8 Şubat 2012 Çarşamba

99 ACVE HURMASI (akik taşlarının) MASALI 2


99 ACVE HURMASI (akik taşlarının) MASALI 2

bir kara kör noktadır zaman
içerisinde bir ıssız ışık seyr-ü zaman
girersin noktayı amaya
ama ama ammaaaa.......

Merhaba Sevdiğim ve Merhaba…”yapmaa, amma!!” dedim, yine de dinletemedim değil mi!?:(..karartmalar..ses yok..görüntü yok..çok fenasın..iyi ki ben Senin kadar inat biri değilim yanii..farkında mısın Sevdiğim; ben, senelerdir o duvardan bu çamura ,o rüzgardan bu dikene savrulurken bayağı ehli teslim biri oldum değil mi?o korkunç kibrim ve inatçı keçiliğim sanki bayağı törpülendi..bööleee vur kafasına al ağzından lokmayı bir hale gelmeme az bişi kaldı..ha gayret Sevdiğim..yakında cenazemi yerden süpürürsen şaşma yani..neden öyle yapıyorsun ki haa?benim Seni görmekten ,Seni duymaktan gayri neyim kaldı ki ?sürekli ,hep ceza veriyorsun..Sen öyle yaptığında , ben daha çok özleyip daha nalet oluyorum..ve Sana ulaşabilmek için hepimizi tehlikeye atıyorum..düzenimi bozma lütfen..bildiğin gibi toplanmam çok ağır oluyor..tedbirini bana karşı terk et bence.bu mevzuda takdiri Hüda’nın dır diyorum..eğer beni yalnız bırakırsan, ne yazacağımı,hangi şeyin izini takip edeceğimi, doğru mu yanlış mı yaptığımı nasıl bilebilirim ki?ben hakikatte sadece bir tek Seni bilirim ve Sana inanıp iman ederim..benim için diğer her şey ,Seni bilip tanımak için teferruattan ibarettir..o yüzden beni cezalandırırken artık dikkat Sevdiğim..:)ve ben Sana masal yazmazsam eğer, Sen gerçekten beni hep öyle karanlıkta mı bırakacaksın?bir tek yazacağım zaman göstererek öğretiyorsun..o zaman kendimi çok değersiz hissediyorum ama..beni hiçbir şey yapmadığım zamanlarda da sevmelisin benceJ….


Sevdiğim.. ben galiba halvet denen şeyi yaşıyorum, yani öyle sanıyorum..öyle acaip bir zevk,mutluluk,dinginlik ve huzur var ki içimde anlatamam..sanki cennet benim.. iç alemim inanılmaz zengin..tabii bunları henüz anlatamıyorum..hiç kimseyle ne konuşmak nede görüşmek istiyorum ..içimdeki Senle,kendi kendime mutlu mesut yaşamaktan başka bişey de istemiyorum zaten..(şimdi Sen dersin ki “sanki senelerdir farklı yaşayıp hissedip yazıyordun” ve çok doğrusun ,gerçekten J)..fakaaat..amma velakinnn?!!:) hayat hep böyle halvette geçmiyor tabii..birde celvet var.. dış dünyada gel bakalım içimdeki Senle aynı frekansı yakala..ne mümkün..imkansız bişey bu..ben bu dünya aleminde en zavallı ve başarısız müflis vakayım malumaliniz… birde kalkmış vedud esmasından dem vuruyorum..

kimse gülmeden, kendi kendimle alay etmeliyim bence..kınayanların kınamasından zerre kadar tıınmayan meşrebimi en çok seviyorumJ…eğer bir gün onları tınmamamı dilerlerse o vakit; her birinden, aynı benim her daim çok kolay yaptığım misali ,kendilerini ben gibi hiç acımadan alaşağı edebilmelerini de isterim..bunu yapabilirlerse, bende onları tınarım…yoksa umurumda bile değiller.. Sevdiğim, ben, içi dışı başka-yalancı- sahtekar insanlarla neden asla beraber olamıyorum?..çok fena dağıtıyorum her şeyi..beni nasıl itiyorlar anlatamam..beni boğuyorlar..çığlık atmamak için kendimi zor tutuyorum..kaçacak delik arıyorum..vesveseli tabiatlı olup, bir kelimeyi & bin fıs fıs haline getirenler hele…ölmek istiyorum onlar konuşurken ,ah bilsen..bunu kontrol edemiyorum..bence beni insanlara uyumlu hale uyumlamalısın..:)


sürekli yazdığım şeylerle yüzleşiyorum ya Sevdiğim..işte bu hafta.. evvela rüyalarıma izin verip açtığın için teşekkür ediyorum..o neydi öyle..hiç bişi yok..ben hayal görmezsem nasıl masal yazabilirim ki yaniii..inat edip yazmadığımda, rüyalarıma el koyduğun için de ayrıca Seni kınıyorum SevdiğimJ..keşke bir defacık olsa Sende beni rüyanda görsen..Sende bana masallar şiirler yazsan..nerdeeee..ve bak,yeni dönemdeki ilk hayalim… 1 şubat çarşamba.. apaçık..aydınlık..bir gardrob..içi müthiş bir pastel renk ahengi ve düzenle kurulmuş.. benim eşyalarım..kapısı yok..giyinme odası gibi..giysilerime bakıyorum.. aaaa.. yokk..yarısı yok..erkek giysileri gelmiş..ve ömür törpümü görüyorum.. senelerdir pençelerinde kan revan içinde bıraktırıldığımı..koskoca bir varlık içindeyken, en zelil fakirlikler eliyle her konuda en çirkin yoksunluklara mahkum ettirdiğin işkenceci elin…çok hiddetleniyorum..giysilerimi geri istiyorum..onu asla istemiyorummm!!..onu rüyamda bile görmek bana ne kadar acı veriyor bilip anlayabilir misin Sevdiğim…Cemal ağbiden bir tel geliyor..neşeyle diyor ki:”sen Niyazi Mısri meşrebindensin..Gülcihan ve maydanoz yazar olacaklar” diyor birde..böyle çok neşeli ve apaydınlıktı Sevdiğimm..

(bu arada Sevdiğim ben bu masal dizime başlamadan evvel bir şey gördüm..sembolen, bak şimdi..yazdığım şey yani..anlamı hz. İbrahim..Haybabam..ve bir sergi askısına asılmış pek çok giysi.. anladın ..biliyorum…)


cumartesi.. facede biri var..yeni..böyle spritüel kişileri uluslararasında organize edip seminer ve kurslar düzenliyormuş..o “halvette erbain gün”ün efendisinin talebesiymiş.. şamanik- ezoterik ve hint-uzakdoğu tarzı şifacılık eylem-törenleri var.. fotolarına baktım..hatta 66 gün nanstop dönmüşler..beni Pazar günü bir yere davet ediyor..ve bu haftada başka bir yere davet edildim..”izin çıkarsa gelirim “dedim..”eşinizi de getirin “dedi Sevdiğim.:) pazar için;Nail oldum ben, Eyüp mekanında bir yere var yaaa..hah işte, orada bir ritüel olacakmış… ama sonsuzluk babalar ve ana mekanda değil de, diğer sanatsal ailenin hanesinde..tören için Şrf Ebu gelecekmiş.. henüz onların hiç birini tanımıyorum… arkadaşıma tel açtım..”bekleyelim bakalım yarın ne olacak” dedim..

ve gece..böyle inanılmaz naif himmetler.. bir gayzer misali bir yerden zarif zarif fışkırarak yükselip uçuşuyorlar..ve başka türlü bir şekilde bu defa himmetler dans ediyorlar..öyle güzeldiler ki..çok teşekkür ediyorum Sevdiğim.. sonra hayale geçiyoruz…böyle mağara gibi bir mutfağa giriyorum..eski okul arkadaşım Binnaz ve annesininmiş..bu mağara karanlık ve geriye doğru hiç bitmiyor sanki..ve beni bir masaya oturtuyorlar..önümdeki tabakta çok iri taneli kuru fasulye yemeği var..üçte biri doğal renkte ,diğeri bebek mavisi ve diğeri bebek pembesi renginde..öyle lezzetli ve ferah-aydınlık bir yemek ki Sevdiğim anlatamam.. bu fasulyeleri nasıl böyle güzel boyadıklarını soruyorum..bende pişireceğim diyorum..onlarda “biz bu fasulyeleri boyamadık ki, onlar kendiliğinden öyle” diyorlar..fasulye çuvalının başındayım..alacağım ve gerçektende onlar öyle renkli.. ve uyandım…sabah 6..sonra işlerimi bitirip yine uyudum..sabah hayalime geldin..çook özlemişim Sevdiğim..hoş geldin..sanki havaalanındaydın..kalabalık..ama Sen herkesi bırakıp bana döndün..böyle kapı misali heybetli ve kapsayıcıydın..ben anladım ki o törene gidemeyeceğim..izin yokJ( yaptığım her şeyi nasıl haber aldığına hayret ediyorum..beni sevdiğin için kıskandığını da anlıyorum ve çok mutlu oluyorum..)


ve hani hatırla Sevdiğim..ben Seni yeni tanıdığımda, sevinçten havalarda gezerken pazarda …karşıdan gelen herkesin üzerinden; Senin su-saydam-latif bedenin bana doğru geliyordu ya haniii..işte şimdi bakk… Sen öyle kapı gibi kudretle karşımdasın..ve Senin üzerinde inanılmaz bir latife görüntüsü beliriyor..su gibi güzel denir ya hani Sevdiğim..işte o hakikatmiş şimdi anladım..henüz o, sudan yeni yaratılmış sanki..üzerinden inci misali sular damlıyor..galiba o sarışın..yani henüz bedenli değil tabii..Sevdiğimm, o, muhteşem güzel..ve kalbim sevinç içinde..artık kendimi Sana karşı “ben berbat bişeyim” diye ezmeyeceğim..ben Sana layık değilim evet,ben toprak olup gideceğim ama o Sana layık..teşekkürler ..Sevdiğim..hani ait olduğu yere gitmesi gereken gideceği sabah şu hayalle gözlerini açmıştı hatırla..yatağında yüzüstü uyuyanın boynu sırtı hep bembeyaz inciden terlerle doluydu..su, ama inciden..ve o, hz .Mevlana ya aitmiş ya hani..işte Sevdiğim.. sanki Senin üzerindeki bu latife tecellisi, o uyuyanın latife haliydi değil mi?..pekii Sevdiğim ben kaçıncı dereceden bu varlıklara akrabayım peki?..:)

gidemeyeceğimden eminliğimle ve Senin öyle kapsayan görüşünden mest; kendime ziyafet tertip edip keyfetmekteyken, arkadaşım aradı..yeni komşularımız ona geleceklermiş.. benimde gitmem lazımmışJ ve Sevdiğim..bana bir kitap hediye ettiler.. bak..gülmicen tamam mı?söz ver?..bu kişiler henüz benim masallarımı hiç okuyup görmediler üstelik..ve sabah gittikleri sahafdan bu kitap ancak masal çocuğu içindir deyüp bir tanede benim için istemişler..bakk gülmicenn..söz verdin..kitabın ismi:ana tanrıça gerçeğiJJJ..ve ben esmaların ilahsal mitolojisine devamının istendiğini hemen çaktım..gülmeee..bence Sen sanat tarihi çok seviyorsun…demek o yüzden binlerce sene o şeyleri muhafaza ettin hıı…

..kar..saf ve tertemiz..ben huzur doluyum..yapayanlızım..tam 15 muhteşem sakin gün..ruhum dinlendi..


((VE AY İKİYE AYRILDI...:)yıllar evvel aydaki gördüğüm suret..... ve yıllar sonra KRAL'IN SÖZCÜSÜNÜN EMRİ İLE TABELA TERSYÜZ EDİLDİ..ALEM DEĞİŞTİ..HER ŞEYİ O DEHŞETLİ SES SARDI.. HÜKMÜRRA.))

bakalım neler olucak..seyrederek bekliyorum.. senelerdir görüşmediğim bir ahbabımız durup dururken arıyor ve gelmek istiyor..bir acaiplik var ama bende o idrak yok Sevdiğim…maydanoz daha bir canımı yakmış..aaa Sevdiğim ben uzun uzun yıllardır meğerse aldatılıyormuşum..üstelik 5 yıldır hiçbir defa görüp tek kelime konuşmadığım biri tarafındanJ..bu aldatma sayılmaz bence kanunen değil mi?ama duygusal bağlamda sayılır…Sen bildiğin halde neden bana söylemedin peki?sonra bu pazartesi derste rüyamı anlatıyorum..aaa..arkadaşımın biri senelerdir biliyor ve bana söyleyemiyormuş..aaaa..böyle şok oldum..Senin hiç kuman oldu mu Sevdiğim?:) bilmiyorum.. enteresandır herhalde..bu peygamberimizin sünneti ve erkeğin hakkı olduğu için mecburen sünneti yerine getirmek için yapıyorlarmış üstelik..oysaki bu kişiler Cuma namazı esnasında iki rekat haricinde camide duramazlar ..ve teravihe gitseler kazara sadece farz kılıp çıkarlar..elleri kalplerinin cimriliği gibi boyunlarına bukağılarla bağlıdır üstelik..diplomaları ve maddi ilim kariyerlerinin verdiği kibirden siz bir soru sorduğunuzda tenezzülen sizi duymazlar bile..peygamberin sünnetini yerine getiriyormuş..ya iğne deliği kadar hak geçirmemek gerektiği ayeti ne peki?...vaayy bee..Sevdiğimm..Sen çok fenasın ama..yanii..senelerdir ikinci eş vakasını çözmeye çalışıyorken tamda masalımda ilk defa o anlama bu derece yaklaşmışken….:) ve “büyük mükafatların büyük imtihanları olur..bekle,sabret,seyret bak neler olacak..sen çok mutlu olup çok güzel yaşayacaksın”ın JJJsenelerdir bir türlü gelmeyen o ferahlığı….işteee..ama insanın bir kuması olunca Sevdiğim otomatikman 1. eşliğe terfi eder değil mi?:) Ya Rabbim yaaa…kumkuma..bileğimde 99 luk bir kuka…kumkuma…simsimaJJJ üstelik ben nefesin içindeki herkesin kumam olduğunu bilip görüp yaşayarak Sana teslim olmuşken..ben kıskançlıktan gebermeyeyim de kime ne olsun..bu dayanılacak bişeymi Sevdiğimm..ya huuu ben Seni nasıl sevmişim öyle yaaa…

sağda bir LEYLA-İ sima,solda bir LEYLA-İ sima..bak ortadaki o MECNUN simA

HER VECHEDEN BAHRİ ZAT'IN VECHİ SEYREDİLİR

Sevdiğim..işte eve döndüm..böyle acaip rahatlamıştım..üstümden koskocaman bir yük kalkmıştı..senelerdir beni böyle bekletmenden inanılmaz ızdırap duyuyordum..beni yine ona geri dönmeye zorlayacaksınız diye mahvoluyordum..şimdi kalbim bir kuş gibi özgürdü..ama çok da hüzünlüydüm..neden bil?bir defa o gardrobun o düzeni.her şey senelerdir oturup olup bitmiş ve ben seneler sonra ancak öğreniyorum.. beni ne kadar hayattan kopartmışsın Sevdiğim..bana ne yaptın?..sanki Sen beni sihirlemişsin gibi …ben Senden başka hiçbir şeyi göremez ,duyamaz hale geldim biliyor musun? ..biri benimle konuşurken bile, içimde hep Seni tutuyorum ben..her olaya ve şeye o yüzden uzakım..anlatsalar dahi algılayamıyorum.. işte Sevdiğim bu halime bir gülüp bir ağladım dün…çok sevindim inan..ve az evvel bir şeyi anladım..hani teslim olmayı başarırsa onu yüzdürmeyecekler,el üstünde götüreceklerdi ya..işte bu seferki buydu..bak ama, öbür alemde, hiçbir şekilde ona karşı bağım kalmasın lütfen..adı dahi hatırlanmasın olur mu?..sonsuz şükürler olsun …BUNA AMİNN DİYORSUN tamam mı?..bu bitti elhamdülillah..


Sevdiğim buradaki ironi ne biliyor musun..ben taaa hiç tanımadığım kişilerin özel şeylerini –takvimsel önemli halleri –sahte şeyhlerin haltlarını ve verilen hükümleri hayallerimde görüyorum ve medyadan sonra takip ediyorum ya..kendi gözümdeki mertek beni kendime kör etmiş meğerse..Ya Rabbim ben çok komik bir şeyim ya huu..bu imtihan aslında çok ağır bir şeydi bildiğin gibi..az evvel anladım Sevdiğim..öyle acımasız ve ağır bir travmaya sevk edebilecek bir şeydi ki aslında…buna hemen hiçbir kadın kolayca dayanamaz bence….benim içimde ona karşı hiçbir şey kalmamış ki, hiçbir şey hissetmedim..ve bundan sonra onunla ilişkimi dostane sürdürebileceğimi birden idrak ettim..:)çünkü o imtihanım çok şükür ki bitmişti değil mi Sevdiğim..lütfen artık beni ondan kurtar ..lütfen..ama yenisi daha ağır olmasın .hatta mümkünse hiç olmasın ..
ve bu arada Hilye-i Şerifimle de salavatsal bir dostluğumuz başladı Sevdiğim..yeni bir ritüel edindim ki çok hoş..:)


ve geçenlerde başka bir şehirden kitaplar getirtmiştik ya..ben kitabın üzerine ışık vururken hayalimde görmüştüm hani..işte arkadaşım için yazarı aradık..bir saat filan muhabbet ettik telde..ben okuduğum bir yerdeki reenkarnasyonu açmasını söyledim.. o çok şaşırdı..çünkü yeni bir kitap yazıyormuş ve reenkarneyi anlatıyormuş..ben, Haybabamın ve diğer bazı kişilerin bu kelimeden hiç hoşlanmadıklarını,çok kızdıklarını ve yanlış bir kelime olduğunu ona anlattım..”başka ne diyebilirim ki, başka kelime yok” dedi o.çocuk, ben sizin anlatmak istediğinizi hayali gördüm ..bunu anlatamam ama reenkarne değil ..öyle bir şey asla yok .girmesi çıkması olmayan ,hayal üstüne hayal olan bir şey nasıl reenkarnasyon olur ki dedi..yazar:o yaşadığınız şeyi söyleyin, ben kitabımda ondan faydalanmak isterim-yeni bir açılım olur belki” diyor..ısrar ediyor.çocuk “yapamam, olmaz” diyor..”siz o şeyi mürşidinize anlattınız mı ?”diyor..çocuk “hayır ..sadece içinden Hızır geçen bir adama anlattım..ve oda Uzakdoğuluların inançsal reenkarnesinin öyle olmadığını ,yanlış anlattıklarını söylüyor”dedi..Sevdiğim.. o baharda bizim şehre gelecekmiş..”sizin mürşidleriniz varsa kitaplarımı onlara hediye yollamak isterim” diyor..bizim öyle maddi bir şeyimiz var mı ki Sevdiğim?bak eğer o kitaplardan istersen, bana hayalden bir alo de , getirtebilirizJ…onun elinde kapı gibi diploması var ..görüşeceğiz inşallah.. tesadüflere hiç inanmam biliyorsun..ve tabiii odaJ


Sevdiğim,ben, ona bu konuda yardım etmeni diliyorum..çünkü bugün bütün insanlık sürekli bu mevzuuyu konuşuyor..öyle sapıklıklar,öyle paralar dönüyor ki.bazı uyanık sahte spritüeller bazı salak uyur gezerleri yolunmuş tavuğa çeviriyorlar.. esmaları, yıldızları, tasavvufu, mantraları,rüyaları ,mesneviyi,Arabi hocamı çorba yapıp milletin hayallerinden tut ,parasını,manasını ,her şeyini çalıp mahvediyorlar..bir baksan nasıl lüks giyinip yaşıyorlar,lüks yerlerde kozmik okullar açıyorlar..uzaydan gelecek kurtarıcı gemileri bekleyen cinlenmiş salaklarla dolu bu sanal alem Sevdiğim..Yaratan; yeryüzünde kendisine halife kıldığına değil de uzaylılara mı halifelik vermiş peki?yani Yaratıcı yarattıklarını kurtaramıyor da, kozmik planlayıcılar mı gemilerle gelip kurtaracaklar bizi…Sen bizi bunların elinden kurtar ve Sevdiklerinle bize gerçekleri anlatıp öğret inşallah ve amin..


Sevdiğim, ben bu yeni dönemde kim kıyamet telalığı yapıyorsa onun zannı üzere kıyametinin kopacağına inanıyorum..uzaylılara inananlar uzay gemilerine binip sapıtıp gidecekler..cinlerle irtibatta olup cinlerin kulu kölesi olanlar cinni frekansta bozuk cızırtılarla titreşenler
J)).. işte öyle, daima, bozuk dalda yayın yapan alışverişçi çöplük istasyon olarak kalacaklar..böyle kişiler insanlara hiçbir güzel mana yaşatıp manevi lezzetleri tattıramaz…ilim..ilimm..kupkuru acımasız kitabi maddi,ezber ilim..gönüllerinden sadır olmayan, kendilerinden kaynamayıp başkalarından çalınmış-kendi esmalarına uymadığı içinde hemen sırıtan ve kişiye özel olmadığı belli olan bir ilim…robotsal bir dil,makinesel bir tarif,kaskatı bir teklik bilinci…birliği idrak edemeyen ,tanrı yok diye bar bar yırtınıp, kendi akıl tanrılıklarından başka tanrı tanımayanlar..ego tanrısına taptıkları halde bunu bir türlü anlayamayanlar..ne yazık ki kendilerinden sıyrılıp ne halde olduklarını göremiyorlar..içlerinde zerrece tat,lezzet,his yok..merhametsiz bir teklik algısı ve tek bir karede hep kendi suretinden kendi aklından başka akıl tanrısı kabul etmeyenin suretine tapıyorlar da farkında bile değiller değil mi Sevdiğim….

Allahı anlatan birliği bilir ve birliğin tekliğini anlatır..ama ancak İLAH-Tanrıyı bilen ve Tanrı’yı= secde makamını bilip anlayan Tanrı’dan bahsedebilir..diğerleri değil..Yaratıcı Kur’an da derki :”İlah olarak Ben size yetmiyor muyum?..İlahınız benim..İLaH’ınız ben Allahım”…

AllaH =O, bilinen bir ilaH-Tanrı HU..(üstün)All(a)H…..O, bilinen bir İl(a)H Tanrı-HU=(esre)il(a)h-HU…

Ve Sevdiğim Salı sabaha karşı..bir kapısı olmayan kapı..açıkJ..içerisi kapkaranlık.. Sevdiğim..aslında yazı bile yok ..görüntü yok .ama var..kapının içinde KRAL yazısı var..içe doğru yazılar akıyor…kapıda KAPI yazıyor…kapının dışından içe akmak üzere olan kelimeyi ise okuyarak anladım ,lakin tekrar ettiğim halde unuttum Sevdiğim..ama bana kapıyı açmak için yaptığın,senelerdir beklettiğin imtihanımdan geçtiğimi de bugün idrak ettim..değdi mi dersek eğer..Sevdiğimmm..bildiğin gibi ben zaten yaşayan ölüyüm değil mi? :)….bazen kendimin hortlak olup olmadığından bile şüpheye düşüyorum hattaJ..


ve salıJ akşamı Demirli hocada dersteyiz..süperdi..Ona bişeyler olmuş Sevdiğim..Ona ne yapıyorsan gayet iyi gidiyor bence söyliyeyim..JOnu nazarlardan ve belalardan da koruyacaksın inşallah değil mi Sevdiğim…O, Sana hayran ve çok seviyor..kıskanmadığımız sürece sorun yok biliyorsunJ..işte altın cevherini anlatıyor..Ruh’u;hz. İsa a.s ve hz. Meryem a.s ve hz. Yahya a.s…MANALARI MUAZZAMDI..(ben sessizce hz. Zekeriya a.s da anmak isterim tabii..)O anlatırken, artık altın ve mücevher hevesimin kalmamış olduğunu ilk defa idrak ettim Sevdiğim..mademki her şey topraktandı ki, Sen beni ikna ettin ..benimde gideceğim en yüksek yer doğal olarak topraktı ..kaldı ki kızıl altın üçgenimiz ve latif i de gelip geçmişti..hiç bir şeye takılmamak asıl olandı ya birde…


ve çocuk, birden Demirli hocaya sordu:hocam..ben şimdi tefekkürde iki eş bölümündeyim deJ..şimdi bu anlattığınız şeyde aklı küle, iki nefsi küll.. sağa ve sola denk düşüyor değil mi?tabii Sevdiğim konuyu ve asıl sorduğum şekli buraya yazmıyorum..Demirli hocamın yüzünü görmen lazımdı.. inanılmazdı..her zamanki gibi çevirdi:”hiç böyle düşünmemiştim.. ilginç tabi” derken gözlerinde çakan şimşekler acaipti Sevdiğim..ve ders bitince bana bir kağıt uzattı..istediklerimin kelime anlamını yazıp getirmiş saolsun..ben baktım:”Tatçı Hocaya söyledim.. O’ndan yazdım, aynı şeyler bunlar..ben, acve hurması ve akik BİR anlama gelsin istemiştim “diyorum..hoca:”ver kağıdımı o zaman,sen hocaları yarıştırıyorsun demek ki” diyor gülerek..çocuk:”hocam az evvel ne anlattınız ya huu” diyor..hoca:”gene yaptın yapacağını,aşikar anlamı soruverdin” diyor…Sevdiğimm..bak şimdi Demirli hocamın araştırıp bulduğu yeni anlamları da Sana yazıyorum tamam mı?ACVE=çocuğu emzirmek..çocuğu anne sütünden başka sütle emzirmek..çoocuğu yemekle beslemek..yüzünü ekşitmek..(ücave)yetim çocuğun beslendiği sütü..

HurŞit’imden MürŞit’ime bir tutinin güncesi…
.geçen haftaki masalıma bir hediye geldi.. cumartesi, pazarda görür görmez aldım tabii..inanılmaz zarif ve görkemli bir kesime sahip sırça bir prizmaJgüneş ışığı ve onu gözlemliyorum şu sıralarda..ilerde yeri gelirse Sana yazarım olur mu?bu hediye için sonsuz teşekkürler ederim Sevdiğim..O’nun anlamı Sensin bildiğin gibi..

ve Sevdiğim geçen hafta ben ne yazıyorum diye düşündüm
Jyani ne yazmam lazımdı?anladım ki ben harfleri tek tek değil,kelime anlamı ve resmi ile yazacağım..ve Turuku A’li yide yazacağım, da, nasıl???!!!:) ve anladım ki peygamberlerde resmi geçit yapacak..ve anladım ki esmalar daima hz peygamberi işaret edip O’nu tastikleyeceklerdi..esas anladığımı edeben buraya yazamam..sonra canıma okursun SevdiğimJ..deeee..tek sorunumuz var be Sevdiceğim..ben hiçbir şey bilmeyi bırak ,bunları öğrenecek hafızaya da sahip değilim biliyorsun..ama artık korkmuyor ve utanmıyorum..galiba bu duygularımı benden almışsın değil mi?eskiden bunları ben yazdığım için öyle utanç duyuyordum ki, kendimi aşağıla aşağılaya bir hal oluyordum bildiğin gibi…bakalım neler olacak.. hayr olsun inşallah ve amin..


ve Sevdiğim bu yazıları yazdığım laptop iflas etti..kapağı düştü..öyle zor şartlarda yazıyorum ki ahh birr bilsen..yarın Öney’le yenisini bakacağız..bu yazınında az evvel başına gelmedik kalmadı..bilmiyorum okuyup okuyamayacağını..okuyamazsan yazmamam lazım geldiğine inanırım tabii..laptop için destek istiyorum lütfennn..unutma olur mu?benim gücüm yok..


ve nerde kalmıştık..HU…HÜVE..ESMA-İLAHLAR-TANRILAR MİTOLOJİSİ SANAT TARİHİNDE HARFLERİN SEYRÜ SÜLÜĞÜJ
her şey-esma-isimlerin çıkış kaynağı nefestir..ve nefes hikmetin ta kendisidir..kime ki hikmet verildi ona çok şey verildi.müminin ferasetinden korkun..onlar hikmetle bakarlar..yani NEFESLE..nefes-nüfus..enfüs..içerik..ALLAH’A GİDEN YOLLAR NEFESLER ADEDİNCEDİR..huve kimliğinin içinde her şey vardır..hüve bir tohum olsa diğer harfler ve esmalar huve den doğmuştur..

KABE’YE İLK PUTUN GETİRİLİŞİ..eski arap toplumunda hübel adında bir put dahi varmış..

JJJ
.ALINTILADIĞIM HÜBEL BİLGİLERİNE BAKALIM MI SEVDİĞİM.. islamiyet öncesi Kabe'deki putların en önemlilerindendir... kibele'nin Araplaştırılmışıdır…Mekke’ye getirilen ilk put olma özelliği taşır ve Mekke’nin en itibar gören putu sayılır..Kureyş kabilesi, cahiliye devrinde Kabe'nin içinde bulunan bir kuyunun yanı başına dikilmiş bir puta taparlardı. bu putun adı hübel idi. bu put, Kabe ve Hicaz başkanlığı Huza’lılara geçtikten sonra, başkanları olan Amr b. Luhay tarafından Suriye topraklarından getirilmiştir. rivayete göre amr, daha puta tapıcılığın hicaz'a girmediği bir sırada Suriye'ye gittiğinde, oradaki halkın birtakım putlara taptığını görmüştü. bu putlara niçin taptıklarını sorunca onlar: 'biz bunlara taparız, ne zaman yağmur istesek yağdırırlar; bir konuda yardım dilesek yardım ederler' demişlerdi. .amr, böyle her derde deva putlardan bir tane de kabilesine götürmek üzere kendisine vermelerini rica etmiş, onlar da bu hübel putunu vermişler. amr da onu getirip Kabe'ye yakın ve zemzem kuyusunun üst tarafına yerleştirmiş ve herkesi buna tapmaya teşvik etmişti. yine rivayete göre bu put, kırmızı akikten yapılmış ve insan şeklinde olup sağ eli kırık imiş. ona, altından bir el takmışlar ve tapmaya başlamışlar ki ona gösterdikleri saygı, haceru'l esved'e gösterdikleri saygı derecesine varmış. sonra bu hübel putunu kabe'nin içine almışlardı..."


. genellikle ay kültüyle bağdaştırılmıştır. HZ.Muhammed Aleyhisselam önderliğindeki müslümanların Mekke’yi ele geçirdiği 630 yılına kadar Kabe’de bulunan 360 tanrı figürünün en büyüğü ve en güçlüsü olarak saygı görmüştür.

Arap yarımadasına nerden girdiğini ve gerçek kökenini öğrenmek zor olsa da bir Babil yaradılış miti olan enuma elish içinde adının bir grup tanrının şefi olarak geçmesi ve bazı erken İslami tarihçilerin, islam öncesi dönemde kuzeyden getirilen hubal imajlarından bahsetmesi bu kültün aramik kökenli olduğunun düşünülmesine yol açıyor. ayrıca hubalın adının geçtiği tek nabati metninin içinde islam öncesi dönemlerde orta ve Güney Arabistan’da oldukça popüler olan menat ve dushara'nın da isminin geçmesi hubalın muhtemelen nabati kökenli bir inanış olduğunu destekler nitelikte.


arap kaynaklara göre hubal ın Mekke’ye ilk kez girişi amr ibn luhayy isimli bir soylu tarafından kuzeyden bir heykelinin getirilip Kabe’ye yerleştirilmesiyle başlıyor. heykelin birkaç yıl sonra kırılan kolunun yerine altın bir kol yerleştiren kureyş, bu olaydan sonra heykel ve kült üzerinde önemli bir ayrıcalık elde ediyor. zamanla çeşitli değişimlerden geçen heykelin son tarifi şöyle: önünde kader ve tanrısallığı simgeleyen 7 ok bulunan altın kollu akik taşından bir erkek figürü biçiminde. bu oklarda Mekkeliler tarafından fal bakma gelecekten haber verme gibi amaçlarla kullanılıyor. hatta Hz. Muhammedin (s.a.v)büyükbabası hz.Abdülmuttalip adağını yerine getirmek için kurban edeceği oğlu HZ. ABDULLAH bu oklarla belirleniyor ve bilindiği üzere ok HAZRETİ Abdullah gösteriyor.



Kureyş’in kült üzerindeki büyük etkinliği hubal ve menatın lat ile birlikte adeta Mekke’nin resmi tanrıları olmasına kadar gidiyor. Uhud savaşını kazanan ebu süfyanın Mekkelilere uzzanın ve hubalın çocukları diyerek seslenmesi de bu tanrıların Kabe’de ki diğer 360 tanrı figürüne karşı baskınlığını kanıtlıyor.

bu arada meşhur putlardan; menat, lat ve uzza da HÜBEL İLAHININ kızlarıydı……….

büyüklüğü hakkında çeşitli rivayetler varsa da minyatürlere göre 50-60 cm yüksekliğindedir. hübel 630 yılında Mekke müslümanlar tarafından fethedilince Hazreti Peygamberimiz CemAlullahı Habib ve hz.Ali kerramallahuveche tarafından Kabe’de kırılarak onun şirk pisliğinden temizlenmiştir... bu tarihten itibaren ( taştan yürekleri ile tavaf eden kişileri saymazsak ) Kabe'de kalan tek taş Hacer ül Esved' tir.



kybele'nin arap kültüründeki yansıması. ismi kybele'den dönüşüp "hübel" halini almıştır. bu yüzden de Anadolu'nun baş tanrıçası olan kybele'nin simgesi olan ay, hübel'in de simgesi olmuştur. yalnız kybele'nin simgesi, matriarkal (ana tanrıçaya tapan) toplumlarda gebe halindeki dolunayken, patriarkal (baba tanrıya tapan) bir topluma ait olan hübel'de bu simge tıpkı grek artemis'indeki gibi gebe olmayan, bakire olan hilal'dir. Mekke'ye getirildikten sonra, Anadolu ve arap halkları tarafından Kabe'nin yönünü göstermesi için söylenen "kıble" kelimesi de kybele'den türemiştir ve arap topraklarında kybele'ye tapanların en önemli ibadet biçimi, heykelin bulunduğu Kabe'nin etrafında dönmektir.
Kİ`, SEVDİĞİM, BU BÖLÜM YANLIŞ BİLİYORSUN..KABA, YERYÜZÜNDE YAPILAN İLK MABED BİNA OLDUĞU İÇİN VE DAHA YERYÜZÜNE İNMEDEN DE KIBLE KENDİSİ OLANLARIN TAVAF ETTİKLERİ BİR YERDİ..VE KABE ADI& KİBELE ADININ İSİM ANASIDIR..YANİ DEMEK Kİ SEVDİĞİMM ANA TANRIÇA KİBELE & HAKİKATİ KABE'DEN DOLAYI RAHİYM ESMASININ YANSIMASINDAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY DEĞİLMİŞ MEĞERSEM...BÜTÜN BUNLARI BİZ ARAŞTIRIP ÖĞRENMEDİĞİMİZ SÜRECE TARİHÇİLER YALAN SÖYLEYECEK,ÖĞRETMENLER YALAN ÖĞRETECEK…VE YERYÜZÜNDE SALAK SALAK GEZEN BİZLERDE BAŞKA BAŞKA İLAHLARA-TANRILARA TAPTIĞIMIZI SANACAĞIZ TABİİİİ..O YÜZDEN DE TEKRARDA NE BÜYÜK HAYIR OLDUĞUNU, ŞİMDİ, OKURKEN ANLADIM SEVDİĞİM VE TEŞEKKÜR EDİYORUMMM..SAOL..


Evet Sevdiğim..yazının çekim gücünden anlaşıldığı üzere yapacağım şeyi esas şimdi anladım..çok zor öğreniyorum ama oluyor işteJ…yine aynı şeye; Lailaheillallah MuhammedünRAsulallaH esmama döndük..dersim..seyrü sülüğüm..hiç bitmeyecek yolumun kitabı..anladımm..teşekkürlerrr…ve yaptığım şeyi çok sevdiğini de anladım tabii..ben teşekkür ediyorum..birde bu masal başladığı gece etrafımdaki korumanın daha kuvvetlendiğini hissettim Sevdiğim..teşekkürler..ama özgürlüğüme dokunmak yok tamam mı?!:)

Sevdiğim bu bölümü yazamıyorum..laptop berbat..dayanamıyorum..birazda Mahmut amcamın yazılarıyla kendimi harmanlayacağım..sadece gidişatımız açısından bak izle..
VAV..VELAYET.IŞINSAL RUHİ VÜCUD İNSAN..sayı değeri 6.. VAV harfinde 2 vav ve 1 elif vardır..elifin sayı değeri 1 dir..ve elifin anlamı HAKKın belireni insandır…NEY MİSALİ..BİR ELİF 7 NOKTADAN OLUŞUR..NOKTALARIN SEYRÜ SÜLÜĞÜ VE NOKTALARIN MİRACINDAN MÜREKKEBDİR..FATİHA MİSALİDİR…HERŞEY YEDULLAH ÜZEREDİR..

HÜVE..HE..HAMSE..sayı değeri 5…5 boyut-5 katman. Sevdiğim piramiti hayal et tamam mı..en tepe HU..bir altı 1. Boyut CEBERRUT ALEMİ..2. boyut LAHUT ALEMİ...3.boyut NASUT..4. boyut MELEKÜT ALEMİ..5.boyut alemi EDNA-DÜNYA ALEMİ..(GÖRDÜĞÜN GİBİ ALEMİ EHADDA KALMA ALEMİ EDNAYA GEL ÇAĞRISINA KULAK VERİLMİŞ….J)

demek ki Sevdiğim; benim bu alemleri idrak etmemle, bir vücudun nasıl, nefesten safha safha maddi beden olduğunu da bir nebze anlamam lazımmış değil mi?hep nefesle röportaj yapmak istiyordum ya hani .çok ağır bir şey benim için tabii..muazzam da..ve bu defalık, bu kadar yeter..çünkü 99 tane masalda eğer yaşarsam ve yazabilirsem bunları onlarca kere tekrar edeceğiz zaten..ama her defasında farklı bir idrakle ..

ve Sevdiğim gelelim benim en değerli idrakime..ben 99 acve ve akik taşlarından şunu anlamışım meğer..HURMA= ESMALARIN HEPSİ İSİM OLARAK YARATILMIŞLARDIR VE YARATICININ MAHREMİ HAREMİDİRLER..VE ESMALARI KÖTÜYE YORMAK DEMEK, YARATICININ ANLAMINA &MAHREMİNE- HAREMİNE TECAVÜZ ETMEK DEMEKTİR…VE TÜM ESMALAR=şeyler ÇIKIŞ YERİ OLAN BİR TEK EHAD DE TEVHİD EDİP VUSLATA ERMEK-MİRAC YAPMAK ÜZERE SEYRÜ SÜLÜK EDERLER..yaratılmış her şey dişi –kadın –kesret –çokluk anlamındaydı ya hani..ee diyeceksin..işte Sevdiğim” bana dünyadan 3 şey sevdirildi “deki 2 müennnesin izini sürmekteyim ya birde…

işte bak..ruh hakikatte tek ve bir tane..ve Yaratıcımız kendi nurundan bir nur ayırıp, ona” kün Muhammeda “demiş hani..ve o nur bir anda nurdan bir insan suretinde tezahür etmiş..ve o nur bedenin ilk sözü de şu olmuş haniii..”lailaheillallah” ve yaratıcısı ALLAH şöyle cevap vermiş..”MUHAMMEDÜNRASULALLAH”.ve hayat bu celal ve cemalin arasında hay-hu nefesinde cevelan edip seyran sürmeye başlamış..


Bu bize şunu gayet net anlatır..yaratılan şeylerin en evveli olanı=varlık makamları = hz Makamı MAHMUD u Ahmed i Muhammed Mustafa’dır..
dolayısıyle de ezel ve ahir O’dur..batın ve zahir de O’dur..
gelen giden ne varsa& eşyanın hakikatide O’dur..
bir kişinin-eşyanın-esmanın başlangıcı ve sonu sadece O dur..

buda bize anlatır ki;
başlangıcın Hatemi Mührü ve gidebileceğin her noktanın tek Hatemi Mührüde O’dur...
işbu hakikati bir nebze anlayan da O’dur…

nur cihan..
8.2.2012