17 Nisan 2023 Pazartesi

2023 ŞUBAT DEPREMZEDE KARDEŞLERİME DESTEK TEFEKKÜRLERİ HEDİYESİ

sevgili 2023 şubat deprezedesi kardeşlerim..sizler için gönlümün istediği ve yapabileceğime inandığım özel bir destek hattı yardımı İBADETİ YAPMAYA ÇALIŞTIM..BİLMİYORUM BİR İŞE YARAR MI?..özellikle enkazzedelerin yaşadıkları ve yaşayacakları ama ne olduğunu anlayamadıkları sorunlarına en azından bir işaret ve yol olacaktır diye düşündüm ve daha doğrusu aniden gelişti..ve sizin için yaptığım bu ibadet bana muhteşem bir ramazan hatmi tefekkürleri kapısını da açtı ve sizin sayenizde açıldığından, bende peşpeşe- ikinizide ,bu tefekkürleri yaptığım facebook sayfamdan BU KADİR GECESİ kopyaladım ve bu ibadetimi bilip isteyerek kadir gecesi yaptım..
BELKİ YAZDIKLARIMI BEĞENMEYECEKSİNİZ VE BANA KIZACAKSINIZ ..ve bazılarınızda gözyaşları ile evet bu evet bu diyerek okuyacak....o yüzden kendini sal gitsin ve her şey ait olana gidip kendi yerini bulsun..sana ait değilse sayfamı okuma...sana aitse sende alacaklarının hepsini alarak oku..hepsi senin hediyen nur cihan

vücut ve o vücudun şifası sanatlarında EBEDİ SAADET ZİNCİRİ TEFEKKÜRÜ..
eveet ..bugün pazar ..yani 1. ilk gün ve hristiyanlıkta ruhullah günü..yahudilikte yaratıcının dinlenme günü..bu gece yine RUHUMUZ OLAN NURUMUZU DAVET VE MUHABBET AYİNİ ŞERİFİMİZİ İCRA ETKİNLİKİ YAPIYORUZ..alan açmanıza gerek yok..buda heykeli ve ot püsür-tütsü -mum yakmanıza,kristal vs elementleri kişisel mabedinize koymanıza gerek yok.paganlıktan arınarak ,hakiki olanımıza yöneliyoruz ..etkinlik ücretsizdir ve ahlakidir..
önce abdest alıyorsunuz ve tabii her dem ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMED diyoruz buna muhammedi alan açmak demek istersen de 🙂 ..veya salavat çekerek diğer negatif her şeyin dalga ve suretini yok etmek de ki bu daha doğru sadece onun sureti var gelsin ..BUNA DA ÇEMBER AÇMAK demek istersen de..
evet..abdestimizi aldık..RUHUMUZU DAVET EDEREK NAMAZA DURDUK ..bir şey okumayı bilmesende sorun değil..bismillahirrahmanirrahim ve allah desen de olur..sonra secde et ve otur... ve karşında ruhunun olduğunu, O NUN NURDAN BEYAZ BİR IŞIK veya nurdan bir sütun OLDUĞUNU HAYAL ET..ve onunla konuşmaya başlla..mesela ona yediğin naneleri ve yaptığın yanlışları ve çektiğin çileleri ve başındaki derdü belalarını tüm samimiyetinle anlat..onu bulana dek uyumlandığın ve geçtiğin elleri tek tek anlat ve hepsiyle ahdini bozduğunu sesli ona söyle ve sadece ona biat ettiğini ve seni terbiye etmesini iste..
o kadar samimi ol ki ağla,ağla ,ağla..ve sonra tevbe et ve özür dile..ve ruhunun ,seni nefsinin elinden kurtarmasını ve sana mürşidlik etmesini talep et ve ona; RUHUN GİBİ MUTLU OLACAĞINA,ONUN GİBİ ZENGİN VE BEREKETLİ VE GÜZELLER GÜZELİ OLACAĞINA SÖZ VER ..ve artık ebedi DOSTUNU BULUP KAVUŞTUĞUN İÇİNDE ASLA YANLIZ KALMAYACAĞINI ANLADIN..dertleşeceğin ve sohbet edeceğin tertemiz bir ruh dostun ve yol rehberin olduğu için sevin ve ONA GÜVEN ..O EL EMİN BELDE VE ALLAHIM EMRİ OLAN yani emir eri olan güvenli bölgen..ayrıca başarırsan belki bir gün bir defacık anlayabilmen adına onun gözleri senin gözlerin ve yüzü senin yüzün unutma ve teslim ol..ikilik yok ..ruh eşin -ikizin var ..ve bu bile hala madde .anlaman için..daha ötesini algılayamaz ve anlayamaz ve sevemeyiz..
İNSANIN KENDİ KİTABINI OKUMASI İÇİN ,elbetteki kendi aklı selimi olan ruh cebrailinin ona gelmesi gerek ama tüm nebiler ona ulaşmak için pek çok riyazat ve badirelerden sonra ona ulaştı unutma..YANİİ İSTEDİĞİN PARAYI VER VE İSTEDİĞİN SPRİTÜELE GİT ASLA SANA BU BİLGİ VE ANLAMI SUNAMAZ UNUTMA .. ve nebilerin ruhsal tekamülleri kendi mertebeleri kadar ..bizimkilerde kendimiz kadar..burada mukayese yapamayız ama hepsinin allahın nurundan olduğu gerçeği ortak noktamızı bilmeliyiz..
ve bütün kavgalarını ve barışıp sevişmelerini bitirince de salavat çekip ruhuna veda edip, namazından kalk..bir derdin veya çözemediğin bir sorun olduğunda namaza dur ve o şeyin cevabının seni namazda bulacağına güven...
işte sana ebedi saadet zinciri ..
KENDİNİ ARA ,KENDİNİ BUL,KENDİNİ OKU,KENDİN OL..
nur cihan
Bir ağaç ve açık hava görseli olabilir
Tüm ifadeler:
Melek Özdemir, Sükun X Sükun ve 33 diğer kişi



**** 48-FETİH: 1 - Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.
2 - Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.
3 - Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.
***
tefekkür sanatımda özel anlardan geçiyorum ve yeni öğrendiklerimle yaşadıklarımı birleştirdiğimde kendi kişisel ergitilmemin de klasik bir arketipler-semboller-hiyeroglifler -ayetler -işaret taşları manzume mektubu olduğunu anladım ve bunları yeni aklımla iz süren diğer yolcuların hayrına kaydetmeye karar verdim..
bu hafta bana jung un kitabı hediye geldi ve son izlediğim youtuberlerde hep jung karşıma çıktı ve onun en meşhur kitabına ,karşısına çıkan doğu mistizmini okuması ile bir anda son verip ,İNZİVAYA ÇEKİLİP, KENDİ ÜZERİNDE uyguladığı doğunun simyasal ruhsal damıtma İNSİYASYONUYLA ARKETİPLERİ BULUP, ANLAYIP , BİR ŞABLON olarak KAYDETMESİNİ ÖĞRENDİM ..yanii,batılı bir düşünürde sonunda doğunun kadim irşad ve yol durak sembollerinin ,kendi yapmaya çalıştığı şeyin binlerce senedir alasını bilip yaptığını ve yaptırabildiğini öğreniyordu ..
işte bende anladım ki,aslında bende buna benzer bir deneyimin neticesinde bunları yazan biri olarak ,şimdi işimi yeni idrakimle şablonsal pratik bilgiler olarak aktarabilmeliyim..
yeni tanıştığım bazı kişilerin nasıl acaip zenginlik ve mallarla dolu zengin hayatlarının bir anda yerle bir olduğunu ve içlerinden değişip dönüşen yani ergitilenlerin yeni işlevlerini hem tanışıp-hemde deneyimledim.. ve o zaman bu delillerle ve şablonlarla çok sağlam şekilde iz sürüp -şimdiye dek pekte yanılmadığımı anladım..
mesela ben ilk başladığımdan beri zamanın daire olduğunu ve herşeyin o sene turu bitince geçemediğimiz yerlerin yinlendiği ve geçtiklerimizinde daha üst seviyede benzer geliştiğini ve bunların sağlamasının da ancak internetten kolayca geçmiş zamanın o tarihteki olaylarına bakmak olduğunu yazdım ve söyledim..ve şimdi tüm istatikçiler -astrologlar-ezoterikler daha yeni bu idrake gelip keskin doğrular karşısında bu yöntemi herkese anlatıyorlar..aklın yolu bir..
ve öğrendim ki yakında hava durumlarında güneş in patlama ve lekeleri hakkında da günlük bilgiler verilecekmiş..dolayısı ile yeni zaman GÜNEŞ VE GÜNEŞ İN RUHUNUN ZAMANA MÜDAHELESİ OLACAK GİBİ 🙂

şimdi.. daha evvelde binlerce kez yazdığım ve resimlerini eklediğim kendi kişisel depremimi ve yaşadığımız ve yaşamak üzere olduğumuz ;"sürekli deprem oldu -olacak haber bombardımanının ",rahatsız edici ve huzur bozucu tarafından bu yazıyı yazdığımıda söylemeliyim.. 1999 depremi ve akabinde KENDİ KİŞİSEL DEPREMİM YANİ KIYAMETİMİN KOPMASI ve akabinde o depremin tüm bildiğim hayatımı yerle bir etmesi, tabii ki bende asla tam iyileşmeyen travmalara ve korkulara ve sahteliklere karşıda aşırı tepkiler vermeme neden oldu ve oluyor..herkes ancak kendi yaşadığı deneyim üzerinde anlayabileceğinden, ana bir şablon bu zamana uygun deprem.. bu tufan da olabilir,yangında veya hava dan gelen bir duman-rüzgar da..4 ana unsurumuzdan da sırası ile geçmek zorunda olduğumuzdan bu 4 ana arketip sembol hepimizin 4 eşi anası ve 4 asli içiçe beden ve karakterlerimizdir..karakterlerimizi iyi tanımalıyız..ve doğru ehlileştirilmiş şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz.. o yüzden de mizaclara göre şifa en doğru şifa yöntemidir ve kişiseldir..umumi değildir..
.. eğer ben bir ehli tevhid hanif olarak yaratılmasaydım, eminimki animist olurdum ve doğanın ruhuna tapardım..tabiat her zaman beni çekiyor ve tabiatı iklimlerini her şeyden çok çekici ve değerli, eşsiz buluyorum ama biz ne yazık ki tabiata çok zarar veren mahlukat olarak,onunla uyumlanamadığımız ve her zaman ona kötü davrandığımızdan, bizden alacağı bedeller için asla ona kızamayız..çünkü biz tabiattan bedene sahibiz ve geldiğimiz yer toprak ..bedenlerimiz toprağa ,ruhlarımız ise geldiği nur kaynağına dönecek ..o nur kaynağıda dünyalılar için GÜNEŞ 🙂 ve tüm dinler ve mitler o yüzden DÜNYANIN RABBİ OLARAK GÜNEŞ -RUHU BAZ ALIRLAR..
işte ben depremle FETİH i dolayısı ile FATİH i ve belkide FATİHAyı ve belkide ANAHTAR SAHİBİ OLARAK MEZUN OLMAYI anlatmaya çalışacağım..ve sürecinde hem fethedilerek irşad edilenleri -hemde yaşadığımız depremle fethedilenleri bekleyen ruhsal tekamülleri kendi kabımca inceleyeceğim inşallah
..DEVAM EDEBİLİRİM
nur cihan
****
ZİLZAL-SARSINTI SURESİ :Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır.
5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.
6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.
**
EWEET faideli içeriklerimde FETİH YAPILAN YERLERDE OLAN ŞİDDETLİ SARSINTI-DEPREM tefekkürüme devam ediyorum..
anlatılırki ;büyük bir zat bir beldeyi almaya karar verdiğinde ,orayı almak için bilindik yollardan almaz ve ANSIZIN -BİRDEN ORAYA TECELLİ yani istiva EDER ..ve tabii ZAT IN TECELLİ ETTİĞİ YERDE DE ,O NDAN BAŞKA BİR ŞEY KALMAZ.. bu tarz irşad edilmeye FETİH le irşad denir..ve denir ki, bakırköy tımarhanesindekiler çoğu bu fetihlerde çıkan enkazlardır..yani sağ ve esen yanii akıl ruh birlikte sağlam çıkan nadirdir, gerisi genelde meczuba -atıla atılırmış..
başkaaa..ve denir ki, mürşidler ikiye ayrılır..zat mürşidleri ve sıfat mürşidleri..lütfi filiz -noktanın sonsuzluğunda kendisinin sıfat mürşidi olduğunu yani, müridlerine çaktırmadan bir tuğlasını söküp,yeni bir tuğla takarak kişinin yeni evini inşa ettiğini anlatır.. ve demişti;" zat mürşidler nadirdir ve asla böyle benim gibi sizle tek tek uğraşmaz..o gelir ve seni önce temeline dek yıkar ve sonra istediği şekilde imar ederler ..

ve ALLAH IN ZÂT I HAKKINDA TEFEKKÜR ETMEK İSLAMDA YASAKLANMIŞTIR..sıfatları yani esmaları üzerinden ,esmaların tekabül etiği kabiliyet ve fiiller üzerindende dileğimiz gibi tefekkür edebiliriz..
ve yine HAZİNELERİN YIKILIP HARAB EDİLMİŞ VİRANELERE GİZLENMESİ de vardır malum..buda ZAT ın fethettiği ve yerle bir ettiği yere HAZİNE-İ GENCİ ni saklaması olabilir diye düşünüyorum..bu zanna ise hallacı mansurun tavasinde anlattıklarından vardım tabii ki..
mesela diğer bölümlerde depremzede kardeşlerimizin ve enkazdan sağ çıkanların virane-i harabelerinde o yaşadıkları ZAT IN HAŞYETİNDEN HİBELERİNE BAKABİLİRİZ..mesela ben o bölgeden çok özel hikayeler ve YENİ HAKİKİ İNSANLAR ÇIKACAĞINA İMAN EDİYORUM..bizim dejenerasyonumuzu telafi edecek gerçek ahlak değerleri yeniden doğacak..
ve kadim kabilesel veya sistematik kendini bilmek okullarında ergitilmeler daima ilk ŞOKLA BAŞLAR..yani o kişilerin bildikleri önce yok sayılır ve ""sen bu zamana dek hiç bir şey öğrenmedin ve artık bir hiç şey bilmiyorsun -hatta sende yoksun ""denir 🙂..anlayacağın, en başta KİMLİĞİN AŞAĞILANIR VE KİBRİ EGON YERLE BİR EDİLİP KIRILIR -BİLDİĞİN DEPREM YANİİ..
... bu ne demek şimdi anlayacaksın..FETİH LE İRŞAD EDİLEN NADİR ZEVATIN KAYITLARI VARDIR VE KALICIDIR..işte bunlar örnek şablon kalıplardır..onların anlattıkları ve kaydettikleri ile olan ortak arketipler ve işlemler -riyazatlar -mantra ve esma çekmeleri ile ALAYLILARIN ELDE ETTİKLERİNİ OKULLULARDA, ONLARIN KURDUKLARI OKULLARDA belli nefes ve riyazat ve tefekkür teknikleri ile "benzer ve aynı görüntüleri ve bilgileri ELDE EDEBİLİRLER""..hatta böyle çalışarak elde edilen MAKAMDIR ve MAKAM SAHİPLERİ KALICIDIR..vergililerse hal ehlidir ve haller hediye olup geçicidir..ve vergililerde ellerindekini kaybetmemek için kulluk hizmetine çalışarak makamlanabilirler..

vergililer ümmi diye adlandırılır ve genelde aynı meczublar mış gibidir ve resmi mürşidler onları değerli AŞK EHLİ OLARAK bilip bulsa da,aynı akademiadan diploma=icazet-sertifika almamışlara uygulanan değersizliği onlarada bilerek gösterirler..çünkü bunlar kendi kurdukları resmi sisteme girerlerse ,oradaki düzeni-ahengi ve kendi otoritelerini bozarlar.. ümmiler caziptir ama cazibe otoriteyi bozar ....ve resmi kendini bilmek adamlarıda , bu allahın kendisine seçip ayırdıkları adına ALLAHIN ABDALLARI-ALLAHIN DELİLERİ DENEN ZEVATA zarar verip incitmek başlarına dert açacağından ,bu kişilerden onlar istemedikçe uzak durulur gibi bir şeyde var ..
**
zelzele suresindeki gibi, depremler aslında dünya için büyük vergiler mucizesel hazinelerin yerin altından üstüne kolaylıkla çıkartılıp, amiyane tabirle bedavaya umuma ikram edilmesi olan maide sofrası gibidir..yani bu gökten inen maide sofrasının yerden çıkan karşılığıdır..
tabii bir yere zat tüm haşyeti ile tecelli edince ,orada hiç bir şekilde bildiğimiz hiç bir resmi kurum ve kişi artık hüküm süremez ...orası artık zatın mülküdür ve KAHHAR ESMASI İLE TECELLİ EDEN YÜCE FATİH, kıyametini koparttığı ORADA DER Kİ, AYETTEKİ GİBİ: "BUGÜN MÜLK KİMİN ?ve kendisine cevap veren kalmadığından, o yine kendisine kendi cevap verir ve der ki:"TEK VE KAHHAR OLAN ALLAH INDIR "...
ve burası kurtarılmış özel mülk hükmündedir..
biliyorsunuz insanların kendini bilme okullarıyla elde ettikleri bilgiler bir yere dektir ve insan sınırlıdır ve belli bir nefs mertebesi esmasından sonrasını zaten kendisi çekmesi yasaktır..onun yerine mürşidi o esmayı çeker ..işte o esma KAYYUM DİYE BİLİNİR..aynı devletin yolsuzluk gördüğü yer ve kişilere RESMİ MEMURUYLA KAYYUM ATAMASI GİBİ DİR OLAY ve sen şimdi olayı anladın 🙂
işte kayyumlanıp fethedilen kişiler ölür ve dirilir ve artık o eski kendisi değildir, zatın kuludur ve sadece ona hizmet için yaşamak zorundadır ...SÖZ DİNLEMEZSE SEVDİKLERİ VE SAHİP OLDUĞU HER ŞEYLE CANINA OKUNUR .....ayrıca tüm bunları canlı deneyimleyip has kul olduğu kendisine bildirilir ki ,SÖZE RİAYET EDİP KULLUĞUNU HASSÜL HAVAS YAPSIN...ve bu kişiler kendi içinden yani, kendi kabrinden yeni bir doğum ve dirilişle yeniden dirilip uyanır ve şimdi o UYANMIŞ -AYDINLANMIŞ KİŞİ ancak olur ..
diğerleri bu bilgileri ancak,resmi okulların öğreti teknikleri olan kundalini enerjisi denen cinsel enerji aktivitesini öğrenebilir ve anlarlar gibi 🙂 ve bu fethedilen kişiler aldıkları emir üzere yaşar ve ölür ve asla gözlerinin gördüğünden gözünü ayırmadan yani YÜZÜNDE SECDE İZİ VAR anlamıyla ,efendisine gönülden bağlı yaşarlar..ve üzerlerindeki işlem bitene dekte hayatlarındaki tüm diğer dünyasal ilişki bağlantıları kesilir ve yanlızlaştırılırlar ..yanii maddi dünya ile boşatılırlar..tek eşli olmak lazım zat geldi ya ondan....ve kimsede onlara zaten bulaşamaz yaklaşamaz..çünkü onlar viraneye dönmüş ve diğerlerine meczubane görünmektedir..ve bildiğimiz üzerede etraflarındakilerde kendisinden bir çıkar- bir kazanç olmayan yerden anında uzaklaşıp-kaçarlar..
ve bu kişilere en iyi gelen müzik, güzel bir sadadan sala dinlemek ve ancak o şekilde teskin olmaktır.. tekkelerdeki zikir meclislerinde son esmalar hayyukayyumlardan sonra sala okunarak sakinleşilmesi bundandır..KALBİN MUTMAİNNE OLMASI RUHUN HUZURA GİRMESİ GİBİ..
işte size bir fatihin ,bir beldeye girişi ve kahhar esması ile direk tepeden nasıl indiğini hem vergili hemde medreseli anlatmaya çalıştım..bu bir şablon kalıp,sen bunu alıp yaşadığın her olaya monte edebilirsin..mesela aniden başına korkunç bir olay geldi ve yerle bir oldunuz ama daha sonradan ummadığın bir yerden yardım geldi ve bilmediğin yeni bir kapı açıldı ve seni oradan alıp kurtardı vs vs gibi..KORKU VE ÜMİD ARASINDA OLMAK EMRİNİN UYGULAMASI GİBİ..havf ve reca olayı ele alıyor yanii..
yani her iki şeyin en iki zıt ucu -mıknatısın çekme ve itme ve toplama gücü aynı anda aynı yerde zuhur edip çalışıyor gibi düşünmelisin..ve bu dev mıknatısın tesirinin gücünden kimsenin kaçamadığı bir sahadasın..
ve sonra zat ne yapacak sizce desem ne dersiniz ?
not:ben bunu depremzede kardeşlerim ve deprem korkusu yaşayanlar için bir ruhsal terapi gibi düşünerek bir yardım ibadeti olarak yapıyorum-ELİMDEN SADECE BU GELEBİLİR....umarım kimseye soramadığınız sorular zamanla bu şekilde size açılır..ve açılacak olduğunu bildiğimden, YOLDA KALAN KAZAZEDELERE İLK YARDIM DESTEK HATTI OLARAK, sezgisel anlamda sana bunları anlatıyorum..sen okurken hatırlayacak ve anlayacak ve susacaksın ama çok mutlu olup, kıskanıp kimseye anlatmayacaksın...ve sonra ruhsal yazmayı öğreteceğim ..
nur cihaN

*** terapi destek seansı ..sevgili ağır deneyimler yaşamış ve geçmişin enkazından bir türlü kurtulamayan kürevi kardeşlerim.. lütfen yatarken bunu dinleyip uygulayınız ..elimden başka şey gelmiyor..kendi içinize ancak siz yolculuk edebilir ve kendinizi kendi enkazlarınızdan dışarı sadece siz çıkartabilir ve yeni bir anlayışla yeni bir siz olarak hayata devam edebilirsiniz..kendine yardım et ve kendine elini uzat

**** dost a hoş geldin selamlaması yapıyoruz
ŞEMS SURESİ : "Güneşe ve onun aydınlığına andolsun,
Onu izlediğinde Ay'a andolsun,
Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun,
Onu bürüdüğünde geceye andolsun,
Göğe ve onu bina edene andolsun,
Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,
Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.
Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır. Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı.
Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı.
Allah'ın Resülü de onlara şöyle demişti: "Allah'ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun.
Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları helak etti ve kendilerini yerle bir etti.
Allah, bunun sonucundan çekinmez de!""
***
evvet şimdide depremzede kardeşlerime yardım ibadetime devam etmek istiyorum..batıni anlamda DEPREMİ ,FETİH SURESİ İLE ZAT IN TECELLİ ETMESİ VE O MEKANA KAYYUM ESMASI İLE KENDİSİNİ ATAMASI İLE ERİŞİLEN SAFİYE -RENKSİZLİK MAKAMINA GELDİK ki, burada kişi ölüdür ve mülk onundur ve O NDAN BAŞKASI BURADA HAKİM VE HEKİM DEĞİLDİR....ve şimdi bir evveline bakacağız yani kişisel ergitilme kıyamet sahneleri arketip-rüya ve dünya zuhur tecellileri işaret-ayetlerini kabımızca inceleyerek kendimizde ve etrafımızda takip ederek iz süreceğiz..
denir ki,irşad edilecek kişilerin rüyasında;" ALLAH KULUNA HABER VERMEDEN HİÇ BİR ŞEY YAPMAYACAĞI HÜKMÜ" ile, önden o kişi ve beldenin kıyametinin kopacağı haberci işareti olarak güneş batıdan doğar (şerhi :**ve KÜÇÜK BEYAZ AYI YANINA ÇAĞIRIR..AMA AY KORKAR ve TİTRER GİTMEZ.GÜNEŞ İN GÖRÜNMEYEN MELEĞİNİN ELİ, KÜÇÜK KORKAK ve TİTREK AYI SAĞDAN YANINA ÇEKER ve ONU DA KENDİSİ GİBİ GÜNEŞE EŞ GÜNEŞ EŞİ YAPAR..yansıyan ve yansıtan eş olur )....ve bu işaretlerden sonra da fetih yapılacak kişinin kıyameti kopartılır ve depremleri olur...
nasıl bilgi ama ?..astrologlarında hep güneş ve ay tutulmalarında anlamaya çalıştıkları şey değil mi ? evett..ama insan kendisi yaşamadıkça bunu asla anlayıp anlatamaz..anlaması ve anlatması ise çok zaman ve çok iz sürüp takip ve izinle olur. şu an orjinal astroloji yaratım ruh tecellisi görüyor olabiliriz..bilmiyorum..
diyelim ki bir gece ,odanızdaki perdelerinize bir ekran çizildi ve o ekran çizgilerinin içinede güneş gelip oturdu ve güneşin içindeki yanarak dönen gülleri ve bilimsel adı ile güneş patlamalarını seyreylediniz..kuran-ı kerimdeki şems suresini okur ve o ekrenden izlerseniz, yaratıcının yeryüzünü bir perde gibi yaydığını ve kendisine bir seyir ekranı açtığını da anlamak için farz edebilirsiniz..nasıl bir şeyi izlemek için bir ekranın perde düğmesine basıyorsunuz aynısı ...ve tabii ki, bu dünya denen yatağın hayat bulması için de oraya evvela dünyadaki hayatın kaynağı GÜNEŞ TECELLİ EDECEKTİR ..ve yatağını döllemek için onu ekecek yani TÂB EDEREK KABZ EDİP SIKACAK VE EZECEKTİR..
not şems suresindeki develerin su içmesi var..güneş patlamalarının ,güneşin etrafında oluşturduğu kıvrımlı alevler daima DEVE KERVALARINAN BENZETİLMİŞTİR..ve deve iğne deliğinden geçmeden cennete girilemeyeceği ayeti de vardır..DEVE İNSAN-I KAMİLİN NEFS BEDENİ KABUL EDİLİR VE EN BÜYÜK VE DEĞERLİ KURBANDIR..peygamberimiz veda haccında ömrünün her senesine bir kurban kesmiştir bunların yarısını kendisi ,yarısını da hz ali ye kestirtmiştir..ve islam tasavvuf ergitilmesinde NEFSİN ÖLDÜRÜLMESİ YASAKTIR..O TERBİYE EDİLİR VE RUHA DÖNÜŞTÜRÜLÜR..hz salih ve deve bahsini ,yani yaratıcının devesinin ve salih nebinin kuyudan su içe sıra bahsini de hatırlamısınız..yani nefsi kamileninde hakkı insanın hakkı kadar eşittir..
ve tasavvuftada tolda kalmamak için ,zaten hazır yola revan ola deve kervanlarına katılmak ve onlarla yürümek vardır..ve bugün bu rüya sembollerinde değişik taşıt araçları olarak devam eder..
ve tüm bunların start alması içinde, güneşin ruhu diyebileceğimiz ve belkide güneşin meleği bize kendi zatı ve tacı ile inecektir..
ve arabi hoca NUN MELEĞİ DER..antik mısırda adı NUN-NUT dur...çinde NÜVE dir..
not: açıklama isteyenler içinde ,tabii bu bir travma tedavisi ve hayalhanemize uygun masalsı bir anlatımdır aynı görseller gibi..siz kendi deneyimlerinizle bu şablonu birleştireceksiniz ..kendi masalınızı yazacaksınız aynı benim gibi..
nur cihan devam edecek..
Tüm ifadeler:
Nodira Güçsav, Melek Özdemir ve 20 diğer kişi


**** 54-KAMER:1 - Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.
2 - Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.
3 - Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır.
4 - Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.
5 - Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.
**
eweet deprem enkazzede kardeşlerim için yaşadıkları ve yaşayabilecekleri ,KENDİ AYLARININ YARILMASI VE İÇLERİNDEN BİR GÜNEŞ RUHU ÇIKARTMALARINDA yeniden dirilirken "HEY NE OLUYOR BANA DEMELERİ ÜZERİNE "onlara kişisel travma destek hattıma devam ediyorum ..daha önce ne yaptık? alemlerin rabbi olan yaratıcımız bir beldeyi almak=FETHETMEK istediğinde oraya zatı ile tecelli-i KAHHAR ederek, KAYYUM ESMASINI oraya ATAR VE ORAYI HARABEYE ÇEVİRİR ..çünkü O ANCAK YIKIK-VİRANE GÖNÜLLERDEDİR sözü ile de hazinesini saklayacağı gönülleri YENİDEN BEYTÜL MAMUR-sürekli yıkılıp yeniden yapılan ev hükmünce ,YEPYENİ BİR DİRİLTİŞLE YENİDEN-yemyeşil filizler olarak YAPAR..
önce güneş batıdan doğar ve sonra küçük ayı yanına çağırıp,onu da kendisi kadar büyüterek ,kendisine bir eş ,YANSIYACAĞI BİR AYNA YAPAR..bu sembolizmde RAHMAN ve RAHİYM ESMASI MİSALİDİR..ve her şey bu ikilinin arasında olur ve çocukları MAVİ DÜNYA DOĞAR VE BU İKİSİ DÜNYADAN MESUL RAB -TERBİYE EDİCİ MÜRŞİDLERDİR..yani çocuklarının mesul terbiye edici ana baba misalidir..
denir ki ;güneş e çıplak gözle bakılamaz ve bakılırsa kör olunur..o yüzden ona ancak tam olarak AY AYNASI İLE BAKABİLİRİZ.. güneş celaldir ve ay cemal seyridir..dünyaya ayın etkisi güneşten kat kat fazla imiş..yer suları ayın etkisi ile çekilir ve itilir..ve küçük ama en büyük alem insan vücududa aynı dünyadaki karalar ve denizlerle eşit orana sahiptir ve ayın evrelerinin insan üzerindeki hakimiyeti başlangıçtan beri bilindiğinden ,eski takvimlere aya göredir ve bunun günleride kadınların adet periyotlarıyla aynıdır..
ve ay sanırım ezoterizmde en tepe çakra ve rengi mordu diye hatırlıyorum.. morsa siyaha en yakın renktir ....
kadimde GÜNEŞ RUH ve AY DA NEFİSTİR.. güneş eril-ay kadındır veya çift cinsiyetlidir..ve ilk tanrılar da daima onlar ŞAMAŞ -GÜNEŞ ve SİN -AY OLMUŞTUR.. bunların birlikte çalışma düzeneği sembolizmdeki en yüksek idrak olan AYNSOF -üç hilal içi çe NUN HARFİDİR.. sırrı ali dir..HOKKA VE KALEM yani kalem suresindeki NUN ve KALEM e yemindir..ve KALEM MELEĞİ AYNI ZAMANDA AKIL SÜTUNUNDUR..hani ezoteriklerin ulaşmayı hedefledikleri ve üzerine damgalarını vurmak istedikleri o şey yani..
İNSAN RUHU AY GİBİDİR..ay beyaz parlak nur anlamıyla her gecemizi gözümüzü güneş gibi yakmadan yumuşak ve güzel siması ile aydınlatır ve güneşsiz kara gecelerin karanlık zulmetinden korur ve bize aşk verir..
ve sembolizmde daima türk bayrağındaki gibi bir HİLAL ve İÇİNDE BİR YILDIZ OLAN GÜNEŞ KANDİLİ VARDIR..bu eskiden iki boynuz arasında bir yuvarlak ayna diskle anlatılırdı..işte insan ruhu ve nefsini temsilen güneş ve ay kendilerine madde bir elbiseyi DÜNYA ADLI HAK ESMASIYLA GİYERLER..çünkü güneş ve ay latiftir ve onlar dünyaya ait değildir..insan adlı toprak heykelin içine sırlanan ve saklanan bu gizli hazine zamanla kendini, bu karanlık toprak kapta unutur ve kendini bulamaz..kendini bulmak içinde ışığının dışarı sızacağı bir BİLİŞ -KEŞİF-FETİH YAŞAMASI VE YENİDEN UYANMASI VE GELDİĞİ YERİ HATIRLAMASI LAZIMDIR..ve bu madde dünyasında imkansıza yakındır çünkü günümüz insanı dünyasal aç gözlülükler ve hiç bir zaman sahip olamayacağı ve kalıcı olamayan şeyler peşinde RUHUNU UNUTALI ÇOK OLMUŞTUR..
okuduğuma göre AY aslında SATÜRNÜN bir diğer hali imiş.. ki bizi terbiye edişine bakılırsa bu doğru .. ay hz adem ve iblisin birlikte kaldıkları gök makamı katı kabul edilir..yani ayrılmaz ikili -ikiz -aslı ve gölgesi misali..
ayın bir güneşe bakan aydınlık yüzü, birde gizemli karanlık diğer yüzü vardır..insanda böyledir..
insanın kendini bilmesi için ,yaratım safhalarını ve anlamlarını YANİ KENDİ ANA MALZEMELERİNİ BİLMESİ GEREKLİDİR..VE İLK YARATILAN KÜRE GÜNEŞ, ondan çıkan küre AY dır ve bu ikisinden de dünya adlı 3. akıl çıkar ve 3 ER-ÜÇLER adlı kozmik piramit tamamlanır ve bu defa adı ZAT-SIFAT ve FİİL olur..fiiler esma-i ilahi denen isimleri bilmek ve isimlerin kabiliyetlerini kullanarak maddeleşmektir..
insan zaman ve mekan da bir üçlüdür..ve birbirlerinden ayrılamazlar..RAHMAN İNSAN A KENDİ SURETİ İLE TECELLİ ETTİĞİNDEN ,İNSANIN SURETİ MUBAREK VE RAHMANA AİTTİR..ve ister RAHMAN DE İSTER ALLAH İKİSİDE AYNI AYETİ üzerine ,allahın zatı tefekküre yasaktır..çünkü o bilinmeyi murad etti..onu bilen o yüzden kendini bildi de demişler..
gök olaylarının irşad-insiyasyonla aynı olması ve rüya işaret kayıtları ile nefs mertebelerinde AYNI RÜYALARI GÖRENLERİN AYNİLEŞECEĞİ BİR MÜJDEYİDE VERİR..AYNİLEŞMEKSE HUUU DENİZİNE BİR NEFS LE RAHMANIN NEFESİNDEN-RÜZGARINDAN BİR RUH ÜFÜRMESİ İLE OLUR..
kişisel kıyametlerimizin izini bu surelerden sürebilir ve nefsimizin imtihan düzeneklerini bekleyen depremleri ,tufan ve rüzgarla gelecek belalarla lütufları öğrenebiliriz..korunmak için bir nuhun gemisi yapmamız gerekiyor ve bu geminin bizi suyun üzerinde seyrettirmesi..
kam -er , AY demek..arı duru tertemiz ve parlak bembeyaz bir dolunay gibi olmak demek.. sadece sahibine ayna olmak ve onun celali tecellileri olan güneş patlamalarını-gaz püskürtmelerini ve yangınlarını absorbe ederek ,efendisi ve eşi güneşin sadece bembeyaz apak güzel yüzünü bize göstermektir işi...AY ,aslında güneşin celali ile bizi yakıp yok etmesini ve savurmasını engelleyen dengeleyici ve koruyucu bir bariyerdir de..
güneş-ay ve dünya sirius a ,sirius b,sirius c dalı sistemin ikizide kabul edilir..yani siruslu arıyorsunuz ya hani?..işte aramanıza gerek yok zaten siriustayız gibi 🙂..
taberi tarihinde kıyamet kopacağı zaman tüm yeryüzü yaşayanları öldürülür ve gökteki yıldızlarda düşürülür ve sadece gökte güneş ev ay kalır ve onlarda korkudan saklanırlar ve yaratıcı onları çağırır ve der ki:size kim tanrılık verdi ki kendinizi tanrı edindiniz ve taptırttınız ve onlar bunu inkar edip haşa sadece sen bizim rabbimizsin derler ve sonra yaratıcı onlara da tecelli eder ve sadece o kalır ve birde şahitleri..
not: nereye doğru gittiğimi bilmesemde yazmış bulundum -herhalde devam edeceğim..
nur cihan
Tüm ifadeler:
Nodira Güçsav, Melek Özdemir ve 22 diğer kişi

**** 76-İNSAN: 1 - Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer bir şey değildi.
2 - Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
3 - Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.
**
depremzede kardeşlerimize yaşadıkları travmada batıni destek hattı tefekkürlerimize devam ediyoruz..önce GÜNEŞ ,batıdan doğdu ve AY ı yanına çağırdı ve sonra kişisel kıyametimiz zelzele ile koptu ve benlik dağlarımız paramparça oldu ve ay yarıldı ..ve sonra YEPYENİ BİR İDRAKLE KENDİSİNDEN KENDİSİNİ DOĞURAN YENİ BİR ZAMAN=MEKAN=İNSAN DOĞDU..

sevgili depremzede, yaşadığın ve cevap bulamadığın şeyleri internette ararken bu yazılara rastlayacaksın bir gün , senden evvelki pek çok kişi gibi ve o zaman pek çok sorununu kendin okurken çözeceksin..ve okurken daima ağlayacaksın..ite bu gözyaşları senin doğru yerde olduğuna ruhsal işaretin ve delilindir..kalbini takip et... (*ve sen ,sen bende okuduklarınla huzursuz oluyor ve kendini rahatsız hissediyorsan ve kendini bu yazıya ait hissetmiyorsan dende sayfayı hemen kapat kendi yoluna devam et.bu yol senin yolun değil.)...
ve sevgili enkazzede kardeşim şimdi seni içinde olduğun sıkışmışlık ve ıssızlık elzemdir ve daha çok kendi içine çekilerek yanlız kalmak istemende normaldir..çünkü bu şeylerden kalan kayıtlar ve hadisler bunu destekler..ve öğrendiğin değerlerin değişecek..maddeyle alakalı bağın belki senelerce kopacak..çünkü maalesef bu madde işi bu batnı meşreplerden bayağı yaş 🙂.....etrafındaki pek çok yakının sandığın fırsatçı ,sahip olduğun hemen her şeyi senden gasb edecek ve gıkın çıkmayacak ..çıkamayacak.sadece tenha kalmak ve kendinle olmak isteyeceksin ve zamanla olayları netleştirdikçe de ,sana zulmedenlerin akıbetlerini seyretmeye ve takibe başlayacaksın ve sistemi öğreneceksin..senden hep uzak duracaklar çünkü SEN ONLARA UNUTTUKLARI VİCDANLARINI HATIRLATACAKSIN VE SENİ GÖRDÜKÇE ZULMETMEK İSTEYECEK ve en kolayıda seni yok sayacaklar..
ve bu günlerinin kıymetini bil..maddiyat ve saltanat ve eğlence safa içinde batıni alem asla olmaz ve o anlam sana değil kimseye açılmaz..cefa safayı doğurur..safanın sonu ise cefa ve yokluktur..kıymeti bilinmeyen her şey kişiye yük ve zulümdür..
ALLAH IN KULUNA TECELLİ -i istila ETMESİ VE ONU SEVMESİ ,O NA ANLAYAN BİR KALP -HİKMETİ VERMESİ ,BİR KULA VERİLECEK EN BÜYÜK İHSANDIR.."hikmet-nefes mi ,buğday mı ?"diye bir söz vardır ya hani ...buğday bedenin gıdası ekmeğidir ama ruhun gıdası ise hikmet -nefestir..bu nefes ilahi vahyle döllenmiş kelam misalidir..her şey o nefeste mündemiç olup ,o nefeslerden başka bir şey de hakikatte yoktur..yani sen maddenin hammaddesine sahip olunca, yeni tür yaratımla maddeleşmede değişiyor gibi..burasına henüz gelemediğimden yazamıyorum ve üzgün de değilim...
aldığın nefes ve verdiğin nefes o nun HU deryasından bir damladır ..birliğe karışmak gibidir..eskiden bunun sembolü beyaz bir kuş tüyü imiş ..yani aynı zamanda HAK İLE BATILI AYIRT EDECEĞİN AĞIRLIK ÖLÇÜN ve aynı zamanda kuş tüyü KALEM de demektir..ve cebrailin kanadından bir telek de denir..ve GÜNEŞ in altın renkli huzmelerinden sana uzanan bir EL dir..ve güneş herkese eşit doğar ama bazıları perdelerini ona kapar ve bazıları açar ..bazılarına da güneş kendisi gidip doğar..
İNSAN suresi aynı zamanda ZAMAN anlamındadır ..ve İNSAN-ZAMAN -MEKAN birlikte ve aynıdır..İNSAN ,KENDİSİNE YÜKLENEN,RABBİNİN BİLİNMEK VE SEVİLMEK İSTEME EMRİNİ YERİNE GETİRMEK ÜZERE DÜNYADA GÖREVLİDİR..allahın kullarını şiddetle sevmesi,kullarının allahı şiddetle sevmesinden bellidir..ve allah sevgide kıskançtır -gayyurdur ve sevdiğini kimseyle paylaşmaz-DOLAYISI İLE genelde HERKESLE BAĞINI KESEREK KOPARTIR maalesef 🙂 ..bunları öğrenmek okuyarak çok kolay..ama yaşarken çok acı çekeceğinide bil..
şimdilerde evlerinizden ve maddi ferahlıklarınızdan önce çadıra, sonra bir konteynere geçtiniz belki ..ama şunu bilki hayatının en büyük mucizelerini ve safalarını ve hazlarını bu basıklık-kabz -tab edilme -GARİBLİK-FAKİRLİK ZAMANLARINDA yaşayacaksın..şöyle düşün..sen bir matbaadasın ve sayfaların boş..ve sana sürekli yeni harfler-yeni kelimeler ve resimler KABZ EDİLEREK GÖMÜLÜYOR-yükleniyor ve sen sürekli artçı depremlerle sarsılıyor ve sallanıyorsun ama ne olduğunu asla çözemiyorsun .SANA NASIL YAZACAĞINI SONRA ANLATACAĞIM ...
allah kulunu merhameti ile kapsar ve korur ve onu asla korkutmadan işlerini yapar ve onu darlık anında genişletip ferahlatarak-onu bilinmeyen yerlerden rızıklandırır..kötülerden onu saklar ve uzaklaştırır ..onu kendisi için yetiştirir ve bakar ve öğretir..O YÜZDEN ,SENDE mihrabın içindeki HZ MERYEM MİSALİ,YE İÇ VE GÖZÜN AYDIN OLSUN ..
hikmet ,ezoterizmde bakire bir kızla sembollenir ki, o hristiyanlıkta meryemdir .. ve herkes adı sophia olan hikmeti arar ..aynı ali yi aradıkları gibi.. yani nun ve kalemi..kalem meleği olan sırrı aliyi nun meleğini..
meryem aynı zamanda GÖNÜL denen bir makamdır.batıni kalp gibidir..ve bu kalp bildiğin kalp asla değildir..bu anlayan kalptir..bir şey ilk evvela kalbe gelir ve o ilk his her zaman şaşmaz doğru sessiz sezgisel sestir..ama o çok hassas ve narin ve sessizdir..onu yakalayamazsan ve dinlemezsen dinlenemezsin ve o gelen idea bu defa beynin iki ayrıştırıcı ve bölücü -analizci lobuna gider ve senin gündelik işlerin için,sana en doğru kararları vermen için çalışır veya sen onu doğru kullanamazsan , bu defada o sana vesvese verir ve seni onu dinlediğin için yorar da yorar ve işlerini kolayca halledemezsin..KALBİN SESİ AYRIDIR ..BEYNİN DÜŞÜNCE SESİ AYRIDIR..dikkat edersen onları takip edebilir ve ikisininde dışında ayrı biri gibi onları dinleyebilir, hatta nadirde olsa anlaman için her seferinde bir defacık onları görebilirsin..ve bu görmeler sayesinde de asla unutmaz ve sembolleri -arketiplerin kaynağını anlar bilir nerde görsen alır -anlar ve dilediğin gibi yap boz -tak çıkar kullanabilirsin ve bu en büyük zevkin olur..yani eğlencesi tevhid olur bahsine geçersin....
ANLAYAN KALP -HİKMET SAHİPLERİNE ayette ulul elbab denir..bunlar için ayet der ki,anlayıp çözemediklerinizi ulul elbablara sorun ..yani onlar için bu basit ve kolaydır ..sende kalbine danışmadan zor zamanlarında hareket etme..kendini yorma ..ruh her şeyi bilir ve zamanı gelince sanada göstererek öğretir ve senin için en doğrusunu seçip yapar ,ona güven..çünkü ruh allahın bir emiridir..ve allahtan aldığı emirle iner ve çıkar aynı kadir suresindeki gibi, ve etrafını nurlandırır..ve en karanlık yer ve zamanlarda onun nuru ile aydınlanır ve huzura erersin ve ihtiyaçların değişir..
insanın ve tabiatın aynı işletimle yönetilmesi ve tabiatla insanın aynı rüyaları görmesi ne muhteşem bir şey değil mi?....depremle nasıl ki tabiat içindeki hazineleri dışarı çıkarttı ve eskimiş bedenini yeniledi ve kendi doğası gereği bunu belli periyodik döngülerde hep yapıyorsa ,insan da doğadan farklı değildir..eski insanların neden sürekli tabiatın döngülerine göre hayatlarını kurduklarını ve hayvanları takip edip izleyerek hareket ve karakterlerinin BURÇLAR-ZODYAK KUŞAĞINDAN KENDİLERİNE DESTEK İÇİN AŞAĞIYA İNMİŞ DOSTLARI OLDUĞUNU ANLAMASI NE BÜYÜK ZEVK DEĞİL Mİ?..ve bu hayvanlarımızı -MELEK ELlERİMİZİ tebiye etmemiz bizden istenir..o zaman biz burçlar-hayvan zodyak kuşağının hapishanesinden kurtulabiliriz ,başka türlü bu döngülerde dönmeye mahkumuz..bunun başarılması imkansıza yakın olsa da anlamak bile zevkli değil mi?
içine kapandığımız dünyanın maddiyat hastalığı tuzaklarından kurtulmak bugün imkansız gibi ama her şey hızla devinerek değişip dönüşüyor..eski bildiğimiz fakirlikler bugün yok..ama aç gözlülüklerimizin vebası olan yokluk-kıtlık bilinci hastalıklarımızın fitnesi var.. bugün fakirlik değerlerimiz değişti..her şeyi olsada insan ,ALLAHIN YENİ TEZGAHI SANAL ALEMİN TUZAĞINA -HAYAL ALEMLERİNİN CAZİBESİNE DÜŞEREK, dünyanın ve mallarının cazibesini seyretmek ve birileri ile yaşayarak zevk etmek yerine,sanal alemde kendini seyretmek ağına düştü..
oysaki yaratıcımız bizim için bir dünya cenneti yarattı ve adına başta aden bahçesi dedi..binlerce senedir o bahçeye etmediğimiz eziyet kalmadı..bugünse yüzüne bakmıyoruz ve yaratılış kulluk anlamımızı unuttuk ..YARATILDIĞIMIZ FİİLER ALEMİNİ UNUTURSAK ,ODA BİZİ SİLER VE UNUTUR VE YERİMİZE YENİDEN FİİLLER İŞLEYECEK YENİ İNSAN TÜRÜNÜ GETİRİR..ONA ÇOK KOLAY...hızla akıp giden olaylarla değişen hayat şartları ve getirdiği yaptırımlara bakmayı öğrenirsen bu yaratımıda yaratıcının yine yaptırttığını anlarsın..ellerimizle işliyoruz her şeyi unutma ve allah da iki elimle yarattım der ayetinde..
....
ve sana yazarak aslında kendi tedavime devam ederken, aynı zamanda seninde tedavine destek oluyorum ve kendi sınırlarıma yine geldiğimi anladım ve devam etmeyi şimdilik istemiyorum çünkü öyle yazılım olmayı yada oraya levhaya geri dönmeyi isteyip istemediğimi bilmiyorum ama bir gün buna razı olacağımı anladım 🙂..yani sonuç..hepimiz ümmül kitaptaki harfleriz ve buraya kainata inerek maddeleştik ve işimiz bitince yine kitabımıza dürüleceğiz ..o yüzden lütfen sana yüklenen kitabını iyi ve zevkle oku..okudukça da yaz...ve kitabına sahip çık !!
sevgiler
nur cihan
**** yeşil levha plaka çiplerimize doğru giderken

tefekkürde level atlıyor ve daha soyut aleme dalıyoruz..boğulmak serbesttir..kendini kurtarmayı bilmiyorsan okumayarak tedbirini almayı bilmelisin..SEVGİLİ ANTENLER ,YAYINDAYIZ :)(* eskiden antenlerin adı SÜTU-DJED-DREK -EVTAD -KUTUP tu ) şimdi AN TEN 🙂 ..
eweet .senelerdir hep aynı şeyleri paylaşıyor ve bir türlü daha soyut aleme yükselemiyordum..YANİ KORKUM BENİ BAĞLIYOR..fakat gördüm ki DİN =BİLİM=TEKNOLOJİ=İNSAN ADLI İCAD MAKİNESİ ,kesbi yani çalışarak kendi zihninin ergitilme zarını delip diğer alemlere geçmiş ve bunu maddeye döküyor..o zaman bende kendi kişisel menkıbemle ancak başıma gelen şeylerin izini ancak bu şeylerle bulup-çözüp anlayabildiğimden ,benimde korkumu yenerek ilerlememe karar verdim..
şimdi eskiden pek çok defa yazdığım taberi tarihinde ,iskenderi zülkareyn bahsinde okuduğum bir hikayeyi hatırladığım kadar yine özetleyeceğim..
iskender-i zülkarneyn doğu seferlerinde geçtiği her yeri alırken hayal edemeyecekleri kadar ganimet-hazineleride yüklenmişler ama ordu bu yükle ilerleyemeyeceğinden hazinelerini nasıl saklayacaklarını bilememişler..bazıları mağaralara ve bazıları hileli tuzaklı kuyulara gömülmüş ve define haritaları yapılmış..ama mal çok ve saklamakla olacak gibi değilmiş..ve iskenderin cin padişahı kızı ile evli olan veziri BALİNAS bir çare üretmiş cin karısından aldığı ilimle..eşyaları atomlarına çözdürerek HAVAYA ASKIYA ÇEKMİŞ VE DÖNERLERKENDE SİHİRLİ ŞİFREYİ SÖYLEREK EŞYALARI YENİDEN AŞAĞI İNDİRİP MADDELEŞTİRECEĞİNİ SÖYLEMİŞ....
işte ben bu hikayeden çok etkilenmiştim ve seneler sonra tv de bir fizikçinin gıdaları kıtlık zamanları için aynı yöntemle havaya askıya çekebileceklerini dinlerken çok hayret etmiş ve fizikçilerin o kadim simyacıları çalıştığını anlamıştım..ve bir türk fizikçimizin önce nasa sonra japon nasasına çalışmasını anlattığı bir programda sipekerin ona sorduğu :SİZ NE YAPIYORSUNUZ DA SİZE O KADAR PARA ÖDÜYOR VE SİZİ İSTİYORLAR a cevabı şöyle olmuştu : adam masaya bardağından su dökmüş ve demişti ki,ben bir şey yapmam ve bu suya bakarak o sudan yaratım nasıl oluyor onu düşünürüm..
yanii kurgu alt malzememiz bu..
eskiden ben hep bu bilgi ile BULUTUT PROGRAMINA BİLGİLERİMİZİ YÜKLEMEK VE İNDİRMEK ANLATIRDIM ve şimdi o değişti..yani tekamül yükseldi..geçen çinlilerin gökyüzüne yansıttıkları hologram KODUN ŞİFRESİNİ GİREN HERKES GÖKTEN KENDİ CEB TELİNE O PROGRAMI İNDİRMİŞ..
tabii bu güzel ama korkutucu ve alışık olmadığımız bir tezgahın ağına düşürüldüğümüz dehşet bir ilim..yani savaşların bile seyri değişti demek..herkesin elinde cep teli var ve herkesin her bilgisi yazılımcıların elinde ..ve ne dilerlerse gökte bir hologram cod yansıtarak ve diledikleri her ip adresinden de onaylayarak bir anda herkesi canlı bomba veya başka türlü yönetebilirler de demek..yani yakında bize kodumu oyacaklar gibi..
aslında biz yaratımda başa sarıyoruz ve soyut hallerimize doğru evrilerek ,geçirdiğimiz merhalelerimizide bugünkü yorumlarla böyle anlıyoruz..yani ,bugün dinde ve tarikatlarda seyrü sülüklerde içtihat gökten yapıldı aslında ..zat dünyaya darbe yaptı ve yeni program çok dehşet..fakat senelerdir zihin üzerine kurs alanları tatmin edecek daha üst seviye bir ilim olamayacağından biz yine iskenderiz zülkarneynin veziri balinasın cin karısının ilmine dönüyoruz..
yanii artık çocukluk devri ve ergen şımarıklığı devrimiz bitti dünyalılar olarak..olgunlaşmak elzem..ve çitanın seviyesi yükseltildi..dolayısı ile bu seviyede rehberlerin içimizden çıkması lazım..bu iş bizim bu bilgilere zır cahil siyasilerimizin şamatası ve kurumları ele geçirip öyle geçinmek için can atan seçimperestliğimize bezemez..burada daha üst seviye bir iskenderi zülkarneyn lider de lazım ki balina adlı veziri olsun değil mi? çünkü bu bilgilerİN TEKNOLOJİ LE HERKESİN ELİNE VERİLMESİ aynı anda tüm devlet ve hükümetleri de düşürür ve tek bir elden dünya liderine bizi mecburen götürür..
not:bu bölüm bana her zaman zevksiz tatsız tutsuz ve aşksız geldiğinden bu safhayı sevmiyorum ama belki alışır ve sevebilirim..bilmiyorum ..belki teknolojininde aşkı vardır ..oda sevilmek istiyordur..tektonik tanrı ..hıım
nur cihan
**** zülkarneyn darbesi yazı çalışması

bir hayalimin iz düşümünü karta dökmek istedim ve fotoşopta uzman yeni nesilden olan yeğenim 15 yaşındaki gülruya malzemeleri verip ,istediğim gibi birleştirmesini söyledim..nasıl ki beni yetiştirenler, hayallerimi dinleyip, onlardan utanmadan iz sürebilmek kabiliyetimi destekleyerek masal olarak yazmamı ve yeni zamana göre önümü açarak ve başkası ne der adlı korkularımı yendirerek yetiştirdi, bende kabiliyetlerini sınırsız kullanabilmelerini anlatarak bizden sonraki cevherleri sisteme sürüyorum.. gülruya çok teşekkür ediyorum..aslında bu tam olmadı ama zuhurata daha benzeyen bir kart daha ısmarladım ..canı isteyince yapacakmış..şimdilik bununla idare edelim..iş bilenin kılıç kuşananın..şimdi sevgili küreviler yazı dersimizdeyiz..önemli olan hayali zuhura çıkartmak için merhalelerini yapacak kabiliyetleri bulmak..tekamül her şeyde var..
resmin açıklaması " piramitin üzerinde iskender resmi var ..resim tepede değil gövdede olacaktı yanlız ...ve sfenks aslında bir savaş göksel uçak-roket ..ve 4 kokpit başı var ama biri her zamanki gibi yanık..ve plakasında arapça AHMED yazıyor )
nasıl yazacağınızı biliyorsunuz...resme dikkatle bakacak ve sonra eliniz durana dek ,beyninizi-zihninizi devreye sokmadan sadece ruhunuzla -kalbinizle akanı yazacaksınız..durmak ve düşünmek ve yazıyı okumak ve sonra devam etmek yasak.. yazmaya başlayacaksınız ve eliniz durunca yazınız bitecek..bitince okumak serbest..başlaa..
nur cihan
****

yüksek fizik bilim adamlarının insiyasyonlarında geldikleri yer olan levha-i mahfuz da ,levha bize bakarken 🙂 bakalım bilim adamları bu kelime-i tebhid levhasından sonra ne yapacaklar.. SIDRE SEYRİNİ BİLİMLE YAPMAK ve seyretmek şükür bizede NASİPMİŞ.. burası son sınır ve daha ötesi yok-bilinmiyor..merakla bekliyorum yazmak ve resimlemek için..başa sarıyoruz..
not:sevgili küreviler bende ancak sizi tefekkürlerimde senelerdir buraya dek getirip her zaman yere vurup yeniden başlıyordum..buraya kadar ..ve bilimsel alıntımız : )
**
"...Dünya henüz sen’i yaşamadı... Henüz sen’in, sen’den çıkacak mucizeni daha önce hiç görmedi... Çünkü; sen şu an evrende daha önce hiç görülmemiş bir potansiyelsin... Eğer bu potansiyeli açığa çıkarmayı seçersen bu hiç bir aydınlanmış üstadınkine benzemeyecek... Dünya bir daha onda zaten açığa çıkmış bir potansiyeli istemez... İstemediği için sen varsın... Eşsiz olduğun için sen varsın... Daha önce kimsenin görmediği bir mucizesin... Oraya diğerlerinin mucizelerini taklit ederek ulaşmaya çalışırsan kendi mucizeni kaybedersin... kendi yolunun keşfine, mucizene sahip çık..."
Eckhart Tolle
*** çok enteresan tarihte bugünümde 12 takvimli türklerde PARS Yılına girmişiz bugünde inşallah bitireceğiz...şimdi içinden geçtiğimiz PARS yılı özelliklerini okuyarak sağlamasını yapıcaz..sizce çoğu da gerçekleşmiş değil mi? bu arada pars en yüksek şam-kamlık erk hayvanıdır..CİNTEMANİ deseni olan 3 NOKTA nı sahibidir..ve mısır memlük sultanı kırım kıpçak BAYBARS dır..demek ki bars yılı ve üçlerin olaya el koyuşu ilginç tefekkürüde yapmalıyım ..belki.
bu sene TAVŞAN-KORKU VE MERHAMET yılına giriyoruz ve öbür sene EJDER YILI YANİ ZENGİNLİK BEREKEY VE ŞANSYA ZİRVE SENEMİZ inşallah..ölmezsek yaşarız nasılsa değil mi ?_
ve geçen sene bugün alıntım
Bugün 12 Hayvanlı Türk Takviminde Pars Yılı başlıyor!
Türk takviminde yeni yıl ilkbahar ekinoksunda başlar.
Pars (özellikleri atılganlık ve kavga) yılıyla ilgili kehanet:
Hükümdarlar arasında yağılık olur, barış ve anlaşmalara aykırı gidilir; bazı ülkelerde savaş, yağma ve etrafta karışıklıklar olur; ticaret erbabı ve yol üzerindeki binalar zarar görür; yerdeki böcekler çoğalır, ekin ve yiyecek nesnelere afet eder. Dört ayaklılara ölüm gelir, bazı yerlere yer sarsıntısından yıkımlık gelir; çekirge zuhûr eder, yazın uzun sıcaklar, güzün ve kışın uzun soğuklar olur.
Kaynak: Prof.Dr.Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi
On İki Hayvanlı Türk takvimi, Çin takvimine çok benzeyen on iki hayvanlı bir takvimdir, ancak yeni yıl ilkbahar ekinoksunda başlar. Bütün Türkler bu takvimi kullanıyordu ve İslami kaynaklarda 14. ve 15. yüzyıllarda Tarih-i Turkî veya Sâl-i Turkân (Türk Yılı) olarak anılırdı. Bu Türk takvimi akademik alanda çokça tartışılmaktadır. Bazı bilim adamları onun Türklerden geldiğini, bazıları Hindistan'dan geldiğini, sonra Çin'e geçtiğini ve Türklerin onu Çinlilerden ödünç aldığını iddia ediyor. Bu, üzerinde ayrıntılı olarak çalışılması gereken farklı bir konu ama eski Türk devletlerinden Osmanlılara kadar tüm çağlar boyunca Türk takviminin etkisini görebiliyoruz.
***

SEBE SURESİ 27 :De ki: “Allah’a ortak tuttuklarınızı bana gösterin! Hayır! (Hiçbir şey Allah’a ortak olamaz.) Aksine O, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah’tır.”
bugün en kadim türk takvimlerine göre 21 mart uyanış ve diriliş bayramı ve bende bu gün o ne demiş,bu ne yapmış ve olmuş hakkında değil, sadece kendi inandığım takvimi yazmak ve kendi sabit kademliğimi kaydetmek ve kendimi şifalandırmak istiyorum ..bunu deprem ve enkazzede kardeşlerime hediye ediyorum ki, ruhları anlasın..
YAPAY ZEKAIN VARACAĞI YER ,GERÇEK ZEKA OLAN ALLAHTIR TEFEKKÜRÜ.."ALLAH, İLMİNİN ZEKATINI MAHLUKATINI YARATARAK VERİYOR", YA İNSAN NE YAPIYOR ?..
ben kendimi bildim bileli iklimlere ve doğa olaylarına meraklıyım ve iklimler beni her zaman korkutur...bu yazıma başlamadan mesela RÂD SURESİ meali okudum ..ve kendi geçirdiğim seyrü sülük yolculuğumdaki iklimler ve gezegenleri takiple yolumu ,maddi olaylarlada anlayıp kaydettiğimden ,bu yoldan geçen geçmeyen herkesin işine yarar umuyorum..
ülkemizde olan depremler ve doğa olayları HAARP TEKNOLOJİSİNE BAĞLANIYOR VE İÇİNDEN GEÇMEKTE OLDUĞUMUZ 3.DÜNYA SAVAŞINDA,ÜLKEMİZİN BİR YY EVVELKİ İŞGALİNİN DEVR TESLİM SÜRECİ OLARAK BAKILIYOR YA HANİ.. ülkemizin kalburüstü çoktan malları ve canları ile avrupaya krala biat ederek gitti biliyorsunuz..bizde hakiki kurtuluş savaşı veren bir mutlu azınlıkız aslında ..biz hala İLAHİ ADALET VE MUHAFAZAYA İMAN EDİYORUZ VE KALBİMİZ EMİN VE FERAH..KORKU DUYMUYORUZ ÇÜNKÜ ALLAH BİZİMLE..
ben ülkemizin yaşadığı bu ağır depremler ve sonrasındaki seller ve akıl almaz buz-dolu yağmasını veya gelecek rüzgarları ve çıkan suları nefs mertebelerinin en yüksek seviyedeki sembolleri olarakta görüyor ve takip ediyorum..çünkü bizlerde nefs mertebelerinden geçip yükselirken, o mertebenin sonuna geldiğimizde GÖKSEL AYETLER OLAN GÜNEŞ -AYla VE DEPREMLERİMİZ OLUR ve sonrada birer birer SATÜRN-JÜPİTER -samanyolu ve yıldızları görerek ve onların bize akıp girerken kendilerini deneyimleriz ve ardından üzerimize yağmurlar yağar ve sonra karlarda yağar..ve çeşmeler açılır her yerden sular akar ..bunlar RAZİYE-MARDİYE-SAFİYE RÜYA SEMBOLLERİNDEN OLARAK KAYDEDİLMİŞTİR ve ayetlerde de böyle geçer..
dolayısı ile depremzede şehirlerimizdeki HAŞYETE AİT iklim olayları ,aynı nefs mertebelerinin her aşamasını geçirerek ,oradaki umuma bir inisiyasyon-bir irşad sağlamıştır..bunların açılımlarını zamanla zaten göreceğiz...RABBİN HARB TEKOLOJİSİ İLE YAPTIĞI FETİHTEN, MUHAKKAK YENİ FATİHLER MEVLİTLE DOĞACAK VE O BELDEYİ BEREKET VE ŞİFAYA KAVUŞTURACAKTIR..ve zaten , 12 hayvanlı türk takvimine göre BARS-PARS yılı olan bu yılda doğan çocukları anlamı içinde bu bilgide varmış
ve başka bir bakış açımı daha yazmak isterim unutmadan ..yaratıcımızın HAARP TEKNOLOJİSİNİ en baştan beri kullanması ve bizim tüm mitlerle -kutsal kitaplardan bildiğimiz halde ,bugün bu teknolojiyi bilim insanlarının savaş sanatı olarak sahiplenmesi ve bizim onlara inanmamız ve iman etmemiz aslında çok acı..

biz bile NEFES DENEN BİR HAARP İKLİM TEKNİĞİ İLE YAŞIYOR VE BİLİYORUZ ama anlayamıyoruz..insan ve var olan her şey esmalarla yaratılmıştır ve bileceğimiz her şey evvelden ezele İLAHİ ADALET GEREĞİ AYNIDIR VE AYAN-I SABİTE GEREĞİ YASAMIZDIR..bu yasaların dışına çıkan hiç olmamıştır ve gelecektede olamayacaktır..her zirveye vuruşun bir inişi ve her yükseliğin belli bir yerden sonra çöküşü ve çürüyüşü vardır.hangi çiçek solmadan kalır?..hangi meyve bozulup çürümeden kalır?.. hangi varlık değişip dönüşmeden ihtiyarlayıp ölmeden ebeden hep doğduğu gibi yaşar ?...tepeler seyir içindir, durup kalmak ve yaşamak için değildir..insan haddini aştığında yani ilahlık taslamaya başladığında, daima hızla yerin dibine geçirilmiştir ve yasa gereği geçirilir..
eşyanın seyrü sülükü aynı yaratılış aşamaları gibidir ve insanın ergitilmeside buna dahildir..insanların bu aşamaları doğumdan ölüme dek evvelden veya hayatının ortasındayken veya sonuna dek yaşaması kaderidir..allah adildir ve kimseye torpil yapmaz..herkese zaafları ve iddealarıyla imtihan gelir..buda kişileri en zorlayan yandır ve çok zekicedir..
KADİM MİTLER VE BÜYÜK DOĞA OLAYLARI HER ZAMAN İNSANLIĞI ETKİLER VE DEĞİŞTİRİP DÖNÜŞTÜRÜR..işte bu yüzden de ilk insanlar kış ve yaz ekinoxları üzerlerinden TABİATIN ÖLÜLER VE DİRİLİŞLER YOLCULUĞUYLA DÜNYANIN KİŞİSEL MENKIBESİNİ YAZMAYA BAŞLAMIŞLARDIR..
ve mesela râd suresi son ayetlerinde "YER İN HER SEFERİNDE BİRAZ EKSİLTİLDİĞİ" VARDIR..bunu başka bir ayette "yaratıma başlarken yerin yayılıp düzleştirilmesi" ile de anlamalısınız..kadim kıtalar arası göçlerin aslında o zamanki doğa olayları ile kırılan kıtaların bölünmesi ve aralarındaki nehirlerde salla yapılmasını anlayabiliriz..bugünde hızla kıtalar kırılıp küçülüp kayıyor ve eski haline doğru büzülüyor olabilir ,bunu zamanla anlayacağız..yani olan şey BABİL KUYUSUNDAN ÇIKAN RÜZGARLA o devre dek aynı dili konuşan insanların ,babil kuyu rüzgarı bittiğinde artık farklı dillerde konuşup birbirleri AYNI ŞEYİ SÖYLEDİKLERİ HALDE ,FARKLI BİR ŞEY SÖYLÜYOR ZAN EDİP NİFAKA DÜŞMELERİ GİBİ..
görülüyor ki,her devre sonunda bir iklim olayı sahneyi ve rolleri ve yorumlarımızı değiştiriyor..sabit kalanlarsa; bu iklimlerin gezegensel zodyak kuşağı cehenneminden "KENDİ ZAT CENNETLERİNE GİREREK KURTULABİLİYOR VE İLAHİ YARATIMIN HAŞYETİNE HAYRANLIKLA SEYRE KALIYOR"..o her an yeni bir şende -yeni yaratmada ve bir yaptığını birebir tekrar etmiyor..
ve insan ,yaratıcısını unuttukça onda uzaklaşıyor ve ARTIK OLAYLAR ÜZERİNDE YARATICININ HÜKMÜNÜ KABUL EDİP HATIRLAMIYOR ve tüm olan bitenleri kendi üzerlerinde hüküm sürdüklerini zan ettikleri kişilere ve fiilerine atfedebiliyorlar..ve yanılıyorlar..
olayların ..tüm dünyadaki olayların artık teknoloji ile anında seyrü sülükünü canlı yayın halinde takip edebiliyoruz ve sıra ile her yeri dolaşan bu afetlerin hasatını görüyoruz ve seller,yağmurlar-DOLULAR İLE YENİDEN EKİLEN DİKİLEN VE DÖLLENEN TABİATIN BİZE BU 21 MARTLA BAŞLAYAN YENİ TAKVİMLERİMİZDE NELER VERECEĞİNİ VE GÖSTERECEĞİNİ BİLMİYORUZ..ve kuran ayetleri bize RÜZGARLA ve yağmur ve dolu ile olan yeryüzü döllenmesinide anlatır okursak...
ve rüzgarlar..NEFES VE RUH aslında bir rüzgardır biliyorsunuz ve kadim takvim astrolojisinde rüzgarların estiği yönler ve o yönlerin ,o rüzgarlarla o yörelere getireceği ve yaşatacağı olaylar zincirleri kayıtlıdır..bugünde bu değişmez yasadır..ama biz ilahi yasaları ,kendi yasamız gibi çalar ve lanse edersek ,o zaman zat her zaman o yere el koyar ve kayyum atar ..buda usulündendir..
biz kimseye tanrılık atfedip ,onu faili hakiki makamına çıkartarak şirk koşamayız..olayları ve eşyanın tabiatını kadimden beri bilip iz sürenlerden YANİ YARATILAN HER ŞEY İN ,YARATIMIN 4 ANA MADDESİ OLAN ATEŞ-HAVA -SU ve TOPRAKLA İMTİHAN KADER BİLGİLERİNİ çalıp ,BU KADER TABLETLERİNİ sahiplenmekle ,o şeyin gerçek sahibi olunmaz..sadece bilgi işkencesi ile geçici kulluk vazifelisi veya zebanisi olunur o kadar..herkes kullanılıyor ve herkes sadece tek ana merkezin elinden yönetiliyor..
fail allahtır..ve herkesin İP i O NUN ELİNDEDİR..
devam edeceğim
nur cihan
****** Hiçbir şey olmaya çalışma. Kendini hiçbir şeye dönüştürme. Meditatör olma. Aydınlanma. Oturduğun zaman, bırak öyle olsun. Yürürken, bırak öyle olsun. Hiçbir şeyi yakalayın. Hiçbir şeye direnme.~ Ajahn Chah ~
yeni tefekkür bilimi ışığında dün geceden beri acaip haarp teknolojileri keşfettim..sizde bilmeden kullanageldiğiniz doğal sandığımız BİLGİ İŞKENCESİ İLE uygulayarak sonuçları aldığımız haarp teknolojilerinizden hatırladıklarınızı yazarsanız sevinirim ..bugün uyanış-diriliş ve ERGEN OK luktan çıkalım ve demir dağlarımızı aşalım...
**
12 hayvanlı türk takvimimize göre tavşan senemiz mübarek olsun..bu sene herkes kendi haline çeki düzen verip tavşan gibi ne kokacak ne bulaşıp bir diğerine musallat varlık olacak şükür ve bu sene herkes kendine dönüp yine tavşan gibi üreyecek ve kayıpları telafi için hızla sıcak bir yuva ve güzel bir aile için yeniden iştiyak duyacakmış ..bir şeyi kaybetmeden değerini anlayamaz insanoğlu...
KADİM HAARP TEKNOLOJİLERİ SİLAHLARIMIZ tefekkürüme devam ediyorum...tüm yaratılış mitleri haarp teknolojilerinin kullanımı ile başlar ..ve ergitilme rüyalarında da bu göksel esma zodyak pante10 ile çevrilir ve bu samanyoluna atfedilen şey aslında arketipsel olarak arşı çevreleyen veya kalbin etrafını saran kozmik yılan -rüya yolları veya ölüler yolculuklarımızla sarılıdır ve bu yılan uyur ve rüya görür diye sembollenmiştir...yani eskiden HAYAL ALEMLERİ denen ama bugün bilimsel veri de denen türlü deneysel işkence ile tüm bilgileri her yerden zorla gasb edip, ele geçiren bilimsel adı ile BOYUTLAR ARASI HOLOGRAM HAYATLARIMIZDIR..
insan ,tüm kainatın prototip minyatür halidir ve evrende ne varsa bizde de onun karşılığı vardır ve insan yer ile gök arasında ALICI VERİCİ BİR ANTEN İSTASYON VE DECODERLİK VAZİFELİSİDİR yani KUL DUR..mesela bu internet ilk çıktığında bu bilgiler türkçe olarak henüz yoktu..ama ben ,siz ,onlar hepimiz yaza yaza bugün muazzam bir bilgi arşivi oluşturduk amma kendi malımızın sahibi değiliz..hatta birbirlerimizi aşağılarken ,o zaman neden batının icadı malını kullanıyorsun-git cahil dinine dönde deriz değil mi?...
aynı zamanda çocuklarımızı ,bugünlerin moda mesleği olan pc -fizik vs mühendisi -yazılımcı filan yaptık ve çocuklarımızda bu şeyleri elinde tutanlar için çalışıyor ve ne yapıyorlar 🙂? kendi çocuklarımdan biliyorum ki, VERİLERİMİZİ TOPLUYOR VE RAPOR HALİNDE O ŞİRKETLERE SUNUYORLAR..YANİ HEPİMİZ KENDİ ELLERİMİZLE ÜRETTİKLERİMİZİ ,ÇOK CAHİLANE ŞEKİLDE İŞİ SAHİPLENENLERE ATFEDEBİLYOR VE KENDİMİZİN GÜCÜNÜ FARK EDEMİYORUZ..maalesef..
ve şimdi başka haarp teknolojilerine kapı ve yeni yollar açmak istiyorum.. mesela NASIL Kİ YADA TAŞI denen ilk bilinen haarp teknoloji aleti nuh atamızdan ,türk adlı torununa verildiyse ve türkler her zaman ilk haarp teknolojilerini savaşlarda kullanmışlarsa, aynısını bizler bedenlerimizde DUYGULARIMIZDA KARŞI TARAF SİLAH VEYA SAVUNMA ARACI OLARAK KULLANABİLİRİZ..mesela SU VE YAĞMUR A ATFEN gözyaşı, en güçlü savunma veya korunmamız için olan silahlardandır..mesela ATEŞ unsuru olan öfke ve gadab ,en büyük savunma ve korunma silahlardandır.. ZEKA İLE HİLEKARLIK YAPMAK yani HAVA unsuru en büyük savunma ve korunma silahlarımızdandır..MAL -MAKAM-YETKİ ile savunma ve korunma savaş en büyük TOPRAK unsuru haarp silahlarımızdandır..
yani siz bunu bilginiz dahilinde açabilir ve çok farklı kapılarla yollara dağılabilirsiniz ve o zamanda farklı hayal alemlerinde -değişik boyut kapılarından geçerek ,AYNI ŞEYİ YANİ KADERİNİZİ ,farklı farklı kazaları ile deneyimlersiniz ama sonunun hep aynı olduğunu anlarsınız 🙂..işte o yüzden kadere ve kazaya iman etmek zorundayız ..ellerimizle işlediklerimiz değişmedikçe ,kazalarımız değişmez..burası fiiller alemi..hayal alemlerinde özgürüz ve her haltı yersin ama madde alemi yasalara tabiidir ..
ve insiyasyon -irşad da HAARP TEKNOLOJİLERİNE bakıyoruz..mesela kabala sefirot ağacını hayal edin..10 gezegen küreli yani 10 hikmet esma meyveli bir ağaç olan insan olmak adayı kişinin ,ağacının tepesinden aşağı inen bir ZZvardır değil mi yani RÂD ŞİMŞEK -YILDIRIMI ..o yüzden o ağaca yıldırım ağacıda denir..işte kundalini denen kuyu yılanının dikilip ASA OLMASI VE ASA SUYUNUN ARTEZYEN HALİNDE FIŞKIRMASI VE AYDINLANMASI İÇİN ,ONA BİR YILDIRIM ÇARPMASI LAZIMDIR ki, o yıldırımın zikzaklı yolcuğunda da ağacın dallarındaki hikmetli meyvelerine elektrik versin ve o meyveler can bulup, O KİŞİ MIKNATIS ÖZELLİĞİ KAZANSIN VE ALICI VERİCİ ANTEN -ÇEKİM VE İTİM YASASI HALİNE GELSİN ..mıknatıssız insan ruhu hakikatte diri değil; fantom -hayalet misalidir ve kanında demiri düşenler vesvese ve fitne sonunda hep korku ile yaşar ve asla el emin vel cesur yürek olamaz......yani önce demir madenlerimiz işlenir..KILIÇ BİLEYLENİR VE AYNA GİBİ PARLATILIR VE NEGATİVELERE KENDİLERİNİ GÖSTEREN AYNALIĞINI YAPARAK, DÜŞMAN SAVURUCU VE KENDİNİ KORUYUCU OLUR...GÖNLÜN PARLAK AYNA OLMASI BU TÜZDEN ELZEMDİR..ONA BAKAN SADECE KENDİNİ GÖRSÜN VE KENDİSİ İLE YÜZLEŞSİN..
ve yıldırımla kablolarımız döşendiğinde artık bizden elektrik alan ruhumuz lambasını yakar ve bizi aydınlatır..beyaz ışık zamanı ..
..
veya bu aydınlanma bir fikirde de olabilir ve arşimed gibi SUYUN KANUNU buldum buldum deriz veya heeyy ben meyveyi yedim ve ben OLDUM da diyebiliriz..bulmak ve olmak ikiside gereklidir.. bazen ilhamla veya ilahi yıldırım vahiyle -hal ile oluruz veya aynı şeyi bilmenin verdiği kazı kazan araştır ve imgele kendine mal et ve üzerine mührünü bas -makam sahibi olla kesbi -çalışarakta elde edebiliriz..aynı bugünkü diplomalar ve yetkilerin çoğunun sahte ve hak edilmemiş olmasına rağmen, torpil veya hile ile ele geçirilip,o işleri yapıp ,para kazanmamız ve etrafı inandırmamız ve hatta kendimizde inanmamız gibi değil mi?...

mesela mitsel ve efsanelerdeki kahramanların daima halklarının içinde olduğu zorluklarla mücadele eden ve onları ejderhadan kurtaran veya dağları delip suları şehirlerine getiren veya kayaları keserek ülkeleri deniz suları altında bırakan veya akan suların nehir yataklarını değiştirerek düşmanı alt etmeleri yani elle yapılan haarp teknolojisi silahları ile de tanırız değil mi?..o günkü silah oydu ,bugün ki silah farklı ama sonuç aynı değil mi?..evvet..
ve mesela bizi batı karadenizde yaşayan antik amazon kadınlar ülkesi ,aynı bu şekilde denize ince olan bir kara parçası kırılıp benizin içeriye akması ile toplu halde boğulup-deniz altında kalarak yok edildikleri kayıtlıdır mitlerde..buda o zamanın haarp teknoljisidir..
mesela SES HAARP TEKNOLOJİSİ..eskide mısırdaki devasa heykellerin bazı yerleri delikmiş ve içlerindeki rahipler veya rüzgarlar o ayarlanmış deliklerden çıkan seslerle yoldan geçenlerle konuşabilir veya korkutarak nam salar ve koruyuculuk yaparlar ve kendilerine taptırlarmış.. bugün bize kalan şey ise tarlalardaki rüzgarla salınan korkuluklar ve rüzgar çanları değil mi? evvet..
mesela hz musa ,kızıldenizi haarp teknoloji silahı asasını kullanarak -denizin tabiatına müdahele ederek yardı ve çıkışı gerçekleştirdi..ve tüm mucizeler böyledir..
mesela türkler ergenekondan 21 martta bugün demir dağı harrp simya silahını kullnarak tabiata müdahele ederek başardı..
mesela ..İLK DEVİRDE AYNA VE METAL YOKMUŞ VE ONUN YERİNE OBSİDYEN KARA TAŞ AYNA VE BIÇAK-BALTA OLARAK KULLANILIRMIŞ ..ve zamanla maden kullanılınca antik mısırdaki tüm geçişler ve kapıların üzerinde dikine dikine dikilmiş bıçak resimleri silahına dönüşmüş..çünkü görünmez varlıklar ,kendilerine bir beden işgal etmek istediklerinde ,onlara kendilerini SUUDİLERİN YENİ AYNA DUVARI ÇİZGİ ŞEHRİNDEKİ duvarın içine halkları hapsetmesi gibi ve aztek- maya şifacılarının kristal bıçaklarının içine o varlıkları hapsetmesi gibi SAVUNMA VE KORUNMA SİLAHI OLARAK KULLANILIR..bakın ilim ve bilgi aynı ve sonuçta aynı ....ama kullanılan araç yöntem değişik ?..yersen..
mesela gözle nazar ,rad şimşekleri gibi yüksek enerjidir ve bir bakışla öldürülür veya diriltilip şifa verilebilir.. veya sözün etkiside aynıdır..bir incitici sözle kişiler darmadağınık edilip saf dışı edilebilir veya bir sözle kişi saldırganlaştırılıp kişileri yok edici silaha dönüştürülebilir.. gerçekte ise her duyumuz aslında gücünün farkında olmadığımız görünmeyen yüksek silaha dönüşebilen haarp silahı savunma ve yok etme silahıdır ve her insan beş guyu silahı ile silahlanmıştır..
ve biz türklerin EN MEŞHUR HAARP SİLAHLARINDAN BİRİSİ YAĞMUR DUASIDIR ve burada türkler bilgi işkencesi ile tabiattan söke söke yağmuru almayı bilirler..mesela...büyük bir kuraklık var ve yağmur duasına çıkılır..yeni doğmuş bebekler ve anneleri ve yeni kuzulamış hayvanlar ve yavruları birbirlerinden ayrılıp karşılıklı sıraya dizilir..bu arada dualar edilir ve kurbanlar kesilir ama yağmur damla vermez..ve en son bilgi işkencesi ile tabiattan istediğini almak bilimsel deneye sıra gelir..o esnada kızgın güneşin altında tüm bebekler ve kuzular acıkmış süt istemekte ve annelerini görüp meelemekte ve ağlamaktadır ve kuzularla çocuklar ağladıkça annelerde ağlamaktadır ..ve yedek haarp silahı da devreye sokulur ve bir çuval çakıl taşı, bir su dolu kaba veya dereye dökülür..(*ve geçen gün biliyorsunuz ki, yer bilimciler yer kabuğumuzun altında akışkan taşlar olduğunu keşfetmişler ve 1999 depremi olmadan evvelde havada bir çuval dolusu çakıl taşı sürüklenerek dökülme sesi genelde duyulmuştu.)...işte bu işlemler sonunda hava aniden kararır ve sağanak halinde yağmur yağmaya başlar ve bu teknik hiç şaşmazmış diye anlatılır..yani insanoğlu binlerce senedir sayısız doğaya dost ve çevreyi kirletmeyen kozmik savaşlarını yapmış ve aynı sonucu elde etmeyi bilecek irfana hep sahiptir..
şimdilik bu kadar ,sizin hatırladıklarınız varsa onlarıda kaydedelim..
not: hayal alemleri yani paralel evrenlerdeki değişik boyutlarıda uçuk kaçık şeylerde aramanın artık sonuna gelmeliyiz..bugün hepsi herkese bitpazarına nur yağması gibi devre sonu ve başı olarak zaten verilmiştir.maksat sen anla..mesela ben evde bunu sanal bir ekrana yazıyorum..dünyanın neresinde olursan ol ve evrende bu sayfayı tıklarsan bunu okuyabilir ve bana iletişim sağlayabilirsin ve bende sana...birbirlerimizi ve hayatlarımızı düşünebilir ve hayal kurabiliriz..ama aynı anda tv de bir kanala basarak başka alemlere ve başka kanallara tıklayarak başka hayatlara girip çıkabiliriz..
ve anlayanlar için pc ekranında bir tıkla uluslararası sanal ticaret kervanları ve oturumlar veya kötülük veya iyilik için tıklarımızı kullanabiliriz..ÖZGÜR İRADENİ BURADAKİSEÇİMLERİNDEN VE SEÇTİKLERİNLE NE YAPTIĞINDAN KOLAYCA ÇÖZEBİLİRSİN .. EKRAN KARŞISINDA KİMSE NE YAPTIĞINI BİLEMEZ VE ETRAFTAN İZLEMEYEZ..EN TENHADASIN VE ÖZGÜR İRADENİ DENEYİMLİYORSUN DİYE DÜŞÜN VE KENDİNİ KEŞFET !!VE BAŞKASINI ARTIK SUÇLAMA..
ama sanal olanların hepsi hayali ve misal alemlerinde kozmik sörftür...bitcoin ve sanal para ve sanal kağıtlar gibi aslında olmayan bir maddeye hayali yatırımdır ....ve şimdi elinde fincanın ve sen bunları ellerinle yapıyor ve duruma göre kurgulayıp ,yazılmış bir programda başkasının hayali kasasına oynayarak çalışıyorsun.....birazdan bedenin ihtiyaçları sinyal verecek ve maddesel gıdalarının hazmının sonuncu işlemi olarakta VÜCUDUNDA BİRİKTİREMEDİĞİN O KIYMETLİ ŞEYLERİN POSASINI ATMAK VE RAHATLAMAK ihtiyaç molası vereceksin veya yatacaksın vs ..
veya insan gündüz fiili yaşar ve gece ölerek diğer alemde tayyi zaman mekanla seyahat edeceğimiz rüyalar alemimize geçebiliriz..ve uyanıkkende hayal kurar ve bunları nadiren yaşayabiliriz... ama buda fiili değil hayal -paralel evrenlerimizdir ..mesela rüyada kimse yalan söylemez ve düşünmez..her şeyi doğru bilir ve anlar ve yapar..demek ki bu aleme özgü bizde maddeleşmenin getirdiği bazı arızalar veya beynin iki lobu yüzünden daima bir savaş hali olan mukayesecilik var ...
vs vs zaten bildiğin şeyler..öylesine tefekkür olsun diye yazdım..sanırım devam edebilirim ama yeni bir işaret yolu bulmam ve açmam için bir kelime bulmam lazım 🙂..yani bilgi işkencesi ile ..
çıkan sonuç şu:biz zaten beynimiz tam kapasite ve tüm misal alemlerinde tam donanımla BİLGİ ve KABİLİYET ve GÖRGÜ ve HAYALLERİMİZ KADAR kullanıyor ama ne yaptığımızı ve nasıl yaptığımızı farka gelip anlayamadığımızdan, kendimizin kıymetini bilemiyoruz ve kendimizin keyfine varamıyor başkalarının hayallerine sulanıyoruz......
görsel imgelemesi :hayalimdeki evim 🙂..hıdrellez vermedi bari tavşan senesi ilk günü sanala kaydedeyim belki olur ve amiin
nur cihan
**** evet.çağdaş modern ve bilimsel teknolojik bir süreçteyiz ve buna rağmen teröristleri ülkemizin içine etmesi için seçmek isteyecek kadar genetik kindar ve basiretsiz kaz kafalı olduğumuz şu özel zamanda ,bize rehberlik etsin diye ,islamın ve islami türk alimlerinin altın çağı denen zamanda yaşamış ve aristoyla yarıştırılmış büyük türk düşünürü ,ata lakabı TARKAN olan FARABİ den ilk defa ders dinledim ve çok beğendim..istedim ki ,GENETİK BİLİMCİLER, yazılım kodcuları ,insan embriyocuları ,FİZİK BİLİMCİLERİ,ASTRONOM VE LOGLAR ,kabalacılar ,MÜZİKOLOGLAR VE FELSEFE-İ tasavvufi kendini bilmek okulu HİMETÇİLER ,O nun , BU DERSİNİ BÜYÜK BİR VECD İLE DİNLESİN ve o NOKTALARI,KÜRELERİ ,ilk akılları ve onlarla ortaya çıkan 4 ana unsur ve bunların izdivacı ile mertebe mertebe her şeyin ademe ve ademden aleme nasıl yaratılıp işletildiğini, kendi uzmanlık alanında anlasın...hatta derste kalem meleği denen emir ruhu yani zamanla adı sırrı ali olan anlam dahi var ve sonra kutsal evlikle olan ilk BAKLAVA açılınca oluşan gül -vefk -mühürde var..
yani OL EMRİNİ ALAN İLK EMİRLERİN NASIL EMİRLERE İTAAT ETTİKLERİ VAR..
bu kürelerin şablonunu anlarsanız onları tüm eşyanın seyrü sülüküne adapte edebilirsiniz..kuantum bilgisayar yazılımlarıda sadece ... noktalardan oluşuyor ya hani,aynı bir karanlık ekranı açınca oluşan piksel alemi gibi..henüz zat zuhur edecek sureti yaratmamış ,noktalarla haşır neşirken ..aynanın arkasındaki sır olayı yani...
farabinin bu dersi aslında bir dijital bankod ..ve içinde sadece ...OOOOOOOOO lar var..yani siz ,sizdeki bakış açıcı ve hafızanızdaki bilgilerle onu dinlediğinizde ,o tüm verilerinize bir şablon gibi oturacak ve siz anlayacaksınız..
bizim çağın ,diğer tüm çağlara özel üstünlüğü,tüm kadim alimlerden birebir ders görebilmek imkanın bize bahşedilmesi ve bizim DÜNYAYA DARBE YAPAN ZAT TARAFINDAN ,HİMAYE EDİLİP İRŞAD EDİLMEMİZDEN BAŞKA ŞEY DE OLDUĞUNU ANLAMAMIZDIR..
bu şeylerin kıymetini bilerek sadece şükredebiliriz..ve farabi hayatı boyunca kazakistanlı türk elbisesini giymiş ve onu hangi ülkeye ve meclise girse hiç çıkartmamış olmasını enteresan buldum..çünkü o devirlerde insanlar giydikleri kıyafetlerle kimliklenir ve tanınırlardı..BUGÜN TÜRKLÜĞÜNÜ UNUTMUŞ VE TÜRKLÜĞÜNE İHANET EDENLER VE KENDİLERİNE BAŞKA ETNİK KİMLİK ELBİSELERİ GİYDİRTENLERE BAKINCA ,FARABİ YARATILIŞTAN ASİL SOYMUŞ ..
ve farabi her zaman görkemli bir büyük bir türk alimi olarak tarihte yerini köşe başı olarak almıştır..buna delilde aşağıdaki KÜRELERİ ANLATIŞ İLMİDİR..aslında bunu okuyarak, o devir yeniden keşfedilip arapçaya çevrilmiş unutulmuş hermetik metinlerin orjinal halini de onun hocalığı eşliğinde okumuş oluyoruz..ne mutlu biz türklere..
ve farabinin ruhu için fatiha okuyoruz ..amiin..
nur cihan

**** kendini bilmek okulu yasaları kitabı tanıtımı DİKKAT:LÜTFEN TÜM TARİKAT EHLİ BUNU DİLEYİN VE DİNLETİN.İÇİNDE OLDUĞUNUZ ÇIKMAZ HER DERDE DEVA VE ÇIKIŞ YASASINI ÖĞRENMENİZ SİZİN İÇİN diğer herkesten daha kolay olacak ,DİNLE!!!
....bu ramazan -ı şerif tefekkürlerim inanılmaz bereketli ve ve çözümlemeli geçiyor ..bu akşam kızım bana hermetika ve hermesler hermesi kitapları hediye getirdi ve sonra tüm gece sabaha dek ben bu 3 kere hermes-3 İNİSİYE KİTABINI dinledim ve 3 lü temeli elde ettiğim özel bir gece yaşadım..
biliyorsunuz dünya kürevidir ve üzerindeki her varlıkta sadece bulunduğu yerin küresel gücü olan bir nokta YANİ KUTUP konumunda -bir pikseldir..hem dalgadır (*O I =İLİYYİN VE SİCCİN )hemde parçacıktır HORMONLAR VE SİNİRLER gibi...
ama, iki prensip yasası BİR TEK TAM BÖLÜNMEZ BÜTÜNE AİTTİR..
geçmişte ben bu şeylerle uğraşmazken ve anlamaz- bilmezken ,okuduğum bir yazıdan sonra gördüğüm rüyada HİPNOZDA OLDUĞUM BİR SARKAÇ SALINIM YASASINI deneyimlemiş ve rüyamda hipnozdan -salınımdan çıkıp uyanmak istiyordum.. hatta uyanınca bu acaip şeyi ve bilgileri yasayı yani HERŞEY SALINIM YASASI İLE OLUR VE TOPLU HİPNOZDAYIZI çizip kaydetmiştim..sonra senelerce sağa ve sola neden döndüğümü ve durursam ne olacağını anlamaya çalışmış çözememiştim...ve bir şeffaf kürenin içine hapis olan ben ,bu rüyadan uyanmak ve hapsedildiğim nefes küresinde çıkmak istesem ve tepinsemde çıkamazdım ve her şeyi yakan o şey in yakıcı gücünü çözemezdim..çünkü çok cahildim..ama aklı selim ruhum rehberliğinde bu işaretlerden iz süre süre buraya geldim..
ve az evvel youtubede karşıma çıkan 3 kere hermes olma tekamül yasalarını anlatan bu 3 saat 40 dakikalık sesli kitabı dinlemeyi şimdi bitirdim ve unutmadan kaydetmek istedim..çünkü bilgi biriktirmek için değil onu paylaşıp çoğaltmak ve yeni idealar tohumlarını ekmek ve oyun kurucu olarak kendini aktive etmek içindir..değerli madenler biriktirdikçe insana zulmeder..ama o madenleri kullanım sahasına sürersen sana safa verir gibi..
ve bu kitapta öğrendim ki meğer ben hermetik yasalar okuluna bir vakit kaydolmuşum (* ayıp, yalan söylemek yasak ya hani ,zaten biliyordum 🙂 ) ve o işaretlerde bu 7 yasalara aitmiş.. o yüzden sizde kitabı dinledikçe size anlamak kolay gelecek ..
dünyamızın kutbu kaydığından doğal olarak bizlerinde kutupları kaydı ve yasalarımız yeni yasa koyucu esmaya uyumlanma sürecinde...eğer işaretleri takip eder ve kendimizi yeni kutbumuza manyetizma edersek ve onun salınımına uyarak sallanırsak ve dönersek HERŞEYİN ZITTI İLE KAİM OLDUĞU CELAL VE CEMAL ELLERİNİN ARASINDA çok fazla canımız acımadan HER ŞERDEN SONRA HAYIR ve HER HAYIRDAN SONRA ŞER SALINIMINA EVRİLECEĞİMİZİ ANLAR ve gelen gidene çok takılmamayı belki başarırız..
hani derin sezgiler ve hazlar ı yaşayan sevenlerin acılarıda derin ve tehlikeli olur anlamı vardır ya ,hani yüksekten düşenin halini yine yüksekten düşer bilir ya ..işte buda bir yasa.. küçük şeylerle yetinenler ve fazla salınım yapmadan merkezden çok açılmayan temkinli insanlar aynı oranda her şeyi çok küçük tadımlıklar olarak zıttı ile yaşarken ,büyük deneyim sahipleride hep şiddetli haz ve acı yaşarmış..yani zenginlikleri büyük olanların fakirlikleride vakti gelince büyük olur yasası gibi..**o yüzden ortalama hayatının ne büyük zenginlik yasası olduğunu anla ve şükret 🙂..
YANİ VAKTİNİZİ AYIRIP BU KİTABI DİKKATLE DİNLERSENİZ, şu sırada olan biten ve bu yasaları bilip kullanan ve adına üst akıl denen hermetik kişilerin kurgularınıda anlarsınız..ve ne üst akıl pezev... lerin ,ne siyasilerin ve ülkemizi yasal siyasilerle işbirliği yaparak ele geçirmek isteyen teröristlerin ve diğer iç ve dış zihinlerin üzerimizdeki oynadıkları kurgusal oyunlarını anlayıp,bu idraklede ,ARTIK FARKA GELİP KENDİ İRADEMİZİ KULLANMAYI BAŞARIP, ER NASIL OLUR DENEYİMLEME çalışması yapabiliriz inşallah..
ve kitapta ER OLMAK KAVRAMI DA VAR...yani dişil prensip negatif -katot yaratan üreten prensipken..BABAYA VARMAK OLAN EN SON MERHALE İRADE SAHİBİ -POZİTİF YÜKSEK GÜÇ OLMAYI BAŞARMAKTA ER OLMAK DEMEKTİR ve çok az er çıkarmış..genel olarak hemen herkes dişil seviyesindeymiş.. dolayısı ile bu mihvalle anlıyoruz ki,eğer öğrenmek istersek bugün bizi en yüksek seviyeden ilk İLKEL ELLERİN KİTAPLARI İLE İRŞAD EDEN ZAT, BİZE NE KIYAKLAR GEÇİYOR HAYRET EDER VE ŞÜKREDERİZ ..amiin
YÜCE HERMES İ SELAMLIYORUZ
nur cihan
...

***** 86-TARIK: ""1- Andolsun o göğe ve Târık'a, 2 - Târık nedir, bildin mi? 3 - O, karanlığı delen yıldızdır. 4 - Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.5 - Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın. 6 - Atılan bir sudan yaratıldı.""
**
DARBELİ VURUŞLU TARIKLA 3. GÖZü AÇMAK ve BABALARA GELMEK ,BALBALLAŞMAK ritüel tefekküriyesi :

evet dün geldiğim yeni güneş patlamalı yüksek idrakte TARIK YILDIZINA BAKIŞIM EVRİLDİ VE BİR SÜPRİZ HEDİYE YAPMAK İSTEDİM..aslında hala çok kıskancım ama bilgi biriktirmek için değil, paylaştıkça bereketlenen ve maddeleşip zuhura gelen bir YARATICI EMİR OLDUĞUNDAN, bu yeni yüksek idrak sürümümü OOOOOOO YAZILIMI OLARAK KÜREVİLERE İNDİRGİYORUM ama kıskançlıktan geberiyorum ... allahım beni affet ..amiin 🙂
ve sevgili küreviler..eskiden tarık yıldızını TURUKU ALİ OLARAK YAZDIĞIMI HATIRLIYORUM ..yani TARIK DARBELİ VURUŞLU GELİŞİ OLAN BİR YOL-TARİKAT-TAO da demek..bunu deprem darbesi ile zatın oraya el koyup, fethedişi olarak ayetleri ile de anlayabiliriz.. veya turuku ali nin -her biri bir inci tanesi içindeki kendisi bir hikmet olan erlerinin , sizle tanışmaya gelmesi olarak ta anlayabilirsiniz..bunları aşağıdaki videoya bakarken siz ne hissedecekseniz öyle anlamalısınız..ama ben size kendi parçacık dalgacık manyetik kutuplu hermetik algımdan ipucu vereceğim ve zaten siz senelerdir bu resmi ve yazıları biliyorsunuz..sadece taşlar yerine oturacak o kadar..maddeleşiyoruz ..
her şey bir atımlık sudan yaratıldı ve NEFES yani HİKMET TE BİR NEFES DOLAYISI İLE rahmana ait ruhsal nefes olan SOYUT SUDUR ve o bir küre dir -boşluktur..
..şimdi hayal ediyoruz..HİKMET KURŞUNU İLE SENİ ENSE KÖKÜNDEN veya sırtından VURDULAR VE ÖLDÜN ama dirisin ve sonra iki kaşın arası yine sessiz darbeli -hava tabancalı kurşunla vurulup darbeli delindin ve sonra sana 3. göz nahiyenden sayısız HİKMET BALONCUĞU GİRMEYE GİRMEYE GİRMEYE VE SENDE PLOPH diye sessiz güçle çok naif ve eşsiz saf bir hazla LATİF LATİF LATİFF YA LATİİİF yok olmaya ,sende fena olmaya başladı..bu olağanüstü mucizeyi deneyimlemek için şimdi sana imgeleme partisi yapıyoruz..ve 3. gözünü açıyorsun ve BOŞLUKLARI KENDİN DOLDURUYORSUN inşallah ve amiin
(*not:ben senin boşluklarını neyle dolduracağını bilip karışamam ve kimsede bilip karışamaz..hayal gücüne bağlı diye buraya tuzak ve çelme bir not atıyorum ve uyarıyorum -böyle bir görkemi öyle havadan ele geçirmek ve kötüye kullanmak ve paraya dökmek isteyenler için uyarı -izin yok )
diğer not:bu tarık yıldızı ile şira-sirus birlikte çalışıyor diye duymuştum..becerebilir ve anlamayı başarırsam sonra bunları birleştireceğim ..aslında 3 insiye hermetik kitabının sonunda necm suresi ve miraç vakası VAHYİ ALIŞ ile bunu idrak edip birleştirdim..ama anlatabilecek kadar sadeleştireceğimi zan etmiyorum..GERÇİ BECERİP YAZMIŞTA OLDUM 🙂
ve öbür diğer not:TURUKU ALİYEDE NEDEN HİÇ KADIN YOK bir türlü kabul edip anlayamıyordum ..3 inisiye hermetik yasalarda İRADE SAHİBİ ER YANİ POZİTİF KURUCU ETKİ SAHİBİNİN ÇOK AZ OLDUĞU VE O SEVİYEYE ÇOK AZ KİŞİNİN ERİŞTİĞİNİ DİNLEYİNCE galiba şimdi anlıyorum..erlik başka şey ,dişilik başka şey..BİRİ DÖLLÜYOR,dişiler yani negatif katotlar da aldıkları emirle üretime geçip yeni piyonları doğuruyor ve OYUN HEP DEVAM EDİP SÜRÜYOR ...yanii yaratılmış herşey erkek kadın demeden dişi yani doğurgandır..erlikse dölleyen ve satranç tahtasına yeni piyon ve yeni oyun süren demek.. .yani turuku ali ile BABALARA GELDİK ,ERLİK DENİZİNDEN TOHUMLANACAĞIZ ..YA NASsssİP..
nur cihan nuralem7@hotmail com
bu tefekkürler facebook sayfamda yapılıp buraya kopyalanmıştır. ve tefekkürlerime eşlik etmek isterseniz diye sayfa link

https://www.facebook.com/nur.cihan.963