ŞEY’lerin GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-17
Balık – 18 -Yıldız’ın Efendisi için..Sevdiğim Senin için..Sana....
Merhaba Sevdiğim ve Merhaba..bu gece sabaha dek, Sana yine bir masal anlatacağım sanırım..biliyorum ki, anlatmak istediğimi ,istediğim anlamda doğru yazamayacağım.. Senin, niyetim üzerine en güzel şekilde anlayacağını umuyorum..bu masalımı; zaman zaman- yazdıklarım yüzünden yaşadığıma nedense inandığım- o tehlikeli cinnetsel anlamda buluyorum..bana korkunç azab-baskı yapıyor..tek çarem yazıp o baskıyı geçebilmek biliyorsun..korkumla yüzleşebilmem lazım..gerçi istediğim anlamı henüz bulamadım ve Sen bana zerre kadar yardım etmedin nedense(biliyorum ki henüz vakti değil ,değil mi?)..tek tesellim beraber yol almamız..tek cesur yanım Sensin…Seni incitirsem ki, benim zerre kadar bile hükmüm olmadığını biliyorum ;yol incinmesin hesabındayım…anlıyorsun değil mi?
bu hafta neler yaptığımı anlatayım mı?geçen masalım günü bir mail geldi..*Mehmet Metli Dede için ..Sana, onu, masalımın sonunda kopyalayacağım…
ve tesadüf yok ya hani. arkadaşlarımla ilahi turizm için bir günlüğüne Konya gezisi yaptık, iki gün sonra..baştan aşağı ilginç bir seyahatti..ben, daha evvelden tembihlendiğim gibi, ilk ziyaretime Sadreddin Konevi hz den başlamak istedim..lakin sabahın er vakti, gül bahçesinde, tur rehberimiz:” hayır güzergah ters..oraya gidemeyiz..buradan yada hz Şems den başlayabiliriz “dedi..”o zaman, taxi ile tek başıma gider, size yetişirim” dedi çocuk…sonra rehber razı oldu :)..çocuk, neyzen çocuk Ozanı da davet etmişti..Sadreddin Konevi hz de Ozan ney üfledi..çok hoştu..türbedarla sohbet ettim..kubbesi bile yok ..sadece çerçeve..çünkü öyle dilemiş..cam takmışlar, her seferinde camlar aşağı inmiş.. gökyüzünü çook seviyormuş demek ki..
ve tesadüf yok ya hani. arkadaşlarımla ilahi turizm için bir günlüğüne Konya gezisi yaptık, iki gün sonra..baştan aşağı ilginç bir seyahatti..ben, daha evvelden tembihlendiğim gibi, ilk ziyaretime Sadreddin Konevi hz den başlamak istedim..lakin sabahın er vakti, gül bahçesinde, tur rehberimiz:” hayır güzergah ters..oraya gidemeyiz..buradan yada hz Şems den başlayabiliriz “dedi..”o zaman, taxi ile tek başıma gider, size yetişirim” dedi çocuk…sonra rehber razı oldu :)..çocuk, neyzen çocuk Ozanı da davet etmişti..Sadreddin Konevi hz de Ozan ney üfledi..çok hoştu..türbedarla sohbet ettim..kubbesi bile yok ..sadece çerçeve..çünkü öyle dilemiş..cam takmışlar, her seferinde camlar aşağı inmiş.. gökyüzünü çook seviyormuş demek ki..
sonra hz Şems…hımmm..Ozan için türbedardan izin istedim..aslında olmaz.. ama burası hem camii ,hem dergah olarak hizmet verdiği için kısa süreli olabilir dedi..onu çok sevdim..sohbet ettik..Ozan ney üfledi… durdu..türbedar gülümseyerek geldi:” sema sana, cana şifa üfle” dedi..sonra bir tane daha.. bitti..neyzen çocuk, aylar evvel bu masalın çocuğuna bir kuka tesbih almışmış Sevdiğim..ne ilginç değil mi?işte orada onu hediye etti..boynuma taktım tabii..bileğimdekini de gösterdim..güldük..bende ona kristalden, koca bir salkım üzüm hediye ettim..işte öyle…ve ben görmedim ama arkadaşlarım bir yaşlı teyzeyle sohbet etmişler..gece hz pir merdivenleri telaşla iniyormuş sanırım, yada çıkıyormuş..içlerinde biri var demiş,teyze anlatmış..ne yazık ki onu göremedim ve dinleyemedim…
sonra ..hz. Mevlana ..güzeldi güzel..sonra Üçler Mezarlığı… Mehmet Metli Dedeye yazdığım masalın fotokopisinden kitabesini sesli okuyarak yürüdük....sonraaa başındayız..dua ettik..herkes bekleşiyor.. bakalım yeteneklerinden ne zuhur edecek diye tabii:)…..şehitlik..son zamanlarda gördüğüm en muhteşem yeni anıttı..ahşap işçiliği müthişti..ve Ateşbazı Veli hz…Tavusi Sultan..Meram.. etli ekmek..Ladikli Ahmet Ağa hz…uçak..gece …ev…
sonra ..hz. Mevlana ..güzeldi güzel..sonra Üçler Mezarlığı… Mehmet Metli Dedeye yazdığım masalın fotokopisinden kitabesini sesli okuyarak yürüdük....sonraaa başındayız..dua ettik..herkes bekleşiyor.. bakalım yeteneklerinden ne zuhur edecek diye tabii:)…..şehitlik..son zamanlarda gördüğüm en muhteşem yeni anıttı..ahşap işçiliği müthişti..ve Ateşbazı Veli hz…Tavusi Sultan..Meram.. etli ekmek..Ladikli Ahmet Ağa hz…uçak..gece …ev…
teşekkür etmek istiyorum ve Seni Seviyorum..bu gezi, olabilecek ihtimali olan gezim için ön kayıt gibi geldi Sevdiğim..yarım kalan yanım için tabii..
……
tülcü kadın top top tüllerini tezgaha sermişti..yaşlıydı kadınların tümü..pembe püsküllüyü beğendi ..onu almışlardı ve gerisi yokmuş…ama tülcü kadın gülerek dedi ki:”bir tül var..siz ona kar desenli diyorsunuz” ..çocuk “yağmur” dedi..kadın:”o çok güzel..ben en çok onu beğenirim fakat bitti..yine getiririm..aslında o, 100 lira .. senin içinse, o. lira dedi..
…………..
Sevdiğim yazılamayan bir mektubu zorlamak ne tuhaf değil mi?..mektubumu beğenmezsem sileceğim..bakalım..
Sevdiğim.. Seni üzmek istemiyorum..kimi masallarımdan sandığım, bazı zamanlar korkunç asabi oluyorum..kendimle bile geçinemeyen ben, ortalığı kasıp kavuruyorum..kontrol edemiyorum.. yalana ,sahtekarlığa,içi dışı farklı davrananlara çok sert tepkiler veriyorum Sevdiğim..sonra çok üzülüyorum..neden bu kadar dümdüzüm, neden bu kadar kabayım diye ağlıyorum..neden karışıyorum ki diye ağlıyorum..yalanla yaşamayı seçen ve kendini kandıranlara neden azap ettiğime kızıyorum….sanki masallarımdaki tefekkür yoğunlaşmalarının tezahürü olarak her şeyi birbirlerine sebep sonuç bağlayabiliyorum ya hani, bazen..işte kişilerde bunu yakaladığımda kabullenemiyorum.. aslında bunu; kendimin bu yanını çok iyi bildiğim için yakalıya biliyorum tabii..kendimin ne kadar yalancı ve sahtekar olduğuyla da tekrar tekrar yüzleşiyorum ve çook canım yanıyor ..ve Sevdiğim, kabiliyeti istidadım açılırsa, ben nasıl dayanacağım peki?..nasıl?.daha bu kadar sezgiye dayanamıyorum..bilmiyorum..
Cuma tektaşta ders yılı finali yapıldı..Selamlı rehber,Erkaya hoca,Demirli hoca,Ömer hoca,Bülent amca,boyut Osman hoca,terzi Osman amca… vesair… bizde vardık tabii:).. küsmeyem mi şu feleğe/ sattı beni bir keleğe yi istedim..saolsunlar okudular..Erkaya hoca ve selamlı rehberin ekibi çok güzel eserler geçtiler..arada sel taştı..bazen dalgalandı..bazen duruldu..en çok Aşık Maksut mutlu oldu…sonra, çocuk ayağa kalktı ve dedi ki:”sizlerin ikinizin bu gece bir arada bulunması benim için çok anlamlı..böyle ülkemiz de seçim havasındayken üstelik..benim için siz halveti yumurtasının içindeki ikiz misalisiniz..birlik ve beraberliksiniz..teşekkür ediyoruz”…
Sevdiğim.. benim gibi ,bilinen hiçbir yere ait olamayan biri için bunları söyleyebilmek bile bir lütuf tabii..Sen beni kabul ettiğini söylemeseydin, beni kimse tanımazdı biliyorsun değil mi?sayende, himayende bu keyfi sürebiliyorum işte..ama onların hemen çoğunun, beni, kabul edilmemiş bildiklerini de biliyorum:)……umursamıyorum artık…hiçbir önemi kalmadı çünkü..
evet Sevdiğim.. bu hafta aslında çok gergin ve çok yoğundu..lakin ben sadece bu kadar yazmak istedim..gelelim esas bölüme…
Hurşidimden Mürşidime bir tutinin güncesi:Sevdiğimm..Seni çoook seviyorum..
Hurşidimden Mürşidime bir tutinin güncesi:Sevdiğimm..Seni çoook seviyorum..
denizdeki sandalda üç çocuk /atlayın,öleceksiniz emrini aldılar..
çocuk atladı denize../derinlere doğru kaydı gitti bir yıldız misali..
küçük bir oğlan çocuğunun sandala çektiği uyanan çocuk yanındakilere..
küçük bir oğlan çocuğunun sandala çektiği uyanan çocuk yanındakilere..
ben ölürken hiçbir şey hissetmedim .. /bizim canımız yandı dediler…
……..
Arı duru bir bembeyaz, mekansız ,lamekan
Erguvani burkaların içinde hiçbir şey olmayan kadınlar
Gri takım elbiseli rehberinin ardına takılmış olan
Gri takım elbiseli rehberinin ardına takılmış olan
Olmayan merdivenleri çıkıyorlar
Erguvani burkalı, içinde kimsecikler olmayan kadınlar, arı duru beyazlığı tavaf ediyorlar
Burada insan yok..çok azmış hem..
erguvani kadınların başlarını tanımlayan, peçelerinden Arafat çadırları var..
erguvani kadınların başlarını tanımlayan, peçelerinden Arafat çadırları var..
Gri elbiseli rehber ve yanındaki içinse, dört beyaz duvardan örülmüş bir ev..
içinde hiçbir şey olmayan arı duru bomboş bir ak ev..
içinde hiçbir şey olmayan arı duru bomboş bir ak ev..
çok az olan insan için yapılmış ayrı oda bölmeler…
******************
*Kuğu takımyıldızı Musevilik dinini temsil eder, Vega takımyıldızı Hristiyanlık dinini temsil eder,Kartal (Ukab) takımyıldızı İslam dinini temsil eder.(*alıntıdır)
……….avuca konan balık ,18 numaralı anahtar, yıldız..hep aynı şey olduğunu anlamış bir masal çocuğu Sevdiğim..
Dünya- Güneş-Ay…ÜÇ ALEMİN KUTBU MAKAMI..BİR..
*Kuğu takımyıldızı Musevilik dinini temsil eder, Vega takımyıldızı Hristiyanlık dinini temsil eder,Kartal (Ukab) takımyıldızı İslam dinini temsil eder.(*alıntıdır)
……….avuca konan balık ,18 numaralı anahtar, yıldız..hep aynı şey olduğunu anlamış bir masal çocuğu Sevdiğim..
Dünya- Güneş-Ay…ÜÇ ALEMİN KUTBU MAKAMI..BİR..
Sevdiğim sırrı Hacı Bektaş-i Veli hz nin kapısı üzerinde sıra ile dünya-güneş ve ay çizili biliyor musun? ve Kavalalı nın Mısırdan yolladığı aslan ..çeşme…
Balık(Hakikat) hz. İsa as. mı…Yıldız (Şeriat)hz Musa as. mı..18 numaralı Anahtar(Marifet) ise hz. Muhammed sav Efendimizi anlatıyordu....
ve şöyle de yapalım mı Sevdiğim bak..şeriat…tarikat…hakikat..marifet..:)..
Bunu anlayan da tabii 19 oluyordu muhtemelen değil mi Sevdiğim=10=evren ......
biliyorsun ki ben son derece edebsiz bir cahilim..cahiller cesur olur ya hani ondan..henüz ilmihali şeriatın ş’ sin den bile haberim yokken, böyle, Senle hasbihal etmeye çalışmam da acaip bir şey tabii..ama hikmetinden sual olunmuyor işte…
sonraa..gelelim bizim meşhur antik, tasavvufi bedii sanat tarihi arkeolojik kazılarımıza değil mi Sevdiğim..ben bilinen tarihteki ilk belgelenmiş çok tanrıcılığın başlangıcına baktım bu hafta…sadece bir defa...çünkü artık yoruldum..hepsi ilk tanrının açılımı olduğu ve bugünkü ezoterik kıyamet tellallarını çok ilgilendirdiği içinde tanrı marduk a baktım..eski Yunan ve Roma ilk baş tanrısı da zaten mardok tan kopyalanmış…haa bu arada Etrüskler in Türk olduğunu- Asena dişi kurt efsanesinin aynının orada olduğunu..ee bu durumda Roma da bir Türk'ten kastın ne olduğunu da belki ipucu olarak algıladım Sevdiğim..ve devam ediyoruz tabii..çok karışık yazmak istiyorum tamam mı..salkım saçak,entel dantel püskül boncuk olsun….
sonraa..gelelim bizim meşhur antik, tasavvufi bedii sanat tarihi arkeolojik kazılarımıza değil mi Sevdiğim..ben bilinen tarihteki ilk belgelenmiş çok tanrıcılığın başlangıcına baktım bu hafta…sadece bir defa...çünkü artık yoruldum..hepsi ilk tanrının açılımı olduğu ve bugünkü ezoterik kıyamet tellallarını çok ilgilendirdiği içinde tanrı marduk a baktım..eski Yunan ve Roma ilk baş tanrısı da zaten mardok tan kopyalanmış…haa bu arada Etrüskler in Türk olduğunu- Asena dişi kurt efsanesinin aynının orada olduğunu..ee bu durumda Roma da bir Türk'ten kastın ne olduğunu da belki ipucu olarak algıladım Sevdiğim..ve devam ediyoruz tabii..çok karışık yazmak istiyorum tamam mı..salkım saçak,entel dantel püskül boncuk olsun….
**
Yaratan demiş ya hani :”ister Allah deyin, ister Rahman ikisi de Birdir”..ve Allah ismine özdeş sadece Rahmanı koymuş değil mi?..asla diğer isim ve sıfatlarını ,hatta ,Rahim esmasını bile koymamıştır..bu durumda tabii ki Sevdiğim RAHMAN esmasına baktım dolayısıyle..
HER ŞEYİ KAPSAYAN=İÇEREN, KORUYAN=HİMAYE EDEN..DİĞER TÜM ESMALARI “ içi Batıni RAHİM ESMASI” İLE AFFEDEN,ESİRGEYEN,HİMAYE EDEN..
""Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhisselâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah rahmeti yüz parçaya böldü. Bundan doksan dokuz parçayı kendine ayırdı. Yeryüzüne geri kalan bir cüzü indirdi. (Bunu da -cin, insan ve hayvan mahlukatı arasında taksim etti.) Bu tek cüz(den nasibine düşen pay sebebiyledir ki, mahlukat birbirlerine karşı merhametli davranır. At, (hayvan) yavrusuna basmamak endişesiyle ayağını bu sayede kaldırır.""
(KÜTÜB-İ SİTTE)
*******
ve yazılı metinleri okunmuş bilinen ilk eski tablet metinlerinde ilk tanrıya da tabii..TAMmuz, marduk ,baal, amar-utu( güneşsel dana)… İlk kaosun canavarı Tiamat'ı(tuzlu suların kişileşmesi) yendikten sonra "yeryüzünün ve göğün tanrılarının efendisi" olur. İnsanlarla birlikte bütün doğa, varlığını ona borçludur.
Krallıkların ve uyruklarının yazgısı onun elindedir. Yeryüzünü de Kingu'nun kanıyla yoğurup elde ettiği balçıktan ilk insanı meydana getirmiş. Babil Kralı Hamurabi ünlü yasalarını kendisine dikte ettirenin Marduk olduğunu söyler, Marduk burada adelet tanrısı Şamaşkişiliğindedir. İncelemeci Samuel Reinach, Hamurabi yazılarıyla Yahudi yasaları arasındaki benzerliğe işaret ederek, Marduk'u Yehova'yla aynılaştırır. …………
Marduk kendisini Baal ve Tammuz adlarıyla devam ettirmiştir. Baal ile Tammuz arasındaki en önemli bir fark, Baal'ın simgesinin Hilal, Tammuz'un simgesinin ise Güneş olmasıdır.
Marduk özel bir ad olmayıp, Nimrod'la aynı anlama gelen bir sıfattır. Hem Nimrod, hem de Nimrod'un tanrılaştırılmış şekli olan Marduk, içeriğinde isyan etme anlamını taşıyan birer sıfattırlar. Nimrod zamanının ilk isyancısı olma özelliğiyle Şeytan'ı simgeler…Tanrılaştırılmış Nimrod olan Marduk Semiramis'in oğludur. Semiramis gök kraliçesi ve kutsal anne olarak görülen bir tanrıçadır. Kutsal Anne Semiramis ve oğlu Nimrod (Marduk) inancı bu şekliyle Babil'den gelir. Hıristiyanlık bu eski putperest inanç biçimini İsa'nın annesi Meryem'le çocuk İsa'ya uygulamıştır. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında olmayan, Kutsal anne Meryem ve bebek İsa inancı buradan doğar. Gerçekte Meryem'den "Kutsal Anne" diye sözedilen bir pasaj bulunmaz. Marduk güneş tanrısı olduğundan, kundaktaki ve beşikteki çocuğun başucunda bir güneş çemberi (Halo, Nimbus) resmi bulunur. Çocuğun bulunduğu kundak beş köşeli İştar Yıldızı (Pentagram) olarak resmedilir ve İştar Yıldızı'na benzeyen Helleborus Niger çiçeğiyle simgelenir. Marduk reenkarnasyon ile yeniden dünyaya geldiğinde annesiyle evlenerek, bu kez oğlu olmak yerine, kocası (Baal: koca) olur. Annesinin adı da değişir ve İştar adını alır. Bundan böyle Marduk (Nimrod), Baal ve Tammuz olarak varlığını sürdürür
(alıntıdır)
*******
(alıntıdır)
*******
ve Sevdiğim.. onca mitolojik öyküden şunu anladım bak..aslında tüm mitolojilerde ilk başlangıç ve “kün iradesi “kesin ve şaşmaz aynı idi..ve kesin ve şaşmaz tek gerçek olanda Yaratanın asla bilinip anlaşılmayacağının idrakindeki teklikleriydi..O’nu idrakinse: idrak edilemeyecekliğini idrak etmeninde tek gerçek ,doğru olarak ortak olduğunu..işte o yüzden ilk baş tanrı hiçbir efsanede yok..O, kendisini feda etmiş.. gerçek bir kurban olaraksa daima var..onun yerine eşi ve kız kardeşi rahim esmasına sahip tanımlama var..o yine, kendini feda etmiş eşi yana yakıla arayıp, parçalarını birleştirip onunla birleşiyor ve ondan horus- ra oluyordu..o aslında babanın tezahürü idi ve anne isim onunla evlenip ondan da diğer isim ve sıfatları üretiyordu..ve bu mitolojik öykü efsaneler Roma ve Yunan da çığrından çıkıp, sadece rezil bir sefahate dönüşüyordu tabii..çünkü başlangıçtaki gizemli ESMA öğretisi anlaşılmayıp paganizme sapılıyordu ..
……..
bunu okuyan pek çok kişi yaptığımı din dışı bulup beni harcayabilir ,biliyorum Sevdiğim..ama biliyorsun ki benim ilk çıkış noktalarımdan biriside sembolleri satanistlerin, masonların elinden alıp, doğru öz TEVHİD ile anlamak ve çocuklarıma anlatmaktı..bu şeylere çoook meraklı insanlar olduğunu biliyorum..EN ÇOK DA GENÇLER..sapıtmışları da..ve sapıtacak yeni nesilleri de..hep olacak..yeni nesil şımarık ,züppe, bolluk içinde, bin bir özenli eğitimden geçmişlerde yeni bir merak var Sevdiğim benim gözlemlediğim..şamanizm..çizgi filmlerin-bilgisayar oyunlarının etkisi büyük..Uzakdoğulu Japonlar yoğun tabii..biliyorsun onlar tanrı tanımazlar..ve bol bol sembolizm kullanırlar..işte benim için: kendini tanrıtanımaz , satanist, mason sanan herkes, bilse de bilmese de Allaha tapar..sadece o başka bir şeye taptığını sanır ya hani..o yüzden..yaratılmış bir şeyin, Yaratıcı üzerinde ne hükmü olabilir ki değil mi Sevdiğim..
işte..yeni nesilde bu şamanizmle beraber Turancılık tehlikesi de başlayacak tabii..bunu sembollerin peşinde gezerken internette anladım .. bunların belli fanatiklerinin İslami tevhid inancı yok..tehlikeli boyutta ırkçılık var..çünkü dünyada inanılmaz bir bolluk ve refah var..insan nankör tabii,” yok yok” demeyi biliyor sadece..tarih tekerrürden ibaret ya hani..bunca refahı şımarıklığın sonu, ırkçılık ve sınıf ayrımcılığı ve beraberinde adaletsiz mal dağıtımı ile zengin fakir köle efendiliği de getirmesidir….
ben maddi Türkçü ve Turancı değilim.. böyle akımlara karşıyım..tüm insanlık adem ve Havva ebeveynlerinden dünyaya gelmişlerdir ve onlarında aslı hakikati Muhammedi nurdur…
üç hilali çintemani anlamımı hiçbir “hır gür zamane kurtçuğunun”nun çıkarı için kullanmasını istemiyorum.. benim Türkçülüğüm sadece Turuk u A’li dir..Turuku A’li de faşizm yada kominizim yoktur.. sadece emr olunduğun gibi dosdoğru ol, sırat-i mustakim üzere ol vardır …aslolan sadakattir..
ve Sevdiğim gene konumuza dönmek istiyorum..aslında burada Füsüs olsun istiyorum..Şit as bahsi.henüz tek yeni bir sayfa bile okumadım biliyor musun :)…Şit a. s da: hz Peygamberin duvardaki altın tuğla halini anlatıyor ya Arabi hoca..(ve ekliyor tabii bu dedikleri bizim için değil ,insan-ı kamilliğe yükselen zatları içinmiş)…gümüş tuğlayı da..ikisinin maddi ve mana hali temsilini de..
işte Sevdiğim bu durumu ilk mitolojilerdeki kendini sonsuz parçaya ayıran ilk esmanın puzzlı gibi tefekkür ettim..her kişi tasavvuf yoluna girdiğinde kendi duvardaki tuğlasını yerine bulup koymakla yükümlüydü..masonların belki bilerek anlam saptırtırdıkları hiram ustanın gerçek anlamı da buydu değil mi?...
ve gerçek münafıklık ;Allah’ın esmalarını, kendi nefsi için kullanmak şeytanlığından başka bir şeyde değildir..bunu hepimiz hemen her an yapıyoruz..ve dışarıda bir şeytan arıyoruz..oysa o şeytanda biziz..cinde biziz..kendimize, esmaları Allah’ın dilemesi dışında çıkarımcı kullanmamız için ,beynimizle emirler verip duruyoruz.. vesveselerimizi öyle çok fıslıyor ve aklımızı öyle karıştırıyor ki: ilk gelen İlhamat-ı Rabbani Feyizleri kalbimizden ilk hali ile alamıyoruz…..
ve gerçek münafıklık ;Allah’ın esmalarını, kendi nefsi için kullanmak şeytanlığından başka bir şeyde değildir..bunu hepimiz hemen her an yapıyoruz..ve dışarıda bir şeytan arıyoruz..oysa o şeytanda biziz..cinde biziz..kendimize, esmaları Allah’ın dilemesi dışında çıkarımcı kullanmamız için ,beynimizle emirler verip duruyoruz.. vesveselerimizi öyle çok fıslıyor ve aklımızı öyle karıştırıyor ki: ilk gelen İlhamat-ı Rabbani Feyizleri kalbimizden ilk hali ile alamıyoruz…..
Sevdiğim derler ki ayva ile ceviz bol olunca kışlar sert ve soğuk geçermiş doğrumu peki?:)
******
ve devam..bu sefer başka bir alıntım var: Doğacak Çocuğun Cinsiyetini Etkileyen Anne Midir? Baba Mıdır?
Cinsiyet belirlenmesindeki etken, kromozomlardır. İnsan yapısını belirleyen 46 kromozomdaniki tanesi cinsiyet kromozomu olarak adlandırılır. Bu iki kromozom erkekte XY, kadında ise XXolarak tanımlanır. Bunun sebebi söz konusu kromozomların bu harflere benzemesidir. Y kromozomu erkeklik, X kromozomu ise kadınlık genlerini taşır. Bir insanın oluşması, erkek ve kadında çiftler halinde yer alan bu kromozomların birer tanesinin birleşmesi ile başlar. Kadında yumurtlama sırasında ikiye ayrılan eşey hücresinin her iki parçası da X kromozomu taşır. Oysa erkekte ikiye ayrılan eşey hücresi, X ve Y kromozomları içeren iki farklı sperm meydana getirir. Kadında bulunan X kromozomu, eğer erkekteki X kromozomunu içeren spermle birleşirse doğacak bebek kız olacaktır. Eğer Y kromozomu içeren spermle birleşirse, bu kez doğacak çocuk erkek olur.
Çocuğun cinsiyetini belirleyen babadır.
ve devam..bu sefer başka bir alıntım var: Doğacak Çocuğun Cinsiyetini Etkileyen Anne Midir? Baba Mıdır?
Cinsiyet belirlenmesindeki etken, kromozomlardır. İnsan yapısını belirleyen 46 kromozomdaniki tanesi cinsiyet kromozomu olarak adlandırılır. Bu iki kromozom erkekte XY, kadında ise XXolarak tanımlanır. Bunun sebebi söz konusu kromozomların bu harflere benzemesidir. Y kromozomu erkeklik, X kromozomu ise kadınlık genlerini taşır. Bir insanın oluşması, erkek ve kadında çiftler halinde yer alan bu kromozomların birer tanesinin birleşmesi ile başlar. Kadında yumurtlama sırasında ikiye ayrılan eşey hücresinin her iki parçası da X kromozomu taşır. Oysa erkekte ikiye ayrılan eşey hücresi, X ve Y kromozomları içeren iki farklı sperm meydana getirir. Kadında bulunan X kromozomu, eğer erkekteki X kromozomunu içeren spermle birleşirse doğacak bebek kız olacaktır. Eğer Y kromozomu içeren spermle birleşirse, bu kez doğacak çocuk erkek olur.
Çocuğun cinsiyetini belirleyen babadır.
46=10…:)
bu alıntıyı neden yaptım peki?şunun için tabii..bir defa; binlerce sene kadına ,erkek çocuk doğuramadın diye yapılan zulmü kınamak için..bir kadın asla tek başına bir erkek doğuramaz. bugün ilim bunu ispat etmiş değil mi?çünkü biz insanlık :Allahın dediği gibi:O’na kayıtsız şartsız=GAYBA İMANLA İNANAMIYORUZ ,DEĞİL Mİ?hep ilmi teknolojik deliller istiyoruz..hep aklımız o işe yatsın istiyoruz..ve Yaratan, bugün, tüm ilimlerle yine bir ve tek olduğunu her yerden ispat edip, her an sonsuz delille bize sesleniyor da.. kaçımız gerçekten iman edebiliyoruz sanki?..demek ki ilimle, fenle, akılla iman olmuyormuş.. buda, bunu ispat ediyor değil mi?…fakat onlarsız da olmuyormuş işte…lakin ,gerçekte, iman başka bir şey…teknolojik laboratuarlık bişi değil…
bu alıntıyı neden yaptım peki?şunun için tabii..bir defa; binlerce sene kadına ,erkek çocuk doğuramadın diye yapılan zulmü kınamak için..bir kadın asla tek başına bir erkek doğuramaz. bugün ilim bunu ispat etmiş değil mi?çünkü biz insanlık :Allahın dediği gibi:O’na kayıtsız şartsız=GAYBA İMANLA İNANAMIYORUZ ,DEĞİL Mİ?hep ilmi teknolojik deliller istiyoruz..hep aklımız o işe yatsın istiyoruz..ve Yaratan, bugün, tüm ilimlerle yine bir ve tek olduğunu her yerden ispat edip, her an sonsuz delille bize sesleniyor da.. kaçımız gerçekten iman edebiliyoruz sanki?..demek ki ilimle, fenle, akılla iman olmuyormuş.. buda, bunu ispat ediyor değil mi?…fakat onlarsız da olmuyormuş işte…lakin ,gerçekte, iman başka bir şey…teknolojik laboratuarlık bişi değil…
(Varlık ilk evvela güneşsel bir feyzi ilahi nur iken aya ,oradan)=bir insana önce babası hamile kalır..o hamileliğini anneye yükler ve anne hamileliğini dünyaya yükler…dünya ise ahrete bizi doğurur...
ve buda bize öğretir ki bir insanın annesi evvela babasıdır..aynı Adem’in Havva’sını doğurması misali belkide..bu doğuruş bizim bildiğimiz manada değil tabii..anlamak lazım..
ve buda bize öğretir ki bir insanın annesi evvela babasıdır..aynı Adem’in Havva’sını doğurması misali belkide..bu doğuruş bizim bildiğimiz manada değil tabii..anlamak lazım..
ve tüm bunlar aslında bize şunu da anlatır..her yaratılmış varlık annebaba hükmünde ve dişildir…edilgendir… etken-erliğinse erkeklikle asla alakası yoktur..kişiden tekliğe giden yoldur belki erlik..erlik belki de Rahmanı anlayabilmektir değil mi Sevdiğim….Seni seviyorum.. kapsama alanım…
ve Sevdiğim esas bu alıntı hz Meryem as. nın mucizesini anlatıyor bence..tabii esmaların ve mitolojinin açıklaması için muhteşem açılımını almazsak…hz Meryem’de olan şey bir erkek çocuğunun dünyaya gelmesiydi..ve ..
Sevdiğim.. mitolojide okuduklarımda anlayıp hissettim ki kız çocuk nadirattan da olsa olabiliyordu..aslında bunu tapınak bakiresiyle birleştirince anlamları anlayabildim ..lakin, erkek çocuk asla….bu da gelecek nesilleri ilgilendiren bir durum belkide..
geçen freş nane ferah bahar ın okuma bayramına gittim..4 birinci sınıfın nerdeyse 4 de 3 ü kız çocuktu..hayretle baktım..ve bunları tefekkür ettim tabii…
Sevdiğim.. anlatmak istediğim ;geçen hafta tasarladığım ,hemen hiçbir şeyi yazamadım. Ama biliyorum ki Sen anladın..bunu geçip geçemeyeceği bilemiyorum tabii..ama bununda bi önemi yok ..bir gün benim gibi meraklı biri ,kafayı yer, ben gibi araştırırsa sadece sapık kişilerin anlamlarını internette bulmasın..ben gibi doğruyu bulmak için, yüzlerce hata yapacağını bilse de ,Allah için Allahlı sembolleri anlamaya çalışsın..benim hiçbir ilmim olmadığından ancak bu kadar yapabiliyorum..ama ilmi yetkin olanların bunlarla pek çok gence ışık tutacağına inanıyorum..her şeyin bir başlangıcı vardır..ama doğru, ama yanlış ..önemli olan saf niyet ve o niyet üzerine sadakatle ısrarla ,az az, Salat-u Daim üzere olmak dır da değil mi Sevdiğim….ne kadar…O kadar.....:)
geçen freş nane ferah bahar ın okuma bayramına gittim..4 birinci sınıfın nerdeyse 4 de 3 ü kız çocuktu..hayretle baktım..ve bunları tefekkür ettim tabii…
Sevdiğim.. anlatmak istediğim ;geçen hafta tasarladığım ,hemen hiçbir şeyi yazamadım. Ama biliyorum ki Sen anladın..bunu geçip geçemeyeceği bilemiyorum tabii..ama bununda bi önemi yok ..bir gün benim gibi meraklı biri ,kafayı yer, ben gibi araştırırsa sadece sapık kişilerin anlamlarını internette bulmasın..ben gibi doğruyu bulmak için, yüzlerce hata yapacağını bilse de ,Allah için Allahlı sembolleri anlamaya çalışsın..benim hiçbir ilmim olmadığından ancak bu kadar yapabiliyorum..ama ilmi yetkin olanların bunlarla pek çok gence ışık tutacağına inanıyorum..her şeyin bir başlangıcı vardır..ama doğru, ama yanlış ..önemli olan saf niyet ve o niyet üzerine sadakatle ısrarla ,az az, Salat-u Daim üzere olmak dır da değil mi Sevdiğim….ne kadar…O kadar.....:)
Sevdiğim.. her şeyim..benim sanki yazacak hemen her şeyim bitti..diliyorum ki Sana olan sevdam bitmesin..aminn..
Sevdiğim başta yazdığım o maili kopyalıyorum.. yazısını da ekliyorum..ve teşekkür ediyorum..
*Fikri Baba( Medli Baba-Seçlı Baba)K.S hazretleri ile alakalı yazınızı tevafukan okudum.Çok Teşekkür ederim.1994 yılında kurmuş olduğumuz İskenderun Mevlana Vakfı banisi Necip Baba(Terzi Baba-YÜZBAŞIOĞLU)"dan dinlemiştik.2,5 milyon ihvanı olan bir zattı.Yemen ve Kanal savaşlarına katıldığını,uzun saçlarının olduğunu anlatmıştı.Medli Baba hazretlerinin yetiştirdiklerinden Hasan GÜRLER efendimizi 1 yıl önce kaybetmiştik.Kabri ,hemen Fikri Baba"nın bir kaç adım ön tarafında.Bugün Fikri Baba hazretlerini tanıyan pek az kimse kaldı.Yazınız için tekrar teşekkür ederim….Yazınızda bulunan Mezartaşı Kitabesi'nin sahibi.Metli baba.
Kur'anın yasak olduğu devirde güzel bir işaretle(ki bize anlatılmıştı)6666 adet Kur'an kitabını matbaada bastırıp Tüm Türkiye ye dağıttığını(Hz.Piri ziyarete gelenlere gizlice) ve hadisenin ortaya çıkması üzerine tutuklama istemi ile Adliyeye sevk edilip,duruşma esnasında duruşma idare eden Hakim beyefendinin başına elindeki Bostonunu uzatıp hafifçe değdirmesi akabinde haşin olan bu zatın çok mülayim bir hale geldiğini ve Medli Baba'yı serbest bıraktığı ifade edilmişti.Bu hareketin daha sonra manasını soranlara "Bostonumla Hakim efendinin başına temas ettirdiğimde Cenab-ı Hak onun beyninde iman şubesini açmıştı" şeklinde ifadesi mevcut.
***.6666 adet Kur'an kitabının basımı işinin öncesi şöyle idi:FİKRİ BABA hazretlerine 6666 adet Kur'an kitabının basım ve dağıtım işi kendisine Manada yahut aşikaren deruhte edildiğinde hazret düşünür:"Bu işin Maliyeti yekun arzeder.Mali imkanı hiç müsait değil".Bir akşam Kapı çalınır.Tanımadığı birisi kapıdan bir Bohça(şimdiki deyimle paket)uzatır.Nedir ?diye sorduğunda,kapıdaki zat hazreti haşlar ve gider.Baba efendi bohçayı açtığında içinin para ile dolu olduğunu görür.İşin mali kısmı halledilmiştir ama,Kur'anın bulundurulmasının yasak olduğu bir devirde bu işin basımını kim üstlenecek.
Vaktin Konya'sında 3 tane matbaa mevcuttur.İlk ikisi derhal reddederler.Çünkü matbaanın elden gitme tehlikesi var.Üçüncü matbaacı kendisisine uzatılan Paranın yekununa tamahan işi kabul eder.Anlaşırlar.Gece çalışacaklardır.Matbaanın bir cephesi ana caddeye,diğer cephesi ara sokağa açılmaktadır.Polis,cadde kapısından gelecek olursa arka kapıdan,sokak tarafındaki kapıdan gelecek olurlarsa cadde tarafından kaçacaklardır.Bu mihval üzerine basım işi kazasız belasız sonuçlanır.Dağıtım işine gelince ,Fikri Baba hazretleri dağıtımını yapacağı Kur'an nüshalarını gazete kağıdına sarar.Mevlana Efendimizi Ziyarete gelen ziyaretçiler arasında gözünün tuttuğu şahıslara yaklaşır.O kimsenin koltuğunun altına kitabı sıkıştırır yoluna devam eder.Kitabı alan şahıs Fikri Babayı tanıma fırsatını bulamaz.
Dağıtım işi nihayete yaklaştığında,İstihbarat elamanları Tüm Türkiyeye Kur'an kitabının bir şekilde bastırılıp dağıtıldığı hususunu tespitle Konya kaynaklı bu işin merkezine ulaşarak Fikri Babayı yakalayıp,Suç üstü hükümleri gereğince hemen adliyeye sevk ederler.Sonrası malumlarınızdır.Baba hazretlerinin elinin değdiği son nüsha bir yerde emanet.Fikri Baba ikliminden bugünlük bu kadar.
Üçler mezarlığının çapraz ucundaki zat.Mürşidimin mürşidi.Baba efendi dediğim Necip Baba(yaşı 82),Medli baba hazretlerinde temayüz eden 12 kişiden biri.Kendisi MEVLEVİ.Anne tarafından evladı Resul.Türkiye'deki tüm ehli irfan tanır. En çok da Medli Baba(Fikri Baba)hazretlerini tanır.Hülasa Medli BABA ,halen Ruhumuzun Beslendiği kaynak.Kendisini tanıyanları tanımaktan haz duyarım.Umarım sizlere yük olmuyorum.Ben güzel ve antika mobilya yapma kabiliyeti olanlara malzeme taşıyorum.....Selam ve dualarla.........((Av.Şemsettin KESER))
***.6666 adet Kur'an kitabının basımı işinin öncesi şöyle idi:FİKRİ BABA hazretlerine 6666 adet Kur'an kitabının basım ve dağıtım işi kendisine Manada yahut aşikaren deruhte edildiğinde hazret düşünür:"Bu işin Maliyeti yekun arzeder.Mali imkanı hiç müsait değil".Bir akşam Kapı çalınır.Tanımadığı birisi kapıdan bir Bohça(şimdiki deyimle paket)uzatır.Nedir ?diye sorduğunda,kapıdaki zat hazreti haşlar ve gider.Baba efendi bohçayı açtığında içinin para ile dolu olduğunu görür.İşin mali kısmı halledilmiştir ama,Kur'anın bulundurulmasının yasak olduğu bir devirde bu işin basımını kim üstlenecek.
Vaktin Konya'sında 3 tane matbaa mevcuttur.İlk ikisi derhal reddederler.Çünkü matbaanın elden gitme tehlikesi var.Üçüncü matbaacı kendisisine uzatılan Paranın yekununa tamahan işi kabul eder.Anlaşırlar.Gece çalışacaklardır.Matbaanın bir cephesi ana caddeye,diğer cephesi ara sokağa açılmaktadır.Polis,cadde kapısından gelecek olursa arka kapıdan,sokak tarafındaki kapıdan gelecek olurlarsa cadde tarafından kaçacaklardır.Bu mihval üzerine basım işi kazasız belasız sonuçlanır.Dağıtım işine gelince ,Fikri Baba hazretleri dağıtımını yapacağı Kur'an nüshalarını gazete kağıdına sarar.Mevlana Efendimizi Ziyarete gelen ziyaretçiler arasında gözünün tuttuğu şahıslara yaklaşır.O kimsenin koltuğunun altına kitabı sıkıştırır yoluna devam eder.Kitabı alan şahıs Fikri Babayı tanıma fırsatını bulamaz.
Dağıtım işi nihayete yaklaştığında,İstihbarat elamanları Tüm Türkiyeye Kur'an kitabının bir şekilde bastırılıp dağıtıldığı hususunu tespitle Konya kaynaklı bu işin merkezine ulaşarak Fikri Babayı yakalayıp,Suç üstü hükümleri gereğince hemen adliyeye sevk ederler.Sonrası malumlarınızdır.Baba hazretlerinin elinin değdiği son nüsha bir yerde emanet.Fikri Baba ikliminden bugünlük bu kadar.
Üçler mezarlığının çapraz ucundaki zat.Mürşidimin mürşidi.Baba efendi dediğim Necip Baba(yaşı 82),Medli baba hazretlerinde temayüz eden 12 kişiden biri.Kendisi MEVLEVİ.Anne tarafından evladı Resul.Türkiye'deki tüm ehli irfan tanır. En çok da Medli Baba(Fikri Baba)hazretlerini tanır.Hülasa Medli BABA ,halen Ruhumuzun Beslendiği kaynak.Kendisini tanıyanları tanımaktan haz duyarım.Umarım sizlere yük olmuyorum.Ben güzel ve antika mobilya yapma kabiliyeti olanlara malzeme taşıyorum.....Selam ve dualarla.........((Av.Şemsettin KESER))
***********
ZATI HAK NURİ KEMALİ MUHAMMETTİR AYAN
SIRRI MARİFETULLAH CEMÂLİ MUHAMMETDİR BEYAN
FEYZİ HAK NURİ MUHAMMETTEN TECELLİ OLUPDUR HİKMETDEN
BU KEMALİ ANLAYAN MARİFETULLAHDA ZÜMREYİ İRFAN
NURİ MUHAMMET SIFATULLAHDA OLUPDUR ZATI HAK
ZATU SIFATULLAHDA TEVHİT OLUPDUR MUTLAK
SEN ANA ÜMMET OLURSAN SIRRI KEMALULLAHA BAK
KALBİNE NURİ İMAN DOLAR MUHAMMET SEVGİSİNDEN MUTLAK
CANI GÖNÜLDEN SEV PEYGAMBERİ SITKILE EYLE İMAN
KUDRETULLAH AKIL VERMİŞ HAKİKATA ETME GÜMAN
NURİ ZATI MUHAMMETTİR .SIFATULLAHTIR REHBERİ
EF’ALİ KEMAULLAHDIR SIRRI MARİFETULLAHDA HÜNERİ
HİDAYET YOLU BUNDADIR. SITKILE SEV PEYGAMBERİ
SITKILE SEVENLER PEYGAMBERİ NURİ HİDAYETTİR REHBERİ
EHLİ KÂMİL OLMAK İSTERSEN SEN HEMAN
EHLİ BEYTE KURBAN OL CANI GÖNÜLDEN SEV AYAN
ANLARI SEVEN KİMSELER HAKKA YAKINDIR Bİ GÜMAN
CANİ GÖNÜLDEN SEVENLER ÜMMET OLMUŞTUR AYAN
DOSTUNA DOST OL DÜŞMANINDAN OL IRAK
EHLİ BEYTİ SEVMEK İLMİLE DÜNDE BUDUR HAK
EHLİ BEYTE MUHİB OL ANLAR EVLADI MUSTAFADIR
KİM EHLİ BEYTİ SEVMEZ İSE TAATLARI HEBADIR
NURUNDAN HEM YOLUNDAN GELEN HEM EHLİ RESULDUR
EHLİ BEYTE BAĞLANMAK YÜZÜ AK KALBİ NURDUR
AYNI MUHAMMET ZATIDIR SIFATULLAHIN NURUNDAN Bİ GÜMAN
SIFATULLAHDAN TECELLİ ZATINA MÜNZELDİR KUR’AN
MAAZİ KUR’AN TECELLİ ZATINDAN OLMUŞTUR AYAN
LEVHİ MAHFUZDUR ZATI SIFATULLAH NURUNDA Bİ GÜMAN
HAK KEMALİN İZHAR EDER MÜKEVVENATA AYAN
ZATULLAHDAN TECELLİ VAHYEN MÜNZELDİR KUR’AN
TEVRAT ZEBUR İNCİL ZAMANINDA ETTİ AHKAM
KUR’AN MÜNZEL OLUNCA ANLARDAN FES OLDU AHKAM
KURAN HAKKI İÇİN NURİ MUHAMET ZİYA ETMİŞTİR HEMAN
MANAYI LATAFETİ FESAHAT BELAGATİ İLE OLDU AYAN
TÛLU ETTİ ALEME SIRRI EKBERİN NURU
SIRRI MARİFETDEN GÖSTERDİ ÜMMETİNE DOĞRU YOLU
NURU MUHAMMET OLMUŞTUR ÜMMETİ MUHAMMET REHBERİ
GAYRİ REHBER ARAMA HAZRETİ MUHAMMETTİR ÜMMETİN REHBERİ
MAZHARI TAM BİR GÜNEŞTİR PARLAYIP TÛLU ETTİ CİHANA
SEN REHBERİ BULMUŞ İKEN HAK TEVHİDİNDE ETME BAHANE
GAYRİ MÜRŞİD YOK DURUR NURİ MUHAMMET GELDİ CİHANA
EHLİ BEYİT EVLADI RASÜLDÜR ANLARI SEVMEK İÇİN GELDİK CİHANA
HAK SEVGİSİ İLE ERİŞİR NURİ İMAN VARINA
SEVMEK İLE ERİŞİRSİN HER DAİM SIRRI EKBER DARINA
MUHAMMET FİKRİ GARİP MET EDER EHLİBEYTİ
ANLARI SEVMEK HEM RESULULLAH SÜNNETİ
ANLARI SEVENLER CİHAN İÇRE BULUR ÂLİ DEVLETİ
DEVLETİ İKBAL OLUR HEM ARTAR NANÜ NİĞMETİ
SEVMEK İLE ERİŞİRSİN HER DAİM SIRRI EKBER DARINA
MUHAMMET FİKRİ GARİP MET EDER EHLİBEYTİ
ANLARI SEVMEK HEM RESULULLAH SÜNNETİ
ANLARI SEVENLER CİHAN İÇRE BULUR ÂLİ DEVLETİ
DEVLETİ İKBAL OLUR HEM ARTAR NANÜ NİĞMETİ
DAREYN İÇRE BULUR HEM ÂLİ DEVLETİ
CENNET İÇRE MAKAMI DERACAT ALİYEDİR RİF’ATI
HAK CEMALİN GÖSTERİR DAİM OLUR ŞÖHRETİ
CENNETÜL BAKİDE İKRAM OLUNUR HAKIN BÜYÜK NİĞMETİ
MEVLEVİ MÜRŞİDİ KUTBUL ARİFİN VE GAVSI AZAM MUHAMMED FİKRİ METLİ
****************
Efendim selamlarla, bugün küçük Kabe olduğuna inandığım Konya’dan yazmak istiyoruz..
Geçen yıl, aralık ayı ilk haftası aniden bir Konya daveti almıştık ..Giderken Dost-u Ali mi aramıştım, orada neler yapayım diyerek..Bendenize selam ısmarladı.Ve orada Muhammedi Fikri Metli Dede vardır..O’nun da kabrini ziyaret ediniz ve selamlarımızı iletiniz dedi..
Bizler yola çıktık..Bu ilahi turizm de otobüs dolmadığı için, tesadüfen davet edilen bizler, meğer ne bahtlıymışız sonradan anladık tabii..Otobüs mevlevi sufileri ile doluydu ve başlarında bir Mevlevi Dede Efendi vardı..Tur rehberimiz ise bir mevlevi sufi bayan dı..
Dost u Alimin gitmemi istediği Metli Dedeyi sordum..Gülümsediler..Metli Dede, zaten bizim tur rehberi hanımımızın ilk mürşidi değil miymiş?”
Yarın ilk önce Şems Hz lerini, daha sonra da Metli dedeyi ziyaret edeceğiz “dediler..
Çok şaşırdık tabii..Üzerimde emeği olduğuna inandığım bu “ZAT-ı A’Lİ RUH “u yazmadan ve O’na teşekkür etmeden geçemezdim..
Sabah mevlevi hanımların grubunun peşine takılarak kabristanlıkta kendilerini ziyaret ettik..Öğrencileri kabrin başında derslerini yaptılar..Dualar edildi..Ben onlardan biraz mesafeli, bir kabir taşında oturmuş etrafı seyrediyordum..
Bir beyaz güvercin gördüm..Öyle duru beyaz bir güvercin..Hiç kıpırdamadan bizlere bakıyordu.Tevazu ile yol kenarına, yere konmuştu..Güvercini benden başka kimseler görmüyordu..Çünkü ben grubun sonundaydım ve yüksekçe bir yerde oturuyordum..Güvercin de hanımların zikrine eşlik ediyor başını öne arkaya sallıyordu..Kardeşime işaret ettim o da sessizce O’nu kameraya çekti..Çok hoş ve zarif bir ZAMAN dı...
.....................................................
Daha sonra ilahi tur rehberimiz, Metli Dede nin öğrencisi olan bu hanımla sohbet ettik..Metli Dedeyi bize anlatmasını rica ettik..
Mehmet Fikri Metli Dede nin en büyük özelliği dolabının olmasıymış..Gelenlerden istediklerini bu dolaba sokar ,kendi tayin ettiği müddet zarfında orada kapalı bekletirmiş..Dolaptan çıkardığı kişiler belli zaman içinde doğuşlar yaşarlarmış..Bu sayede çoğu hanım olmak üzere 650 kişi civarında öğrencisi, şiirler başta olmak üzere yazılar yazmaya başlamış..İşte bendenizde Konya’dan döndükten hemen sonra yazmaya başladım..Hala da yazıp duruyorum ,ne yazdığımı henüz anlayamasak ta yazıyoruz işte..:)
İstedim ki Hz. Mevlana etkinlikleri başlamak üzere iken bu yazıyı yazayım ve bana sunulan bu güzel imkanı anlatayım..Arzu edenler de böyle büyük bir ZAMAN ı ziyaret etsinler..
Bu yazıyı yazmaya karar verdiğim geçen hafta Metli Dede’nin kitabesini nasıl temin edeceğimi düşünüyordum ki; Manevi Babam Ali Öztaylan yazısını okuyan ,Konya’da oturan Emel Aydemir Hanım ve arkadaşı Binay Hanım, bana mail atarak Metli Dede’nin kabrinin yerini sordular..!! İşareti aldığım:) için yerini kolayca tarif ettim ve kendilerinden bu işi rica ettim. Bana resimler çekerek ve çok uzun olan kitabeyi baştan sona kaydederek yolladılar..Kendilerinden Allah razı olsun inşallah ..
CENNET İÇRE MAKAMI DERACAT ALİYEDİR RİF’ATI
HAK CEMALİN GÖSTERİR DAİM OLUR ŞÖHRETİ
CENNETÜL BAKİDE İKRAM OLUNUR HAKIN BÜYÜK NİĞMETİ
MEVLEVİ MÜRŞİDİ KUTBUL ARİFİN VE GAVSI AZAM MUHAMMED FİKRİ METLİ
****************
Efendim selamlarla, bugün küçük Kabe olduğuna inandığım Konya’dan yazmak istiyoruz..
Geçen yıl, aralık ayı ilk haftası aniden bir Konya daveti almıştık ..Giderken Dost-u Ali mi aramıştım, orada neler yapayım diyerek..Bendenize selam ısmarladı.Ve orada Muhammedi Fikri Metli Dede vardır..O’nun da kabrini ziyaret ediniz ve selamlarımızı iletiniz dedi..
Bizler yola çıktık..Bu ilahi turizm de otobüs dolmadığı için, tesadüfen davet edilen bizler, meğer ne bahtlıymışız sonradan anladık tabii..Otobüs mevlevi sufileri ile doluydu ve başlarında bir Mevlevi Dede Efendi vardı..Tur rehberimiz ise bir mevlevi sufi bayan dı..
Dost u Alimin gitmemi istediği Metli Dedeyi sordum..Gülümsediler..Metli Dede, zaten bizim tur rehberi hanımımızın ilk mürşidi değil miymiş?”
Yarın ilk önce Şems Hz lerini, daha sonra da Metli dedeyi ziyaret edeceğiz “dediler..
Çok şaşırdık tabii..Üzerimde emeği olduğuna inandığım bu “ZAT-ı A’Lİ RUH “u yazmadan ve O’na teşekkür etmeden geçemezdim..
Sabah mevlevi hanımların grubunun peşine takılarak kabristanlıkta kendilerini ziyaret ettik..Öğrencileri kabrin başında derslerini yaptılar..Dualar edildi..Ben onlardan biraz mesafeli, bir kabir taşında oturmuş etrafı seyrediyordum..
Bir beyaz güvercin gördüm..Öyle duru beyaz bir güvercin..Hiç kıpırdamadan bizlere bakıyordu.Tevazu ile yol kenarına, yere konmuştu..Güvercini benden başka kimseler görmüyordu..Çünkü ben grubun sonundaydım ve yüksekçe bir yerde oturuyordum..Güvercin de hanımların zikrine eşlik ediyor başını öne arkaya sallıyordu..Kardeşime işaret ettim o da sessizce O’nu kameraya çekti..Çok hoş ve zarif bir ZAMAN dı...
.....................................................
Daha sonra ilahi tur rehberimiz, Metli Dede nin öğrencisi olan bu hanımla sohbet ettik..Metli Dedeyi bize anlatmasını rica ettik..
Mehmet Fikri Metli Dede nin en büyük özelliği dolabının olmasıymış..Gelenlerden istediklerini bu dolaba sokar ,kendi tayin ettiği müddet zarfında orada kapalı bekletirmiş..Dolaptan çıkardığı kişiler belli zaman içinde doğuşlar yaşarlarmış..Bu sayede çoğu hanım olmak üzere 650 kişi civarında öğrencisi, şiirler başta olmak üzere yazılar yazmaya başlamış..İşte bendenizde Konya’dan döndükten hemen sonra yazmaya başladım..Hala da yazıp duruyorum ,ne yazdığımı henüz anlayamasak ta yazıyoruz işte..:)
İstedim ki Hz. Mevlana etkinlikleri başlamak üzere iken bu yazıyı yazayım ve bana sunulan bu güzel imkanı anlatayım..Arzu edenler de böyle büyük bir ZAMAN ı ziyaret etsinler..
Bu yazıyı yazmaya karar verdiğim geçen hafta Metli Dede’nin kitabesini nasıl temin edeceğimi düşünüyordum ki; Manevi Babam Ali Öztaylan yazısını okuyan ,Konya’da oturan Emel Aydemir Hanım ve arkadaşı Binay Hanım, bana mail atarak Metli Dede’nin kabrinin yerini sordular..!! İşareti aldığım:) için yerini kolayca tarif ettim ve kendilerinden bu işi rica ettim. Bana resimler çekerek ve çok uzun olan kitabeyi baştan sona kaydederek yolladılar..Kendilerinden Allah razı olsun inşallah ..
Metli Dedenin muhakkak bir bildiği vardır diyoruz ve hepinizi A’li selamlarla selamlıyoruz...Kendisinin ruhuna bir fatiha üç ihlas hediye okuyoruz ..Aminnnn...
Nur Cihan
5 . 11. 2008
Nur Cihan
5 . 11. 2008