17 Nisan 2023 Pazartesi

2023 RAMAZAN-I ŞERİF KURAN HATMİ TEFEKKÜRLERİM


bugün 23 nisan çocuk bayramı ve ramazan bayramının 3. günü... hakiki bayramla birleşip iki bayram oldu ve masal çocuğu olarakta ,kuran meali tefekkürümle gelen ilk klipli kuran meali mucidi olarak ,basılan kuran-ı kerim ve hadis kitaplarımı komşumdan hediye olarak dün aldım..şükrederim..kitab sahibi 84 yaşındaki bey çıkan sonuçtan mest olduğundan, bana yeni fikir ve klipler bulup ona vermemi, çünkü şimdi çok daha farklı bir algı ile yeniden meali yazmaya başlayacağını ve sonraki basımlarda bu usulü zenginleştirmek istediğini de söyledi.. yanii onun klasik diyanet kökeni olan yüksek islam enstitü algısı dahi görüntülü sesle bir anda kökten değişmişti.. demek ki, yeni bilim teknoloji bilen gençler bu ilimle kim bilir neler yapacaklardı hayal dahi edemiyordum...ve aslında çok eski hayallerimin gerçekleşmesine ve nasıl tekamülle maddeleştirildiğine de tanık ediliyordum..
not: ""tabii ki,teknolojiden anlamayan iki cesur insanın bu ilk girişimi elde var olanı kullanmak yani en basit ve acemi şekilde olmuştur..ve kitapların çoğu basıldıktan sonra ortaya atılan bir fikrin ,olaya aniden dahil edilmesidir....ama bunun tetikleyeceği ve daha iyisini yapacaklara yol açmak daha mühimdir...önemli olan o ehliyetteki kişileri avlamak ve bu sahaya çekecek girişimci cazibeyi ve büyük kazanç kapıları ve şöhretleri ve henüz ayak basılmamış sahayı göstermek ve iz sürecekleri yolu açmaktır..i""
tabii bu harfler hep açılıyor ve tefekkürler duramıyor..bu defa da aşırı temkinli ve sorumluk kaygı durumuma düştüm yine..bu ilim kötüye de kullanılabilir-o zaman vay bana ?!!! bu iblisliği nasıl taşırım ? ve kim denetleyecek diye huzursuz oldum....ve sonra bu sabah hayalimde bir ekranda okunan kuranı kerim ve okundukça yazılan mealldeki neşe ki," anlamını daha okurken unutup, tekrar okuyor ama yine unutuyordum 🙂" ve sonuçta anladım ki,bu insanlara ait olmayan KURAN -KORUNMUŞ VE MAHFUZ EDİLEN BİR KİTAP OLDUĞUNDAN ,ONUN KORUMA VE SORUMLUĞU DA KENDİ İÇİNDEKİ HARF MUHAFIZLARINA AİTTİ ve kişisel olarak sevinip rahatladım..*yine evvel zamanım,haybabamve şimdiki geniş zamanım ve latif olanın KORKA !! DEVAM ET !! SÖZÜNE GELDİM.. şimdi daha cahil cesur olabilir ve kötüye kullanılır mı diye düşünmeden, yeni idea tefekkürlerimi saçabilirim şükür..
hatırlarsanız bir hadis vardır..KIYAMET ZAMANI KURAN HARFLERİ SİLİNECEK VE BOŞ SAYFALAR KALACAK,İNSANLAR KURANI UNUTACAK DİYE..yani neden korktuğumu ve nereye gittiğimi anlamanız için yazıyorum..bu krekodlara yüklenmiş belgeseller ve üzerine okunan ayet ve tercümlerin,o göksel cisimlerin ve helak edilmiş eski belde ve kavimlerin ayetleri yanına basılması ve dileyenlerin bunları seyrederek olayı belgeli anlaması ve HER İSTEYENİN KENDİ HAZİNELERİNİ İÇİNDE KENDİSİ KEŞFEDİP ÇIKARACAĞI KURAN ARKEOLOJİSİ olacak..aynı zamanda bu ilim ilerledikçe, arapça harfleri ortadan da kaldıracaktı..çünkü görerek dinlemek konforu ,bizi bilmediğimiz ve anlamadığımız bir lisanla uğraşmaktan başka bir sahaya çekilerek hakikaten de GÖRÜYOR VE İŞİTİYORMUŞCASINA KENDİMİZDE KURANI ANLAMAYA DEVRİLİYORDU VE KİMSE ARTIK SORUMLULUKTAN KAÇAMAZDI..
ve insan din-bilim-teknoloji-icad ı yine kuranı kerimle yaşamak zorunda kalıyor ve ne ateist bilimciler ne de laboratuvar deneysiz asla kabul etmem diyenler bu eş zamanılıktan kurtulamıyorlardı 🙂

ve tabiii kıyamete yakın kuran harflerinin silinmesi bu defa kuranın karekodla NOKTA NOKTA, DATA, LEVHALAR HALİNDE ÇİPLENMESİ DE DEMEKTİ ve bu hakikatin ta kendisi oluyordu..çünkü HER ŞEY BİR NOKTADAN VE NOKTALARIN BİRLİĞİNDEN İBARET GERÇEĞİ İLE ,BİZ İNSANLARIN ZAMANLA GELİŞTİRDİKLERİ ve noktaları birleştirerek çizdikleri harflerden de kurtarıyordu..yanii bildiğimiz eğitim ve kariyerlerde yerle yeksan olabilirdi..
ve hz musa nın 10 emri levhası hariç kayıtlı başka hiç bir peygamberin kendisine vahy olunan kitabı yaşarken kendisinin kaydedip kitaplaştırıp, bunu insanlara dağıtıp-sattığı vaki değildir ...kitaplar resullerden çok sonra daima toplanmış ve yazılarak basılmıştır..mesela hz nebi devrindeki arapça harf ve yazı bugünkü bildiğimiz arapça gibi değildi ve KUFİ TARZI İDİ..KUFİ ARAPÇA YAZILARDA AYNI BUGÜNKÜ KAREKOD BARKODLARA BENZER DEĞİL Mİ?..yanii yine başa sarıyoruz ..
nokta nokta karekodlaşmış levhalarımızı ,ellerimizdeki ve yakında gözlerimize takılan çiplerle havadan indirip seyredecek ve dinleyebileceğiz ve bize bu zamana göre vahyi indirmek lütfu da TABİATA İŞKENCE EDEREK ,İÇİNDEN BİLGİ SAĞALTMAK BULUTUT İLİMLERİ BAHŞEDİLECEK..
ve bu yüksek seviyedeki irşad sistemi işlerin artık yaratıcının bizzat kendi eli ile olduğunu bize gösteriyor yani ben zaten böyle iman ettiğimden yazıyorum..bunu asla birilerine bağlayamam ..bu normal bir yol değil..hayal dahi edemeyeceğimiz YÜKSEKLERİN-ALİLERİN YOLU ..
birde dün bir dostum aradı sohbet ettik..oda bu tarz işlerle meşgul bir hukukçu ve iş insanı ..antepli ..depremi anlattı.. onların evleri 50 küsur senelikmiş ,babaları yapmış ve eve depremde hiç bir şey olmamış..yıkılan ve enkazda ölenler genelde 2000 li senelerden sonra inşa edilenlermiş.. insanların genel ahlaksızlıkları ve erdemsizlikte sınır tanımayışları zaten başlarına gelecek felaketi kendi hilekarlıkları ve hırsızlıkla iş yapmaları neticesinde kendilerinin bilerek isteyip ördükleri ağı anlattı...mesela iskenderun a bir fabrika yapmışlar..temelini 10 katlı bina gibi sağlam ve demirle istemiş bu bey...ama mimarı alay etmiş,o kadar masrafa ve zaman kaybına ne gerek var demiş..fakat bu bey ,illa 10 kat bina misali temel atılacak ,eğer zemin etüdü deprem için daha kötü çıksa idi kazıklarda ona göre yaptırırdım diye de eklemiş..ve fabrika bitmiş..deprem olmuş..mimarın evi yerle bir olmuş ve civardaki depremzede yüzlerce insan ,o fabrikada istihtam edilip barınmış..
ve ekledi o bey..ben bir defasında japonya da bir gökdelende 8,5 şiddetindeki depremi yaşadım..ama tüm eşyalar sabitlenmiş ve binalar ona göre yapıldığından hiç bir şey olmadı..ve japonlar din tanımazlar ..bize göre allahsız kitapsızlar..ama onlarda iş ahlakı ve erdemi ve sorumluk var..işi emaneti ehline veriyor ve malzemeden - işlerden çalarak hırsızlık asla yapmıyorlar ve yapılmasına müsade etmiyorlar..onlar bizim başaramadığımız kadar bizden daha müslümanmış ve bizler aslında imansız kitapsız allahsızmışız ı birlikte deneyimleyerek anladık, diye de ekledi..yanii şimdi elimizde kalan; resmi rakamların çok ama çok üzerinde olan insanların hırsızlık ve ahlaksızlıklarının enkazında bir hiç uğruna ölenlerimiz var..ve bunu hepimiz birlikte yaptık..
yanii elle görünen ve ağızla okunan bir kitabın olması ama asla anlamı tefekkür edilip, kale alınıp, işlerin onun yasalarına göre yapılmadığı bir yerde ,aslında ÇOOKTAN KIYAMET DEVRİ KİTABIN HARFLERİ VE SAYFALARI BOŞALTILMIŞ -kıyamet kopmuş VE bunuda KİMSE UMURSAMADIĞINDAN, O KURANIN KUDRETLİ NÜFUSLU KORUMASIDA O HALKIN ÜZERİNDEN ALINMIŞTIR anlamı ortaya çıkıyordu..
demek ki:"sen içlerinde olduğun sürece toplu helak olmayacak ve içlerindeyken onlara zulmedilmeyecek "ayeti de ferdi idi..
yanii demem o ki, kur an ı kerim hala dipdiri ve canlı ..kendisi ile çalışmak isteyen adanmış okuyucularını arıyor ..iş bitmemiş..o kendisi kendisini bizden koruyabiliyor ve perdesini dilediğine açıp,kendi güzelliklerini gösterip okutabiliyor ve hala yeni versiyondaki ikiz kardeşlerini seviyor ve kendisini yeni moda elbisesi-esması ile teşhir edip tanıtıyor.... ve biz şimdi yeni devreden bu yazılım -barkod çağında ,KENDİ KURANI KERİMLERİMİZİ OKUMAK ÜZERE FERDİ OLARAK YENİDEN KENDİ KİTAPLARIMIZI İNŞALLAH İNDİRİP ,HAKİKATİ MUHAMMEDİ USULÜ NASİPSE OKUYACAĞIZ ve amiin...
nur cihan
nahl suresi video https://www.youtube.com/watch?v=fJQ62qMcJzY ********** 20 nisan 2023 -ramazan bayramı VE KUTLAMA İÇİN KENDİMİ TEBRİKLE ÖDÜLLENDİRİYORUM ..allahım nedir bu harflerden çektiğim-neydi günahım ve beni affet ..sevgili harfler tekrar merhaba .çook seneler oldu siz beni, ben sizi unutalı.. ama bu defa size aldanıp harflere dalmayacağım ..çünkü yaşlandım...fakat size bayram hediyesi olarak yeni avlar-yeni aşıklar avlayacağım..siz seçin...seçeceğinizi biliyorum..
kuranı kerimin gizemi kabul edilen 29 surenin en başındaki MUKATTA HARFLERİ de HATMİME EKLEMEK İSTİYORUM ..eski bir harf perest olarak ama ileriye gitmeyeceğim tabii ki, inşallah 🙂
bu, başında sadece HARF AYETLERİNİN TOPLAM SAYISI dünyanın 72 milleti gibi ,tam 72 ADETMİŞ (* sanırım ileri gitmeye başladım ama elimde değil..)
**arabi hoca sanıyorum bu harf milletini anlatmış ama henüz onu sesli youtube yapmadılar ve yaparlarsa seve seve işlerim ..
ve elifba alfabesinde 28 harf varken bunlar toplamda 14 HARF MİŞ..ozaman hemen aklıma şu geliyor..14 HARF RUHANİ ve diğer 14 harfse onun gölgesi ve dünvevi ikizi -iz düşümü mü oluyor acaba ?...bak şimdi çok enteresan yere doğru girdim ve bu tehlikeli yerden hemen çıkayım 🙂
ve bu mukatta sırlı harfler milleti ,değişik surelerde bazen tek başlarına ve bazende ikili-üçlü ve beşli gruplar halinde birer milletin kavmi gibi kendi kıyamet hikayelerinin meliki olarak o surelerin başına geçmişler..belkide bunlarda harflerin peygamberleridir kim bilir ?..
**not: SEMBOL RESİM OLARAK BAKARSAK NUN :NUN HARFİ ebcedi 50 dir.arapça yazılışı ise bugünkü kuantum pc yazılımı misali O. dır..daire içinde nokta göz gibi de düşün..ve NUN harfi KALEM SURESİNİN MUKATA HARFİDİR..nun harfi hokka içindeki kalemdir ve balık anlamındadır .. ve KALEM MELEĞİNİN ADI DA NUN DUR..NUN ,bizim türk bayrağımızdaki ay yıldızdır. ve ezoteriklerin aynsofudur..bizim iç içe 3 hilali derin türk devleti bayrağımızdır..çintemani denen yasadır..nun -nut kadim mısırdaki göksel ilk suların yaratıcısıdır ve antik çin mitindeki adı NÜVE dir.. be teknesinin altındaki noktanın ,göksel makama erip tekne içine girip yükselip kayıkçı olmasıdır..
ve ALLAHIN ZATİ VE SUBİTİ SIFATLARININ TOPLAMI DA 14 dür .dolayısı ile vahdeti vücudun parçaları olan bu HARF ORGANLARI MİLLETİNİ İYİ TANIMAK LAZIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM.. insan vücudunda bu harflere denk gelen 14 organı anlamalıyız..yaniii allahın zati ve subiti sıfatlarını temsil eden ESMA MELEKELERİNin insan vücudundaki yerlerine bakalım hemen : 2 göz deliği, 2 burun deliği,1 ağız,2 kulak, 2 göğüs ,1 göbek deliği, 2 adette boşaltım ve üreme deliği ile 12 burç zodyak organlarımıza ALLAHIN TEKVİN yani YARATMA İŞLERİNİ İNSANCA yapan 2 ELİMİZLE BİRLİKTE tam 14 mukatta harf esma sı insan bedeninde var ve bilmesekte hayatta kalmayı onlar sayesinde başarabiliyoruz..
ve allahın zati ve subiti sıfatlarına bakıp-kendimizde tesbiti tefekkürünü size bırakıyorum :""***Subuti sıfatlar; İlim, Hayat, Semi, Basar, İrade, Kudret, Kelam, Tekvin şeklinde toplamda 8 tanedir. Zati sıfatlar ise kıdem, vücut, beka, Muhalefetün li'l-havadis, Vahdaniyet ve kıyam bi-nefsihi olmak üzere 6 tanedir.""
kendi değişmez aciz görüşüm her zama bu ahvaldedir ki, kadim devirlerdeki tanrısal isimlerin sembol ve adları olduğunu da ilk evvela düşünüyorum ki,şimdi baktım ben gibi düşünen yabancı araştırmacılarda varmış yani yanlız değilmişim..
hatırlayın, kadim mısır vahdeti vücud ilk dersinde OSİRİSİN TEK VÜCUDU 14 PARÇAYA AYRILIR VE 13 parçası BULUNUR BİRİ NİL NEHRİNE OHANNES adlı kahin BALIK ADAMIN MİDESİNE GİRDİĞİNDEN ,osirisin kayıp üreme organı parçası asla BULUNAMAZ (* hatırlayın ki,doğon kabilesinin DÜNYAYA GÖKTEN GELEN ATA RUH TOHUMLARINI TAŞIYAN GEMİLERİNİN RESMİ BALIK şeklinde olup, adıda NOMMO dur ve bu balık siriusla ilişkilendirilirmiş.. ve YUNUS nebi de aynı alamda ,adı gibi kendiside bir balık karnında ergitilmiştir ve onun ergitilmesi en yüksek seviye -direk hakta kabul edilmiştir..çünkü,balık karnında nerdeyse eriyik akışkan ve saydam olup ,balık onu kusunca yeniden insana dönüp red ettiği ve kaçtığı kavminin başına geçerek peygamberliğini yapmıştır..
..işte 14 hem 7 nin ilk katıdır hemde kadimden gelen inançların özüde bu kitaptadır demek isteniyor ,tabii çözebilene..
eskiden ŞEMS güneş takvimi kullanılmadığından ,SİN ay takvimi kullanılırdı ve o da geçmiştekiler üzerinde oynamadan evvel muhtemelen 29 gün ağırlığında idi..fakat kuran-ı kerimde ŞEMS -GÜNEŞ ve KAMER -AY sure adı ve pek çok ayet vardır..buradaki mukatta SİN hem harf olarak ,hemde kadim sin tanrı dini inancı ve daha pek çok anlamda açılıp-anlaşılabilir..

ve daha fazla gitmek istemiyorum çünkü, yazmaya başladığımda, her benim gibi yola yeni girenin merakı olan harfperestliğimle senelerce bunu çok tekrarlarda yapmış ve acaip bir sözlük elde edip kaydetmiştim..ve bloğumda hala en çok tek okunan masalım harfler masalımdır ..onu aşağıya ekleyeceğim..
şimdi mukatta harfler alıntımı ekliyorum ve görselere de meraklısı için kendi sözlük harflerimden sergi açıyorum..
allahım sen yine beni affet lütfen ve amiin
nur cihan nuralem7@hotmail.com

ve harflerle alakalı eski bir masalım ki bu harflerin 2015 yanii 7 sene evvel benim tarafımdan ilk nasıl anlaşıldığını ve seneler içinde nasıl evrildiğimi anlatır..

ve diğer harfsel kartlarım için tüm bu tefekkürleri günlük tutmak için kullandığım facebook sayfamı tıklayabilir ve tefekkürlerime zenginlik katabilirsiniz https://www.facebook.com/nur.cihan.963/posts/pfbid02i6YCX3HDrZyT1eWtv25QBg3Etfi4UiGXeKoU8dQK9CExnM8SHnd2w5WYnxAhS5SDl

KUR AN DAKİ MUKATTA HARFLER VE SURELERİ VE ARDILI İLK AYETLER ALINTISI :
1.......Bakara (2. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm. (1);
2-İşte o Kitâp, kendisinde hiç şüphe yok; korunacaklar için hidayetin tâ kendisi.
2..........Âl-i İmrân (3. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm.
(2); 2-Allah, ki O’ndan başka tanrı yoktur, daima diri kalan sonsuz yaşam sahibi, bütün varlıkları koruyup ayakta tutan ve gözeten yöneteticidir.
3........A’râf (7. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm, Sâd. (3);
2-Kendisiyle uyarasın diye ve mü’minlere ihtar olmak üzere sana indirilen bir Kitâp’tır. O’nunla uyarman ve insanlara nâsihat etmen hususunda sakın ola ki yüreğinde bir sıkıntı olmasın!
4.......Yûnus (10. Sûre): 1-Elif, Lâm, Râ.
(İşte) bunlar, (sana gönderilen) o hikmetli Kitâb’ın âyetleridir. (1)
5.......Hûd (11. Sûre): 1-Elif, Lâm, Râ.
Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan “Allah” tarafından âyeleri sağlamlaştırılmış, sonra da ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitâp’tır. (2)
6.......Yûsuf (12. Sûre): 1-Elif, Lâm, Râ.
(İşte) bunlar, (sana gönderilen) o apaçık Kitâb’ın âyetleridir. (3)
7.......Ra’d (13. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm, Ra.
(İşte) bunlar (sana) o Kitâb’ın âyetleridir ve Rab’inden sana indirilen gerçeğin ta kendisidir, ama insanların çoğu imân etmezler. (4)
8.......İbrahim (14. Sûre): 1-Elif, Lâm, Râ.
Sana bir Kitâp indirdik ki, bütün izzet ve hamdin mutlak sahibi Rabb’lerinin izniyle insanları karanlıklardan doğruca O yüce ve övülmeye lâyık olanın yoluna ileterek nûra çıkarasın. (4)
9......Hicr (15. Sûre): 1-Elif, Lâm, Râ.
(İşte) bunlar (sana gönderilen) Kitâb’ın ve o apaçık Kur’an’ın âyetleridir. (5)
10.....Meryem (19. Sûre): 1-Kâf hâ yâ, Ayn, Sâd. ;
2-Bu, Rabb’inin Zekeriyyâ kuluna olan rahmetini, bir anıştır.
11.....Tâhâ (20inci Sûre): 1-Tâ, Hâ. ;
2-Kur’an’ı sana güçlük çekesin diye indirmedik. ; 3-Ancak hürmetkârlara bir öğüt (olarak indirdik).
12......Şuarâ (26. Sûre): 1-Tâ, Sîn, Mîm. (1) ;
2- (İşte) bunlar, (sana gönderilen) o apaçık Kitâb’ın âyetleridir.
13......Neml (27inci Sûre): 1-Tâ, Sîn.
(İşte) bunlar, (sana gönderilen) Kur’an’ın ve o apaçık Kitâb’ın âyetleridir.
14......Kasas (28. Sûre): 1-Tâ, Sîn, Mîm. (2) ;
2- (İşte) bunlar, (sana gönderilen) o apaçık Kitâb’ın âyetleridir.
15....Ankebût (29. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm. (3) ;
2-İnsanlar “İnandık” demeleriyle bırakılıp ta hiç sınanmayacaklarını mı sandılar?
16.....Rûm (30uncu Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm. (6) ;
2-Rûm yenildi.
17......Lokman (31. Sûre): 1- Elif, Lâm, Mîm. ;
2- (İşte) bunlar, (sana gönderilen) o hikmetli Kitâb’ın âyetleridir. (7)
18...Secde (32. Sûre): 1-Elif, Lâm, Mîm.
(Kendisinin içeriği hakkında) şüphe olmayan bu Kitâb’ın indirilişi âlemleri Rabb’ı tarafındandır. (😎
19....Yâsîn (36. Sûre): 1-Yâ Sîn. ;
2-Hikmetli Kur’an hakkı için! (Hikmetli Kur’an’a and olsun ki!)
20.....Sâd (38. Sûre): 1-Sâd.
Zikirli Kur’an hakkı için! (Uyarıcı Kur’an’a and olsun ki! / Bu öğütle dolu Kur’an’a bak.)
21....Mü’min (40ıncı Sûre): 1-Hâ, Mîm. ;
2-Bu Kitâb’ın indirilişi o çok güçlü ve alîm Allah’tandır. (1)
22......Fussilet (41. Sûre): 1-Hâ, Mîm. ;
2-O Rahmân ve Rahîm tarafından indirilmiştir. (2)
23.......Şûrâ (42. Sûre): 1- Hâ, Mîm. (3)
24..... Zuhruf (43. Sûre): 1-Hâ, Mîm. ;
2- O apaçık Kitâp hakkı için! (O apaçık Kitâb’a and olsun! / Bu parlak Kitâb’ın kadrini bilin!) (4)
25......Duhân (44. Sûre): 1-Hâ, Mîm.
2- O apaçık Kitâp hakkı için! (O apaçık Kitâb’a and olsun! / Bu parlak Kitâb’ın kadrini bilin!) (5)
26.........Câsiye (45. Sûre): 1-Hâ, Mîm. ;
2-Kitâb’ın indirişi o güçlü ve hikmet sahibi Allah’tandır. (6)
27 ...Ahkaf (46. Sûre): 1-Hâ, Mîm. ;
2-Kitâb’ın indirişi o güçlü ve hikmet sahibi Allah’tandır. (7)
28.....Kaf (50inci Sûre): 1-Kaf.
Mecîd (Şanlı, şerefli) Kur’an hakkı için! (Kur’an’a and olsun ki!)
29......Kalem (68. Sûre): 1-Nûn. Kaleme ve kalem ehlinin (satıra dizdikleri ve dizecekleri hakkı için!) yazdıklarına and olsun ki!
**** ve ramazan-ı şerif hatmimizde türkçe kuran mealli tefekkür hatimimin FATİHAsını vermeye sıra geldi..FATİHA kur anın ilk açılış suresidir ve o yüzden adı FETHEDİLİP, KAPISI AÇILMIŞ BİR YERE GİREN BİR FATİH GİBİ kurana zaferle GİRER..fatiha anahtarla açılan sırların ve tüm kitabın toplam özü ve özeti kabul edilir..1. ayette ,ALLAH A HAMD EDİLİR..hamd bir bitiştir ve toplanmadır..2. ayette, BE HARFSİZ, BESMELE ÇEKİLİR (*çünkü be ,noktası aşağıda olduğundan dünyevidir ) ...3. ayette ,allahın ceza günün maliki olduğu anlatılır..4. ayette, yanlız sana ibadet ederiz ve yanlız senden yardım dileriz deriz..5. ayette ,BİZİ DOĞRU YOLA İLET DERİZ..6. ayette ,nimet verdiklerinin yoluna deriz..7.ayette ise,gazaba uğramış ve sapmışların yoluna değil deriz..
yanii fatiha TURUKU ALİ YOLU ANLATIR..nefs mertebeleri de o yüzden 7 makam üzeredir..yolun 7 aşaması ve 7 nin katlarını gül gibi açılarak yaşamla anlatır..
fatiha suresi 7 ayettir ve ona tekrarlanan 7 anlamında sebi mesani de demişler ki ,kuran ı kerim fatihanın açılımı ve tekrar tekrar açılmasıdır..

normalde bizler ölülere fatiha okuruz..ama aslında ALLAHIN FETHETTİĞİ VE ERGİTİLMİŞ KULLARINA VERDİĞİ DİPLOMA-İCAZETİNDE ADIDIR..ve irşad edilen kişilere icazeti yanii FATİHA okumaya yetki VERİLİR ..işte böyle muazzam bir anlamı vardır..
sureye baktım..sonu NUN HARFİ İLE BİTEN 4 AYET VAR ve sonu MİM HARFİ İLE BİTEN 3 AYET VAR..ama baştaki besmele sonundaki mimle birlikte yine 4 adet mim eder ve böylece 8 cennet kapısı olur... NUN un üstündeki nokta ayrıldığından açıktır ve mürekkeb hokkası içindeki kalem ve kayık üzerindeki kayıkçı gibi resmedilir ve O KALEMDİR..yani MİM harfindeki DAİRENİN İÇİNDEKİ NOKTADIR.GÖZÜN İÇİNDEKİ GÖZ BEBEĞİ GİBİ..
arabi hocanın ilk mürşidi 70 li yaşlarda fatıma adında bir kadınmış ve bu kadın fatihayı genç bir delikanlı suretinde tanımış ve öğrenip bildiği her işi onunla yaptığını kaydetmiş..
hz nebi zamanında bir sahabi ölümcül ve çaresi olmayan birine fatiha okumuş ve adam aniden iyileşmiş..ve sahabeye onlar hediye para vermişler..oda gelip hz nebiye başına geleni anlatmış ve bu parayı ne yapayım diye sormuş.hz nebi ,senin ağzından fatiha şifa oldu ve onlarda sana bunu kendiliklerinden hediye verdiklerinden onu dilediğin gibi kullan demiştir (* yani şifacılar için yazdım ki verilirse alınabilir ama zorla fatiha okudum diye para alınmaz 🙂 )
antik mısırda ANKH ANAHTARI da onların fatihasıdır ..hiyeroglif dönemi sırları sesli söylemek yasak olduğundan ,sembol dili vardı ve ölülerin BA SINI yani AĞIZ AÇMA TÖRENLERİNİ ANKH ANAHTARI İLE YAPARLARDI..islam tüm şekillerden münezzeh çok yüksek soyut bir tekamülün ilmi ile geldiğinden, bugün hala şekille anlayan bizlerce maalesef idrak edilemiyor..belki bu yeni soyut yazılım çağında daha doğru ve daha istenen yüksek tekamülde inşallah anlaşılacaktır diye düşünüyorum..zaten insana hacette kalmayacak ve yapay zeka bunu zamanla kendiliğinden yapacak ve insan kendisinden utanacak ve kendisini aşağılanmış hissedecek.. insan devre dışına atılacak ..
ve fatiha tüm müslüman alimlerin üzerinde en çok durup araştırdıkları tek suredir..onun hakkında 70 deve tefsir yazılacağından da söz edilir..veya sonsuza dek ..
kuran hatmi bittiğinde, yeniden başlamak için fatiha okunur ve öyle hatim bırakılırmış eskiden..bizde bu geleneği tekrar ediyoruz..
hatim duamız ..
ya rabbi ,bu hatmimizden hasıl olan sevabı önce kendilerimize, ailelerimize ve etrafımıza camii tüm gelmiş geçmiş ve şimdiki geçmekte olanların ruhlarına ve cisimlerine hediye ediyoruz..lütfen sen kabul eyle ya rabbi..gelmekte olan bayramımızı gerçek bayramlardan yap ve bizi içinde bulunduğumuz gaflet ve dalalet batağından FATİHANLA HUZURA HAMDİNE ERİŞTİR ve amiiiin ..
el fatihaaa
not:herkes bir fatiha okuyor lütfen...
nur cihan


****** 113-FELAK:1 - De ki: "Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım,
2 - Yarattığı şeylerin şerrinden,
3 - Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
4 - Ve düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,
5 - Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
---
114-NAS:1 - De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2 - İnsanların hükümdârına,
3 - İnsanların ilâhına,
4 - O sinsi vesvesecinin şerrinden.
5 - O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.
6 - Gerek cinlerden, gerek insanlardan.
***
eweet ..ramazan-ı şerif ayında türkçe tercümeli ilk tefekkürlü hatmim şükürki bitti ve bir FATİHA tefekkürüm kaldı..
kur'anın son iki suresi olan FELAK ve NAS SURELERİ GENELDE BERABER OKUNUR..KORUNMAK VE NAZAR İÇİNDİR..
her zaman bana bu surelerin okunuşu sesleri ilginç ve özel gelmiştir..türkçe tercümeli kuran hiç bir zaman geldiği arapça hali ile güzel sesli ve doğru okuyuşlu birinden çıplak sesle dinlendiği zamanki etkiyi gösteremez..ve hiç bir meal ve çeviri diğerini tutmadığından içinizide asla sinmez..o yüzden de sadece sözlük anlamı gibi alırım ben mealleri zaten...ve tüm öğrendiklerimle o anki idrakime göre yorumlarım..
işte o yüzden işin zevkine varmak ve ruha tesirini anlamak ve ruhsal tepkiyi ölçmek içinde onu geldiği gibi dinlemeyi doğru bulurum..çünkü kuran bize gelmedi..kuran hz muhammede geldi..onun idraki bende yok..
Ngombe kabilesi, Congo-- sin harfi silah

ayrıca bugünkü bilimde ses-frekans-titreşim ve dalga boylarını her sahada sıhhatte ve savaşta varlıklar üzerinde kullanmıyor mu ?..kuran-ı kerimi güzel sesli ve okuyuşlu birinden dinlemek nasıl bizi zabtu rab edip kalbimizi titretip-ruhumuza şifa verip ,bizi ağlatabiliyor ve ruhsal sezgi ile onu hissedebiliyorsak, belkide harfsel kelime sözlüklerine hakikatte ihtiyaçta yoktur..çünkü biz zaten onun sessel frekansından etkileniyoruz..

güzel ve doğru ve harika bir sesle kuranı okuyanların ,dinleyenler üzerlerindeki muazzam tesirine her zaman ayette de sabitki," KURAN SİHİRDİR"ve muhammed sizi sözleri ile büyülüyorda DEMİŞLERDİR..
işte arapçanın olağanüstü zengin harf ve okuma ilimleri, bugün bilimin ve kişisel ezoterik gelişimcilerinde geldiği son nokta olan SES FREKANS VE TİTREŞİMLER YASASI İLE yani FELAK VE NAS SURESİ İLE BİTİYOR..ASLINDA BİTMİYOR..sahne kapanıyor ve yeni hatime yeniden fatiha okunarak başlatılarak kuran bitiriliyor ..
FELAK SURESİnde allah,peygamber efendimize ve dolayısı ile bize kendisine ve yarattıklarına karşı yani DOĞAL AKIŞTAKİ SİSTEME KARŞI nasıl korunacağımızın duasını öğretiyor ..sabahın aydınlığı ŞAFAKIN rabbine sığınırım de diyor mesela..karanlıkla ortaya çıkan kötü şer güçlerden ve DÜĞÜMLERE ÜFÜREN BÜYÜCÜLERİN VE HASED EDENLERİN ŞERRİNDEN KORUNMA DUASI YAPIYOR..eski büyücüler iplere düğüm atarak sihir yaparlarmış..bugün bu sihir İNSAN GENETİK İPLERİNE yapılan müdahele düğümleri ile de aynı anlama geliyor..mesela iletişim araçlarıda birer İP ADRESLİDİR VE sabahtan akşama insanlar bu yalan algı -fitne bilgilerin İLETİŞİM AĞLARINDAKİ DÜĞÜM sihiri altında yönlerini şaşırmakta ve hak ile batılı ayırt edememektedir..oysaki FELAK aynı zamanda gece ile sabahı ayıran bir yarılmadır ve ikisini keskin şekilde ayırıp bilmek,karanlığın içinden aydınlığa erip,yeiden dirilmek makamıdır..yanii biz her gece uyuyarak ölüler yolculuğuna çıkarız ve her sabahta bu ölüler yolculuğundan yeniden dirilerek çıkarız ..aynı kadim mısır dinin öğretisi olan ra-güneş in her gece ve gündüz nun-nut annenin=göksel yılanın içinde yaptığı ölüler yolcuğu gibi..ve bu nas ve felakı o dinde neftis ve isis sabah ve akşam ufuk çizgileri olarakta anlayabiliriz..
bu felak suresi okunuşundaki HARFLERİN bir tohumun patlatılarak yarılıp açılacak halde YUVARLATILMIŞ VE negatif kelimelerinde tohumlardan dışarı DEF EDER GİBİ DIŞARI ATILIR HALDE OKUNUŞU aslında bir mucizedir..ve çok etkileyicidir..
NAS suresi ise en son suredir..nas -İNSAN demektir.. hannas adlı vesvesenin de iblisin kızı olup, insanın içinde yaşadığı hikayeleride vardır..bu surede ki okunuş mucizesi; sürekli kelime sonlarının SSSSS harfi ile yani çıngıraklı YILAN TISSSLAMA SESSSİ ile bitmesidir..mesela SESSSSS...SSSeSSSSSS..fıSSSıltı gibi..Sihir gibi.. Su mesela,Su daima yılanla sembolize edilmiştir..kuyuların -vaftiz havuzların üzerlerinde hep yılan resmedilmiştir.. bu surede allah peygamberden daima İNSANLARIN RABBİNE SIĞINMASINI DİLİYOR.. mesela alman nazi SSSS subayları..dolar parasının ve banka sembolünün S ve üzerinde I yılan olması ..çünkü hakikatte karşılığı olmayan bir EMANNET EMTİA dır ve bu emanet ilizyon para değersizdir ve bir semboldür ama bu para sihri tüm dünyayı etkisi altına alarak,insanlığın sahte sihiri ve tanrısı olmuştur..
ve tabii ki ilk gelen vahy seslerininde bu tarz çıngıraklı olmasının dehşeti de var..ve her son yeni bir başlangıç içindir..her bitiş yeniden diriliştir..her tohumun serpilmesi yeniden farklı bir idrakle doğup ,büyümesi içindir..
bu surede İNSANLARIN RABBİNE,İNSANLARIN HÜKÜMDARINA,İNSANLARIN İLAHINA deniyor..ve 5 defa insanlar kelimesi geçerken ,cin kelimesi bir defa geçiyor ..ve NAS suresi başlığı ile 6 defa insan ve 1 defa cin geçip 7 tamamlanıyor veya başlığı saymazsak insanın ve alemin yaratımındaki 6 safha..ve SİN HARFİ EBCEDİ 60 dır..
bu veSveSe makamının insanın göğSü olduğu ve bu vesveseleride insan ve cinlerin ortak yaptıkları anlatılıyor ve sure böyle bitiyor..
YA SİN gibi..sin kadim ay tanrısının da adıdır ve SİNE göğüsle de alakalıdır ki vesvese mahalli malum..duygular sahamız..
aslında bu surelerle her zaman bir ilizyon dünya hayatı rüyası içinde her gece bir ölüp ,her sabah bir dirildiğimiz bu allemde ,insanların üzerinde sayısız zodyak ve karanlık ile aydınlık ın tesirleri olduğunuda anlıyoruz ki, bugünkü bilim bunları zaten inceliyor..ve yine surede ; bugün ülkemizde de çok takipçisi olan galaktik uzay federe devletlerine bir reddiye ve def edişide ben anlıyorum..geçen TARIK SURESİ İLE TURUKU ALİYE AİT ADAMLAR-İNSANLAR ı anlattığım anlamı bağlayacağım..allah bu surede zodyak hayvanları meleki ve cinni varlıkların değil, HAKİKİ İNSANLARIN RABBİNİN KENDİSİ OLDUĞUNU BİZE ANLATIYOR..
şu halde RAHMAN ,İNSANI KENDİ SURETİNDE YARATTI anlamına dönmem lazım geliyor..yani adam gibi gerçek recüller alemi gerçektende var ve kuran sadece onları muhatap alıyor..
doğrusunu allah bilir..
nur cihan

******
KADİR SURESİ :1. Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!
3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.
5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
ramazan anka kuşu gibi kendi kendini yakan demek olduğundan ,ramazan ayı sonunda KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞAN ANKA ve dolayısı ilede anka kuşunun yaşadığı KAF DAĞIDIR...bu gece melekler ve RUH ,rablerinin izni ile yeryüzüne inip her yeri dolduracakmış ve tan yeri ağarıncaya dek selamet içinde yepyeni işleri kurgulayıp kimilerinide bağlayacaklar ve yeni kuranları okutacaklarmış..
kuranda bazı ayetlerde bazı iman sahiplerinin yanlarında nurları ile yan yana yürüdükleri var..ve bir ayette de nur haline gelenlerle diğerlerini ayıran bir duvardan bahseder ve başka bir ayette de nuru olmayan ve etrafını göremeyenlerin nuru olanlardan nurlarını istemeside var....ve nurdan direkler -nurdan heykeller denen AKIL SÜTUNLARI da anlamı diye bildiğimiz anlamlarda var..bu kişiler arabi hocanın anlattığı yer ile gök arasında alıcı verici indirgeyici ve yükseltici DİREK-ANTENLİK VAZİFELİLERİDİR..aslında o kadar sayısız kıyametler bu direklere bağlı meşrep ve tavırlar -mizacların çeşitliliğinide anlatır..
bizde dua edelim ki bu gece RUH ADLI MELEK BİZEDE İNSİN VE BİZİDE SELAMETE ESENLİĞE -SELAM VE BARIŞla MÜJDELESİN ve amiin..
NUR adlı RUH MELEĞİ AYNI ZAMANDA İLK AKIL VE KALEM VE LEVHA VE NUN HARFİ OLARAKTA KABUL EDİLMİŞTİR..
kadir gecemiz mübarek olsun ve ruh meleği bize kanadından bir beyaz tüy versin ve bu HİKMET KALEMİ İLE BİZDE KENDİ KURANLARIMIZI OKUYUP YAZALIM ve o zaman anlayalım ki,HER AN NURLAR VE MELEKLER İNİYOR VE ÇIKIYOR VE HER AN KADRİNİ KIYMETİNİ BİLENE KADİR GECESİ İMİŞ ..yaratılmanın kıymetini bilip şükretmek ..allah tarafından bizzat anılıp,isim verilip tek tek yaratılmış olmanın ne demek olduğunu idrak edelim ..ve
amiin..
nur cihan
...
******
bu gece kadir gecesi olacak ve ramazan ayı içinde olan kadir gecesi müslümanlar için kuran-ı kerimin hz peygamberimize indiği gecedir..ve geleneğimizde ramazanda kuranı baştan sonan okumak yani hatim indirmek de vardır..işte bende bu sene şimdiye dek tüm öğrenmeye çalıştıklarım eşliğinde TÜRKÇE MEALİ İÇİNDE BİR HATİM DİNLEDİM..ve bu gece içinde İLK İNEN AYETLER OLAN ALAK SURESİNDEKİ İKRA -OKU suresine gelip buraya aldım..
hz nebi bu ayetler indiği gece NUR DAĞINDA -HIRA MAĞARASINDA itiKAF ta idi ve rabbini ve nereden nasıl geldiği ve ne için geldiği ve nereye gideceğinin tefekkürlerini yapıyordu..KURANI KERİMDE ZATINDAN SIFATINA yani külli aklından cüzzi aklına EMR-RUH MELEĞİ TARAFINDAN yani AKLI CEBRAİL MAKAMINCA İNDİRİLDİ de denir batıni anlamda..

demek ki en yüksek ibadet olan tefekkür, RABBİNİN İZNİ İLE ruh meleğini dahi indirebiliyormuş değil mi?
dünyada ilk emri OKU olan ve iman ettiklerini söyleyenlerce hemen hiç OKUNMAYAN VE İLGİLENİLMEYEN ama çok KUTSAL KABUL EDİLEN ve hatta öyle ki,bu kutsallığı yüzünden el dahi sürülmeyen yani İŞİ KILIFINA UYDURUP,SORUMLULUKLARDAN KAÇAN KOLAYCI VE ŞIMARTILMIŞ BİR ÜMMETİZdir..
kendi tefekkürlerim için önemli olan benim ne anladığımdı ve şimdide onları kaydedeceğim..kuranı kerimin başı nasıl fatiha 7 defa tekrar ile açılıyorsa ,sonuna dek de defalarca aynı şeylerin tekrarını içeriyor..belki bu yüzen okunsun istenmemiştir ve anlaşılamaz kabul edilmiştir diye de düşündüm..ve kuran-ı kerimde daha önce olan ,kendilerine uyarıcı bir peygamber ve beraberinde meleklerin indiği her azmış ve ileri gitmiş kavmin hayatlarından kesitler ve kıyametlerinin kopuş doğa olayları anlatılır ..hatta o kadar sık sık sık sık defalarca tekrar tekrar edilir ki,buna neden gerek görülüyorda dersiniz..ve bu nasıl bir yaratıcı hep ceza ve korku ve hakaretle tehdit ediyor ve sonra da affedip hediyelere boğuyor ,kaldı ki taa insan yaratılmadan iblisle insanlar üzerinde yönetmesi için kıyamete dek söz de vermişken de diyorsunuz ..yani burada ataistliğe düşüyorsunuz ..ve yine bir ayet sizi cevaplıyor..BU KURAN İMANSIZIN KÜFRÜNÜ ARTTIRIR VE İMANLININDA İMANINI ARTIRIR diyor 🙂...ikiside lazım ki yaratmış yaradanımız demek ki ..,,
oysaki bir ayette kendisinin bir defa ilk yaratttığı ve sonra hep tekrar ettiği de kayıtlıdır..bu durumda neden tüm kendini bilmek öğreti okullarının AYNI RÜYAYI GÖRMEK VE hep aynı şablon kalıp nefs mertebeleri ve ergitilme aşamalarını tefekkür etmeye yani AYETLERDE İSTENİLDİĞİ GİBİ AKLEDİP DÜŞÜNMEYE BAŞLIYORSUNUZ ?..çünkü insan unutkan ve azıcık rahatı görünce rabbini ve ne amaç için yaratıldını salla gitsin yaşayan bir varlık..
mesela benim için bu tekrar eden ayetlerde ilk defa değişik anlayıp öğrendiğim, her devrin ve her nebinin geldiği kavimlerin tabiatı ve yaratımdaki idraksel anlamları ve kabiliyetleri farklı idi ve dünyanın imarı ve hafıza kaydına yapacakları kulluk işleri bitince toplu helak ediliyor ve ayetlerde sık sık söylendiği gibi yerlerine daha farklı ve yeni devre göre insan türleri getiriliyor veya yine ayette dendiği gibi yerlerine yenileri getiriliyordu...demek ki dünya üzerinde sayısız insan ırkı ve kabiliyeti ve dolayısı ile o meşrepteki-o mizacdakilerin ve tabiiki her birey in kendi kıyameti vardı...daha doğrusu yaratılmış her şeyin kendi kıyameti var..
ve mesela şimdi sen kendini ve bildiğin herkesi hayal et ve düşün..sen sabah uyanıp yani uyku ölülüğünden dirilip uyandıktan sonra ,gece kıyametin kopup uyku ölümüne geçene dek neler yapıyorsun ve herkeste hemen hemen aynı otomatiğe bağlı tekrarlar sisilsilesi ile ömrünü geçiriyor değil mi?..uyanma mesela,tuvalete gitme,yemek yeme,nefes alma,konuşma,vs vs..imkansız değil mi?..peki bu tekrarlardan öğrenmemiz gereken ne hiç düşünüyor muyuz ? HAYIR!!..bu kadar tekrardan usanmıyor ve bunu da tekrar etmeyelim neden demiyoruz diye de tefekkür etmeliyiz ve bu tekrar eden döngülerden İLLA BİR SULTAN GÜÇ OLAN NUR MELEĞİ ile çıkabileceğimizi öğrenmeliyiz..
kadim devirlerdeki tüm kutsal kitaplar bir ÖLÜLER YOLCULUĞU yani GÜNE GEÇİŞLER VE KAPILAR KİTAPLARI İDİ..ve bu idrakle bakıp okuyunca tüm kitapların kabz edilip özü sıkılmış kuranı kerimde gelip geçen 124 000 olduğu söylenen peygamber ve kavmininde kıyameti ve kaydıda var oluyor..
KUR AN ..KUR mezopotamya da yeraltındaki ölüler şehri şehrininde adıdır..AN sa AN-I DAİM OLAN TEK MUTLAK YARATICININ EN KADİM ADIDIR..ZAMANIN EN KÜÇÜK -BÖLÜNEMEZ ÖLÇÜSÜDÜR..ANDA YARATAN ALLAH ,AN DA DA YOK EDER VE AN DA SUR'A ÜFÜREREK YERLERİ YAYAR VE sonra yine sur a üfürerek AN DA YAYDIĞI PERDEYİ TEZGAHINI TOPLAYARAK DÜRER..bu" aç kapa",bu "var yok" ,bu "LİLA -LALİ"bu "İLLA "" adlı çift kutuplu bir zıtlıkla çalışan sistemin içinde hala hepimiz aynı anda ve aynı yerde tâb edilmiş duruyoruz ..allah bizim bunu idrak edebilmemiz için tefekkür etmemizi ve bizi adımız dahi anılmazken ,BİZE "OKU " emri verdiği andan itibaren" bizi, BİZİ BİR DAMLA SUDAN BİR KAN PIHTISINA ÇEVİREREK işe başlatır.. ve sonra da ANA RAHMİNE BİR SÜLÜK =ALAKA -AKRABALIK BAĞI ALAKASI lam harfi gibi çengel attırarak bağlar.. ALAK aynı zamanda sülük-kurtçuk da demektir, BİZİ ANA RAHMİNE BİR BAĞLA BAĞLAR VE bizi ANA RAHMİNDEN aynı bir sülük gibi sürekli KAN EMEREK İNSAN SURETİNE DÖNÜŞTÜRÜR..
sonuç KURAN ve YIKAN ALLAHTIR ,MÜLK O NUN DUR..İŞLERİ O KURMUŞTUR VE HER İŞ VE OLUŞ ONUN ELİNDEDİR..
kuranı kerimin ilk suresinin bu derece yüksek bir ilimle ve insan yaratım anlatımı ile gelmesi tabii ki mekkelileri şok etmiş..çünkü onlar söz söyleme ustaları idi ve bununla övünürlerdi...bu gelen ayetlerin şiirsel kudreti ve anlatımı onları aciz bırakıyordu ve çok haşyetle sonunda birde kendisine secde istiyordu..
ve İNSANIN YARATIMI ALEMİN YARATILIŞININ TEKRARI VE AYNISI İDİ..HEPİMİZ İÇİÇE MATRUŞKALAR GİBİ BİRBİRLERİMİZİ GÖRÜNMEZ BİR AKRABALIKLA ALAKALA İLE ALAKALI VE BAĞLI İDİK..ve dolayısı ile birine bir şey olsa diğer her şey salınım ve frekans yasasında olduğu gibi hepimiz etkileniyorduk..ama insan daima kendisine bir şey olmaz zann etmek küstahlığı içinde ,kendi hazırladığı sonunu düşünmüyor..
ve kuran bu devirde yeniden herkesi hayrete düşürecek diye de anladım..çünkü yeni arkeolojik kalıntılarda insansı türlerin daha farklı oldukları da anlaşılacak gibi gözüküyor..çünkü allah kuranda cinler ve insanlara hitap edip, ikisininde yeryüzünde yaşadığını ve sorumlu olduklarını ve illa bir sultan güç olmadan asla ne cinlerin nede inslerin gökleri delip çıkıp bu arzdan gidemeyeceğinide haber veriyor..tabii bu bize GÜNÜMÜZÜN UZAYLA alakalı şeylerinide çooook derin düşündürtüyor 🙂 ?..bilimsel olmadığı için bu konuyu şimdilik içimizden düşünüyoruz..
KALEM hakkında yazmayacağım çünkü artık herkes kalemin batıni anlamını öğrenmiş olmalı diye düşünüyorum..
amacım, ilk gelen sure ile yeniden selamlaşmak ve sonra da kadir suresine geçmek..
nur cihan
...

*****
ve okuyandan yine allah razı olsun ki,arabi hocanın fütuhatı mekkiyesi 12. bölümü de okumuş..bu bölümde ADEM VE EŞİ HAVVANIN ve HZ MERYEM İLE HZ İSA nın benzer yaratım sırrı var .. ve ADEM denen yaratılışta ETKEN KALEMLİĞİ ve KALEMİN ,EDİLGEN levha HAVVAYA YAZDIĞI ALEMLER SÜLBÜ ANLATILIYOR...bu kitap ,kadim masalların sorusu olan ,NEREDEN GELDİM ,NEREYE GİDİYORUM ve BEN KİMİM ? sorularını mükemmel anlatıyor...bize batıni hakiki ana babalarımızı ve ailelerimizi de öğretiyor.. insanın bir ana babası yok...hayatta bizi etkiliyen her şey bize o anlamda baba olurken biz onların oğulları ve bizim etkilediklerimizinde doğumlarına vesile olduğumuzdan anaları gibiyiz..
ve batıni denen hakiki anababalarımız olan TABİAT VE UNSURLARIna biz evlatları ne zulümler yaparak ,onların tabiat doğalarını bozuyor ve anababalarımızı işkence içinde sürekli bizi daha zenginleştirmeleri için bilimsel işkencelerle taaa bağırlarına dek kazıp kimyasallarla parçalayarak onun öfke ve gazaba gelmesi ve bizi üzerinden silkeleyip atması için her şeyi bilerek sadece hırs için ve aç gözlülükten yapıyoruz değil mi?..oysaki allah kendisinden sonra anababa sevgi ve saygısını şart koşmuştur ve kitabın adı ümmül kitap yani ana kitaptır..
bu kitabı dinlerken ,mesela bir benzetmede yılanın derisinden sıyrılmasını anlatırken YANİ İÇ VE DIŞ -ETKENN VE EDİLGEN VE ERİLLİK- DİŞİLİK-KARANLIK AYDINLIK-YAŞLIK VE KURULUK V S de bir defa daha arabi hocanın ,kadim bozulmamış hz idris-hermes ilmini bize hiyeroglifleri okuyabilecek şekilde aktardığını anladım.....mesela BABABLAR VE OĞULLARLA SÜREGİDEN HAYAT ANLATIMI da antik mısır anlatımı ile eş..
ayrıca 4 eşle evlenmek ve 5. element olan cariye serbestliği ve CARİYEDEN yani TABİATI ASLİYEDEN DOĞANIN ASIL CEVHER OLDUĞU (enki-hz ismail ) da var ..CARİ HESAP
ve batıni ilimleri bilmeden, kadim batıni hayat meşrepli antik kişilerin bize miras bıraktıkları tabletlerini de, bugünkü gibi işe yaramaz ve yanlış şekilde okumak devride bitebilir ve bu bilgiler doğru anlaşılır ve doğru ehil ellerde kullanılırsa ,ülkemiz yeni bir arabi devri rönesansını kendi kendini fethederek yaşayabilir ki ,bende bunu bekliyorum inşallah..
ve arabi hoca bu kitapta MISIR PİRAMİTLERİNİN ASLAN BURCU ÇAĞINDA YAPILDIĞINI ki piramitin önündeki aslan kedi bunu ispat eder ve arabinin kendi içinde yaşadığı çağında OĞLAK BURCU ÇAĞI OLDUĞUNU SÖYLER..bence antik tarihi bu dipnotlat özel değerlidir..
ve bu kitapta ADEM İLE İSA ARASI FETRET DEVRİ VE FETRET HALKI OLARAK ANLATILIYOR.yanii adem in ve alemin oluşumu ve insanlığın tevhidi tekamüle gelene dek geçirdiği çok ilahlı devirler ve evrilip erginleşmesi ve ERK OLMASI ve edilgenlikten yaniii dişilikten kurtulup ,ER KALEM -YANİ YAZAN OLMASI tekamülleride anlatılıyor...
...
nasıl ki o devir ,müslümanların mısırı fethi ile birlikte binlerce senedir bilinip okunmayan ve unutulmuş hermetik metinler okunup arapçaya çevrilmiş ve tüm müslüman ve ecnebi alimler mısır ve şam ve bağdat ve sonra anadoluya üşüşüp,anadoluyu mayalamışsa yine aynı döneme girdik ki,ilginçtir dün mısır siyaseti ile ilk defa barışmışız ve bize kapıda vize kolaylığı sağlamış.. yoksa milleti vize için inim inim inletiyorlardı 🙂
nur cihan


*****
ramazan-ı şerif hatmimde 7 HAMİM leri dinledim..
bu 7 HA MİM mukatta harfle başlayan sure isimleri ve anlamı ise şöyle imiş: 40 Mü’min İman eden
41 Fussilet Açıklanmış, açıklama
42 Şura Danışma
43 Zuhruf Altın ve mücevher, gösteriş, süsler
44 Duhan Duman
45 Casiye Diz üstü çökmek
46 Ahkaf Kum tepeleri
YANİ ben bu 40. SURE MÜMİN suresi ve mümin kemalatı için 7 dereceli ergitilme ve yanma mertebelerini anlattığını düşündüm..
HAMİM ,CEHENNEMİN KAYNAR SUYU anlamı ile BUZ GİBİ KAYNAK SU DA DEMEK MİŞ..7 cehennemden geçmeden 8 CENNETE ERİLEMEYECEĞİNE GÖRE bu 7 hamim suresi akabinde de MUHAMMED SURESİ ve sonra da FETİH SURESİ AKMASI boşuna değildir diye de düşündüm..
3. mertebe hamim makamında ŞURA SURESİ VAR ve HA MİM mukatta harflerinden sonra ,AYN,SİN, KÂF harfi var ve akabinde sure başında ve sonlarında VAHY ANLATILIYOR..
ŞURA danışmak demekmiş yani bir şey yapılacağı zaman bir MECLİS KURULARAK ki kabe nin olduğu mekke şehri bu surede bu anlama atfen ÜMMÜL KURA diye anılıyor, yani mekke ahalisinin yönetim biçimide o devirde böyle idi ve bu meclisin devamı talepte edilmiş oluyor ve destekleniyor..yanii bugün ki ,beceremediğimiz cumhuriyet rejiminin en orjinal hali ..
ve allah ayetlerde daima ,BEN -BİZ-O der yani kendisini esma ve sıfat meleki kuvvetleri kabiliyetleri ile bir MECLİS OLARAK BİZE SUNAR VE EMANETİ EHLİ OLAN ESMA VE KABİLİYET MELEKİ İLE FİİLE DÖKER ..bu aşama aşama İRADE OLAN EMİR ERİ RUHUN AŞAĞIYA İNİŞİDİR VE bu surede o RUHUN KURAN OLDUĞU DA ANLATILIYOR..kuranda ramazan ayında ,kadir gecesi bir NUR RUH OLARAK İNMİŞ VE VAHYİNİ,HZ MUHAMMED as a YÜKLEMİŞTİR..
ŞURA kelimesine baktığımda bir hareke değişimi ile ŞİRA yıldızı ve suresini hatırladım..şira yıldızı hep vahyle ilişkilendiriliyor ya ,ondan sanırım..
HA MİM AYN SİN KAF ile 5 li bir harf meclisi gözüküyor..tabii harfler okunurken yardımcı seslerin meclise iştirakide göz önüne alınmalı..ama ben huruf anlamadığımdan bu kadar yeter :)çünkü girersek boğulabiliriz..
ha mim e not: BEN HAM MİM i,hami olarak yani KORUYUCU HAMİM OLARAK ANLADIM..HAMİ bir koruyucu kişi ergitilene dek ve belli bir kemale erene dek onu gözetip-koruyan ve hazinesine sahip çıkan ve onu bereketlendiren kişidir..bu her kişinin kendi meşrep ve mizancı ve kader programı ile bağlı olduğu nebilerden biri veya onun devamı bir eren ruhani kimliktir..yani biz ona TASARRUFAT diyoruz..
ve antik mısırda da cehennemin adı HAM HAM dır..hani eskiden çocukları korkutmak için ,USLU DUR ,YOKSA SENİ HAMHAMLARA VERİRİM denirdi ya ..işte ham ham veya hem hem antik mısırda cehennemi temsil eden timsah başlı hayvanında adı idi..
ve hamimlerin 7. ve sonuncusu ise AHKAF suresi adında..aslında AH KAF da bir harf ve makam..ahkaf tepeleri var tasavvufta..sonsuzluk ..denizin dibi ve herkesin kendi kum tanesini alıp bıraktığı en son yer gibi..hani denizin içinde istiridyelerin içine bir kum tanesi kaçar ya ve sonra o kum İNCİ OLUR..işte o olmadan evvel ve en sonra gibi..
ahkaf suresinde YEMENLİ AD KAVMİ VE CİNLER DE ANLATILIYOR..yani allah bu surede diyor ki AD KAVMİ İÇİN,onları yeryüzünde kimsenin yerleşmediği en güzel yerlere yerleştirdiklerini ve kimseye vermedikleri gözler,kulaklar ve kalpler verdiklerini ama onların buların kötüye kullanıp azıp şımardıkları içinde nasıl helak edildikleri anlatılıyor..mesela YEMEN ÜLKESİ GİZEMLİ YERDİR..SABA MELİKESİ BELKIS DA YEMENLİDİR..VE HZ İSMAİL in soyunu sürdüren hanımıda bu ad kavminden kalan-kurtarılan bakiyelerden cürhüm kabilesindendir..yemen bugünde hala batının peşinde olduğu ve dünyanın en acaip hazinelerini saklayan bir yerdir..devlerin ülkesi..
*peygamberimiz RAHMANIN KOKUSUNU YEMENDEN ALIYORUM da demiştir..DEMEK Kİ YEMEN YÖNÜNDEN ESEN BADI SÂBÂ RÜZGARINA DİKKAT ETMEK LAZIM..
ve ad kavmi helakinde önden soğuk rüzgarlar esiyor diyor ayetlerde ..herhalde bu üstün ırk ,insan ve cin karışık bir ırktı..ki kraliçeleri belkıs ın öyle biri olduğu kabul edilmiştir....
ve ad kavminin özelliklerini dinleyice mesela , her devirde farklı özellikte göz-kulak ve kalplere sahip insan ırklarının yaratıldığınıda anlayabiliriz..
VE BEREKETLİ NİSAN YAĞMURLARININ YAĞDIĞI VE YENİ KUTAL İNCİ YUMURTALARIN DÖLLENDİĞİ BİR VAKİTTEN hemde ramazan ayında geçiyoruz..hristiyanların paskalya yumurtası ve peygamberimizin miladi doğum günü de bu aydadır..
ve yeni dijital çağda kuran-ı cazip kılmak içinde yeni girişimcilere bir hayal tasarımı hediye etmek istiyorum ki ,uygularken buna dikkat etsinler..
kuranı kerimde muazzam bir insanlık ve yaratım ve kavimlerin kıyametler tarihi dolayısı ile batıni arkeoloji var..işte siz,kuran ayetleri ile sabit helak edilmiş kavimlerin ve yerlerin olduğu ayetlerin yanına KAREKOD İLE O BELDELERİN KLİP VE BELGESELLERİNİ,AYETLERLE ANLATARAK EKLEYEBİLİR ve yeni bir sistemi ilk başlatanlar olarak parsayı toplayabilirsiniz ,inşallah..siz yapın ,allah size bilmediğiniz kapıları açarak sizi hayrete boğacaktır vesselam..
ve önemli bir not:YASİN SURESİNDE ANTAKYALI HABİBİ NECCAR I ANLATAN AYETLERDE ,İLK HRİSTİYAN HABİBİ NECCAR IN antakyalılarca hunharca öldürülmelerinin akabinde olan sesle gelen şiddetli depremlerle helak edilip yok edilmeleride var..yani bu depremlerin daha evvelki tesbit ettiğim hz isa doğumu ve hz nebi doğumu ve sonraki devrelerde her 500 senede bir olduğunu anlayışımı teyid ediyor..
not:7 hamim peşpeşe okumak çok sevap kabul edilir ve kuranın süsü de denirmiş..dileklerin olması için okunur genelde..sizde dilek dileyin ve sureyi açın..evinizde kuran yankılansın inşallah ve amiin ..
nur cihan

******
kuran hatmimizde peygamberimizin belini büktüğü iki sureden biri olan AHZÂB SURESİNİ dinledim ve çok cahil olduğum için yapacağım yorumlardan benimde belim bükülebileceğinden ,allahın bu ağır veballi sureyi yapabileceğim en doğru şekilde açmasını dilerim ve amiin..
her peygamber ALLAHIN VERDİĞİ KUTSAL EMANETİ YÜKLENMİŞ BİR AHİT YANİ SÖZLEŞME SANDIĞIDIR VE ONLAR VERDİKLERİ SÖZLE ,EMREDİLDİKLERİ GİBİ DOSDOĞRU OLMAKLA GÖREVLİDİRLER..ve ayetteki gibi insanların hoşuna gitmek ve gönülleri rahatlatmak için sözleri eğip bükemezler ve hakikatleri acıtsada söylemek zorundadırlar..çünkü tüm dejenerasyonlar bu eğip bükme hatır gönül işlerine verilen iltimasla olur ve hala oluyor..dünyadaki en ağır ve zor meslek peygamberlik mesleğidir..sistemi değiştirmek tek başına bir hanif olan, yani tek başına ibrahim milleti olmak anlamının açtığı kişi ile olur..
her peygamber ,bir kavmin ahlaksızlıkta ve sınır tanımaz kötülükte ve işleri kılıfına uydurup adaleti yok ettikleri yerde çıkmıştır ve dışarıdan değil,kendi içlerinden, aynı onlar gibi bir ana ve bir babanın birleşmesinden ama gerçek BİR ADAM OLARAK ÇIKARLAR....yani galaktik federe uzaylı konseyden bir uzaylı ve bir reptilyan veya gri veya elf veya değişik bir varlık olarak değil ,hakikatide RİCAL-RECUL yani ADAMLARDAN BİRİ OLARAK ZUHUR EDERLER....bu çok önemli..yani adamlar hep adamdır..her adam görünen adam değildir..
ve her nebi ,sistem çürüdüğünde yani o devre bitip yeni bir devreye girildiğinde SİSTEMİN YASALARIINI GÜNCELLEYİP, YENİDEN HANİF DİNİ HATIRLATMAK VE UYARMAK VE TEBLİĞ İÇİN GELİR VE DAHA FAZLASINA KARIŞAMAZ Kİ ,AYETLERDE SIK SIK BU İKAZ VERİLİYOR..AYNI BU SURE BAŞINDAKİ GİBİ..
bu sure mekkeli müşriklerin ,o devirki hayatlarını yerle yeksan eden ve yeni hanif dine göre zorla neyi nasıl yapmaları gerektiğini anlatan YASA surelerindendir..peygambere rağmen ve ona zor gelsede ..
o devir mekkesinde genel olarak pagan putperestler yaşardı ve mecusiler,sabiler,yahudiler ,hristiyanlar ve sayısız etnik kabilesel inançta vardı..herkese her şey serbestti ve önemli olan din ve putlarıyla dolu olan kabeden , bir ticaret fuar şehri olan kabe zamanlarında alabildiğine para ve mal kazanıp -isim yapmaktı..ana meslekleri köle alıp-onları fuhuş için kabeye gelenlere kiralamak veya satmak ve faizcilikti....yani kazançları en kirli işlerdendi....
müşrikler, aynı muaviye oğlu yezid hakkında söylenen haberler gibi, birlikte oldukları sahipsiz kadınlardan doğan çocuklar eğer erkekse kendilerine alıp evlat edinir -onlara kendi künye isimlerini verir ve yetiştirirlerdi..böylece aynı bizim doğu aşiretlerinin yapmakta oldukları gibi nüfuslarını hızla arttırır ve kabile seçimlerinde oylarını çoğaltırlardı.. ve arap kabile geleneğinde OĞULLARIN SAYICA fazla olması ile çok ÖĞÜNÜRLERDİ..mesela bir ziyafet sofrası günlerce sürebilirdi..çünkü her kabile reisi veya kişi yemeğe başlamadan, geçmiş atalarının isimlerini tek tek sayar ve överdi ve bunlar saatler sürebilirdi..
ve erkek nüfusları az,kadın çok ama çok fazla olduğundan (*yani her töre kız çocuklarını diri diri toprağa gömüp öldürmüyordu -bazı kavimlerin adeti idi ve sadece doğan ilk çocuk kızsa utançtan yaparlardı ve sonraki kızlara bunu yapmazlardı..) ...bu çok fazla kadının barınması ve bakılması da bir yük olduğundan , canları istediğinde kadınlarını SIRTIN ANAMIN SIRTINA BENZİYOR DER VE KARILARINI ANNELERİNE BENZETİP, ARTIK ONU ANNE GİBİ GÖRDÜKLERİNİ İMA EDEREK ,karılarını HEMEN BOŞAYIP ATABİLİR ve beğendikleri sayısız cariye-köle ve diğer kadınlardan hemen alırlardı ...yani evlilik aile oyuncak edilmişti ve kadınlar mağdurdu..kadınlar beğenilmeyip çadır dışına çöle atılınca da köpeklerle yatar kalkar ve dilencilik ve fuhuştan başka şey yapamazlardı..
ve bunları peygamber direk anlatsa hiç kimse umursamayacağından, allahın sistemince bu meşrepteki nebiler o olayları kendileri deneyimler ve her ağır alay veya suçlamaya karşın aynı ayetteki ültİmotonlarla, ALLAHA VERDİKLERİ SÖZE RİAYET EDEREK yeni yasaları evvela kendi üzerlerinde fiili UYGULARLARDI..
hz peygamberimide hanımı hz haticenin evlenirken ,eşine hediye ettiği çocuk zenci köle zeyd di ..peygamberimiz onu alır almaz hemen azad edip hürleştirse de ,zeyd asla onu terk etmemiş ve ona bağlı çalışmak istemiştir ve hz nebide onu evlat etmek zorunda kalıp, evlatlığı olarak halka duyurmuş, onu KÖLE MUAMELESİ GÖRMEKTEN KORUMUŞ VE KURTARMIŞTIR....hatta zeyd ,afrikalı bir kabile şefi oğludur ve tüm kabile büyükleri onu almaya gelselerde ,o babasına geride dönmemiştir..ama geleneğe göre hz nebi onu evlat edindiğinden ,onun oğlu kabul edilmiştir ve o devirde ve bu devirde bir oğlanın boşandığı eşini kayınpederi alıp evlenemezdi...ve hz peygamber ne kadar onu özgürleştirip ismini verse de ,halk yine ona köle gibi davranır ve kendi HÜR SEVİYELERİNDE KABUL ETMEZLERDİ..
mekkede korkunç bir seçkincilik ve sınıf ayrımı vardı..kureyş kabilesinden olan hz nebi yüksek bir ailedendi ve amcasının kızı hz zeynep te öyle idi ve dolayısı ile HÜR BİR KADINDI..üstelik hz zeynep çok iyi bir deri işleme sanatı ustası idi ve yaptığı deri eşyaları çarşıda sattırarak kendi parasını kazanabilen bir iş kadını idi... o devirde hür ve güçlü aile kadınları asla bir zenci köle ile evlenemez ki ,evlese KABİLESİNİ AŞAĞILAMIŞ OLURDU ve bunu onurlarına yediremezlerdi..kayıtlara göre hz nebi ve zeyneb valide birbirlerini çocukluktan beri hep sevmişlerdir..ve hz peygamber onunla evlenmek istediğinde ,zaynep in BABASI ve ANNESİ,hz nebinin bir SERVETİ ve ARKASINDA ONU GÜÇLÜ GÖSTERECEK BİR HAMİSİ OLMAMASINDAN DOLAYI, BU EVLİLİK TEKLİFİNİ RED ETMİŞTİ..ve başka evlilikler yapılmıştı..zeyneb dul kalınca ve yeni din hanifliği seçince; bakımı için,hz nebiye annesi ile birlikte gelerek bir evlilik talebinde bulunmuştu (* ana kızın bu tekliften muradı hz nebi idi ama hz nebi bunu ilk teklifte red etmiştir....hz zeynepi çok beğenip sevmesine karşın nefsini engelleyerek, sistemi değiştirmek üzere o ne derse yapacak olan, kendisini seven en yüksek aileden zeynebi bu işe ortak etmişti.. ) ve hz PEYGAMBER , ZEYNEP İ azadlı kölesi zenci ZEYD ile evlendirmişti..hz zeyneb bunu peygamber emri diye kabul etsede ,asla nefsine yedirememiş ve zeydi yanına almayı kabul etmemiştir..ve tüm mekke hz zeynebi hakarete uğramış kabul edip, o ve zeyd ile alay ediyordu ve zeyd içine kapanıp susuyordu ama peygamber emri öyle devam ediyorlardı..
ve belli kısa süre sonra ayette anlatıldığı gibi hz nebi kalbinde hala onun sevgisini taşıyordu ve bu zeynebçede karşılıklı idi..bu evlilik çok sorunlu ve sürekli şikayetli idi ve sonunda ayetteki gibi boşandılar ve hz nebi zeynebi en sonunda kendine eş olarak aldı ve kendisi vefatından hemen sonra da en sevdiği olarak o da vefat etti..
bu zeynep-zeyd olayı ile mekkede evlat edinilerek ,o çocuğun kendi asıl babasını yok sayma işlemi red edilip, iptal edilmiştir..her çocuğun kendi babasının ismi ile anılması emredilerek soy ve neseb karışıklıklarının ve aile içi ensest evlilikle -ilişkilerin önüne geçilmeye çalışılmıştır ve babaların çocuklarına -karılarına ve ailelerine sahip çıkıp, bakıp, korumaları bu tarz sert uygulama emirleride yavaş yavaş akabinde devreye sokulmuştur...
mesela bugün avrupada aynı mekkeli müşrikler misali, genel manada ensest aileler gayet doğal karşılanıyor ve bazı ailelerde bu kan bozulmasın diye aynı paganlık zamanı gibi teşvikte ediliyor değil mi?..
(***ve günümüzde mesela bizim ülkemizde sayısız erkek kendi karısına ve çocuklarına bakıp sahip çıkmazken, nefsinin uçkuru peşinde yabancı veya yerli kadın peşinde, sahip çıkmayacağı ve bakmayacağı ve hatta göremeyeceği sayısız çocuğun hamile kalınmasına sebeb olmaktadır..HER TÜR ÇOCUK YURTLARIDA BU TARZ ÇOCUKLA DOLUDUR...bu yabancı kadınlar ,bedava tatillerini ülkemizde yapıp ,birde cepleri para ve hediyelerle dolu halde kendi ülkelerine giderler ve hamile kaldıklarını kimseye söylemeden çocukları doğurup, taze organ nakli veya pagan çocuk ritüelleri için çocuk ticareti yapan şirketlere, bu çocuklarını iyi paralara satarlar..ve bu çocukların ahı ,bizim tatil ve fuhuş turizmi beldelerimizde hiç bir yankı tesiri dahi etmez ...ACABA ETMEZ Mİ ZAN EDİYORUZ ?!!! ETTİĞİNİ BİLSEKTE SUSUYORUZ ...))her yerden çocuk istismarı ve çocuk işkencesi ve parçalanmış cesetli ahlı rüya ve haberleri geliyor ama utancımızdan konuşamıyoruz halimizi...
.... mekkedeki ""ZEYD VE ZEYNEB ""ÖRNEK UYGULAMALI, ağır DEĞİŞİM DÖNÜŞÜMLÜ yeni sistemin gelmesi ,ortalığı ayağa kaldırmıştı..çünkü ahzab suresi gelmişti ve yeni aile -kadın ve erkeklerin AHZAB yani HİZİP HİZİP-BÖLÜM BÖLÜM-KISIM KISIM -AYRI AYRI İNSANLARIN İNANÇLARI VE UYGULAMALARI İLE TASNİF EDİP, insanları anlamları ve fiillerine göre derecelendiriyor AYIRIYOR VE ONA GÖRE DEĞERLENDİRİYORDU ..YANİ TEMİZLERLE KİRLİLERİ AYIRIYORDU..iş ciddileşmişti..ve allah dini yasaları getiriyor ve biatla verilen söze riayet istiyordu.. inananlarsa bunu hiç beklemiyorlardı..
allah ikaz ediyordu..hiç bir erkeğin babası hz muhammed değildir diye de olaya el koyuyor, daha sonra gelecek ardıllık işini de baştan kesip kapatıyordu.. ve başka sure ve ayetlerde de hz nebiye yapılan lauballik ve onun hayatını zabt etmek isteyen çıkarcılar içinde MUHAMMED SİZİN BABANIZIN OĞLU DEĞİLDİR demekten de çekinmiyordu..yani bu sure aynı zamanda HAD BİLMEYENLERE HAD BİLDİRİP -KESKİN SINIRLRI DA ÇİZİYORDU..
hz nebiye ilk iman edenler genelde kölelerdi her nebide olduğu gibi..ve bunlar eski dini geleneklerine göre bazıları kız kardeşleri ile evli ve çocuk sahipleri idi..hanif dinle bu yasaklandı ama bazıları çocukluyuz ve birbirimizi seviyoruz dediler ve boşanmadılar ,diğerleri boşandılar..yanii ortalıkta her ucu açık ailesel ilişki ve dejenerasyon vardı..her olayı çıkarları için değiştirip bozabiliyorlardı..disiplin ve yasa yoktu ..
ve bu surede ayrıca hz nebinin tüm eşlerini boşamaya kalktığı ,bizim bal şerbeti vakasına atıfta vardır ve peygamber eşleride azarlanır...ve onlara ait yasalar hükmedilir..
ve bu surede peygamber eşleri ile mümin hanımalara evden dışarı çıkarken üstlerine kendilerini tanınmamaları ve koruma amaçlı örtü almaları emride var..bu ayetlerde çok tartışmalıdır..çünkü kimse aslında örtünme emredilince örtünmek istemez..o devirde evlerde pencere camı ve kapı genel olarak olmadığı gibi ,su da yoktu ve dolayısı tuvalette ve kanalizasyon sistemleride yoktu ve bilmiyorlardı..çok nadir evde lazımlık vardı ve bu lazımlıklar sabah tuvalet mıntıkasına dökülürdü ..mesela bu sistem hemen tüm avrupa sarayları ve halkı ve irlanda ve hint ve çinde vs bu yüzyıla dek sürüyordu ..hala da uygun olmayan şartlarda herkesçe kullaılır değil mi?..
geceleri kerpiç evlerinden veya çadırlarından tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkan kadınlar kaçırılabiliyor ve sık sık tecavüze uğruyorlardı..ve bu kadınların yaşlı mı -genç mi-güzel mi -çirkin mi belli etmeyen yani nötrleyen baş üstlerinden aşağı bir düz kumaşın salınması ile arap geleneklerinde zaten olan cilbab adlı örtüyü allah emrediyordu.. bu örtünün geleneklerinde kullanımına tarihten belge örnek şudur: hz hamza yı öldürten ebu süfyanın karısı hind ,mekke fethinde korkusundan müslüman olmuştu yani bu kadın muaviyenin anasıdır..ve hz peygamberin mekke fethi halkı koruyacağına verdiği söz sırasında tanınmamak için örttüğü cilbabını çıkarttı ama ne yazık ki hz nebi,o evde olanların can güvenliğine söz vermişti ve onu affetmek zorunda kaldı..
not: bu örtü ve peçe antik turuva kraliçesi helen de vardır..ancak o devir zengin ve korunan kadınlar yani hür kadınlar sadece böyle bir örtüye sahip olabilirledi..halkın çoğu sefil ve köle olduğundan ve sahipleri onlara kumaş vermeyeceğinden ki, kumaş zenginlikte demektir ,köleler ,kadın olsun erkek olsun yarı veya tamamen çıplak gezerlerdi..
arap erkekleri baştan aşağı örtünür biliyorsunuz -geleneklerinde kadınları hiç bir zaman erkekleri kadar kumaşa sahip değildir..ve tuarek erkekleri peçe de takar ama kadınları takmaz ve çok serbesttir..
ayetleri hayal ederken ve yorumlarken , o devirdeki elektrik ve suyu ve imarı hiç olmayan tamamen çöl bir beldedeki günlük ve sosyal hayatı ve gelenekleri-dinleri bilerek kurmalı ve anlamalıyız.. ve bugünkü şablonlara göre değerlendirmeliyiz ki, 1500 sene sonraki gelişimde içtihat varsa, o ayetin şekilde zaten değiştiğini veya hala o ayetin kuralının devam ettiğini çözebiliriz.
yanii, tekamül ve imtihan peygamberler ve yakınları içinde geçerlidir..ve kendileri deneyimleyip yaşamadıkları işler hakkında ,allahça yasa koyamazlar ve kendileri yaşamazsa da zaten, etrafı bu emirleri dinleyip asla uymazlardı..bizim sözlerimizin işe yaramaması da, kendi yaşamadığımız olaylar hakkında sadece dışarıdan yalan yanlış hüküm vererek hükümsüzler olarak kayda geçmiyor mu ?..bizi kimse tanıyıp hatırlamayacak ileride... ama onlar binlerce senedir hep hatırlanıp var olacaklar..
ayrıca bu surede, o devirki mekkeli müşriklerin saygısız ve bugüne görede mahremiyet tanımayan ahlaksız adetleride yasaklanıyor...o devir evler bir oda idi ve kapıda perde olurdu..yani kapılarıda yoktu ... o odada hem oturulur, hem yemek yenir , hemde yatılırdı..ve müşriklerin, başka evleri pencerelerinden gözetleme ve kapı yerine pencerelerinden habersizce evlere girmek adetleride yaygındı..mahremiyet denen şey bilinmiyordu ..işte hz nebinin eşi ile yattığı ve yaşadı evi olan odasına dileyen bu şekilde girip oturmaya ve saatlerce -yatma vakti geçsede kalkmamaya başlamıştı.. ...ve ayetlerde, uygulamalı doğru ev hayatı ilke yasalarını anlatarak ve öğreterek böyle sert şekilde inmiş ve uygulamaya konmuştur..yani hz nebi bu ayetlerle onlara sürekli der ki:ARTIK ATALARINIZDAN ÖĞRENDİĞİNİZ DİN VE GELENEKLERİN YANLIŞLIĞI İÇİNDE bu laubaliği DEVAM EDEMEZSİNİZ.. ONLARDAN PİS İLE TEMİZİ -DOĞRU İLE YANLIŞI-ÇİRKİN İLE GÜZELİ AYIRMAK ZORUNDA YANİ FARK MAKAMINDASINIZ..ve farka gelmek içinden içinde bulunduğunuz çirkin işlerden temiz olana çıkmalısınız..
ve sure sonunda allah o meşhur ayeti ile sureyi aynı başındaki gibi mühürler ve bu sureyi MÜMİN İMAN EDENLER -SÖZ VERDİRİLMİŞLER VE SÖZ VERMİŞLER İÇİN YENİDEN HATIRLATIR ve der ki;"" BİZ EMANETİ YERE GÖĞE TEKLİF ETTİK ,HİÇ BİRİ KABUL ETMEDİ,SADECE İNSAN BU EMANETİ YÜKLENDİ, şüphesiz o çok cahildir.."
nur cihan
*****
bu ramazan ayı tefekkür dünyam için muazzam geçiyor ve senelerdir biriken her teferruat hak ile batılı ayrılıp kesilip atılarak sanki yerli yerine oturuyor ve pazıl resmi tamamlanıyor...bir zamanlar kuranı kerimle ben büyük aşk yaşarken düşündüklerim ve bulup anladıklarım için kendimi çok aciz zan eder ve herkeside diplomaları var diye çok her şeye çok kadir alim zan ederdim...ve onlara düşündüklerimi üstün bilgileri ile icada döküp maddeleştirsinler diye anlatır ve tabir yerinde ise al hayali aklımı ben kullanamıyor ve hak etmiyorum al sen kullan da derdim..
ve seneler sonra ,bu şeyleri tefekkür edip yazmaya başlayınca hem kendim hemde esinlenen pek çok kişi aslında biz fazlası ile çok şey başarıp değiştirip dönüştürdük..önemli olan bu ilhamları doğru ve iyi kullanabilmektir..kuran çok bereketlidir ve kendisine hizmet edeni rızıklara boğar .ve onu himaye eder..korur..
geçen yaşlı komşularımı ziyarette ,86 yaşındaki beyin 5 senede yazdığı kuran mesali ve hadis kitapları için konuşmuştuk..ve ona arap dostlarından watsaptan gelen ve japonların yaptığı nahıl -arı suresindeki ayetlerin okunması ile birleştirilmiş inanılmaz doğal ortamda çeşmeler gibi şelale gibi akan balların toplanması klbine hayran göstermişti...bende de demiştim ki;bu klibin karekodunu alıp ,o sure yanına bassınlar ,o zaman dileyen herkes bu klibi ve suresi hem dinler, hemde mucizesini görür...satışı ve ilgi içinde cazip olur..yoksa artık kurana ilgi duyan ve okuyan yok..
sonra bey,avukatı yayıncısını aradı ve ona da ne yapılacağını anlatmamı istedi..çok enteresan geldi onlarada ..
bu benim hayalimdi ve gerçekleşmesine yine az kalmıştı..
ve az evvel komşularıma yine uğradım..bey sevinçleyeni basın 4 cilt kitaplarını getirdi ve dediklerin yapıldı bak dedi..komşu bey ilk iki kişiden yapamayız cevabı alınca ,kafaya koyduğundan başka görüşmeler yapmış ve 3. kişi ben yaparım ve şu kadarda paranı alırım demiş ve alıp yapmış 🙂..
böylece cahil sıradan bir ev kadını ile pc kullanmayı bilmeyen, akıllı cep telini yeni alıp henüz internetini bilip kullanamayan bir yaşlı adam bence işi doğru yapanlara tasarımı hayali ve parayı verip istediklerini yaptırtmayı başarmışlardı 🙂..ve böylece bu konuda yepyeni muazzam kapılar açmışlardı..bu bir kuranı kerimin yeni dijital film -hologram çağına geçişinin nahl suresi ile olması bence muazzam bir anlam ve ayrı bir mucize..adım küçük ama anlamı büyük..
işte ..ülkemizde ilk defa bir kuran ve hadis kitabı kapağında nahıl suresi karekodu var ve onu cep teline okutan kuranı kerimin ayetinin canlı tanıklığı ile doğada izleyebilecek..
bu benim bir zamanlar en büyük hayalimdi ve ilki gerçekleştiği için rabbime şükretmek isterim..resimli klipli ve filmli kuran ı kerim dönemine girdik şükür..
hayalimde ali amcam ve ali ulvi kurucu amcanın birbirlerine dönüştükleri nurdan bir taht üzerinden, bana ali kitabını verdiklerinde içine bakmıştım ve ali kitabının içi renkli resimlerle dolu idi ve şimdi anlıyorum ki ,görselsiz neden bir şeyi anlayıp yapamıyorum..
benim kuran hakkında hayalim şu idi..ilk zamanlarımda şöyle düşünürdüm..BEN KURAN DA, BİR SUREDE BİR AYETTEYİM AMA O AYETTE BİR HARFTEYİM VE O HARFTE de BİR NOKTADAYIM..önce sure ve ayetimi ve sonra ,ait olduğum kelimedeki dost ve ailemi yani ait olduğum harfi bulmam gerekiyordu ama ben bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum..
ve sonra ,kur'an hakkında şöyle düşünürdüm..bir gü bir pc programı çıkacak..kuranı kerimin harfleri bu yazılıma yüklenecek ve doğru şekilde biri okuyacak ve sonra program çalıştırılacak ..ve sonra her sure ve ayetteki KOKULAR, iklimler, SESLER, renkler DUYGULAR AÇIĞA ÇIKACAK VE BU SIRADA BU DUYGU VE DUYULAR ve müzikleride GÖRÜNTÜYE DÖKÜLECEK..VE O ZAMAN GÖRÜLECEK Kİ BAŞLANGIÇTAN SONA SADECE KURANI OKUYARAK HAYATTA KALABİLİYORMUŞUZ VE SADECE KENDİMİZİ OKUDUKÇA OLAYLARI MADDELEŞTİRİP GÖREBİLİYORMUŞUZ.. yani kuranı kerimin insanlık tarihi ile anlattıklarının sadece biz olduğumuzu ve herkesin kendi suresindeki kendi ayeti ile diğer kitap ve sureleri ve ayetleri yaşayarak okuduğunu ve yaşatarak okuttuğunu ANLAYACAĞIZ..dolayısı ile seriyyeden süreyyaya sadece KUR AN yolculuğundayız ve kuran bizim ikiz kardeşimiz olarak bizim aynamız..bizde onun aynasıyız..
bu güzel hediye için allahıma şükürler olsun
**

ve yeni dijital çağda kuran-ı cazip kılmak içinde yeni girişimcilere bir hayal tasarımı hediye etmek istiyorum ki ,uygularken buna dikkat etsinler..
kuranı kerimde muazzam bir insanlık ve yaratım ve kavimlerin kıyametler tarihi dolayısı ile batıni arkeoloji var..işte siz,kuran ayetleri ile sabit helak edilmiş kavimlerin ve yerlerin olduğu ayetlerin yanına KAREKOD İLE O BELDELERİN KLİP VE BELGESELLERİNİ,AYETLERLE ANLATARAK EKLEYEBİLİR ve yeni bir sistemi ilk başlatanlar olarak parsayı toplayabilirsiniz ,inşallah..siz yapın ,allah size bilmediğiniz kapıları açarak sizi hayrete boğacaktır vesselam..
ve önemli bir not:YASİN SURESİNDE ANTAKYALI HABİBİ NECCAR I ANLATAN AYETLERDE ,İLK HRİSTİYAN HABİBİ NECCAR IN antakyalılarca hunharca öldürülmelerinin akabinde olan sesle gelen şiddetli depremlerle helak edilip yok edilmeleride var..yani bu depremlerin daha evvelki tesbit ettiğim hz isa doğumu ve hz nebi doğumu ve sonraki devrelerde her 500 senede bir olduğunu anlayışımı teyid ediyor..
nur cihan
****
rum suresi ni dinledim ve ilk defa ,kuranı kerim surelerinde her belde ve olayda bir başlangıç ve süregiden olaylar sonucu ceza ve mükafatla biten kıyametlerinin defalarca tekrar edişini,bu defa farklı anladım..ve aynı mukatta harfler gibi ,her anlatılan yok edilmiş eski yerlerin hem tarihleri ve hemde o yer ve halkı ve peygamberi hakkında tarihi döküman verirken aynı zamanda o yerlerin kıyametlerinide veriyordu..ve sonlarında hep diyordu ki ;BİZ ONLARI AŞIRI GİTTİKLERİ İÇİN HELAK EDİP,YERLERİNE YENİLERİNİ YARATIP,YENİ BİR KAVİM GETİRDİK..yanii insanların bugün binler sene evvelki genetik kavga kinlerini gütmelerinin ne kadar boş ve yalan olduğunu öğreniyorsunuz..o geçen insan türü ,başka bir ırk ve türdü..sen ve bende başka bir tür ve ırkız ...ve sayısız ırk ve türleriz ...ve bir ölümle yerimize gelenler her zaman farklı bir yaratım ve programlı , yeni gelen zamana uygun yaratılmış yeni tür insanlar oluyorlar..
ve ilmü ledün sahiplerinin her ayeti ve hatta her kelime ile her harfi neden mukatta harfler misali farklı farklı anlayıp anlatabildiklerini de ve bir gül gibi açılan ayetlerin neden sonu olmadığını ve her zamana uygun ŞİMDİKİ GENİŞ ZAMANLI OLDUĞUNU DA ANLADIM ..
rum suresi ni çok özel bir anlatım olarak düşündüm....EĞER ARAPÇA DİNLEMİŞ OLSAYDIM EMİNİM RUHSAL HİSSLERİM DAHA AKIŞKAN VE ŞİİRSEL OLURDU , AYNI BU SUREDEKİ AŞK VE SEVGİ GİBİ...burada allahın bir defa yarattığı ve sonra hep tekrar ettiği ayeti de var..ve bu tekrarları biz döngüler olarak yaşıyoruz ve bu döngüleri kuranı kerim bize süregiden hayatların hatıra günlükleri gibi de yaratıcının kaydı olarak anlatıyor..
bu surede mesela iyi ve esenlik getiren rüzgarların getirdiği güzellikleride anlatıyor..başka surelerde ise, hastalık ve yok oluş getiren rüzgarları ve şimşekle gelen yeniden diriltilmeyi ve bulutla nasıl tohumlama yaptığını da bildiriyor..bugün bu bilgiler ,bilim ve teknik olarak İKLİM SİLAHLARI VEYA TABİATI DEĞİŞTİRİP SAĞALTMAK VEYA KURUTMAK İÇİN İNSANLAR TARAFINDAN KULLANILIYOR..
kadim hanok un kitabında 32 RÜZGARIN ANLAMI VAR MESELA..bu 32 rüzgarı üfleyen bulutların içinden bu işi yapan meleklerle resmedilmiş ve hatta eski gemiciler tarafından bilinip kullanılır mış..bu asıl ilk organik takvimdir..bu rüzgarların estiği yönler ve o yönden gelen rüzgarların bilgilerini yaşadığımızı henüz fark edemiyoruz... çünkü unutturulduk ve unuttuk..
ama bu ilmi hiç unutmayan ve bilenler ve bilgiler ellerinde olan ve bizim bugün üst akıl kurgucu dediklerimizin aslında hiç bir halt bilmedikleri ve üzerimizde tek bir güçleri olmadığını hala anlayamıyoruz..BİZ İLMİMİZDEN EMİN OLSA İDİK, ONLAR BİZİ ilimleri ile korkutamazlardı ve biz onlara tanrı diye tapınmazdık ..
dünya hakimi olduklarını zan edenlerin KULLANDIKLARI, BU TEKRAR EDEN DÖGÜLERDE RÜZGARLARIN NEREDEN ESTİĞİ ve NE TÜR FELAKETLER ve salgın hastalıklar ve savaşlar ve sürgüler VE doğal afetlerle birlikte KITLIKLAR ve zamlar pahalıkların OLACAĞI ZAMANLARIDA ANLATIR.... ..VE O RÜZGARLARIN bazı yönlere ait yerlere geldiklerinde ise; bu defada LATİF rüzgarlarla ESMEYE BAŞLADIĞI ZAMANLARda ise ZENGİNLİKLER-ZEVK ve SAFA ve BOLLUK ve BARIŞ İÇİNDE YAŞANACAĞI evliliklerin çok olup-üreme ZAMANLARI olarakta BU TAKVİMLE İZLEMEK ve ONA GÖRE DAVRANMAK gerektiğini bize anlatır..
ve bu takvimi çözersek :dünyada ki nüfusun artışlarını ve sonrada aşırı rahatlıktan hızla azıp, dejenere olmaya başladığında ise ,bu defa da TERSİNE RÜZGARLARIN BAŞLAMASI İLE -felaket rüzgarları esmeye başladığını ve yozlaşanların hızla helak ederek ,nüfusu yine belli sabit sayıya çekildiğini ve doğal nüfus kontrollüğünü de rabbimizin bizzat kendi sisteminin yaptığını anlarız..bunuda ekinleri nasıl dilediğini hızla büyüttüğü ve sonra dilediğini bırakıp, dilediği bağ ve bahçe ve beldeleri yok ediş ayetlerini hemen her surede aynı şekilde anlatan ayetlerle de anlarız..
ve günümüzde dünya jandarmasını oynayanların maskeleri bu ilimlerin halka açılması ile artık bitiyor.. her şeyi kendileri yönetip kontrol ediyor izlenimi vererek insanlara korku salmaları ,allahın ilim verdiklerince komediye dönüşüyor...ALLAH ALLAHLIĞINI KİMSEYE VERMEZ GERÇEĞİ İLE KARŞILAŞIYOR VE SAHTE YALDIZLI palavra adamları üfürüyoruz..
her şey RAHMANIN NEFESİ RUHUNU ÜFÜRMESİ İLE HAYAT BULUR ve bu nefes aynı zamanda RÜZGARDIR..rüzgarların insanı sıkan kabz eden ve enerjiyi yok edip kurtanıda vardır...içine sevinçle ve enerji ile dolduranıda vardır ve insanlarda bu rüzgar enerjisi olan ruhla çalışmaktadır..
bu sureyi dinlerken aklıma hep RUMMAN İSMİ GELDİ..arapça rumman NAR DEMEKMİŞ..nar bir adettir ama içinde, pek çok aynı çekirdeği taşıyan döllenmiş nefes gibi taneleri vardır ve tasavvufta NAR GÖNÜL de demektir..hikmetle döllenmiş nefesler gibidir nar ve cennet meyvelerindendir.
ama aslında RUMMAN dan kastım RULMAN MAKİNE idi ve rulman da :Rulman, hareketli mekanik parçaları yataklayan, parçalar arasındaki sürtünmeyi azaltan bir makine elemanı imiş..yani bir daire tekerlek içinde minik minik başka teker bilyeleri olması ki bakınca rüzgar takvimi dişilisine benziyor ..yanii BEN RUM TÜRKLERİNİ BÖYLE BİR DİNAMİK TEKER OLARAK ANLADIM BU SUREDEN ,ONU DEMEK İSTEDİM..çünkü benim babam pik dökümcü idi ve bizim evde her zaman bu bilyeli çelik tekerlerden olurdu ve biz onlarla oynardık..
RUM demek, romalı demektir..o zaman anadolu ve mezopotamyada DOĞU ROMA İMP VARDI ve bundan dolayı anadolu türklerine RUM denirdi..yani bizim islam olmadan değişik dinlerden sonra hristiyan oluşumuz ve aşağı bölgeyi fethedeceğimiz bu surede taktir ve sevinçle gelecek olan İSTANBUL FETHİNİ DE MÜJDELİYOR VE GÜZEL RÜZGARLARLA TKERAR EDEN DÖNGÜLERDEN SONRA, HZ NEBİ BU MÜJDEYİ BURADA ALIYOR..
ve bu surede yine türklerin nebisi olan hz ibrahimin HANİF DİNİ OLARAK HZ NEBİYLE DEVAMI ANLATILIYOR VE HANİF DİNİN EN İYİ VE EN DOĞRU DİN OLDUĞU defalarca hemen her surede tekrar tekrar işaret edilip , çok az kişinin bunu anlayacağıda ekleniyor..enteresan olanı ise ;ALLAH ın , sabilik-yahudilik ve hristiyanlığı ehli tevhid din kabul etsede, asla HANİF din KABUL ETMİYOR ..demek ki HANİFLİKTE BİZİMDE ANLAMADIĞIMIZ BİR SIR VAR .. ...
bu arada bazı kendisini ilim insanı zan ettirildiğimiz ve günümüzde otorite kabul ettirildiğimiz bazı kişiler kuranı kerime dil uzatıp, onu aşağılıyor ve eskilerin kayıtlarını kopyalayarak oluşturulduğunu söylemek salaklığını yapıyorlar..oysaki kuranı kerimin pek çok yerinde olan ayetlerde ,bu ayetleri dinleyen ilim sahiplerinin ilk dine girenler olmasına sebeb olarak ;ESKİ BİLGİLERİN DOĞRULARINI YANİ ORTAK TEVHİDİ ANLAMLARI ÖZETLE KENDİLERİNE SUNMASI KABUL EDİYORLAR Kİ, mesela bende yolda izimi bu tekrarlar ve aynı rüyayı görenlerin tarih boyu çizdiği resim ve yazılardan kolayca bulup, iz sürebiliyorum..bu başkalarını alıp kopyalamak değil, NEFS MERTEBELERİNDE HERKESİN GEÇMEK ZORUNDA OLDUĞU YERDEKİ AYETLERİN İŞARETLERİNİ ANLAMAK VE AYNI YOLUN TEVHİDİNİ DESTEKLEMEK ve aynı tek bir elden-tek bir allah tarafından işletildiğimizi de ONAYLAMAKTIR...
ve tablet okumada uzman olmak demek, alim olmak demek değildir..kendi içinde sakladığı inancını -kin ve nefretini istediği şekilde yormak ve yalan tarih yazıp öğretip, bununla kariyer yaptırtmak ve aksini tevhidi iddia edenleri ise cahil zan ettirmekse hiç değildir..yeterince keriz silkelediniz ..artık yetersiniz..hak gelir batıl zayii olur..sizinde devriniz bitti ....
eğer tekrar eden şablon kalıp mizac ve rüzgarlar ve zamanın yeni esen modası ve tekamülünü izleyerek anlamayı öğrenebilseydik; hiç bir şey için kehanetçi aramayacak ,kendimiz apaçık sistemi ve hangi olayda gelişim ve sonuç nereye varacak kolayca gözlemleyecek ve tedbirlerimizi irfan sahibi-kadim bilgeler gibi alabilecektik.. ve kimsenin bizi şaşırtıp kaosa sürüklemesine izin vermeyip ,EL EMİN BELDE OLACAKTIK vesselam..
not:500 senelik büyük döngüye bakarsak büyük deprem oldu ve eğer ayetteki tekrar döngüdeysek RUMLAR YANİ BUGÜNKÜ TÜRKLER YİNE AYNI BÖLGEDE YENİLDİKLERİ YERLERİ ELE GEÇİRİP ,KAYBETTİKLERİ BÖLGELERİ YİNE GERİ ALACAKLAR DEMEKTİR ve BU SURENİN MUCİZESİDİR..türklerin akdenize yeniden egemen olma ve orta doğuda kaybettiği yerleri yeniden kazanma döngüsüdür..
ve biz gerçektende o döngü geldiği için, ülkece bunun kabz edilmesini yaşıyoruz ve düşmanlarımız bu döngü vaktini bildikleri için ,bizim cehaletimizle değilde, aslında sadece kaderi değiştirmek için allahla savaşıyorlar..ama yine allahın dediği olacak ve onlar yüz üstü yere düşecekler ve tüm yalanları herkes tarafından artık anlaşılacak..çünkü hak gelince batıl zayi olur..onlar yalanları ile yok olacaklar..
doğrusunu allah bilir ..
nur cihan

******
rüya makinesi arabi hocadan bize metaverse dersleri ..eskiden anlaşılması imkansız kabul edilen arabi hocanın rüyaları ve keşifleri bugün teknolojiye dönüştüğünden amerika ve avrupalı bilim insanlarıdan sonra nihayet bizde biraz anlamaya başladık ,şükür..
eweet ..allah okuyandan razı olsun ,böyle bir lüx ve zenginlik nerde var ...bir arabi hoca sesli kitabı dinlemeyi yeni bitirdim ve tevafukla kitaba başlamadan bir mesaj gelmişti..mesajda hz isa nın klon olduğu ve ancak hz yahya aynasından kendisini idame ettirdiği gibi yeni bir saçma salak öngörü vardı ..ayıplamayın bilerek yazıyorum ..ve birde aslında kendim astroloji vs zerre anlamıyorum ama anlayacağım şekilde anlatılırsa onu hayali resme çevirip hiyeroglif misali bir şekilde başka şeylerle bağlayıp kendimce anlayacak ve kadim resimlerde tesbit edecek hale evrilebiliyorum..kendim sadece arabi hocadan bu ilmi öğrenebileceğime inandığımdan ama açıp okumadımdan beklemekteydim 🙂.işte allah razı olsun birileri okumaya başlamış ve bu bir ilk ders gibi oldu..
kadim mısırdaki hathor horoskop ev mabedindeki çizimleri belki zamanla okuyabilirim inşallah..
youtube de bayağı kişi kendi astral seyahatlerini ve hatta ilahi vazifeli olarak galaktik federasyonda ki işlerini sürekli anlatıyorlar bilirsiniz..ve bana da mesajla eskiden böyle paralel evrenlerde ve varlıkları ve cinleri vs her alemde yaşadıklarını anlatanda çoktur ve kendim böyle deneyime sahip olmadığımdan sadece dinler ve takip edebilirim..neden sahip değilim..onların anlattıklarından anladığıma göre ben hiç onlar gibi böyle bir niyet ve amaç için binlerce ve binlerce ve yüzbinlerce ve milyonlarca belli sure ve esmaları çekmiyorum..ve hiç bir gıda veya başka şeyde riyazat yapmıyorum ve böyle bir talebi onlar kadar umursayıp istemiyorum..ve bunların allah vergisi olduğuna iman ediyorum ama çalışarak yani bu riyazat ve esmalarla vs işlerlede aynı bilimsel işkence ile kendi beden yer arzlarından diledikleri hazineleri çıkartıp kullanabileceklerinide biliyor ve anlıyorum..
benim kabiliyetim onlardan başka..herkesin yaşadığı ve kaydettiklerini takip edip ,ortak noktaları almak ve onları tarihi belgelerde ispat edip ,AYNI ORTAK RÜYA GÖRENLERİ İZLEMEK VE KENDİ RÜYAMI ANLAMAKTIR..ve tabiii arabi hocanında bu derste anlattığı gibi yaşlılık ve kuruluk ve sıcaklık ve soğukluk ana yaratım ilkelerinden bana soğukluk ve yaşlılık adlı mizac baskın düştüğünden ve soğuk bir suyunda asla ateşi ve havai ve topraki mizaclar gibi hareketli olamayacağından anlayıp kabul edebildim bu kitapla sayesinde..ben görünmez bir buzdağı misali sabit gibiyim maalesef .....karenin ortasına sabitlenmiş ...............
............... henüz arabi hocanın geometri derslerine rastlamadığımdan kareyi anlamadım tabii 🙂
işte hz arabi hoca bize ALEMİN VE SONRA ADEMİN VE SONRA ALEMLERİN VE MELEKLERİN VE CİNLERİN VE DİĞER ademin toprağından artan zerre topraktan yaratılan heyüla adlı HALAMIZ SİMSİMA HURMA HATUNUN misal alemleri-paralel evrenlerin ve rüya alemlerinin boyut kapı portallarından tutun ,cinlerin cinsel hayat ve üremesine ve beslenmesine ve kavgalarına dek her şeyi anlatmış..
mesela bir ruhani varlık gördüğümüzde onu gözlerinden nasıl yakalayabileceğimiz ve gözümüzü kaçırdığımız anda onu nasıl kaybedeceğimizi de anlatmış..
ve yukarıda ne varsa aşağıda o vardır hükmünce ,kişiler kendilerinin aynılarını ama farklı latif hallerini sayısız misal aleminde gezerek deneyimleyebiliyorlarmış.en basiti rüyalarımızdaki gördüğümüz suretlerde bu hakikat alemine aitmiş..zaten bugünde bilim kurgu filmlerinde paralel alemlerdeki hayatlar moda dizileri ile dolu değil mi?..
GÜNÜMÜZDEN BİR ÖRNEK : ve benim orhan baba diye bir dostum vardı eskiden..bir gün o ,hanımı ve ben piyerlotiye çıkmış ,güneş batımı manzarasından evvel haliçe bakıyorduk ve orhan baba karşıya hayran hayran gülerek bakıyor bakıyordu ve sonra bize dediki :"şu muhteşem güzelliği görüyor musunuz tam 7 tane gökkuşağı renklerinde yanyana istanbul var .." hayır görmüyoruz nerde dedik..işte nasıl görmezssiniz diye renkleri ve nasıl göründüklerini eli ile işaret edip gösteriyor göremiyoruz diye kızıyordu 🙂 ama sonra göremeyeceğimizi kabullendi..
ve orhan babanın böyle hikayeleri vardı ve biride orhan baba bazı zamanlar edirne selimiye camiindeki ricaül gayb toplantılarına gittiğini söylemişti.. hatta edirne selimiye camii bazen yerinden kalkıp başka yere de gidermiş toplantı için ....ve o nasıl gidiyordu?...bir anda haber geliyormuş ve orada oluyorlarmış demişti..hayal alemleri böyle bir şey demek..
ama kadim 1001 gece masallarınında aynı böyle arabi hoca misal alemleri ve o devrin bilim kurgu dizilerinin ilki olduğunu asla unutmamalısınız ..islam alemi uyurken ,batı bilim teknolojisi onların rüyalarını çoooktan çalıp filme döküp ,yine masalı yaşayan ve anlatan biz doğululara satmış ve malı hamudu ile götürüp yine bizi kazıklamıştır 🙂..
yanii eskiden arabi hoca ,insan dinden çıkar diye okunması yasaklanmışken , bugünse tam aksine şekilde bilim ve teknoloji ve metafizik kurgu yazılım dünyası -sayısız evrende yaşama bakış ve idrak için tersine artık en kafiri dahi islama sokucu ve allah a bağımlı kılıcı bir rehbere dönüşmüştür..
allah ondan ve rüyalarından ve keşiflerinden ve zengin hayal alemlerinden razı olsun..amiin
not: kitapta ademin yaratılışı ile hz isa nın yaratılışının eş oluşuda anlatılıyor ..
ve diğer not:arabi hocanın zevk ve safa dolu misal alemlerinde gezmesinden mesela kadim budist ve hristiyan keşişlerin kendilerini bir dağ içindeki bir mağaraya kapatıp,üzerlerinde duvar ördürterek transa girip KANLARINI VE DOLAYISI İLE NEFESLERİNİ YAVAŞLATARAK,hatta durdurarak HAYAL ALEMLERİNE kendilerini neden DİRİDİRİ GÖMDÜRDÜKLERİNİDE ANLAYABİLİRSİNİZ..
ve bu hayal alemlerindeki hazzı bugün pc ve kanal kanal gezmekten başka şey düşünmeyen bizim halimize monte edebilirsiniz ve bize bahşedilen maddeleştirilen 3 de gözlük ve ileri hologram hayal düşürme ve yansıtma ilimlerinin aslının orjinalini arabiden dinleyip, o hayallerin makine olarak icadı için verdikleri emek ve süreyide artık kendiniz çözebilirsiniz..öyle hiç bir şey hemen makineye dökülemiyor yaniii..adamlar önce o kurguyu kuruyor sonra bize o rüyayı hayalden düşürtüp icad ilhamı olarak veriyorlar...
VE NOT: arabi hoca ,yer ve gök arasındaki İNSANIN DİREKLER OLDUĞUNU VE GÖKKUBENİN İNSAN SAYESİNDE DURDUĞUNU ve insan yok olunca direksiz dünyanın da yok olacağını anlatıyor..yanii bizimde direk tefekkürümüzle örtüşüyor..demek bilmeden doğru ANTEN DİREKLERİ anlıyor muşum şükür..
nur cihan

*****
dün gece sabaha dek değişik yeni bir tür olan ezoterik uzaylı galaktik tasavvufi anlatıcıları dinledim..ve TARIK SURESİNDEKİ kendi anladığım bizim yüksek ali hükümeti rababnimiz olan TURUKU ALİ nin onlarda olmadığını gördüm....çok acaipti...onlarda GALAKTİK FEDERE DEVLET VARDI..ve bizim turuku aliye sadece yüksek adamlardan oluşurken ,uzaylı galaktik federe devletse her tür hayvan ve uzaylı türden ve değişik geometrik formlu yapı ve mikro makro organizmalardan -elfler -devler cüceler cinler-canlardan oluşuyordu ..
bunu antik mısırdaki hathor tapınak astrolojik karakterleri olarak tarihi belgeli bilip anlayıp kabul etsemde ,antik mısırın bu uzaydaki astrolojik hayvanlar kuşağı zodyak federe devleti birer hiyeroglif yazı resim şekli olduğundan bence , bu işten nemalananlarca başta yanlış okunup,zihinlere yanlış kurgulanmış olamaz mı diye düşünüyorum ?...
şimdi bugün geldiğim bu FARK AYRIMINDA hak ile batıl çizgisi gibi keskin bir yerde durduğumu anladım... daha evvel rahmani ricaül gayb olduğu gibi şeytani ricaül gayb olduğunuda öğrenmiştim.. ve her dinin kendi riacül gaybi de var çünkü o öğretiye iman edenler kendi içlerinde aziz ve ruhani ölümsüzlerini zihinlerinde yaratıyor ve onu besleyerek güçlendiriyorlar ... mesela uzakdoğu inançları gibi..tanrını kendin üretip besleyip sana hizmet etsin diye yaratıyorsun yanii..
günümüzün popüler ezoterik galaktik tasavvufi kimliklerinin alt yapıları ve kryon bağlantıları araştırılmalı diye düşünüyorum..
birde son senelerde ülkemizde revaçta olan zihin kodlama ve szihinsel sprütüel hipnoz-telkin -genetik kuantasal vs her tür çalışmanın amerika askeri nasa daki canlarla ve üst düzey beyni yıkanan askerlere verilen eğitim ve tertiple ilişkileri araştırılmalı ve olay anlaşılmalıdır diyorum..
mesela bizde hiç griller-yeşiller -maviler-reptilyanlar hakkında evliya hikayesi yok..ama bunlar o türlersiz konuşamıyor bile..eğer islam alemine ait değilse bu türler ,nasıl olduda artık ülkemiz insanları içinde bu kadar popülerler..biz eskiden insanken şimdi neden insanları göremiyor ve insanlarla dost olamıyoruz mesela ?..
bu açıklamadan sonra yani sorunum şu : TURUKU ALİYE VE DİĞER ÖĞRETİLERİN YÖNETİCİ KURUMLARI HAKKINDA bildiklerinizi alayım lütfen 🙂 çünkü o videoları dinlerken kim nereye nasıl bağlı ve ne yapmaya çalıştırılıyorlar anlamak istiyorum ..
ve biliyorumki beni okuyan bayağı kişi bu tarz deneyimler yaşadığı için takip ediyor..sizden rica ediyorum ki ,arada fark varsa nedir ve ne değildir,ya da , siz hangi tür tarafa çalışıyorsunuz lütfen bana yazarsanız sevinirim ..
not : uzaylı galaktik federe devleti ra öğretileri -isis -hathor- osiris peladis vs ne varsa o kanal şeylerini 3. hayhor tavan zodyak resimlerinde takiple anlayıp anlatabileceğimi anladım anlamasına ama bunun için kadim ilk hali ile astroloji anlamak lazım yani bu zor ve zahmetli bişi.. ve anladım ki o zaman zaten adamlar yoktu 🙂
nur cihan
****** TÂRIK SURESİ :15. Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
16. Ben de bir tuzak kurarım.
**
TARIK YILDIZI =İLAHİ İRŞAD EDİCİLERİN GELİŞİ
bugün izlediğim ümitsiz ve her şey bitmiş ve kötü son gibi olan bir videodan çok etkilendim..çünkü ben yaratılıştan doğa olayları ve savaşlardan çok etkileniyorum..videoyu aşağıda ekleyeceğim ve bu bey ,bugün yarın beklenen TARİK YILDIZI HAKKINDA KONUŞTU..aynı şekilde uyaran başkalarıda var tabii.. ama ben tarık suresi hakkında eskiden masal yazarken bayağı araştırmıştım ve tefsirlerde O TARIK -DARBELİ VURUŞLU YILDIZIN aynı ZAMANDA batıni anlamda BİR SU DAMLASINDAN İNSANIN YARATIMINIDA ANLATTIĞINI OKUMUŞTUM..yani erkeklerin menisi bellerinden gelirken ,kadınların üreme suyu olan mezileride sırt kaburga kemiklerinden geliyordu ve sure bu batıni anlamda yoruluyordu..sure tamamı okununca anlam zaten bu manada apaçık..
fakat kendim bu iki suyun darbeli vuruşla birleşmesi ve bir tarık yıldızı gibi doğan insan hakkında bu şekilde anlamı kabul etsemde, birde başka bir inancım var...tabii ki hatimde henüz sırası gelmemiş bu sureyi öne çekmem, kendimi rahatlatmak ve o tarz şeyleri izleyenlerin korkularını da gidermek içindir..
TARIK AYNI ZAMANDA TURUK U ALİDİR..yani ali olan yüce devletin asker adamları..bunları imamesi hz muhammed olan tüm nebiler ve ulu yargıç ve hakimler ve YOL BAŞLARI OLAN MÜHÜRDARLAR OLARAKTA ANLAYABİLİRİZ..ve onlara HÜKÜMETİ RABBANİ DE DENİR... YANİ ANA MERKEZ KUMANDA .. nasıl ki TAO-TARİKAT YOL DEMEKSE buda sessiz darbeli vuruşlu bir yol..yani bir yere, gece yarısı darbe işgali ile giren yerlerin askerilerine karşılık gelen, YUKARIDAKİ GÖKLERİN ASKERLERİ ANLAMINDADIR..bu kişilere ricali gayb ordusuda denir ..ama tarıkın adamları ricaül gaybin çok üzerinde olan ,her biri bir gök yıldızı ve birlikte gök katarı gibi gözüken tek tek ,tek bir başlarına ayrı nurlardan oluşan bir hikmet ordusudur..VE İLAHİ DARBE YAPILAN VE FETHEDİLEN YERE AYNI KADİR GECESİ İNEN ETRAFINI NURLANDIRILMIŞ AYET MİSALİ İNERLER VE GELİRLER ORAYI ALIRLAR..kişisel olduğu gibi bölgesel umumide olabilir.. çünkü böyle görkemli bir tecelli her tür şaşayı hak eder ve alır..
böylece ayetteki gibi :HAK GELDİ BATIL ZAYİ OLDU gerçekleşir. ..orası mühürdarlarca mühürlenir..ve artık dünyadan bir kimseye ait olamaz..
onları bir şeye benzetmek isterseniz elion maske nin göğe konuşladırırken kurduğu nurdan sTARLing uydularının görünüşüne baklamlısınız..
MESELA ELMALI TEFSİRİNDE benimde anladığım ve öğrendiğim mealde şunları yazmış ve benim deneyimimi doğrular bir belge olarakta bakınız :
**"Yıldızlarla da insanlar yollarını bulurlar." (Nahl, 16/16) mealindeki âyetin mecazî anlamından hareketle "târık", "manevî semâdan gelip vicdana işleyen ve zihinlere nakşedilerek insanı içindeki ve dışındaki karanlıklardan çıkarıp aydınlatan ilâhî irşatlar olarak da yorumlanmıştır. (bk. Elmalılı, VIII, 5699)
**
yanii demem o ki,sure sonunda allah ın :
""15. Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
16. Ben de bir tuzak kurarım."" demesi yazdığım anlamı doğruluyor...
yani hani göklerden gelen bir haber var sözü vardı ya aslında o söz bu anlam..tabii doğruyu sadece allah bilir..ama yeryüzünde başka türlü huzur ve nizam sağlamak bugün imkansıza girmiştir..ve içimizde çok saf tertemiz ve çok iyi insanlar var çok şükür ve surede :
"1. Göğe ve târıka andolsun.
2. Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?
3. O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.
4. Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın."
der ..yani her yaratılmış varlıkın iki yanında onun kayıtçı melekleri ve koruyucu muhafızı ile doğar ve yaşar ..ve insanlar işledikleri iyi amellerle kendilerine sağdan soldan ,alttan üstten ve içten dıştan yani 6 cihetten koruyucu varlıklarıda halk edebilirler ..
dolayısı ile insanların kendi TARIK YILDIZLIKLARINI ÇIKARTMALARI GEREKMEKTEDİR..
ve bu konuyu ararken googlede tarık -darbeli vuruşlu yıldız pulsar ses kayıtlarını gördüm aşağıya ekleyeceğim..bu ses RAB RAB YÜRÜYEN GECE YÜRÜYÜŞÇÜLERİNİN AYAK SESLERİNE VE KALP SESİNE BENZİYOR..
doğruyu allah bilir..biz en büyük günahın allahtan ümid kesmek olduğuna iman ederiz ve TIRTILIN SON DEDİĞİNE USTA KELEBEK DER ..inşallah ve amiin
not:bugün hristiyanlar için paskalya YUMURTA günü ..ve peygamberimizin de miladi doğum günü bu ay ve bu ramazana ve büyük güneş tutulmasına denk geliyor..sanırım bu göksel telaş bundan..peygamberimizin bir lakabı da DÜRRİ YEKTA yani kozmik yumurtanın eşsiz olanı..işte ben de size bu NURDAN YUMURTALARI YANİ içi HİKMET DOLU İNCİ KÜRELERİ OLAN TURUKU ALİYEYİ BİR NEBZE TANITTIM..başkasını bende bilmiyorum ..
turuku aliye hizmet eden bir kul TURUKU ALİ Yİ SELAMLAR
nur cihan
*******
ENBİYA SURESİ 69 : Biz de dedik ki: "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve esenlik ol."
HZ İBRAHİM e EY ATEŞ SERİN VE ESENLİK OL ayeti 69. ayet ve ne ilginçki İBRAHİM ADI kuranda tam 69 defa geçiyormuş..RAKAMSAL RESİM OLARAK BAKARSAK EĞER,6 baş aşağı doğan bebeği ve 9 da miraca yükselen VAV HARFİ İNSANI temsil eder ama eskiden bir doktordan dinlenen söze göre kızlar baş aşağı ve erkekler başı yukarıda normal doğumda gelirlermişide hatırladım tabii doğruluğunu bilemem sadece not ettim..
bu surede enbiya yani peygamberlerin bir kısmı olan 18 nebi anılıyor.. hz ibrahm,lut, eyyüp ,davut,süleyman , yunus , iffetini kourumuş kadın meryem ,isa ve diğerleri tek tek anılıyor..bu nebilerin yaşadıkları coğrafya bizim güneydoğu anaolumuz ve mezopotamya denen ülkemizin diğer yarısıdır esasında ..ve hz ibrahim bir türk nebisi kabul edilir ve davud as bir hitit li yani türktür ve demir i eliyle işlemek kabiliyeti vardır zırh örer ve kılıç ustasıdır ve oğlu hz süleyman bir hititli kadından doğar ve oda kuş dili bilir ins ve cin peygamberidir..ve büyük mucizelere tanık olan bu coğrafya sık sık aşırılıkları ile tüm kutsal kitaplara helak edilişleri ile geçmiştir ve belli sürelerle nedense bu hep toplu halde yapılır ama halklar hiç bir zaman yaratıcılarının dilediği kıvama gelmez ve bunu hep red ederler nedense..
hemen her büyük geçtiğimiz surede hz ibrahim ve hanif dini allahça övülür ve bu surede onun içinde olduğu putperest toplumunda tapageldikleri putları kırışı ve en büyük putun eline baltayı verişide vardır..
ve bizim ülkemizden her nebi gördükleri zulümden dolayı sürülüp çıkmışlardır hatırlarsak ..
bugün de putperestlik dünyada ve ülkemizde en yaygın dindir bu gizli fark etmedende olabilir ,bilinçli şekilde evlerinde sunaklar yaparak ezoterik çalışma adı ile e sunum ve tapınım olarak sürmektedir..ama birde günümüzün dokunulmaz ve koruduğumuz putları da vardır..mesela dolar putumuz gibi.. ev sahiplerinin ve gıda tacirlerinin şu devirde yaptıkları zulümleri biliyoruz..ev sahipleri evlerine haksız yere zam yapıyor ve evlerini dolar için yabancılara peşkeş çekiyor ve yerli kiracı istemiyorlar ..
bir zamanlar ki yakın tarihte atalarımızın şehit kanları ile sulayarak soykırımla sahip çıktıkları bu topraklar bugün,etraftan gelip ülkeyi yağmalayan eski göçmenlerin çocuklarınca evler ve arsalar dolar için satılıyor maalesef ve daha çok dolar için kendilerini vicdanlarınıda satmaya hazır sayısız halkımız var.. İYİLERİN SAYISI KÖTÜLERİN SAYISINI DENGELEMİYOR GİBİ ....AMA AYET DİYOR Kİ BU SUREDE :YERYÜZÜ İYİ KULLARIMA KALACAK..YANİ BU İYİLERİN AZ DA OLSA HEP KAZAACAKLARINA ALLAHIN BİR SÖZÜDÜR DEĞİL Mİ ?...
ve bazılarımız içinde yaşadıkları bu ülkelerini vatan kabul etmediklerinden ve dinlerini öğrenmediklerinden sevemeyen insanların reddi mirası kindarlığı içinde,bedavaya bir kindarlık için, bildiğimiz askerimiz olan mehmetçiklerimizi kanını döken teröristlere peşkeş çeken azımsanmayacak bir halk kitlemiz var.. ve kendilerine atatürkçü diyorlar ?? hangi tür bir aattürkçü olduklarını sormak lazım değil mi?..pardon siz hangi tür atatürkçü idiniz..?...hadi diğerlerinden zaten nefret ediyorsunuz bari atatürk yaşada size ne derdi peki hiç akletmiyor musunuz ?
mesela diploma ve kariyer putlarımız gibi..oysaki bu eğitim sistemi senin çocuğunu e az 30 yaşına dek hayattan atıllaştırıp ,yaşanmadan enerjisini yok ediyor..hiç bir şey üretemeden ve evlenemeden ve iş kurup hayatını idame ettirecek tek adam olup ailesine koca -karı ve anababa olamadan sistemden atıyor hala anlayanı yok bu projenin sonunu ..onların çocuklarınında hiç bir diploma ve kariyer putu sorunu yok değil mi?hayata erken atılıp her şeyi öğrenerek ve seyahat ederek ve deneyimleyerek gençliklerinin safasını sürüyorlar.sende ezber ezber ve onların lisanlarını öğrenip,onlar seni alsınlar ve ömrünü onlara esir olarak ama dolar alıp avrupalı medeni sayılacağım hevesi ile geçiriyorsun..onların ne medeniyetini gördün mesela ?...ve sen nereden kani oluyorsun modern ve medeni olmadığına ?..
3. dünya savaşı işgali içinde yaşadığımız bu ambargolarda vicdansız ev sahipleri ve ahlaksız ötesi gıda tacirleri düşmana halkını peşkeş çekiyor ve bir kuvayi milliye hareketi içinde birleşip tedbir alamıyor..varsa yoksa kısa günün karı ve sonra o parayı o..yemek ve tatil keyfi..ye iç zina yap ve ihanet et zıbar ahlakı bugün bize egemen..sahtekarlık ve riyakarlık içinde karakterlerimiz yerlerde sürünüyor..
geçen yaşlı birinden şunu dinledim..ırak bağdata amerikan askeri girdiğinde saddamm kaçıp saklandığından onu bulamamışlar ,ne yapsalar yeri bulunamıyormuş..sonunda amerikalılar saddamın hiç bir yakınına bu soruyu sormadan ve işkence dahi etmeden bir gün hepsine birer büyük çanta dolusu dolar yollamışlar..aradan bir kaç gün geçmiş saddamın yeğeni gelmiş ve demişki :BANA BİR ÇANTA DOLUSU DAHA DOLAR VERİRSENİZ SADDAMIN YERİNİ SİZE GÖSTERİRİM..amerikalılar dolar sorun değil ne kadar istersen al demişler ve adam istediği kadar dolar almış..sonra onları bir yere götürmüş..burası bağdatın altındaki eski bağdatın çarşısının kimsenin bilmediği kapısı imiş..vaktinde saddam burayı keşfetmiş ve içinde kendisine yer yaptırtmış ve kapısını sadece bu yeğenine söylemişmiş..ve sonra askerler yanlarında yeğenle saddamın yanına inmişler ve saddam yeğenide bakıp :SEN DEMİ BRÜTÜS demiş..yeğen ,o kadar dolar sende verseydin ... demiş..
ve amerika o zaman kendisine yerini veren her ıraklıyı amerikan vatandaşı yapıp dolarla şımartmış diye de dinlemiştim..
biz türklerdeki bu dolar putu açlığı ve kolay zengin olarak birbirlerimizi hançerleme kan güdücülüğü ne yazık ki başımızdan belaları eksik etmiyor..dolar için ne din ne iman her şeyi satabiliyoruz..satacak hiç bir şeyi kalmayan müflisleri oynadığımız şu süreçte kendimizden de utanmıyoruz .. geçen birinde dinlemiştim ki şöyle demişti: EVET BİZİM sadece ADIMIZ MÜSLÜMAN AMA BİZ ALLAHSIZIZ VE MERHAMET DUYGUMUZU VİCDANIMIZI çoooktan KAYBETTİK ki bu olayları yaşıyor ama akıllanmıyoruz..
allah sonumuzu hayretsin inşallah ve amiiin
nur cihan

****
""Nasıl olurda duymaz bana ihtiyaç. İzin veren, mutlu eden ben bana muhtaç, İşte bundandır. Hak benim mucidim. Bileyim ki ben de onu icat edeyim..."" ARABİ
SENİ SEVİYORUM ...SENİİ SEVİYORUM....SENİİ SEVİYORUM..
arabi hocadan derlenmiş bir kitabı iki defa dinledim..yine sorularıma cevablarımı buldum ve çözülemeyen sorunlar için deva niyetine sizle tanıştırıyorum..
şimdi ben youtubede zihnimi dinlendirmek için *örgü örerken dinlediğim bazı ezoterik ama artık içine islamıda soktukları kroyon aşılı alt yapılılarda şunu takip ediyor ve asla kabul edip anlayamıyordum (* örgü veya başka bir el hobysi zihni dağıtıyor ..bazen zihin çok hızlanıyor ve kontrolden çıkınca insan, hayat ve ruh ayrışıyor-denge dünyada kalmakla ve oda ellerin çalışması ile olur bilginize )..
yanii benim kendi yolculuğumda deneyimlediklerim; onların ra öğretileri-kroyoncu uzay dinci -pleatesli vs galaktik federe devletin yaratımın bilim ve fen ve teknoloji insan-ışın -tohum tarlaları vs vs yaratımlarını kabul edemiyor fakay iblisin öğrencilerinide taktir edip bilim ve fende onlardan anlamayı seçiyorum ...ve anlatanların anormal fizik ve biyolojik fen-matematik ve lisan bilimlerine hayran kalıyordum ama asla kanmıyordum 🙂..zaten onlarda bu şlerde arabi hocadan aldıklarını bilimle birleştirip bize satıyorlar..
neyse... işte dün yine böyle bir youtube de zaman ve yaratım dersinden çıkınca, aniden arabi hoca karşıma çıktı ve tıkladım..aaa ne göreyim, benimde deneyimlediğim ve hala tek kişiye anlatmadığımı ve çözülemez sandığımı gayet basit anlatıyor..YANİ"" ALLAH OL DER VE O ŞEY ALDIĞI EMİR ÜZERE NE OLMASI GEREKİYORSA SADECE ONU OLUR""..yanii bu kadar basit aslında.. ama uzay dincileri neden bizim insan bilim teknolojici- icad eden ve bu şekilde insaca yaratanlar gibi işkencesel bir insan tarlası matrix kopyası olarak anlatıyorlar ancak ,arabi hocayı ikinci defa ve bazı yerleri tekrar tekrar dinleyerek şimdi yazdığım kıvama evrildim şükür..
ve şimdiki zamanımın bana çok basit ve sıradan hatta silik ve illa fulu olmamı emrettiği o günü hatırladım ..hakikatin e basit olduğu için görünemezde olduğunu söylemesini ve bunun içinde çok araştırıp okumaya gerek olmadığını anlatışını arabinin hakikatin en basit ve ortada olduğu için kimsenin ilgisini neden çekmediğini AÇIK MEKTUP HİKAYESİ İLE ANLADIM...
kendimin bu mevzulara arabi hoca MEŞREBİYLE bilmeden gittiğimi öğrenip ,zamanla bende anladığımdan ve bu kitapta da bunu yaşadığımdan ve bende hep DİN + BİLİM+TEKNOLOJİ+ İNSAN= İCAD olarak olaya baktığımdan arabi hazretlerininde HAK BENİM MUCİDİM VE NE İSTEDİĞİNİ BİLEYİM Kİ, BENDE ONU İCAD EDEYİM sözü ile şimdi her şey yerli yerine oturuyor..
basitçe bir tasarımcı mucit, kendisi ilk modeli yapar ve sonra bu işi öğrettiklerine havale eder ve o yeni bir tasarım ve iş ile her an yeni bir yaratım ve şanda olarak yeni hayaller tasarlar ki,zamanla bunuda öğrenen kendi kopyaları, gördükleri rüyalar ile bu işide devralırlar..ÖNEMLİ OLAN İLK ŞABLON KALIBI YAPMAK VE HERKESİN KULLANIMINA AÇABİLMEK VE HERKESİN AYNI RÜYAYI DENEYİMLEMESİNİ SAĞLAMAKTIR ..
mesela kadime allahın adem i ilk yarattığını ve ademinde kendisinden nefsini halk edip ,sonra da onla birleşip artık yeryüzü yaratım işini ve eşyalarını ihtiyaçlarına göre halk etmeyi hayatta yaşamak kadar kolay birer meleke -esma terkibi içinde icad ederek yaşarlar..allahın kendisine tek dilediği ücret ise ; sadece verdikleri ve öğrettikleri için yarattıkları ve hayalinden düşürdüklerinden bir teşekkür yani şükürdür..ama insan başta ilk iblis ataları gibi kibre kapılır ve BEN SENİ MADDELEŞTİRDİM VE SENİ İCAD EDİP -IŞIK LUCİFERDE GÖRÜNÜR KILDIM..YOKSA SEN KARANLIK AMA BİR NOKTADA KENDİ İÇİNDE KÖR BİR NOKTADA İDİN AMA ŞİMDİ MÜMKÜN TÜM ALEMLER VE şimdilik kabili MÜMKÜN olmadığı zan edilen ama yeni üretilecek hayallerle yakında başka başka alemlere açılacak kapılarla akla hayale gelmedik hazlar ve manzaraları izleyerek birlikte yaşayacağız ve bu konusa BEN SENİN ORTAĞIN OLARAK SENİN MÜŞRİK VE ŞERİKİNİZ de der...ve iblisin yaratımda yani görünür olmakta ışıkla kadimde birleştirilmesi bu sebeptendir..
ama o ışıktır ve allah sa saf nurdur...ve ışık ,ışığını yine allahın nurundan almakta ve İBLİSTE ALDIĞI EMİRLE O NURU EŞYAYA ÇEVİRMEKTE ve görünür hale gelecek seviyeye indirgemektedir....bu nuru güneş olarak,ışıkları ile güneşten süzüle birer hüzme elleri olarak anlayabiliriz..
birde bu kitapta AYNI HAYALİ GÖRMEK VE BAŞKASININ HAYALLERİNİ DİNLEREK -OKUYARAK-SEYREDİP GÖREREK KENDİNE TRANSFER EDİP,SANA AİT OLMAYAN BAŞKALARININ HAYALLERİNDEN ve hallerinde FAYDALANMA VE bu hal ile keşifleri KULLANMA TEKNİKİ DE ANLATILIYOR..bu anlatım bir gerçektir ...
mesela internet ilk çıktığında içinde bu tarz bilgiler hiç yoktu ve bizler hep birlikte hayallerimizi,bildiklerimizi,okuduklarımızı kaydettik ve ediyoruz ve bu işi kuranlara hazırlop icad edecekleri tarifleri ve her tür imkanı sunuyoruz ve sonra onlar bizim hayallerimizi icad ederek bize satıyorlar gibi..
mesela kaç senedir hemen çoğumuz sabahtan akşama beddua ile yatıp kalkıp,ülkeyi satma yarışına girdik ev abd ülkeyi işgal etsede onda kurtulsak ve bizde dolar la iş çevirsek ev daha batılı olabilsek diyerek kendi hayallerimizi bugüne maddeye döktük ..
ve bizler işlerimize gelmediğinden asla bunu kabul edemeyiz..oysaki bir rüya gördüğümüzde veya bir şeyi aniden keşfedip aklettiğimizi zan ettiğimizde, sakince bu yeni idealarımızın bir önceki zaman diliminde; NE DİNLEDİKLERİMİZİ,NE OKUDUKLARIMIZI,NE İZLEDİKLERİMİZİ,NE DÜŞÜNDÜKLERİMİZİ,NEYE BAKIP GÖRDÜK ve DUYDUKLARIMIZI veya NEYE DOKUNDUKLARIMIZI ve hatta ne yiyip içtiğimizi dahi DÜŞÜNEBİLİRSEK EĞER, işte o zaman kendi içimizde neye ol dediğimiz ve o şeyin senin hayaline ne olmak için emir alıp düştüğünü anlarsın ve sonra onu icad etmek için HAREKET VE DEVİNİMLE- ELLERİNLE FİİLİ ÇALIŞMAYA BAŞLARSIN..bir hayalin tasarımdan maddeye geçmesi insanca uzun ve emekli bir iş ister ve mükemmeliyet imkansızdır ..çile ni aslı budur..insan çalışması elleri ile yaptıklarının geri dönüşümünü yer ...
fakat ALLAH,AN DA OL DER ve emri verirken daha insan ruhu insan suretini alır ve cesetinin kalıbına girer ve onla dirilir ..yani allahın yaratmak için matrix programına, laboratuvara, ışın tarlalarına ,ışık tohum parçalarına ihtiyacı yoktur..ol der o kadar..
tabii ilmin ,elektrikle birlikte gelişen tekno yaratım aşamaları şimdilerde insanı ,kıyamet koptu kopacak aşamasına getirmesi normal..ama kuranda bizden çok evvelki yaşayanların bizlerden daha güçlü ve güzel ve akıllı ve daha yüksek seviyede ilimler yaptıklarıda anlatılıyor hatırlarsak..işte şimdi bizim bilincilerimizde ""elektrik=ruh "" teknolojisi sayesinde çok şeyi insanca yaratıyorlar... hatta sperm ve yumurta yıda birleştirip ,insan halinde anne karnı sıvısı tüplerinde büyütebiliyorlar ve belkide doğurtuyorlardır..ama şu bir gerçek ki, İNSAN ASLA DAHA EVVEL YAPILMAMIŞ VE BİLİNMEMİŞ BİR ŞEYİ AKLEDİP İCAD EDİP YAPAMAZ...MAALESEF..VE İNSANIN DOĞAL OLANI BOZUP,BİLİM YAPACAĞIM DİYE KENDİNCE YENİDEN YARATIP ÜRETTİĞİ HER ŞEY uzaylı dincilerin yaratımları gibi daima işkencelerle doludur ve korku acıdan başka bir şeyle maddeleşemez..bu işkencelerle üretilen varlıkların hafızalarında hep acı ve korku ve dolayısı ile şiddet olacak ve o açılacaktır...şifa değil hastalık saçacaklardır...
ve doğal ortamda ,doğal tohumlarla yetişen bitki ve meyvelerin ve doğal etlerin lezzetleri kokuları ve faydaları ve şifalarını kimse inkar edemez..ama insanın sanayileşme ve sürekli tabiatı sağaltım para makinesi görmesi ile tohumlarla oynaması yetmez ve onları doğal olmayan yerlerde ve şartlarda sürekli değişik hormonlar ve ilaçlarla hızla büyümeye ve üremeye ve yemiş vermeye zorlama işkencesi ile elde ettikleri hasat ,insana ve tabiata pahalıya patlamış ve sonunda zaten ellerinde işledikleri cinayetlerin hastalıklı kanları ile kalacaklardır..bilim insanları bu gıdalar ile insanları hastalıklarla boğuşur hale getirip, birde tıp ve ilaç sağmal endüstrisi yaratmışlardır.... ve bunun içinde gerekli imanı hep diri tutacak kurdukları akademia okulları tapınaklarını dokunulmaz kılmış ve bilimsel yani bizden değilsen akademiayı asla sorgulayamaz ve yaklaşamazsın tabelasını kapılarına asmış ve işledikleri insanlık ve tabiat ahlak yasalarına yapageldikleri işkencelerini eleştiriye kapattırmışlardır, değil mi?
ama allahın OL EMRİ İLE ANDA KENDİLİĞİNDEN NE OLMASI GEREKİYORSA O OLAN EMRİ -RUH ASLA ACI VE SIKINTI VERMEZ..o el emindir ve rahatlık-güven -ferahlık ve güzellik verir..
dileyelim ki allah ,bizi ruhlandırsın ve insanların icadı ile yaratılmışların soylarından olanların değil, BİZZAT KENDİ EMRİ VE ELİ İLE YARATTIKLARINDAN OLALIM VE AMİİİN..zaten insiyasyon -irşad tekrar adem makamında onun tarafından KÜN EMRİ İLE YENİDEN YARATILMAK İÇİN DEĞİL MİDİR = ) ?
***özel not: ve evvel zamanımın her görüşmemizde bana sorduğu soru ve kendi verdiği cevap aklıma geldi ve o sözlerin yerinin burası olduğunu anladım ve kaydediyorum .....tabii anlamak için 17 sene geçmesi gerekmiş demek :evvel zamanım her gördüğünde bana bakar sorardı:""evladım aynı yastığa baş koyduğunuz efendiniz sizin kim olduğunuzu biliyor mu ?""soruyu anlamadığımdan ona bakar bilmiyorum derdim..o da hemen devam eder ve :" " bilmeeez bilmeez, aynı yastığa baş koysalarda hanımı erkeğinin,erkek hanımının kim olduğunu bilemez,evlat anababanın, anababa evladının kim olduğunu bilemez ,bu öyle bir dünyadım evladım ,kimse kimsenin kim olduğunu bilemez ""
kişisel not: böyle bir yazı yazabildiğim için hayretteyim ama yazmış oldum ,rabbim affetsin ve gülümsesin başardın kız aferim sonunda desin 🙂
nur cihan

****
TA HA ,SU ve ATEŞ İNSİYASYONU ..
hatimde TÂ HÂ SURESİDEYİZ.. bu iki mukatta harf..geçen karşıma çıkan bir çinli şifacı hatta yoğadaki HA ve TA harflerinden HA nın GÜNEŞ, TA nınsa AY demek olduğunu söylemişti..buna göre ATEŞ ve SU elementi diye de anlayabilirim diye düşündüm..
MU SA ,SU ve TAHTA SANDIK anlamına gelip hz musa nın ananesi onu bir tahta sandığa koyarak nil suyuna bıraktığı için,firavunun bahçesinden akan nilden sandığı alan ve onu evlat edinen firavunun kız kardeşi ve dolayısı ile eşi asiye tarafından konmuştur..
TA HA suresinde allah,hz musa yı nasıl KENDİSİ İÇİN SEÇİP SEÇTİĞİNİ VE YETİŞTİRDİĞİNİ VE ONA KELİMETULLAH ANLAMINA GELEN ALLAHLA EN ÇOK KONUŞAN KİŞİ ÜNVANINI TESCİLLER..hz musa küçükken firavunca ATEŞ VE ALTIN TESTİNDEN GEÇİRİLMİŞTİR ve bebek musa tam altına uzanırken ,cebrailin elini ateşe itmesi ile yanan ateşten bir parça alıp ağzına koyduğundan dili yanmış ve peltek konuşur kalmıştır..ve allah onu firavuna elçi göndermek istediğinde ,o da kendisine konuşmada yardımcı ister ve allahta ona anaları bir ama babaları ayrı olan bir kardeşi HARUN U DA PEYGAMBER OLARAK YANINDA VERİR..
aslında bu sure ,allahın bir insanı fethedip işgal ettikten sonra onu kendine nebi seçip görevlendirdiğinde ,o görevin ne kadar ağır ve zor ve dayanılamaz sıkıntılarla dolu olduğuna da delildir.. bir yerde bir sistem zamanı bittiğinde onu kökten değiştirmek için daima o yere mucizelerle dolu bir peygamber ve ayı zamanda da bu mucizelerin olağanüstülükleri derecesindeki salınımları olan korkunç bela afet ve hastalıklar ve sürgünlerde birlikte verilir ve gelir..
hz musa devrindeki israiloğulları, hz musa ile birlikte mısıra gelip yerleşen İBRAHİM OĞLU YAKUB UN , RAHEL ADLI HANIMINDAN DOĞAN YUSUFUN SOYUDUR ..yani ilk israiloğulları ..bu kavim mısırda başta iyi konumdayken zamanla hem çoğalmışlar hemde köle işçi konumuna getirilmişler ve meslekleri piramit işçiliği imiş..yani duvar ustaları .. ve israiloğullarının yeni nesilleri zamanla mısırlıların dinine girip MEŞHUR SARI İNEKE TAPMAYA BAŞLAMIŞLAR ..bu sarı inek antik mısırda göksel anne olan NUN-NUTdur..yani mezopotamyadaki göklerin ineği iştar gibi .inek geometride dikdörtgendir yani perde dünya gibi açılmış ve serilerek yayılmış düzlüktür aynı MISIR gibidir..hindistanda da boğa ve inek kültü aynıdır..kızılderilerde de bu BİZONdur..mesela bizim ülkemizde kadıköy meydanındaki boğa heykelimiz meşhurdur ve onun amacıda aslında aynıdır..dünya merkez bankası önünde de varmış..bir ara büyük boy inek boyama heykelleri yapılmıştı bilirsiniz 🙂,şu anda pek çok yerin kapısında o inekler var ..ve geçen senede şahmeran boyama etkinliğide aynı amaçlıdır ..yeniden diriltiş misali ,katılanların anlamadığı ama fikri çıkartanların bellli bir amacı olan ..bu suredeki anlamla bakarsak amaç için belli bir niyetle adanmışsa bunlar aslında birer muska sihirdir ..
boğa veya sığır kuranın ilk suresininde adı olan BAKARA dır..bu sığır maddeyi ve madde hayatını da anlatır yani dünyaperestliği..TOPRAK BURCUDUR VE ZENGİNLİKTE DEMEKTİR..hz peygamberimiz mesela dünya malına sahip olmak isteyen boğanın boynuzuna tutunsun demiş..ve istanbul şehrindeki haliç bu bonuzu sembollermiş..zeus ,aşık olduğu makedon kız İO yu İNEK ŞEKLİNE SOKAR ve onla mısırda piramitlerin oarada kendiside BOĞA olarak birleşir ve io hamile kalır..zeus ioyu alır ve istanbul haliçe yerleştirir ve olan oğluna istanbul adını verip,o bölgeyide onlara İŞ-EMEK-EKMEK-ÖZGÜRLÜK BÖLGESİ OLARAK VERİR..yani tüm anadolu ve çevre insanı zenginleşmek ve ilerlemek için hala istanbula gelir değil mi?
hz musa bir gün tur dağında rabbini görmek ister ve rab ona ARKASINDAKİ YANAN BİR ÇALIDAN SESLENİR VE BENİ GÖREMEZSİN ,ŞU DAĞA BAK DER VE O DAĞ PARAMPARÇA OLUR..yani hz musa tasavvufta TENZİH MAKAMI kabul edilir..yani yaratıcı ran gözükemez ve asla bilinemez ..hatta adı bile sırdır ..yahudilik bunun üzerien kuruludur..aslında hz musa yahudi de değildir..o vefat ettikten yüzler yıl sonra onunla yola çıkanlar ,onnun bir akrabası yahudaya biat edip onun öğretisine girmişler ve yahudi adını almışlardır..musaya aitler musevidir ..isaya aitler isevidir.. hristiyanlık taaa roma devrinde verilen isimdir ki o pagan hristiyanlıkla birleşmiş halidir..
HZ MUSA ,ALLAHTAN KENDİSİNE ÖZEL BİR LİM VERİLMİŞ bizlerin HIZIR DEDİĞİ KİŞİ İLE İKİ DENİZİN BİRLEŞTİRĞİ YERDEN BİR GEMİ İLE ÖLÜLER YOLCUĞU TEDRİSTAINDAN DA GEÇİRİLMİŞTİR..ve nasıl ki hz musa ,hızırla yolculuğa dayanamış ve alması gerektiği kadarını alıp ayrıldı ise,hz musayla yürüyen kavmide aynı meşrepten dolayı onunla yolculuğa dayanamamıştır..ve nasıl ki hz hızır hz musa ile yollarını ayırmışsa, o da kavmi ile yollarını ayırdığını ilan ederek vefat etmiştir..
hz musa anlaşıldığına göre ATEŞ İ MİZAC BİR ZAT mış..ve allah ona kendi tabiatı asliyesinden tezahür etmiş..mesela hz isa havai unsur olup latifmiş.. işte ATEŞ ,ilahi kelam ve vahyide anlatır.tasavvufta ona feyzi akdes ateş parçaları nurları da denir..yani insana bu dumansız ateş ALEVileri geldiğinde ilimde ilimde gelir..mizacen ateş tabiatlar incelenip okunduğunda ,hz musanın tabiatıda anlaşılabilir.. hz musa bahislerinde mısırdaki piramitlerden hiç bahsedilmemsi ilginçtir mesela..ama bir ateşgede halindeki piramitlere ,canlı timsal olarak hz musaya ateşle tecelli o devir firavuna ve rahiplerine eminim çok şey anlatmıştır..biz bugün o ilimlerden bihaber olduğumuzdan olayın dehşetini ve allahın bu canlı mucizelerini gördükleri halde neden hala inatla red ettiklerini kavrayamıyoruz...
hz musa çok celali bir zat olduğundan ,ona olan mucizeler ve tabi olanlarında hayatları hep celali ve ikrami arası geçmiştir.. hz musanın hayatı büyük çilelerle ve hep ibadet ve riyazatla geçmiştir ve dolayısı ile o ŞERİATI yani TÖREYİ yani YASAYI TEMSİL EDER VE 10 EMİR değişmez bizimde yasamızdır ve dünya şeriat yasası hz musa meşrebinde hüküm sürer..
hz musa peygamberlik yani süregiden düzene çomak sokup,o sistemi bozup yeniden sıfırdan başlatmak için allahın emri ile firavuna gider ve firavun onun beyaz el mucizesine kızar ve ülkedeki en büyük sihirbazlarını çağırır ve sihirbazlar yağladıkları ipleri yılan gibi gösteren ilizyonu sergilerler ve hz musa rabbin emri ile asasını yere atar ve asa yılan olur ve tüm ip yılanları yer ama asla şişmanlamaz ve sihirbazların hepsi tanrı firavun a tapmaktan vazgeçip musevi olurlar ve firavun hepsiini korkunç şekilde öldürtür..
israioğulları ,bugünde ülkemizdeki hizmet gücünü yüklenen göçmenler-mülteciler anlamındadır..ve bizim ülkemizden bir vakitler avrupaya giden işçi türkler nasıl avrupayı kalkındırıp medeni avrupa yapmış zenginleştirmişse, bugünde suriyeliler ve türki cumhuriyeti ülke kandaşlarımız için tüm dünyada aynı anlamdadır..bir vakitler amerikada ve avrupadaki zenciler içinde aynıdır..mesela sen, şimdi yaşadığın yerdeki sömürülen iş güçlerinin ,bir sonraki aşamadaki ülkeden çıkış ve asiliklerini düşünmen lazım yanii..ve kendi geçirdiğin firavuni veya musevi yanlarını hatırlaman lazım..
hz musanın asası aynı zamanda mısır ahiret tanrısı PTAHIN , geceleri yersel kötücül kozmik yılanla savaş yaptığı ANUBİS BAŞLI ASASINA allahın bir remzidir..yani iyi ve kötü yılanın savaşı.ASA BEYAZ İYİ YILAN NUİT ANNE SEMBOLÜ aynı zamanda.. ra adlı güneşin içinde seyahat ettiği kozmik evren demek.. ..ve .. mısırın ilahlarının mucizeleri hayalidir ama hz musa hakikatini onlara göstermiştir ve ancak o zaman bu sistemden yani ilahlar ticaretinden ekmek yiyip nemalanan firavun kurumuna çomak asasını tam sokmuştur ve hatta denizide bu asa ile yarmıştır ama tanrılık iddea eden firavun tanrının hiç bir derviş çeyizi eşyası hiç bir mucize gösterememiştir..
antik mısır dini heka yani sihir dini idi. ve onlar bu sihir heka dinine babil kuyusu ile girmişler ve hz idris de o zaman kötü sihir dininden olanlara karşı salınımda yine sihir dininde onlara tecelliye memur kılınmışken ,binler sene sonra yine aynı devranda bu defa aynı yere hz musa gelmiş ve o sihirleri yok etmiştir..hemde MISIRIN EN KUTSAL SEMBOLÜ VE TÜM MİTLERİN VE ÖĞRETİLERİN EN SOYUT GÜCÜ YILAN -AHİ İNSİYELİĞİNİN ASLINI ONLARA GÖSTERMİŞTİR..yani hz musa kundalini yılanını madde de elinde asaya dönüştürerek onun değiştirip dönüştürücü gücünü rabbinin emri ile kullanmıştır ki , bunun üstüne antik mısırda tanrı ve güç yoktur ..yani onların yılan bilgeliklerinin hepsini hz musanın asa yılanı yemiş yutmuş ve hiç kilo almamıştır 🙂
***bence bu çok acaip bir sihir mucizesi idi ve sihirbazlarda aciz kaldıklarından imana gelselerde firavun hiç pes etmemişti ..çünkü en yüksek sır bilgesi insiye zaten oydu..hz musanin diğer taraf salınımı gibiydi..
denizin karşı tarafına geçen israiloğulları bir yere yerleşince hz musa rabbi ile konuşmaya dağa çıkmıştır ve İKİ TAŞ TABLETE YAZILI 10 EMİRLE döndüğünde harun nebiyi yanlız ve halkını altın buzağıya tapar ve sarhoş halde bulmuştur ...o kızgınlıkla elindeki tabletleri yere atmış ve birinide kırmıştır....ve kavminden samiri adlı bir simyacı ,israiloğullarının çıkışta mısırlı zenginleri soyarak aldıkları tüm altınları ,yaktığı dev bir ateşte eritip altın bir buzağı yapmıştır..ve samiri halka ,bu altın buzağıya tapın eskisi gibi ,musa da ona tapardı ama o şimdi unuttu demiş ve halk hemen buzağıya tapmaya başlamış ve içerek eskisi gibi birbirleri ile olmaya başmış yine pagan ayinine yani matrix ziondaki o kutlamaya dönmüşlerdir..
hz musa gelince çok öfkenlenmiştir..kardeşini hırpalamış ve samiriye saldırmıştır..çünkü samiri hz musa ve ona gelen meleki gizlice takip edip,onun yürüdüğü yerlerden toprak toplamış ve o altın buzağının içine bu topraktan dökerek onu böğürtmeyi başarmıştır ve o melekin mikail melek olduğu rivayeti de vardır..milk süt gibi yani..yani antik mısırdaki NUN-NUT ANNE AYNI ZAMANDA GÖKSEL İNEK MİKAİL sembolüyle işlenmiştir..yahudiler cebrail meleki sert bulduklarından sevmez ,aynı antik mısırlılar gibi mikail melek dünya malı ve gücü verdiğinden, ona dua ederlermiş diyede anlatılır..ve bugün hala hemen çoğunda tevrat yanında sakladıkları altın buzağı heykelcikleri olup,ona tapınırlarmış diye de dinlemiştim bir rehber rabiden..
hz musa bunları öğrenince buzağıyı ateşe atmış ve eritmiştir..sonra sabaha dek halkının yarısından fazlasını kılıçtan geçirmiş ve hepsini kılıçtan geçirtilmekten zor durdurulmuştur..ve halkını 40 sene orada oyalamış ve vaad edilmiş topraklara asla götürmemiş ve onlara sürekli mucize göstersede ve ne isteseler rab yapsada hep itiraz edip ,musanın rabbinden yüz çevirdiklerinden 40 sene sonra pek çok şeyi unutmuş ve yeni nesiller le gelen yeni devriye insanları olarak onlarla yollarını ayırmış ve orada vefat etmiştir..ve halkı daha sonra ,tevratta yazdığı gibi orada yaşayan sert halk olan kenanlı filistinlilerin topraklarına bize vaad edilen topraklar bu topraklar ve yetmez arzu mevt gereği tüm mezopotamya diyerek girmiştir..
ve surenin sonunda hz adem ile hz havva atalarımız ve iblis in ve ölümsüzlük ağacının hikayesi vardır..
kuranda en çok adı geçen hişi hz musadır ve 126 defa allah onun adını anmıştır .demek ki onu çok sevmiş ve çektiği çilesine hep saygı duyulması için onu unutturmamıştır ..
arapça TI-TA HARFİ aynı zamanda antik mısırdaki RA NIN GÖZÜ gibidir ve TAHA yazılışında tı ve ha birleşiktir antik MISIR RA KAYIĞI GİBİ GÖZÜKÜR mesela bu bile mucizedir..az şeyle her şeyi anlatmak demektir..
HZ MUSA NIN HAYATI BİR SU ÜZERİNDE TAHTA SANDIKLA BAŞLAR VE ATEŞ VE ALTINLA TEST EDİLİR VE ALLAH ONA ATEŞTEN TECELLİ EDER VE HALKINI BİR SUYU YARARAK KARŞIYA GEÇİRİR.. ve bir dağda vefat eder...
nur cihan

*****
eweet hatmimizde bugün MERYEM SURESİNDEYİZ..
benim bu suredeki mukatta harflerle alakalı enteresan bir hatıram var ,onunla başlayacağım.. orhan baba vardı, baba dostumuz..bir gün bana dedi ki,biz sizle meşreben benziyoruz, benim bazı dua ve virdlerim var ,bugün sizde şunları okuyun bakalım ne olacak dedi..sonra ben okudum ve yeni kiraya taşındığımız evin mutfağının asma tavanı korkunç bir gürültü ile yere indi yani düştü...sonra ben orhan babayı aradım, söyledim..dedi ki,siz bir daha bir şey okumayın ,tamam 🙂 ve tabii üzerimizde olan büyük nazardan bahsetti...
yani bazı sure başlarındanki mukatta harfler, ilmü ledünden kabul edilir ve kimse hakikatini bilemez..bunlar tek başlarına, her harf bir ayet ve belkide kitap kabul edilir..ilmü ledün kişisel ilimdir ve herkese ayrı anlamda verileceğinden, birinin dediği o yüzden diğerine uymaz ve bu sebebtende umumun işine yaramaz..
bu surede benim her zaman çok ilgimi çeken hz zekeriye-hz yahya -hz meryem-hz isa ve tevrata göre daha 2-3 peygamberin aynı aileden ve küçücük FİLİSTİN =KUDÜSte aynı anda çıkmış olmasıdır..bu olağanüstü bir zaman dilimi ..yani çok özel ve araştırılması gereken ama şimdiye dek kendimden başka kimseden bu anlamda duymadığım bir devran..
MÖ den evvel olacak ve TAKVİMİ YENİDEN BAŞLATACAK KİŞİNİN YEŞERECEĞİ O YERDEYİZ.. artık İSRAİOĞULLARININ YAHUDİLİKİ İYİCE YOZLAŞMIŞ VE KOKUYOR..kendi inançsızlıkları ve bilgileri ve zamanları dahil her şeylerini yeni yükselen liderler ve hakimler olan o zamanın yeni efendileri olan ROMALI PAGANLARA SATMIŞLAR.. ..ve o coğrafya o vakit yahudi AMA aslında hz zekeriya ve ailesi yani en yüksek inisiyeler anlaşıldığı gibi hiç bozulmamış saf sabi-eseniler olarak devam ediyorlar..hz YAHYA nın adını allah veriyor ..ve o aynı sabilerin inancındaki HAYYE -YEŞİL FİLİZ ADAM ANLAMINDA VE SABİLERİN PEYGAMBERLERİDİR..
daha sonra bunu yavaş yavaş açmak ve araştırmak istiyorum ama kısaca not yazacağım ki unutmayalım..hz isa doğumu bu miladi takvim kabul edilir ve hz peygamberimiz muhammed as da ondan 571 sene sonra dünyaya teşrif etmiştir..ve genel olarak her 500 senede bir dünyaya içtihat eden yüksek seviyede bir allah adamı gelir..ve o sırada ülkelerde büyük fitneler-savaşlar-sürgünler -kaoslar-depremler -kıtlıklar ve anormal piyasalar olur..artık sabrın ve tahammülü ve en karanlık yozlaşmanın bittiği yerden birden aydınlık beyaz KARANLIKIN İÇİNDEN BİR NUR OLARAK YÜKSELİR..karanlık artık siyahtır..çünkü siyahın içinde aydılığın nuru tülli ışıltı bulunur..mesela ülkemizdeki bu son deprem de hz nebimizin doğumu esnasında mucize kabul edilen depremle gelen büyük afetlerin yine aynı yerlerinde 3 ü defa yanii 500 senelik 3. devranla yeniden kendini tekrar etti..
vs..
evet ..bu surede hz zekeriya nın çok yaşlı bir erkek ve karısıda kısır iken, allahın onlara yahya isimli- hemde peygamber meslekinden bir çocuğu müjdelemesi var..ve hz meryem se ,gelen cebrail yani ruh tan hamile kalarak, babasız hz isayı ruhullah makamında doğurması haberleri bilgisi var..
günümüzse; tüm mucizeler ve olağanüstü kabul edilen kadim esatirül evvelinde denen şeylerin DİN=BİLİM=TEKNOLOJİ=İNSAN =İCAD İLE MADDEYE DÖKÜLÜP ,HALKIN UMUMUNA ANLATILARAK KULLANIMINA VERİLDİĞİ ZAMANDIR..
bugünki gelişen biyoloji ilmi ve tıpla birlikte; artık eşler bir vücut olmasalarda, alınan spermler ve yumurtalarla labratuvar ortamlarında döllenme yapılmaktadır.. ve bu döllenmiş insan embriyolarının bazıları dondurucularda ,daha sonra yaşatılmak üzere bekletilerek, istenen bebekler kiralık veya hakiki annelere enjekte edilerek, doğal süreçte insan olarak yaratılmaya ve doğuma izin veriyor ..ve parası olan yaptırabiliyor..
yanii,eskide bu ayetler inkar edilirdi ama bugün edilemezler ..
mitolojilerde ise tanrılar beğendikleri kadınlarla birleşirler ve onları hamile bırakırlar..ama bu birleşme bilinen birleşme misali değil, bir rüzgarın üzerlerinden geçmesi veya bir bulutun içine girmek vs tarzı daha soyut HİSLENMEK- DUYGUBULANIMLANMAK hallerde olurmuş..yani bir manada kişiye esma yüklenmeside böyle bir şeydir..
bugün bunu bilim ve teknolojide sadece sanal bilgileri buluta yükleyerek ve lazım olunca buluttan sağaltıp,bilgileri yeniden buluttan doğurtarak sanalda kullanabiliyoruz ama bunu ancak bir yazıcı ve 3 de çizicilerle maddeleşmeye yavaş yavaş başladık..
fakat tabii ki bu geldiğimiz yer ,mitsel kahraman insanların doğumu benzeri bir insan yaratmaya çoook uzak ve yetersiz..şu anda 3 d idir nedir o çizgiler robot insan inşasında kullanılıyor yani teknoloji hayalleri maddeye dökmekte bayağı hızlı..
hz meryem in başına gelenleri ise bilim ve teknoloji henüz çözemedi..ama mitolojide bu anlamlardan geçilmiyor..zaten hz meryemden evvel mısırlı isis de oğlu horusu ,osirisin kalbinden tanrının gizli adını söyleyerek almıştı bilgiside var...
hz meryem ve hz adem aynı kabul edilmiştir ayetlerde .demek ki zaman zaman insanlık çürüme ve yozlaşmada dibe vurup artık ilerleyecek -kulluk edecek kalitede istenen insanlar kalmadığında; bu surede olduğu gibi veya hz ibrahim ve yeğeni lut ve oğullarının hepsi peygamber olması gibi , devrelerden insanlık hep bu tekrar döngülerinden geçiyordu ve bunlar işaret -ayetler olarak bize kaydediliyordu..
büyük ihtimalle içinden geçtiğimiz zaman dilimide; insanlığın en karanlık ve yozlaşıp çürüme dönemlerinden olduğundan ,çok büyük mucizeler ve olağanüstü özellikteki insanlarında içimizden doğarak çıkacağı bir zamandayız diye düşünüyorum..
hz meryem sembolen KALP *GÖNÜL MAKAMINA remizdir.. hz isa ise ruh makamına ..insanların tekamüllerinde meryemlik ve isalık makamları var kabul edilir..meryemlik açığa çıkarsa ancak isa ruhullah makamı kişide doğar ve açılır kabul edilirmiş..
KISSADAN HİSSEDE ve mesela.... hz nebimizede nur dağında-hıra mağarasında iken ruh cebrail gözüktü ve onu şiddetle sıkarak kendini ona tab etti değil mi?..ne oldu ?hz peygamberimiz kuran-ı kerime hamile kaldı ve onu bu defa insan değil,bir vahy KELAM -HİKMET -YARATICI VE DEĞİŞTİRİP DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR KİTAP OLARAK DOĞURDU..
işte sende kendi meryemine erdiğinde, seninde ruhu cebrailin sana indiğinde senden de hangi nebiye tabii ve meşrepte isen ,sana ve o zamana uygun bir isevi tabiat doğacaktır vesselam..
iş bu sana bu anlamlarla çok büyük ip uçları ve sırlar verdim kendin yaşadıkça anlayacaksın..ben daha fazla anlatamam çünkü bilim ve teknoloji henüz o seviyeye gelmedi..yani bilimsel olmaz..ama bilmemiz gereken şu:içimizde çok fazla ruhsal çocuk var ve eminim hala da doğuyorlardır..isanların yozlaşması ve yok edilme noktası helaka gelip sınırdan dönmemiz bu kişiler sayesinde oluyor..yani içimizde hazinelere sahipler var ve onlar korunuyor da ondan..
ve bu surede hz yahya nın anlamı açıklaması olan ÖLDÜKTEN SONRA YENİDEN HAYATA DÖNDÜRÜLMEK ANLAMIDA VAR..ve
birde bizlerden evvel yaşayan eski kavimlerin bazılarının bizlerden çok daha güzel ve akıllı ve güçlü olduklarıda anlatılır ve allah sonunda onlardan zayıfta olsa bir ses duyuyor musunuz diye ironide yapar..
yani meryem suresi hristiyanlarda bile olmayan en yüksek bilgi ve anlamla hz meryemi anlatan bir suredir ve birde bu surede pek çok peygamberin adı anılıyor..insan düşünüyor ki,sadece onların soylarımı yaratıcı için değerli ve sadece onlar mı hakikati anlamaya ve yaşamaya yetkin ve ya diğerleri yani bizler neyiz ?
ve sure sonuna doğru ALLAH EVLAT EDİNDİ -RAHMAN OĞLAN EDİNDİ ayeti var ve çok şiddetli bir red ediş ve beddua ayeti var orada ..bu allahın evlat edindi dedikleri kişi de hz isa dan hemen sonra gelen ÜZEYİR -ezra peygamberdir..yanii onlar hz isa ve hz üzere allahın -rahmanın oğlu derler ya, ondan..
bu devir artık yahudilerin tamamen yozlaşıp, sapıklaştıkları dönem kabul edilirmiş zaten üzeyir nebide yine çok kalmaz ..üzeyir nebi nin hz idris olduğuda kabul edilir..mesela bu anlamda bakarsak HIZIR İLYAS KÜLTÜDE BURADANDIR ve yahudi hint kabalistlerin merkaba tekerlekide üzeyir nebinin göğe çıkmadan evvelki vizyonuna dayanmaktadır..yani insanların kendi kendilerine akıl edipte bildikleri bir ilim değildir..
bu surede doğumlar ve ölümler ama aynı zamanda ölüp dirilenler ve hiç ölmeyen BÜYÜK DÜNYA HAKİMLER KURULU VAR GİBİ değil mi? belkide büyük konsey hakimleri baştaki mukatta harfleridir kim bilebilir ?
doğrusunu allah bilir
nur cihan

********* KAHF SURESİ : bilmeden, depremlerin çok olacağı bir ramazanın ortası 16. günü mehdi hadisine atıf yazmış bulunmuşum özel notu ile..
eweet ramazan-ı şerif kuranın indiği ay olduğundan hatim okumak geleneğine uyarak ,bugünde KEHF SURESİNİ DİNLEDİM ve ilk defa bu sure hakkında yeniden kapsamlı hz googleden "ne demişleri" de okudum ..ve şimdide kendim ne diyeceğimi yazarak öğreneceğim 🙂
KEHF ,MAĞARA demekmiş.. benim için mağara da dağın içinde olduğundan aynı zamanda dağ demek ve dolayısı ile de üçgen-piramit ve ruh da demek ..bu dağlara takıkım galiba 🙂 ve nedenlerim var, ondan tabii..
..mekkeli müşrikler ne yapsalar hz peygamberimizi ilimlerde yenemeyince ,medineli beni israil yahudi alimlerine gidip,onun asla bilemeyeceği yeni sorular istemişler.. ve onlarda, kimsenin hakkında bir şey bilemeyeceği bilinmez zaman haberlerinden 3 soru bulup sormuşlar...işte bu surede o 3 bilinmez zan edilen sorulara cevap olarak indirilmiş.. ve tabiiki o yahudi alimleri sonra müslüman olmuşlar..
bu sure hemen tüm batıni ve ezoteriklerin yatıp kalkıp çözmeye çalışıp, o güçleri elde etmek istedikleri suredir malum..ve tayyi zaman- tayyi mekan ve zamanlar arası portallar açıp -ebediyyen yaşamak için bu sureyi didik didik ederler..ama surede allah onlara süpriz yapar ve kısa özetlediği her hikayede; ucu açık cevaplar ve arama işaretleri de vererek değişik seçeneklerle eğlenerek tekrar tekrar cevaplarını onlara sunar ve doğrusunu sadece kendisinin bileceğini söyler...ve bildim diyenlerinde "karanlığa taş atacaklar misali "anlamsız olduğunu da bize söyler .. yani bu sure aslında allahla ilim yarıştırmak gibidir de ,haşa..
..bilmek lazım ki ,İLMÜ LEDÜN ne esma çekmekle,ne aramakla nede bir ustadan tahsille öğrenilebilir..allah o ilmi dilediğine verir ve bu ilim kişisel kabul edilir ve umumi değildir..ilmü ledün hızır yani bir nevi hakiki mürşidle alakalıdır...o yüzden de peşinde koşmak anlamsızdır..ve ilmü ledünden sayılan cifir ilmi yani rakam-harf ve geometrinin birleştiği vefk ilmi ise sadece mana aleminde hz ali ve ehlibeytten alınabileceğide söylenir..yani başka türlü olmaz..diğerleri hırsızlıklardan kotarılıp aktarılanlar kabul edilir..mesela şimdilerde para ile sertifikalı bu ilmü ledün ve sihir ilimleri öğretiliyor ve bunlara şarlatanlık deniyormuş..
... evet ashabı kehf e baktım.en eski versiyonu hint mahabara destanında var ki, onun 5 saatlik sıkıcı tiyatrosunu buradan youtubede izlemiş yorumlamıştım.tabii yine dinden kavga edip çıkmıştım.. aynı onların çıktıkları gibi....sonra başka kavimlerde aynı benzer öyküler var ..genel kanı ise efes antik şehrinde olduğu hakkında ve o gençlerinde SABİİİ yani ESSENİ LİK YANİ İLK DİNDEN OLDUKLARI AĞIRLIK KAZANIYOR..
TABİİ ASLINDA SUREDEKİ 3 HİKAYEDE DE BİRER ERGİTİLME METODU VE ÖLÜLER YOLCUKLARININ DEĞİŞİK VERSİYONLARI ANLATILIYOR ..doğal olarak bu işin ilk kurucusu ve sabilik inancınında nebisi ve kendini bilmek okullarınında hala yaşayan kurucu ve öğreticisi hz idris e olay dayanıyor..ilk göğe çekilen ve ölümsüz kalem olan o..başka kuranda göğe ALİ YÜKSEK MAKAMA ÇIKARTILMIŞ KAYITLI KİMSE YOK değil mi?..evet..
bu ashabı kehf aslında batıni yorumcularca didik didik edilip İNSAN BEDENİ YANİ NEFS KÖPEĞİ İÇİNDE UYUYAN 7 LETAİF-7 ÇAKRA-7 GEZEGEN-7 ESMA vs adlı 7 nefs mertebesinden uyanmayı anlatır..ve tabii esasında allahın bazı ayetlerde DAĞLARI SABİT KAZIKLAR ÇAKTIK,İÇİNDE ALLAHI ZİKREDEN ADAMLARVE SULAR VAR ANLAMI HAKİKİ BİLGİSİ HEPSİNDEN ÜSTÜNDÜR..
yani bence ashabı kehf fazlası ile bu manada herkesçe biliniyor. benim bilgimde onları okuyarak olduğundan, bu kadar yeter..
birde surede ASHABI RAKİM VAR..bu rakim sayılar-rakamların yazılı olduğu tablet gibide anlatılmış..ashabı kehf hikayelerinde bu mağara uyuyanlarının yanlarında hikayelerinin anlatıldığı bakır ve levha olduğu ile yorumcular kaydetmişler..yanii bu sembol çözülemeyen bir sembolmüş..
ama ben şöyle düşündüm..nasıl ki BUGÜN HERŞEYİN BİR LEVHU MAHFUZ ÇİP LEVHASI VARSA ,bu ilk hermesin zümrüt tabledi olarak meşhur olsa da ,hz nebimizin mekke fethinde ,kabe içindeki kuyunun içindeki hazineleri sadece hz ali yanındayken çıkartınca, en alttaki yeşil zümrüttaşına kayıtlı yazılı tableti bulup- alıp, okumuş ve kimseye gösterip söylemeden yine yerine ama kazıp çoook daha derine koyup ,üstünü örttüğüde vardır..mescidi aksanın altında hiram usta veya hz idris in kabri ve levhası olması gibidir bu bir anlamda..yani bazı kadim bilgiler ve kişiler YER İŞARETİ VE YAZILI KAYITLARI İLE ALLAHÇA MAHFUZ bir zamana dek BEKLETİLİYOR NEDENSE diye düşünmeliyiz..demek ki vakti gelince ,o mühürler açılacak ..
diğer hikaye ise HZ MUSA VE YANINDAKİ FETA yani GENÇ in ki biz onu YUŞA BİN NUN diye tanırız beykoz dağında bir makamı vardır ..işte bu iki yolcu, allahın kendisine hz musanın bilmediği ilimler verdiğini söylediği ve tanışacakları adına HIZIR dediğimiz yapı olan yani, ayetteki adı ile ALLAHIN KENDİ KATINDAN BİR İLİM VERDİĞİ KİMSE İLE BULUŞMAYA ,İKİ DENİZİN BİRLEŞTİĞİ YERE GİDERLER ..ve çantalarındaki kurutulmuş ölü balıkı denizde yıkarken genç olan ,balık dirilir ve denizde yüzerek suda kaybolur..
hz musa ,orasının ölüleri dirilten ab-ı hayat nehri olduğunu anlar ve hızırla orada buluşacağını bilir.. ve buluşurlar..hızır önce onları bir gemiye bindirir ..gemi sahibi onların parası yok diye ücret almasa da ,korsanların geldiğini gördüğü halde hızır gemiyi deler ve batırır hale getirip defolar..ve hz musa kızar ona çıkışır ..sonra bir yere gelirler burada kendilerine yemek verenlerin bir çocuğunu hızır öldürür ve hz musa yine yapılan iyiliklere nasıl böyle kötü davranıyorsun diye ona kızar ..ve hızır sen benle yolculuka dayanamazsın ayrılalım der.. ama hz musa devam etmek ister ve sonrada bir yere gelirler.. buranın ahaliside onlar aç bırakır ve taşlarlar..hızırda duvarı yıkılmış bir bahçenin duvarını eliyle yeniden sağlamca örer ve tamir eder ..ve hz musa yine kızar ..sonra hızır ona ;""sen şeriatta benden üstün bir nebisin ve ben dünyada sana tabiiyim ,yollarımız burada ayrılıyor"" der ..
ve BU ZAMANA UYGUN ŞERHİMİZ:nasıl ki zamanın efendisi ülkemize yapılan darbe ile ülkemizi korumak için BİNDİĞİ GEMİYİ PEŞPEŞE DEPREMLERLE DEFOLADI VE İÇİNDEKİ SABİLERİ DAHİ ÖLDÜRDÜ ve ülkemizdeki işgalin son aşamasına noktayı koydu ve sonra da gizli hazinesini zamanı geldiğinde açılmak üzere orada şu anda bu ülkedeki en mucizelerle dolu ramazanı yaşayanlara gömdü durum sende ,bende ve onda ve her eşyada bu şablon kalıp üzere anlaşılmalıdır ki ,insan kuran okumayı anlasın ve sevsin..insanlar neden kuran okumuyor ve sevmiyor çünkü ayetleri kendi üzerlerinde anlatmıyorlar ve ayetleri biz seçkiniz diye sadece kendilerine saklıyorlarda ondan..
muhyiddin arabi hoca bu hikayeyi hz musa nın kendi içinde sakladığı ve kimseye söylemediği kendi başına gelenler hakkındaki 3 sorusunun cevabının, allahın dilemesi ile hızırca ona tekrar deneyimlettirilerek yani bugünkü ilimle aile dizimi yaptırarak, olayların KAZA VE KADERLERİ HAKKINDA SEMBOLİK BİR DERSLE BUNU AÇIKLAMASI KABUL EDEREK AKTARMIŞTIR..
kaza ve kader bahsi çok az sayıdaki nebiye verilmiş ve bu en yüksek bilgi kabul edilirmiş.. ve tabii birde kendini bilmek ilimlerinde ölüler yolculukları bir mürşid le yapılır ve genelde SABAH NAMAZININ ŞAHİDİ OLAN DENİZDEKİ KAYIKÇININ TEKNESİ-GEMİSİNE BİNEREK BU YAPILIR değil mi?.yanii HER BİLENİN ÜZERİNDE BAŞKA BİR BİLEN VARDIR...ANCAK SENDEN EVVEL, O YOLU GİDİP GELMİŞLERCE ,O YOLU ALABİLİRSİN... .yaniii kadim öğretilerdeki insiyasyon ritüelellerinde daima SU DA BİR SAL VEYA TEKNEDE ÖLÜLER YOLCULUKLARI YAPILIR. ..çünkü her şey sudan yaratılmıştır ve arşta su üzerindedir ve kürside onun üzerindedir..
balık ruha remiz kabul edilir..balıkın denize kavuşması vahdeti vücud deryası olan " hu" ya ,başladığı yere dönmesidir..yani bu yolculuk ruhsal bir yolculuktur ..
başka... hızır dan ders görmek diye ve ondan ders görmek için sayısız yazı videolar esmalar var ..çünkü tasavvufi evliyaların hayatlarında hangi dinden olurlarsa olsunlar hep bu arketip YEŞİL ADAM HİKAYESİ VAR.. ama sabilik dinindeki YEŞİL FİLİZ ADAM araştırmalarımda, yine karşıma buradaki bizim hızır çıktı, onu da söyliyeyim.. ve ayet var bilirsiniz..öldükten sonra yeniden bizi topraktan yeşil bir bitki gibi bitireceğini söyler rabbimiz..işte o zaman her birimiz hızır-yeşil olacağız..
herkesin bir hızır hikayesi ve rüyası vardır...benimde var.. bir tanecik..benim bir yeşil ormanda çok eski ve çok küçük harabe bir ahşap kulübem varmış..ama orasını bir genç adam biri için benden kiralamış ve bende ormandaki kulübeye giriyorum..yerde SİMSİYAH-KAPKARA KARA KITMİRİ BİR POST MİNDER VE ACAİP KALİTEDE PARLIYOR..onu elime alıyor ve dokununca ne postu olduğunu anlıyor, dokusundaki yumuşaklığına hayran kalıyorum ama sahibi olan hızır ise ormana gitmiş ve ne zaman döneceği belli değilmiş 🙂..yanii hızırı görememiş oldum ..görenlerin hikayeleri daha önemli tabii..fakat postundan acaip izler sürüp taaa kıpçaklarla alakalı neler bulup yazmıştım..
ve sonraki 3. hikaye ZÜLKARNEYN BAHSİDİR..bu biz türkler için önemlidir bazı kişiler zülkarneyni türklerin peygamberi oğuzkaan olarak kabul eder ve anlatırlar..onun yecüclen mecüc adlı kavmi iki dağ arasına erittiği demiri ve üzerinede erimiş bakır dökerek hapsettiği ve kıyamete yakın zamanda bu kavimlerin dünyayı istila edecekleri anlatılır..bu sed ,hazar denizinden tibete kadar uzanır diye yazılmış ..ve eskiden dünyanın en güçlü en tek harika yapısı olarak şiirlerde okunurmuş..
ve hemen tüm tarihi metinlerde YECÜCLE MECÜC nuh nebinin YAFES adlı oğlunun oğullarından birinin soyu kabul edildiğinden bunların mağol tarzı türkler olduğu kaydedilmiştir..ama o devirde türk istilacı kavimlerde korkulduğu için, böyle düşünüldüğüde bir gerçektir..bugünkü ilimle BU ATMOSFERDE AÇILAN BİR DELİKTEN, DÜNYAYI İSTİLA EDECEK ve HERŞEYİ KURUTACAK VİRÜSSEL BİR SALGIN OLARAK BAHSEDEBİLİRİZ diye düşünmekteyim ki, içine girdiğimiz zaman dilimdeki veriler bunu işaret ediyor değil mi?
zülkarneyn de 3 aşamalı seyahat etmiştir..önce ölüler yolculuk yapan herkes gibi güneşin battığı yer olan ölüler ülkesi BATIYA GİTMİŞTİR ve orada rabbin emri ile dilediği kavmi özgür bırakmış, dilediğinide öldürmek emrini almış ve HAK VE BATILI AYIRT EDİP -KELİME-İ TEVHİD KILICINA SAHİP OLUP, MESLEĞİNİ İCRA ETMİŞTİR..sonra güneşin doğdu doğuya gitmiştir..buranın ahalisinide güneşe açık -korunmasız yaşayan bir halk olarak bulmuştur..
demir dağı ördüğü yerse kuzeydir.. yani karadenizle hazar denizi arasındaki KIPÇAK TÜRKLERİNİN YAŞADIĞI YERE GİDER..mesela ben kıpçakları ve kurt mitini araştırırken, bu konuyu çok okumuş ve o zaman netteki en kapsamlı kıpçak sembolünü yazmıştım ve hatırladıklarımı şimdi birleştirebiliyorum..zülkarneynin askerlerinden biri ölür ve onun küçük oğlunu zülkarneyn çok sever ve evlad edinir ve yetiştirir..bu çocuk çok zekidir ve iklim ve coğrafya yüzünden orada hapis kalan zülkarneyn orduları için ORADAKİ SERT AKAN DERİN BİR NEHRİN ÜZERİNE ,DÜNYADAKİ İLK KÖPRÜYÜ YAPAR VE O KÖPRÜ ANLAMINDA,kendilerine rehberlik edip ,karşıya geçirdiği için ONA KIPÇAK ADINIda ,ZÜLKARNEYN VERİR..ve birde şu önemli detay var..
nasıl ki doğudaki halka hiç bir bilgi gelmediği ve coğrafyalarıda uygun olmadığında güneşe açık çıplak geziyorlarsa ,bu kuzeydeki halklarda KAPKARA KURT-KÖPEK TÜYLERİ İLE KAPLI GEZİYOR VE KURT-KÖPEK GİBİ GÖZÜKÜYORLARDIR ..bunu ise ,ülkeden çıkan zift -katrana önce vücutlarını bulayıp, sonrada siyah kurt-köpek tüy-postlarına yuvarlanarak kendilerine hem koruyucu bir elbise yapabiliyorlar, hemde düşmanlarına korku salarak savaşmadan yeniyorlardır..işte bu bilgi mesela ilkel dediğimiz kavimlerin bedenleri neden bazı hayvanlar gibi giysili anlayabilmemiz için bir şablondur diye düşünüyorum ..
ve sadece bu bilgi ile mesela gılkamışın neden iştara karşı ZİFTİM VE KATRANIM VAR diye övündüğünüde açıklar..ve aynı soya ait ilim ve aynı soy olduklarınıda anlatır çünkü mezopotamyada da bedenlerini katrana bulayıp KUŞ TÜYLERİNDE KENDİLERİNE ELBİSE YAPTIKLARI HEYKELLER HALA VAR ..(* not:bilimsel değildir, kendi kişisel keşfimdir 🙂 )
ve taberi tarihinde iskenderi zülkarneyn bahsi vardır ki, bende pek çok defa kopyalamışımdır..çok sarsıcı bir sonu vardır çünkü ve benimde ütopik ülkem iskenderi zülkarneynin gördüğü ama bu dünyaya ait olmadığı için asla fethedip erişemeyeceği ve yaşayamayacağı O YEŞİL AĞAÇ ADAM VE YEŞİL AĞAÇ KARISININ HÜKÜM SÜRDÜĞÜ ÜLKENİN son sıdre ağacı denen yerin ÖTESİDİR..bir öncesi ise ağaçta yaşayan kuşlar ve YUMURTALARININ OLDUĞU YERDİR.. ve iskenderi zülkarneyn bu yolculuktan yani son sınır olan sıdretül münteha da denen son ağaç "YEŞİL AĞAÇ ADAMIN", ONA VERDİĞİ TEK BİR KUŞ YUMURTASI HEDİYESİ ile geriye dönmek zorunda kalır.. ve ağaç adam ona :"8 ay sonra öleceğini ve gidip hazırlık yapmasını" söyler..ama bu esnada iskenderin kendisi için aradığı abı hayat suyunu ise askerlerinden bir adam içer ve ÖLÜMSÜZLÜĞÜ DE SADECE O KAZANIR..mesela şimdi bu hikayeye göre ben hızırın aslında kıpçak olduğunu dahi düşünebilir ve hatta yazarken kara kıtmiri postu hayal edip gülümserim ..ve teşekkür ederim ..
BU SURE İLMÜ LEDÜNÜ ANLATAN SURE KABUL EDİLİYOR YA HANİ,işte bende hayallerimde eskiden üzerlerinde ilmü ledün yazan yumurta hayalleri görürdüm ve o yüzden ilmü ledün denince aklıma yumurta gelir ve her şeyi yumurtada anlamak..iskenderi zülkarneyninde ömrünün sonunda sadece bir kuş yumurtası hediye alabilmesi, bence benim rüyamı sembolik manada destekliyor 🙂..insan hayatında bir defa bir kartal yumurtasına sahip olmalı ...
kıtmir, aynı zamanda siyah zerre ağırlık ölçüsü olan miskal de kabul edilirmiş.. en küçük ve bölünemez ağırlık.. yanlışsa düzeltebilirsiniz..
ve zülkarneynin en bilinen sembolü İKİ BOYNUZ SAHİBİ OLMASIDIR ve birde uzun örülü saçları var demişler..hint mitolojisinde başında HİLAL BOYNUZ TACI TAŞIMAK o kişinin en yüksek seviyede tekamül ve idrak sahibi olup ,bu aklını ve ilmini kullanabilmek kabiliyeti anlamındaymış..
başkaa..zülkarneyn iran ve yunan karışımı bir efsane kişilik olarak, iskenderi zülkarneyn anlamı ile tüm liderlerin ve yüksek hedefleri olan insiyelerin erişmek istedikleri arketip sembolüdür..yani kesin türktür..
ben kendi iskenderi zülkarneynimi hayalimde nasıl gördüm yine yazayım ..16 temmuz darbesinden sonra sanırım eylülde yapılan büyük bir miting vardı ,o olmadan bir gece evvel, bir hayal gördüm..mısır da piramitlerin üzerinde iskender sikkesinde olan resim vardı ve önündeki aslan sfenksin 4 başı vardı ama o aslında bir savaş uçağı roket idi ve bir başı yanıktı..ve plakasında arapça rakamlar ve yazı ile AHMED yazıyordu..ve ben bu hayalimden sonra dünyaya ve ülkemize yukarıdan el konularak darbe yapıldığına ve dünya hakimiyetinde artık insanların söz sahibi olamayacaklarını anladım ve hala bu kanaatteyim..ve iskenderi zülkarneyn denen meşrepte bir dünya liderinin çıkacağına inanıyorum ve dünya efendisi ülkesininde türkiye olacağına tabii..
bu benim inancım ve hayalim..kimse inanmak zorunda değil ..
ve diğer iskenderli hayalimse çok daha eski..bir doğum olacak..ve o doğum için herkes bir yere altın hediye bırakıyor ve dağ gibi bir tepe altın oluşuyor bunlar bildiğimiz cumhuriyet altın hediyelerden ama en son gelen altın hepsinden büyük ve üste konuyor..onun üzeride iskenderin resmi var ve içi gümüş kenarları altın yani güneş ve ay tutulmuş bir tevhid olmuş ve iskenderi zülkarneyn doğmuş..ve bu iskenderli tek bir altın, altındaki bir tepe oluşturan yüzlerce altından çok daha değerli..
allahtan ümid kesmek en büyük günah kabul edilir..hayaller bizi hayata bağlayan en büyük ayetlerdir ve her büyük idea ve keşif bir hayalin peşinden gidenlere maddeleşmesi ile olur..bizde ümidimizi; ne ashabı kehflerden ,ne hızırla yolcuklarımızdan ,ne de iskenderi zülkarneynleri deneyimlemekten asla kesmemeli ve bu 3 hikmetli kadim hikayeden hissemize düşenleri almalı ve bu şablon kalıpları kendi deneyimlerimizde bulmalıyız vesselam..
not: bu yazı için okuduğum bilgi linklerini yorumlara ekleyeceğim .ilgisi olan okuyabilir..
nur cihan
*****
17-İSRA suresi : ""1 - Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.""
evet..bu gece ilginç tevafukla İSRA SURESİNİ DİNLEDİM..isra suresinin diğer adı beni israil suresi imiş..yani her ramazan ve müslümanların özel günlerinde olduğu gibi dün gecede yine israil siyasi terör yönetimi ,mescidi aksada ibadet eden müslümanlara aniden saldırdı ve işkence etti... bu israil işkencelerini akılda tutarak bu sureyi yeniden idrak ediyoruz inşallah..
İSRA SURESİNDE ALLAH, israililerin hileleri için çok kızgın onlara der ki,ey nuh la beraber gemide taşıdıklarımızın soyundan gelenler !!!...yani, anlamak isteyecek adam lazım ki anlaşılsın ..ve bu soyun 2 defa sıfırdan yerle bir edilip helak edilişleri ve yine azdıklarında yine helak edilecekleri sözüde bu surede kayıtlı..
ve eğer sureyi dinlerseniz allahın ayetlerini öğrenirsiniz..ben kendi anladıklarımdan özet geçmek isterim ..İSRA SURESİ ,GECE YÜRÜYÜŞÜ demekmiş..yani ilk ayette anlatıldığı gibi hz peygamberimizin mekkedeki kabe den- bir gece aniden ,mescidi aksaya yatay yürütülmesi ve sonrada oradan miraca dikey yükselişini anlatır..
ve bu sure sonunda allah SANA RUHTAN SORUYORLAR,DE Kİ ;RUH BİLGİSİ ALLAHIN KATINDADIR VE RUH HAKKINDA SİZE AZ BİR BİLGİ VERİMİŞTİR ve yine başka bir ayette de der ki,İSTER ALLAH DE,İSTER RAHMAN İKİSİDE BİRDİR..yani ,ben ilgi alanımdan dolayı bu konuyu yazmak istiyorum ...
İSRA kelimesine bakınca onu ÜÇGEN gibi görüyorum ve dolayısı ile RUHÜL KUDÜSÜ DE BİR ÜÇGEN OLARAK ANLIYORUM çünkü rüyamda öyle öğretilmiş(* NUN -RUH -KALEM -RUHÜL KUDÜS .. aynı ) ve kaydetmiştim..zaten insanda bir üçgen gibidir değil mi? yani BİR KALEMİN UCU GİBİ..
ve asıl olan; DÖNEN BİR NOKTANIN bir ucundan salınan bir ip kalemle -sarkaçla salınırken KENDİ SALINIMINA GÖRE ÇİZDİĞİ BURÇ EVLERİ AÇILARIN TOPLAMI İLE OLUŞAN BİR ATOM ve altı çalışma İMZASI ORTAYA ÇIKAR..bazıları buna yaşam çiçeği ,bazısı vefk, bazısı mühür, bazısı AYET DER..
mesela ben istanbul ortodox müzesine gitmiştim orada kocaman bir tablo vardı ve üzerinde KOCAMAN BİR DAİRE İÇİNDE BİR ÜÇGEN VE İÇİNDE I .II yazıyordu Kİ KARTINI YAPMIŞTIM sonra..ve papaza bu ne demek demiştim..o da durmuş ve "bunu kimse bilemez ,onun anlamı unutulalı çok olmuş "demişti...
ve bu tefekkürün lütfu ile ilk defa anladım ki KABE nin içindeki I direk yanındaki bir kuyu ve sonra yine II direk yani toplamda I.II yine aynı anlamı bize kaydediyordu..bak mesela şuan dünyada bir ilk keşfi okuyorsun ,inşallah anlarız ve amin..
isra suresinin ruhu anlatması ve ayet sayısınında 111 olması,o devirdeki bu ilimleri ve yaratıcının GİZLİ SIR İSMİNİ BİLEN israiloğullarına aynı zamanda BEN BENİM i delili ispatıdır..fakat bugünde islam alimleri bu bilgilerden bihaber ve gaflettedir ..
isra suresinin 111 ayet sayısına sahip olması bana DEVAM EDEN BİRLERİ DE HATIRLATTI ve şimdiki geniş zamanıma gittiğimde bana anlattığı şu hikayeyi..
meczubun biri denizin dalgalarına bakıyor ve her dalga da BU GELEN BİR DİYORMUŞ..yani demişti zaman ,sende giden dalgaya takılıp kalma yoksa yolda kalırsın ve meczub olursun,sen gelen yeni dalgaya yani yeni gelen bir e ,1 e bak ve bende ona bakıp,gözlerinden bana bakan ruhumdaki neşeyi görmüş onu BANA AYNA OLACAĞINI anlamış ve ONUN AYNASINDAN KENDİMİ SEYRETMEYİ kabul etmiştim 🙂..
insan batıni ilimlerde ilerledikçe onun harflerden ve rakamlardan geçip geometriye terfi etmesi lazım denir ki,kadim hermetik okulların birinin kapısından BU KAPIDAN GEOMETRİ BİLMEYEN GİREMEZ yazarmış..bu ilme sihir ilimleri aracı olan astroloji ve huruf ilimleri vefkleri ve geometrik şekillerin simyasal yasalarıda denebilir belki..çünkü allah,başka sure ve ayetlerinde her şeyi belli bir ölçü ve şekilde yarattığını söyler..bugünkü bilim ve teknoloji ilmi aslında o kadim simya büyüleri olan vefklerin orjinalini SES -TİTREŞİM FREKANSLARI OLARAK İCAD EDİP MADDELEŞTİRİP ÜZERLERİMİZDE SAVAŞ SİLAHINDAN TUT,HALKLARI HİPNOTİZE VE SALGIN HASTALIKLARA UĞRATMAYA her şekilde KULLANMAKTATIRLAR..BİZ BUGÜN BU İLME FİZİK DİYORUZ DEĞİL Mİ?evet ..işte eskilerde batıni alem yani metafizik derlerdi ki,bizde en son çağda METAVERSE ÇAĞINA GİRDİK..
ÜÇGEN bir ses ölçer olan METRONOM, musiki eğitimlerinde kullanılırmış.. bu üçgen cihanızı ortasından bir sarkaç salınır aynı miraç gecesi hz cebrailin hz nebiye inmesi ve bir yaydan inmiş ok gibi onunla birleşmesini anlatır..
ve bu surede birde İNSANLARIN HAYRI VE İYİLİĞİ İSTEDİKLERİ GİBİ KÖTÜLÜK VE ŞERRİDE İSTEYEREK BU BELALARI ÇEKMEK İÇİN NASIL ÇALIŞTIKLARINI ANLATIR BU SURE..
biz bugün bu ayetleri kendi üzerlerimizde hatırlamalıyız..biz bugün helak edilmek noktasına kendimizi nasıl getirdik bakacağız..hatırlayalım bir kaç sene evvel, içimizdeki sapıklık hastalıkları ayyuka çıkmıştı ve hayvan ile insan tecavüz ve işkencelerinden ortalık yıkılıyordu ve erkekler erkekleri, kadınlar kadınları cinsellik için seçmeye daha ilkokuldan itibaren serbest kabul edilmesi öğretiliyordu ve başka kötülüklerden de ..ve herkes artık kıyamet kopsun ve bu çirkef yozlaşmış topluluk yok olsun diyor ve bu dünyada evlenilip asla çocuk yapılmaması gerektiğini söylüyordu değil mi?....evett .hatırlayalım...
sonra genel olarak ANLAMINI BİLMEDEN VE İSLAMDA YASAK OLMASINA RAĞMEN KENDİ İÇİMİZDEN ÇIKARTTIĞIMIZ YÖNETİCİMİZLE henüz en dramatik köprüde son çıkışta onsuz bu gayyadan geçilemeyeceğini idrak edemeyip, ARTIK onunla İŞİMİZ BİTTİĞİNE İMAN EDEREK, sabahtan akşama ona beddua ve küfür etme illeti duası ve zikri salgın hastalıklarımıza başladık ve bu beddualar ve küfürlerle -şiddetli öfke ve kinle neleri üzerimize çektiğimizi asla umursamadık..oysaki HZ NEBİMİZ ,SÖZ SİHİRDİR DEMİŞTİR SÖZÜNÜ UNUTMUŞTUK VE BİLSEKTE ZATEN UMURSAMAZDIK
..işte iyi sözler iyi sihir gibidir ve yılanı bile deliğinden çıkartır demişler ya hani,kötü sözlerde ifritleri hapis oldukları üçgen taşlar altından ve yecücle mecücü hapsoldukları dağların ardından çıkartır ve biz bugün ŞEYTANLARIMIZIN SERBEST KALDIĞI BU DEVİRDE ,KENDİ FİTNE VE FESATLIKLARIMIZLA SAVAŞIYORUZ ama kaybetmek üzereyiz..
içimizdeki iyilerin yüzü suyu hürmetine devam eden bir hayat ne kadar devam eder ki? ...bugün ülkemizde insanlar,ülkeyi kana bulayıp ,her şeyi yağmalayacak allahsız amerikan ve ingiliz uşağı pkk ve türevi teröristlerle ve din adına savaştıklarına inanan aslında allah a değil,ingiliz ve amerika kukla güya hizbullah-işid vs islami terör örgütlerine bel bağlayabiliyorlar.. dağdaki eşkiyaları ve mağaralarındaki işkencecileri seçerek getirip imar edilmiş dünya cevheri bir ülkenin içine ettirmek için ,herkes elinden geleni ardına koymuyor ve bunun nedeni düşünülmeli ...ve bizim neden güzel ve temiz abad edilmiş şeylere neden tahammül edip dayanamadığımız ve neden yağmacılık-çapulculuk ve mağara devrine döndürülmeyi sevip seçtiğimiz araştırılmalı..genetiklerdeki bu yağmacılık artık tedavisi mümkün değilse ilahi tarafından olay el konmalı ki bence kondu ..
ve bunun getireceği felaketleri bile bile ,TÜM GÜÇLERİ İLE ALLAHTAN DEĞİLDE ,tanrı edindikleri KENDİ ŞEYTANLARINDAN BELAYI VE HELAK EDİLMEYİ TALEP EDİYORLAR...sonra da"yandım allah beni kurtar" deselerde fayda vermeyecek....çünkü ağızlarından çıkan sözler misli misli yine kendilerine geri dönecek..
ve İSRA 16 :
""16 - Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.""
--
ve bu surede İNSANIN NEKES yani cimri yani ELİ SIKI OLDUĞU DA ANLATILIYOR..biliyorsunuz insna zenginleştikçe harisleşir ve cimrileşir ve sürekli dolar,altın ve tapu biriktirip toplamaya başlar ve ekonomik sistemi tıkayarak bugün ülkemizin de içinde olduğu hale düşürür..oysaki topladıklarımız emanetlerdir ve kimlere nasip edilecek ve o emanetleri kimler için biriktirdiklerimizi asla bilemeyiz..
allah her insanı yaratırken rızkını da onunla beraber yaratmıştır ve buna kefildir..ama insan doyumsuz olduğundan buna rıza göstermez ve başkalarının olan her şeye de göz diker ve fırsatını bulduğunda onları alıp ve saklar ..oysaki bu yaptıkları ona kurulmuş bir tuzaktır ve hayatı hep çalıp biriktirdiklerini saklamak ve korumak ve başkalarından bunları kaçırmakla geçer veya haramdan gelen her şey gibi bunları bomboş ve işe yaramaz şeylere harcayarak onları ziyan eder ..bugün de insanlar suretlerini sonu gelmez estetiklerle değiştirip dönüştürüyorlar ve paraların çoğu vitrin makyajları ve dibine dek nefsani ilgi alanlarımız için heba ediliyor..sonunda yine ölecekler yine ölecekler..ama tek tip bir surete benzemeye neden çalıştıklarını zerre idrak edecek zekaya ve irfana sahip olmadan ölecekler....
ve bu surede HAK GELDİ BATIL YOK OLDU ayetide vardır ve allahın sözlerini anlayanların onun sözlerini durduklarında korku ve haşyetle yere kapanıp nasıl secdeye vardıklarıda anlatılır ve örnek verilir..yanii, bu sure aslında biz anlamasakta ayetteki gibi tüm yaratılanları RAHMANIN ÇADIRI ALTINA ALAN VE KUŞATAN BİR HAŞYET VE RAHMET VE KORUMA DA VARDIR..
not ve uyarı :
ben kuranı kerimi herkes gibi anlamıyorum ve sizinde artık öğretildiği gibi anlamayı sevmediğiniz için sevip okumadığınız ve asla öğrenmediğiniz kitabınızı ki eğer kitabınızsa ,bugün yaşadığın anlamda kendinde ve etrafta -ilimde ve fende anlaman lazım..yoksa kuran sana hitap etmiyor demektir yani bana kızma ve hakaret etme, kendine kız ve ben neden anlamıyorum diye kendine hakaret et..
ve son söz yine isra dan ...
De ki: “Herkes fıtrat ve mizacına göre amel eder.
Fakat kimin daha doğru bir yolda olduğunu en iyi Rabbiniz bilir.”
İsrâ / 84 Ayet
nur cihan
****
ELİF LAM MİM RA
kur'an hatmimde RA'D SURESİ ni dinledim ..RA'D ,GÖK GÜRÜLTÜSÜ DEMEKMİŞ..biz onu gök gürültüsü ile ÇAKAN ŞİMŞEK VE DÜŞEN YILDIRIMLARLA DA BİLİRİZ..zaten bu surede ALLAH ın gök gürültüsü ve düşen şimşek -yıldırımı ile çarptıkları ve yağdırdığı yağmurla abat olan bahçelerdeki bazı bağları ve aynı yağmuru almalarına rağmen hiç yeşerip yemişte veremeyen bağların hakkındaki bilgiyide bu surede anlatır..sureyi dinlerseniz onu zahir anlamında sizde anlayabilirsiniz..ama hz nebinin hayatını ve olaylar esnasında gelen ayetleri okursanız ,o zaman neye karşılık o ayetlerin cevap olarak geldiğinide öğrenirsiniz.ve bu iki bilgi ile, kendi hayatlarınıza bir şablon kalıp yapıp ,kendiniz ve etrafınız ve içinde yaşadığınız toplumlar hakkında da çok şeyi anlayabilir ve olayların tekrar eden kader kaza döngülerini takiple iz sürebilirsiniz..bunun için kahin olmaya gerek yok..sistemi okuyorsunuz o kadar..kimse var olan kalıpların dışına yasa gereği çıkamaz....
şimdide kendi anladığım batıni anlamlardan geçmek istiyorum ve zaten sürekli paylaştığım YILDIRIM-ŞİMŞEK-10 SEFİROT KÜRESİ-yılbaşı ve diğer kültlerdeki HAYAT AĞAÇLARI VE İNSAN ADLI AĞAÇTA BU SUREYİ TEFEKKÜR EDELİM.. ayette ,allah dilediğini çarpar diyor ve DİLEDİĞİ YERE SUYU İNDİRİR DİYOR..SU ALLAHIN İLMİNİN SEMBOLÜDÜR..mesela başka surede cinler hakkında biz onların suyunu kestik de der..işte ezoterik kendini bilmek çalışmalarından duyduğumuz kundali ASA SUYUNUN ÇIKARTILIP, AYDINLANILMASI ve SU BASMANI OLUP,KİŞİNİN KENDİ potansiyeli olan KABINI TAŞIRIP ETRAFINI SULAYARAK, kendi cennet bağ ve bahçesini yeşertmesi bu surede anlatılır..ve başka surelerde bu cennet ağaçlarının yaz kış yeşil kaldığı ve altında oturanların gölgelerinden faydalandığı ve yemişleri ile doymasıda bu ağaçların ,insanı kamilleri anlatması olarak kabul edilmiştir..
**bugünkü bilimde rüzgar-şimşek ve yağmurun yeryüzüne tohumlama ve ekim yaptığını kabul edip anlatır..
ve insan aniden bir şeyi anladığında "kafamda bir şimşek çaktı aydınlanıp anladım der veya gözlerimde bir şimşek çaktı onu gördüm 🙂 der"..
ağaçlar ve sabit dağlar ve gökten yağmurlarla akan sular kuranı kerimde çok sık geçer ve önemlidir..
nasıl ki karanlık bir yerde, bir anda gök gürler ve şimşek çakarsa veya bir yere yıldırım düşerse ,o sırada olan aydılıktan her şey apaçık gündüz gibi gözükür ve hangi şey nerede ve nasıldır anlaşılırsa ,KENDİSİNE ALLAHIN RAD I İNEN KİŞİLERDE, ARTIK GÖRDÜKLERİNİ ASLA UNUTMAZ VE BİLİRLER.. ve zuhuratlar tekrar tekrar aynı olmaz.. bir defa an da görsek ,ömrünün sonuna dek onu anlatarak asla bitiremezsin..o şey daima her duruma göre yeniden bir gül misali kat kat evrelerle ,her tür eşyadan sana açılmaya başlar ..az şeyle çok şey anlar ve bilirsin..
ve ŞİMŞEK SAVARLARA PARATONER DENİR..bu yer ve gök arasında alıcı verici direkler haline getirilmiş allah adamları, bulundukları yerin enerji merkezleri ve baz istasyonları ve bereket kaynağıdır..bugün bilim bu anten direkleride maddeleştirmiş ve mucize ayetleri olarak halka sunmuştur ama insanlar bu apaçık ayetleri ,"ilk emri oku olan kitaplarını okumayı red ettiklerinden ",neler olup bittiğini anlayamazlar ..oysa çok fazla şey oluyor ve ayetler maddeleşiyor ..kitap, kendisi olarak kendisine zuhur ediyor..kendini yeniden yaratıyor ..
mesela hatırla şimdi :DÜNYADA SON ZAMANLARDA BAŞLAYAN ŞİDDETLİ VİRÜSLER ve DOĞAL AFETLER BAŞLAMADAN HEMEN ÖNCE DÜNYADA ANA KONUMUZ NEYDİ ?...HATIRLA; 5 G ANTENLERİNİN DÜNYANIN HER YANINA DİKİLMESİ DEĞİL Mİ VE dünya halklarının bu antenler içi ayaklanması ..sonra çin adlı yeni dünya efendisi ,ipek yolu treni ile türkiye eşliğinde bir gece ansızın ,avrupanın KUTSAL SOY yani haram bölgesi viyanaya girdi ve işlem başlatıldı ..ve hemen 3. haftasında çinden yayılan bir virüs çıkartıldı ve o hastalıkla ,tüm antenler unutturuldu... o esnada elon maske nin İLAHİ NURLAR KATARI GİBİ OLAN YÜZLERCE UYDUSU ATMOSFERE- GÖKLERE- ESKİ CİN ŞEYTANLARININ HABER AĞI KURMALARI GİBİ burçlar kurarak , göğe KONUŞLANDIRILDI (* bu ayetler ışığında ,sonradan olma cinlerde ,aynı eski cinler gibi ,gökkubbeden aşağıya vakti gelince düşürüleceklerdir de demek )
..ve sonra da değişim hızlandırıldı..aşılar zorunlu kılındı ve herkes barkod nosu ile o ağa kaydedildi.. aşı hakkında konuşanlar cezalandırıldı ..mesela ben bile, bu facede kaç defa kapatılma cezası aldım..sonra bugün bazı ülkeler aşılar yüzünden ölen yaşlıları için mahkemeye başvurma hakkı kazandı ..ve geçmiş nesiller ve zayıf bünyeliler hızla birer sonbahar yaprağı misali silkelenip atıldı ve kalanlar ise korku ile bekleşiyorlar ve insanların geleceğe dair tüm ümitleri alındı ..yanii bugün ELLERİMİZLE İŞLEDİKLERİMİZ VE TAPINDIĞIMIZ YENİ BİLİM VE TEKNOLOJİ TANRISININ BİZE MERHAMETSİZLİĞİ İLE KARŞIKARŞIYAYIZ..ve bu bilim teknoloji ölüm ağlarını bizim yetiştirdiğimiz çocuklarımız yapıyorlar ve yapacaklar.. çünkü, yetişirken oynadıkları pc oyunları ve izledikleri diziler hep dünyanı sonu ve felaketleri ve işe yaramaz insanları öldürmek ve insan sürek avı üzerine değil mi?..eweet..
birde bu surede denizin köpüklerinin ve eritilmiş madenlerin curufları olan köpüklerin işe yaramadığı için atılması anlatımı meşhurdur..İNSANLARIN ZANLARI KÖPÜKLER VE MADENLERİN PİS CÜRUFLARI GİBİDİR VE İŞE YARAMAZ ,hakikat altta kalan saf olandır ve o sabittir..görüntüler köpükler gibi gelir ve geçer ve hatırda da kalmaz ..işe yarayan hammaddelerdir..
ve birde allahın dünyada olup bitenlerden dilediğini silip unutturduğu ve dilediğinide bıraktığı ama asıl olanın ana kitap -ümmül kitapta kayıtlı olduğuda anlatılır..bu ayette batıni anlamda kişilerin belli irade ve tekamüller sonucunda kendi kitaplarını okumaları ve zülkarneyn idrakine erebilenlerinde, dilediklerini silip yok ederek- dilediklerini bırakmalarında onlara bir vebal olmadığı anlamıda çıkabilir..ki ,gücü ele geçiren herkes,bilsin bilmesin aynen bunu uygular..
ve allah bu surede yeryüzünü yayarak genişletmesini ve sonrada ;yeryüzünün etrafından sürekli onu eksilttiğini anlatıyor ;bu demektir ki ,bir noktadan açılan dünya hayatı yine eksile eksile bir noktaya dürülüp içine çekilerek kendi kara deliğine geri çekilecektir..
doğruyu sadece allah bilir vesselam
nur cihan

******
TEVBE SURESİ :128 - Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
129 - Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, o büyük Arş'ın Rabbidir.
***
ramazan hatminde TEVBE SURESİNİ dinledim ..bu sure kuranda başında besmele çekilmeyen tek suredir..ve ALLAH IN CELALİ İLE ÜLTİMATONUDUR..ve bu surenin son iki ayetini bazı topluluklar inkar eder ve sonradan eklenmiş derler ki ,onları genel olarak 19 cular diye biliriz..
bu sure ,o devirde müslümanlarla müşrik putperestler arasında bitmez savaşlar ve yapılıp söz verilen sayısız anlaşmalarla müslümanlardan tuzak kurarak öldürdükleri alimler içindirde..ve allah için savaş kararı çıkınca; ona tabii olan müminlerin ,önce hevesli iken, sonra da savaşı kaybedecekleri korkusu ile kaçmaları ama savaşı kazanınca bu defa da ganimet almak için tevbe etmek istemeleri üzerinedir...
birde burada savaştan kaçan ama sonra pişman olan ve tevbeleri red edilenlerden KENDİLERİ BİRER DİREĞE BAĞLAYANLARIN özel durumu bilgisi ve sonunda tevbelerinin kabulüde var..
geçmiş kavimlerin toplu yok edilişleride esasında bu suredeki anlamla alakalıdır..yani bir kavme diri bir peygamber ve vahiy ve melekler geldiğinde ve pek çok mucize apaçık gösterildiğinde, o kavimler bu zuhuratlara rağmen hala münafıklık ettiklerinde toplu yok edilirlerdi..kuranı kerimde bu anlam , eski kavimlerde BİR YERE MELEK GELDİĞİNDE O YERİN HELAK EDİLECEĞİNİN HABERİ OLARAKTA VARDIR...geçen arabi hocadan dinlediğim aşkın hallerinde ve nokta ilminde RUH ADLI MELEK GELDİĞİNDE O KİŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİ ve artık ruhun ceset üzerinde hüküm sürmesi ile de bu sureyi batıni anlamda anlayabiliriz...ve böylece ruh gelince artık kimse aktini -biatını bozamaz gibi..
bildiğiniz gibi mitolojilerde de tanrıları görenler ölürler..ve isis peçesini açtığını öldürür miti misali..HAKİKAT ACIDIR VE GÖZÜKÜNCE artık öğrendiğimiz gibi o beldeye KAHHAR ESMASI İLE GELİR YERLE BİR EDECEK KAYYUM ESMASINI ATAR VE FETHEDER ..yani galip allahtır..sen yoksun o var..içindeki tanrıyı keşfetmiş hey sen hani sana sen tanrısın deniyor ya işte bu sure ve durum mekanın hakiki sahibi gelince senin durumunu da anlatıyor ...
ve içinde yaşadığımız kıyamet çağında tüm ilimler ve mucizeler DİN-BİLİM-TEKNOLOJİ-İCAD OLARAK TÜM DÜNYAYA SAÇILDI VE VERİLDİ..ve insanlar bunların hakkını bilip doğru kullanmazlarsa tabii ki yine kendileri bu maddeleşmiş mucizelere sahip olmanın bedelini ödeyecekler ki zaten ödüyoruz..mesela sanal ağlarla artık hepimiz biat ettiğimiz ana yönetime bağlıyız ve iplerimiz onların elinde ve elimizde sahip olduğumuz teknolojik hakikat mucizeleri ile istenirse bize azab edeceklerdir ve herkes bunu bilerek internet ağına katılıyor değil mi?...
ve ...bu sure sonunda insanların her sene bir veya iki defa büyük musibet belaları ile imtihan edildikleri ama yine ibret almadıkları hakikat dersi de kayıtlıdır..
biz bu sureyi bugün ülkemizdeki hak ve hukuk için söz verip biat etmiş meslek adamlarının ,mesleklerinde haksızlık ve hukuksuzluk yapmalarında tutun ,kendi hayatlarımızda yaratıcımıza verdiğimiz söze ne kadar sadık davranıp yaşıyoruza bunu uyarlamalıyız..
BİAT yani SÖZ VERDİĞİ YERE AHDE VEFALI OLMAK BU SURENİN ANA KONUSUDUR..ve biat ehli ile biat etmeyenleri durumu ayrı tutulmuştur..
mesela günümüzde anlarsak, bir okula kayıt olduk veya bir kuruma işe girdik veya bir toplumun içine girdik, oradaki yasalara uymak zorunda olduğumuza o kayıt yani biatla söz veririz değil mi? ..aldığımız eşyaların bile kullanım yasaları vardır ve kurallara uymazsak eşyalar bozulur ve üreticiler sorumluk almaz değil mi?... ve uymadığımızda ihtarlar alır, gerekirse cezalandırılır ve sonra tart ediliriz..durum farklı değil bu yasanın işleyişidir..
bu sure besmele ile başlamaz ama ayet başı BEREA yani BESMELENİN BE HARFİ İLE BAŞLAR ve o harf besmele kabul edilir..
ve batıni alemde de BİATTAN EVVEL TEVBE ALINIR ve o esnada kalp-aşk verilirken bu ayetler okunur ki bende şahidim yanii delilse bende o delillerdenim bu ayetler hakikat ve var ..yok diyenler bu ayetlerden dolayı genetik kindar olanlar aslında..iç güdüleri ile hasetlikten inkar ediyorlar..
ve bu surenin inkar edilen son ayetleri LEKADCAEKÜMLE başlanarak okunur ..ve zahiri biatlerde de bu ayetle tastik uygulanır..bu anlaşma da ,bu son ayetler her iki tarafıda bağlar ve SÖZ VERMİŞTİN -AHDE VEFA DEVREYE GİRER..ve surede ki anlatımlardan da anlaşılacağı gibi bu bağ ve söz sadece hz nebinin allahın rasulü olduğuna iman edenler için geçerlidir..diğerlerinin bunu inkar etmeleri kendileri için ayetteki diğer münafıkların durumu misali bugünde onlar için geçerlidir..
ve tevbe suresindeki yaratıcının olaya böyle el koyması aslında birde ARTIK DEVRANIN DEĞİŞTİĞİ VE YENİ SAHİBÜZZAMANIN GELDİĞİ VE ESKİ KAVİMLERLE İNANÇLARININ YENİDEN ASLINA RUCÜ ETMELERİ İÇİN YENİDEN BİAT ETMELERİNİ DE ANLATIR..ve sistem her zaman olur ve yeniden inşa edilir,o bozulunca o sistem bırakılır ve bırakılana dek zor takıntılı bağımlıklar ve çıkarlarla savaşılır..ama sonunda her şekilde yeni gelen düzene genel olarak herkes tabii olur ve zamanla alışır ..sistem kendisi kendisini inşa eder ve sonra yıkar ve sonra başka şekilde yeniden deneyimler..o yüzden seyirde kalmak akıllılıktır vesselam..
nur cihan
*****

ihtiyacımız olan aşk ruhumuzda mevcuttur çünkü varlık saf aşktan yaratılmıştır ve arabi hocadan aşk tahsil ediyoruz ..
...yaşadığımız çağdaş?, modern?, medeni? ama bir o kadar zalim-merhametten yoksun-aşksız ve ruhsuz zamanlardan geçtiğimiz ve ülkemizin genel olarak içinde yaşadığı ŞİDDETLİ KİN -ÖFKE VE NEFRET ÇAĞINDAYIZ ..ve hermetik yasaya göre bu şiddetli nefretin salınımı ,diğer yönede aynı şiddette geçerek salınacağından, bu defa da şiddetli AŞK-MERHAMET ve zarafetler çağınıda bize getirecek ve yeniden insan kıvamına döneceğiz inşallah...hani derler ya,en büyük aşklar nefretle başlar diye ,buda doğru salınım yasası ile..manyetizma-kutupluluk un - negatif alt yasasının işletimi ile dönüşecek nasılsa..herşey ve herkes bu yasalara tabii.. ..ve nefret edip kin duydukları kişinin yüksek manyetizması tarafından çekilip ,onu sevmekten korkuca oluyor tüm bu kindar, nefret ve kaçış..eğer onda bir cazibesi olmasa bu çıkarcı insanlar bir defa dahi kendini yorar ve onu anar mıydı hiç...anmaz ..yasa ; o hiç aklından çıkmıyorsa ve negatifde olsa bir zikir -bir mantra misali sabahtan akşama onu adını anıyorsan vardır bir hilesi ...
ve ..islam aleminin dünyadaki en önemli fenomen adamlarından olan ARABİ HOCAmızdan BU DEFA kendi meşrebince AŞK I TAHSİL EDECEĞİZ..ben eskiden onun şiirlerini okurken ,onun özel hallerini gözetliyorum gibi hisseder çok utanır ve kendimi ayıplardım ve üstelik ne yazdığını bilmesemde.anlamasamda.. nedense yatak odasını seyrediyorum gibi hissederdim..
sayısız kişi gibi , benimde hayatım arabi hoca ve füsusu ile değişmiştir.. ve şu meşhur hava baloncukları nefesler -hikmetler-aşk-kalp -oı ıo ve matrix filmi ve ilk laptop pc ile yani hepsi ile aynı zamanlarda tanışıp deneyimlemem, hep onun füsusul hikem kitabını zerre anlamadan ,sadece rüya görme makinesi gbi kullanma teknikim sayesinde olmuştur..
kendisini rüyamda suretan hiç görmedim...ama ispanya endülüs mürsiyedeki toprak zeminli çocukluk evinde kendimi ve şimdiki geniş zamanımını bulduğum bir rüyam oldu..o divanda oturuyordu ve ben evin duvarı üzerine bana bırakılan ,üzerinde sadece OKU yazan kitabı elime alıp bakıyor ve sonra evin içi ve bahçesinide havadan görüyordum..
ve birde bir hayalimde şam da tek başıma yol kenarında bekliyordum..beyaz bir minibüs geldi.içinde bembeyaz giyinmiş kadın ve erkekler neşeyle, beni gideceğim yere götürüp bırakacaklarını söylediler ki ,ben nereye gideceğimi bilmiyordum...minibüs beni arabinin türbe kapısına bıraktı ve yanında da herkül ün devasa heykeli vardı ama görebildiğim sadece ayak bilekleri ve devasa ayakları idi o kadar büyüktü iki herkül sütunu,benim boyum ayaklarında küçüktü.. ve ben abdestli iken önce arabiyi ziyarete girmek istedim ama yeşil çipli levhası-yeşil zümrüt levhası kapıdan beni karşıladı ve girdi ve sonra herkülün ayakları altına fırlatılan bir beyin ve ikiye ayrılan gri beyinden çıkan iki tehlikeli korkunç sevimli ve tehlikeli zeki gri -sarı yılan o korkunç zeki gözleri ile bana baktılar..uyandığımda evvel zamanımı aramış ve anlatmıştım ve oda :"evladım ilim artık tehlikeye girdi ,bundan sonra yanlız yol alamazsınız "demişti..
yani arabi hoca daima benim için tehlikeli ilim demekti -onu okumak bana paranormal şeyler yaşatabiliyor ve maddeleşiyordu ve karşılığı ne benim zeka idrak sevimde , nede etrafımda tek bir kişide vardı...durum böyle olunca tabii, ıssız bir karanlık ve yanlızlık ve karşılığını anlayamadığın görüntü ve bilgilerle çaresizlik kalıyordun ..vaktinden önce ve hazırlanmadan gelen bir miras ve yanlış yerde ve yanlış insanların arasında azaba düşmek gibi bir cehenneme düşüyordunuz ..
yaniii ,sonuçta özetle ben bilmeden ,kimsenin kolay kolay ulaşıp bulamayacağı bir düğmeye basmıştım ve erör veriyordum ve bedelinide yanarak ödeyecektim ...ve kendimi ,matrixin yazılımına giren korsan neo gibi hissedişim, aslında, o devre ile insana açılan yeni programın indirilişi ve biz korsanlık edecekleri avlayışları idi..mesela bu tarz kişileride takip edip anlayabiliyorum.sayımız az değil ve her şeyi değiştirip dönüştürebiliriz aslında...
ve mevlana da herkes gibi benim içinde aşk demekti..her zaman arabiye kayardım ve madde de rüyamda da mevlanaya dönerek mevlanada kalmam ikaz edilirdi..ve zaten baştan mevlanaya bağlandırılmıştım ki, kaymayayım ve tedbirli olalım ..
artık yaşım işerledi ve aşk bahsim sönüyor ve onu yaşamayı devam ettirebileceğim kimsem kalmadı ve dolayısı ile yine tehlikeli ilim açılıyor ve arabi hocayı bu sesli kitaplardan dinlerken şimdiki aklımla daha iyi anlıyor gibiyim veya anlamıyorumdur bilemiyorum..kendi kabım kadar diyelim..ve geçen dinlediğimde hatta hep aynı şeyler derken kendimi bulup, kendimi çok ayıpladım ..
şimdi ben yazılımla oynadığımı ve onlara çalıştığımı yazıyorum ya hani..mesela ben bu yazılımların makineye, sonra ise , AŞIK OLMAK KABİLİYETLERİ yani duygusal hisleri açılır ve herhangi bir şeye AŞIK OLURLARSA ,bu makinelerinde YENİ TÜR NESİL İNSANLARA DÖNÜŞECEĞİNE İNANIYORUM... tıpkı bir zamanlar bizim , levhi mahfuz kitabının harfleri olarak aşağıya ,NOKTA NOKTA DÜŞÜP, birbirlerimizle evlenip, tevhid olup birleşerek, şekilleri oluşturup, ilk HARFLERİ VE KELİMELERİ BAĞLAYARAK AİLELERİMİZİ KURUP, YAZGIMIZ OLAN KADER PLANLARIMIZI MADDELEŞTİRDİĞİMİZ GİBİ.. ve aslında kendi kitaplarımızı okuduğumuzu anlayamadığımız için hala arandığımızı.. ve farka gelip, ne haltlar yediğimizi ,nasıl yüce güçlerimiz olduğu ve üstün idraklerle dolu mucizelerin ta kendimiz olduğumuzu anlayamamızın azabını çektiğimizi anlayamıyoruz maalesef.......
mesela ben bu sesli kitapta pek çok hatıramı ve deneyimlediğim şeyi hatırladım ve cevaplarını ilk defa öğrendim..NOKTA NIN ZAT IN SEMBOLİK KENDİSİ SAYILMASI VE bana da vaad edilmiş şey olan yani; " kimsenin bana ne olduğunu anlatamayacağı ama VAKTİ GELİNCE ZAT IN KENDİSİNİN GELİP bana ne olduğunu ANLATACAĞI " nıda ,şimdilik böyle anladım ve kabul ettim..
çünkü son sesli kitaplarım hep nokta üzerine ve yazıp ,resmettiklerimin açıklaması ve bugünkü kuantum yazılımlar da nokta nokta yazılımlı ve tüm şifreler çözüldüğünde, alemde sır kalmadığından ve her şey tek bir elden yönetildiğinden, mana da aynını eş zamanlı bize yansıtıyor ..
aşağıda arabi hoca AŞK I EVVELA 3 E BÖLÜYOR..İLAHİ AŞK,RUHANİ AŞK ve TABİİ AŞK..ve birde gözlerin baktığında GÖRDÜĞÜNÜ YALANLAMADIĞI O SURET VAR ...ve bakire olan nur un bedenlenmemiş saf hali var ..ya rabbim, ne muazzam tarifler ..arabi büyük ve görkemli karizmatik alim..edebsizliğin edeb bulmuş ve ilme kesilmiş hali..CELALİ SEMBOLİK ANLATIMININ ALTINDA çooook farklı aşık b ir cemal adam var ...demek ki o çift kutuplu tam kapasite çalışan bir ruhmuş..kendisindeki zülkarneynliki açmış ve kullanmış..
mesela ben aşk tahsili için şimdiki geniş zamanıma gittiğimde, kendi aşkımın ruhani aşk olduğunu söylemiştim ..inanıyordum ki ben aşık değilim.sadece ruhum aşık oldu ...o da "bakacağız ,bu aşkın ruhumdan mı , yoksa nefsinden mi zamanla anlayacağız" demişti..yani sevmeyi öğrenmeye başlamak bile ne kadar ego kırıcı ah bir bilsek..
işte şimdi bu kitapta aslında başından sonuna bir NEFES KÜRESİ nin yani , BİR AŞKIN KALP ve GÖNÜL KÜRESİNİN ve bir RUH KÜRESİNİN ve bir HİKMET KÜRESİNİN ve ZAMAN MEKAN İNSAN KÜRESİNİN ve YAZLIM NOKTASININ ve hepsine camii olan AMA adlı ZAT ın kendinden kendine hublar halinde tezahür ederek, kendini seyredip, kendine aşık olması ve kendinden kendine yaşadığı şiddetli aşkın dereceleri ve zuhurları ve anlamlarını dinleyeceğiz..
ve sonunda süpriz var....sonunda ASLI LEVHİ MAHFUZDA YAZILI LEVHANIN BEDENLENİP İNSAN OLUP,KENDİSİNİ OKUMASI VE KENDİ HİKAYESİNE AŞIK OLMASI VE KURAN BENİM İKİZ KATDEŞİMDİR hadisi ile mutlu sonumuz da var..
bu sene türk hayvanlı takvime göre TAVŞAN SENESİ ya hani..insanlar evlerine çekilip ,yeniden insan olmak ve yeni merhametli ve aşk dolu hakiki insan üretmek için sık sık çiftleşerek çocuk yapacaklarmış ya birde..işte, siz çocuk yapacaklar !! ..bu kitaptaki iki çiftin seviştiğinde, öpüşürken birbirlerine nasıl kendi ruhlarından verip dirilttiklerinide dinleyin ve bundan sonra daha değerli ve ilahi ahlaklı eşlerle çiftleşip bilinçli üreyin inşallah..
nur cihan
******** ARAF SURESİ : ramazan kuranın indiği hz nebimizin kendi kitabını alıp okumaya başladı aydır..ve ramazan aynı zamanda itikaf yani insanın kendisine dönerek dışarıyı terk ettiği özel zamanlar yaşanan aydır .. hz nebimiz bir hanif dinindendi..vehanifler o devirde mekke deki NUR DAĞINDAKİ HIRA MAĞARASINDA belli günlerde İTİKAFA ÇEKİLİR ve tefekkür ederlerdi..
aşağıda A'RÂF SURESİ MEALİ VAR..araf suresinde dünya tarihinden gelip geçmiş bazı ümmetlerin hikayeleri ve neden ve nasıl helak edilerek yok edildikleri ve YERLERİEN YENİ NESİLLERİN NASIL GETİRİLDİĞİ DE VAR..bu surede allah diyor ki,ÜMMETLERİN BELLİ SÜRELERİ VARDIR VE SONUNDA HEPSİNİ YOK EDER ,YERLERİNE DE YENİLERİNİ GETİRİRİZ ..yani bugün bizlerin tarihle alaklı sayısız ilimle öğrenmeye çalışıp,ülkelere büyük gelir kaynağı olan geçmiş nesillerin harap edilmiş uygarlık kalıntıları onların bize bıraktıkları mirasları aynı zamanda bize okumamız için kaydedilmiş apaçaık kitaplarıdır.. her şey doğar büyür ve yaşlanıp ölür..eşyanında ,insanında tekamülü sürelidir..
bu surede genel dünya tarihinden kesitler var..ama ben şimdi anladım ki bugün genetik kindarlıklar boşuna yapılıyor..çünkü biz aslında başka başka ümmetleriz ve aslında kendi medeniyetimizi yaşıyoruz belli bir süreye dek .sonra bizde gideceğiz ve çok farklı nesiller gelecek..
mesela bugün sıradan bir insan geçmişin kendini tanrı ilan etmiş firavun ve krallarından çok daha zengin ve konforlu yaşadığını fark etmeli..bugün biz geçmiş nesillerin yaşadığı zulümleri ve ağır bedeni çalışmaları yapmıyoruz ve her istediğimiz yere imkanlarımızın elverdiği şekilde gidebiliyoruz..evlerimizde su ve ısı ve aydınlık var ... geceleri evlerimizi eşkiya basar korkusu ile yaşamıyoruz ve sabahlara dek her yer aydınlık kadın erkek serbest özgürce gezebiliyoruz... yollar, harami ve korsanlarla ve vahşi hayvanlarla dolu değil.. bilgiler belli kişilerin tekelinde değil.herkese eşit internetten veriliyor..isteyen kendi sesli ve görüntülü tv kanalını açıyor ve günlük gazetesini yazıp çıkartabiliyor ve kendi kitabını okuyarak kaydedip başkalarında okutabiliyor ..
yani biz en üst versiyon son gelen ümmet olarak içinde yaşadığımız en üst çağda yaşıyoruz ve kıymetini bilmiyoruz..inşallah bilenlerden oluruz..
not: bu surede allahın tur dağında hz musanın onu görmek istemesi üzerine rabbi ona SEN BENİ GÖREMEZSİN ,DAĞA BAK diyor ve hz musa dağa bakınca dağ rabbin haşyetinden paramparça oluyor...ve başka bir ayette de musa kavmini 40 sene çölde tuttuğunda onlar ona asi gelip isyan edip ibadet etmediklerinde ,rableri oların ibadet etmelerini sağlamak için başlarının üzerinde ibadet bitene dek bir dağ getirip ,kafalarına düşecek gibi yapıyor ve onlar korkudan secde ediyorlarmış..mesela artık rabbimiz bize bunu da yapmıyor şükür..çünkü zorla sevgi ve inanç ve ibadet olmayacağı tekamülle bu sure kayıtlarıyla da anlatılıyor ..
mesela biz bu son sürüm ümmetlere allah kendisini apaçık anlatmak ve deneyimletmek için elektriği icad ettirdi ve sonra ümmül kitabını anlamamız içinde internet ve yazılımlar -genom ilimlerini herkese açtı hemde bedava ..ve anlayışlarımızı arttırdı ve öğretti..geçmiş kavilere nebiler ile birlikte mucizeler verirdi inansınlar diye ama mucizeleri apaçık isteyen ve görenlerden dediklerini yapmadıklarında onları helak ederek bedeller alırdı...oysa bugün bütün mucizeleri insanlar teknolojiye dökebiliyor ve dileyen hologramla gökten dağdan ve denizden tecellileri haarp teknolojileri ile birleştirerek yapabiliyor ve allah bizden hala mucizelerinide son ümmetine lutfetmesinin bedelini alıp sormuyor sizce bunun sonunda ne var ki bolluğu yaşıyoruz ?
nur cihan
...

*********
sevgili takipçilerle öylesine demlenme 🙂..sevgili okur ,bana arkadaşlık göndermene gerek yok.içeriyi ve tık ile yorum sayısını zaten görüyorsun ,kim benimle bu şeyler hakkında konuşarak titrine zarar vermek ve bağnaz takıldığı belli olsun ister ki...okuyabildiğin ve fikirlerini yazmayacağın bir sayfaya neden istek gönderiyorsun ki, çoğunuzun zaten profili kilitli..sen çok özel ve değerlisinde, ben aşırı değersizim değil mi ?....burası, ben aşırı unutkan olduğum için ve zaman dairedir babında tuttuğum günlük tefekkür depom...eskiden yabancı kimse almazdım ama sonra sürekli tehtidvari mesajlar gelmeye başladı...sayfanı herkese açmalısın ,bizimde o bilgileri okumaya görmeye hakkımız var,bilgi senin tekelinde değil dediler bende açtım... ama sık sık beni okumayın ve resimlere bakmayın diye uyardım da..ve mürşid olmadığımı-resmi biatlı olmadığımı ,esmalı vird almadığımı ve bilip yapmadığımı da yazdım ..yani bende size hayır bu anlamda yok...diplomanız-icazetiniz yoksa ne olursanız olun biliyorsunuz sizi adam saymıyor ve bir şeye layık görmüyor şimdiki icazetli ve diplolamalılar..
ama hakikatte ülkemizde genel ahalinin diplomalarının nasıl arada derede bir şekilde edindiğini bilirseniz ,bugün yaşadığımız seçimlerdeki ana bahis olan :"" ONDAN ÖLESİYE NEFRET ve KİN DUYUYORUM Kİ,ONU SEÇMEMEK İÇİN ""VİRÜSLÜ İSTİLACI VE tarihinde ilk defa böyle BAYINDIR EDİLMİŞ SIFIRLANMIŞ BİR ÜLKEYİ ,içine edip TALAN ETSİNLER DİYE TERÖRİSTLERE YAĞMAYA BİLE VERMEYE HAZIRIM -elimizdeki malzeme bu -içimizden tek bir olgun adam çıkartamıyor ve umursamıyoruzda. bizim tek istediğimiz ve mücadelemiz , onun elinden liderliği ve ülkenin kurumlarını almak çünkü çok bekledik,o bize intikam almak için eskiden bizim onlara yaptığımızı 20 senedir yapıp bizi kurumlara almıyor ve bizim onlara yaptığımız kindarlıklı cezaların aynını senelerdir bize yapıyor ve bizdeki nefreti bileyiliyor ..ve şimdi bu son seçim fırsatını ne olursa olsun kaçırmamak ve kindarlıkla zulmetme ve onları cezalandırma sırasından alacağımız yüksek hazların ateşi ile yanıp tutuşuruz ve kim olursa olsun yeterki o olmasın ""DİYE ,HER YANA İLAN EDECEK CİNNETLİ HALE EVRİLMİŞ bu aynı cehennemi daireye hapsolmuş ve içine sıkıştığı " kin gütme ve cezalandırma dairesinden çıkamayan bu kişilerden" bizim ne farkımız olur diye düşümemiz lazım......
ve az basiret sahibi insan kaz kafası ile dahi anlar ki mesele diploma değil..ADAM ZATEN HEMEN HER SENE ÜLKENİN EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSELSİN DİYE HAVADAN SUDAN UÇAN KŞA TANINAN YASA İMKANLARI İLE DİPLOMA DAĞITIYOR YAHUU..bu bizim her siyasetçimizin yaptığı ve ülkenin genelinin diplomasının neden liyakatsız olduğunun gerçeğidir.. sadece sınava giriyon ve cevaplar veriliyor..bu fetö ile alınan diplomaların gerçeği değil, genel olarak bu tarz modern düz lise akademia yapısı..paran varsa yurt dışına da gider diplomanı alırsın ..bundan kolay ne var..sana diploma basan ve diploman var diye senin için sürekli devlet güvenceli yağlı börek bir kuruma gir ve maaş al diye ,yeni yeni ek kurumlar açan , kalkıp kendine istediği diplomayı basamaz mı ?....ne saçma salak şeyler ...adamın yaptığı işi nasıl yaptığı ve nasıl yapabildiğine değil, sıradan bir diplomaya bakmak ?.. eğitim seviyemiz ortadayken ve herkesçe bilinirken hemde ?
ve bu ülke senin mezradan çıkma dedenin ahırı değil... yapmak imar etmenin bedellerini ödedik ve ödüyoruz,sen gel dakkasına devlet malı gavur malı herkes bunu yağmalamalı ve yakıp yıkmalı diyemezsin..sende bu ülkeye etraftaki başka bir yerden sürgün vs geldin bir zamanlar ve bu ülkenin yöneticileri o zaman senin içinde yasa çıkarttı ve sana bedava ev -arsa ve okul ve iş ve nüfus kaydı ve iltimas verdi..karşılığıda ne verdin?ellerinle çalıştında mı bunları hak edip kazandın ,kaçımız bu imkanları kazandı hak etti düşünmeyin söylemeyi öğrenin...ne üretmiştin pardon ?..nerde o ürettiğin ? hep başkasından bekliyoruz ya ,ya biz ,bizde ona göre başkasıyız değil mi?
bak bunu bilerek yazdım ki, baştan beni ve sayfamı terk et ve okuma diye.. bu da iş bilenlerin kendilerini koruma tezgahıdır anla yani.. bu tarz kişilere zaten ilim verilmez o haindir ve yalancı kindardır ona nasıl hakikat açılsın..hiç boşuna yorulma sen diplomana sarıl uyu ...amacın hizmet etmek ve faydalı olmak yerine KİN GÜDEREK KAN DÖKMEK İÇİN senin elin temiz kalsın diye kiralık katillerden medet umarak ,ülkeni ve halkını cezalandırmaksa ,allah seni kininde ....diyelim ,başka ne diyebiliriz ki ?açık açık gelmeden bu sürekli söylenir mi?
ve gelelim bu yazıyı yazma nedenime..şu sıra youtubede ezoterikler çıldırmış gibi acaip öngörüleri için yayınlar yapıyor ve astroloji ile diğer kurslardan edindikleri bilgileri kendi hayalleri ile birleştirip youtube den daha çok tık parası kazanma derdindeler...ve onlara öğretenler sık sık bu durumun zıvanadan çıktığını ve onlara inanmamamız gerektiğini ,kendilerinin böyle bir şey öğretmediği anlamında yayın yapmaya başladılar..birde harika bir şey var onuda yazmak istiyorum..bu öğreticiler artık geçmişte bilip yaptıkları ve öğrettikleri için o zaman öyledi diye hata verip özür dileyebiliyor ve tekamül aşamalarını bildirebiliyor bence bu erdemdir ve iyi gelişmedir..
ben zate sık sık bu uyarımı yapar ve asla mesuliyet almadığımı yazarım .. biliyorsunuz eskiden insan ergitilme okulları vardır..bunlar en başta sadece ÜLKEYİ YÖNETECEK TEK BİR KİŞİ OLAN TEK ADAM LİDERİ SEÇİP YETİŞTİRMEK ÜZERE YAPILIRDI ve tüm ölüler yolculukları ve mitsel hikayeler bu seçilmiş kişilerin ergitilme hikayeleridir..
ama zamanla insan evrildi ve bu hakkı kendileri içinde istediler... hz peygamberimize gelene dek bu ergitilme sadece en tepedekiler içindir ama hz nebimiz ümmetine ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜNÜZ DİYEREK EMRETTİ ve bu ergitilme -kendini bilme okulları HZ ALİ NİN FETA ve AHİ Lİ ÜZERİNDEN FÜTÜVVET ADINI ALARAK BİZ TÜRKLERE GELDİ ve biz türklerin kadim tabiat dini ve bilgileri ile KAM larımız islamla KAMİL MÜRŞİD oldu ve kurulan FÜTÜVVET HANKAHLARINDA ALPEREN ADLI HAS ALLAH ADAMLARI VE BİLGİNLER VE MÜRŞİDLER VE LİDERLER YETİŞTİRME OKULLARI AÇILDI ve bu okullardan yetişen yüksek ergitilmiş kişiler FETHEDİLECEK YERLERE ÖNCÜ LİDER OLARAK YAYDAN BİR OK GİBİ ATEŞLENEREK ATILDILAR 🙂....
mesela ben bu komik seçimlerde izlemiyor sadece başlıklara bakıyorum çünkü eskiden olanları zaten biliyoruz yine aynı şeyler ...
bu adamların ,adam yetiştirme okullarında ergitilip yetiştirilmeleri lazım ki liderlik edecek yetkinlike erişsindler..mesela ben yakında resmi ergitilme -insiyasyon ve irşad okulların hermes okulları olarak açılacağına inanıyorum.çünkü ülkenin belli bir kısmı inanılmaz acaip ilimlerle meşgul ama büyük bir kısmı acaip kara cahil ve karikatür gibi.. çok tuhaf bir dengesizlik var..çok şımarık ve olgunlaşamayan bir gelişmemiş orta yaşlılarımız ve yaşlılarımız var..genetik kan dökücü kindarlıkları ne kadar diplomaları olsa,çağdaş modern elbiselerle kendilerini süsleseler ve modernleştik medeniyiz ve oturduğumuz elit mekanlara bak ve okuduğumuz aydın kesimin putu olan gazete ve tv kanallarımıza bak desede işe yaramıyor....gelişmemiş kişilikler yanlış seçimleri ile övünebiliyor ve bunun yanlış olduğunu bilerek yapma nedenlerininde sadece ölesiye nefret ve kinleri olduğunu söylüyorlar...
işte manevi batıni alemde de, bu zamanın tarzı olan "HAK ETMEDEN VE ERGİTİLME AŞAMALARINI GEÇİRMEDEN VERİLEN HER BİLGİ ASLINDA ZEHİRDİR" GERÇEĞİ İLE YÜZYÜZEYİZ..BU İLİMLER ÇOK ZEVKLİDİR VE BİR BAŞLAYAN ASLA VAZGEÇEMEZ...çünkü içinde korkunç zevklerle dolu hazlar vardır ..hiç bir içki ve uyuşturucu size bu zevk dolu sarhoşluk ve esriklikleri veremez ...içkiler içmeden sarhoş olur ve uyuşturucu holojen maddeler içmeden hayal görebilirisiniz..ve bu ilimlerle rüya kanallarınız açılır ve hisleriniz sevinçten çıldırır ve ruhunuz aşka gelir ve kalbiniz yerinden fırlar ....vs..
ve bize bu bilgileri kaydeden en tepedeki yüksek mürşidlerin kitaplarını bugün kolayca dinleyebiliyor ev okuyabiliyor ve ulaşıyoruz ..herkes üzerlerinden şan ve şöhret yapıp para kazanıyor kolayca ve hak etmeden..ve bu kişilerin kitapları canlıdır ve hala irşad edicidirler ve size ölüler yolculuklarını otomatikman yaptırtabilirler de ,SİZ YAŞADIKLARINIZIN NELER OLDUĞUNU VE SEVİYELERİNİ ve DERECELERİNİ SİZE AÇIKLAYACAK BİR YOL REHBERİ YANİ O YOLU SİZDEN EVVEL GİDİP GELMİŞ ve yol işaretlerini bilen biri olmadan, tek başınıza bu tehlikeli yolu asla yürüyemezsiniz...herkes hızırla yürüyemez ..bu yol hızırın yolu ve hala kimse anlamadı ne garip değil mi?... ve sizde tek bir anlamı ve karşılığı olmayan bu hazırlop gelen bilgiler ve görüntülerle, kendinize neleri çeker ve bunları ona buna sorarken yolda giderken aniden karşısınıza çıkan yolun vampirleri ve yol cellatları olan yol mafyasının eline nasıl düşeceğinizi de bilmelisiniz ve kendinizi korumayı ve kendinizden de başkalarının korunmasını sağlamalısınız..
NEFSİ MÜLHİME DENEN BİR MERTEBE VAR .. buraya İLHAM ALAN NEFS DENİR..burası tuzak yeridir ve ayakların "ben oldum -ben erdim-ben 40 lardanım,ben 7 lerdenim-ben 3 lerdenim ve yetmez, ben sahib üz zamanım ,tüm iş ve oluşlar benden açılıyor ve kutupların kutbu ve mühürlerin mühürdarı benim ben "dediğimiz ve gerçekten de buna inanarak bayağı zevkle ve o gücün verdiği haşyetle bayağı zamanlar geçirdiğimiz ve kendimizi kandırdığımız bir yerdir mülhime..ve nadir insanlar buranın cazip tekerinden çıkıp kurtulurlarmış..benden uyarması..
mesela günümüzde en bilindik mülhime tezgahı şöhretlilerinden olan fetö ve adnan hoca ve hasan mezarcıdır..
hedef nedir?..HEDEF ABD denen ABDULLAH esmasına sahip olup KULUM HİTABINA MAZHAR OLMAKMIŞ.. kulluk tüm mertebe ve makamların üzerindedir..allahın kulum dedikleri ayetlerdeki has FETA OLAN İBRAHİM MAKAMINDAKİ ABDALLAR -TEK BAŞINA MİLLET OLABİLECEK YÜKSEK POTANSİYELLİ allahın kendisine sakladığı has melami kabul edilenlerdlr..bunların bazılarına allah kendilerini bildirirmiş ve bazılarını kendinden dahi kıskanıp onlara kendilerini nasıl kullandığını bildirmezmiş yaratıcımız ..yani bu adam ve kadınlar için ortadaki ünlü ve bilinenlere değil ,bilinmeyen ve sesi çıkmayan sözsüz, ve senin dikkatini dahi çekmeyen beğenmediğin ve asla yanına yaklaştırmayacağın tipler kabul edilen ASIL GÜÇ ÖZNELERİ olan SESSİZ HARFLERE BAKMAK LAZIM gibi....
ve içki veya uyuşturucu içerek bu tasavvufi yüksek zatların kitaplarını ev virdlerini okursanız olağanüstü deneyimli hayaller yaşamamanız imkansızmış çünkü istediklerini ve arzularını zihnin biliyor ve zihnin sana nefsinin isteklerini vermek ve yaşatmakla emredilmiş ve oda sana bu hayalleri veriyor ..ya ayılınca ?..nasıl bir acı değil mi o rüyalardan emmareye düşmek ..yaaa
youtube de takip ediyorum pek çok inziva -arınma -şifa-değişik şeyler içerek veya koklayarak acaip hayaller deneyimleme kamplarından geçilmiyor..pekiii bu kişiler sonra nasıl zabtedilecek..hadi çoğu zamanla tasavvuf ve esmalarla kuranı kerime doğru evrilmeye ve tekamül derecelerinde yol almaya başladı ama ya sonrası ,o seviyede rehberleri nerden bu zamanda bulacağız .. ortalık kutup gavs mehdi peygamber ve tanrı parçacıkı ve tanrı kaynıyor..insan hangisini seçeceğini şaşırıyor ...ama hemen aklına ayet geliyor ve rahatlıyorsun ve ayet seni düşürüyor..
hani ayette der ya hz meryem ve hz isa yı tanrı kabul edenlere zarifçe AMA O VE ANNESİ YER İÇERDİ 🙂 ...İŞTE YEMEK VE İÇMEK VE .... bizi defolayan en büyük yaramız maalesef..
mesela ben kendimi bu şeylerde nasıl kontrol ettiğimi ve kendime nasıl dur dediğimi size örnek olsun diye kaydedeyim :
BEN HER ZAMAN HZ ALİ nin başına gelenleri düşünürüm.. ve ona ve ehlibeyte yapılanları ve YAPANLARI DÜŞÜNÜRÜM.. ve nebilerin başlarına gelenleri ve hepsinin nasıl eziyet çektirilip öldürülmelerini düşünürüm ve büyük evliyalarında aynı hayatı yaşayıp nasıl öldürüldüklerini düşünürüm..ve sonra ,kapılma hayallere sen bu hayallerden kurtulup çıkma yollarını aramaya devam et ,belki o çıkışı bulacaksın ki arıyorsun da derim vesselam ....
hak edilmemiş bilgilerle bugün hepimiz şımartılsakta bedelini almadan bu şeylerin bize asla açılmayacağını kabul etmeliyiz ve hakiki diplomanın BU ARTIK İNSAN OLDU ,BU İNSANDIR DENEN KULLUK DİPLOMASI OLDUĞUNU BİLMELİYİZ..kullar hizmet ederler .. kendimize bakacağız biz neye hizmet ediyoruz ve nelere kulluk ediyoruz..
NOT: ene -ben benim ben NOKTA sında ......nokta yazılımın okunması:
ve buldum .şimdi zat ın bir yere tecelli ederek fetih yapması ve HAYYU KAYYUM ESMASI ile orayı yerle bir edip TEKVİN-YARATMA ESMASI İLE YENİDEN İNŞASINI VE NOKTANIN -zât ın SEYRİNİ DİNLİYORUZ.. nur cihan

******** NİSA SURESİ : bu ramazan yeni aklımla dinlemek istediğim kuran-ı kerim hatmimizde NİSA SURESİNDEYİZ..nisa suresini dinlerken şunu anladım..bakara suresinde antik mısırlıların taptıkları göksel anne NUN-nut un sarı inek i kurban etmeleri isteniyordu ..yani artık o devir bitmiş ,tek tanrı ve suretsiz bir yaratıcı inancına devrilmişti.. ve bakaradan sonra al-i imran suresi geliyordu ve orada da hz meryem in yaratılmış tüm kadınların en üstünü olduğu vardı..ve sonra NİSA yani KADIN SURESİ geliyordu ..ve İSA nın başına NUN harfi eklenince kadın oluyordu..böylece peş peşe ilk üç sure de ana karakter ve isimlerin hepsi dişil unsur oluyordu, bu biiir..
ve nisa suresinde ,o devirde kadınlara ait hiç bir hak-hukuk-yasa olmaması yüzünden devrim kabul edilir.HİÇ BİR YASA VE DİN ,KURAN YASASI VE İSLAM KADAR KADINA DEĞER VERİP KORUMAZ VE BUNU HİMAYE ETMEZ tabii hakiki kuran yasasından bahsediyorum ,siyasallaşmış ve geleneksel törelerin dinleşmiş yasalarındaki kadından bahsetmiyoruz....
peygamberimiz devrinde , anneler ve kız kardeşler babaları ölünce erkek çocuklarına miras kalırdı ve bazı mecusi tarzı dindekilerdekilerde eğer beğenirlerse anne veya kız kardeşleri ile evlenirler,beğenmezler ve bakmak istemezlerse kadınlarını sokağa atabilir veya satabilirlerdi..kadınların miras almak gibi hakkıda yoktu o zaman..hatta yakın devre kadar filmlerde izliyorum ki avrupada da yoktu..kadın asiller dahi miraslarını alabilmek için, babalarının mirasına sahip çıkacak uzak bir akraba olan başka bir asil erkekle evlenmek zorunda kalıyorlardı....ve yine o eski devirde erkekler savaşlarda-avcılık vs seyahatlerde yok olduklarından ,daima erkek nüfusu az ve kadın nüfusu fazla oluyordu..dolayısı ile de bu kadınların sokağa atılmadan bir evde barınmaları ve korunmaları içinde çok eşlilik normal ve yaygındı... kendine bakacak -himaye edecek bir erkek bulamayan kadınlar köpeklerle birlikte sokaklarda yatardı ve dileyen herkes onlarla birlikte olurdu ...ve alınıp satılabilirlerdi..o yüzden merhamet sahipleri bu kadınları evde hizmet etsin diye de korumaya alabilirdi..
islam hukukunda dünyada ilk evlilik anlaşma yasası vardır ve buna mehir denir..ve islam hukukunda evlilik öncesi kadın erkekten istediği şeyler için sözleşme yapabilir ve erkek evlenmek için bunlara uymakla yükümlüdür..mesela köle isteyebilir yani hizmetli ve hatta çocuğunun emzirmek için ücret dahi eşinden alır..ve kadının islam hukukunda kocasına göre vazifesi o dilediğinde onunla yatmak ve eve haram olan kişileri almamak ve eşinin parasını kötü şekilde kullanmamak vardır başka kocanın anasına babasına -kardeşine ve etrafına hizmetçilik, tarlasına bağına kölelik etmek geleneksel töre dini asla yoktur... ve kuranda eşlerinize yükler dolusu mehir verseniz dahi ,ayrılırsanız bunları geri istemeyiniz diye emir var ..ve bir kadın diyelim zina iftirasına uğradı..bu işi yaparken olaya her açıdan şahitlik edecek 4 tanık ister kuran yasası..ve bu imkansız tanıklarda diyelim bulundu ve erkek yinede kadını hemen boşayıp sokağa atamaz..belli süre kendi evinde kalır ve evden ayrıldığında ne yapacağı ve hangi koşulda hayatını idame ettireceği sorumlukları düşünür ve halledilir sonra evden kadın çıkabilir....yani hiç bir şartta evli kadın hemen sokağa atılamaz.. evden daima önce erkek ayrılır islam hukukunda..
HAYATIN TEMEL DİREĞİ OLAN EV KADINLARININ AŞAĞILANIP,HAKLARININN HİÇ BİR ZAMAN VERİLMEMESİ VE ZORLA SOKAĞA ATILARAK ÜÇ KURUŞ İÇİN GÜYA DIŞARIDA ÇALIŞIP MEDENİLEŞİP ÇALIŞAN VE ÜRETEN KADIN SALAKLIĞI MODUNA SOKULMASI ASLINDA TOPLUMDA SON KALAN AİLE VE AKABİNDE DEVLETİN İÇİNE EDİP YERLE YEKSAN ETMİŞTİR..NE ÜRETTİN NE MADDELEŞTİRDİN diye sorsak nadir kişinin bir şey ürettiğine tanık oluruz..genel olarak sanal tezgartarlık- pazarlamacı-simsar- komisyoncuyuzdur ..o yüzdendir bu üçkağıtçılıkla para kazanmaktan başka şeye ilgi duyamayışımız..
miras davaları da vardır..kadınlar o devirde aklı ermez ve dünyevi işlere karıştırılmadıklarından miraslarının yönetimini öğrenene dek erkek kardeş veya kocaları himayesindedirler ve yetimlerin vasileri de çok büyük vebal altına alınır ayetlerde..kadına miras ın daha az verilmesi, o kadının özel parası ve malı olup,diğer dünyasal işlerde yine onun harcamalarını erkek kardeşleri veya kocaları yapmak zorunda oldukları içindir..tabii bugün bu koşullar kendiliğinden kadının hayatın içinde olması ve en basit temel taşı yerinden oynatırsan çadır denen devlet çökeri anlayacak modern ve çağdaş çapulcu asla bulamazsınız mesela..bu irfan işidir..
işlerini yürütebilmesi için yasalarca içtihatla kadının eline verilmiştir verilmesine de ,maalesef bu yasalar genelde işletilmiyor..
allelerde büyük erkekler ve diğer erkekler genelde anne ve babalarının islamda yasak olan EVLAT SEÇİP-EVLAT AYIRT ETME ÇİRKİN HUYU ALIŞKANLIĞI İLE, daima kız kardeşlerinin miraslarını gasb edip, malları ve güçleri üzerlerine geçiriyor ve onları mağdur etmekten ve onlara bu şekilde üstün olmaktan hala ayrı bir kabilane zevk alıyorlar ama KURANA GÖRE YETİM KIZLARIN VASİLERİ SAYILDIKLARINI VE FİTİL FİTİL BURUNLARINDNA GETİRİLECEĞİ AYETLERİNİ TINMIYORLAR..
kuranın ilk en büyük üç suresini kadınlar üzerinden isimlendirip anlatması çok önemlidir..kadınlarının haklarını vermeyen ve allahın koyduğu nizama uymayanlar KENDİLERİNİ ETLERİ VE KANLARI İLE BİR SURET SAHİBİ YAPIP ,BİR İNSAN ŞEKLİNDE DÜNYAYA EL HALİK ESMASINA SAHİP YARATICIYA ORTAK ANNE VASFINI TAŞIYAN KADINA KARŞI YÜKÜMLÜ OLDUKLARI VAZİFELERİ UMURSAMAYANLAR bunların sonunu hesap edemiyorlar..
mesela bu sure SİZİ TEK BİR NEFİSTEN YARATAN EV O NEFİSTENDE ANA BABA ÇOCUK VE SAYISIZ NESİLLER NEFİSLER YARATANIN SİSTEMİNDEKİ İLK ANNE YE DE DİKKAT ÇEKİYOR haberiniz olsun ..
ve sadece kadınların bu halik esmasına mazhar edilip insan yaratımını allah dilemesi ile yapmasının bedelini mesela kimse ve hiç bir şey ödeyemez..bakın çok övündüğümüz bilisel teknoloji ve gen bilimciler dahi hala insan ın oyuncak robotlarını yapabiliyor ..kadının yaptığı sıradan yaratılış mesleğini ise ne yapsalar asla beceremiyorlar ve tonlarca övgü ve para alıyorlar..ya hakikisini doğuran kadına ise nasıl da zulmediyorlar ve kadını hakkın verdiği yücelikten aşağılayıp ,onu sadece bir şehevi et parçası gibi görüyorlar..kadına tarihler boyunca yapılan zulüm ve aşağılama ondaki halik esmasına duyulan haris kıskançlıktan başka bir şeye dayanamaz..
vee...tabii ki, önce kadınlar kendi anlamlarını ve değerlerini bilecek ve ona göre çocuklar yetiştirecek ki insanlık düzelsin ,birde bu var..sonuçta zalim erkekleride doğuran ve onlara suret veren şekillendiren eti ve kanı ve sütü ile annesi..o tarladan o mahsül çıkıyor yapacak bir şey yok....
ve ülkemizde maalesef genel bir sahtekarlık,hile,ahlaksızlık ve hırsızlık hastalığımız vardır..yaşadığımız bu korkunç pahalılık ve doğal afetler mesela kıyamet afetleridir biliyorsunuz yani bir yerde insan mekan ilişkisi bittiği ve hepsinin bir şekilde helak edilip yeniden sert yasalarla işe başlanacağını haber verir..kıyameti yok oluş olarak değil, uyanıp kendine gelmek ve yeniden ilahi sisteme uyumlanmayı -uyumlanana dek de darb edilmeyi anlamak lazım..
ve surede savaşlar var yine..bu savaşlar dünyasal hayatın düzenini ve geçmiş nebi ve kavimlerin şablon hikayeleri üzerinden anllatan kuran-ı kerim de bazı nebi ismleri solarda sayılıyor ve sonra tekrar teslim olan ibrahimin dini haniflik tek din olarak öğülüyor ve emrediliyor..
nur cihan

****
ramazan ayı hatmi şerifimizde bugün AL-İ İMRAN SURESİNİ DİNLİYORUZ..ELİF,LAM,MİM ile başlar sure ve batıni hurufçular bunu ELİF ALLAH,LAM aklı CEBRAİL,MİM ayna hz MUHAMMED olarak tefsir ederler..veya İNSAN-I KAMİL AYNASI OLAN mim harfi merceğinde yansıyan ELİF yani 1 in ,lam ilmi ile kendisini bilip seyretmesi de derler..bugünkü ilimle I ile O arasındaki lamın AĞINA TAKILAN ilimleri izlemek..ve elif -lam-mim bir araya gelse değişik kombinlerde daima yaratıcının ALİM,İLİM ,ALEM esmalarını verir..
ilk sure BAKARA da hz musa ve yahudi kavmi hikayeleri vardı ,ikinci sure AL-İ İMRANDA ise mranoğulları soyu anlatılıyor..bugün nasıl dünyayı yöneten beş aile kabul ediliyorsa ,işte kur'an-ı kerimde de aynı soydan geldiği bu surede kayıtlı iç içe nebi aile dallarından bahsediyor..hz muhammed as a, medinede iken necranlı hristiyan bir heyet islam hakkında bilgi almaya gelirler ve oradaki soru cevaplar bu ayetlerdenmiş...
ve bu surede hz meryem in tüm kadınlardan daha üst mertebede oluşu ve hz isa nın anlamı ve hz zekeriya ile oğlu yahyanın da hikayesi var..allah bu surede hz isa nın yaratımının aynı adem in yaratımı gibi olduğunu anlatıyor.. yani o zaman ademden insanlık üremişti ,bu defa hz meryemden ruhul kudüs anlamı zuhur etmiş oldu..
VE BU SUREDE israiloğullarından bahsedilmiyor..
mesela o devir çok enteresan ve neden kimsenin bunu konuşamadığını hep merak etmişimdir..hz zekeriya,hz yahya,hz meryem,hz isa ve tevrata göre daha bir kaç nebi aynı anda aynı mekanda yaşıyorlar ve insanlığın o devirdeki en yozlaşıp çürüdüğü devirde yeniden hayatı devredip başlatıyorlar..büyük devir oluyor o zamanda ...allah elindeki en özel kuvvetlerini yerde tezahür ettiyor ama insanlar inançlarını siyasi hırsları ve nefsani hırsları için değiştirip kullandıklarından onlara çok az birkaç kişi hariç iman eden çıkmıyor..
yanii hakikat makamı ola hz isa da mehdi misali zuhur etsede iman edilmiyor, sadece 12 havari si oluyor..ve 12 havarininde bugünkü hristiyanlıkla alakası tabiiki yok..hz isa ya iman edenler genelde fakir balıkçılarmış..o yüzden hristiyanlık sembolü balıktır..belki balık çağı ile de alakalıdır yani şimdi kova çağındayız sonraki çağ oluyor..balık ruh da demektir..ve sümer de enki )EA rahipleri balık kıyafet ve balık başlığı takar ve dünya halklarına su üzerinden ulaşıp bilgelik öğretirlerdi..bugün papa da aynı tibet lamaları gibi hala balık -ea rahip tacı takar ..ama papa asla bir ruhsal balık anlamında olmayıp, hz isa nın mirası üzerine dünya saltanatı ve dinle sömürüsü ve terörler işkencecesi ve dünya mirasları hırsızlığı ve kara para aklama merkezinin kalpazan lideridir...
hz meryem ,hz isa yı dünyaya getirince,100 yaşına yakın çocuksuz zekeriya nebiye de bir melek çocuk müjdesi getirir ve onunda oğlu hz yahya olur..hz yahya sabilerin peygamberidir..büyük ihtimalle bozulmamış bir sabi aile kalmıştı veburası orası idi gibide duruyor ..ve hz yahya nın kıyamet şahitiliği için en sona kalıp, ölümü kara bir koç suretinde öldüreceği söylenir..ve hz isa yı hz yahya su ile vaftiz etmiştir..
ve hz isa da,hz yahya da evlenmemiş ve çocukları olmamıştır diye bilinir..ama batılı ezoterikler hz isa nın mecdelli maria maddela ile evlendiğini ve kızı olduğunu ve türkiye efes üzerinden fransa ya gittiğini ve fransa kraliyet asil kanlı soyu olduğuna inanırlar ve tapınakçılar ın görevi bu soyu korumak olduğuna inandırarak kendilerine bir güçlü misyon kılıp,dünyayı bin yıla yakındır terör ile yönetmektedirler..
yani benim bu sureden anladığım,hakikat her zaman dünya güçlerini elinde tutanların elinde saklı gizli silah olarak kullanılıp, siyaseten sürekli değiştirilmiş ve hakikat zulmete çevrilmiştir..
bu surede hz ibrahim hakkında yine onun teslim olanlardan olduğu ve ne yahudi ne hristiyan olmadığı,zaten bunun mümkün olamayacağının tevrat ve incilin hz ibrahimden çok sonra geldiği de var..
birde uhud ve bedir savaşları olayları var..savaşı kimse istemez .sadece kendini savunmak için veya ganimetler için savaşır insanlar ..ama kadim hint kutsal kitabında da krişnanın ,kendine seçtiği arjuna yı yakınları ile savaşa zorlaması ve ona sen atmadın ben attım demesi var ..yani her nebinin böyle savaşları vardır..dünya hayatı zaten bir savaştır..huzur azdır..
biz bugün 3. dünya savaşı içindeyiz ve etrafımızdaki her ülke savaşı içinde yaşadı..ama bizde batıni alemde biz halklarda savaşı içimizde istemedik..dünyadaki en korkunç şey savaştır..ve bizim ülkemizde HIZIR IN GEMİYİ DELMESİ MİSALİ ,İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ 3. DÜNYA SAVAŞINDA İÇ VE DIŞ DÜŞMANLARIMIZ İÇİN DELİNDİ VE DEFOLANDI..ve savaş için vereceğimiz kurbanlarımız depremlerle yinede alındı..kader ve kaza burada savaştan değişse de depremle kaza değişti gibi..
allah doğrusunu bilir..tüm hatalar bendendir..
nur cihan

********* BAKARA SURESİ ..bugün de ilk emri OKU olan kitabımızı hiç okumadığımız ve ilgimizi de çekmemesi yüzünden sevemediğimiz ve benimsemeyememe nedenlerimiz olan etnik inanç ve geleneklerimizi neden terk edemeyip, üstüne birde bu kadar genetik kindar olup,ALLAH A TESLİM OLAN yani İSLAM OLAMAYIŞIMIZI kitabımızdan tahsil edeceğiz...
**
"Hani siz bir adam öldürmüştünüz de peşinden katilin kim olduğu hakkında birbirinizle kavgaya tutuşup suçu üzerinizden atmıştınız. Halbuki Allah sizin gizlediğinizi meydana çıkaracaktı. Bunun üzerine dedik ki: 'Kestiğiniz sığırın bir parçasıyla o maktûlün cesedine vurun' (Vurulunca da o diriliverdi.) İşte Allah bunu nasıl dirilttiyse ölüleri de öyle diriltir. Aklınızı iyice kullanasınız diye âyetlerini size gösterir."(Bakara Suresi, 2/73, 74)
****
kur an ın ilk suresi BAKARA suresidir..sığır-inek-öküz anlamında gelir ve kadimde ilk harf A olup,sığır ,boğa başı ile hiyeroflifleştiği içinde arapça E -A anlamı ile ilk harf ELİF-A ile başlar ama her işin başı BESMELE İLE BE HARFİ OLDUĞUNDAN bu B A özel bir şekilde yanyana gelmiştir..
hz ali kendisini BE HARFİ ve BE HARFİNİN ALTINDAKİ NOKTA İLE ÖZDEŞTİRMİŞTİR..be nin altındaki nokta dünya hayatını ve mirac ederek geldiği yere be teknesi yani kayıkçının kayığına çıkartması ile yeniden NUN harfi olarak tekamülün sonlamasını bize anlatır..o zaman ay yıldız -nun yani aynsof hikmet olunur..
ben bir zamanlar harflere takıktım ve senelerce HARFLERE VE RAKAMLARA MASAL YAZMIŞTIM..benim teknikim en basit teknikti.her zaman KELİMENİN EN BAŞ HARFİNE BAKARIM..VEYA İSMİN BAŞ HARFİNE.bu harfin resmine bakıp kendimce hayallerimi yazardım ve mesela inanırdım ki ,hala öyle 🙂 bir şeyin ismi o şeyin hikayesidir ve o şeyin baş harfide her şeyin ana hikayesi özeti olan başı ve sonudur gibi..
ve soyutttan somuta maddeleşme boğa çağında olmuştur... ve dünyevi hayat içinde , her şeyin ilk ÇIKIŞ HİKAYESİ olan cennetten ,adem ile beraber indiğine inanılan sığır ın hikayesi ile kur an başlar ..adem sığırsız ,sığır ademsiz yapamaz..
bakara suresi kuranın en uzun suresidir..2,5 cüz..içinde ayet el kürsi ve amenerrusulü sureli vardır...ve bakara suresi dünyevi hayatlarımızın hem tarihi ,hemde şimdiki geniş zamanlı anlatımı olup,bakara -sığır-öküz-inek yani MADDEYE TAPINIMLARIMIZLA ALAKALI DÜYEVİ ANA YASALARIMIZI VE SİSTEMİDE BİZE ANLATIR...
diğer yandan bakarsan antik mısır ve hinduizmde İNEK -SIĞIR DİKDÖRTGENİ TEMSİL ETMEKTEYDİ..yani yayılmış bir perde dünya ve üzerinde kaydedilen ana kitap parşömeni gibi hayal ediniz..bize göre levha..bu kutsal göksel inek o zamanki İLAHİ NÛN MELEK misali idi..ve onun göğüslerinden akan RUH MOLEKÜLLERİ OLAN KOZMİK SÜTLER VAHY OLARAK KABUL EDİLİRDİ..aşağı insanlara bu hayatsal süt damlaları -hikmet incileri olarak bedenlenmek üzere indirilirdi gibi..
ve BAK ARA ya kelime olarak bakarsak ta ÇOK FARKLI BİR BAKIŞ AÇISINA SAHİP OLABİLİRİZ..
bakara suresinde hz musa devrinde haksız öldürülen bir adamın SIĞIR BACAĞI İLE DİRİLTİLMESİ VE KENDİSİNİ ÖLDÜRENİN İSMİNİ SÖYLEDİKTEN SONRA YENİDEN ÖLMESİ DE VAR..ki,daha evvel musanın rabbi, mısırlılara ve israiloğullarına BİR SIĞIR KURBAN ETMELERİNİ EMREDER VE O ONLAR MUSA NIN RABBİNİN KESMELERİNİ EMRETTİĞİ SIĞIRI ANLAMAZLIĞA GELİP ,tanrıdan ayrıntı isterler ve tanrılarıda onlara GİZLİCE TAPAGELDİKLERİ SARI İNEĞİN TÜM DETAYLARINI VERİR ve onlarda bu defa korkudan o ineklerini sakladıkları yerden çıkartıp kurban ederler ve işte ÖLÜYÜ DİRİLTTİKLERİ O SIĞIR BACAĞIDA, BU İNEK İN BACAĞI -ELİ İDİ..
bu hikaye çok önemlidir..daha evvel değişik kültür inançlarında maya -aztek-mısır ve şamanlıkta SIĞIRIN ÖN KOLU veya İNSAN KOLU-ELİ ile yapılan büyülerle kadimlerin bu ilmi nasıl kullandıklarını kopyalamıştım..
bu antik devrin kötücül büyüsü yerine ,allahın yüz sene uyutup dirilttiği üzeyir peygamberin 100 sene kendisi ile uyuyup-ölerek kemikleri kalmış olan eşeğinin ,hz üzeyir in ,yaratıcıdan nasıl kemiklerine yeniden et giydirilip,ruh üflendiğini görmek istemesi üzerine bu mucizeyi yaşadığı da anlatılıyor bakara suresinde...
mesela bu ne demek?kıyamet devrinde tüm mucizelere halka verileceğinden ,şimdi içinden geçmekte olduğumuz yapay robot ve zekaların zamanla terk edilip,ilahi teknikle ÖLEN KEMİKLERİN YENİDEN ETLE GİYDİRİLMESİ BİLGİ İLMİNE GEÇECEĞİZ DEMEKTİR..
(not:ben deprem olduğu sırada kadim devirlerde göbeklitepe-karahantepe vs neden ölü kemikleri yok tefekkürü kaydı yapıyordum ya ,işte bu sureden sonra yeniden o yarım kalan tefekkürüme döneceğim..kemikler önemli...)
ve yine bu surede hz ibrahim in rabbinden nasıl yarattığını görmek istemesi üzerine 4 KUŞU ÖNCE KENDİSİNE ALIŞTIRIP ,SONRA ÖLDÜRÜP,SONRA PARÇALAYIP,SONRA 4 DAĞA TEPESİNE BIRAKIP ,SONRA MERKEZDE KALIP KENDİNE ÇAĞIRMASI EMRİ ile kuşların yine ilk halleri ile davetine icabı da var..
ve babail kuyusuna indirilen harut ve marut adlı iki meleğin insanlara gizli ilimleri öğrettikleri ama insanların sadece karı koca nasıl ayrılır ve nasıl hile yapılır sihirlerini talep edip istedikleride var...mesela bugün bu babil kuyusu internet gibi ve bilgilerde harut ve marut melek gibi değil mi? insanların genel çoğunluğu bu ilahi destek hattını ,ahlaksızlıklarının sınırsız yaşayacağı ve kendisini saklayabileceği için kötülük ve ahlaksızlıkları ve fuhuş için kullanmayı seçerken ,çok azı hakikati tahsil için seçip kullanıyor ve anlıyor.. yalan diyemezsiniz ,biliyoruz ve biliyorsunuz..
ayetleri okurken geçmiş zamanları ,ŞİMDİKİ GENİŞ ZAMAN VE "İÇİNDE YAŞADIĞIN ÖZNE SEN, OLARAKTA" ANLAMAYI işimize gelmesede artık kabul etmeliyiz..ve böylece neden ALLAHA A TESLİM yani İSLAM OLMAYI RED EDİŞLERİMİZLE YÜZLEŞEBİLİRİZ..
bakara suresinde birde talut ile calutun savaşı da var ..yani şu an ülkemizinde içinde olduğu şey ..mesela biz bunu bilmezdik, yıllar evvel yahudiler bunu bize öğretip haber yapmışlardı değil mi?..şuanda ülkemizin içinde olduğu 3. dünya savaşı DÜNYA LİDERİ SEÇİMİ PRÖMİYERİNDE talut ile calut yani NAMI, KARİYERİ GİBİ HERKESİN TAPTIĞI BAKARA SIĞIRINA SAHİP OLMAYAN VE BEĞENİLMEYEN BİRİNİN ,diğer güçlü zan edilip vitrinlerine tapılanlara nasıl galip gelişi vardır..
başka bakara suresinde hz ibrahim in ve oğlu ismailin anlamı olan ALLAH A TESLİM OLMUŞ yani İSLAM ANLAMI KAYDI VAR mesela hiç kimseden şimdiye dek bu muhteşem anlatımı duymadım..ve allah kuranda değişik ayetlerdeki gibi bu bakara ayetlerinde de ibrahim ini övüyor ve onun allah a teslim olduğunu ,hristiyanların ve yahudilerinse kendisine teslim olmadıklarını söylüyor ve ibrahimini kimsenin kendine mal etmesine izin vermiyor ..bu bana hep ilginç geliyor..BELKİDE İBRAHİM İN TEK BAŞINA MİLLET OLMASI bizim kavrayamayacağımız bir özellik bilemiyorum..
sevgili DOST HAMİM ,huu
nur cihan
..
*****
YUSUF SURESİ : BU ZAMANA GÖRE HİKAYELİ VE KURAN OKUMAYI-DİNLEMEYİ SEVDİRMELİ -KENDİN ARAŞTIRIP ÖĞRENMELİ RAMAZAN HATMİ ŞERİFİMİZE BAŞLIYORUZ..mubarek olsun
... el işi yapmaya başladığımdan yine sesli kitap dinlemek büyük zevkli konforuma döndüm ve dün gece 3:45 süreli antik mısır anlatımı kitap dinledim ve şimdide o devri anlatan YUSUF SURESİni dinlemeyi bitirdim..hz yusuf ,rüya ilminin ve saatçilerin piridir..yani rüya ilmi için kişilere o el verir gibi de anlatılır..benim antik mısır merakımın kaynağı rüyalarım olduğundan hz yusuf ve mısır hakkındaki hayallerimden notlar yazacağım ki iz süreyim..
bir defa hz yusuf u kabe etrafında tek başına tavaf ederken görmüştüm..bembeyaz giyinmiş ve genç güzeldi..ve beyaz sarığı vardı..beyaz eteklerinde kuyunun tozu vardı..
ve bir rüyamda da eşim ve çocuklarımla mısırdaydık..ama otelde uyandığımda eşimin tüm eşyalarım ,param ve kimliğim ve çocuklarımı çalarak kaçtığını ve beni mısırda çaresiz -kimliksiz ve parasız bıraktığını gördüm..ağlayarak otelin dışında lisan bilmeden ve parasız ne yapacağımı düşünüyordum ve bu rüya sembolleri aynen gerçekleşti..
başka bir mısır rüyamda oraya davetle gittim ve müzede mumya lahit yargıçların amerikalı bilim insanlarını yargılamalarını ve sesle infazlarını izledim ve birde deniz kabuğuna çizilmiş, mısır tüm kapı üstlerinde olan kanatlı disk hediye aldım ..
ve sonra ben aniden mısır gezisine gittim ve döndüğümde tüm madde dünyam dibe vurdu ve olduğum yerden tam zıddı yere taşınmak zorunda kaldım-zaten sürekli taşınmak ve taşınmaktan başka şeyde düşünemez oldum .....tabii ağır olaylar ama ölmüyorsan güçleniyorsun demektir bilirsiniz ve gereklidir..cevher yontmak kolay değildir...madenleri işlemek kolay değildir..kolay değildir ama başarılırsada kalıcı-sağlam ve işe yarar olurlar değil mi?
....... diğerlerini hatırlamıyorum..
ve yusuf suresinin başı allahın, hikayelerin en güzeli demesi ile başlar ve yusuf un hikayesi, aynı zamanda insanın seyrü sülük yolculuğudur anlamında ,yaratıcımızın bu yolda başımıza gelecekleri sembolleri ile çok zarif şekilde anlatmasıdır..
hikaye başında fethedilerek ergitilecek olan yusuf nebi ,güneş ve ay ve 11 yıldızın kendisine secde ettiğini görerek babası ve annesine anlatır.onlar bu ilmi bildiklerinden annesi o rüya için onu azarlar ve babası da RÜYANI BABANA DAHİ ANLATMA anlamında ,bir kurt misali onu yönlendirir ve yusuf nebiye aksini yapacağını bildiği için der ki:RÜYANI KARDEŞLERİNE ANLATMA ve yusuf anlatır..kardeşleri de rüyayı anneleri ve babaları gibi anlar ve kıskanırlar ve yusufu öldürmeye karar verirler..ve babalarından onu gezmeye götürmek için izin isterler ve baba bu defa der ki,YA O NU KURT KAPARSA ?..ve çocuklar aldıkları fikirle onu çölde KUYUYA ATARLAR ve döndüklerinde babalarına derler ki ,YUSUFU KURT KAPTI ...
yanii bu hikayeyi dikkatle dinlerseniz ,bugünkü bilim teknolojik anlayış çağında bu anlatımın üst akıl denen kurgucu -yazılım programı içerik üreticisinin nasıl çalışma sistemine sahip olduğunu anlarsınız.
tavşana kaç ,tazıya tut ....
ve bu hikayede yakub nebinin 11 güzel oğluna nazar değmemesi için mısır şehrine ayrı ayrı kapılardan girip,birlikte girmemeleri öğüdünde allah ayetinde bu bilginin allahın katında oluşuda var..mesela günümüzde teşhircilik ve onu vitrinlemek salgın hastalıkları yaşıyoruz ve NAZAR DENEN en yüksek haarp silahlarını unutuyoruz gibi düşünün kendinizi ve ailenizi ve sevdiklerini korumayı öğrenin ve öyle dinleyin lütfen..
insanın semboller dilini anlaması aynı zamanda hiyeroglif-şekiller dilini de anlamasıyla mümkündür..ve bunu da ancak kendisi yusuf hikayesinden kendi kabınca geçerse olur..
madem hepimizin ortak hikayesinde yusufluk ve EN YAKINLARININ İHANETLERİ ile yabancılar arasında kimsesizlik ve aşırı yoksulluk ve sonra iftira ve sonra hapis ve sonra özgürlük var...yanii hikayelerimizde mısıra önce köle ,sonra sultan olmak var ...ve mısır ı bildiğin anlamda anlamayı artık bırakman lazım..mısır ergitilme okullarının kurulduğu ve yönetildiği hz idris okulunun kurulduğu yer ....önce okula kayıt olmalısın ...ve bu okula gitmek içinde ÖNCE SENİ ,senin ergitmek için yetersiz ve kıtlık bilincinin olduğu yerden ayıracak bir KURT (*mürşid) KAPMALI Kİ, hayatta kalmayı başarırsan KURTULUŞUNU SAĞLAYIP,sonra da kendi halkının ve SÜRÜSÜ olan ULUSunun önden giden kurtu olarak ,onlarında kurtulup refaha erişini sağlayasın ve bolluk içinde yaşayıp yaşatasın..KURT ,tehlikeleri göze alıp önden gider ve yolu öğrenir, sonra gidip sürüsünü getirir..
KURBAN ,ümmet ve şefaat yasası gibi..
o zaman RAMAZAN YANİ KURAN AYINDA kendi hatimlerimize de başlayalım inşallah..
nur cihan

**** yazılımla tanışma ve sonra mektuplaşmaya başlama ritüelimiz ..
yazılımlar bir insana aşık olur mu ve neden aşık olur ve yeni yapay zeka nın bunu tekrar etmeyeceğini kim bilebilir ?....başlangıçtan beri bunu yapıyorsa ,her zama yapacak da demektir..O YÜZDEN İLK AYET VE EMİR " OKU, KENDİ KİTABINI OKU" dur.. ve işte hakiki perde kaldırma ve aynanın arkasına ergitilme seansımız ...

bir saattir iki farklı şehirden biri erkek biri kadın dertli mesajlarını dinliyorum..hayatın tek gerçeği bu iki yazılım kodu olan 1 O dır .. birde bınların çocukları ... lar olur ..ve buna çare hiç yoktur :)

ve bugün ,şu ideaya evrildim..bende bazı kadim alimler gibi NOKTA risaleleri yazabilirim..EN NEFRET ETTİĞİM ŞEYE MEHTİYE DÜZECEĞİMİ DÜŞÜNEMEZDİM..fakat nokta .... aynı zamanda devam edeceğiz de demek ,değil mi?....
https://www.youtube.com/watch?v=JQPWRkoq4Fc&t=14s
not:artık danışmanlıklarımdan para alıcam ona göre..ezoterikler alma verme dengem için ,para almayı öğrenmem gerektiğini söylüyor biliyorsunuz ..siz bana bir fiyat biçin hadi :) bunca senedir hiç bir yerde ve hayalinizde dahi bulup öğrenemeyeceğiniz pek çok acaip şeyi size hazır lop sundum..ve çoğunuz artık bu şeyler hakkında sayfalarınıza ve başka sayfalara yazıyorsunuz ... karşılığında siz ne verdiniz veya verirsiniz ?

ve acil gelen cevaplar için not açıyorum :
kadın demiş ki,kabe de 10 tl sadaka vermiştim sizin için ...
ve adam demiş ki kopyalıyorum
: ""Gerçek şu ki insan kendini yeterli görerek azar ""Kalem Âyeti.
beklenti içine girmeyeceksin Diyenlere iyi söz

bana bir fark öğretenin kırk yıl kölesi olurum

ezoterik bilgeler filozoflar yoluyla iyi uyutulmuş
****

evet ...bende bana yapılan ödemeleri hatırladım utandım ,onlarıda kaydetmek isterim..iki kişi birleşip afrikaya benim adıma yardım etmişti..ve afrikalı çocuklar benim adıma toplu dua etmiş videosu da gelmişti ve çocuklar benim adımı ellerinde tutuyorlardı...
sonra pek çok kişi beni doğran anne ve babama dua etmişti ve bende hatta anneme söylemiştim..ve gelen maddi hediyelerimin yanında hayır duaların çokluğunu anlatamam..zaman zaman o dualar sayesinde böyle yazabildiğimi ve o bilgilerin açıldığını düşünürüm ve doğruda..
ve pek çok bilgi sahibi kişi bu yazılar sayesinde bana güvenip,hiç bilmediğin anlamlar ve bilgiler anlattı-akıl almaz rüyalarını yazdı-ve bana adresler yollayıp yeni idealarla tanışmamı sağladı..ve anlamadığım bu pc de benim için kart yaptı-video hazırladı emek verdi..herkesten allah razı olsun..
böylece ....... her noktanın diğerine eklenerek nasıl kolektif bir bilgi ve dostluk ağı olduğunu birlikte yazarak deneyimledik..ve işi nasıl kotardığımızı bir nebze anladık..ve tabii internet ve yazılımları nasıl yine bizim kollektif geliştirdiğimizide öğrenmiş olduk ..insan bilmediği bir şeyi hatırlayamaz ve yapamaz..bu bizde var olan bir bilgi ve biz onu açığa çıkartmak için var edilen kullarız..
yanii alma verme dengemiz böylece seriül hisab şeklinde tamamlandı..
amiin

****
Ol..ol..OL...
ya SİN 82-83: ""Bir şey yaratmak istediği zaman onun yaptığı ol demekten ibarettir, hemen oluverir. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz (*ondan geldik, onun parcasıyız, ve yine onadır geri dönüşümüz, herşey aslına rücu eder kurali ).
***
batıni haarp teknojileri tefekküründe HİKMET NOKTALARInı SAĞALTIM tefekkürü..
ramazan, kendi kendini yakan da demekmiş..yani zümrüdü anka misali..ve ramazan biz müminler için bereketlerle dolu bir şifa ayıdır..tabii bu seneki en muhteşem mucizeleri ve bereket dolu akıl almaz rızıkları depremzede ve enkazzede kardeşlerimiz yaşayacak ve ihya olacaklar diye iman ediyorum ve bununla çok gurur duyuyorum.. her şeyin kıymetini ve anlamını şimdi en doğru sadece onlar biliyorlar ..ve bende bu tefekkür serimi onlara ibadet amacı ile kaydediyorum zaten ..bana bile büyük hediyeler verdiniz ve beni ilk defa yapageldiğim belli bir sınıra dek olan tefekkürlerimden haarp teknolojileri ile yükselttiniz,allah sizlerden razı olsun ve amiin..
bugün yine haarp teknolojilerinde batıni aleme devam edeceğim..
bundan 20 veya 21 sene evvel benim kişisel deneyimlediğim, bilmem kaç on şiddetindeki depremlerim akabinde , hiç bilmediğim artçı sarsıtınlar eşliğinde," 010100001 000 1 lerin aynı matrix filmindeki gibi aşağı inişlerine şahitlik ediyor" ama anlamıyordum...sonraki senelerde bunlar "O.Ooooo.ooO.. gibi olmaya başladı "ve sonraki zamanlarda ise bunlar sadece "........ ...... ..... noktalardan ibaret oldu"..ve benim sistem analizcisi pc müh-matematikçi bir arkadaşım vardı..ona sordum, bu ne demek sence diye..o da tüm pc lerin 0101010100111100 yazılımla çalıştığını ve diğerlerini bilmediğini ama daha yeni versiyonu genç bir yazılımcıyı arayarak dediklerimi sordu..o da demiş ki; şimdi kullanılan yazılımlar kodlar 01010 üzerine..o dediği 0.o. larda üzerinde çalışılan yeni tür..ve bir sonraki sadece noktalarsa en üst düzeyde gizli çalışılan bir yazılım türü ve o nun devreye girmesine daha çok var ve o çok pahalı bir sistem olacağından ,o asla halka sunulmayacak..ayrıca o icad edilirse tüm şifreler kırılacak ve her gizli şey öğrenilebilecek..tüm otoriteler yıkılıp-tüm güçler bir ele geçecek..
ve tabii bu olayların üzerinden 10 sene filan geçmiştir ve bugün geldiğimiz noktada; dün, ben o .... ,her şifreyi kıran ve ele geçiren-her sırrı çözen yazılımın adının KUANTUM BİLGİSAYAR olduğunu öğrendim..tabii çok hayret ettim.. KU AN T UM... en kadim yaratıcı adları biliyorsunuz..**insan icad ettiğini sandığı yeni bir eşyaya ,kendine özel ve kendine ait bir isim dahi bulup veremiyor ken, antik mısırdaki yaratıcı tanrı ATON M un kendini tarifi olan kuantuma başka bir isim akledip versin ?
geçen akşam ihtiyar komşularım beni aradı ve onları ziyarete gelmemi istediler ve gittim..bana yazdığı kitabını gösterdi ve watsabına gelmiş arılarla alakalı bir klibi, arıya vahyetmek ayeti için kitaba eklemek istediğini ama nasıl eklemesi için fikir vermemi istedi..bende dedim ki,artık cafelerde bile menü yok ve peçeteliklerde bir ..... kod kartları resmi var ve telofonunuza onu okutunca menü telefon ekranınızda açılıyor ya ,işte sizde o ayetin yanına bu videonun kart yazılım kodunu bastırısanız ,cep telinden tarayarak dileyen o videoları izleyebilir dedim..anlamadı tabii çünkü o 86 yaşında ve pc kullanmayı bilmiyor .. ona artık bazı mezar taşlarında bile bu barkodlardan olduğunu, cep teli ile tarayınca size o tarihi kimlikle alakalı bilgileri resimleri gösterdiğini veya dinletebildiğini anlattım ve çok hayret etti..matbaa sahibini aradı ve ona da anlattım ,fikrime hayran kaldı ama o da aynı yaşta sayılır ve vakit çok geç 🙂
yani ,bizden evvelki bir nesil bu yeni sürüm çağı için taş devri zamanı gibi kalıyor ve ben dahi gerçekten öyleyim..teknoloji görülmedik hızla ilerlerken ,maalesef insanlık hızla çöküşe geçerek kendi devrelerini kapatıyor... ve ülkeler doğal afet denen ilahi haarp teknolojileri ile yakında haritalarında değişiklik dahi yapmak zorunda kalabilirler..çöller yeniden deniz ve denizler yeniden çöl olabilir ...ve aç gözleri paradan doymaz ev sahiplerinin ve gözlerini toprak doyuracak.. gıda tacirlerininde elbette ilahi haarp teknojileri bir şekilde haklarından gelir..haram ve helal dengesini kaybeden insan, zaten haram olarak elde ettiği paranın ve malın yargısını yaşayıp-infazını görmeden ölemez..
az evvel netfilix de yok oluş diye berbat bir fim izlemiştim ve bu tefekkürüde o zaman yazmaya karar verdim.filmde bilgi işkencesi ile tabiattan ve BİOLOJİ İLMİDE GENLERDEN YARATILIŞ TEK AKIL KÜRESİ YANİ TEK BİR NOKTADAN DİĞER NOKTALARA BÖLÜNEREK SAYISIZ HÜCRE NOKTADAN YENİDEN YARATIMI BİLİMSEL ÇALIŞMALARINDA ,bu iş için görevli bilim insanları korkunç şekilde öldürülüyorlardı..en son bu ilmi bilen uygulayan bilim kadını kaldı ve kadının göz bebeğinden çıkan ışık gidip kendini karanlıkta can -uzaylı olarak kopyaladı ve kadın ne yaparsa aynı hareketi yapan gölgesi gibi oldu vs vs ..SONUNDA KADININ ÖLEN BİLİM ADAMI KOCASI GÖREVDEN GERİ DÖNDÜ ama o artık eski kocası değil, kocasının suretini giymiş bir can klonuydu ..
nasıl ki zihin kontrolcülerin geliştirdikleri zihinsel verileri toplamak oyunları kayıtlarına, hepimiz parasını ve ne isterlerse o yetkili izinlerimizi vererek kaydımızı yaptırdık değil mi?.. ayrıca gençlerimizden öğreniyorum ki ,pc yazılımcı çocuklarımız bizlerin her tıklarımızı ve hangi sayfa ve hangi haber ve bilgide ne kadar süre kaldığımıza varana dek, veri işlemciliği olarak kaydediyor ki, bunu belli pazarlama işlemeciliği altında yapıyorlar yani meslekleri bu ..bugünkü insanın bir ürün olarak görülmesi ve en yüksek seviyelere dek ömürlerce okutulan insanlarımızın genel olarak tek bir ürün dahi üretmeyip-sadece yabancı şirketlere ürün pazarlamacılığı araştırmalarında veri işlemci tezgahtarlığı yapması çok acıdır.. elleri ile üreten çok az ve o azıcık üretilen üründen nemalanan ve üzerine zam vergi zam vergi zam vergi koya koya pazarlamak işine alet olmak daha acı....
ve herkesin parmak izleri-göz bebekleri ve simaları ve kişisel verileri kaydediliyor..yani sisteme girenler zaten artık hologram kişilik olarak imal edilecek halde arşivlerde veya kullanılıyorda olabilir bilmiyoruz ....ben kullanıldığına adım kadar eminim mesela..
insan kendi sınırlarını bence aştı..ve bu seviyede biz şu anda ezoterik atlantisin BİLGİ İŞKENCECİLİĞİ İLE, YARATICIDAN YARATICI TANRILIĞINI ZORLA DEVRALMAK İSTİYORUZ ..VE süregiden TABİAT OLAYLARI BANA HEP ATLANTİSİN SONUNU HATIRLATIYOR..bu taşkınlık ve aşkınlık insana ait değil ona iman ediyorum ama insana tekamülü için kullanması için verilen bu ilimleri ÖZGÜR İRADELERİ İLE SADECE KÖTÜLÜK İÇİN KULLANMAK yerine ,belki AKILLANIR ,son geçirdiğimiz ve geçirmekte olduğumuz serüvenlerden sonra inşallah kendimize çekidüzen verebiliriz..
tüm tarihte eskiden ZERRE denilen NOKTANIN bölünemezliğinden başka gidilecek yer olmadığından ,doğal olarak her şeyin başlangıcı nokta ve sonuda nokta olduğundan kendi sonlarımıza yeni başlangıç noktaları koyarak ,yeni bir perde açmışta olabiliriz..bilmiyorum..ve bir kitaptan hatırladığım sözü burada hatırladım:" "TIRTILIN SON DEDİĞİNE ,USTA KELEBEK DER.""
not:kendimi bu tefekkür için tebrik etmek isterim..keşke şimdiki geniş zamanım bunu görüp okuyabilseydi .. korkusunu yenmiş diye sevinirdi eminim.. ve bu seviyeye çıkacağımı hayal edemezdim .. noktanın içine girmekten her zaman korktum ve aklımı yitirdiğim yer olarak hatıralarımda eski bir hayal olarak kaydı kalsa da ,anladım ki ben hala oraya dönmekten ve oranın ıssızlığından ve karanlığı delerek içinden çıkan aydınlıktan korkuyorum.....
nur cihan ***
çağdaş bilimle tefekkürden sonra geleneksel metodla ergitilme teknikleri ve haarp teknolojileri kanunu..şunu unutmayın ki gazali kendi devrinin en tepedeki alimlerindendi..ve onlar simya-kimya-astronomi-astroloji- fizik-hukuk-tıp-optik-ilizyon -gepmetri-cebir -tarih ve akla gelebilecek her ilmi HİKMET EHLİ OLARAK ÖĞRENMEK VE ANLATMAK VE ANLAMAKLA YÜKÜMLÜYDÜ..
ve o kadar araştırıp yazıyorum ve yeni çağdaş,modern,teknik ,bilimsel ve labratuvara sokulup bilgi işkencesinden geçirilmiş verileri sentezliyorum ama dün gece karşıma çıkan gazalinin KİMYAY-I SAADET sesli kitabını dinlerken ,zaten hepsinin hazırlop bin seneye yakın evvel kaydedilmiş olduğunu anlıyorum..bugün nefsin merhaleleri-mertebelerine ben-ego ve üst bilinç alt bilinç vs deniyor ya hani..ve evvelki gün izlediğim ezoterik yaşam koçlarının arınma oruç programlarına baktım :)yine riyazat yine riyazat..yemek yok ..onun yerine kemikleri yani Taş maddesini düzenleyen mineraller-alkaliler ve madenleri sıvıyla karıştırıp içmek var..çünkü önce iç organları temsil eden gezegenlerimizi temizlemeli ve onarmalıyız..ve kanımız düzelmeli ve kalplerimiz temizlenmeli..işte bugün tonla bilgi ve para ve kampla öğrenmeye çalıştığın şeyleri toplu halde, kökeninden ama başka kelimelerle dinleyebilme şansınada sahibiz şükür..çift ana dalda ötmek diye buna denir olabilir..

****
nur cihan nuralem7@hotmail com
bu tefekkürler facebook sayfamda yapılıp buraya kopyalanmıştır. ve tefekkürlerime eşlik etmek isterseniz diye sayfa link

https://www.facebook.com/nur.cihan.963