Evvel Zamanım daima :” AYNI RÜYAYI GÖRECEĞİNİZ DOSTLARINIZ OLSUN EVLADIM” derdi..o zaman bunun anlamını asla anlayamaz, bu eşini duymadığım duayı çözemezdim. 10 sene olacak sürekli masal yazıyorum ve şimdi siz masalın diğer çocukları ile aynı rüyayı kurgulayıp gördüğümü biliyorum ..
bu masal KÜREVİ TARIKATINDAN OLAN hepimiz için J..aynı zamanda masalımı okuduklarını bildiğim ins-i cin ve diğer bilinmeyen her varlık için arz ediyorum..siz diğer varlıklar bu masalı o kadar sevip-ilgi duymasaydınız, bu manaların asla bize açılıp kaydettirilmeyeceğini de biliyorum.. ALLAHIMIZIN SELAMI HEPİMİZİN ÜZERİNE OLSUN .HUU
Nebimiz Efendimiz SÖZ SİHİRDİR derken ,ne doğru
demiş..ilk söz olan KÛN =OL emrini alan, âmâ karanlığındaki soyut su dalgalandı ..olmayan bu
sözün haşyetiyle O söz, NUR-IŞIK olarak SUYA YANSIDI.. ve soyut NUN= YUN’US BALIK’IN AKLI SU’YA =KU’ ya ERDİ ..
NUN= 50=O. =daire içindeki nokta halvet denizinde bir sarkaç teorisini yani SALAT’ı yarattı..ve ilk KÜN sözü, CD balıklar deryasının okuyucu mili- gawsul kutbu oldu…kendini bilip okudu...buna FEYEKÛN =OLDUM DA GELDİM J denildi..
İKRAR verip İKRÂ =kendi kitabını alıp okuyanlara ,söz dinleyip selamete erenlere selam olsun ..
NUN= 50=O. =daire içindeki nokta halvet denizinde bir sarkaç teorisini yani SALAT’ı yarattı..ve ilk KÜN sözü, CD balıklar deryasının okuyucu mili- gawsul kutbu oldu…kendini bilip okudu...buna FEYEKÛN =OLDUM DA GELDİM J denildi..
İKRAR verip İKRÂ =kendi kitabını alıp okuyanlara ,söz dinleyip selamete erenlere selam olsun ..
ON kelimesi ,henüz harfler icad
edilmeden evvel, bir büyük daire içinde
10 küçük daire ile ifade edilirmiş ki, günümüz tarihçileri bu hiyeroglifi ON ,yani KOZMOS-içinde yaşadığımız alem olarak
kabul etmiş.. aynı sembol ON OK da
okunmuş ve OK kelimesine TÜRK denmiş.. ben gibi herkes turk’ tür
diyen tarihçilerimizse J,
ON’A ,ÖNTÜRK diyorlarmış..halbuki ON öntürkler
değildir.. ON ,TURUKU ALİYE AKIL
KÜRESİDİR J…OBJEKTİF
ZAMAN –HİKMETLER yani GÖNÜL iklimi
ülkesi….
mesela ben, ANA-DOLU nun bir daire içinde hikmet dolu kutsal kase anlamında olduğuna ve ONTURK =Turuku ALİYE ülkesi olduğuna da inanıyorum. .şuanda da ülkemin de batından zahire doğru uzanan elleriyle ,bu idare heyetince yönetildiğine üstelik iman ediyorum J..
mesela ben, ANA-DOLU nun bir daire içinde hikmet dolu kutsal kase anlamında olduğuna ve ONTURK =Turuku ALİYE ülkesi olduğuna da inanıyorum. .şuanda da ülkemin de batından zahire doğru uzanan elleriyle ,bu idare heyetince yönetildiğine üstelik iman ediyorum J..
eğer bir rüya görücü ve HAYALSEVİCİyseniz, hikmet ehli olmanız lazım ki,az çok
rüyadan anlayabilesiniz.. hikmetlerin her biri bir dürri beyza misali beyaz
nurdan bir inci tesbih tanesidir.. bunlar aynı zamanda kişilerin
meşrepleridir.. yani ilk AKILLARDIR.. yani
GÖKSEL CİSİMLER ve ONLARA İSİMLERİNİ VEREN ESMALARIN CİSİMLENMİŞ HALLERİDİR....her birinin içinde bir Turuku Aliye Kutbu
yani galaksi adacığı makamı kutup
mili –insan sureti ile oturur…
ULULAR MECLİSİ
her insanın manevi bir turuku aliye hikmet sahibi tasarrufatçısı olurmuş..kişiye meşrebi ve kabiliyetine göre feyzler buradan akar.. bazen arada aynalık eden mürşidler olabileceği gibi, bazen de ümmilikle ruh ,kişiye kendini kendinden öğretebilirmiş.. ama “ALLAH İNSAN A İNSANDAN TECELLİ EDER” KANUNU EDEBİ YÜZÜNDEN DELİL AYNA ŞARTMIŞ..
bazı kişiler karşı karşıya geldiğinde, üçüncü göz kendiliğinden nefes alır- verir -daireler halinde açılır -kapanır.. karşı kişiden alınan veya verilen hikmet rabıtaya göre bu işlem sürer gider.. kişilerin 3. Gözlerinden işlem olduğu gibi, kalbinden de olabilir.. ama tepe çakramız denen yer bizi idare eden, Allahımızın kopmaz ipine aittir ve belki de İLİYYİN denen ip budur.. bizi sağa ve sola döndüren sadece O’dur.. ipler daima O ^ NUN ELİNDEDİR..
geçmişte Turuku Aliye mensuplarına mitolojik ESMA tanrıları dense de ,bugün islam alemi onlara ricaül gayb diyor.eskiden bu zatlara suret verilmesine izin verilmişse de ,İslam’dan sonra tüm putlar kırıldığından, bugün onlar sadece esma meşrepleri olarak manada var kabul ediliyorlar ….. …. bu inci nuru tesbihin imamesi de; suretsiz NUR güneşimiz olan ,cennetteki duvaklı gelinler- turunç meyvelerini altın ışığıyla ,altın hüzmelerine boğan sallahü alleyhi vesselam efendimizin ta kendisidir..
ULULAR MECLİSİ
her insanın manevi bir turuku aliye hikmet sahibi tasarrufatçısı olurmuş..kişiye meşrebi ve kabiliyetine göre feyzler buradan akar.. bazen arada aynalık eden mürşidler olabileceği gibi, bazen de ümmilikle ruh ,kişiye kendini kendinden öğretebilirmiş.. ama “ALLAH İNSAN A İNSANDAN TECELLİ EDER” KANUNU EDEBİ YÜZÜNDEN DELİL AYNA ŞARTMIŞ..
bazı kişiler karşı karşıya geldiğinde, üçüncü göz kendiliğinden nefes alır- verir -daireler halinde açılır -kapanır.. karşı kişiden alınan veya verilen hikmet rabıtaya göre bu işlem sürer gider.. kişilerin 3. Gözlerinden işlem olduğu gibi, kalbinden de olabilir.. ama tepe çakramız denen yer bizi idare eden, Allahımızın kopmaz ipine aittir ve belki de İLİYYİN denen ip budur.. bizi sağa ve sola döndüren sadece O’dur.. ipler daima O ^ NUN ELİNDEDİR..
geçmişte Turuku Aliye mensuplarına mitolojik ESMA tanrıları dense de ,bugün islam alemi onlara ricaül gayb diyor.eskiden bu zatlara suret verilmesine izin verilmişse de ,İslam’dan sonra tüm putlar kırıldığından, bugün onlar sadece esma meşrepleri olarak manada var kabul ediliyorlar ….. …. bu inci nuru tesbihin imamesi de; suretsiz NUR güneşimiz olan ,cennetteki duvaklı gelinler- turunç meyvelerini altın ışığıyla ,altın hüzmelerine boğan sallahü alleyhi vesselam efendimizin ta kendisidir..
KÜREVİ
TARİKATINDA AKILLAR-KÜRELER İLMİ J.(KALP-GÖNÜL
İLMİ)
''Tanrı merkezi her yerde olan, ama çevrel yüzeyi hiçbir yerde olmayan AKIL sahibi bir KÜREdir'' Corpus Hermeticum
''Tanrı merkezi her yerde olan, ama çevrel yüzeyi hiçbir yerde olmayan AKIL sahibi bir KÜREdir'' Corpus Hermeticum
IOIOIOIOIO yazılımlar ilmi : şimdi ON yani daire içinde ON minik daire
çizimini hayal ediniz lütfen… hem hücre içini anlatır, hem de zamanı ve
atom altını değil mi? AYRICA ; rahim’in her ay ürettiği
yumurta akıl kürelerini de hatırlayalım ….ve daire içinde 12 küre olursa saat olur..
akrep ve yelkovanla ve ana daire ile 15 eder.. ve akreple yelkovanı döndüren kutup mili ile 16 alem ki buna 18
alem denirmiş..
ON yani şefaf bir küre içinde sayısız şeffaf küre demek ; içi hikmetle yani nefesle döllenmiş GÖNÜL demektir..
yani batını manada” BİZ ONA ANLAYAN BİR KALP VERDİK “ayeti tecellisine mazhar olmak.... ON, aklın soyut suya ermesi - yunUSluk mesleği olan,bize buğday yerine HİKMET verilmesini temsil eder.
ON yani şefaf bir küre içinde sayısız şeffaf küre demek ; içi hikmetle yani nefesle döllenmiş GÖNÜL demektir..
yani batını manada” BİZ ONA ANLAYAN BİR KALP VERDİK “ayeti tecellisine mazhar olmak.... ON, aklın soyut suya ermesi - yunUSluk mesleği olan,bize buğday yerine HİKMET verilmesini temsil eder.
siz bunları şefaf hava-nefes baloncukları olarak da hayal edebilirsiniz..işte
herşey bu soyut sudan yaratılmıştır. AKILLAR bile..bu akıl küreleri, nurdan
akıl sütunlarına da dönüşür ki, EVTAD-DİREK –DELİL denen bazı akıl
sütunlarından bazı zatlar ilimlerini aldıklarını söyleyip kaydetmişlerdir.. bazısı
bir akıl sütunundan akıl alırken, bazıları birkaç direkten hikmeti alabilecek
kabiliyette olmuşlardır… Kabe’nin
içindeki 3 direk HANNAN, MENNAN, DEYYAN geçmişteki lat- uzza
–menat putlarının hatırası sanılmşsa da ,hakikatte onlar I I I üç idareci akıl
direği-nur sütunudur… ama birde şeytan taşlama da I I I akıl sütunu üçler olduğunu hatırlamakta lazımdır ki, Rahmani
ve Şeytani kendini bilmek okullarını anlayalım…(*eski ant kadehlerinin
içinde çintemani desenindeki 3 piramit nokta üst üste yi hatırlayalım ki, daha
sonra bu sembolü türklerden masonlar çalıp-ana şifreleri olarak
kullanagelmişlermiş J-lütfen mirasımıza sahip çıkalım ve
sembollerimizi geriye alalım)
ON ANLAMINDAKİ ;dıştaki büyük ana küreyi ZÂT-AKLI KÜL kabul edersek, bu soyut gönül denizi içindeki yüzen küçük şeffaf kürelerde sebbaha olan- diğer balıklar da, SIFAT-AKLI CÜZLER olur…aslolan ana denizdir.. o tek küredir.. ama cezbelenip aşka gelip SALAT ile titrediğinde dalgalar oluşturur ve bu dalgalar kendilerini ayrı küre sanırlar ki, her küre damla o yüzden hem dalgacık-hem de parçacıktır J..aynı zamanda hem siccin olup & hem de iliyyin olabileceği gibi….
ON ANLAMINDAKİ ;dıştaki büyük ana küreyi ZÂT-AKLI KÜL kabul edersek, bu soyut gönül denizi içindeki yüzen küçük şeffaf kürelerde sebbaha olan- diğer balıklar da, SIFAT-AKLI CÜZLER olur…aslolan ana denizdir.. o tek küredir.. ama cezbelenip aşka gelip SALAT ile titrediğinde dalgalar oluşturur ve bu dalgalar kendilerini ayrı küre sanırlar ki, her küre damla o yüzden hem dalgacık-hem de parçacıktır J..aynı zamanda hem siccin olup & hem de iliyyin olabileceği gibi….
ZAT kendisini ZAT INDA SEYREDER AMA ,kendisini de ancak sıfatları olan esmalarıyla bilip anlar gibi gibi bir durum anlaşılabilir ….KU=YUVA dairenin içinde olmak ve en kadim resimlerde olduğu gibi bazen bu dairenin-kürenin dışına çıkıp etrafında sema edip pervane dönmek te yaratımla alakalıdır.. dairenin dışı zahiri hayatlarımızdır ve dairenin içi KU-QU ,kuant nur parçacık hallerine dönüşümüz gibidir..
daire GÜNEŞ kabul edilir..gördüğümüz gibi dünyamızda kayıtlı en eski yazı-resim bu KALP-KU sembolüdür.. rahmi mader, yani yüce annemizin merhamet dolu kalbidir.. KALP ÇOCUĞU olmak ,maddi rahim çocuğu olmaya asla benzemez.. anlamları mertebelerine göre idrak etmekse ancak seyrüsülükle olur..işte bu ana küre içindeki diğer kürelere aynı zamanda nefs mertebeleri de denirmiş…
mesela bu dürri beyza-beyaz inci veya ilmü ledün yumurta –küreler ilmini dilersek RAHİM YUMURTASI döllenme ilmi ile de tevhid edip anlayabiliriz.. bir kadın, ay takvimine göre, yani 28 günlük periyotta küreler - yumurtlar.. arap alfabesi sayısı misalidir bu ay takvim periyodu.. mana rüya aleminde ki zaman da ay takvimiyle çalışır.. eğer anlar ve kabul edebilirsek ,bu yumurtalar ilmi -akıl küreleri ilmi de aynıdır..
Rüya, ruhun sembolleri kullanarak
nefsine kendisini bilmek için verdiği tüyolar dilidir. Derler ki melekler
şiirsel, cinniler bilmecevi dille konuşur. işte ruhumuz da sembolle-imgelerle-işaretle-ayetle konuşmayı seviyor..çünkü yeryüzünde
gelenekler ve lisanlar sayısızdır –sürekli değişir.. ama semboller daima aynı
ve ortaktır.. bir sembole bakarak her şeyi anlayabiliriz..sembol dili sınır
sevmez. o kişiye ilmü ledünu öğretir.. sınırsızdır. sürekli kişiye göre açılır
açılır…tefekkür ede ede, idealar sürekli çiftleşip yeni esmaları dölleyip -
sürekli yeni isimle –yepyeni akıl küre
daire halkaları doğurabilir..
bedenlerimiz ruhlarımızın kılıfı ve elbiseleridir.. ruh beden nefs bir kabul edilir..biri olmadan diğeri de olmaz..o yüzden her birine hakkını vermek ve mertebesine saygı duymak elzemdir.. nasıl ki bedenlerimizi iklim şartlarına göre süsler, korumak için giyinir ve sağlıklı kalsın diye doyururuz.. işte ruhlarımızın-nefsimizin de kendi libas-elbise-esmaları : ”an’ın beni anayım sizi” olan zikir gıdaları vardır…ne der ayet: kalpler ancak O’NUN (Allah’ın) adıyla mutmain-tatmin olur.. işte bu nokta yani mutmainne-tatmin noktası DENİZ ve içinde BALIK olmak haline de denir.. BABAYI BULMAK LAZIM.. yani ,kimin çocuğu olduğunu manen bileceksin ..kitabını okuman için, evvela rabbini tanıman ve sana özel rabbinin adını anıp, şifreyi girmen lazım ki, kitap okumak iznin çıksın..
mürid denen kalbi selim salikler biat edince; nefes –hikmetle kalbinden döllenirler.. bazen bu maya tutar ve kalp hamile kalır ve salik kendini anasız babasız kalbinden ruh çocuğu olarak doğurur ve kendi kaynağını yetiştirmeye başlar.. bu ruhsal veledin babası mürşidlerdir..nasıl ki AKLI KÜL olan RUHÜL KUDÜS –CEBRAİL, tüm peygamberlerin mürşidi –aynasıdır; madde de bu yöntem bu şekilde mürşid aynası ile sürer gider diye inanılmıştır.. bel-madde çocuğunu herkes bilir.. amma, mana yolunda ise bel çocuğu değil ,YOL’UN ÇOCUKLARI MAKBULDUR. .çünkü hakikat ailesi bildiğimiz ailelerimiz değildir..
ederi 50=O. olan NUN harfi aynı zamanda BALIK DEMEKTİR..YunUS peygamber
NİNovalıydı ve O’nu bir balık yutmuştu..hz Yusuf bir KUyu’ya düştü.. YUNus Emre nin aklı suya
erdi ve tüm peygamberler bir şekilde
MAĞARA da-RAHİYM , KU-YU da tekamülleri için kaldı… Sümer mitolojisinde ilk
kurulan şehir ülkenin adı KU’R dur..KU=Q misali…bugünkü ilimle QUANTUM ..
biz beden şişesine tıkılmış nefisler-ruhlarız .bir mana da şişedeki cinler bizleriz..ve balık su içinde ama MAİyi bilmezmiş ya hani..işte babanın ERLİK denizinden ,annenin AMNİO suyuna ve oradan yine hava soyut suyuna doğan ,bir şekilde kaptan kaba boşalan sperm balıklar da bizleriz.. insan balıklarını avlayan balıkçılara mürşit denir..hz İsa’nın sembolü balıkdır..balık ruh da demek olduğu gibi ayak-makam da demekmiş..astrolojik olarak ta YARATIM BALIK ÇAĞIYLA BAŞLAR kabul edilir..
12 TERK-12 İMAM aslında 12 küreli saat ZAMAN DEHİR İLMİNE REMİZDİR..
biz beden şişesine tıkılmış nefisler-ruhlarız .bir mana da şişedeki cinler bizleriz..ve balık su içinde ama MAİyi bilmezmiş ya hani..işte babanın ERLİK denizinden ,annenin AMNİO suyuna ve oradan yine hava soyut suyuna doğan ,bir şekilde kaptan kaba boşalan sperm balıklar da bizleriz.. insan balıklarını avlayan balıkçılara mürşit denir..hz İsa’nın sembolü balıkdır..balık ruh da demek olduğu gibi ayak-makam da demekmiş..astrolojik olarak ta YARATIM BALIK ÇAĞIYLA BAŞLAR kabul edilir..
12 TERK-12 İMAM aslında 12 küreli saat ZAMAN DEHİR İLMİNE REMİZDİR..
bir küre içinde diğer 12 küreyi hayal ediniz..bu horoskop-horUSun gözü objektifini çevirdiğinizi ve bu soyut seyyarelerde her astrolojik burç çağını –belli esma kalıpları ile deneyimlediğinizi imgeleyiniz lütfen...mesela bunu tam yapabilsek,tüm dünya tarihini film gibi seyrederek öğrenebilirdik ki, buna inanın …işte bu ilmi bilip görerek yapmaya irşad sistemi –seyrü sülük-olmak-ermek ve kulluk hizmet edeceği ana esma kabiliyeti altın bileziğine usta olmak da denebilir vesselam..
ve bu icadımı nasıl keşfettiğimi size özetleyebilirim..ben senelerce rüyalarını kaydetmiş ve bunları araştırıp kurgulayıp masal yapan biriyim..her önemli gördüğüm rüyamın geçmiş seneki aynı tarihlere aşağı yukarı denk gelen versiyon kaydına bakarken, hayretle şunu anladım..zaman daireydi ve ben her sene yeni bir zaman CD DAİRESİNDE HEM ÇALIYOR-HEM OYNUYOR-HEMDE KENDİMİ GÜNCELLEYİP KAYDEDİYORDUM ama, geçmiş dairelerimde geçirdiğim her safham da vardı ..buna daha evvel atalarımın DNA –GENETİK LEVHAMA –ÇİPİME YAPTIĞI kayıtlarda eklenince büyük bir KARMAYA SAHİP oluyordum.. fakat, atalarım bazı zaman duraklarında-FELAK durağımda tohumken - genetiğime düğüm atıp- kendilerini ve beni sihirleyip siccinleşmişlerdi…işte ben bu devran seyri sema rüya safhalarımda, tekleyip geçemediğim-üfürülmüş o sanal düğümlerimi açamadığım duraklara geldiğimde, onları anlamaya-çözmeye başladım.. o düğümleri AFFEDEREK ÇÖZDÜĞÜMDE-KENDİMLE YÜZLEŞEBİLDİĞİMDE karmam temizlendi ve atalarımda hapsoldukları o siccin cehenneminden azad olup, bilgelikleri ile benle yola devam ettiler…yani en son ezoteriklerin DNA larını 12 … sarmala çıkartmak hikayesinin esas batıni manasıda –atalarımın yolu anlamı da benim zannımla şimdilik budur J. batını gelenekte budur ki, bu mana asla reankarnasyon değildir.
şu halde ortaya çıkan nedir? Herşeyi sudan yarattık… Allah arşı su
üstüne kurdu ve RAHMAN ARŞA İSTİVA ETTİ manasını bir nebze anladık
inşallah.. her şey soyut ve somut sudandır..feza ,kozmos soyut sudur. seyyare
gemiler olan gezegenler birer dev balık ve içlerinde bizlerse plakton bile değiliz.. aslımız küre daireler ve noktalardır..deniz ve damla..nefes
ve nefesin içindeki su hava kabarcığı gibi olan şeffaf NEFES=HİKMET*BUĞDAY
KÜRELER İLMİDİR..
ve bu yüzden pir Mevlanamız kalbi içi dolu nar meyvesine benzetmiştir..
geçmişte bu akıllara nefisler ve nefis mertebeleri de denmiştir. Bunu bir ders metodu haline ilk getiren ve hikmetler okulunu kuran Hz İdris Nebidir..yabancılar bu ilme HERMETİZM demişlerdir .. o yüzden dünyanın tüm KENDİNİ-NEFSİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR irfan okulları öğreti öğrencileri başlangıçtan beri aynı ders ve aynı ortak sembollerle aynı ortak rüyaları görürler. buda bize bu yolun yaratılmış bir beşer şaşar insan işi olmadığını ,aksine doğru hak yol olduğunu gösterir.. aynı zamanda bir ilahi yaratım işleyiş programını ve ZİHNİN RUHSAL GEÇTİĞİ YOLLARIN ANA DURAKLARINI-MERHALELERİNİ- YOL TUZAKLARINIDA anlatır.. vaktiyle bunlar nasıl tesbit edilip kaydedildi bu asla çözülebilecek bir şey değildir.. rüya Allahtandır.. nefse ait, günlük işler –aşırı yemekten vs dünyevi esinler taşıyan rüyalardan bahsetmediğime de dikkatinizi çekerim.. konumuz bu rüya bile sayılmayan dünyevi şehvetlere ait hevesler asla olmayacaktır.. biz irşad sistemi içindeki ortak görülen rüyaları temel alacağız.. yani, benim bahsettiğim ,kendi cüzzi iradesi ile kendini bilmek okuluna kayıt olmuş ve el tutup ikrar vererek gerçek bir ruh yolculuğu yaptıran-kendisi de geleneksel şekilde daha evvel aynı yolculuğu yapmış ,gerçek kamil bir irşad sahibiyle yolculuk esnasında görülen rüyalar olacaktır..
nefs mertebeleri islam mana ilmi olan tasavvufta şöyle sıralanmış..Allah’a ulaşmanın 7 yolu vardır ki, her 7 yol da kendi içinde 7 küreden oluşur..toplam 49 dense de bu sonsuz bir tekamül sistemi olan REFİKİ ÂLÂ yoludur..
nefs mertebeleri; nefsi emmare-nefsi levvame, nefsi mülhime, nefsi mutmainne, nefsi razıye ve marzıye ,nefsi safiye –SIR dır.
ve bu yüzden pir Mevlanamız kalbi içi dolu nar meyvesine benzetmiştir..
geçmişte bu akıllara nefisler ve nefis mertebeleri de denmiştir. Bunu bir ders metodu haline ilk getiren ve hikmetler okulunu kuran Hz İdris Nebidir..yabancılar bu ilme HERMETİZM demişlerdir .. o yüzden dünyanın tüm KENDİNİ-NEFSİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR irfan okulları öğreti öğrencileri başlangıçtan beri aynı ders ve aynı ortak sembollerle aynı ortak rüyaları görürler. buda bize bu yolun yaratılmış bir beşer şaşar insan işi olmadığını ,aksine doğru hak yol olduğunu gösterir.. aynı zamanda bir ilahi yaratım işleyiş programını ve ZİHNİN RUHSAL GEÇTİĞİ YOLLARIN ANA DURAKLARINI-MERHALELERİNİ- YOL TUZAKLARINIDA anlatır.. vaktiyle bunlar nasıl tesbit edilip kaydedildi bu asla çözülebilecek bir şey değildir.. rüya Allahtandır.. nefse ait, günlük işler –aşırı yemekten vs dünyevi esinler taşıyan rüyalardan bahsetmediğime de dikkatinizi çekerim.. konumuz bu rüya bile sayılmayan dünyevi şehvetlere ait hevesler asla olmayacaktır.. biz irşad sistemi içindeki ortak görülen rüyaları temel alacağız.. yani, benim bahsettiğim ,kendi cüzzi iradesi ile kendini bilmek okuluna kayıt olmuş ve el tutup ikrar vererek gerçek bir ruh yolculuğu yaptıran-kendisi de geleneksel şekilde daha evvel aynı yolculuğu yapmış ,gerçek kamil bir irşad sahibiyle yolculuk esnasında görülen rüyalar olacaktır..
nefs mertebeleri islam mana ilmi olan tasavvufta şöyle sıralanmış..Allah’a ulaşmanın 7 yolu vardır ki, her 7 yol da kendi içinde 7 küreden oluşur..toplam 49 dense de bu sonsuz bir tekamül sistemi olan REFİKİ ÂLÂ yoludur..
nefs mertebeleri; nefsi emmare-nefsi levvame, nefsi mülhime, nefsi mutmainne, nefsi razıye ve marzıye ,nefsi safiye –SIR dır.
bu
nefs mertebelerini yine 7 yoldan kat edileceği kaydedilmiştir ki onlarda;
şeriat, tarikat,hakikat,marifet,kutbiyet,kurbiyyet,abdiyet=kulluk yolları kabul
edilmiştir..
başka öğretilerde mesela Yahudi tasavvufu kabala da bu
küreler-nefis mertebelerine 10-ON sefirot adı verilir..
Tibet’in
ölüler kitabı da, bu nefs mertebelerinin nur
renkleri üzerine kurulu bir insiyasyon kitabıdır..
Kadim Mısır ölüler kitabı da esasında bir ruhsal yolcunun seyrü sülük kitabı rehberidir.üstelik bu ölüler kitabında tüm ruhsal yolculuk hem astrolojik gök kat varlıklarının suretleri ve nefsin başını verip içeri girmesine dek-yaratımın tüm safhalarını çizerek gösteren ana kitap misalidir..
hakikatte ve gerçekten de tüm kadim
kutsal kitaplar, öldükten sonraki yolculuklar için gelmiş ve yaşarken birkaç seçkinin tekelinde olan özel metinler
olarak görünüyorlar.. çünkü o devir bu kitaplar halka yasaktı.. ama, MUhammed aleyhisselam ile gelen KUrAN kitabı ,ölmeden evvel ölmek emri
yüzünden ,ölülere değil dirilere inmiş yegane kitaptır ki,inşallah bundan
sonra nasıl bir mirasa sahip olduğumuzu –MUHAMMED NEBİNİN BEDENLENMİŞ CANLI KİTAP KURAN ‘IN TA
KENDİSİ OLDUĞUNU anlamını anlarız ve
amiin..
.......
mesela konumuz seyri sülük rüyaları ve akıl küreleri ilmi olduğu için şimdi eski kutsal kitaplarda ki 7 MÜHÜR anlamına da bakabiliriz..bir şeyi öğrenene dek her yolu deneyimlemek mübah olabilir…ilimde ayıp günah yoktur..onları öğrenip çirkin işlerde kullanıp fiile dökersen de o senin vebali pisliğindir.kimseyi suçlamaya da hakkın yoktur…
YED ALLAH’IN EL’İ olduğu gibi yed-el –il de Allahımızın kadim devirlerdeki
esmalarındandır.. Yedullah deriz değil mi?.. güneş-RA esmasının ışık-nur
huzmeleri eski mısır da EL olarak çizilirken, Uzakdoğu da, bu nur-ışık
huzmeleri yılan olarak da çizilmiştir…yedi aynı zamanda sonsuza açılan V rakamı anlamında yani Rahiym esmasına
da ilişiktir..ve ters çadır ^ olan RAHMAN daima NEFSİ OLAN RAHİMDEKİLERİ ^v KAPSAR- Süleyman’ın mührü olan
19-Besmelenin sırrı mührü olur....
şimdi bu konudaki tüm eski tefekkürlerimizi kısaca özetlersek şöyle olur; sizce MÜHÜR ve MÜHÜRÜ KIRMAK nedir? 7 MÜHÜR VE RENKLERİ VE ŞEKİLLERİ NEDİR ?
hafta 7 gündür.. insan da 7 renkli enerji düğüm mührü vardır..7 kollu şamdan-7 başlı nefs ejderhası hep budur :) ..7 ana yaratıcı zat esması, 7 uyur ve kıtmır bu denen beden elbisesi bekçisidir........safiye makamı remzi üçgen ışık prizmadan 7 renk gökkuşağı renk yansır... bir su damlası suya düşünce 7 defa açılıp,7 safhada içeri başladığı noktaya dönermiş. .ayet derki:” her şey 7 kat gök ile 7 kat yer arasında EMİRLE İNER ÇIKAR”...yani 7 kandilli süreyya’ya dek her şey 7 lidir..
şimdi bu konudaki tüm eski tefekkürlerimizi kısaca özetlersek şöyle olur; sizce MÜHÜR ve MÜHÜRÜ KIRMAK nedir? 7 MÜHÜR VE RENKLERİ VE ŞEKİLLERİ NEDİR ?
hafta 7 gündür.. insan da 7 renkli enerji düğüm mührü vardır..7 kollu şamdan-7 başlı nefs ejderhası hep budur :) ..7 ana yaratıcı zat esması, 7 uyur ve kıtmır bu denen beden elbisesi bekçisidir........safiye makamı remzi üçgen ışık prizmadan 7 renk gökkuşağı renk yansır... bir su damlası suya düşünce 7 defa açılıp,7 safhada içeri başladığı noktaya dönermiş. .ayet derki:” her şey 7 kat gök ile 7 kat yer arasında EMİRLE İNER ÇIKAR”...yani 7 kandilli süreyya’ya dek her şey 7 lidir..
.****
BEN SİZİ MEŞREP MEŞREP YARATTIM ilmi
bu 7 renk nur aslında renksizlik olan en yüksek makamdan ,NUN-nur-ışık prizma üçgenden kırılarak 7 gökkuşağı rengine bulanır..eskiler bunların her birine bir esma-gezegen adı yerleştirmişlerdir.. miraçta ,peygamberimizin gezdiği 7 kat gök ehli nebilerde, bu gök katlarında oturan bizim meşrep makamlarımızı temsil ederler..ezoterizmde bu renk çakralarına-şakra, bizde ise letaif denir ..BEDEN,KALP, RUH,SIR,HAFİ AHFA,NEFS…
nefis; 3. Göz denilen yere denirmiş ki,hz Peygamberimizin makamı oluyormuş....saliklerin, o nahiyesi, hikmet kurşunu ile delinerek bir boşluk-halvet delik soyut manada oluşturulur ve oradan içeriye hikmet-rabıta girer.. unutmuyoruz ayette :her erkeği ve eşini ve çocuklarını tek bir nefisten yarattık der..işte bu tekamül sonucu, O kendini bilmek isteği olan NEFİS ,RUHla bir olur ve enfes nefsi ortaya çıkar.. aslında nefis kötü değildir.. ama süfli alem olan bu yaratılmış arzında kendisini unutmuş ve kötü yola düşmüştür.. nefisler; kendini bilip, ait olduğu yeri hatırlatmak ve şahane yaratılmışlık-madde ?!! deneyimini ,birde varlık sahasında -haddini bilip- bulup -olmayı deneyimlemeye gelmiştir..
eğer nefesi anlarsak, nefesin içinde her şeyin olduğunu ve aslında hepimizin hikmetle-vahyle beslenip yaşadığımızı da anlarız..ne yazık ki bizler, bu nefes hava küreciklerinin içindeki bilgileri çözüp anlamak ilmine –dekoderliğe sahip değiliz..fakat onlar bizi diledikleri şekilde kullanmak ve idare-sevk etmek ilmİne haiz ve yetkinler.. NEFESE SELAM OLSUN HUU..
bu 7 renk nur aslında renksizlik olan en yüksek makamdan ,NUN-nur-ışık prizma üçgenden kırılarak 7 gökkuşağı rengine bulanır..eskiler bunların her birine bir esma-gezegen adı yerleştirmişlerdir.. miraçta ,peygamberimizin gezdiği 7 kat gök ehli nebilerde, bu gök katlarında oturan bizim meşrep makamlarımızı temsil ederler..ezoterizmde bu renk çakralarına-şakra, bizde ise letaif denir ..BEDEN,KALP, RUH,SIR,HAFİ AHFA,NEFS…
nefis; 3. Göz denilen yere denirmiş ki,hz Peygamberimizin makamı oluyormuş....saliklerin, o nahiyesi, hikmet kurşunu ile delinerek bir boşluk-halvet delik soyut manada oluşturulur ve oradan içeriye hikmet-rabıta girer.. unutmuyoruz ayette :her erkeği ve eşini ve çocuklarını tek bir nefisten yarattık der..işte bu tekamül sonucu, O kendini bilmek isteği olan NEFİS ,RUHla bir olur ve enfes nefsi ortaya çıkar.. aslında nefis kötü değildir.. ama süfli alem olan bu yaratılmış arzında kendisini unutmuş ve kötü yola düşmüştür.. nefisler; kendini bilip, ait olduğu yeri hatırlatmak ve şahane yaratılmışlık-madde ?!! deneyimini ,birde varlık sahasında -haddini bilip- bulup -olmayı deneyimlemeye gelmiştir..
eğer nefesi anlarsak, nefesin içinde her şeyin olduğunu ve aslında hepimizin hikmetle-vahyle beslenip yaşadığımızı da anlarız..ne yazık ki bizler, bu nefes hava küreciklerinin içindeki bilgileri çözüp anlamak ilmine –dekoderliğe sahip değiliz..fakat onlar bizi diledikleri şekilde kullanmak ve idare-sevk etmek ilmİne haiz ve yetkinler.. NEFESE SELAM OLSUN HUU..
ben kendim, esma ile irşad edilmeyip, rüya ilmi bilgisi de bana verilmediğinden bu masalda rüya ilminden bahsedemem.. Arabi hoca iki türlü irşad edildiğini yazmış…biri esma ile.. diğeri ilim ile.. ayrıca bazı tarikatlarda rüya çok önemli olup,belli semboler içeren rüyaları görünce esma-hatta tarikat hediyeleri olan taç-hırka vs bile verilip yolda ilerlenirken, bazı tarikatlarda rüya hiç önemsenmez ,hatta ;”sen hala rüya mı görüyorsun “diye alay bile ederler.. ve tüm dervişan rüya çalmaya ve öğrenmeye çok meraklı olduğundan, birbirlerini araştırıp- esinlenip -sahte rüya göremesinler diye , tarikatlar sembol ve renk sıralamasında değişlikte yapmışlar diye de söylenir.. sıradan insanların rüyaları ile ,biat etmiş =gönülden aşkla bağlanmışların rüyaları arasında dağlar kadar fark vardır..
mesela irşad sistemine girmiş derviş ,evvela kendi ulaşacağı makam ve kulluk anlamı rüyasını görebilir ki, bu ilahi ders tekamül program raporu gibidir..çünkü dervişler rüyalarını sadece mürşidlerine anlatırlar.. dolayısı ile bu ilme vakıf olan mürşide, kendi tüüm kirli çamaşırlarını,her yediği haltı ve etrafındaki aile ve ilişkilerini de gördüğü rüyalar ile naklen yayın rapor eden avallarda bu dervişandır J.. ayrıca akıl almaz bilgileri gören-duyan , özel kabiliyetli kişilerde vardır.. işte bu kişilerin getirdiği duru görü-rüya kayıtları mürşidler de muazzam bir bilgi hazinesi birikmesine sebep olur.. yani esasında tüm müridler mürşidlerinin tekamülüne ve yükselişine hizmet eder,onu aşkla besler –yüceltirler.. birimiz hepimiz-hepimiz birimiz için buradaki tevhid anlamıdır....
ESKİ MISIRDA İNSİYE OLAN her yunanlı bilge -YUNAN FİLOZOFYASINI KURAN HER PİR, KÜRELERLE İLGİLENMEK ZORUNDA KALIP BUNU KAYDETMİŞTİR.. en meşhuru KÜRELERİN MÜZİĞİDİR.
eski mısır esasında en son keşfim olan –derin zaafım sabilik dinindendi.. ve hz İBRAHİMLE TEVHİD DİNİne dek de dünya da SABİLİK geçerliydi..sabilik de AKIL MABEDLERİ DAİRE ŞEKLİNDEYDİ..bunlar muhtemel ki küreler ilmiydi.. bunun haricinde sabiler, gökteki hareket eden 7 cismi ilahi varlık esması kabul edip-onları aracı kılan geometrik mabetlerde yapmışlardı.. haftanın 7 gününe de bu ilahi geometrik gezegenlerin isimleri verilmişti.. mesela semadaki 7 BURÇ ,7 kutsal GEOMETRİ , haftanın 7 GÜNÜ ve ışık prizmadan yansıyan 7 RENK’se şunlardır ;
pazar Güneş(KA’RE) günü SARI,
pazartesi Ay (8’GEN) günü MOR,
salı Mars (DİK 4’GEN) günü KIRMIZI,
çarşamba Merkür (içinde DİK 4’GEN bulunan bir 3 ‘GEN) günü TURUNCU,
perşembe Jüpiter(3’GEN) günü MAVİ
cuma Venüs(KA’RE içinde 3’GEN) günü YEŞİL ,
cumartesi Satürn(6’GEN) günü İNDİGO RENGİDİR.
ve insan hazine seması- yer arzının 7 tabakası ; deri, yağ, et, damar, sinir, adele ve kemiklerdir….
ve DO,RE,Mİ,FA,SOL,LA,Sİ adında 7 müzik notası vardır..
ve Kur’an’ın ilk suresi FATİHA 7 ayettir.. Kur’an da es SEB'Û'L-MESANİ de denen tekrarlayan 7 kavramı vardır..
***
bu 7 küreli sistem eski mısır mabetlerinde hermetik öğreti dervişi olan yunan felsefecilerine şöyle intikal etmiştir..
bu 7 küreli sistem eski mısır mabetlerinde hermetik öğreti dervişi olan yunan felsefecilerine şöyle intikal etmiştir..
Pazar
- SUNday - Dimanche (GÜNEŞ)
Pazartesi - MONday - LUNdi (AY)
Salı - TUEsday - MARdi (TWIA kuzey ülkelerinin SAVAŞ tanrısı, MARS akdenizin SAVAŞ tanrısı)
Çarşamba - WEDNEsday - MERCRedi (WODEN kuzey ülkelerinin tanrısı, MERKÜR akdenizin tanrısı)
Perşembe - THURSday - JEUdi (THOR kuzey ülkelerinin yıldırım tanrısı, akdenizin ZEUSu) - JUPİTER
Cuma - FRiday - VENdredi (FRIA kuzey ülkelerinin güzellik/aşk tanrıçası, VENÜS akdenizin güzellik/aşk tanrıçası)
Cumartesi - SATURday - SAmedi (SATÜRN)
Pazartesi - MONday - LUNdi (AY)
Salı - TUEsday - MARdi (TWIA kuzey ülkelerinin SAVAŞ tanrısı, MARS akdenizin SAVAŞ tanrısı)
Çarşamba - WEDNEsday - MERCRedi (WODEN kuzey ülkelerinin tanrısı, MERKÜR akdenizin tanrısı)
Perşembe - THURSday - JEUdi (THOR kuzey ülkelerinin yıldırım tanrısı, akdenizin ZEUSu) - JUPİTER
Cuma - FRiday - VENdredi (FRIA kuzey ülkelerinin güzellik/aşk tanrıçası, VENÜS akdenizin güzellik/aşk tanrıçası)
Cumartesi - SATURday - SAmedi (SATÜRN)
üçler
;KALEM-LEVHA-NUN sacayağı ilmi
kadim basamaklı piramitler, nefs mertebelerini anlatan kadim ders metodlarıdır..
kadim basamaklı piramitler, nefs mertebelerini anlatan kadim ders metodlarıdır..
evvel zamanım çok uyuyan ve bunun sonucu olarak dizi film gibi sürekli rüya
gören ve daima bu rüyalarını merak eden
bana, bir defa havaya büyük bir piramit
üçgen çizip,üzerinde 100 basamak hayal etmemi söyleyerek şunları anlatmıştı: en alt basamaktaki asla bir
üst basamağa çıkamaz ve oradaki olan biteni asla görüp bilemez.. ama 2.
Basamaktaki hem kendi basamağındakileri hem de alt basamaktaki her şeyi görüp
bilip anlar ve müdahale edebilir ama 3 ve diğer basamakları asla bilip
anlayamaz ve izin olmadığı için çıkamaz..bu böyle 100. Basamağa dek sürer…99 .
basamaktaki de kendi katı ve kendinden aşağıdaki tüm katlara nüfus edip
karışabilir ve bilir amma 100.basamağı görüp bilemez..100. basamakta tek kişi
vardır..ondan başka kimse orayı
bilemez..ve o diğer tüm basamaktakilere karışıp müdahele edebilir..bu askeri
hiyerarşide vardır. askeri sistem, turuku aliye makamlarını anlatan bugüne
kalan tek sistemdir..
bir mürşid rüya ilmi bilmek zorunda, rüya ilmi bilmeyenden zaten mürşid olmaz..bir mürşidin 100 müridi de o gün aynı rüyayı görüp, efendisine 100 ü de gelip rüyasını anlatsa, o mürşid 100 üne de esmasına ve anlamına göre 100 değişik yorum yapabilmelidir. eğer yapamıyorsa o hakiki mürşid değildir..çünkü Allah bir yarattığını bir daha yaratmaz..
siyah Zat’ın rengidir.. asla tamamen siyah giyinmeyiniz.. araya başka
renklerde karıştırınız ki melekler yaklaşabilsinler..
görüntüsüz görüntü, sessiz ses rüyalarınız rüya değildir.. onlar ZÂT’a aittir. vakti gelince size bildirilir… onları ben bile size söyleyemem..
rüyalarınızda ne kadar geçmiş tarihinize giderseniz o kadar yüksek bir şeydir..
sarı nur alimlerin nur rengidir.. (not: Evvel Zamanımın rüyalar hakkında anlattıklarımdan hatırımda kalanlar)
***
Sevdiğim ,bildiğin gibi ben çok uyuyan ve çok rüya gören,bu rüyaların peşine düşüp kocaman kocaman manalı adamlara gidip, defter dolusu rüyalarını hiç utanmadan okumuş ve her biri tarafından sevgiyle kabul edilip ,o rüyaları gerçekleştirilmiş az sayıdaki şanslı kişilerdenim… genelde herkes rüyalara alay ve hakaret eder…ama bunu cahil avam yapar..hakiki mürşidler asla yapmazlar..
KU-YUMURTA-MA-MU-MATER-ANNE-RAHİYM ESMASI
görüntüsüz görüntü, sessiz ses rüyalarınız rüya değildir.. onlar ZÂT’a aittir. vakti gelince size bildirilir… onları ben bile size söyleyemem..
rüyalarınızda ne kadar geçmiş tarihinize giderseniz o kadar yüksek bir şeydir..
sarı nur alimlerin nur rengidir.. (not: Evvel Zamanımın rüyalar hakkında anlattıklarımdan hatırımda kalanlar)
***
Sevdiğim ,bildiğin gibi ben çok uyuyan ve çok rüya gören,bu rüyaların peşine düşüp kocaman kocaman manalı adamlara gidip, defter dolusu rüyalarını hiç utanmadan okumuş ve her biri tarafından sevgiyle kabul edilip ,o rüyaları gerçekleştirilmiş az sayıdaki şanslı kişilerdenim… genelde herkes rüyalara alay ve hakaret eder…ama bunu cahil avam yapar..hakiki mürşidler asla yapmazlar..
KU-YUMURTA-MA-MU-MATER-ANNE-RAHİYM ESMASI
10
senedir rüya sembollerini takiple başlangıçtan beri aynı ortak sembollerle
nasıl rüya gördüğümüzü kaydederken
,aslında rüya yolculuklarım sayesinde muazzam bir batıni tarihide belgeleri ile
kaydettiğimi biliyorum…bunun içinde daima çok şükrediyorum..takip ettiğim hiç
bir zahiri kişi ve ilimde, şuan bu
derece yüksek bir bilgi hiçbir yerde yok-bunu da anlamak bazen çok ağır geliyor
tabi.. belki de bu mana, biz masal çocuklarına özel bir lütuf bilemiyorum..
sadece şükredebiliriz…
mesela
bu küreler ilmi zahirde MU –SU uygarlığı olarak yansımıştır.. o cennet kabul
edilir.. aynı anne rahmi suyu amniyontes
içindeki cenin cenneti gibi..
en kadim sembollerde,tanrı tamgaların da daima bir daire ve içinde + işareti vardır ki, MU uygarlığının da sembolü kabul edilir.. bu 4 (+) terk dilimi ,4 ana unsur ve 4 meleki kuvveti anlatır..ateş-hava-su ve toprak.. haç Hristiyanlık sembolü asla değildir.. çok daha kadim bir imgedir.. orjinali ANKH ANAHTARI yani İNSANIN Ta KENDİSİDİR.. bu 4 dilimli VEFK-HELM-GÜL –TERK –DEĞİRMENi, ilahi nefha nefes (NEFİS) döndürür.. ve böylece 5 olur yani ehlibeyt..
DAİRE HUDUT yani BEDENDİR ve içinde 4 ANA UNSUR ateş-hava-su-toprak elementleri ÇARMIHA VURULMUŞ,RUH ÜFÜRÜLMÜŞ ve ÇARKI FELEK GÜL-VEFK SİHİRLİ SÖZ İLE DÖNDÜRÜLÜP, SEYRE SOKULMUŞTUR..
en kadim sembollerde,tanrı tamgaların da daima bir daire ve içinde + işareti vardır ki, MU uygarlığının da sembolü kabul edilir.. bu 4 (+) terk dilimi ,4 ana unsur ve 4 meleki kuvveti anlatır..ateş-hava-su ve toprak.. haç Hristiyanlık sembolü asla değildir.. çok daha kadim bir imgedir.. orjinali ANKH ANAHTARI yani İNSANIN Ta KENDİSİDİR.. bu 4 dilimli VEFK-HELM-GÜL –TERK –DEĞİRMENi, ilahi nefha nefes (NEFİS) döndürür.. ve böylece 5 olur yani ehlibeyt..
DAİRE HUDUT yani BEDENDİR ve içinde 4 ANA UNSUR ateş-hava-su-toprak elementleri ÇARMIHA VURULMUŞ,RUH ÜFÜRÜLMÜŞ ve ÇARKI FELEK GÜL-VEFK SİHİRLİ SÖZ İLE DÖNDÜRÜLÜP, SEYRE SOKULMUŞTUR..
dünyanın en kadim suretleri olan sümerdeki dev kanatlı -kafaları insan-kuş veya başka hayvan başı olan AUNNAKİ-GÖZCÜ DEV MELEKLERin hepsinin kol bileklerinde veya alın bant taçlarında bu GÜL-VEFK-TERK-MÜHÜR bilezik saatlerden vardır ki, bugün hala bu saatler gizemini korumakta ve ne işe yaradığı çözülememektedir.. oysaki KADİRİ RUFAİ GÜLÜ denen tarikat mührünün de tam ortasında bu çiçek modeli aynen günümüzde devam etmektedir.. müzelerde ise sümerden kalan böyle binlerce değişik gül-vefkler vardır..
Çorum Hattuşa ETİ toprak mührü |
bu vefk-mühürler güneş zaman ilmini anlatan portakal meyvesinin soyulduğunda üstten görünmesine de benzer.. müminler turunç gibi kokarlar hadisini de hatırlamak lazım tabii..ve ezoterizmde çözülemeyen aunnakilerin bir elleriyle saliklerin ağızlarına çam KOZalağı sokmaları ilmide esasında budur.. KOZalakın alt ve üst kutup noktalarından fotoğraflarını çekselerdi yine GÜL-VEFK-TERK modelleri çıkacaktı.. kadim zamandan beri bu terk-güller; isisin gülü –brahmanın gülü,buyi muhammedi kabul edilmiş ama, anlamı nadir ötesi zevata açıklanmış diğerleri duy-ezberle anlat ama ne olduğunu asla yaşama şeklinde günümüze intikalle hala kopy pasted devam etmektedir..
..
yazılıp anlatıldığına göre dünyanın altı gözleri görmeyen korkunç hayvan varlıkları ile doludur. işte seyrüsülük görmeye başlayan kişiler evvela rüyalarında genelde hep onları görürler..emmare ve levvame rüyaları gibi yani..orta dünya yani, yaşam sahası mertebesine çıkınca, bu dünyada bizle yaşayan diğer karakter ve huylarımızın bedenlenmiş hayvani yapılarını daima rüyalarımızda görürüz.. daha yüksek ruhsal mertebelere çıkınca kuşları vs görürüz… daha yüksek mertebeler de gezegenler ve hava olaylarını.. ateş-su yani yaratım soyut elementlerimizi görürüz.. seyrü sülükte ilerledikçe madde aleminden soyut alemlere geçilir ve giderek latifleşip, bedenlerimizin diğer element hallerini de görebiliriz..mesela ben daha çok yaratım safhaları ile alakalı rüyalar görebiliyorum.. bunun nedenini bilmiyorum ama birisi ,yazıp kaydettiğim için bana özel yaratım safhalarının gösterilerek öğretildiğini ve kim neye hizmet ediyorsa, ona da ,o mana açıldığını ama oda kendi neşesinden aynı şeyi anlayıp öğrendiğini anlatmıştı..
NUR İLK HAMMADDEDİR..IŞIK NASIL MADDELEŞTİ İLMİ
işte manevi idrak tekamüllerinde yükseldikçe artık bildiğimiz suretler kalmayacağından, esas ham madde olan renkler alemi LATİFELER ışık nurlara geliriz.. her mertebenin sonunda o renk nurunu yakarak ilerleriz.. ESASINDA :bu madde olarak var zannımızın cehennem ateşi misalidir.. bir ateş, ilk yanınca, en alt çakra gibi kırmızı alevlidir ve ateş in derecesi arttıkça turuncu, sarı, yeşil mavi, lacivert, mor ve beyaz alevler verir değil mi?
işte varlık zannımız olan ŞEY-TANımız olan o YARATILMIŞ NARİ IŞIK ZANNI =LİSÜFER le kendisini görüp, kendine varlık atfediş ZANlarımızı da böyle, her 7 ZANNİ CEHENNEM mertebesinde yakarak ,bir üst renk nura karışıp tevhid ede ede ateşi aşkımızı birleriz.. en son beyaz –renksizleşiriz.... siyah Zat’ aittir ve siyahın içinde beyaz nur kendiliğinden vardır.. böylece yingyang ı da anlamış olduk umarım J
bunu daha basit anlamak için eski mısırda set ve anubis i hatırlamak lazım.set
diye şafaktan evvel çıkan yalancı seher-fecri kezibe denir ….
eğer o yalancı şafak olan SET=TAN’a aldanmazsak , akabinde gelecek olan gerçek anubis mavi şafak ışığı ile biz , yeni güne-güneşe ulaşırız.....böylece gece olan ölüler ülkesinden ,nur –ra olan ışık gündüz ülkesine-karanlıktan aydınlığa ulaşırız ..
7 cehennem, her renk alevle yanarak –KİMYAYI SİMYA ile ZANLARI YAKA YAKA geçilir .sonra 8 cennet başlar..cehennemden geçmeden kimse cennete giremeyecek hatta peygamberimizin kendisi bile ama o ŞEY-TAN’ını MÜSLÜMAN ETTİ hadisini şimdi bu ilimle daha farklı anlıyoruz umarım.. dikkat edilirse iblis ve şey-tan farklı şeylerdir..
kişinin bu renkleri deneyimlemesi eski ölüler kitaplarında da belgeli olduğu gibi, ancak ölünce gerçekleşebilecek şeylerdir..ama tevhid okullarındaki sistemde bu ölmeden evvel ölerek dünyada yaşarken deneyimlenebilir.. ki, dünyanın her yanı bu ruhsal yolculukların mağara ve kaya resimleri ile doludur.. şamanların ruhsal yolculuk resimleri de hep bunu anlatır..
bir şaman bu yolculuğu ancak bir ölüye yaptırabilir.. ama, kişileri asla ve asla yaşarken tevhide birleyip irşad edemez.. yani mürşitlik edemez..
Eline Diline Beline hakim ol…. EDEP AMELDEN ÖNCE GELİR İLMİ..
neden diğer öğretilerde bu tevhid ve irşad eksik onu da yazalım bence..çünkü Muhammedilikte gelmiş geçmiş her peygamber öğretisiyle kabul edilip, iman edilmek zorundadır ve bir tek biz Müslümanlar her Nebiye tam iman eder-korur- sever-saygı duyarız.işte bu seyrüsülük tekamülünde esas istenen şey BU TEKAMÜLE -HİYERARŞİYE -YOL'A SADAKATTIR.... o yüzden tevhidin bu ana yasasını anlamayanlar ve her ilmi öğrendikleri o nebileri red edip-içlerinden beğenip seçtiklerini alıp, diğerlerini reT edenler, işte bu basit görünen saygısızlıkları-edepsizlikleri-ALAYLARI yüzünden -her şeyi bizlerden daha ala, parça parça bilseler de, asla birleştirip tevhid edememekte ve bu birleyemeyişle de, fellik fellik arayışlarını, büyük acı tuzaklara düşe düşe halen sürdürmektedirler ve sürdüreceklerdir..
eğer o yalancı şafak olan SET=TAN’a aldanmazsak , akabinde gelecek olan gerçek anubis mavi şafak ışığı ile biz , yeni güne-güneşe ulaşırız.....böylece gece olan ölüler ülkesinden ,nur –ra olan ışık gündüz ülkesine-karanlıktan aydınlığa ulaşırız ..
7 cehennem, her renk alevle yanarak –KİMYAYI SİMYA ile ZANLARI YAKA YAKA geçilir .sonra 8 cennet başlar..cehennemden geçmeden kimse cennete giremeyecek hatta peygamberimizin kendisi bile ama o ŞEY-TAN’ını MÜSLÜMAN ETTİ hadisini şimdi bu ilimle daha farklı anlıyoruz umarım.. dikkat edilirse iblis ve şey-tan farklı şeylerdir..
kişinin bu renkleri deneyimlemesi eski ölüler kitaplarında da belgeli olduğu gibi, ancak ölünce gerçekleşebilecek şeylerdir..ama tevhid okullarındaki sistemde bu ölmeden evvel ölerek dünyada yaşarken deneyimlenebilir.. ki, dünyanın her yanı bu ruhsal yolculukların mağara ve kaya resimleri ile doludur.. şamanların ruhsal yolculuk resimleri de hep bunu anlatır..
bir şaman bu yolculuğu ancak bir ölüye yaptırabilir.. ama, kişileri asla ve asla yaşarken tevhide birleyip irşad edemez.. yani mürşitlik edemez..
Eline Diline Beline hakim ol…. EDEP AMELDEN ÖNCE GELİR İLMİ..
neden diğer öğretilerde bu tevhid ve irşad eksik onu da yazalım bence..çünkü Muhammedilikte gelmiş geçmiş her peygamber öğretisiyle kabul edilip, iman edilmek zorundadır ve bir tek biz Müslümanlar her Nebiye tam iman eder-korur- sever-saygı duyarız.işte bu seyrüsülük tekamülünde esas istenen şey BU TEKAMÜLE -HİYERARŞİYE -YOL'A SADAKATTIR.... o yüzden tevhidin bu ana yasasını anlamayanlar ve her ilmi öğrendikleri o nebileri red edip-içlerinden beğenip seçtiklerini alıp, diğerlerini reT edenler, işte bu basit görünen saygısızlıkları-edepsizlikleri-ALAYLARI yüzünden -her şeyi bizlerden daha ala, parça parça bilseler de, asla birleştirip tevhid edememekte ve bu birleyemeyişle de, fellik fellik arayışlarını, büyük acı tuzaklara düşe düşe halen sürdürmektedirler ve sürdüreceklerdir..
şamanın
TEVHİD İLE İRŞAD EDİLMİŞİNE KAM-KAMİL DENİR …bu SEYRÜ SÜLÜK YOLCULUĞU bazı kişilerin ruhsal ihtiyacıdır.. onlar
geldikleri yeri unutmamış ve hep oraya gitmek isteyip, geldiği daireye
dönmek ve daireden çıktığını zannettiği
dairesine yine girmek halvetiyle yanıp tutuşurlar...ve bu ölmeden evvel ölme
biat okullarındaki deneyimleriyle aslında
bir rüya gördüğünü, o yuvayı dairesinden asla çıkmadığını ve çıkamayacağını,o
küreye hapis olduğunu, damlayken deniz
olsa bile, zooomlanınca hala kendi ferdi bir damla olduğunu görür..
kar tanesi –vefl-mühür-gül-helm-dümen geometrik şeklinde bir melekken buhar olur, yükselir havaya karışır.havada yaygın bir örtü bulut olup yine aşağıya yağar. Toprağa su ve ışık tohumu olup, bu defa da âmâ karanlık toprağında-ama karanlık tohumunda bir süre geçirip, yeşil filiz verip toprağını deler..torah-tevrat =tohum, filiz=müjde=incil olup yeşerir ve ağaç olup meyveye durup TUBA =KUrAN olur..
kar tanesi –vefl-mühür-gül-helm-dümen geometrik şeklinde bir melekken buhar olur, yükselir havaya karışır.havada yaygın bir örtü bulut olup yine aşağıya yağar. Toprağa su ve ışık tohumu olup, bu defa da âmâ karanlık toprağında-ama karanlık tohumunda bir süre geçirip, yeşil filiz verip toprağını deler..torah-tevrat =tohum, filiz=müjde=incil olup yeşerir ve ağaç olup meyveye durup TUBA =KUrAN olur..
yaratılmış her şey meleklerle –mülk alemiyle alakalıdır..dolayısı ile görüp-duyduğumuz-5 duyu ile algılanan her rüya, esinlenip suret giydirilmiş meleki veya alt seviyesi cinni veya nefsi rüya bilgileridir.. bunlar seviye seviye aşağıya inerler..ZAT A AİT RÜYALAR suretten –maddi ses ve görüntü renklerinden beri olsa da ,diğerlerinden daha gerçek ve kalıcıdırlar.en yüksek seviyede budur…
insanın parmak izine benzeyen antik insanın zihni çizimleri, ruhsal yol daire çizimleri bugün dünyanın her yanındaki en kadim kaya resimleri olarak tesbit edilmiştir..aynı resimler şaman davullarında halen yaşamaktadır.. insan zihni bir düşünceler havuzudur ve soyut elektrik snaps snapslarla çalışır.. suya elektirik verilmesi gibidir ruh esasında.. bu elektrik suda dalga daireler oluşturup titreştirir ve ses ile görüntü cereyan eder ve var zannına gireriz..bu soyut suyun aksi sâdâsından başka bir şey değildir..
mesele bu zihin denizini dünya olarak kabul ediniz ve sizde o an YUN-USluk yani aklın suya ermesi zuhur etsin..şunu yaşarsınız ki kolay değildir..dünyanın neresinde bir acı varsa sizde aynı su dairesinde onun acısını elektriksel olarak alır ve akıl almaz acıyı bu soyut su dalgasında-bedeninizde yaşarsınız.. buna kutbiyet dendiği gibi, dairenin her yanındaki her nokta kutuptur ,bunu da bilmeniz lazım. herkes kendi seyrisülük aşamalarından geçerken kulluk mertebesine dek sıra ile her mertebeyi anlık deneyimler.. mesela, eğer o her acıyı deneyimleme halinde kalsanız, bir dakka da delirir ve intihar edip hayatınızı bitirebilirsiniz ki, bunu da unutmamak lazım..bunlar öğrenmek içindir, o halde kalmak için değildirler.. çünkü HALLER HERKESE VERİLİR ve GEÇİCİDİR.. İLİM ÇALIŞANA VERİLİR.İLİMLE MAKAM ELDE EDERSİNİZ ve KALICIDIR..
işte bu kaldırılması ağır anlam görüleri için genelde kişilere ağırlık gelir ve yatar uyutulurlar. ya rüya veya yakaza=uyku ile uyanıklık arası bu ilimleri deneyimletirler.. ve nadiren diri ayaktayken- aklı alınarak bu şeyleri görüp deneyimletilirsiniz..iş bitince aklınız gelir ve siz aklınızla asla anlayamayacağınız ve kabul edemeyeceğiniz bir bilgi HAL lütfu hediyesini sindirmeye çalışırsınız..
işte akıl denen şeyde belli yere kadardır.. bazı şeyler akılla ve bu dünya ilmiyle henüz çözülemiyor.. ama inanıyorum ki, zamanda geriye gittikçe bu mana da kişilere açılacaktır..
mesela
ben geleceğe ait hiç rüya görmem.. ve geleceğe inanmam.. gelecek şimdi içinde
yaşadığım andır bilirim.. yaptığım ameller ve ellerimle işlediğim yatırım benim
bir sonraki geleceğimdir.. talebim neyse Oyum ben var ya hani..işte geçmiş ve
gelecek talebimiz aşkımızdır bizim J..
yani her şey evvela hayal-misal-rüya tasarım alemlerinde projelendirilip biçimlenip-İSMİ CİSMİ KONUP en son maddeye açığa çıkabilir.. buna seyrü sülük denir..ve ismi olmayan bir şeyin asla cismi olamaz..mana ilminde ânkâ ya ne denir? şimdi bu bilgiyle hatırlayalım lütfen.. ANKÂ ,İSMİ VAR AMA CİSMİ YOK BİR KUŞTUR..ANKÂ insan-ı kamilin remzidir..onlar ölmeden evvel ölmüş-küllerinden aklı kül olarak yeniden doğmuş varlıklardır vesselam..
ve şimdi gelelim Sevdiğim benim rüya –hayal alemlerim ve yansıması hatıra,Sana raporlarıma..
HURŞİDİMDEN MÜRŞİDİME BİR TUTİNİN GÜNCESİ
Sevdiğim son masal
akabinde hayatımda yapmak istediğim değişiklikler için ve korkularımı
yenebilmek adına seyahatlerime devam ettim..evvela arkadaşımla Bodrum’a
gittim..ikinci gün akşamı tekne ile gün batımı seyrine Çatal adasına
gittik.hava yeni kararıyordu ve biz adada ağaçlar altında yürüyorduk ki, son
ağacın altında bembeyaz bir dal gördüm..aaa dedim ne değişik bir dalı var ve o
dalı tuttum ki,dal sallanıyor ve onu çektim ki ,dal elime geldi..o bir ASA
idi.. ona baktım.. bu denizde sürüklenen bir ney kamışıydı ve tüm üstü sarmaşık gül misali deniz kabukları
ile süslenmişti..bugün 1 muharrem ve ben hemen tüm muharrem boyunca denizlerde-
suyun üzerindeyim ve denizden bana muhteşem bir hediye geldi..çoook teşekkür
ederim..
ertesi gün Fethiye’ye gittim. iki gün yine tek başıma sabahtan akşama tekne gezilerine çıktım. biz olağanüstü bir ülkede yaşıyor, kıymetini bilmiyoruz. ve yine tek başıma uçak biletimi alıp , sağ ve salim eve dönmeyi başardım şükür..gelecek seyahatlerim için ön hazırlık olan bu mini turlarımda beni muhafaza ettiğin için çook teşekkürler ederim Sevdiğim..
Sevdiğim.. hayallerimde o açılmadığı
için senelerdir ömrümü yiyen gül-terk mühür tam gaz halden hale girerek devam
ediyordu.. hatırladıklarımı yazayım.. en son maviydi ya hani. sonra o pembe eflatuna dönüştü..sürekli onu araştırıp islamda sadece ona az benzer rufai
gülü bulup baktığım için, onun esinlemesi ile bir rüya gördüm..kırmızı- yeşil
-siyah rufai gülü bir davulun üstünde idi ve o davulu çalıyorlar, henüz er
olamamış bir kamile mürşid ise saray usulü yaşantısı ile zengin sosyetik
müridanı içinde sosyetik sema dansına eşlik ediyordu
(*J ben değiliim –gülme-bilerek yazıyorum )…bu rüya bana sahte geldi.. çünkü zaten o,rufai gülü benim mührüm değildi.. kopya
yani.. maddedeyse davul sembolü olan
savaştı ve o sabah ülkem savaşa kesin girdi… ve sonraki gece yine kırmızılı
yeşil rufai gülünü gördüm.. ama o benimki değildi red ettim.. o rüyamın esinlenilmiş bir kopya zihin oyunum olduğunu
anladım.. ve sonra bir gece bu defa benim vefkimi mertebe mertebe gökkuşağı
rengiyle gördüm.. o çok güzeldi.her renkti..bunu kabul ettim..(ERTESİ GÜN NASA
yeni çekilmiş satürn’ ün 6 gen kutbunun rengarenk fotosunu yayınladı .çünkü bu bir ilkmiş..
ve ertesi gün 31 ekim de cadılar –pağan bayramı vardı..aynı gün Hindistan
da o gül-vefkin regarenk hali etrafına 4 kandil yakılmıştı ve hintte RENK BAYRAMI vardı..ve aynı gün akrep burcuna
geçilmişti yani tabiat ölüyor ve safiye KIŞ
MEVSİMİ MAKAMINA –TOHUMA DÖNÜYORDU…dolayısı ile zaman çemberimde bir tur bitti Sevdiğim )
ertesi gün Fethiye’ye gittim. iki gün yine tek başıma sabahtan akşama tekne gezilerine çıktım. biz olağanüstü bir ülkede yaşıyor, kıymetini bilmiyoruz. ve yine tek başıma uçak biletimi alıp , sağ ve salim eve dönmeyi başardım şükür..gelecek seyahatlerim için ön hazırlık olan bu mini turlarımda beni muhafaza ettiğin için çook teşekkürler ederim Sevdiğim..
ve ertesi gece .. 27 ekim Perşembe : 7 ışıklı Pürmüz'ün altında 7 kocalı hürmüz olurken uyandım ve yukarıdan akan 7 renke boyandım Sevdiğim J.. sol yanımdaki duvara vuran kara dantel tül yansımamın üstüne beyaz ışık ekranı açılırken, yine korkup salavatlar çekerek uyandım…ALLAHIM BEN NEDEN BU KADAR KORKAKIM YAHUU.KORKUM YÜZÜNDEN HİÇBİŞİ GÖRÜP ÖĞRENEMİYORUM ….
(*NOT: Hürmüz isminin anlamı: 1. Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter, müşteri, erendiz. (alıntıdır)
30 ekim Pazar..bugün Üsküdar’da Devati hz lerinden dönüyorum..karşımda Özdamar var..o bana bakıp RUHANİ diyor ilginç bir şekilde ve kollarımızı sonuna dek açıp birbirimize sarılıyoruz.. sonra memleketdaşım Şemsi Paşa Türbesinde,Tülinleyim..bu camiyi 2. Selim, babası Kanuni’nin şehit naaşını Zigetvar’dan getiren sadrazam Şemsi Paşa için yaptırtmış… paşa memleketi Kastamonu' daki meşhur simiti ,İstanbul'da ilk yaptırtan ve meşhur edenmiş.yani herkese uygun ortak HALKA-İ DAİRE-HALVET SUSAMLI-HABBBBELİ SİMİTLERİMİZİ ona borçluyuz..cami, birebir Kabe’nin ebadında olup, bitişik türbede aynı hatim ölçüleri ve biçimindeymiş …paşa çok titizmiş ve başıma kuş pislemesin dediği için,kuşların geçmediği bir hava akımına sahip- denize nazır yere -camisi ve türbesi yapılmış..
şu çözemediğim terki gül sembolü vefk beni çok zorluyor onu burada ŞEMSİ de bulacağımı seziyorum..Tülin beni türbe içindeki üveysi celveti,Kütahya’dan gelmiş bir zat ile tanıştırıyor.. kendi diktikleri yeşil çuhadan 18 terkli celveti takkeleri var.. birazdan ikindi..kapı kilitleniyor ve biz hatimde namaz kılıyoruz..kapı açılıyor. şimdi dışarda çay içerken, o zata çizerek soruyorum.. “o ne renkti?” diyor..anladığı için seviniyorum …ayet veya harfi soruyor .NUN deyince gülüyor..adınız neydi diyor.. önce anlamıyorum. anlattıkça anlattıkça sanki anlayacak gibi olup, korkup yine anlayamıyorum.. ama ARABİ HOCA sevgisi ile bağının aşikarlığını söyleyince yeşil levheşimi kabul ediyorum.. çünkü bizim bu ilimle ne muzurluklar yapacağımızı bilip, kabul etmek istemiyorum…eve gelince şu şiiri yazıyorum bak….
levheşim ,optikdeşime.nice görülerde
yeni esma deneyimlemelerine.birlikte...birinin aşırı ciddiyeti ve aşırı
disiplini,diğerinin gepgeniş meşrebi tabiatı..ve yazılar ve yazılar. EN SONUNDA
PES ETTİM ...ve tüm putlarımı önüne serdim.....ama yenilerini benimle birlikte
yapmayı çok istediğine eminim....AŞKLA ARABİ AŞKLA
optik
gözlemdeki göz
gözün içindeki gözleyen göz
şifre sendin
ve şifreni kırdın
tebriklerr
hazine senin
NUN
optik
gözlemdeki göz
gözün içindeki gözleyen göz
şifre sendin
ve şifreni kırdın
tebriklerr
hazine senin
NUN
**
Sevdiğim bu zihin oyunlarım aslında beni çok yoruyor.gece gözlerimi kapattığımda o gülün içindeki harfleri seyretmeden evvel kirpiklerimi ELİF III görmek ,tüm gerçekliğimi mahvediyor .. insan gözünün içinde kirpikleri ile harf ayet yazabilir mi? ve neden ?...zihnimin kurgularından kurtulamadığım için yıpranıyor ve kendimi kandırıp sürekli yalan söylediğim vehmime kapılabiliyorum…ve yeni gözlüklerim oldu...3,5 numaraya yükseldim. Hepinize esef ederim ……
Sevdiğim bu zihin oyunlarım aslında beni çok yoruyor.gece gözlerimi kapattığımda o gülün içindeki harfleri seyretmeden evvel kirpiklerimi ELİF III görmek ,tüm gerçekliğimi mahvediyor .. insan gözünün içinde kirpikleri ile harf ayet yazabilir mi? ve neden ?...zihnimin kurgularından kurtulamadığım için yıpranıyor ve kendimi kandırıp sürekli yalan söylediğim vehmime kapılabiliyorum…ve yeni gözlüklerim oldu...3,5 numaraya yükseldim. Hepinize esef ederim ……
ayrıca ülkemizde şuan pek çok masum-suçsuz hakim-hükema hapsihanelerde .. işleri ellerinden alındı.. maaşlar kesildi..aileleri acı ile bekleşiyor..çok masum kişi işten atıldı-ekmeksiz bırakıldı..ama esas zengin zürefalar halen dışardalar ve işlerin perde arkasındalar.. içeridekilerin, masum ah ve ibadetleri –toplu namaz ve zikirleri hiç olmadığı derece yüksekmiş.. malum, bu idare personelinden olan suçsuz hükema –öğretim-eğitim ve askeri kadro içeriden çıktığında, artık başı bozukluk kalmayacak..çok sert disiplinli ceza ve kanun uygulamaları mecburen açılacak…o yüzden herkes ayağını denk alsa iyi olur. ..iftiraya uğratıldığında ,haksızlığa susanlara ,masumların akıttığı gözyaşı çiftesi ağırdan da öte olur biliyorsun.. (*gelecek masalımda kulluk esma kabiliyetleri üzerine masal yazmayı diliyorum, himmetlerinle Efendim )
haa.bu arada geçen aşk masalımdan sonra bu aşk bana ne kazandırdı çok düşündüm..hani ben kimseyi sevemediğim ve sadece Seni sevebildiğim için kendimi Sana şikayet ettiğimde, Sen :”seversiin,seversiiin “ demiştin ya..işte ben sevilmek ve sevmek nedir galiba hala öğrenemedim.. ama bende şu ortaya çıktı ki,onu Sana yazmam lazım..bende aşkın sonucu derin bir merhamet ortaya çıktı Sevdiğim.. KALBİMDE BU MERHAMET GİDEREK BÜYÜYOR-ACI ÇEKMEKTEN HALA ÇOK KORKTUĞUMU YAZMAK İSTEDİM !!!o merhameti kontrol edemeyeceğimi biliyorum..bana yardım et lütfen…
en korkunç infazları hak edenlere imza topluyorlar ve herkes
sanal alemde “asalım keselim” diyor ya hanii.eskiden olsa iki elimle kendim
boğmak isterdim ..işte, ben, elim gidip onları beğenip tıklayamıyorum .. çocuk
tecavüzcüleri ki, benim için en ağırlarıdır.. bunu yazdım ki, bu sabah onla
alakalı korkunç bir rüya gördüm-mecburen yazıyorum…çünkü dün gece Kılıç hocayı
dinlemekten dönerken-gideceğim konsere-
metro için Aksaray’dan geçtim…daha hava yeni kararmıştı ve her yer
sayılamayacak kadar sokak çocuğu-tinerci-korkunç Yüzlü adamla doluydu.. ben
yabacıya benzetildiğim için onların davranışından acaip korktum..o kadar sokak
insanı ..düşün, gece ilerlediğinde o yerler nasıl akıl almaz tehlikeli olur.. berbat
ötesi şeyler hayal ediyorum o çocuklar için.. kendimden- devletten ve
ailelerimizden-örflerimizden nefret
ediyorum…..düşünmek istemiyorum…ama rüyama girmelerini engelleyemem ki.. değil
mi?
şeriata göre yasa konmalı ve infazlar yapılmalı…evet....amma
..onların infazına evet demek istesem de, onlara çocukken hane içinde bunu ilk
yapan aile bireylerini, öğretmenlerini veya hapse düştüğünde oradakileri, okul
arkadaşlarını, iş arkadaşlarını –ustalarını-patronlarını hatırlıyorum.. ve seslerini
çıkartamayıp hep sussunlar diye- diğer suçlara ortak edenleri ,yani daima
başa dönüp ,ilk suçluları anında hatırlıyorum…toplum o kişileri suçlayıp infaz
etmeden evvel ,kendisini yargılamalı ve kendisini infaz etmeli diye düşünüyorum.. buda
toplu helak ediş cezasını getirecek biliyorum .o yüzden lütfen suyu
dalgalandırmayalım…
Sevdiğim.. yazdığım şeyleri hak etmediğime hala inanıyor ve maddi delillerim de
olsun diye yüksek ilim sahiplerini geziyorum.. her kovandan bal toplaya toplaya
gelip, yine Sevdiğimin kolonisine balımı bırakıyorum.. bizim anaKRALiçemiz
bizim sadakati namusumuz ..söz verdik bir kez….
*dönen horoskop haritası ve dönen rufai gülü kartı için,masal çocuğu Dilek'e teşekkür ederim :). kartı yaptığı geceden itibaren internet iletişim araçları sekteye uğradı ...buda bizim eğlencesi tevhidi zanlarımız
nur cihan
6 kasım Pazar 2016
nuralem7@hotmail.com
O eksik düşünceli cahil, hep kendi mektubunu okur. Dostunun mektubunu okuyamaz. Eğer bir satırcığını olsun okuyabilseydi, bu sözleri hiç söylemezdi. O, yalnız ve hâlâ o mektubu okur; işte o kadar. Halbuki onun eski mektubundaki eğri büğrü satırlar, karanlık ve bâtıl sözler, hep kendi kuruntuları, kendi hayalleridir. Nasıl ki o, kendi eliyle yaptığı puta kul olur; onun bekçisi ve kapıcısı olur. Şu zamanda, bazı kadın tabiatlı kimseler de tıpkı o putlar gibi konuşurlar.
Ey kendilerinden habersiz insanlar! Siz bizde kutluluk arıyorsunuz; halbuki biz de aynı şeyi aramaktayız. Sizin bize bakmanızı istiyoruz ki, günün (M. 16) günlüğü, saatin saatliği, cansız varlıkların cansızlıkları kalmasın hep bir olsun.
(Şems-i Tebrizi-Makalat)