18 Haziran 2011 Cumartesi

ŞEY’ lerin GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-18


ŞEY’ lerin  GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-18

Merhaba Sevdiğim ve Merhaba..
Sana karşı neden bu kadar iradesiz olduğumu henüz çözemedim tabii..kızgınım hem de küskünüm.. ama gel gör ki, gönül, küsmüs dinlemiyor..  hele beni hiiiçç takmıyor..benim o meşhur keçi inadım, Sende iflas bayrağını çekiyor.. kalbimin peşine takıldım işte..bakalım ne diyecekmiş  yine Sana.. geçen hafta; en son noktaya geldiğimi sanmıştım.. bir tek son masal olabilirdi ki; onu da yazmaktan vazgeçmiştim kızdığımdan..o da, efendiler ve köleler hakkındaydı..lakin dün birden bire kalem aklıma takıldı..içimden kalem anlamı geliyordu..ve susmuyordu…İkra Suresinin “oku” lafzından sonra olabilir mi ?..diye düşündüm ..hayır..Kalem Suresiymiş meğer..işte onu netten dinledim.. kaçamadığım ve kaçamayacağım anlamı yine anladım.Evvel Zamanımın dediklerini ve Senin güvenli tanımlanmış tamamlayan kanatlarını hatırladım…Sen varsın ve beraber başaracağız ya hanii…bilmiyorum..tedirginim..

ve Sevdiğim nette ağaç mitolojilerine baktım..artık kolayını buldum tabii ,hiç Yunan- Roma- Mısır felan bakmıyorum..direk Sümer mitolojisine uğruyorum..çünkü bilinen yazılı en eski metinler onlarda..ve bu masal çocuğunun  en saftirik  türk , en az altı  gümüş tepelikli tacı
Jda tabii..:)  Sevdiğim bileceğin üzere, bir şeyden dolayı muhakkak,  yine ,Seni kızdırdım ki rüyalarıma el koydun..zaten bişi göremiyordum hepten yok oldu..bende en eski hayallerime baş vurdum dolayısıyla..hayalsiz masal nasıl yazabilirim ki değil mi?görmeden nasıl masal üretebilirim yani…sanatıma saygı lütfen..hayallerime sansür koymamalısın  benceJ).. türbelerime deJ..lütfen..anlamadım sanma..

“ha bu arada..sevgi gelip kanepeye uzanmış ve gitmiyormuş..bir türbedar ise cenaze için istenilen merasimleri yapacakmış ki, o ,herkese bu hizmeti yapmazmış…”

 neyse her şeyde  bir hayır vardır tabii..rüyadan çıkmak isteyen de bendim değil mi?evvet…gelelim çook eski bir izdüşüme..ormanda  giderken rastladıkları biri ısrarla ona göz kalemi satmış..çantasına koyduğu kaleme bakarken hayret etmiş..kalem koskoca ağaç olmuş ve ikiye yarılmış..bedenin içinde kömür-kurşun varmış..ve çocuk kömürü kurşun kaleme dönüşen bu ağacı nedense dün aniden hatırlamış..yazacakları bitti sanan, kalemin bitmeyi henüz dilemediğini de idrak etmiş tabii…ve Sevdiğim.. her şeyim.. geçimsiz ve huysuzum..bence o ağaç kalemi sabrın nihayetine ermişti de o yüzden o hale gelmişti değil mi?............


*ve Medine de otel..buzdolabından ona hazırlanmış tükenmez kalemi ,rulo beyaz defteri alıyor..ikisinin de üzerinde kam yazıyor..

…..Sevdiğim…nasıl yapacağımı bilmiyorum ama şimdiye dek olanları toparlamak istiyorum..ilk önce Hermes le alakalı muhteşem bir yazı bulup okudum ..ve anladım ki..bak şimdi..haniii ..bir şey in  iç anlamı  vardı ya..hz İdris  as.  ın  sahip olduğu  bu ilmi ilmi sır için;  ilk tekke,medrese,ehram,piramit okullarını inşaa  ettiğini anladım..duvarlarını ise  öğrendiği bu ilimi anlatan kendi icadı olan hiyeroglif  yazıları ile doldurduğunu da…tabii bu doğrumu kesin bilmiyorum lakin, içim doğru diyor..ve eminliğim bu yazıdaki “ sadece bir efsaneye göre de” denen bir cümleyle sabit kadem oldu Sevdiğim.. şöyle yazayım bak.. Sen anla olur mu?..altın üçgen.. akik..ve sonra denmiş ki o yazıda” Hermes’lik bir makam, meslek” tir..bir Hermes değil, sayısız Hermes vardır..bunu da  11 …  le anlarız misali..sanırım anlatabildim
J..kendimin bile kendimi anlamadığı bibeni ,biSen anlıyorsun, ne mutlu bana…teşekkür ediyorum ..


tabii bu ilk saf anlam, zamanla, rahiplerin manalarını nefisleri için kötüye kullanmaları yüzünden ellerinden alındı..daha sonra, bu yolda olan hemen her tarik ehli ekolünün başına gelen, yani:sahteler,çürükler ,gerçeklerini de yakıp yıkıyordu..ama Turuku A’li onlarsız da bir şekilde ve daima devam ediyordu..bazen görkemle açığa çıkıyor, bazense tamamen gizemli olarak yoluna seyr-ü sülükuna devam ediyordu..katarına yeni saliklerini de  ekleyerek tabii..

veee..bu durumda Sevdiğim; kendimi bildiğimden beri, nedenini bilmeden merak ettiğim piramitlerin sırrına bir nebze vakıf oldum inşallah..esas vakıf olduğum, naili şerefyap olduğumu asla yazamamm..Seniii  IIIIIII….. Seviyorum…
ve sonra Sevdiğim..bedelini düşünmeyi ise reddediyorum..çünkü Seni Seviyorum..

ve ehram kelimesini :ihram,mahrem,ihtirama değer, muhterem, haramla da direk ilişkilendirdim  tabii…yalnız çözemediğim başka bir şey var.matematik yada geometri bilebilseydim sanırım daha kolay olacaktı..ve yine şu an yazarken düşünüyorum ki: kare..üçgen..ELİF=A=kalem=dikilitaş=minare..ve nokta ki daire-i kubbeler..kürre-i hikmetler alemi..Sevdiğimmm..bir mabed inşaası için tüm çizimlerimiz hazır değil miJ)….ve tabii bu da n’r de en mükemmel  cem oldu?..tabbii ki İstanbul’da..bu konuda tefekkür etmem lazım..bunda bir şey var..Ayasofya....öyle mi peki Sevdiğim?…TEKAMÜL DEVAM EDİYOR..sabit kadem yerler ve makamları …

Sevdiğim.. daha evvel kalem ve nun(kün) için, mürekkepli-dönel aynalı masallar yazmıştım hatırlıyorum..bu farklı..bunu daha kapsamlı yazabilirim sanırım, sonra inşallah..mesela kalem minare ise ve duyduğuma göre :”ezanı, müezzinin ağzından davet edip okuyan Yaratan”sa eğer..Kalemi,Kaf’ı…içindeki Mürekkebi,Arş-ı Rahman-ı gönlü Ay n’Ay ı,Levh-i mahfuzu da  tabii….AKS’İ SAD A  MİSALİ OLDU DEĞİL Mİ?..J….teşekkür ediyorum..Seni seviyorum…


başkaa..ağaçlar..şecere..biliyor musun, ben çiçeklerden daha fazla ağaçları severim..henüz ne ağacı olduğumu ise bulamadım.. belki portakal yada limon veya  o tür bişi olabilirim ..karar veremiyorum..manolya ağacını  çok seviyorum lakin meyvesi yok o yüzden düşünüyorumJ…ceviz ağacıda şimşek çaktıysa ve karşısında bir obje varsa onu fotoğraflıya biliyormuş.. fotoğrafik  zekalar belki de ceviz ağacı türündendir değil mi Sevdiğim..ben çok unutkan olduğum için daha az zeki bir ağaç türündenimdir bence..en dalgın –en tembel ağaç neyse ben o türdenimdir muhakkak.bence ben ancak bir sarmaşık  olabilirim..tabii bir tek Seni sararım..sonra..sonrası Işk Sevdiğim Işk....

şimdi hatırladım bak..yılar önce bir belgesel izlemişim..kuzey Avrupalılar kendi soy ağaçlarının Asya’dan değil de Avrupa’dan çıktığını ispatlamak için yola çıkmışlardı …çok etkilenip ağlamıştım:biz Müslümanlar tüm manevi ilimlere mirasyedi olarak  hamiliz ama hiçbir şey üretemiyoruz ;yabancılar ise, tüm maddi  ilimlere sahipler ve tüm teknolojiyi en mükemmel kullanıp ayetleri de canlandırıyorlar..fakat, ne yazık ki, tevhid ehli olmadıkları için ne anlama geldiğini bir türlü birleştiremiyor diye.. konu şöyleydi Sevdiğim:bilim adamları ki çoğu İsrail liydi tabii..asıl maksatları başka ya haniii..tüm dünyayı gezdiler..tükürük örnekleri aldılar..insanlık ağacını çizmeye başladılar..en tepeden başladılar..DNA lar  geçmiş köklere indikçe ağacın bedenine dek indiler..Amerika başkanlarının kimi hz Peygamber Efendimizin soyundan çıktı tabii
J ve pek çok ünlü kişi akraba..insanlığın hz. Adem’e en yakın  kökü ise Orta Doğu da bulundu..en eski genetik koda sahip erkek sanıyorum ki Ürdün veya Lübnan yada  o bölgeden di....bir gün senle Sevdiğim Bey Atım yoktur benim, hidayetinse çoktur senin körfezine dalalım mı?oradaki balıklar çok güzelmiş duydum..ben yüzme bilmem ve denizden korkarım ..balinanın kuyruğunda denize dalandan olsun lütfen..


sonraa..bizim köyün karşı sahili .. Ukrayna’da bulunan 2000 küsur senelik bir Amazon kadının dna sı..((bu Amazon kadınlarını bir tek İskit=Türk erkekleri dize getirebilmiş biliyor muydun Sevdiğim
J….))..ve iz sürücüler Tibet’e yakın bir Türk göçer-oba- kavimde Meyrem Gül adında 9 yaşındaki kız çocuğunun genetiğinin ,Amazon kadim kadınla  aynı olduğunu buldular..ve açık kumral saçlı ,yeşil gözlü bu  kız Türkçe konuşuyordu..işte bu soy ağacı kimlikleri bulundukça bilgisayar teknolojisi ile yaptıkları ŞECERE ağacının yaprakları-  çiçek- meyve- kandil misali lamba şeklinde yanıyordu..kandilin içinde ise ışıktan bir  insan silueti gözüküyordu ve ben hep ağlıyordum..Nur Suresinin” Allah’ın Nur’unu anlattığı “ayetini canlandırıyorlardı lakin idrak edemiyorlardı..onca ilimle ne yazık değil mi Sevdiğim…..

****
“”Tanrılara, dünyanın başlangıcını ve sonunu açıklaması için Tanrı Odin tarafından derin uykusundan uyandırılan kadın kahin Völva şunları söyler:
Zamanın başlangıcında doğan devleri hatırlıyorum,
Bana yaşam verenleri hatırlıyorum,
Dokuz dünya biliyorum,
Toprağın bağrına kadar uzanan o bilge ağaçla
Dünya ağacıyla kaplı dokuz felek
Yggrasil derler bir dişbudak ağacı vardır bilirim
Zirvesi sulu beyaz bulutlarla yıkanır, düşer buradan vadiye çiğ damlaları,
Urd çeşmesinin üstünde ebediyete kadar yemyeşil dikili durur.(alıntı)””
***
Eski Türklerde en kutsal ağaçlardan biride ardıçmış..ona baktım Sevdiğim..Bektaşiler içinde özel bir ağaçmış..KAMİL KİŞİLER= DEMİR KAZIK KUTUP YILDIZLARI  BÖYLE AĞAÇLAR GİBİDİR…birde bir hikaye buldum..onun olduğu yerde güya deprem olmazmış..bir de tek başına  büyümüşse o adak ağacı gibi olurmuş..kutsiyet atfedilirmiş..eski Türklerden, yakın dönemde kendimde şahit oldum:kabirlerin içine yeşil yapraklı bazı ağaç dallarından koyarlarmış…birde eğer ecel teri döküyor canını veremiyorsa ;hastanın üzerine  yeşil yapraklı bir dal konurmuş ki, çabuk can verebilsin acı çekmesin …



Ve bizim mardok=TAMmuz=dumuz u muzun eşinin bitki sembolü hurma imiş Sevdiğim..simsima ve halam hurmaya baktım..ne yazık ki aklı maaş  el mürşidi google efendicazıma henüz istediğim manadan girdilememişler..ve tammuzu baal ın kız kardeşinin bitki simgesi ise üzüm müş..bilmem anlatabildim mi?.. cümlenin gelişi manasına geellJ..… bak ama lütfen. .tebrikkkk.. teşekkür ediyorum Sevdiğim…aaa..  birde, ki, bu çok özel bak!!..yazılı metni kaybettim o yüzden kopyalıyamıyorum,  sadece hatırladığım anlamını dikte edeceğim..şimdi tammuzun evlatlarından biri kitabede demiş ki:babamın içinden yıldızlar gözüküyordu..bu benim için şu demek Sevdiğim..tammuz…..yaygın örtülü tableti levha  tammuzmuş yaniJ………..



bilinen en eski türk metinlerinde ilk insanın bir ağaç kovuğundan  çıktığı var..(daha sonra ise Oğuz Kaan-çift boynuzlu öküz olan da ;ağaç kovuğunda bulduğu kızla evleniyor zaten..: )bir eski metinde ilk insanın kemiklerinin kamıştan- etlerinin ise topraktan olduğu, tanrının içine nefes üflediği var..ilk önce kulağından, sonra ise ağzından ..bunun değişik versiyonları da var..mesela ağacın içi kalıp misali oyuluyor tanrı tarafından ve çamur ,sel gelip  orayı dolduruyor..güneşte kuruyor ve en son nefes ..yani 4 unsur.. burada benim öğrenme tarzım kelimeler,isimler olduğundan  nefesi üfüren tanrı ÜLGEN e baktım..onu  OLGEN  olarak anladım..zaten pek çok efsaneyi okuyunca onların bugün bizim ilmimizle yeni yeni sahip olduğumuz ilimlere sahip olduklarını da anladım..çok acaip tabii..


esas acaip olansa: ESMALARIN SEYRÜ SÜLÜK SANATINI -yaradılıştan beri insanlık tarihi nasıl anlamışı ; eski efsane,mitoloji,masallar ve geleneklerden öğrenebilmemdi..bugün biz manen-tefekkürde ne yazık ki hiiiç ilerlememişiz.. her defasında üzülüyorum Sevdiğim..sadece gelişen makineler..teknolojimiz..insanlığımız ,anlam üretebilmemiz,binlerce sene yaşayacak tefekkürsel efsanelerimiz,geleneklerimiz,çocuklarımızın kulağına  anlatacak Turuku A’li seyrü sülük masallarımız ,sözlerimiz ne yazık ki artık yok….belki başka tür şeyler zuhur edecek kim bilir?...



öyle çok elektriğimize ,bilgisayar çağımıza güveniyoruz ki; bir anda enerjimiz kesilse ya…fosss..tüm kayıtlar,bilgiler uçtu gitti değil mi?.. ya binlerce senelik taş kitabeler binalar yazıtlar…Allah onları neden muhafaza etmiş ve ediyor ,bir kere düşünmüyoruz bile değil mi?..oysa geçmişimizi bilip öğrenmeden, temellerin köküne dek inmeden, üstüne yığma tuğla ile ne kadar dayanabiliriz ki..



 “Tanrı dünyayı yarattıktan sonra, içinde yedi taş insan suretinin bulunduğu taştan büyük bir ev yapar. Bu kez Adam insan suretlerine bekçilik için bırakılır. Şeytan çıplak olan Adam’a yırtılması mümkün olmayan bir elbise vereceğini söyleyerek onu kandırır ve suretlere yaklaşır. Bunun üzerine onlar kirlenir ve toprak haline gelir. Daha sonra tanrı yaptığı suretlere bakmaya gelince durumu görür ve bekçiyi azarlayıp bir köpeğe dönüştürür. Yarattığı suretlerin de içini dışına çevirir ve onlara ruh üfler”alıntı………




..bu alıntı metin mesela: yazarken, yazarken Sevdiğim, piramit ve sfenks hikayesinin de çıkış noktasını anlattı..aslında başka bir şeyi de..bir aslan tarafından korunmaya tekamül etmeyi de tabii…ve ilk kurt u..ilk köpeği ve  tanrı KUTAY ı..ben ne tuhafım değil mi?okurken değil de ya yazarken yada yazdıktan günlerce sonra anlıyorum..ne garip..öğrenme bozukluğumdan zahir….ve önemli olansa şuydu Sevdiğim..mitolojilerde hz. Peygamber Efendimize kadar anlamlar hep -hep eksik,yarım ve tamamlanmamış..beklenen O olduğu içinde ,O gelince mana otomatikman O  olmuş..bunu daha sonra Sana inşallah yazmak istiyorum..lakin çok okuyup araştırmam lazım..aslında yapacağım şeye kızabilirsin ,biliyorum..ama bu tekamülün nasıl beklenip bilindiği ve hemen anlayanların O’nu nasıl kabul ettiği bence çook önemli..niyetim güzel bence Sevdiğim, o yüzden sakın kızma…..sonra yazacağım tabii yazabilirsem…

ve tabii ağaç..ebeveynlerimiz Adem-i Havva Atalarımızın yaklaştıkları ağaç da var tabi..A dem i çamurdan yaratan;  lakin havas ını ise Adem kalıbından yarattığı içün olsa gerek ilk bilmeyi isteyende sanırım Havva Annemiz oldu değil mi SevdiğimJ?...ve ne buldum bil..bak şimdi..onlar kendilerini bilmenin ilk anlamı olarak  çıplak kaldılar ya hani..ve ne yaptılar..örtünmek istediler..incir yapraklarını kendilerine etek gibi  sardılar..işte bu masal çocuğu anlamış ki Sevdiğim ilk kahinlik önlüklerini,ilk ahi  peştemallerini, ilk şedleri de onlar giymişlerdi..yani tasavvufun iki öğrencileri seyrü suluklarına  ustalıkla başlamışlardıJ....bu anlayışım eğer yanlışsa lütfen bana doğrusunu anlat olur mu?..

Sevdiğim..geçen yaz bu dönemde Haybabamın hayalimde bana vermiş olduğu “masonlar ve dervişler” kitapçığı vardı ya hani..ve sene yıldönümünde, yani hayalden birkaç hafta sonra köyde: ilk yazılmış fütüvvet kitabını okuyarak başladığım ahilik ve masonluk araştırmalarım  benim için bitti..  yani masonluk felan kalmadı..artık hiçbir değeri anlamı yok..o mananın içini boşalttık sanki..o yüzden masonlar ve dervişler nüshamız bence bitti..gerek kalmadı..yalancı sahtelerin mumu yatsıya dek yanarmış zaten değil mi..onların mumunu söndürüyorum tamam mı..inşallah bittiii…



MASONLUĞUN ASLI OLAN FÜTÜVVETİ AHİLİK SE TEKRAR UYANDI VE AMİNNN…

Ve sevdiğim ağaçların kökleri yere kök salar ve dalları ile göğe sanki kök salar..aynı insan gibi..ve tabii eski bir masalımı hatırladım  yine..bence tam sırası…….

nur cihan/ 18.06.2011
nuralem7@hotmail.com


 *****

VÜCUD-İ İKLİMİN SULTANI SENSİN EFENDİM DERDİMİN DERMANI  SENSİN MASALI J

Bâyezid-i Bistamî, "Yolun başındayken dört şeyi yanlış biliyordum, sonunda doğrusunu öğrendim" der:
1. Yolun başında ben Hakk'a talibim zannederdim, sonunda anladım ki Hak bana talipmiş.
2. Yolun başında ben Hakk'ı zikrediyorum zannederdim, sonunda anladım ki Hak beni zikrediyormuş.
3. Yolun başında benim için iyi olanı seçen yine benim zannederdim, sonunda anladım ki ben hep kötü olanı seçmişim, her defasında benim için iyi olanı seçen O'ymuş.
4. Yolun başında Hakk'a vâsıl olmayı isterdim, sonunda anladım ki daha yolun başındayken ben Hakk'a vâsıl imişim.
**********


MERHABA…

eveeet, şimdi çocuklara vücut masalı yazıyoruz..bakalım insan bedeninden, harfler ve kelimelerle ne suretler çizebileceğiz..okurken ayağa kalkıp bu suretleri deneyimlemek serbesttir..herkes gülebilir..çünkü,çocuklar eğlenerek ve vücut dili ile öğrenebilir ..bu yazı için çok tuhaf şeyler hissediyorum. bir müziği olduğuna inanıyorum..bir gün,  yeni yazılım programları geliştiğinde; bu yazıdaki harflerin ve kelimelerin müziği deşifre edildiğinde, çok güzel bir ritmi olacağına nedense inanıyorum..bu yazı Efendime- pembe beyaz vücud kitabıma ithaftır..


Sen karşımdaydın, tüm hayallerim gerçekleşiyordu
kim kimin hayali, henüz çözemediğim acılardayım.. biliyor musun?
aramız da bir kanuni vardı, bir de neyzen
musiki sonsuz dalgaları ile kalbimi acıtıyordu
gözlerimi kapattım ağlıyordum ve ne seni düşünüyordum ne de kendimi
bembeyaz arı duru boşlukta, sadece kanunun sesi ve müziğin makamları arasında dolanan hiçlik vardı…
ben perdelerin arasında kaybolmuştum..
gözlerimi açıp karşımda ki sana baktım.sağ elin kalbinde, Hüseyniyiz Hüseyniyiz i söylüyordun..
alnında ki kartalın kanatlarının içinden çıkan, beyaz nurdan gülün e baktım..
ve gözlerimi kapatarak ağlamaya devam ettim……….


********

ewet bir başım ,iki kolum ve iki bacağımla ve bu bedeni örten ten hırkamla kendimin ehlibeytindeyim..
ve ayağa kalkıyoruz
dimdik duruyoruz -elif biziz
ve iki kolumuzu yana açıyoruz- haç biziz
ANA-SIR-ı Erbaa; 4 unsur,hava –ateş-toprak-su biziz
yani sır biziz..
eğiliyoruz –dal biziz
secdedeyiz- mim biziz.. o mim kapanırsa, o-nokta biziz..o alyans –yüzük –vuslat biziz
Adem=yokluk biziz..
SALAT –muhabbet biziz.
 
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR hadis-i şerifi için:

Kollarını havaya kaldır bak, çifte minareli camii sensin
şimdi kollarını indir bak, mihrab sensin..
her an senden akıp giden senlere imam-mehdi sensin=kurtarıcın sensin
bu vücudu ayıranlar der ki;” biz hep cemdeyiz.. ibadetimiz cem dir bizim”
hayır onlar hep aldanır, ayıran nasıl cem olsun?
Mevlana bizim, Hacı Bektaş bizim, Yunus bizim, Ali bizim…
 eeee..ya diğerleri?..
“ onlar sizin?”...
cem neresi bunun, farklar aleminde hep ayrımdalar…
Cem Muhammed’in Beyt-İ dir..
emanet ettiği Ehl-i Beyt’i ve İkiz Kardeşi Aziz Kur’an dır..
onlar hangisini aldı, sormak lazım?!!..

Hey!! ben sizde bunlardan hiç birini neden göremiyorum?

***
Kim fena bir adet koyarsa ona her an lanet yağar durur.
İyiler gittiler, güzel usul ve adetleri kaldı; kötü adamlardan da zulümler ve lanetler……”Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rûmî (k.s.)”

bak şimdi kollarını indir ve aç  bacaklarını
MAŞAALLAH ..maşallah
Allah’ın maşası sensin..seyret seni ne iş için kullanıyor.?.seyret, maşa sensin..
 
12 burç bizde.. bak 12 delik varmış beden mülkünde
bugün hangi huylarının-hangi duyularının  hükmündesin bak, o kara delik senin yönetiminde:)
kolay mı kara deliklerin cazibesinden kurtulmak? değil tabii.. mümkün mü?

Ashabım yıldızlar gibidir.. Hangisine tutunursanız kurtulursunuz diyen gerçek bir Dost var Dosttt
işte gerçek güneşler-gerçek astrolojik hakimler hayatlarımıza niyetle girdiğinde, onların hükmünde; her dem sen takiptesin-gözetleniyorsun..aldığın nefesin hesabını biliyorlar.
ipler daima onların elinde..onların ipi de Rabb ül Aleminin elinde..
elele , dizdize, gönülgönüle, bizbize….

kutup yıldızlarını bulmak lazım daima, niyetle
kutup un bir manası da; değirmen taşlarının altta olanının içinde ki demir de demekmiş..
sen tanelerini getir, değirmenci seni un etsin –değiştirsin, her gün seni dönüştürsün. aynı kalbin gibi …
bir değirmenci= bir demirci=bir terzi şart..
keskin kılıçlar için ateş, o ateşe usta bir potacı lazım.
o değerliyi korumak için kın da lazım..
Zülfikar sensin…

şimdi ayağa kalk ve aç bacaklarını, kollarını yana indir..
bak sen üçgensin
ve şimdi bacaklarını kapat, kollarını aç..
bak, sen ters üçgensin
hem X sin, hem de Y sensin değil mi?

Kutsal kadeh sensin..doldur doldur iç.. aşkın şarabı Kevser de sensin:)

ve şimdi vuslat zamanı aç kollarını da- bacaklarını da

bak, sen tevhidin yıldızı-Süleyman’ın mührü -besmelenin ta kendisisin

Allah’ın aşkı sensin..

bak, sen bir ağaçsın-tuba, uzayda baş aşağı salınan köklerin semalarda
Boşuna uzaylı arama..o uzaylı sensin.:)

başın, bir tohumdur beyninde, O’nun hükmü altında ,kul..
kolların ve bacakların o tuba ağacının kolları
20 parmağınla işlediğin tüm ameller senin ağacının meyveleri-yaprakları
ister yeşerirsin-ister solarsın.. kimse karışmaz ama iyisi mi biz,
Hızır-yeşil kalalım ve hazır-huzur-razı olup bulalım-durulalım..

aslında belinden ikiye de bölebilirsin kendini
bir yanın göğe ait, bir yanın yere ait olsun..
Merkür-ok ve yay sensin:)Allah’ın ilmi sensin
üstün herkese helal ama belden aşağısı Hüseyn-haramdır harama..
helaline helalmiş biline

ve bak şimdi dünyaya dönük alt yanına ve aç bacaklarını
dünya iki boynuzun arasında dönüyor değil mi? Şehvet..
sen dünyaya şehvetle bağlı olmasan hiç yaşayabilir misin ki ?!!
bu geçimsiz alemde..
sadece haz için yaşar insan ve o hazza ulaşana dek konuşur, konuşur ve arar
ve aradığını bulduğu an susar ve uyur..
konuşuyoruz ..aramaya devam:)

bak.!! aç iki elini, seyret avuçlarını şimdi
sol avucunda A-Rab-ça yazıyor 81…ve sağ avucunu aç bak, A-Rab-ça yazıyor 18
ikisini yan yana getir aynala bak, ayni ile yansır, hem de ve toplamı 99
her yanın mühürlenmiş bak, ne değerli ve kutsalsın..
 sen 100. sün
sen özel mülkiyetsin,sen en değerli parçasın,sen hamili kart yakinisin:)
sağ ayak baş parmağını sol ayak başparmağının üstüne koy bak.. LA sın, huzurdasın ve ölüsün
ve kollarını göğsünde çapraz yap ,birde kır boynunu sola, işte sen şimdi 3 kere LA sın ..

sen Kelime-i Tevhid sin..senden bir tane daha yok..sen, sen tek sin..
 
AMA  BİL  Kİ  SADECE YARATILMIŞ  BİR  KUL  SUN……TÜM  BUNLAR YOK..SADECE  O  VAR..O  DİLEDİĞİ  VE  SENİ ANIP SEYRETTİĞİ  SÜRECE  VARSIN..
VAR  SIN- OL  SUN-YOK  SUN……..

gözler... tüm beden, hepsi et-irin ,kan.. bir tek gözler, illa o gözler.
cam gibidir ve karanlığında parlayan o ışık, o ışık nedir?

her şeyi at gitsin,  bir tek gözlerin bende=kölen de  asılı kalsın.
bırak o gözler, sadece,  hep ben-İ görsün:)


nur cihan(11.02.2009)