20 Ağustos 2025 Çarşamba

2025 nisan ayı NEPAL BHUTAN ÜLKELERİ SEYAHAT TEFEKKÜRLERİM

2025 NİSAN AYI NEPAL -BHUTAN ÜLKE SEYANATNAME TEFEKKÜRLERİM   
(* tefekkürlerim facebook hatıralarımdan derlemedir )

s
telaşsız-sakin-sabırlı -dürüst ve ahlaklı kişilerin yavaşlatılmış mütevazi hayatlarının masal diyarı ülkesi "İYİ EJDERHA KRALLIĞI BHUTAN "..

selamm yeniden face tefekkürperest alemim..bir 10 günlük NEPAL-BHUTAN ÜLKESİ SEYAHATİNDEN SONRA YENİDEN HOŞGELDİM ama bakalım ne kadar değişik bir algıya sahip oldum göreceğim .. önce senelerdir takip ettiğim bhutan kral ve kraliçesinin ve tapınaklarının face sahifelerinden maddi görüş deneyimime geçebildiğim için tabii ki şükrederim..
bu masal ülkesi benim için hep cazipti ..HALKININ MUTLU OLMASI İÇİN öncelikli MUTLULUK YASASI KOYAN ve bu uğura bedel olarakta EKONOMİK REFAHI VE MODERN BATI DÜNYASININ ÖĞRETİLERİNİ YASA İLE öteleyip RED EDEN BHUTAN ÜLKESİNDEYİZ..alma verme dengesini sarsan ülke...

bhutan, batının modern teknlojili ve aşırı yozlaşıp ahlaken çöken çağdaş denen dünyasına en son açılan bilinen tek ülke kabul ediliyormuş..mesela ülkeye bu sene ilk defa trafik lambası diktiler ama yanında hala trafik polisi el-kolları ile işarete devam ediyor..
ülkede halkın soy ismi ve kişisel doğum tarihi yok..ülkenin kuruluş tarihi her sene tüm halkında doğum tarihi olarak kutlanıyor..miras kadın üzerinden devam ediyor..çok evlilik yasal ve bazı eski kavimlerinde bir kadın ,bir ailenin tüm erkekleri ile evlenebiliyor ve böylece toprak ve diğer miras kavgalarının önüne geçiliyor ve olan çocuklar herkesin çocuğu oluyormuş..ülkede hayvan kesimi ve öldürmek avlanmak yasak..hayvan etleri hindistandan ithal edilip yeniyor.. ve et yemek yaygın 🙂 mış..ülkede bizim modern kapital ticari eşya ve malları ve dükkanları yok..ülke gösteriş ve son model eşya satış ve görüş anlamında bizim ülkemizden asılrarca uzak gibi üstelik..ama mimari ve peyzaj ve ahlakende biz bhutanlılardan asırlarca gerideyiz..biz doğa ve güzellik katilleri iken bhutanlılar doğaya aşık ve onu koruyan -ona tapan ve önceliği doğaya veren bir halk...
bhutan 1970 lerin başına dek para nedir bilmeyip TAKAS USULÜ ALIŞVERİŞ YAPIYORMUŞ..paraya alışıp geçmeleride teknolojiyi geç kabul etmeleri gibi geç ve güç olmuş..tam bir TÖRE KANUNDUR ÜLKESİ ..
ülkedeki tüm evler aynı tarihsel doku ve şekilde yapılmak zorunda ..en fazla 5 kata izin varmış..bu evler bence bizim safranbolu evlerimize de benziyor..türk tarzı ama budist manastır tarzı ve daha süslüsü hepsi çok güzel ve işçilikli ve büyük evler..SADECE ANA YOLLAR DÜZGÜN. VE ASFALT.. ara yollar bildiğimiz toprak patika yollarla dolu..ve evlerin yanlarından daima uzakdoğu evlerindeki gibi su kanalları ile atık suların aktığı su yollarına sahip. ...ülke, yüksek dağlarla çevrili ve sadece derin bir vadilik düze zeminde akan harika bir nehrin kenarına konuşlanmış olsa da,yüksek dağlara doğru yapılmak zorunda kalınan evlerde ulaşım herhalde eskiden çok zordur ..şimdi japon tarzı minik araçlar eve gidip gelmeyi kolaylaştırsa da, uzun süren şiddetli soğuklar ve karlar ve anormal rüzgarlar zamanı hala eminim hayat zordur ..

halk kadın erkek geleneksel tek tip giysi giymek zorunda ve özel zamanlarında modern batı giysileride giyebiliyorlarmış..okullarda ingilizce de öğretildiğinden tüm ülkede herkesle ingilizce konuşarak gezebilirmişsiniz..
ülke pahalı bir ülke..ve bhutan tertemiz hiç bir yerinde görüntü kirliliği ve çöp olmayan alışık olmadığımız bir masal ülkesi..
genel olarak tüm tibet coğrafyası ve himalayalar gibi bizim karadenizin yaylalarına benziyor..gerçi ben bizim köy ve bazı insanlarımızla bu bölge halkının kıyafet ve yaşam tarzını da her zaman çok benzetmişimdir özellikle babannnemi 🙂.. bhutan eskiden tibete aitken sonra ayrılmışlar ve bugün hindistana daha yakınmış siyaseten ve ekonomik olarak ..
bhutanda TEKDÜZE VE TEK TİP YAŞAMI GÖREBİLİRSİNİZ buda modern dünyadaki rekabetin burada olamayacağı anlamına geliyor..kral ve kraliçe ve halk aynı milli giysileri ve aynı renkleri giyiyor sadece üzerlerine taktıkları şalların rengi onların statü ve mesleklerini belirliyor o kadar...

ülkede sigara içmek ve satış yasak dolayısı ile halkıda bizim paramızla 25 tl olan ve her bakkalda satılan yeşil bir yaprak içine sürülen macun ve üzerine konmuş fındıksı bir tohumu dolma yaparak ağızda kadın erkek demeden çiğniyor ve aynı hindistandakiler gibi kırmızı bir tükürük tükürüyorlar..sigara yasak olduğundan bunu içmek zorunda kalıyorlarmış..içki serbest :)ve ucuz.. her uyuşturulan ülke halkları gibi.. ..ve bu doğal keyif verip bağımlılık yapan şeyden dolayıda bhutanlıların ağızları kırmızı ve dişleri zamanla eriyerek yok oluyor...bizde bakkaldan bu madde dolmasından aldık ve çiğnedik ..iğrenç bir şey ve bize etki etmediğinden bir şey hissedip deneyimleyemedik 🙂..
bhutanlıların kale rasathanesindeki müzede sergilenen eski erkek kıyafetleri aynı eski osmanlı türk kaftanlarıyla birebir aynı idi..ve erkek giysilerine GO denirken ,kadın geleneksel kıyafetinin adına da KİRA demişler.....tabii ki bende kadın erkek ortak giyilen bir kimono "kira-go "aldım ..bu kimono ilginç ve tek bir büyük beden ama onu düğme ve kancalarla pililiyorlar ve bele kemer takıp üstte kalan yenlerini devasa bir heybe çanta-önlük gibi de kullanıyorlar aynı bizim eski türk kıyafetlerimiz gibi..
bhutandaki kumaşlar ve dokuma desenleri eskiden türkiyede bilinen ve kullanılan kumaşlarla neredeyse bence aynı idi.. ve bizim ülkemizde yakın zamana dek yorgan yüzü olarak kullanılan saten kumaşlar bhutan ülkesinde kadınların geleneksel ceketlerinde kullanılıyor ..

bhutan her önüne geleni ülkeye turizm adına sokmak yerine, ülkeye aşırı lüx oteller yaparak, dünyanın en zenginleri için yüksek arınma ve alternatif kadim tıbbindan maddi ve ruhsal sağlık turizmine yatırım yapmışlar ve en yüksek kaliteyi ,en yüksek gelirlilere açarak öz insan ve kolay yoldan çok para kazanmayı hedeflemişler ve aslında başarmışlar...sadece bizim haberimiz yokmuş o kadar..
ve yinede ülkemizin parası orada değerli.mesela 1000 bhutan parası olan bir eşya bizim türk paramızla 500 tl oluyor yani yarı yarıya..fakat nepal bizim için çok daha ucuz yani 1000 nepal rupisi bizim TL mizle 250 TL olduğundan nepalde hemen kimse para harcamadı..çünkü turistik eşyalar her iki ülkede aynı idi..
ülkede yasal olarak %60 orman olmak zorunda iken bu hedef giderek büyümüş ve bugün ülkenin % 75 i ormana dönüşmüş ..hava tertemiz ve hiç gürültü yok.. insanlar çok sakin ve huzurlu..kimse koşturmuyor ..
himalayalar gibi bhutanda bizim karadenize coğrafi açıdan çok benziyor..evlerimiz ve yaşam tarzı ve aynı ırk gen ve törelerimizde çok benziyor.. ne yazık ki bizim muhteşem karadenizimizi doğru değerlendirecek görgü ve kaliteli erdemlerimiz maalesef yok ve ülkenin içine hem siyaseten, hem hukuken ve hemde halken içine etmekte üstümüze başka halk yok..aç gözlülük batağına batmış ülke ve halkımıza rabbimiz merhamet eder inşallah ..

bhutanda bazı önemli ve turizme izin verilen manastırlarada gittik..en ilginci kızlar manastırı idi..buradaki budist kafa traşlı kızlara baktığınızda asla onların kız olduklarını anlayamıyorsunuz ve sonra da kadın ve erkeği fiziken ayıran şeyin kadının saçı-kadının süsü ve kadının makyajı olduğunu çözüyorsunuz ..bu benim için en ilginç anlayışlardan biri oldu seyahatimde ve tekdüze hayatın ve tek tip şekillerin rekabeti yok edip -lüzumsuz zaman kaybınıda elediğini anladım ..o kızlara bakınca aynı bizim medrese ve kuran kurslarımızı bile hatırladım ..çocukluğumun saf masum inancımı manastırdaki minik bir kız çocuk rahiple gülüşerek bakarken yeniden yaşadım..her şey her inançta hep aynı ..ve ailelerin kurban verdikleri çocuklarıda aynı kaderi paylaşıyorlar ..bazı çocuklar dünyanın safasının dibine vursunlar diye, ailedeki bazı çocuklar manastıra -dine kurban edilmek zorunda kalınıyor nedense..bu her zaman ve her yerde hep aynı ..

bhutanlılar her budist ve hindu gibi karmaya ve reankarne olacaklarına inanıyorlar..ölülerini hindular gibi yakıyorlarmış... hinduizm e değil, budizmin en kadim mezhebine sri lanka ekolüne bağlılarmış..bhutanda pek çok ev ve dükkanın dışında komik erkeklik organları çizili..ve hediyelik olarakta pek çok şekil ve renkte satılıyor..bu erillik organı sembolü bhutanlıların budizmden evvelki BÖN-BON DİNİNE AİTMİŞ..çünkü bhutan o zamanlar bir ilkel bir dağ ve bhutanlı bir keşiş ,o devirki budizmi KÖY HALKINA EĞLENCELİ VE KOLAY YOLDAN ÖĞRETMEK İÇİN SEÇTİĞİ BİR KAVRAM DEMİŞ OLASALARDA ben bu eril organını bizim BALBAL TAŞLARIMIZA-mısırın dikili taşlarına , iskele baba taşlarına , avam halklarının ağızlarından eksik etmedikleri en ağır küfürlü kelimelere kolayca bağlayabilirim..

ve balbal -atalar erillik kültü dolayısı ile taş dikme bhutanda yaygın..her yerde doğa ruhlarına mini üçgen pasta-kek şeklinde taşları sunu olarak adamışlar ve bunlar ilginç görüntüler oluşturuyor..bir mağara dolusu mini taş insan gibi de düşünmek lazım ..
sizde hinduizmin ilk hali tantrik yoga ve anlatımlarına bağlayabilirsiniz..ve lingam kutsal taşlarına ..değişen bir şey yok..ilkel ilk yasa erillik ve dişiliik ve bu birleşimle olan yaratımın sırrı üzerine kurulu ve ilkel metodla bir zamanlar bunu en galiz şekilde dibine dek sergileyip öğreti olarak yaşamış ve yaşatmışlar..bugünde aynı yasa var ama üstü örtülmüş sembolik şekilde anlatılıp dibine dek aynen bilinerek yaşanıyor...bu inanç sistemlerinin ilkel köy anlayış ve anlatımından medeni siyasi hale evrilişi aslında..konu hep aynı ..
dünyada radyo ve tv nin ve internetin ve dolayısı ile cep telefonun en yakın zamanda henüz ülkeye girmiş olması ve internetin hızla bu ülkeyi aynı bizler gibi yozlaştırıp ahlaken ve her anlamda bize benzeterek bozacağını bildiğimden ,bhutan ülkesini şimdi bu etnik hali ile görebilmekten mutluyum ve buna şahit edildiğim için şükrederim..
ülkeyi görmek beni etkiledi ama senelerdir bu ülkedeki pek çok şeyi zaten facede gününe gün seyrettiğimden içine girince gördüklerim bende bir farklılık yaratmadı ..
bhutan pahalı bir ülke .çünkü kaliteli bir yere gidiyorsunuz ve bedelini ödemek zorundasınız..modern ev çağdaş dünya ve halklarının pisliklerini kabul etmeyen ve gerisin gerisi sahibine postalayan bir ülke bhutan ...onu bu denli korunmuş yapansa iklimi v eçok zor olan doğal coğrafi yapısı ve bhutan kralıda -budist mürşidleride bunu bildiklerinden ,modern çağdaş batı dünyasının cehennemi dünyasına kendi cennetlerini koruyabildikleri kadar korumaya çalışıyorlar ve buda MUTLULUKLAR VE MASAL ÜLKESİ BHUTANIN TEK TİP GİYİM-TEK TİP İNANÇ VE TEK TİP MİMARİ VE HER EĞLENCE KUTLAMA VE İBADETİN TEK TİPTE VE TÜM ÜLKECE BİRLİKTE KUTLAMAK ZORUNLULUĞUNDAN GEÇMESİ İLE YASALAŞTIRMIŞLAR..
koskoca bir aile olmayı başarmış bir ülke aslında bhutan ailesi ve bu aile 800 .000 kişiden mürekkeb..
bhutanlılar zengin değille..(* VE BANA GÖRE ASLA ANLATILDIĞI GİBİ MUTLU DA DEĞİLLER ) ..onların zenginlikleri ilkel hayal dünyalarına hala inanmayı başarmalarında ve buda tabiiki dış dünyaya her şekilde yakın zamana dek kapalı izeole bir toplum ve coğrafya olmalarında yatıyor...bhutan modern ve gelişmiş bir ülke değil... çok elit ve çok zengin bir köy krallığı gibi düşünebiliriz..onların zenginlikleri etnik kimlikleri ve etnik yapılarını ve animist inançları ile uyumlandırdıkları budizm öğretilerinin sayesinde hala CİN -PERİ -DOĞA EFSANELERİ ÜZERİNE KURULUP -BU MASALLARI İLE YAŞAMAYA DEVAM ETMELERİ ..ama modern ve çağdaş dünya interneti sayesinde yakın zamanda onlarda batı filmleri ve batı eşya malları ile onlarda doğununun egzotik masallarından batının ruhları boşaltan ve ruhsuz kimliksiz kaybolmuş tek tip insansılarına dönüşerek hepimiz gibi onlarda kaybettikleri ruhlarını bulmak için fellik fellik dünyayı dolaşarak kendilerini arayacaklar ...
batı dünyasının ruhunu ve kimliğini kaybetmiş modern ve çağdaş ve aşırı zengin ve yüksek tahsilli kişilerine; BHUTAN ÜLKESİ çok pahalı KENDİNİ VE RUHUNU BULMA ve KENDİ İÇİNE DÖNEREK arınma ve bunun içinde TANRISAL DAĞLARINDA İNZİVAYA ÇEKİLME TURİZMİ YAPIYORMUŞ..ve ölüler ülkesi olan batının da kendi öğretisi olan O İÇLERİNDE BİRİKTİRDİKLERİ EGOYA AİT rekabet ve sömürünün tortusu PİSLİKLERİNDEN TEMİZLENME TURİZ VAADİ dahi VERİYORMUŞ.. ve BHUTAN belkide, batı dünyasını yeniden fabrika ayarlarına döndürme konumunu başarı ile üstleniyor-bilemiyoruz...AMA RUHANİ TURİZMİN EN KALİTELİ VE LÜX TURİZM YATIRIMI OLDUĞUNU BHUTAN SAYESİNDE ANLIYORUZ..oysa bu turizmin ana merkezi türkiye olabilirdi..
batılıların bugün hala hindistan başta olmak üzere bu doğu asya ülkelerinde ruhsal açlıklarını doyurmaya çalışmalarını çok manidar buluyorum be ne yazık ki ruhsal hazineye sahip ülkemizdeki yeni nesil çocuklarımızında bu akımı takip etmelerini çok acı buluyorum..hazineye sahipler ama bunu idrak edip görüp alacak anlayıştan yoksunlar ve o yüzden de sistem onları bu yollardan geçmeye eli mahkum yapıyor ...çünkü artık sahip oldukları o görkemli ruhsal mirası hazineyi alabilmek için onu hak etmeleri gerekiyor..

insan etnik kimliğini ve inancını ve doğasını kaybetmeden evvel nasıldı ve nasıl gerçekten milli olunur ve nasıl en hasından yerli olunur ve nasıl tek ülke-tek bayrak-tek inanç -tek bir insan olunur herkes bhutana giderek yerinde tahsil edebilir..
bhutan ın MÜTEVAZİ-ZARİF-SADE -KENDİ KENDİLERİ İLE YETİNİP-KENDİLERİYLE MUTLULUK CENNETİNİ YAŞAYAN mükemmel vitrinsel özellikleri var ..ve bu mutluluk cennetine sahip olabilmeleri içinde red etmek zorunda kaldıkları bir çok nefsani fedakarlıkları var ... bizim gibi aşırı özgür -aşırı serbest halklara sahip ülke ve insanlarına ise asla uymayan ,çok aşırı sert kanunları ve ahlaki değerleri var ve buda tabiiki genel olarak bizim gibi konformist ve egoist modern insanlara çok monoton ve sıkıcı gelecektir..
bhutan halkı coğrafi koşulları nedeniyle izole bir ülke ve bugün yeni tanıştıkları internet sayesinde de hızla değişip dönüşürken o masal ülkesini ve o mutluluklar diyarını nasıl yok ettiklerini zamanla göreceğiz belkide ..bilemeyiz..zaman devir devir devinmede..
hiç bir tehlikeli olay ve anarşi ve kötü olayın bhutanda olmaması gibi alışık olmadığımız heyecansız bir hayat var mesela....bhutanda gösteriş yapamazsınız ..çünkü tek tip mükemmel bir ev mimarisi ve tek tip araçlar ve tek tip kıyafetleriniz olmak zorunda..yanii hiç biri bize uymuyor..öyle gece sabahlara dek ses gürültü ye iç ..s ve aklına eseni uluorta yap yasak ve zaten bhutanılar akıl edip bunları bilip yapamazlar ..siyaset yok ve siyaseti henüz bilmiyorlar çünkü demokrasi getiren batılılar henüz içlerine tam girememiş.. bhutanlılar ,krallarını ve kraliçelerini ise tanrı gibi sevip tapıyorlar .. kral kendi kendine demokrasi getirsede halk bunu red edip kralını seçmiş ve kral yinede kendisini denetleyen sistem ve demokrasiye geçiş için start verip halkını geleceğe hazırlamaya bile başlamış.....kralları daima halkın içinde ve halkın mutluluğu ve inancı ve alıştıkları töreleri için bhutanlıları korumada..

bhutanda ok atma sporu milli spor..ve ilginç olansa yarışlardan sonra aynı bizdeki gibi halay çekiyorlar..
bhutan uzak zamanlarda kaf dağında kalmış bir iyi ejderha ülkesi aslında..bu masalı çocukken okumuştunuz ve talihinizde varsa ölmeden birde bu iyi ve mutlu ejderha kral ve ejderha kraliçesinin ülkesini değişmeden görebilirsiniz..
benim için bhutan ve tibetliler türklerin en kadim gelenekleri ve yapısını sürdüren türklerdir ..ama tabiiki bana katılacak kimseyi bulamam ..şimdi yazmayı canım istemiyor ama tibet-bhutan ve genel budizm öğreti maskeleri ile maya aztek inancı ve maskelerini ve hinduların inancı ve maskelerini daha sonra belki yazarım..ve bizde karahantepe göbeklitepe deki görselleri..bunların içinde tek bir güzel suret ve güzel romantik bir şey bulamazsınız .. yanii neden bu kadar korkunç ve iğrenç maskelerin ardına saklanıp putperestliği bu kadar güzel gösterip dünyanın yarısından fazlasına sevdirip inandırmışlar hala anlamış değilim..ve neden kimse bu inançlardaki görsellerin neden bu kadar çirkin ve kötü olduğunu sorgulamayı akıl etmiyor bilemiyorum ..

not:put kelimesi buda dan gelir ve orta asya türkleri şamanizm yanında budistlik ve mecusiliktenden de geçip bugün tibet-bhutanla aynı töre ve geleneklere genelde sahiptir..

bhutanlıların fiziki özelliklerine gelirsek bayağı kısa boylular ve onca temiz hava sağlıklı beslenmeye rağmen yaş ortalamaları 70 lerin başı imiş..buda onların bayağı fakir beslenmeye sahip olduklarına delil oluyor aslında ...
bhutan benim senelerdir gitmek için beklediğim -masal ülkesi dileğimdi ve bu muradıma erdim çok şükür..bhutan bana ne hediye edecek diye beklemişken dönüş uçağında yakaza anında 3. göz nasıl görüyoru deneyimletti bir kaç saniye belki ve ben bu aldığım hediyemden çok şey öğrendim ve bunun için teşekkür ediyorum ..
nur cihan nisan 2025 nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963










*******
eweet yeniden merhaba ! geçmiş zamanımda hayalimde verilen ALİ KİTABIma ruhumun masalı diye ,hayalimden dünya seyrü sülük tarihinde takip ettiklerimi yaza yaza bu zamana dek geldim.. ruhumun o dev aşkı ve o aşkı yaşadıkları da artık bu dünyadan göçüp gitti..dolayısı ile ruhumda belki beni boşadı ve ben yeniden ortada kalakaldım ve ALİ KİTABIMI yazma görevim bitince ,dünyayı seyahat ederek ,bu defada seyahatnamelerimi yazmaya niyet etmiştim..bir kaç defa bu dilediğimde gerçekleşti ve bu nisan ayı başında da BHUTAN VE NEPAL gezimi yaşadım..tabii bu çok uzakta olan 2 ülkeyi ,10 günlük turdan yolları çıkart 8 günde gezmek insanı çok sarsıp yoruyor .en az 15-20 günlük tur olması lazımki hakkı verilsin....doğal olarak tur benide çok yordu ve hala kendime gelemedim..
bu gezilerin bende bıraktığı izlenimlerimi hatıratıma kaydetmek isterim ki,buda benim vazifelerimden ve ali kitabımın bir tezahürü belkide ..bilmiyorum.ben sadece içimden akanları yazarım ..
eskiden dervişleri çırağa -yolculuğa çıkartırlar ne öğrendi ve ne anlıyor ve fiile= karmasına ne eylem döküyor imtihan ederlermiş.. işte bu seyahatlerim benimde kendi çapımda ağır imtihan karma-eylemlerim aslında ..görmek aynel yakiin olmaktır ve görmek en yüksek algıların son basmağıdır sonra hakkal yakın gelir yani O OLMAK ..görmek aynı zamanda ilizyon-yanılsama da olabilir..gördüğümüzün arka planını anlamaksa ağır bir imtihan ve yüksek tefekkür gerektirir..
kendini bilmek öğretisinde NE GÖRÜR VE NE ANLARSAM O BENİM ZİHNİYETİMİN YANSIMASI KABUL EDİLDİĞİNDEN ,ZİHNİMİN ZEHİRLİ YOLLARINDAN KURTULUP -ÖZGÜRLEŞEMEDİĞİMİ KABUL EDEBİLİRİZ..çünkü gördüklerimi olduğu gibi kabul edemedim ..

bhutan hakkında az bir şey yazmıştım ve henüz başka yazmayı düşünmüyorum..NEPAL hakkında yazmak ise çok ağır geliyor..
bir defa NEPAL i ve halkını görünce TÜRKİYEDE BİR TANE FAKİR İNSAN OLMADIĞINI ANLIYORSUNUZ ..ÜLKEMİZ BİR CENNET VE BOLLUK İÇİNDE VE İNSANLARI AŞIRI REFAHTAN ŞIMARMIŞ VE AÇ GÖZLÜLÜKLE BİRBİRLERİNE SALDIRIR OLMUŞLARI TAAA İÇİNİZDE HİSSEDİYORSUNUZ MAALESEF..biliyorum bu tarz yazılarımdan dolayı benden nefret edip beni takipten çıkan çok kişi var ve yine olacak ama ben yalan söyleyemem..sizde kendinize yalan söylemekten utanmayı öğrenmelisiniz..
nepalde ve bhutan ki benim için butik bir ülke bhutan ve inşalalh hep öyle butik korunmuş kalmayı başarır ama nepal butik bir ülke değil..
ülkemiz genel insanlığı nasıl islamdan ve türklükten nefret eder hale evrildi ise bu geziye. katıldığım grupta yine diğer gezilerdeki insanlar gibi sol -çağdaş-medeni ve inancını kaybetmiş kişilerin çoğunlukta olduğu bir grup insandan mürekkebti..herhalde bizim ülkemizdeki insanlar kadar ,dünyanın hiç bir ülke insanında inancından ve kendi insanından. nefret eden ,ülkesine dinine düşman başka tür insan kavmi yoktur..biz nasıl bu kadar yozlaştık ve bu kadar maddeci aç gözlü ve kindar türe dönüştük bilmiiyorum ama durumumuz iyi değil..
bu tarz insanlar için yatırım yapıp ,bir ,insanın kolay kolay sahip olup erişemeyeceği bu tarz bilgileri hayrat olarak umuma vakfederek doğru bir iş yapıp yapmadığımı sorguluyorum ve tabii bu beni yoruyor ve işimden soğumama sebeb oluyor..
nepal e gelirsek eğer burada HİNDUİZM DİNİ BASKIN DİNDİ..daha evvel budist inancı baskınken hinduzim savaşları halkı ele geçirmiş ve günümüzde hinduizm yaygınmış..ben senelerdir hindistanın inancı ve ritüelelrini face reel videolarından ve geçen sene 15 gün gezdiğim kuzey hindistan turunda da deneyimleyerek kendimce az çok anladım ve yazdım..yalnız hindistan ne kadar cazip rengarenk bir kaossa nepal o. kadar kapkaranlık bir cehennemin dibi gibi geldi nedense.. nepalliler hindistan gibi rengarek -cıvıl cıvıl ve eğlence dolu değildi..belki nepallilerin son zamanlarındaki siyasetinde etkin olan çin komizm rejimi ve çin maddi desteği ile bu fakir ve sefil halk daha bir karanlık ve kast sisteminde daha bir aşağıya yuvarlanmış gibi..

koskoca bir ülke fakirliğin dibinde ..ve dünyanın en görkemli -en yüce dağları ile çevriliyken ve en güzel bolluk bereketli nehirleri ile dolu iken ve dünyanın hemen tüm zenginliklerinin ve gelirlerinin hemen hepsinin bu uzakdoğu ülke ve halklarının emekleri ile batı dünyası insanını refaha ve güzel eşyalara boğarken ,neden kendileri bu kadar sefil ve karanlıkta kalakalmışlar anlamaya çalıştım ..ama asla anlayamadığımı ve anlayamayacağımı anladım ..

nepalde iken ve ülkeme gelince ALLAHIMA BENİ BİR TÜK VE MÜSLÜMAN OLARAK TÜRKİYEDE YARATTIĞI İÇİN HER ZAMANKİ GİBİ HEP ŞÜKRETTİM..bolluk bereket ve aydınlık ve tertemiz bir islam inancını bize bahşederek bizi KADİM İNSANLARIN SAMSARA DÖNGÜLÜ KAST SİSTEMİ İNANÇLARINDAN AZAD ETTİRDİĞİ İÇİN PEYGAMBERİMİZ HZ MUHAMMEDE HAMD ETTİM ki o ,çok soyut bir inancı bize hediye etti..ama ne yazık ki insanlarımızda onun o yüksek idrakini anlayıp alacak ve kullanacak basiret bugün pek yok ..insan tabii üzülüyor..
hazine bizim ülkemizde ve bize zimmetli ..ne yazık ki ,kimse o hazineyi istemiyor ve onu almayı red ediyor..
tabii benim ilgi alanım AYNI RÜYAYI GÖREN DÜNYA İNSANLARININ BAŞLANGIÇTAN BERİ GÖRDÜĞÜ ORTAK RÜYA SEMBOLLERİ VE ANLAYIŞLAR OLDUĞUNDAN ,nepal hinduizmi ve budizminden ,TEVHİDİ İNANÇLARA NASIL ERGİTİLDİĞİMİZ benim için önemliydi ve bende bu algımı yazmak istedim..

nepalde anladım ki ,hinduizm ve budizmdekiler asla SAMSARA DÖNGÜLERİNDEN VE KAST SİSTEMLERİNDEN ÇIKAMAYACAKLAR çünkü onlar tekamül yasasını red edip,TEKERLEK DÖNGÜSÜ YASASINI BENİMSEMİŞLERDİ..dinlerinde tek bir güzel figür nedense yok..tüm tanrıları çirkin ve korkunç maskelerle dolu sayısız çirkin iblisin yüzüne sahip.. nepal katmandu daki meşhur DURBAR MEYDANINDA SON GECEMİZİ GEZEREK GEÇİRDİK..GÖRDÜKLERİM ÇOK SARSICI OLDUĞUNDAN DAĞILDIM ..O KADAR DAĞILDIM Kİ HALA DÜZELEMEDİM ASLINDA..

gündüz çok güzel ve hayranlık uyandıran bu dünya mirası DURBAR MEYDANI gece adeta cehennemin dibine dönüşmüştü..meydanda onlarca tapınak vardı. ve hepsinde korkunç iğrenç-çirkin karataş heykellerine sunular sunan ve ateşler yakan ve şarkılar söyleyerek tapınan nepallilerle dolup taşıyordu..her yer karanlıktı .insanlar karanlıktı..putları karanlıktı..bazı tekke tapınaklardaki ayinler ve putlara -ateşlere tapınımlardaki hareketler aynı en ilkel devirlerdeki şekillerde idi..
kimsenin yüzünde bir nur ve aydınlık yoktu..yada ben çok nursuz ve karanlıktım ve etrafımıda karanlığımdan göremiyorda olabilirim ...onlar yeterli beslenemiyorlar ve temiz suları yok.imkanları yok..hava çok kirli ve aşırı fakirler o karanlık görüntü bundan da olabilir değil mi?..
nepal çok güvenli bir yermiş..turistseniz kimse sizi rahatsız etmiyor..sadece bisikletli rikşa sürücüleri size marihuanna isteyip istemediğinizi soruyor o kadar .mesela beni raşa-rus zan edip iki defa sordular ...
insanların alınlarında lapa gibi üst üste bulamaç sürülmüş ve yüzlerinde de kırmızı boyalar vardı ..ben nedense bir insanın alnına boya ve bulamaç sürmesini kabullenemiyorum..alın ve 3. göz yeri net açık olmalı ..insan nasıl o bölgeye pimpis boyaları ve kkat kat bulamaç lapalı sürerek ömrü boyunca yaşar ki ve bunu kutsallık adına nasıl yapar ?..bu cehennem gibi hissettiğim meydan aslında çok da güvenli bir yerdi..tek bir nepalli kişi biz iki yabancı türk kadınını asla rahatsız etmedi ve korkutmadı ..karanlık ara sokaklarında dahi ..ama burada başka bir şey vardı beni rahatsız edip korkutan ve dağıtan ....burada gerçek insan yok gibiydi...burada tekerlekte takılı kalan -sürekli aynı sarmalda dönen ve tekerden çıkmayı akıl edemeyenler vardı...
dünyadaki hemen tüm zenginliklerin kaynağı ve üretimi ve dünyanın geri. kalan sömürücü vampir ülkelerine kölelik eden bu uzakdoğu halkları kast sisteminin en aşağısında idiler ve ben bunu anladım..yani aslında dünyada bu tekamül yasasının işlediğini ama budizm ve hinduizm tekerine prangalarla siyaseten vurulmuş bu halkların ,diğer batı dünyası halklarının kölesi yapıldığını fark ettim.. bu insanların hinduizm in kast siistemlerinden çıkmak istemeyeceğine de inandım aynı hintliler gibi..çünkü insanda puta tapmak ve bir heykele saygı duruşunda bulunup-ona secde etmek ve ona hediye sunular sunarak onun etrafında dans etmek gibi içsel bir talep vardı ki halkımızın büyük bir kısmı da zaten bunu talep ediyor biliyorsunuz ve modern insanada en ilkel insana olduğu gibi bu en kolay ve en cazip inanç olarak geliyor..
putları kırıp,soyut bir yaratıcıya iman etmekse AKIL VE TEFEKKÜR İBADETİ İSTEDİĞİNDEN AWAM HALK BUNU RED EDİYORDU..hinduizm halklarının hemen hepsi her tür uyuşturucuya inancı gereği elzem olduğundan kolayca ulaşabiliyor ve tabii bu halisinasyon görülerle ve putlar birleşince insanlık şeytanlarının oyuncağına dönüşüyor sanırım ..
bugün bizim ülkemizde özellikle gençlerimiz arasında içki ve uyuşturucu o kadar fazla tüketiliyorki ,belki yakın gelecekte bizim ülke insanlarımızda aynı batılılar gibi kaybettikleri ruhlarını aramak için BİR ZAMANLAR BATILILARIN AKIN ETTİKLERİ NEPAL KATMANDU VE HİNDİSTAN A YERLEŞECEKLER ..gerçi bir zamanlar cennet kadar yeşil ve güzel ve batılılar için bedava olan bu ülke bugün batının lağımhanesine dönmüş olsa da hala ruhunu arayan batılılar için çok cazip ve ucuz marihuanna ve içki için revaçta olan bir yer ..
insan ne kaybettiğini ancak nepal ve hindistan türevi ülkeleri deneyimleyince sanırım daha içsel anlayabiliyor ve kıymetini biliyor..tabii nepalliler için içiniz acıyor ama bu halk bu inancı seçmiş ve bu tarz yaşamı benimsemiş ve kimse bir şey yapamaz..onlar samsaranın döngüsünden ve hinduizmin kast tekerleğinden çıkmayı akıl edip-tekere çomak sokup TENGRİ DİNGİRİDEN ÇIKMAYI BAŞARAMADIKÇA o tekerlek daha onları çoooook aynı yerde döndürecektir ..
ve aslında benim bu geziden tek anladığım bu anlamdı ...fakat düşündükçe yaşadığımız modern zan ettiğimiz hayatlarımızda dahi kast sisteminin olmadığı ve işlemediği tek bir şey olmadığını anladım..bu bana çok acaip geldi..
kısaca özün özü,nepalden ibretten başka bir şey almadım ..ve gruptaki islamdan ve türklükten nefret eden solun talibanın en cahilleriyle yeniden muhatap olmaklığımdan ,bu ilgilendiğim tuhaf bilgilerle korunduğumu bir. kez daha anladım..onlarda bu bilgiler zerre yoktur ve anlamalarına da imkan olmaz..çünkü solun talibanın tek derdi olan hükümet ve nefret ettikleri islamdır.. ve tek talep ettikleri ve çağdaşlıklarına bayrak zan ettikleri su gibi içki tüketip -dünyayı yüzlerce defa gezdiklerini ama zerre ibret almayıp -kendilerine bu imkanı veren türkiyeye şükretmeyi ise akıl dahi edemeyecek kadar kibirli cahilliklerini anlamak insanı yoruyor..ülkesinden ve insanından ve inancından bu kadar nefret eden solun bu karacahil talibanın bu ülkeye ne vereceğini zan ediyorlar anlayamıyorum..
nepal çok zor ve yorucu kapkaranlık bir ülke geldi bana ..aşırı sefalet var ..bizde kimse onlara bakınca ben fakirim diyemez mesela ..nepal bizim 1970 li yıllarımıza benziyor sanki..yollar yeni yapılıyor oda çinin yardımıyla ..havası puslu ve aşırı kirli..çeşmelerinden akan sularıda çok kirli ve zaten sarı renkte ..nepalin havası dünyanın en kirli ve sağlıksız havalarının en başında imiş..düşünki tepesinde dünyanın çatısı karlarla kaplı HİMALAYALAR DAĞLARI VAR ..
nepal dünyanın en yüksek dağlarının arasında ,en derin vadileri ile muazzam zor bir coğrafya ve katmandudan aşağı bu tropikal vadiye giden 250 km lik yok henüz yapılıyor..her yer toz toprak içinde..nehirler üzerine köprülerde yapılıyor...ilk defa asfalt yapılıyormuş.. 1970 lerde bile nepalde bu yerlerde hiç araba yolu yokmuş.. ve yollar aşırı dar ve aşağısı derin uçurumlarla dolu sarp geçişler var.aynı bizim batı karadeniz misali aslında.. çok benziyoruz coğrafya ve muson yağmurları ve heyelan ve toprak yol kaymaları açısından .. yukarıda karla kaplı himalayalar ve aşağıda nehirlerde timsahlar-gergedanlar- ormanda fil safaride filler ve geyikler ve rengarenk muhteşem kuşlar ve her tür değişik hayvanla karşılaşmalı bir gezi..nehirde bir kanoda ölüm sessizliği ile akarak ölüler yolculuğu yapabiliyorsunuz ve her yanınıza timsahlar yatıyor .. timsahlar balık avlayan köylülerden arada yiyormuş ama henüz turistlerden hiç yememiş ..

nepal aşırı muson yağışı aldığından ve deprem bölgesi olduğundan çok enteresan yer yarılmalarını görebilirsiniz ve bu yarılmış. kıtaların arasından akan kaynak sularına hayret edebilirsiniz..bu derin. vadilerde çok sık asma çelik ip köprülerde var ..batılı turistler için lüx rafting ve doğa sporları ve milli parkta doğal safari ve doğal hayat kampları var ..nepal türkler içinde çok ucuz bir ülke..bizim paramızla her şey 4 de 1 fiyatına elde edilebiyor..
hindistan da insanlar sizinle fotograf çekinmek için sıraya girerken ,nepalde tek bir kişi size ilgi gösterip bunu teklif dahi etmiyor mesela değişik olarak..hindistanla nepal halklarının arasını açanın ÇİN KOMİNİZMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM ..çin i her zaman cin gibi -ruhsuzluk olarak nedense algılıyorum ve bugün dünyadaki kullanılan -alınıp satılan ve tümm ekomonileri döndüren her eşyanın çin tarafından üretilip çok ucuza tüm dünya al-satçılarına verilmesini çok manidar buluyorum ..
sanırım yazım eski seyahatnamelerim gibi eğlenceli ve öğretici ve keyifli olmadı..kasvetli ve sıkıcı oldu ..ilk defa böyle oldu nedense ve nedenini henüz bilmiyorum ama zamanla açılacaktır onu biliyorum..
not:ALLAH IN SEBEPSİZ HİÇ BİR ŞEY YARATMAYACAĞINA İMAN EDEN BİRİ OLARAK ,her din ve öğreti ve ibadetlerini kabul etmeyi öğrenirken bu kadar acı çekeceğimi tahmin edemezdim ..olan biten her şeye razı olmak büyük bir skor ...
nur cihan nisan 2025 nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963








******
eweeet ..yavaş yavaş açılıyor gibiyim ..nepal bhutan seyahatname-i hatıratımı yazmaya devam ediyorum ... bu gezimin ana teması KAST SİSTEMİ İDİ..hani bildiğimiz ZİGURAT-PİRAMİT-MERDİVEN=MİRAÇ ..hiyerarşi.. dünyanın %90 yerüstü ve yeraltı ve el emeği ürünleri zenginlikleri uzak ve orta asya ülkelerinden çıkıp -üretiliyormuş..yani dünyayı besleyen ve dünya halklarının asla doymaz aç ihtiraslarını ve hatta şehvetlerini ve her tür arsız zevkinide yok pahasına doyuranda bu ülkeler bildiğiniz üzere.. ve bu ülkelerin hemen hepsi ya budist ya hindu veya islam-budizm-hinduizm mixi -doğa animisti halklardan oluşuyor..genel olarak aşırı fakirleştirilenve dolayısı ile aptallaştıran uyuşturucu temalı sömürü düzenine neden olan sistemle yönetilirler..

dünyanın en iyi çay ve kahvelerini mesela bize göre putperest olan hindular yetiştirip diğer ülkelere yok pahasına veriyor ve dünya devi şirketlerde kendi markalarını vurup herkesi gururla elinde havada gezdirdiği BİR MARKALI KARTON BARDAKLA ayakta uyutarak kazıklıyorlar .. aynı çok pahalı markalı textil vs ürünlerinin bu 3. dünya ülkelerinde çocuk işçilere köle sistemlerinde yaptırıldığının bilindiği halde hatırlanmak istenmemesi gibi modern ve çağdaş güya demokrat özgürlükçü insansıların umursamazlığı dahilindedir değil mi?....
dünyanın en ince nakışlarını yapanlarsa hindu ve budistlerin arasında fakirliğin dibini yaşayan bunların mixi üzerine birde islam olan pakistan-afgan halklarıdır.....en değerli mücevher taşlarıda genelde bu bölge halklarına ait.. en kaliteli uyuşturucularda orada yetiştirilip batıya devletler ve askerleri eli ile getirilip halka el altından satılıyor..narkotik adı üstünde...
dünyanın kast sistemine bakarsak ELF beyazlarının ülkesi olan KUZEY YARIMKÜRE ÜÇGENİN TEPESİ OLUYOR VE BURADA EN BEYAZ İNSANLAR YANİ hiyerarşinin beyin takımı yaşıyor ve hinduizmdeki kast sistemine göre beyaz insan kastların üstünde bir yapı olup,kasta dahil değilmiş...AMA BUGÜNKÜ HİNDULAR GÖZÜ AÇILMAYA BAŞLAMIŞ VE ülkelerine bu kast sistemini tüm dünyanın kanını emerek hayatta kalabilen vampirleşmiş beyaz ingilizlerin enjekte ettiğini söylüyorlarmış..
bu sene şunu farkettim..pek çok kara derili afrikalıda ve hintlide ve nepallide gördüm ki,kara derilerinde alaca hastalığı varsa Kİ ÇOĞU EN AĞIR ASİTLİ KÖLELİK İŞLERİNE MAZUR KALDIĞINDAN BU HASTALIĞA YAKALANIYORLARMIŞ,o kara derilerinin altındaki deri bembeyaz..yanii insan doğası ve ilk ten rengi aslında beyaz oluyor.. ve mesela eski kadim halklardan AMELİKA KAVMİ dünyada yaratılmış en güzel ve en zeki ve en güçlü ve en üstün halktı VE TENLERİ KARA İDİ..allah onları kibirleri ve diğer ırklara olan zulümleri yüzünden yeryüzünden sildi ..belki ilk piramitler ve o bilinemeyen devasa yapılar hep bu dev amelika kavimlerince imar edilmişlerdi..
HZ .NUH DOĞDUĞUNDA babası çok korkup evden kaçıp ,dedesi hz idris e gidiyor ve renk pigmentsiz olarak bembeyaz saçlı ve bembeyaz tenli ve gök gözlü olarak doğan oğlunun GÖKLERDEKİ TANRILARA BENZEDİĞİNİ SÖYLEYEREK ,OĞLUNU SORUYOR ya hani tevratta..işte belkide beyaz insanın ilk dünyaya gelişi hz nuhla yani bir devrenin tufanla kapanırken ,yeni farklı bir ırkın dünyaya aşılanması ile yeni bir dünya devresine başlatılıyor..mesela bu şimdiye dek hiç akledilip konuşulmadı ve bende bunu akledip tıkanmış sisteme bir kanal yol açtım ..
zaten madam balawatsky ın tibette öğrendiği dünyaya egemen olan ırkların kastında en son gelen ırkta beyaz ırk oluyor..diğer renkli ırklar kadim zamanların egemen ırkları yani bu bile basamaklı piramit gibi kasta tabiii..belki 4 ana unsurun insani yapı tezahürü idi..ama mesela sarı renk ZİHNİN RENGİ ve hava elementine ait ve dünyanın zihni programı bugün dahi sarı ırkın elindedir....

budizm BUDA nın öğretisine dayansa da ,bugün buda nın öğretisinden çok uzaktır..buda ,BRAHMAN KEŞİŞLERİN ÖĞRETİSİ İLE YOLA GİRMİŞKEN ,brahmanlar ömürler süren çileciliği ve perhizleri ve uzletleri ile AYDINLANMA -KURTULUŞ-MOKŞA ya ULAŞILAMAYACAĞINI 8 SENELİK BİR MEDİTASYON VE AÇLIK SONUNDA ANLAYARAK ,kendi tarzını -kendi "orta yolunu " kurmuş ve aydınlanmıştır..buda et yemiştir.. kadın takipçileri vardır ama daha sonraları nedense budistler eti ve kadını aradan çıkartmışlarken ,bugün bazı tarikatlarda kadın rahipler vardır ama asla erkekler gibi ilerleyemezler aynı bizim islami tarikatlarımızdaki gibi 🙂
bugünkü hinduizm aslında İRAN PERSLERİNİN MECUSİLİĞİ İLE İSLAMIN VE BUDİZMİN karışımından başka şey değildir..tam bir dünya dinleri çorbasıdır hinduizm..gerçektende milyarlarca aç sefil fakir halkları ancak hinduizm gibi rengarenk neşeli-hep ritüel ve dans vs inancı ile severek uygulamalı bir arada ancak tutup kolayca yönetebilirsiniz..

ve hinduların sürekli açlık-sürekli bedensel işkence ve belli hareketleri bedenlerinde ömür boyunca durdurmaları ve NEFES TEKNİKLERİ VE KULLANDIKLARI SAYISIZ HALÜSİNASYON ETKİLİ UYUŞTURUCULAR SAYESİNDE ZİHİNLERİNİN TÜM YOLLARINA DELİKLER -GEDİKLER AÇARAK BİR YILAN GİBİ BU ZEHİRLİ ZİHİNSEL YOLLARDAN GEÇMİŞLER VE ZİHİNLERİNİN İÇİNDEKİ KORKUNÇ HAYALLERİDE MADDEYE DÖKÜP PUTLAŞTIRIP,ZAMANLA ONLARA TAPMIŞLARDIR ve bugün de bu devam etmektedir..ama bu şimdi yazdığım anlam ne yazık ki bilinip konuşulmamakta ve tanrıları havada askıda kalmaktadır..
mesela buda nın meditasyonlarındaki zihninin bu her hali geçişi bir resme yansılıp bu resimler birer tanrı puta dönüşmüş ve bu kalıp resimlere bakan nefsin hangi halinde ne rüya göreceğini kolayca öğrenebiliyor ..

UZAK ASYA daki SİYAM-SEYLAN bugünkü SRİ LANKA bildiğimiz gibi hz ADEM in indirildiği anavatandırı..ve MOKŞA YANİ ÖZGÜRLÜK yani KURTULUŞ diyarı olan MEKKE ise HAVVA anamızın anavatAnıdır ..hind-i seylandan mekkeye ilk yol ve seyahatlerin başlaması ile bu güzergahlar daima dünya halklarının ticari ve refahının geliştiği yerler olmuştur..DOLAYISI İLE BU TAMPON BÖLGE MEZOPOTAMYADIR..
bugünde dünyadaki en az bozulmuş budizm öğretisi seylan kökenli kabul edilirmiş .. henüz seylana yani sri lanka ya gitmedim ama gidenlerden dinledim ve seyrettim..ve kaydedilmiş en eski hatıratı okudum ...batılı genç turistlerin gözdesi olan bu cennet bahçesi aşırı ucuzluğu ve yüksek kalitesi sayesinde batılıların en çok tercih ettiği yerlerdenmiş..

batılı beyazların dünyayı sömürdükleri düzenin parası DOLARDIR VE DOLARIN ÜZERİNDE antik mısırın PİRAMİTİ VE UYUŞTURUCU BİTKİSİ KENEVİR DEMETİ VARDIR..piramit bugüne dek kimsenin çözemediği bir sembol kabul edilir ve yukarıdan aşağıya doğru inen ÇADIR -KAPSAMA ALANLI ÜÇGEN RAHMAN IN EVİ- RUHÜL KUDÜS ANLAMINDADIR..yanii doların üzerine kurulu olan TANRININ TAHTI sembolüdür ....ben biliyorum ve ben senelerdir öğretip belge veriyorum diyen bir kişi dahi bunu şimdiye dek bilip söyleyemedi ama senelerdir uzun saatler boş. boş konuşup yalan söylüyorlar ....ne yazık ki müslümanların aşırı cahillikleri ve kendilerinden bihaber oluşları ile bu sembol bugünkü AMELİKALILARIN ELİNE GEÇEREK DÜNYA KAST SİSTEMİNDE SİHİR GİBİ HALA KULLANILMAKTADIR ..
hindistan halkı ve inançları hakkında temkinli gidiyorum çünkü ne zaman onları yersem başıma bir şey geliyor ve sonra acı çekiyorum ..allahü tealanın hindistanı ayrı bir sevdiğine nedense inanıyorum..belkide KAST SİSTEMİNİ yani bizdeki NEFS MERTEBELERİNİ en mükemmel şekilde tüm detayları ile örnek vere vere zahirde yaşayıp yaşatarak dünyaya naklen batıni tekamüller dersi verdikleri içindir bilemiyorum .. ..bugün hala batılı beyazlar kaybettikleri. hatta olmayan ruhlarını uyandırmak ve ruh sahibi olabilmek için önce hindistan a gitmek zorundalar değil mi?..
çinliler mesela,üzerinden kominizm geçen halklar ruhsuzlaştırılıp posa haline getirilip yeniden başlata. basılmışlardır ..
tıpkı eski masallarda padişah olmak için ergitilen şehzadelerin binbir çileli yolculuklarla her şeylerini kaybede kaybede ADEM ATAMIZIN DİYARI SEYLANA GİDİP ,ORADAKİ BİR MEYVEYİ (*vak vak ağacındaki insan meyvesini ) ALIP ,VATANLARINA DÖNMELERİ GEREKMESİ GİBİ ..değişen hiç bir şey yok aslında ..dünya halkları hep aynı tekamül ve inanç ergitmelerinden sıra ile geçirilmektedirler..
dünyayı yönetenlerin baktığımızda hiç bir dinle bağlarıda yoktur çünkü bir yönetici; kölelerinin inançlarını yönetebilmek için her dinden görünürken aslında hiç bir dine bağlı kalamayacak kadar ÖZGÜRLEŞMİŞ VE HAKİKATE UYANARAK kendi zülkarneynliğini kullanmaya başlamıştır ..
aşağıdakiler ve yukarıdakiler....bilenler ve bilmeyenler..uyananlar ve uyuyanlar..özgürleşenler ve özgürleşmeyi red eden -konfor alanında ne bulursa ona tapınmayı tercih edenler..

bugün internet sayesinde hepimiz görüyoruz ki dünyayı sapıklar-deliler-zır cahiller yönetiyor..ne kadar cahil ve ne kadar zalim ve ne kadar şeytani olduklarını herkes gördüğü ve bildiği halde hepimiz onlardan korkuyoruz ve tapındığımız kariyerlerimiz-dolarlarımız-lüx zan ettiğimiz bir kaç eşyamız- malımız elimizden alınmasın diyede bu zulümlere susuyoruz ..ve oturduğumuz yerden sürekli yorumlar yapıp ahkam kesiyoruz ama karma denen eylem ibadetini ise yapmıyoruz..
bize genel olarak İSLAM yani ALLAH A TESLİM OLARAK KURTULUŞA-MOKŞA YA ERİP ÖZGÜRLEŞENLER -SELAMETE ERENLER DENİR ama aslında hemen hiç birimiz artık allaha güvenmiyoruz ve teslim olup selamette olduğumuzu düşünmüyoruz..yaşadığımız her şeyi simpsonlar-beyazların üst aklı şirket ailelerince tezgahlandığına iman ediyoruz ..ve çoook ama çook uzun yıllardır islam dünyası batı karşısında zelil ve ezik ve korkak kukla durumunda tutuluyor..çünkü allaha güvenmiyor ve inanmıyoruz....dolara tapıyor..şehvete tapıyor ve sadece BATININ ADALETİNE GÜVENİP ,BİR ŞEY OLDUĞUNDA BATI ÜLKELERİNE SIĞINIP KORUNMA TALEP EDİYORUZ VE KENDİ KENDİMİZE ADALETİ SAĞLAYAMIYORUZ..ÇÜNKÜ KENDİMİZDEN NEFRET EDİP-KENDİMİZİ BATILI OLAMADIĞIMIZ İÇİN AŞAĞI KASTTAN KABUL EDİP,BATILI KASTINA GİRMEYE ÇALIŞIYORUZ.....ve müslümanlar müslümanların adaletsizliğinden kaçıyor..
ALLAH YERYÜZÜNÜ DİNLE DEĞİL ADALETİ İLE YÖNETİR DENİR ...
mesela bugün filistinlilerin yaşadığı zulüm ve acıyı dünyada hiç bir kavim yaşamıyor ve onların çektiği çile -ettikleri dua ve sabır dolu metanetli allaha a sadakatleri dahi yukarıdan zerre cevap alamıyor ve biz bunun nedenini dahi düşünemiyoruz...filistinlilerin o haline dahi ilahi yardım bir defa dahi inmedi..aksine israil e ise tüm islam ülkeleri el birliği ve ağızbirliği ile yardım etmekteler..allah neden islam ülkelerine yüz vermiyor düşünmek lazım..
dünyada kurulan 3 büyük israil ülkesinden ilki iran ,ikincisi rusya ve 3. süde cumhuriyetle birlikte kurulan yeni türkiye ülkeleri imiş biliyorsunuz .eskiden bu konuşulmuyordu korkuluyordu ama artık konuşanlar youtube de var .. bizim ülkelerimizin halkları ve siyasileri arasındaki fitne ve nifak işte hemen herkesin soy ağacının farklı olması yüzünden..* * https://www.youtube.com/watch?v=7Qwy0Z7XA4I*
hintlilerin dünyanın en kalabalık ülkesi olmasına rağmen hepsinin hindu olması hasebi ile aralarında hiç fitne ve terör ve kavga yok biliyorsunuz ve diğer dünyanın en kalabalık ülkesi ruhsuzlar ordusu çin de ya inançsız ya budist ve onlarda da bizim gibi kavga ve fitne yok..inançlarında sadıklar ve kaviler..belkide yaratıcımız BEN MAL MÜLKE DEĞİL ,KALBİ SELİME BAKARIM DERKEN ,HALKLARINDA KENDİ İNANDIKLARI PUTLARA OLAN SADAKATİNDEKİ SAMİMİYETLERE BAKIYOR OLABİLİR BİLEMİYORUZ..
biz bir puta inanmadığımızı kabul etsekte ,inancımız gibi soyut putlarımız var bizim ..dolar-altın ve başkasının malına haksız çökme sevdamız ve adaletsiz yaşam biçimlerimiz vs ..
hindistanlılar bizlere göre çok ama çok fakir insanlar olmasına rağmen ,sahip oldukları minicik şeyler için dahi tanrılarına sabahtan akşama ellerine ne geçerse sunuyor ve faydalı hiç bir şey yemeyip onlarıda tanrılarına yedirip- heykellerinin kafalarından aşağıya canım yağ-kaymak-bal-süt ve pahalı yağlar ve değerli kumaşlarını dökerek ve hatta yakarak kendilerine verilmiş en değerli rızıklarını dahi doğaya geri veriyorlar..bizse yaratıcımızın helali hoş bol keseden verdiği her şeyi hep PİNTİ KARINCALAR GİBİ SAKLIYORUZ ve eskisi gibi artık hayrına kimse ile pek bir şeyde paylaşmıyoruz ve üstelik başkalarının rızıklarınıda çalarak onları da sümenaltı ediyor ve daima aç açık çıplakız diye feryadı figan ediyoruz..bunu yaratıcımıza güvenmediğimiz ve inanmadığımız için yapıyoruz... birbirlerimizi kazıklamaya doyamıyoruz ..bugün herkes mecburen türk halkının hızla yozlaşıp çürüdüğünü ve ahlaken çöktüğünü her yandan ifşa edebiliyor ..
oysa yaratıcımız her yarattığını rızkı ile birlikte yarattığını söylemiştir..ve her din ve öğretide aslında içinde bulunduğu halkların bir rızkıdır ..ve o halklar ,o inançtan mesuldürler.. zihinleri o inanç üzerinden onlara arketipler-rüya sembollerini gösterirler..o milletin zihni yazılımı o inanç ve figürleri ile olur ...
mesela bunu anlamak ve kabul etmek ve seyre geçmek bile kastlar üstü bir farkındalıktır..
allah ın yarattıklarından mesul olmadığını ve allah ın ne yaptığını bilmediğini sorgulamak ,aciz salak bir kula düşmez ve zaten anlamamıza da imkan yoktur..
biz dünyayı sadece küçük bir azınlık olan beyaz ırkın hegemonyasında zan ediyor ve batıya takıntılıyız çünkü bizde aslında YAFES SOYU beyazız..ama dünyanın büyük çoğunluğu beyaz ırk değil ve dünyanın büyük çoğunluğu hindu ve budistler..tevhidi dinlere sahip halklar hakikate vurulursa dünyada nadirattan çıkacaklardır ki buda kast sisteminin üstü değil,RUHÜL KUDÜSÜN GÖZÜ-TAHTATKİ GÖZ KONUMUNDA gözleyen-şahit edilen makamına denk gelmektedir ..bilmem anlattıklarımız anlayabildin mi .?ben de bilmeden yazdıklarıma hayret ederek bu yazımı bitiriyor ve bu olağanüstü bilginin sihri bozulmasın istiyorum ve yaratıcıma bu bilgi için hamd ediyorum
nur cihan nisan 2025 nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963





*********
13 mayıs 2025 



yazmayınca yazmayı ve ne yazdığını dahi unutan biri olarak kendimle verdiğim unutmama savaşında yeniden BHUTAN-NEPAL SEYAHAT TEFEKKÜRÜME DÖNÜYORUM ..NEPAL İN MEŞHUR TANRIÇASI KUMARİ ANA KONUM ...face günlüküme baktım her sene zaten bir kumari yazısı yazmışım .onların bazısınıda eklerim ..NEPAL DURBAR MEYDANINDA çok sayıda değişik tanrıya adanmış tapınak ve sarayımsı yapı var ve biride günün belli saatlerinde ziyarete açılan YAŞAYAN BAKİRE TANRIÇA KUMARİ NİN YAŞADIĞI EVDİR..işte bizde sıraya girdik ve günün belli saatlerinde kapısını açan bu tarihi yapının avlusuna girip gözümüzü pencereye diktik ki bir tanrıça olan KUMARİYİ GÖRELİM..pencerede çirkin habis yüzlü bir adam oturuyordu ki,onu izlediğim kumari youtube belgeselelrinden zaten tanıyordum 🙂 .o adamın yüzünden kötülük ve hainlik akıyor ve çok kaba biri ...hatta avluda kumariyi bekleyen bizim türklerden de bu adamın mendebur siması yüzünden kıza kim bilir neler yapıyordur diye konuşuldu...
neyse yaşayan tanrıça hemen pencereye çıkamayacağından ,aşağıda bir 10 dakika filan yukarıya gözlerimizi dikip durarak bekledikten sonra o çirkin adam içeriye sertçe bağırdı ve içeriden cılız kadın sesleri geldi ve anladık ki kumari pencereye çıkacak..ve sonra kumari tüm ağır maskelenmiş makyajı ve kumari kıyafetleri ile pencereyi olabildiğine doldurdu..çok şaşırtıcı idi benim için...çünkü bu yerli halklar hep aşırı minyon ve cılız bakımsız insanlardı ve benim izlediğim youtubedeki kumarilerde minicikti ama bu kız aşırı büyümüş ve çok irileşmişti nedense..bir kumari ancak adet olana dek tanrıça olabildiğinden herhalde bu kızın yaşıda hayli ilerlemiş ve adet olamamış gibi duruyordu ..
kumariyi pencerede görünce bizim halkımızda ona acıma sesleri yükseldi tabii..kız hiç mutlu durmuyordu..nasıl mutlu olsun ki ,tanrıça rolü için küçükken kurban seçiliyor ve senelerce bir eve kapatılıp,her gün turistelere bağış-bahşiş kutusuna para atmaları için pencerecen baktırılıyorsun ..nepalli hindular sana tapınıyor ve ülke liderlerinden tut tüm ağır toplar gelip ayaklarına kapanıp,senin onları kutsamanı bekliyor ama sokağa çıkamıyorsun ve ayaklarını yere basamıyorsun ve okula gidemiyorsun ve bir çocuğun sahip olduğu hiç bir hakkın olmuyor ..ama tüm bu kayıpların karşılında insanlar sana tapınıyor ve adet olunca d abir anda tanrıçalık ünvanın elinden alınıp,seni normal hayata atıyorlar ve tüm hayatın kayıp gidiyor ..

dün analar günü idi ya hanii..işte size ana tanrıça -yaşayan en. büyük kadın anne rolünü giyen kumarinin yaşadığı nepal ülkesinden bir hatıra yazayım dedim..
bu kumarilerin soy ağacı nepalin en eski yerli kast ailesi olan NEWAR BUDİSTLERİNDEN OLMASI GEREKİYORMUŞ..tabii ki ben bu konuyu geçen sene NEWBAHAR BUDİSTİ BERMEKİ AİLESİ NİN İSLAM OLUP,ABABSİ HALİFESİNE VEZİR OLUP ,SONRADA İSLAMA NASIL TASAVVUFU SOKTUĞU KONUSU İLE BAĞLAYIP YAZMIŞIM..tabii ki bu bilimsel değil..benim iç sesimle yazdığım bir şey ...o yüzden sadece beni bağlar ..hükümsüzdür.. 🙂
işte bu nepal e de adını veren NEWAR halkı dünyanın genel ırkı kökeni olan HİNT ARYAN VE TİBET -BURMA halkı mixi imişler ve newar yani nepalin newar bölgesi BUDA nında doğup yaşadığı yer kabul ediliyormuş...mesela ben budanın afganistan belhli olduğuna inanıyordum ve yazıyordum ..çünkü bermekilerin newbahar budist. manastırı oradaydı ama şimdi anladım ki,tibet burma-hint-aryan türkü olan bu afganistan konusunda haklıyım..çünkü heykellerdeki buda zaten bugünkü hintlilere hiç benzemiyor..

bu kumari sayesinde yeniden bermekiler-buda ve hz mevlana =afganistan horasan türkleri ve tasavvuf dokandırmasıda yaptıktan sonra yola devam edeyim..ve şimdi gülümsedim ve yazma konusunda iştahım nihayet açıldı 🙂 yani kabiliyetimi henüz unutmamamışım ..
not:bir gün bu her şeyi unutmak korkumu ? da yazayım inşallah..onu deşmem lazım..neden her şeyi unutmaya programlıyım bilmiyorum ve sanırım o yüzden bu yazıları yazmak zorunda bırakıldım ..bununla yüzleşmem gerek..
nerede kalmıştık..NEPAL İN BU YAŞAYAN TANRIÇA KUMARİ inancı aslında eski ve köklü bir gelenek değilmiş..yakın zamanda ortaya çıkartılmış.. nepal başlangıçta tibet tarzı budistken ,bugün neredeyse hepsi hinduizmin eline geçmiş durumda imiş ama tuhaf olan şu ki,hindistanın o renkli çılgın şowsal ve neşeli hinduizmi burada yok..burada çin maosunun kominizminin o karanlık -ruhsuzlaştırılmış ve insanlıkları elden alınmış fakirliğin karanlık koskoca boşluğu var...
not: nihayet yazmak istediğim ana konuyu hatırladım ve sonradan gelip ekleme yapıyorum ..KUMARİ TAPINIMI YEPYENİ BİR KÜLTÜR ...bunu düşündüm ..neden ? dedim" neden ?"...aslında nepal KUMARİ YAŞAYAN BAKİRE SOPHİA TANRIÇA İLE İYİ BİR İNANÇ TURİZMİ YATIRIMI YAPMIŞ DÜŞÜNÜRSEK..düşün ki etrafındaki her ülkenin ve nepalin sayısız taştan budası şivası tanrı heykeli var ve bu anlamda daha farklı bir tanrı getirisi lazım..ve nepal da akıllıca seçimle küçük erkek buda çocuklar yerine küçük bakire kızlar arasında tanrıça seçimleri yaparak bu işletim kurumunu kurmuş ve nepalin her şehrinde ve hatat köylerinde dahi böyle kumari kast sistemine iş veren ve iş bitirenlik gelir kapısı açmışlar.. akıllıca ..kurban edilen bir kız ve ondan para kazanan aile ile rahip ağalar var o kadar ..
ve düşün ki, etrafındaki ülkelerin BUDA=PUT ERİL HEYKEL TANRILARI VAR SAYISIZ BUDADAN BİRİSİ OLMAK İÇİN TÜM BUDALAR YAŞARKEN ÖLÜYE DÖNMEK ZORUNDALAR...ayrıca erkek budalar haricinde birde tüm budizm ve hinduizmde ve animist inançlarda en tepede dişi bir tanrıça ana kültü var ki mısırda bunun adı NUN-NUT-NU çinde NÜVE ..

nüve-hüve ...
hayatın yaşam kaynağı yazılım kitabı KUrAN ..gen-dna-OI
ve bizde de şahmaran ve mezopotamyada TİAMAT BOYNUZLU YILAN CANAVARI kültüründe olduğu gibi bir yeraltı alemi ve dünya hayatında GEN-DNA dediğimiz bir yaratım HAYYE-YILAN = NAGA =AHİ= HAYAT -YAŞAM RUHU FORMU YARATICI HAMİLİ KART YAKINIM HAMİLEDİR VE ÇOCUK BENDENDİR AMELESİ VAR ..mesela tayland-wietnam ve civarında NAGA -YILAN İNANCI VAR VE KENDİLERİNİ YILAN HALKI OLARAK KABUL EDİYORLAR ..bizde de şahmeran inancına devam eden halklarımız hala var ..bhutan da mesela yeni havaalanı temel atma töreninde ,yere çiçeklerden çizilip yapılmış bir şahmeran ana tanrıça yılan figürü çizilmişti ve kral ve baş budist rahip onun üzerinde tören yapıp temel atmıştı yani ana tanrıçadan TİAMAT -NAGA dan izin alarak...



işte bu anlamda tüm bu bahsettiğim kadim inançlarda tüm budaların ve tanrıların üzerinde ANA TANRIÇA BİR BAKİRE KADINDIR ..ONA HİKMET DE DİYEBİLİRSİNİZ 🙂 sophia da diyebilirsiniz..
nepal budanın doğup yaşadığı yer olduğu kabul edilsede , ve sayısız putun her yerde dikilip ateşi yakılıp tapınılsa da ,hepsinin üzerinde bu minik kızlara yaşarken tapınılan tek yerdir ...diğerlerinde ise sadece ana tanrıçanın heykelleri dikilmekte ve adı gizli bir fısıltı gibi anılmaktadır ..
hayatım boyunca nedense komizmden nefret ettim ..belkide rus kominizmi. ve çin maoculuğunun nasıl olduğu ve halklarını nasıl ruhsuzlaştırdıkları hakkında bir çocuğun çocukken okumaması gereken ağır hatıralarla dolu pek çok hatırat kitaplarını okuduğum için mi bu hale geldim bilmiyorum ama çocukluğumdan beri bir insanın maocu ve kızıl kominst olmasını asla kabul edemiyorum.. hele biz kafkasyadan gelmek zorunda kalan müslüman türklerin ve aynı ırkın balkanlardna gelen akraba türklerin koministliği bana aşırı yozlaşmış şımarıklık olarak geliyor her zaman ...atalarına yapılan işkence ve sürgünlere ihanet eden soysuzlaşmışların dönmeliği gibi ......
onları kapkara cahiller olarak her zaman kabul ettim..hatta çok eskiden komizm in türk ahilik sisteminden alınıp-onun içinin boşaltılıp ruhsuz köle halklar -dinsiz-karaktersiz ve anlamsız sadece işçi köleler yaratmak üzere değiştirildiğini de yazardım sık sık..
nepalda bizim 1000 tl miz onların 4000 nepal parası olduğundan ,her şeyi 4/ 1 fiyatına alıyorsunuz ve birde indirim istiyorsunuz yani iyice öldürüyorsunuz maalesef.. komşusu bengaldeşten sonra en fakir ülkelerden ve komşusu çin sayesinde maoculuk hakim..ve yeni inşaaat yol vs ekonomik destekte çinden geliyormuş..tüm yol ve köprü inşaatında halk çalışıyor..ucuz iş gücü...biz dönerken uçakta nepalli dolu idi ve halkımız önüne gelen türkiyeye giriyor derken bir yandan da ama türkler hiç bir işi beğenip çalışmıyor ve kimse ağır işte çalışmak istemiyor..eskiden her işi suriyeliler yok pahasına yaparken şimdi onlarda yapmıyor ve ülkemizde hiç bir şey üretilemiyor vs dediler ...
bitlenip-hastalık kapacağız diye veryasın edenlerimizde oldu..
ben çok fazla nepal katmandu ve himalayalara tırmanış vs youtuber çekimi izledim ki her mevsim bu dağları bir anlamda görmüş oldum..ve oralıları ve yaşamları ve evlerinide bizim karadenize benzettim..ama giden türklerde aynen kendi karadeniz yaylalarına ve yaşamlarına benzetiyorlar zaten ..yanii coğrafya kaderindir varya hani- bir anlamda cofrayana göre ev ve hayatın oluyor bu doğru ..nepal e batılı dağcılar zirve yapmak için gidiyorlar biliyorsunuz ..birde israilli askerler filistinlileri öldürdükten sonra inziva ve arınma terapilerine çok gidiyorlarmış meğerse..aşırı ucuz olması ve her tür doğal bakirliğin sonuna dek olması ve ruhsal bilgi ve öğretileri verne manastırların ise ev olması bunu kolay ve cazip yapıyormuş..
işte nepale giden dağcıların sırt çantalarını-ekipmanlarını ve ihtiyaçları ne varsa onlar için taşıyan nepalliler var ve bu taşıyıcılara şarpa deniyor..bu şarpalar batılı dağcılara hem rehberlik ediyor ve bilgi verip yolu önden gidiyor ve çadırları kurup-yemekleri yapıp-sofrayı servis ediyor ve her ihtiyacı karşılıyor ve sonra dağı çıkan ve zirveye bayrağını diken batılılar olup sosyal medyada bunlar ünlü olup kutlanıyor..bu bana her zaman iğrenç geliyor ama batılıların her işi zaten böyle değil mi?..

işte bizde batılı bir imparatorluk kalıntısı olarak ve bir zamanlar ingiliz imp askeri olarak ülkemize nepalin dünyaca meşhur kuvvetli askeri sınıfı olan askeri ve gerilla dehası halkından 250 000 gurka gelip ,ingilizler adına osmanlı türkleri ile,cephelerde en önüne telef edilmek üzere önden savaştırılmış ve bu savaşlar neticesinde ülkemizi ingilizler ve batılı devletler aralarında paylaşıp senelerce işgal etmişlerken ,bugün yeniden bu halkla ve beyaz türk denen içimizdeki yönetici sömürücü halkımızla içiçeyiz....
NEPAL ,ingilizlerin sömürgesi olan komşusu HİNDİSTAN yüzünden ingilizlere şöyle bir teklif sunmuş; "ingilizler ,NEPALİ İŞGAL ETMEZLERSE ,ONLARA MUAZZAM KUVVETLİ GURKA ASKERLERİ İLE HER ZAMAN SAVAŞLARDA YARDIM EDECEĞİNİN SÖZÜ VERMİŞ"..işte o zaman ve hala bu zamanda İNGİZLERİN KRALİYET ORDUSUNDA HİNDİSTAN SİH VE NEPALLİ GURKALARA AİT ORDU VARMIŞ.. bu ordu savaşlarda en önden -en tehlileki işlerde kullanılmak üzere mayın tarlasına önden sürülen eşekler konumunda olup-ingilizler daima onları böyle kullanmış.. bugün pkk=ermeni=yahudi= kürt lerini kullandığı gibi.... çünkü onlar ellerini işe sürüp kirletmez ve sadece siyaset bilirler ve hepimizi kuklaları olarak bu şekilde yönetirler..halkları birbirine düşüren terörler ve sonra mala çökme ile...ve
gurka yazısı :
ülkemiz her zaman ekonomisini dışarıdan gelen muhacir-mülteci ucuz iç gücü ile sürdürebiliyor biiliyorsunuz her batılı beyaz imp -kraliyet -sultanlık ülkesi gibi..yerli halk ağır işte çalışamıyor ve kendisi bir şey icad edip üretemiyor ve bunu pekde istemiyor..çünkü daha akıllı ve kurnaz olan tek tanrılı tevhidi dindeyiz ya belki ondandır..üretenler ve icad edip anormal çalışanların hepsi putperest ve çok tanrıcı ve animist inançlı yani doğaya saygılı halklar ve her şeyin bir ruhu olduğunu bizden iyi bilip inanıyorlar ve eşya ile bağları bizden daha özel..
...
ve ülkemiz bir memuriyet cumhuriyeti olduğundan herkese bir şeklide diploma verilmek mecburiyetinde olduğumuzdan herkes devlete kapağı bir şekilde atabildiğinden ,devlet himayesine giremeyenler ve devleti söğüşleyenler olarak halkı ikiye ayırabiliriz aslında ve biz ayırmasakta memur ve işçi diye zaten onlar ayırmışlar...
bunun içinde türkiye cumhuriyeti kurulurken kurulan yeni devlet memuriyet kurum sistemlerini hicveden SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABINI OKUMALISINIZ ..PADİŞAHLIK GİTTİ AMA YERİNE ÇOK PADİŞAHLI BİR DEVLET KURUMLARINI YEME SÖMÜRGE İMP NASIL KURULMUŞ ÖĞRENİNİZ..
işte ülkemizde ağır sanayi vs de yerli ucuz çalışan işçi işçisi bulunamadığından ,uyuşturucu ve insan vs ticaretinde nam salmış ülke vatandaşlarımızdan bazıları nepal ve diğer ucuz ülkelerden ucuz ağır işçi getirimine başlaış ve bunlar fabrikalarımızda sessiz sedasız çalışıyorlarmış..

zaten nepalliler bizden çok farklı bir halk değil çok benziyorlar ..aynı soyuz hepimiz..suriyeliler nasıl bembeyaz memlüklerin soyundandı ise ,nepallilerde adem atamızdan dolayı ve orta asya ata türk soyumuzdan dolayı bir şekilde hint aryan ortadoğu halklarımızla da akraba ve dünya giderek büyük bir köy oluyor ve bu büyük köy pazarında her iklimin her bahçenin ürünü kendi payını vakti gelince alıyor ..
biz beyaz batılılar gibi ırkçı faşist bir ülke değiliz ve koskoca bir imp ülkesi olarak zaten bu mümkün değil.. zaten yeni dünya düzeninde herkesin kan testine bakılınca kimin nereye ait olduğu kolayca bilindiğinden böyle çirkin şeylerde olmamalı ama kanunlar ve sınırlar bunu kast sistemi olmadan ahlaki ve insai düzenlemelidir..çünkü insanlar çok kötü olabiliyor ve kötülüklerinde sınır olmayabiliyor ve ahlaki değerleri yozlaşan insanlar ülkemizde giderek artıyor ve bu kötü ahlaksız insanlar ihtiyac sahiplerini ele geçirdiklerinde bunları acımasız ve kontrolsüz kullanabiliyorlar ..o yüzden devletin hukuku elzemdir vesselam..(* BU HALKIN BAZI KESİMİNİN ,SURİYELİ İLK MÜLTECİLERE NELER NELER YAPTIĞINI ASLA UNUTMAYINIZ !! kötülüğün ve aç gözlülüğün sınırının olmadığını ahlaken ve ekonomiken hep birlikte yaşıyor ve yaptığımız zalimliklerin bedelini fitil fitil ödüyoruz )
not....ben ne yazmak istedim ama ne yazdım 🙂..işler bazen elimizde değil..bu şekilde yazı akıp şekillendi .her şeyde vardır bir hayır ama bir sonrakine ÇİN EKONOMİSİ VE ŞABLON KALIP HAYATLARIMIZ HAKKINDA YAZMAK İSTEDİĞİMDEN BUNU ÖNGİRİZGAH olarak olarak alalım lütfen ...
öpüldünüz
nur cihan nisan 2025 nuralem7@hotmail .com tefekkürler için facebook sayfam https://www.facebook.com/nur.cihan.963

*****************

NEPAL DE ÖLÜ YAKMA TÖREN YERLERİNDE KAST SİSTEMİ VAR .mesela bu aşağıdaki videodaki ölü üst kast yerinde törenle yakılıyor.aşağıya doğru akan nehir tarafında ise aşağı tabaka kast insanlar yakılabiliyor... ölü yakma bu fakir halk için pahalı bir ritüelmiş..ve çok daha ucuz olan yakma makineleri ise bu tören yerinin hemen arkasındaymış..