muazzam bir bilgiyi kullanmana ve bu sanal ağın OLİMPOSLU mitsel ESMA TANRILARININ direkler-sütunlar ALEMİ SİSTEM İÇİNE yazılımlara NÜFUS EDİP , bir hesap açmana ve bu alemleri gezip öğrenmene izin verildiği için hiç şükrettin mi mesela?....bu para ile satın alınabilecek bir ilim mi ,imtiyaz mı?bu lütfa nasıl nail olduk?kimler -hangi Süleymanın cinleri buna kulluk ettirilip ömrünü bu hizmete vakfetti ve neden ?!!
bu muazzam bilgileri hiç hak etmediğimiz halde ve buranın kıymetini bilip hayra değilde, sadece nefsimizin kötülükleri için neden kullandığınızı hiç düşündük mü?... sen-ben ancak ,sende-bende olanı bilip çektiğimiz için olmasın sakın ..o halde kendinden sakın !!
kadim devirlerde insan yaratma daha doğrusu ölü diriltmelerde var bilirsiniz.. yani bugün geldiğimiz şey -o da var .. ölüler kitapları ne için yazılmış sanıyorsun?. tibet bardo kitabında ölülerin geçtiği renk tayfları ve fizik ışık renk ergimelerinin ne farkı var ?..veya simyada -kimya elementlerin yakılırken çıkardıkları gaz renkleri 7 kat cehennemden geçiş evrelerinin ne farkı var?
bugün titreşim-frekans dediğin RAHMANIN SOLUĞU ve ARŞINI SU ÜSTÜNE KOYMASI ve SUda KENDİ AKSİ SÂDASINI GÖRÜP, DİNLEMESİNDEN FARKLIMI? OM sesi OL sesi..
aslında her çağda yeni bir esma, zamanın kaderinin efendisi oluyor ..ve kadimlerin dediği gibi KENDİNİ SAKLADIĞI O AHİT SANDIĞINI-GİZLİ HAZİNESİ olan , UNUTTUĞU "O "İSMİNİ yazdığı ALTIN ÜÇGEN LEVH aslını yani o meşhur YEŞİL ZÜMRÜT TABLET ASLINI ARIYOR..yazdıklarına göre ,genelde onu yıkık virane harabelere -kalbi kırık kimsenin değer vermediği kişilere gömüyor.. ..İŞTE GÖNÜL ALMAK ve BİR KALBe dokunarak SEVİNDİRMEK O YÜZDEN DEĞERLİ.. çünkü içimizde daima hazineye malik viraneler var..bizimleler ..ve biz onları red ediyoruz .egomuza, kibrimize yediremiyoruz..
bu tecritler herkesi bir şekilde ortak tevhide getirecek..ayetteki gibi ,ister isteyerek ,ister istemeyerek herkes perçeminden tutularak secde ettirilecek..ve kimse kaçamayacak ... Allah dilemedikçe yaprak kımıldamayacağına iman eden bizler ,bugün YARATTIĞI KULLARININ ELİ İLE İŞLERİNİ YAPMAKTA OLDUĞUNU UNUTUYORUZ ne yazık ki.. bazen birbirlerimizin zebanisi oluruz ..ve bazen de cenneti...şer sandığımız şeyler bize hayır getirecek ne biliyoruz..
YA ZÜL CELALİ VEL İKRAM diye rabbimizin bir adı var bilir misiniz...önce celali gelir ve arkasından akla hayale gelmeyecek nimetleri gelir..o yarattıklarının her halini bilir.. çünkü aldığın ve verdiğin nefes -nefis zaten onun ..nasıl bilmesin..
insan; OI =OL EMRİ yazılımı ile hayata başlar.. sonra eridikçe I-LA gider ,O kalır ...tıpkı bir spermanın ,OwM yumurtası içine girerken ayakkabılarını dışarıda bırakması gibi -kuyruk zanlarını bırakır.. sadece O kalır..ve sonra O da biter .... nokta yani HAKİKAT ADLI NOKTA-İ AMÂ kalır..
HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa yani, hava hem hareket eden bir haberci ve taşıyıcı ise, hem de hafız yani kendinde mahfuz olan ezbere bildiği bir ilahi mesajı taşıyorsa, o halde sen de kendinin mehdisi- nebisi- resulüsün bunu unutma ..rahman sana ruhundan ruh üfürdü ...can verdi.. üstelik birde sima- suret verdi .. seni bir kalıba sokup, bir eşya yaptı .. o halde sende nebin gibi ,kendi eşyanı 6 cihet yönden okumaya çalış..
HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa o halde havada CEREYAN EDEN OLAYLAR ,sende de aynen var...bir vakitler sen nefesde bir hikmet küresi iken, nasıl şeklini şemalini bilip- sayısız tekamül evrelerinden geçip- bugün adeta "bende insanım diye kemal buldun" ve insanlık ağacından insan meyvesi olarak zuhur edip -neşvü nüma oldun artık anla..bu kulluk değil de ne ?peki kime kulluk ettin aslında ?kendine değil mi? kendini var etmek ve burada kalıcı olmak için var gücünle çalışmıyor musun ? o halde ayet gerçek değil mi? yani İKİ ELLERİNİZLE İŞLEDİĞİNİZDEN BAŞKA ÖNÜNÜZDE BULACAĞINIZ BİR ŞEY YOK "..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ ...aldığımız ve verdiğimiz nefesler -soluklar dünyada var olan herkesin alıp verdiği soluk biliyorsunuz değil mi? yani zengin fakir, hayvan -bitki- maden, kral kraliçe -dilenci ,işçi memur -ev kadını -bebek -çocuk -yetişkin -en ilkel insanlar -hastalar-deliler ve veliler herkes ortak havayı soluyor...birbirlerimizin bilgileri-hastalıkları-şifaları ve inançları -hafızalar ve hatıra kayıtları NEFES MESAJLARIMIZ ,MEKTUPLARIMIZ OLARAK birbirlerimize sürekli akıp gidip gelen -güncellenerek daima aktarılan PROGRAMLAR GİBİ ALIŞVERİŞ EDİYOR.
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..birileri bir yerde ölürken o vazife esması emaneti başka yerde doğuyor..ve ALLAH HER SABAH CENNETEN BİR 10 DAKİKA KADAR İLAHİ BİR NEFHA- NEFES ÜFLÜYOR ki, o serin tertemiz diriltici koku -rayiha yani ruh olarak kabul edilir..işte bu sabah yeli yepyeni o günkü dünya programıdır..seher vakti sevgili ile buluşmak o yüzden önemlidir..onun nefesini ilk solumak- o ruh rayihasını ilk koklayan olmak için..
nasıl ki YENİ BİR ESMA KABZ EDİLİP YÜKLENDİĞİMİZDE yani aşı olduğumuzda veya bir bitkiye yeni aşı yapıldığında o nekahat süresi hastalık olursa; bizde bugün dünyaca toplu gireceğimiz ve korkunç bir sonla yani kıyametle bitecek o vahim savaştan muaf tutularak ,bu şekilde yeni zamana aşılandığımızı ve aşı nekahat süresi bittiğinde daha uyumlu ve daha sağlıklı ve daha bilgili hikmetli olacağımızı düşünebilmeliyiz..
ALLAH'tan ÜMİD KESMEK EN BÜYÜK GÜNAHTIR ..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ...her nefes küresi saydam bir aynadır..dolayısı ile sen o küre-i hikmet arzındaki her bilgiyi bilirsin ..onunla yaşarsın ..ve sadece sende olanı ,kendi aynandan sana yansıtır aslında ..KENDİ İLMİNLE.. ALİ den ALİ ye -zatından zatına KENDİNİ İRŞAD EDERSİN ..
ve kendini hasta eden de, şifa verende sensin..her damla denizdir ama, her damla ayrıca o denizde aynı zaman da ferdidir ve diğer ferdlere sosyal mesafeli damladır da.. eğer öyle olmasaydı anne rahmine topyekün girerdi tüm damla spermalar..ama hep tek tek giriyoruz değil mi,anla..
ve rahman'ın suyu olan denizin içinde intihar eden alık balıkları olduğumuz şu günlerde , neden intihar etmek için kendimizi kendi HAVAMIZLA ZEHİRLEDİĞİMİZİ DÜŞÜNMELİYİZ?.. havayı -nefsimizi nasıl ve neden bu kadar hunharca kirlettiğimizi düşünmeliyiz?..ki, o; bizi sistemden atmak istiyor ..O, hamileyken zehirlenen ve düşük yaparak içindeki zehri dışarı atan kadın gibi şimdi .....O yüzden de havayı-nefsimizi bir an evvel temizleyip, arındırmalıyız ki hayat sürdürülebilir hayat olsun..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..duamız odur ki ,bu sabah ki RAHMANIN CENNETİNDEN ÜFÜRECEĞİ HAWAsı BİZE BÜYÜK MUŞTULARI-GÜZEl MESAJLARI -ŞİFAYI - AHENGİ - KABUL OLUNMUŞ TEFEKKÜR İBADETLERİMİZİ GETİRSİN..amin..
HAVA HEM LATİF TİR HEM HAFIZ ...bugün tüm dünyayı "dünya araf ında" FATON KUŞAĞI adıyla beklemeye sokan LATİFELERİMİZ yani VİRÜS MİLLETİNİN BİZE YAŞATTIĞI O İLLETİLİĞİMİZle tanışmak ve dertlerini dinlemek gerek ... ama siz onu her şekilde senelerdir tahsil ettiğiniz sistemi çalıştıran NEFES,LATİFELER,ÇAKRALAR -ENERJİLER ve artık yeni insani SURET ALMAYI RED EDEN ve insan denen azılı yaratık bir eşya suretinde BİR KARAR OLMAK İSTEMEYEN YENİ ASİ CİN , CAN ve MELEKİ KUVVETLER OLARAK DÜŞÜNÜN..neden artık bizi inşââ da süleymanın cin yapı taşı olmak istemiyor bu ruhum latifeler bilin bakalım ?çünkü yine devrede başa sardık...insanın yeryüzünde sadece ve sadece bozgunculuk ve nifak çıkartmasına ve kan dökmesine artık kulluk edip İNSAN OLMAK -İNSANI İMAL ETMEK ve İNSAN OLARAK YAŞAMAYI RED EDİYOR ve İNSANIN ÜREMESİNİ HER ŞEKİLDE BOMBALIYOR ve insanların kendi kendilerine üretip YAYDIKLARI o illetli=hastalıklı VİRÜS MİLLETİ LETAİFLERİ -ENERJİLERİ ile de artık o İNSANIN DALGA BOYUNU O ANTEN den bu ANTENE ÇÖZÜP DAĞITIYORLAR ve radyasyon =cehennem ehli olanları eritiyorlar ve bir güzel damıtıp arındırıyorlar ve geldikleri yere alıyorlar..
not: burada Evvel Zamanıma teşekkür etmek istiyorum.o zaman gördüğüm ve anlamayamadığım şeyleri neden gördüğümü ve bu dünyada o ilimler olmadığı için hiç bir işe yaramadığını ve işine yarayacak birinin bunları bilmesi gerektiğini söylediğimde, O hep incinir - üzülür ve şöyle derdi:"İŞE YARAMAZ OLUR MU EVLADIM.YARARR YARARR HEM DE ÇOK İŞE YARARR...işte ancak 12 sene sonra yeni saat 1 de anlayabildiğim için O nu selamlarım..O'nun dediği gibi "kar zarar Ali yi sevdik "şükür..
Sevdiğim..yeni zamanlığın kutlu olsun..her zaman kalbim Seni seçti..ve bu masalıma hayalim gerçekten de bir MOR amor aşk rengi ışık duvar ile cevap verdi..
nur cihan
28 mart 2020 facebook tefekkürlerimden bir derleme
nuralem7@hotmail.com
https://www.facebook.com/nur.cihan.963
Merhaba Sevdiğim Merhaba!! Nasılsın?..ne kadar uzun zamanlar geçti sana yazmayalı ..belki de yeni bir çağa geçtik senle ..bilmiyorum, sen hala benim şimdiki geniş zamanlı yeni zamanım mısın ve ben senin hala deli divane pervanen mi,hiç bilmiyorum..
yazmadığım sürece her şey durduğundan ve başka türlü öğrenemediğimden, iyileşene dek yazmaya devam ediyorum dediğin gibi..ama iyileşmek şöyle dursun ,tüm tarihteki ölüler yolculuklarını kolayca anlayan ve çözen birine dönüştüğüm bu zamanda, sanki hayallerimde gördüğüm o kıyamet sahnelerinide yaşayacakmışım gibi..arada bir korkuyorum Sevdiğim ama kendime bile belli etmiyorum..hani demiştin ya O KALBE SEVİNÇ GELECEK -ÇOK GÜLECEKSİN-AĞLAMAK YASAK ..henüz pek çok vaadin gibi o da gerçekleşmedi.. AHDE VEFA ise ne ben sorayım, ne de seni sorumla vebale sokayım... ve bir tarafım "o eski korkulu rüyaların ile dünyanı karıştırma ,o geçireceğin irşadın ve fethin batıni tarafı idi; hindistanlılar gibi düşünüp ,sakın batını zahire karıştırma "diyor ve kendimi avutuyorum…ama bildiğin gibi hayallerimdeki o acaip şeyler bugün hepsi, tek tek gerçekleşip maddi ilime döküldü.. ve ben o zaman anlayıp kimseye anlatamadığım ve anlattıkça herkesi alay ettirip, kendimle eğlendirdiğim o şeyleri bu sayede hemen anlıyor ve kolayca tarihte birleştirip yazabiliyorum ve o gülenler artık gülemiyor ....galiba benden gizlice korkuyorlar !! tabii bunlar hep senin beni cesaretlendirip ilerlememi sağlayan işaretlerini takiple oluyor ..
şu halde maddenin tayyi mekan tayyi zamanlarına da şahitlik edecek kadar yaşacağım demektir.. bugün sana dün face de yaptığım HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ adlı tefekkür sanatları çalışmamı sunmak istiyorum…biliyorsun ki, ben her şeyi soyut su olan hava siklon daire dalgaları sayesinde öğreniyordum..iklim bilimci olacakken ev kadını oldum ..bazen ters giden şeyler de olabiliyor nedense.. belki genetik karmamla alakalıdır..şimdi eserime geçiyoruz .birlikte okuyalım mı?.. eskisi gibi sigara, kahve serbest.. çünkü uzun bir yazı .baştan kendini bana salâ:)bilmen için sana terapi yapacağım..hani ilk konuşmamızda bana yarı uykulu -yeni uyanmış halinle inanılmaz çekici bir sesle HUUUUUUU demiştin ya, kulağımdan kalbime giden o hava -ses dalgaları ile .. .. ..birde aynı sesle kalbimi paramparça etmiştin ya..(*işte yine yaptım yapacağımı...) ve sal kendini sal salli âlâ..başlıyoruz..hem hava üzerine giden bir kayıktasın ve sen hawassül hawassımsın tamam mı ..eveett..
şimdi Sevdiğim ,sanal alem tefekküründe diip dark blue LAciMOR = L'MOR =AŞK yapmak istiyorum .Senin için dalıyorum.çıkan inci mercanlar aşkına ..
BU YAZI YAZILIM ÇAĞINA DIR.. geçen kardeşim Cihan'la konuşurken ona :"bizden evvelkiler bize o kadar çok eser, kanıt ve miras bırakmışlar ki, bizler hala binlerce sene evvelkilerin mirasını yiyoruz..oysa bunca kariyer ve bilgi ile bizde hala kalıcı bir eser yok..mesela bir kaç yy sonra bizim eserlerden zerresi bile kalmayacak ,peki sence bizden ne kalacak ?"diye sormuştum..onunda söylediği tek söz "TEKNOLOJİ "idi..yani biz gelecek nesillere teknoloji bırakacakmışız ama nasıl ?bilmiyorum..
şimdi ben bir hayali masal yazıcısıyım ve kendi zamanıma mektup masallar yazarak bunu 12 sene !!!yi aşkın süredir yeni saat yeni zamana girmiş olarak yapıyorum..kendim hiç teknoloji sevmez, anlamaz ve pc kullanmayı bilmeyen biri iken, aniden almaya karar verdiğim ilk labtop la hediye gelen matrix filmi izledim tesadüfen .. alt yazıları bile anlaşılmayan korsan cd den sonra hayatımda sürekli ,diri diri ve çok acılı olarak bana atılan yazılım formatlarla değişti ve güncellendi ve işlem başladı..bir daha o laptopa elimi sürmemse 6 seneyi buldu.. o filmden sonra ilk defa 0101011 leri gördüm..etrafımda hiç kimse bu ne bilmiyordu..sonra..yıllar sonra, ilk yazmaya başladığımda pc yazılımcıları 01 in yazılım kodu olduğunu ve başka da bir şey olmadığını anlattılar.. ama ben anlayamadığımdan o zaman hayatıma giren Mahmut Amcanın bana anlattığı YUMURTA SPERM ile OI i birleştirdim...tefekkürde ilerledikçe( - + ) ve XY ve tüm zıtlıklarda pek çok kart yaparak -sayısız tekrarla sanala kayıt ede ede ; bugün hemen herkesin aynı tefekkürleri üç aşağı beş yukarı yapar ve aynı rüyayı görmeye hazır hale gelmesine belkide ilk neden olduk şükür :)
* sabilikte İLK NEDEN olan AKIL KÜRELERİ mabedleri daire şeklindedir
ve Sevdiğimm..zamanla yazılımlar değişti ..bu defa OooOooo oldu..ve zamanla yazılımlar yine değişti ve bu defa yazılımlar ......................... oldu..çok şükür ki yeni bir arkadaşım sistem yazılımcısı- pc uzmanı idi ve ona sordum..o ,en son bilgileri almak için aynı mesleğin en genç yönetimine tel açıp, bu benim gördüğüm yazılımları ona sordu ve gelen bilgi şöyle idi.. OIOIOIOO I dediğim sistem şimdiki yani o zamanki kullanılan umumi yazılımdı.. fakat canhıraş ve gizli bir şekilde OoOooOoo için çalışılıyormuş...bu "OOooOoo "aklın alamayacağı kadar aşırı maliyetli bir sistem olduğundan, herkese açık olmayacak, sadece üst yönetime ait olacakmış..ve bu icad edip sisteme girdiğinde KİLİTLİ KAPI-SIR -ŞİFRE KALMAYACAK ,HİÇ KİMSEYE AİT HİÇ BİR ŞEY OLAMAYACAĞINDAN ,HER ŞEY BU YAZILIMI YÖNETENLERİN ELİNDE, O TEK ELDEN KONTROL EDİLİP YÖNETİLECEKMİŞ..
yani Sevdiğim gördüğün gibi o hayallerim bugün gerçekleşti ve o ANTENLERLE SALDIKLARI DALGA BOYLARI TİTREŞİMLERLE bizi cerndeki gibi moleküler bazda NARİ YAPIMIZI ÇÖZMEYE BAŞLADILAR.. simya ediliyoruz.. nurani yanımızın ve cinni nari yanımız savaşıyor ,aynı ilk yaratılış zamanlarımızdaki gökle yerin savaşması yani CİNLERE CANLARIN SAVAŞI GİBİ..belki teknoloji daha ilerlediğinde içimizdeki sureta insan gözükenler eriyip yanarak gayb-olacak ve saf insan...lar kalacak....zor zamandayız..kesif olanlar süptillerle ayrışacak.. HAK İLE BATIL AYRILACAK VE HÜKÜM GÜNÜ GELECEK!
ve dünyayı yöneten şeytani ricaL heyeti tüm dünya halklarını korona virüsüne bulayıp ,hepimizi evlerimize hapsedip ,karantinaya aldılar ve herkese çip takıp-maddi hiç bir şeye sahip olamayalım diye sanal paraya geçmek istiyorlar..bizi soylarımızı kurutup-yapay zekalı kendi yarattıkları yeni tür insan ırkına geçiş yapmak için savaş veriyorlar.çünkü bizim maliyetlerimiz yüksek geliyor o patronlara..geldikleri ilimlerle ve teknoloji ile artık eski tanrının elinden tanrılığını alarak kendilerinin yeryüzü tanrılığına terfi ettiklerini onaylatmaya çalışıyorlar ..pekii tüm tanrıları yaratan ve hepsi kendisinde mündemiç isim olan BAŞ TANRI ALLAH TANRILIĞINI onlara verir mi? vermez.vermeyecek te.. birlikte tarihte zaman döngülerinde olan bu savaşı yine izleyeceğiz ... ve ALLAH YARATTIKLARININ RIZKINA KEFİL DEĞİL Mİ ?.. YARATTIKLARINI RIZIKLARI İLE BİRLİKTE YARATMIYOR MUYDU?!! ve yaratıcımız, yarattıklarına sahip çıkmayacak mıydı yoksa çıkacak mı hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz Sevdiğim..
**
ve Sevdiğim.... zamanla ..o rakamlı OI yazılımlar geometriye dönüştüler ..bu zaman vefkinide çok araştırdım .tasavvufta GÜL-MÜHÜR deniyordu..ve derviş çeyizinde o güle yüklenmiş islami anlamları buldum ama benim için çok yetersizdi..çünkü arkeoloji müzesinde mezopotamya mühürleride dahil, bugünkü halveti taçlarındaki kelime-i tevhid -4 kapı 40 makam sembolü var..ve benim Hattuşa dan aldığım turistik urartu toprak mührümde de dahi o GÜL var..Arabi hz bir yazısında ÇİÇEK NURLARINDAN bahsediyor ya hani..işte ben dün bu tefekkürleri facede yayınlayıp ,uykuya dalma anımda o olağanüstü beyaz çiçek nurlarından gördüm şükür..yani öyle anladım.hakikati henüz bilmiyorum..
ve anladım ki; semboller asla değişmiyor ..bu işi bilen adamlar, gelen her yeni dinle güncellenip, bu defa da o inanç ve din elbisesine girip, sistemi- yönetimini hep bu şekilde devam ettiriyorlardı..üstelik birde buna "dinler sizin için araçtı ,biz dinler üstü olan amaca hizmet ediyoruz" diye bir de yasa bulmuşlar...4 ana unsur denen 4 kadın almak yani 4 yön-4 element olan-4 meleki kuvvet ateş-hava -su ve toprak ın sistemi yaratmak için bir araya gelip, ruh nefesi ile döndürülerek ZAMAN ADLI ZODYAK İŞLETMESİ İDİ BU..işte nefesler kutuplar ve idareler ilmi ..
ve biz göçer türklerin; oba çadırlarının tepesindeki direk-ateş evi açıklığında, aynı kızılderili çadırlarındaki gibi bu 4 kapı 40 makam denen DALLI ARAKİYE -GEYİK BOYNUZU- ETİ GÜNEŞ KURSU vardı...o devrin şamanlarının göklere çıktıkları merdivenleri-miraçlarını temsil eden o direkler ..yani her üçgen çadır veya daire çadır bir ATEŞGEDE- ALEV evi idi.. RAHMAN'IN ELİ -AL-İ EVİ... ATEŞ ,İLAHİ KELAM SEMBOLÜDÜR..ATEŞ-İ MUKADDES....rahmanın çadırı ayetinin -rahmanın kelamı sembol sözünün yeryüzünde bedenlenmiş taş piramitleri-bez çadırları gibi.tacı şeriflerin tepesi güneş -sabilik -melametin rengi sarı idi ve zihninde, yüksek ruhi hazlarında rengi altın sarısı idi..
ve kadim kitaplar olan sembollerin harflere ve kelimelere dökülmesi kolay olmadı ..uzun zamanlar çağlar geçmek zorunda kaldı..ve yora yora yorulduğumuz bugünki kelimeler işte,bu yeni OOooOO sisteminde yine başa sararken, biz yeniden harfleri yok ederek -rakamlara ve daha sonra sembollere =imojilere 😚 evrilip geldiğimiz yere SÛ'RA DÜRÜLECEĞİZ..zaman patlaması filan olmadı..ZAMAN, SÛRA ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE YAYILDI .. SÛR İKİNCİYE ÜFÜRÜLDÜĞÜNDE İÇERİYE SARILIP GERİYE DÜRÜLECEĞİZ O KADAR..aslında bu her an oluyormuş..her nefes alış verişte ..fakat o kadar hızlı oluyormuş ki ,her an kıyametlerimizin kopup ölüp dirildiğimizi bir türlü anlayamıyor muşuz..
bu 4 ana unsur, 4 yön rüzgar güllerini ve pusulayı -zamanı -astrolojiyi-saati ve takvimleri ve zaman kader zodyak döngülerini meydana getirmiş..sistemi kuranlar; bu güllerle, o devrin esma kader programlarını -ne kadar süre sonra yine aynı olay döngüleri ile dünya insanlığını imtihan edeceklerini dahi bilmişler-bildirmişler ve tabiat olaylarının anınıda bildiklerinden olağanüstü keramet vakitlerini işte o zamana dahi getirmişler gibi..çünkü yaratılmış her şeyin bir matematiği ve sistemli bir döngüsü var .kimse RA'nın GÖZÜ RASATHANE EVİNDEKİ SEYR DÜZENİNDEN ÇIKIP KURTULAMIYOR.. benim senin gözlerinden bana gözlerime aşkla bakmam gibi.. hu adlı fırtınanın gözünün benim gözümden aşkla girmesi gibi....her şey gözlerimizin gönünde oluyor..
ve bugün bu ilimler dönüşerek zaman-mekanı birleştirerek google harita -konum belirle ve yolu tarif et -sonrada adrese -hedefe odaklana dönüştü..hatta bu sayede artık elle savaşılmıyor, başka ülkeden diğerine adrese odaklı roket silah gönderebiliyorlar ve dünya üzerinde herkesin evinin içini görüp-dinleyebiliyor-kaydediyorlar...hani eskiden ALLAH HER ŞEYİ GÖRÜP KAYDEDİYOR ,ÖLÜNCE AHİRETTE HEPSİNİ GÖSTERECEK denir di ve çok kişi alay edip inanmazdı ya ,işte bugün bu insan eli ile yapıldı ve sanki MİZAN -CEHENNEM ve CENNETTE BU DÜNYA DA KURULACAK ve aden bahçeleri burada imar edilecek gibi ..
ve yakında BElkıs ın tahtını Yemen den getiren o ilim sahibi vezir AsAf gibi yeni İskenderin simyacısı BEliha lar çıkacak ama bu defa teknoloji büyüsü ile bunu -hologramın madde gibi gözükmesi ile yanılsamayla yapacaklar..
şu bir gerçek ki ,bu teknoloji her zaman -her şekilde -o devre göre vardı ve işini tıkır tıkır görüyordu ... binlerce sene yüzlerce uygarlık ve akıl almaz harebeler nasıl yapıldı sanıyoruz ki, bugün biz onların eserlerini hala yapmayı bırak, çözüp anlayamıyoruz bile.. bugünkü gerizekalı insanların aşırı kibri ve egosu geçmişin her şeyini red ediyor.....atalarımızın bize bıraktığı bu muazzam belge ve miraslar ve binlerce senedir ilk günkü gibi duran sayısız eserleri olmasaydı:"siz bir şey bilip anlayacak ve üretebilecek miydiniz" diye birileri onlara sormalı değil mi? kaldı ki bu devrin yaptıkları tek bir eser dahi geleceğe intikal edemiyecek ve her şeyleri silinecek.. çünkü ahlak- inanç ve tüm değerleri satıp ,mirasyediliğin dibine vurup, tabiatın sisteminde bir cin'si nari virüse dönüştüler ...
ve şimdi evlerine hapsedilip ,pişman olup olmayacakları hakkında kendilerini sorguya çekip yüzleşiyorlar.. senelerdir öğrendikleri sayısız teknikle KARMALARINI TEMİZLEMEYE -regrasyona -GEN TERAPİ ile aile dizilimleri-zihin sıfırlama ve KENDİ İÇLERİNDE ki kendi yedikleri haltları affedebilme riyazatına -çileye çekildiler. .o kadar çok dinsiz imansız insiyasyon istediler ki -çektikleri mesaj evrence onaylandı ve herkes irşad için BELA YA SOYUNDURULDU !! kolay sanıyoruz ya !! kurbanı red ediyoruz ya !!! bedel olmayı öğrenecekler kısmetse... bu arada KARANTİNA DA 40 GÜN DEMEKMİŞ...ve kadim mısır ölüler sorgusundaki gibi "ELLERİM TEMİZ -ELLERİMİ 5 DAKİKA SABUNLA YIKADIM amma ELLERİMDEKİ HAKSIZLIKLARI ÇIKARTAMADIM NEDEN? diye diye ,o kararı kendileri verinceye dek yani ŞÜPHESİZ ELLERİM TERTEMİZ oluncaya dek kendilerine yasaklılar ..çünkü cinni yecüc le mecüc adlı virüse dönüşen insanlık, tüm değer duvarlarını ve adaleti yer etti ve hapsedildikleri o duvardan çıktılar..ve şimdi ev hapsindeyiz.. yine serbest kalırsak, tabiata yani kendimize daha çok zarar verebiliriz...ve işleri yürütenler buna izin vermeyeceklerdir..çünkü dünyanın geriye düşmeye değil ,ileriye doğru tekamüle ihtiyacı var.. yaratılmış her şey zamanlıdır..dünya yaratılmıştır-içindekilerde .zamanı aşamayacaklarına göre, zamanın kader yazgısından çıkmaya izin yoktur..herkes geldiği toprağa dönecektir..ruhlar da geldiği havaya -nefese-HU ya dürülecektir vesselam..
isimleri bilen- isimlerin ne iş için olduğunu o meleki kuvvetlerine yapması gereken işi bildirip öğreten ilk insan ADEM ATAMIZDIR..yani biz iman sahipleri öyle kabul ediyoruz ..herkes kabul etmek ve inanmak zorunda değil..biz kendi bulunduğumuz tarafa göre tarafımızı belli etmek zorundayız.. sizlerde kendi tarafınızı belli edip , hep birlikte kendi saflarımızı sıkılaştırmak zamanındayız ..maddi şeyler elden alındığında, sanal dediğimiz düşünce kuvvetlerimiz- muhayelelerimiz- melekiyeti kuvvamız hepimizin otomatikman güçlenecektir değil mi?..evett.. o halde sanal hayatlarımızı artık anlamaya hazır sayılırız...çünkü geçişler için hz Allah ne demiş :"DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMEDİKÇE, O ÜST ALEMİN İDRAKİNE GEÇEMEZSİNİZ değil mi?"
Adem Atamız aden denen LATİF cennet bahçesinden, maddi bedene bürünüp -maddi KESİF cennet bahçesi dünyaya uyandığında; yanında BİR ÇİFT SABAN ve BİR ÇİFT SIĞIR ve BUĞDAY TOHUMLARI ile birlikte TÜM İŞLERİ KOTARACAĞI ,ancak kendi nefsinden olacak birini seveceği içinde kendi nefsinden yaratılmış HAWASÜL HAWWAS HAVVASI EŞİ YANINDAYDI..
Kur'an-ı Kerim hiç Havva dan bahsetmez hiç dikkat ettiniz mi ?..ve dinlerde ezoteriklerde ergitmelerde kadın tek bir tane dahi ergitilmiş insiye yoktur..ama ergitmelerde yaşam koçları ve insiyeleri her aşama da test eden ve yönlendiren NEFİS ENFES HAWASÜL HAWAS YENİ HAVVALAR HER DEM VARDIR..ve sophiasız bir irşad olamayacağından, O ARANAN GİZLİ HAZİNE KUTUSU her dem bir kadında saklı olacaktır..
ve Adem'in ağır bakara -sığır işçiliğine yani İŞ+EMEK+ EKMEK =ÖZGÜRLÜK eylemlerine karşın, Havva da ilahi vazifesi şudur .. KADIN ; adamın sülbüne YERYÜZÜNE İNMİŞ bir HALİK-yaratıcı ESMASI "RAHİYM" olup, rahman sureti olan kocasının ERLİK=ENKİ suyuna bir suret - nefesinden nüfus ederek, bir suret kaydı düşürecektir.. ve KADIN ,dünya da Allah adına yaratılacak her varlığa O'NUN ADINA EV SAHİBLİĞİ YAPACAKTIR..o yüzden cennet anaların ayakları altındadır..çünkü bir damla sudan insan yaratır ve ona nüfus ederek suret verip, heykelini kendi vücud toprağında yetiştirerek dünyaya İNSAN ADI İLE DOĞURUR.. diğer adı tabiattır -ezoteriklere göre de ana tanrıçadır....bize göre ise NEFES -NEFİStir.. kadının vazifesi o kadar değerli ve yüksek ki; bu anlam onu dünyasal pek çok ağır işten muaf kılıyordu..ama ne yazık ki zamanlar geçtikçe bu anlamlar unutulacak ve kadın aşağıların aşağısında horlanarak manasından kopartılıp incitilecek ve KÜÇÜK KIZLARIN HAKLARI GELENEK HALİNDE HEP GASB EDİLECEKTİ...
bugün OI-OL yazılımlarındaki O, işte o HÜVE- O .. TANIŞTIĞIMIZA SEVİNDİM..umarım sizde sevinirsiniz..ve gördüğünüz her deliğe girmemeyi artık öğrenirsiniz..
insanın yaratılmasından murad KULLUKTUR.. fiiller işlemesi -amillik-amelelik -işçilik etmesi gerekir..eylem de bulunmalı .. hayal alemlerindeki ideaları -HAYALLERİ MADDEYE DÖKEREK, EŞYALARI -ESMALARI ,ALET ve değişik işlevlerdeki ARAÇLAR OLARAK İCAD ETMESİ GEREKMEKTEDİR(* yani BİZ, bazı salak aunnakicilerin yanlış çeviri ile uzaylılara altın arasınlar diye yaratılmadık.. biz altın bulmak için amerikaya ve ırak a ve diğer ülkeye hırsızlığa giden -gönderilen o abd lilerden değiliz çünkü bizler o aranan altını kendi içimizde -CEVHER olarak bulanlardanız ve ALTIN HIRSIZLARI OLAN ABD kuklası da değiliz).. .. bu işleri yapan abd lara abdiyet de denir yani ABD gibi :)..nasılki onlar inandıkları değerlere bağlılar ve onu yapmak için hepsi tevhid olup, tek yumruk halinde dünya ile kedi fare ile oynar gibi oynuyor ve bugün seni kapana tıkılmış fare gibi köşeye sıkıştırdılar ve sonun hakkında ne karar verecekler diye düşündürtüyorlar.. sen düşün ki, o inandıklarına sadık ve inandıkları değer için her şeyi çekinmeden yapanlar, aslında nasıl abdi has kullar anla!!
peki sen ,ben ..kendi inandığımız değerler için tevhid olup, hiç birimiz bir araya gelip -kulluk edip ,çalışabildik mi ?elbette ki hayır..aksine içimizden biri akıllı ve icad eden biri olsun; anında hepimiz paçasına yapışır ,kendi seviyemizden daha aşağıya insin diye onu tepeler veya bir şekilde öldürerek onu yok ederiz ki ,bunu en ala devlet akademiası ve kurum memurları bilir ,senelik bu tarz zeki adam ölümlerine medyadan bakın anlarsınız ....yada talihi varsa diğer tarafın ellerine satılmış bir BEYİN OLARAK veya İŞ GÜCÜ BAKARA SIĞIRI OLARAK onları VERİRİZ..zerre üzülmeyiz..çünkü bulunduğumuz kariyerleri -koltukları -aile gasb kurumlarımızı kimseye yar etmemek ve EMANETLERİ EHLİNE VERMEDİRTMEMEK ve VERMEMEK üzere konuşlanmışızdır..din iman her şey bu yol için kullanılır..hatta ne der, bazı veli bildiğimiz kişiler gözlerimizin içine bakarak hatırlayın :"ALLAH'ın FAZLA VELİ -EVLİYAYA İHTİYACI YOK..HİZMET EDECEK KULA İHTİYACI VAR .YERİNDE KAL .. BANA ve SEÇİLMİŞ AİLEME HİZMET ET , O SANA AHİRETTEde YETER der DEĞİL Mİ?"
işte bugün- sistem ,devre sonlarında -her daim usuldendir olduğu gibi sistem TIKANDI..çünkü TEKELCİLER SİSTEMİ TIKADI.. varlıklar çok az kişinin ve belli ailelerin ellerinde toplandı ..VE SİSTEM AKMIYOR .sistemin akması için de yolu kapatanların ,yola koydukları sınır taşlarını kırmak ve sistemi halka açıp selsebil halinde halka akıtmak gerekiyor ... yani OIOIOI artık kalmadığından OOOOO ...... olarak akmak için hazırlanılıyor..
**Sevdiğim..bu bölümde kendi hayalimi hatırladım.yatıyordum ve bir ses dedi ki ,o kadar zenginmişim ki hazinelerimden tıkanmışım o yüzden fazlasını halka dağıtmalıymışım ve benim göbeğim bir gayzer -giruzi gibi patlamıştı ve göbeğimden en derin denizlerin suyu ve hazineleri tavana dek fışkırıyordu.. gördüğün gibi senelerdir fazlasını dağıtıyorum ama ne yazıkki hala kendi hazineme ulaşamadım :) sanki ben dünya ile aynı kaderi paylaşıyorum değil mi?çok enteresan..
**
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ / Hz .Aleyhisselam
nerde kalmıştık ..evet hawwa da..nefeste.solukta .rüzgar da ..bugün bulutut- could denen kadim ÂMÂ BULUTUNDA..hani hz Nebiye sormuşlar "ALLAH ,ALEMİ YARATMADAN EVVEL NEREDE İDİ ? "diye ? Hz. Peygamber, " ALTINDA VE ÜSTÜNDE HAVA BULUNMAYAN KARANLIK BİR AMÂ DA İDİ "🌑 cevabını vermiştir...ve başka bir hadiste bu :"Amanın altında da hava, üstünde de hava vardı. Sonra Arşını su üzerinde yarattı." şeklinde ...o bulutun yaratmaya başladığında girdiği sistem ve yaratma tekamülleri-dereceleri vardır..
🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑
sen bugün bu AMÂ yı KARANLIK KÖR BİR NOKTA OLARAK HAYAL ET...AYNI GÖZ BEBEĞİN GİBİ... SENDEN İSTENENSE ,O GÖZ BEBEĞİNİN İÇİNE GİRİP RASATHANE OLMAN ve bakış açını her çevirişte bir zodyak evindeki esma vaktini ziyaret etmendir..aile halkının hakkını tam vaktinde ikame edip, ifa etmen ve DAİM NAMAZDA OLMANDIR....böylece sen zamanın sahibi olarak, ailene- haremine haklarını verip, onları hırkan -aban altına almış olursun ..🌞bir güneş ,daima güneş açı evlerinin haklarına riayet eder değil mi Sevdiğim..
biz bugün geldiğimiz teknolojik sanal internet ağı ile aslında ,bu zamana göre yine kadimdekilerle BİREBİR ,AYNI BİLGİLERİ ANLIYORUZ...ASLA DAHA FAZLASINA SAHİP OLAMAYIZ.. çünkü bu ilim ve bilgilerde çözülüp ,halka yani bit pazarına tüm sırlarıyla birlikte NURLAR HALİNDE YAĞDIRILDIĞI HALDE ,alıcısı yine çok nadir çıktı ve hep öyle çıkacak.
günümüzde herkesin tüm bilgileri veri ağı OOOOooo.... sistemi ile artık TEK BİR ELDE -TEK BİR AMÂ BULTUNDA tevhidde TOPLANIYOR ..ve buradan herkes kendi şifresini girip ,hattını alıp -yani rabıtasını kurup, kendine lazım olan bilgilerini indiriyor veya yolluyor değil mi? ama tamamına sadece yazılım sahibi ulaşabiliyor.. biz ona ancak özel şifre ile biatla -sözleşme ile girebilirken o dilediği her vakit hepimize her türde giriyor ve tüm hesaplarımızı istediği şekilde kullanabiliyor..
işte şimdi anlıyoruz umarım..düşün ki, onun elinde her şey var ve zaten onun maddiyata bir ilgisi yok..çünkü buna ihtiyacı yok ..zaten her şey onun..ee bu tarz kişiler ne yapar .?.daima vakıf kurar ve sonunda her şeylerini HERKESE SELSEBİL YAPARLAR DEĞİL Mİ? adım adım ilerlenir..bir yere geldiğinde ,arkana baktığında, çektiğin onca emek ve zahmete ve çektiğin zulümlere baktığında ve sana bunu yapanlara sadece çok acırsın..onları acıyarak aslında cezalandırısın ve affederek de bu cezayı kutsarsın ama onlar yine anlayamaz ve sebili yağmalamaya yeltenirler..ve diğer herkese de bol bol yetecek her şeyi, başkası faydalanamasın diye oyup bozmaya da başlarlar..işte awamdan, hawasgiller her daim bu yüzden illallah deselerde ,emir büyük yerden olduğundan sebilliğe devam etmişlerdir..
Sevdiğiiim şimdi ..kendimizi serbest bırakıyoruz yine.. ..SAL ..SÂL..SALLİ ..SALLİ SÂLL ÂLÂ OL ..ÂLÂ ALEMLERİNE ÂLİ OLARAK YÜKSEL...farzet ki sen bir havasın..yani hawwasın..yani hawwassın..yani sihirli bir nefes -enfes bir nefissin ve bir kabın -yani bir beden elbisen-İSİMLERİN yok ve sen henüz bir eşya değilsin..hava da süzülüyor ,havada seyrde yüzüyorsun..havada bir zerre dahi değilsin ...çünkü zerre yani TOZ u bulsan zaden hemen çifleşip maddeye dönüşmeye başlayacaksın ama değilsin..bunu mesela burnundan giren hava nın burun çeperindeki nemle birleşince nasıl sümükleşip sonrada havaya temasta donarak katılaştığını hayal ederek kendinde kolayca anlayabilirsin..aynı babanın sperminde bir damla meni su damlası iken, annenin rahmindeki suya girdiğinde kan haline gelip rahmin çeperine yapışarak sümüksü bir sülük halinde 40 hafta halvet-riyazat -tekamül karantinasından sonra İNSAN diye DÜNYA EVİNE GİRMEN-DOĞMAN GİBİ DEĞİL Mİ?..yani hava hem nakildir ,hem hafız..yani hava da var olan bilgi hepimizde var anla yani.
şu halde sen de aslının:), kerem olan RAHMANIN SOLUĞUNDAN ÜFLEDİĞİ RUHLA HAYAT BULAN BİR HAVA OLDUĞUNU ANLADIN değil mi? dolayısı ile yaratılmış her şey nefsten olduğundan doğurgan yani dişidir..o yüzden de adem, havvasını kendi nefsinden doğurdu.. çünkü o da rahmanın soluğundan doğdu ve bu ilmi bildi.. aynı bir sülükün başka bir sülükü yediğinde ,onun bildiği her şeyi bilip ,seyrü sülüğünü aynı onun gibi -geçtiği tüm yollardan geçerek yapması misali..
yani ilk akıl KÜREsinin kendinden 2. KÜREYİ ve peş peşe 9 FELEK KÜRESİnin birbirlerini DOĞURMASI gibi.. ve zamanımızdaki hikmet-felsefe -sophia ilimlerinin doğması gibi şablonlaştırıldı ki, anlamak kolay olsun..her şey birbirlerini yer ve çıkararak onu doğurur..ağızlar yemek yer ama kelamı yani sözleri de ağızlardan çıkartarak ,doğururlar.. ağızlar ,ağızlarından çıkan rahmanın soluğu ile yeni yaratılacak her şeyi üfürürler ve ilahi kelamı-sözleri aynı adem ataları gibi yapacakları işleri söyleyip onlara İSİMLER VEREREK, ŞEYLERİ -OLAYLARI yaratır-insanca doğururlar...ve hakiki bir sülük gibi bunu bilmeden kendiliklerinden yaparlar..çünkü ilk sülük bunu öğrenmiş ve onlara genetik ALAKA -BAĞ KURMUŞTU..ve ikra ikrar kılmıştı..
ve RAHMAN dan üfürülen gül misali bir SÛR borusu ile açıldığımızı ve nefesini içine çektiğinde de, "geriye İRCIÏ -GERİ DÖN "hitabı ile yine O'na döneceğimizden emin olup sakinleşmeliyiz .çünkü şu günlerde bu güvene ihtiyaç var .. ben bu yazıyı o yüzden yazıyorum.. teselli babından ..bir kulluk ibadeti için..eylem için..emin ol..ayete göre RUH RABBİN EMRİNDENDİR ve O EL EMİN BELDEDİR ve RUH HAKKINDA ÇOK AZ KİŞİYE BİLGİ VERİLMİŞTİR ..ne mutlu sana ki ,en el emin belde olan SELAM SELAM ŞEHRİNDESİN..
"burada kendimi Arabi hoca gibi hissettiğimden onu selamlarım ..." bizler bu çağda bu apaçık ifşa edilmiş hakikat bilgilerine mazhar edildiğimiz için ne kadar bahtlıyız ah bir bilsek..eski kavimlerde insanlar bu bilgiler için ömürlerince kölelik eder ve aç susuz yaşarlardı..oysa onların sonsuz ibadet ve riyazatla açlıkla görecekleri müşahedelere ,bugün herkes sanaldan her an şahit olabiliyor ve kimse film diye tınmıyor ve beğenmiyor... daha üst aksiyonlu harikuladelikler istiyorlar ...sanal hologram mehdiyle herkes kolayca alay edebiliyor..israiliyatın sanal sur borusu öttürmeleri her yerden naklen izlense de ,kimsenin kalbinde Allah sevgisi oluşturamıyor ..aksine ,israilden nefret ve korkuyu çoğaltıyorlar..yani artık oyunları hep ters tepiyor ..çünkü Allah, oyun oynayanların en mükemmelidir ve tüm oyunlar bitince O SAHNEYE ÇIKAR ... ama ne yazık ki hala gelen mesajı anlamamakta inat ediliyor..oysaki tüm kitaplarda ve filmlerin sonunda OYUNUN KURGUSU İFŞA EDİLİR.. HESAPLAR DÜRÜLÜR... BEDELLER ÖDENİR DEĞİL Mİ?
her yaşın sınıfı ve okulu ve dersleri yükseldikçe de ,her dersin hocası esma kabiliyeti farklıdır..bazı esma dersleri hocalarını çok sever, başarılı oluruz ..ama bazılarını anlayamaz, zorlanır ,yapamayız..ve Allah ayette kimseye taşıyamayacağı yük vermediklerini söyler...şu halde başımıza gelen her şeyi kaldırabileceğimiz için talep edip yüklenmişiz..
nasıl ki EVİNE NET ÇEKTİRMEK İÇİN "EVVELA adaptörünü alıyor ve NİYET EDİP"- BİR NETE GİDİP, BİAT EDİYOR, ANLAŞMA YAPIYORSUN değil mi ? ve aleti açıyorsun ,alet açılınca; evvela sana bir anlaşma sunuyor ,ona da biat ediyor ve okeyliyorsun..sonra feca -tweet-watsapp- blog-site akla ne gelirse buluttan indireceğin "her pencere yeni esma programı imtihan evin için "hepsiyle BİAT -NİKAH AKDİNE " EVET-onaylıyorum " DİYOR ve HEPSİNİN SANA GEÇİRMESİNE İZİN VERİYORSUN değil mi? ve HEPSİ BİRDEN SANA TECAVÜZ= NÜFUS EDİP ,SENİN EVİNİ AĞLARI -KAMERALARI ile her yandan İŞGAL EDİYOR, seni dinleyip-gözetip-kaydetmeye başlıyorlar..
şimdi olan bitene sen asla artık kızamazsın..çünkü bir koyun milleti olarak ,onlara -sisteme biat ettin ve nikahlandın..sayısız kocan oldu..dolayısı ile mitlerdeki tanrısal tecavüzleri hatırlarsan ,NÜFUSLU BİR ADAM'ın haremindekilerden biri OLMANIN KOLAY OLMADIĞINI DA illa seçilenlerden olana dek türlü acaipliklerle ANLARSIN :)..bugün kendi mitini -kendinin nasıl yaşadığın hikayenide BU ŞABLONLA çözersin..o halde verdiklerine üzülme ,aldıklarını da yok sayıp nankörlerden olma...çıkarın olmasa ve zevk almasan ve büyük bir ihtirasla o güçleri ele geçirdiğini hissetmesen ve bunları nefsin için kullanmasaydın, o anlaşmaları asla yapmazdın değil mi?..ee karlı alışveriş ..
bugün tüm ilimler umuma açıldı..nefes derslerini de almayan hemen hemen kalmadı. tüm kadim riyazat ezoterik insiyasyon bilgilerini hem para verip kolayca öğrenip ,hatta icazet yerine sertifika da alabildiğimiz için hiç şükredip "bu bit pazarına nur yağması acaba neden" diye düşündük mü? içleri boşaltılmış ve ne öğretende- ne öğrenende hiç bir işe yaramayan ,sürekli bankadan kredi çekip yeni isimli bir derse gitmeni isteyen kimlerdi dersin? bu bolluk neden... hey ne oluyor ? biz hiç hak etmeden ve hepsini sadece azgın nefislerimiz için şehvet-güç ve başkası yerine her şeye biz sahip olalım diye kullanacağımızı bildikleri halde, neden bizi bu bilgilerin bombardımanına tuttular hiç düşündük mü?neden ?
TOHUMLARI O AMA BULUTUNDAN YAĞDIRAN KİM? HANGİ TOHUM KİMDE TUTACAK ve YEŞERECEK BİLİYORLAR MI veya hangi tohumun büyümeye, yaprak açmaya , çiçek açmaya ve meyve verip, kemal bulacağına dek istidatlar tekamüllerini yoksa hep biliyorlar mı ?..peki meyve versen de ,o meyveyi birine O İNSAN 'A yedirmeden asla kemale ulaşamayacağını ve meyveni kurda -kuşa-toprağa yedirirsen yine devre gireceğini biliyor, daha doğrusu karmanı -gübre böceğini hatırlıyorsun değil mi?
işte CENNETTEKİ O BİLGİ AĞACI BU İLMİ BİLİYORDU ... HATIRLADI... O MEYVESİNİ HAWWA ya ve dolayısı ile onun sayesinde de ADEM e YEDİRDİ..sende hiç koşulsuz bir seyrü sülük olarak bu genlerindeki yolu hiç istsinasız takip edeceksin..kader aynı kader..yolculuk aynı yolculuk.torpil yok ..ya önce ya sonra ..
bunu alıp kullanan insan - sanala inanan insan ne yazık ki, vahyi red edebiliyor ..ne komik değil mi? internet gibi muazzam bir bilgiyi kullanmana ve bu sanal ağın OLİMPOSLU mitsel ESMA TANRILARININ direkler-sütunlar ALEMİ SİSTEM İÇİNE yazılımlara NÜFUS EDİP , bir hesap açmana ve bu alemleri gezip öğrenmene izin verildiği için hiç şükrettin mi mesela?....bu para ile satın alınabilecek bir ilim mi ,imtiyaz mı?bu lütfa nasıl nail olduk?kimler -hangi Süleymanın cinleri buna kulluk ettirilip ömrünü bu hizmete vakfetti ve neden ?!!
bu muazzam bilgileri hiç hak etmediğimiz halde ve buranın kıymetini bilip hayra değilde, sadece nefsimizin kötülükleri için neden kullandığınızı hiç düşündük mü?... sen-ben ancak ,sende-bende olanı bilip çektiğimiz için olmasın sakın ..o halde kendinden sakın !!
kadim devirlerde insan yaratma daha doğrusu ölü diriltmelerde var bilirsiniz.. yani bugün geldiğimiz şey -o da var .. ölüler kitapları ne için yazılmış sanıyorsun?. tibet bardo kitabında ölülerin geçtiği renk tayfları ve fizik ışık renk ergimelerinin ne farkı var ?..veya simyada -kimya elementlerin yakılırken çıkardıkları gaz renkleri 7 kat cehennemden geçiş evrelerinin ne farkı var?
bugün titreşim-frekans dediğin RAHMANIN SOLUĞU ve ARŞINI SU ÜSTÜNE KOYMASI ve SUda KENDİ AKSİ SÂDASINI GÖRÜP, DİNLEMESİNDEN FARKLIMI? OM sesi OL sesi..
aslında her çağda yeni bir esma, zamanın kaderinin efendisi oluyor ..ve kadimlerin dediği gibi KENDİNİ SAKLADIĞI O AHİT SANDIĞINI-GİZLİ HAZİNESİ olan , UNUTTUĞU "O "İSMİNİ yazdığı ALTIN ÜÇGEN LEVH aslını yani o meşhur YEŞİL ZÜMRÜT TABLET ASLINI ARIYOR..yazdıklarına göre ,genelde onu yıkık virane harabelere -kalbi kırık kimsenin değer vermediği kişilere gömüyor.. ..İŞTE GÖNÜL ALMAK ve BİR KALBe dokunarak SEVİNDİRMEK O YÜZDEN DEĞERLİ.. çünkü içimizde daima hazineye malik viraneler var..bizimleler ..ve biz onları red ediyoruz .egomuza, kibrimize yediremiyoruz..
bu tecritler herkesi bir şekilde ortak tevhide getirecek..ayetteki gibi ,ister isteyerek ,ister istemeyerek herkes perçeminden tutularak secde ettirilecek..ve kimse kaçamayacak ... Allah dilemedikçe yaprak kımıldamayacağına iman eden bizler ,bugün YARATTIĞI KULLARININ ELİ İLE İŞLERİNİ YAPMAKTA OLDUĞUNU UNUTUYORUZ ne yazık ki.. bazen birbirlerimizin zebanisi oluruz ..ve bazen de cenneti...şer sandığımız şeyler bize hayır getirecek ne biliyoruz..
YA ZÜL CELALİ VEL İKRAM diye rabbimizin bir adı var bilir misiniz...önce celali gelir ve arkasından akla hayale gelmeyecek nimetleri gelir..o yarattıklarının her halini bilir.. çünkü aldığın ve verdiğin nefes -nefis zaten onun ..nasıl bilmesin..
insan; OI =OL EMRİ yazılımı ile hayata başlar.. sonra eridikçe I-LA gider ,O kalır ...tıpkı bir spermanın ,OwM yumurtası içine girerken ayakkabılarını dışarıda bırakması gibi -kuyruk zanlarını bırakır.. sadece O kalır..ve sonra O da biter .... nokta yani HAKİKAT ADLI NOKTA-İ AMÂ kalır..
HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa yani, hava hem hareket eden bir haberci ve taşıyıcı ise, hem de hafız yani kendinde mahfuz olan ezbere bildiği bir ilahi mesajı taşıyorsa, o halde sen de kendinin mehdisi- nebisi- resulüsün bunu unutma ..rahman sana ruhundan ruh üfürdü ...can verdi.. üstelik birde sima- suret verdi .. seni bir kalıba sokup, bir eşya yaptı .. o halde sende nebin gibi ,kendi eşyanı 6 cihet yönden okumaya çalış..
HAVA HEM NAKİL HEM HAFIZsa o halde havada CEREYAN EDEN OLAYLAR ,sende de aynen var...bir vakitler sen nefesde bir hikmet küresi iken, nasıl şeklini şemalini bilip- sayısız tekamül evrelerinden geçip- bugün adeta "bende insanım diye kemal buldun" ve insanlık ağacından insan meyvesi olarak zuhur edip -neşvü nüma oldun artık anla..bu kulluk değil de ne ?peki kime kulluk ettin aslında ?kendine değil mi? kendini var etmek ve burada kalıcı olmak için var gücünle çalışmıyor musun ? o halde ayet gerçek değil mi? yani İKİ ELLERİNİZLE İŞLEDİĞİNİZDEN BAŞKA ÖNÜNÜZDE BULACAĞINIZ BİR ŞEY YOK "..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ ...aldığımız ve verdiğimiz nefesler -soluklar dünyada var olan herkesin alıp verdiği soluk biliyorsunuz değil mi? yani zengin fakir, hayvan -bitki- maden, kral kraliçe -dilenci ,işçi memur -ev kadını -bebek -çocuk -yetişkin -en ilkel insanlar -hastalar-deliler ve veliler herkes ortak havayı soluyor...birbirlerimizin bilgileri-hastalıkları-şifaları ve inançları -hafızalar ve hatıra kayıtları NEFES MESAJLARIMIZ ,MEKTUPLARIMIZ OLARAK birbirlerimize sürekli akıp gidip gelen -güncellenerek daima aktarılan PROGRAMLAR GİBİ ALIŞVERİŞ EDİYOR.
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..birileri bir yerde ölürken o vazife esması emaneti başka yerde doğuyor..ve ALLAH HER SABAH CENNETEN BİR 10 DAKİKA KADAR İLAHİ BİR NEFHA- NEFES ÜFLÜYOR ki, o serin tertemiz diriltici koku -rayiha yani ruh olarak kabul edilir..işte bu sabah yeli yepyeni o günkü dünya programıdır..seher vakti sevgili ile buluşmak o yüzden önemlidir..onun nefesini ilk solumak- o ruh rayihasını ilk koklayan olmak için..
nasıl ki YENİ BİR ESMA KABZ EDİLİP YÜKLENDİĞİMİZDE yani aşı olduğumuzda veya bir bitkiye yeni aşı yapıldığında o nekahat süresi hastalık olursa; bizde bugün dünyaca toplu gireceğimiz ve korkunç bir sonla yani kıyametle bitecek o vahim savaştan muaf tutularak ,bu şekilde yeni zamana aşılandığımızı ve aşı nekahat süresi bittiğinde daha uyumlu ve daha sağlıklı ve daha bilgili hikmetli olacağımızı düşünebilmeliyiz..
ALLAH'tan ÜMİD KESMEK EN BÜYÜK GÜNAHTIR ..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ...her nefes küresi saydam bir aynadır..dolayısı ile sen o küre-i hikmet arzındaki her bilgiyi bilirsin ..onunla yaşarsın ..ve sadece sende olanı ,kendi aynandan sana yansıtır aslında ..KENDİ İLMİNLE.. ALİ den ALİ ye -zatından zatına KENDİNİ İRŞAD EDERSİN ..
ve kendini hasta eden de, şifa verende sensin..her damla denizdir ama, her damla ayrıca o denizde aynı zaman da ferdidir ve diğer ferdlere sosyal mesafeli damladır da.. eğer öyle olmasaydı anne rahmine topyekün girerdi tüm damla spermalar..ama hep tek tek giriyoruz değil mi,anla..
ve rahman'ın suyu olan denizin içinde intihar eden alık balıkları olduğumuz şu günlerde , neden intihar etmek için kendimizi kendi HAVAMIZLA ZEHİRLEDİĞİMİZİ DÜŞÜNMELİYİZ?.. havayı -nefsimizi nasıl ve neden bu kadar hunharca kirlettiğimizi düşünmeliyiz?..ki, o; bizi sistemden atmak istiyor ..O, hamileyken zehirlenen ve düşük yaparak içindeki zehri dışarı atan kadın gibi şimdi .....O yüzden de havayı-nefsimizi bir an evvel temizleyip, arındırmalıyız ki hayat sürdürülebilir hayat olsun..
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ..duamız odur ki ,bu sabah ki RAHMANIN CENNETİNDEN ÜFÜRECEĞİ HAWAsı BİZE BÜYÜK MUŞTULARI-GÜZEl MESAJLARI -ŞİFAYI - AHENGİ - KABUL OLUNMUŞ TEFEKKÜR İBADETLERİMİZİ GETİRSİN..amin..
HAVA HEM LATİF TİR HEM HAFIZ ...bugün tüm dünyayı "dünya araf ında" FATON KUŞAĞI adıyla beklemeye sokan LATİFELERİMİZ yani VİRÜS MİLLETİNİN BİZE YAŞATTIĞI O İLLETİLİĞİMİZle tanışmak ve dertlerini dinlemek gerek ... ama siz onu her şekilde senelerdir tahsil ettiğiniz sistemi çalıştıran NEFES,LATİFELER,ÇAKRALAR -ENERJİLER ve artık yeni insani SURET ALMAYI RED EDEN ve insan denen azılı yaratık bir eşya suretinde BİR KARAR OLMAK İSTEMEYEN YENİ ASİ CİN , CAN ve MELEKİ KUVVETLER OLARAK DÜŞÜNÜN..neden artık bizi inşââ da süleymanın cin yapı taşı olmak istemiyor bu ruhum latifeler bilin bakalım ?çünkü yine devrede başa sardık...insanın yeryüzünde sadece ve sadece bozgunculuk ve nifak çıkartmasına ve kan dökmesine artık kulluk edip İNSAN OLMAK -İNSANI İMAL ETMEK ve İNSAN OLARAK YAŞAMAYI RED EDİYOR ve İNSANIN ÜREMESİNİ HER ŞEKİLDE BOMBALIYOR ve insanların kendi kendilerine üretip YAYDIKLARI o illetli=hastalıklı VİRÜS MİLLETİ LETAİFLERİ -ENERJİLERİ ile de artık o İNSANIN DALGA BOYUNU O ANTEN den bu ANTENE ÇÖZÜP DAĞITIYORLAR ve radyasyon =cehennem ehli olanları eritiyorlar ve bir güzel damıtıp arındırıyorlar ve geldikleri yere alıyorlar..
not: burada Evvel Zamanıma teşekkür etmek istiyorum.o zaman gördüğüm ve anlamayamadığım şeyleri neden gördüğümü ve bu dünyada o ilimler olmadığı için hiç bir işe yaramadığını ve işine yarayacak birinin bunları bilmesi gerektiğini söylediğimde, O hep incinir - üzülür ve şöyle derdi:"İŞE YARAMAZ OLUR MU EVLADIM.YARARR YARARR HEM DE ÇOK İŞE YARARR...işte ancak 12 sene sonra yeni saat 1 de anlayabildiğim için O nu selamlarım..O'nun dediği gibi "kar zarar Ali yi sevdik "şükür..
Sevdiğim..yeni zamanlığın kutlu olsun..her zaman kalbim Seni seçti..ve bu masalıma hayalim gerçekten de bir MOR amor aşk rengi ışık duvar ile cevap verdi..
nur cihan
28 mart 2020 facebook tefekkürlerimden bir derleme
nuralem7@hotmail.com
https://www.facebook.com/nur.cihan.963