HU..ebced değeri 11
Merhaba Sevdiğim ve Merhaba.. nasılsın?..bende fena ender fena değilim işte, ne olsunJ?..bu hafta çok tuhaftı.. Sen hiçbir hayalimde ve hissimde yoktun.. böyle koskoca bir boşluğa doğru çekildiğimi hissediyorum. öyle enteresan bir şekilde çekiliyorum ki; son derece yapayanlız ve kimsenin yanına yaklaşmasına izin verilmeyen, amma çok acaip bir denetimli gözetimle de refakat ediliyor gibiyim.. bilmiyorum.
Sevdiğim, geçen masaldaki deniz kızı ve
en sonundaki o balkonlu –mavi papağanlı hayalim çok düşündürücüydü.. ben, senelerdir
hayallerimde sayısını hatırlayamadığım kadar ölmüştüm.. yani öz ben değil;
diğer bir unsurdaki suretlerimden birisi..
ölmeyen bir yanım var ki, tüm ölümlerime görerek şahitlik ediyordu.. ve neden
dünyaya tutunamayıp, hep ölmeyi dilediğimi düşündüm .. neden bu kadar ölmeyi
isteyip çok seviyordum?!! şunu anladım ki; bir
defa var olduğuma bir türlü inanamadığım için kayıptım.. kendimi ,istediğim
kendimi ,henüz bulamadığım için belki de..galiba ben, tüm unsurlarımın suretlerini tek tek öldürerek, hakikati –ölmeyen varlığımı
arıyordum.. bilmiyorum.. fakat bildiğim bir şey varsa eğer, AZRAİL=EN GÜZEL
OLANdı.. benim en güzelim Sensin ya hanii..işte her nefes alıp verişte Senle
ölüp dirilmek belki de benim en büyük zevkime dönüştü.
ve geçen son derece başarısız bir anlatım olan sütunlar masalımı bir türlü tam okuyamadım Sevdiğim.. hatta ona eklediğim ölüler kitabı masalımı da nedense hiç okuyamamıştım.. ((*daha doğrusu, alıntısı çok olan hiçbir yazımı okuyamıyorum..)) o masal beni hastalandırıp yatağa sermişti meselaJ.. belki de hades, ölümün gizemli kapılarını şimdilik bana açmıyor, kayıkçı beni kayığına henüz almıyordu.. ama biliyorum ki, o, bana öyle kendisini gösterdiyse, bir gün onunla da aynı masalda yolculuk edeceğiz değil mi?. ve ölümün ne kadar güzel olduğunu amma onu dilememek lazım geldiğinin anlamını da idrak edeceğiz.. çünkü ancak, ölmeden evvel burada ölerek, onun güzellik potansiyellerini sınırsız şekilde arttırabiliriz .. belkide,bu dünya hayatı bizim son fırsatlar mekanımız.. ve fırsatları iyi değerlendirip, niyetlerimizi iyi, amellerimizi halisane fiillere dönüştürüp, geleceğimizi en güzel şekilde inşa edebilmeliyiz..inşallah..aminn.. ve haftanın seyrü seferii..
ve geçen son derece başarısız bir anlatım olan sütunlar masalımı bir türlü tam okuyamadım Sevdiğim.. hatta ona eklediğim ölüler kitabı masalımı da nedense hiç okuyamamıştım.. ((*daha doğrusu, alıntısı çok olan hiçbir yazımı okuyamıyorum..)) o masal beni hastalandırıp yatağa sermişti meselaJ.. belki de hades, ölümün gizemli kapılarını şimdilik bana açmıyor, kayıkçı beni kayığına henüz almıyordu.. ama biliyorum ki, o, bana öyle kendisini gösterdiyse, bir gün onunla da aynı masalda yolculuk edeceğiz değil mi?. ve ölümün ne kadar güzel olduğunu amma onu dilememek lazım geldiğinin anlamını da idrak edeceğiz.. çünkü ancak, ölmeden evvel burada ölerek, onun güzellik potansiyellerini sınırsız şekilde arttırabiliriz .. belkide,bu dünya hayatı bizim son fırsatlar mekanımız.. ve fırsatları iyi değerlendirip, niyetlerimizi iyi, amellerimizi halisane fiillere dönüştürüp, geleceğimizi en güzel şekilde inşa edebilmeliyiz..inşallah..aminn.. ve haftanın seyrü seferii..
8 nisan pazartesi.. hayalimde yeni doğmuş bir oğlan
bebeği dövmeciye bırakmışım.. kendim öyle bir şeyi görmeye dayanamayacağım için,
dövmeci iki adamın ve bebeğin yanından dışarıya çıkıyorum.. uyanıyorum. Sevdiğim
bir bebeğe hiç dövme yaptırılır mı? bu nasıl bir hayal..ben sadist miyim?!.
9 nisan Salı.. sabah uyanıkım lakin gözlerim kapalı .. bir kanepede yatıyorum.. yanımda iki tane beyaz ,ince, boyları benden bile daha uzun mum var.. onlar antikaymış ve bana hediye edilmiş..başkası olsa yakmaya kıyamaz saklarmış, bense onları yakmaya karar veriyorum..
9 nisan Salı.. sabah uyanıkım lakin gözlerim kapalı .. bir kanepede yatıyorum.. yanımda iki tane beyaz ,ince, boyları benden bile daha uzun mum var.. onlar antikaymış ve bana hediye edilmiş..başkası olsa yakmaya kıyamaz saklarmış, bense onları yakmaya karar veriyorum..
KOZMİK tohum-buğday İNSAN: Sevdiğim bu yakaza denildiğini öğrendiğim şey, bana şunları düşündürttü. eskiden,
ŞEM-MUM tabiri tasavvuf edebiyatında
ne çok kullanılır değil mi? mesela çerağcılar..
kandil sembolü ise Kur’an-ı Kerimde- Nur
suresinde- kendisinin tanımlanışında dahi var.. ve ashabın yıldıza benzetilmesi.. eskiden beri ölülerin
yıldıza dönüştüğü mitosu.. insanın aslında bingbangdan dolayı bir yıldız tozu
olduğu.. ve tabii mavi renkli sirius denen yıldızlardan geldiğimiz teorisi.. her
insan mesleğinin yıldızı olmak ister, ne garip değil mi? kollarımızı-bacaklarımızı yanlara açıp
ayakta durduğumuzda yıldız şeklini; rahman ve
rahim üçgeninin içiçe girdiği mührü
Süleyman’ın-Besmelenin -19 mührünün-OL’un sembolünü de, biz insan denen cinsler
veririz mesela.. ve güneşimiz de, diğer güneşlerden hiçbir farkı olmayan bir yıldızdır
aslında.. tüm kainatın içinde nokta kadar değeri olmayan bir yıldız üstelik..
*Ve bu idrak bana; yazgılarından bilinmek murad edilmemiş ve KENDİLERİNE NEFS VERİLMEDİĞİ İÇİN varlığı idrak edemeyen aliyyünların-akıl sütunlarının halini az buçuk anlattı Sevdiğim ki, teşekkür ediyorum..
böylece, RUHUN İÇİNDE İNSAN mı VARı veya
İNSANIN İÇİNDE RUH varı tefekkür zincirlerimizin ilkine de başlamış olduk (*ve anladım ki devri daim denen şey buydu):
mumyaların kat kat beyaz keten bez sargılarla sarınması da, gerçekte ruhun içinde yine insanın gizli olduğuna işaretti. .batından zahire –ruhtan insana iniş ve insandan ruha geri dönüşü.. belki de o sütunu deneyimleyip, oradan gerisin geriye aşağı atılıp düşürülmeseydim, asla bunları tefekkür dahi edemeyecektim değil mi? bir bela bin nasihatten iyi derler ya ,doğruymuşJ..ruhuyla aşk yaşayan –ona bir türlü ulaşamayan bu masal veledinin bakalım başına neler gelecek?
13 nisan cumartesi..bir aydır arayan diyetisyenime nihayet gidebildim.. serbest riyazatım yerinde
dursa da, bu bile benim için bir başarıydı.. bu arada o ise, şifacılık
konusunda çok uç deneyimler yaşamış.. en özeli ise; astral bedendeki
hastalıkları görüp şifalandıran birisi idi ki, bu benim inşallah ilerideki
ihtisas alanım olacak bence(*
şifalandırmak değil ,anlatabilip masalını yazmak J=en sevdiğim konu.. süper bir şey..işte o yüzden dünyaya tutunamıyorum ya
hanii.)..tabii şimdilik
çoook uzak bir hayal..
öğleden sonra ise Kubbealtındayım.. ulvi musıki de davudi ses Bora
Uymaz gelmiş.. muhteşemdi Sevdiğim.. keşke Sende olsaydın…Kütahya’da ilk
sevdiğiyle karşılıklı okurken hayran olduğum, bizim bilmediğimiz ama onların bildiği
bir turnalar şarkısı vardı ki, söylemedi.. konserden sonra sordum.. bir daha o
turnaları da okuyacakmış.. benim bu konularda tek notalık dahi bir kabiliyetim
olmasa da, RUHUM BU İŞTEN ÇOK ANLIYOR benceJ.. yani o söylese; SEN
MIKNATISİYETİNLE BENİ DARMADAĞINIK EDİP ÇÖZZEN-YAKIP DEMİR TOZU ETSEN-ben yine
kömür tozuna dönüşüp havada sema yapsam, ne güzel olurdu değil mi?…
HAZIR-U HUZUR VE DAHİ
SÛKÛN
BÂBINDA HEMZE-BOŞLUK –HİÇLİK ÜZERİNE TEFEKKÜRLER =HU (hüviyeti
NEFES - siciliyet-i manevi
şahsiyet )
ve gelelim Sevdiğim bu haftaki olağanüstü
masalımıza..50.sayımızdayız..yani acve hurmalarının bitmesine 49 tane
masal kaldı..bu masalı, Kelime-i Tevhidin LAİLAHEİLLALLAH bölümündeki
HU ESMASI na ayırmak istedim.. yani mevzu kendiliğinden oraya
denk geldi ki, benim elimde de değil.. çünkü ben dünyadaki en cahil-bilgisiz ve
hafızası tıın tıın olan kişiyimdir..
“ALEMDE İĞNE UCU KADAR BOŞ YER YOK “DİYEN HZ PEYGAMBERİMİZE karşın, bugün BİZLER, KENDİ ZANni YARATIM bilimimizde; en son moda akım kuantum fizikle ALLAH ’ı tanımaya çalışıp, boşluğa doğru çekiliyoruz ne yazık ki.. işte bende bir vakitler: “orada hiçbir şey yok!! orası kapkaranlık!! hiç kimse yokk!. orayı istemiyorum!!. yokuz ,yook!! ” diye senelerce hiç durmadan ağlamış birisi olarak, kendimizi bu masalda boşluğa-HİÇLİĞE salıp, diğer masalda ise o boşluk-hiçlikten yine çıkartmaya çalışacağım.. bilmiyorum başarabilir miyim?!..elbet bizim masalın Yusuf’unu da kuyudan çıkartan bir ALLAH’IN İPİ bulunur inşallah ve aminn..
“ALEMDE İĞNE UCU KADAR BOŞ YER YOK “DİYEN HZ PEYGAMBERİMİZE karşın, bugün BİZLER, KENDİ ZANni YARATIM bilimimizde; en son moda akım kuantum fizikle ALLAH ’ı tanımaya çalışıp, boşluğa doğru çekiliyoruz ne yazık ki.. işte bende bir vakitler: “orada hiçbir şey yok!! orası kapkaranlık!! hiç kimse yokk!. orayı istemiyorum!!. yokuz ,yook!! ” diye senelerce hiç durmadan ağlamış birisi olarak, kendimizi bu masalda boşluğa-HİÇLİĞE salıp, diğer masalda ise o boşluk-hiçlikten yine çıkartmaya çalışacağım.. bilmiyorum başarabilir miyim?!..elbet bizim masalın Yusuf’unu da kuyudan çıkartan bir ALLAH’IN İPİ bulunur inşallah ve aminn..
KÜNTÜ KENZ kozmik yumurta ..OL EMRİ |
evvet Sevgili masal veletlerimiz.. sıkı durun ve sıkı sıkıya habli metin dna ipinize tutunun olur mu?!! hava boşluğu olabilir.. sarsılmalarda ve sanal düşüşlerde lütfen paniğe kapılıp ipinizin ayarı ile oynamayınız.. ve başlıyoruz..
50 rakamı Arapçada bir daire ve yanında bir
noktayla çizilir=”O.” Yani geçmiş bir hayalimdeki “aradığın sembol bu” denilip, bir daire ve içinde bir nokta gösterilmesi
gibi Sevdiğim.. bu işaret, kadim tarih alfabesinde tanrı ve güneş sembolüne
denk geliyormuş.. ve şira-sirius yıldızının da rakamı
50 imiş.. tabii 5’er
de oluyor.. Ehlibeyt-i A’li Aba.. 5 duyu
organı=5 ana yaratıcı esma : göz, kulak, burun, ten, ağız ve bunların
manevi işevleri ile anti hislerimiz..
ATEŞ,HAVA,TOPRAK,SU.. bu 4 dişil unsur ve 4 zıttı ile evlenip, onları TekEline alıp, tekerinde 8’li çark çevirerek sistemi kurup, devranı döndüren, NEFES-İ RAHMAN-I RUH dur.. ve sürekli devredip seyran ederken; kendi unsurlarından oluşan film şeridini, yine kendi nefesi rüzgarı hareket enerjisiyle-NUR PROJEKSİYONUNDAN film halinde izleyen de yine O..
ATEŞ,HAVA,TOPRAK,SU.. bu 4 dişil unsur ve 4 zıttı ile evlenip, onları TekEline alıp, tekerinde 8’li çark çevirerek sistemi kurup, devranı döndüren, NEFES-İ RAHMAN-I RUH dur.. ve sürekli devredip seyran ederken; kendi unsurlarından oluşan film şeridini, yine kendi nefesi rüzgarı hareket enerjisiyle-NUR PROJEKSİYONUNDAN film halinde izleyen de yine O..
yine kadim kayıtlı sembollere bakacağız?!. neden? çünküü ben o sembollerin aslında bir alfabe ,bir kitap ve hakikatin en
yalın anlatım hali olduğuna inanıyorum.. hatta hz. ADEM ATAMIZIN 1O
SAHİFELİK SUHUFUNUN aslında bu 10 SEMBOL HARF OLDUĞUNA da.. ki, bu benim kişisel zannımdır-hataları da benimdir- doğrusunu ise Yaratıcım bilir..
tarihte bilinen en eski sembol, daire ve içindeki noktadır.. idrakime geçen hafta şunu da ilave ettim ki, daire içinde noktanın bir sonraki okunuş harf sembolü, anasır-ı erbaa denilen 4 unsurlu haç işaretidir ve bu 4 unsurun anti madde halleri yani zıttı ile açığa çıkan 8’li sistemdir.. bu sembol, ezoterizm tarihinde MU(su) UYGARLIĞININ BAYRAĞI kabul ediliyormuş.. kenarları merdiven misali –rüzgar gülü gibi bir gamalı haç düşünün lütfen, işte bu..
yani Sevdiğim.. ben o boşluğa YOK-LA’ ya düşenin, yine o boşluk tarafından VAR- İLLA ya itileceğini anladım (kuşlarda aslında uçmazlar, kendilerini hava boşluğuna salarak düşürürlermiş diye de duymuştumJ).. çünkü dünyada dahi hiç durmadan nefes alıp vererek bizler bu yaratımı bilmeden zaten yapıyoruz değil mi? sadece olayın farkında değiliz.. eylemlerimizin getir-ü götürüsündense zerre nasipsiniz..
tarihte bilinen en eski sembol, daire ve içindeki noktadır.. idrakime geçen hafta şunu da ilave ettim ki, daire içinde noktanın bir sonraki okunuş harf sembolü, anasır-ı erbaa denilen 4 unsurlu haç işaretidir ve bu 4 unsurun anti madde halleri yani zıttı ile açığa çıkan 8’li sistemdir.. bu sembol, ezoterizm tarihinde MU(su) UYGARLIĞININ BAYRAĞI kabul ediliyormuş.. kenarları merdiven misali –rüzgar gülü gibi bir gamalı haç düşünün lütfen, işte bu..
yani Sevdiğim.. ben o boşluğa YOK-LA’ ya düşenin, yine o boşluk tarafından VAR- İLLA ya itileceğini anladım (kuşlarda aslında uçmazlar, kendilerini hava boşluğuna salarak düşürürlermiş diye de duymuştumJ).. çünkü dünyada dahi hiç durmadan nefes alıp vererek bizler bu yaratımı bilmeden zaten yapıyoruz değil mi? sadece olayın farkında değiliz.. eylemlerimizin getir-ü götürüsündense zerre nasipsiniz..
şimdi ise, tasavvuf mitolojisinde “ LAİLAHEİLLALLAH bölümü-FENA-HİÇLİK-NİRVANA-boşluk ” nasıl anlatılmış, birlikte seyahat edelim.. gezerken kaybolup düştüğümde, beni yine SENDE SENLE UYANDIR LÜTFEN, OLUR MU SEVDİĞİM..SENİ HALA AYNI ŞEKİLDE SEVİYORUM VE ÜZGÜNÜM ..bunca şey idrak ediyor, yazıyor, anlatıyorum ve yine de kendimi SEN SURETİNDEN NE YAZIK Kİ KURTARAMIYORUM.. neden?! çünkü istemiyorum da ondan.. SENİ SENLE BENDE SENDE İSTİYORUMJ..
III 'ER |
ve Zülkarneyn-iki boynuzlu-batın ve zahir ilmine hikmetle sahip de demektir.. alemler arasında tayyi mekan yapıp, bu alemlere tasarruf edebilen nadir üstü zevattır.. Kur’an-ı Kerimde, yaşarken güneş seması makamına çekilmiş tek kişi olarak "hz İdris-Thot’tan söz edilir".. ve İlyas as. da bundan kinaye bir lütuftur..bu semanın üzerinde daha başka semalar olduğu da malumdur..
güneşten gelen ışık okları, feyzi ilahi-HİKMETİNDE SEMBOLÜDÜR..mesela Ayasofya-HİKMETEVİ bir güneş tapınağının üzerine inşa edilmiştir.. Yaratıcımız, bazı toprakları hiçbir zaman, mabetlikten başka bir amaç için kullanmaya izin vermemiştir ki, bunun nedenlerini idrak lazımdır değil mi?!...
güneşin oklarının kanat veya EL şeklinde yapılması, zamanla ona “EL İLAH” ADININDA VERİLMESİNİ SAĞLAYACAKTIR Kİ, bu insanların ALLAH DEMESİNDEN
BAŞKA HİÇ BİR ŞEYDE DEĞİLDİR.. “el”
belirlilik takısıdır.. yardımcıdır.. yaratandır.. insanın hamuru çamurunu
yoğurandır.. Eski Mısırda insanı şekillendiren çömlekçi ilah baba-PTAH olacaktır mesela. .onlar daima
sembollerdir ..hakikati anlatmak için özenle
seçilmiş en yüksek manadaki ayet-işaretlerdendir o kadar.. çünkü ALLAH GÖRÜNMEZ..ALLAH’IN BİR SURETİ YOKTUR. . FAKAT TÜM SURETLER ALLAH'INDIR ..İŞTE BU YÜZDEN AKILLAR VE
GÖZLER O'NU NE GÖREBİLİR, NEDE İDRAK EDEBİLİR.. sadece ve sadece yaratıcı
ilahımız olan ALLAH’ı-BELLİ BİR BİLİNEN OLAN O =
HÜVİYET-İ KİMLİK=ben, sen, biz, siz, onlar
olarak tanımlayabiliriz..
daha eski bilinen kayıtlı sembol tarihinde ise mavi ptah – osiris MARDUK denen aslı MEROK-genetik
ilmi yılanla maddeleşecek olan-latif
suret sembolüdür.. bu insan-ı kamili en mükemmel anlatan” tek biçimsel
işaret”tir.. bir defa zat-ı
temsil eden denizin üzerinde; suların sembolü olan tiamat ejder
canavarını yenip –NEFS -GENETİK-DNA-KALITIM-ŞECERE-SOY-GELECEK- emri altına alıp, ayakları altına
sal -gemi yapmış gidiyor=EHADİYETİN VAHİDİYETE DÖNÜŞMESİ. .eski kadim
mitolojilerde unutmayalım ki; gökyüzü
deniz olarak kabul ediliyor ve göksel seyahatlerde yine
kayık-sandal-gemi-tekerlekli=devreden sistemli ateş arabaları-güneşsel ra =insan-ı kamil ile seyahat ediliyordu.. çünkü aşağıda ne
varsa yukarıdan idare ediliyor ,oradakinin aynı aşağıda tezahür ediyordu..
ve MARDUKUN
İÇİNDE, aynı kainatın galaksi çarkları misali TEKERLEKLER VARDIR..aynı bir saatin
dişlilerine benzer değil mi?!! ve kadim tarih bu dişli
teker sembolleriyle doludur.. mesela arkeoloji müzesinde bu devriye
gül-çarkı felek imgeleriyle süslü sayısısz mühür vardır. .ve günümüze dek gelmiş Turuk-u Âli
tasavvuf ekollerinde; yolda ictihad yapacak derecede
yükselmiş bazı zevata da, manevi alemde,
bu devriye çark-ı gül düğme-mühürleriyle, kendi imzalarını kainatın bir
noktasına atmalarına izin verilmiş ve kendi güneş sisteminin planı
çizdirilmiştir.. yani bunu hiçbir
yerde ne okudum, ne duydum biliyorsun Sevdiğim..tüüm idraklerimden birkaç yıl
evvel de yazdığım gibi, tekrar gelip anladığım şey, hiç tereddütsüz yine bu olduJ…ve marduk sembolünü çözdükçe
de bunun doğruluğu artıkça artıyor..
Marduku
anlayabilmek için, onun sembol resmi “YAŞAYAN BİR İNSAN-I KAMİL HOR-US-RA
KİTABINI OKUMAK lazımdır.. ve tabii İnsan-ı Kamil’i de
tanıyabilmek için; devriye yi-gamalı haç denen- anasırrı erbaa sisteminde tam
kemal olmuş (*yeni nesil çocukların anlayacağı lisanda -hava-su-ateş-su avatarlarını birlemiş ) birini hayal etmeyi de öğrenmeliyiz belki de, ki, tabii bu derece
yüksek zevat nadirattandır ve her dem sadece muhakkak tek bir kişiden - ADEM-mürekkeb olsa gerektir diye de tüüm veriler
bunu der Sevdiğim....
TA-HA’DAN YASİN’E …
şimdide Hint mitoloji tasavvufunda daire-i felek-çakra letaifleri sembolü olan 8 AŞAMALI yasa tekerleği Dharma- samsara ‘ya bakıyoruz (DEHR-ZAMAN-evrenin düzenini sağlayan kozmik yasa-yaşam ölüm-hakikat-vazife-yol-bilgelik) … tüüüm kayıtlardan arınarak ulaşılan son nokta,Nirvana-özgürleşmek halidir. Bu öğretide yaşamak acı çekmektir ve acı çekmeyi sonlandırmanınsa 8 aşamalı yolu vardır.. Bunlarda hinduizmin nefs mertebeleri misalidir.. tahayyünden-düşünceden niyet, niyetten irade ve iradeden eylem=KARMA ortaya çıkar. Eylemlerin sonucu, gelecekte ne ektiysen onu biçersin..iyilik eken iyilik,kötülük eken kötülükle beslenir.yani karman senin yaptıklarındır...
şimdide Hint mitoloji tasavvufunda daire-i felek-çakra letaifleri sembolü olan 8 AŞAMALI yasa tekerleği Dharma- samsara ‘ya bakıyoruz (DEHR-ZAMAN-evrenin düzenini sağlayan kozmik yasa-yaşam ölüm-hakikat-vazife-yol-bilgelik) … tüüüm kayıtlardan arınarak ulaşılan son nokta,Nirvana-özgürleşmek halidir. Bu öğretide yaşamak acı çekmektir ve acı çekmeyi sonlandırmanınsa 8 aşamalı yolu vardır.. Bunlarda hinduizmin nefs mertebeleri misalidir.. tahayyünden-düşünceden niyet, niyetten irade ve iradeden eylem=KARMA ortaya çıkar. Eylemlerin sonucu, gelecekte ne ektiysen onu biçersin..iyilik eken iyilik,kötülük eken kötülükle beslenir.yani karman senin yaptıklarındır...
maksat BENSİZLİK-HİÇLİK-BOŞLUĞA ULAŞMAKTIR.. bu sonsuz huzur ve mutluluktur. çünkü bu idrake görerek şahitlik eden birey, herkes olmayı da başarmıştır.. maddenin aslında bir hiç olduğunu- denizdeki dalgalanmalar ve köpüklerin, hep gelip gidenin TEKBİR OLDUĞUNU-dolayısıyle de üzülüp ,kaygılanacak hiçbir şey olmadığını da anlar ve AYDINLANIP,ÇERAĞI UYANIR.. böylece kendi kitabını okuyan ferd ,başkalarının kitabını da okumaya ve okutmaya vazife kazanır.. neden? çünkü bu bir lütuftur.. kendisine verilmiş bu cömertliğe hizmet, kulluk etmekten başka gayesi de artık yoktur.. o, gerçek bir KUL-ABD-KÖLE-ÖZGÜR-HÛR dur..
KARAMADDE VE GERÇEK ASLİ VARLIK-gerçek madde..ALTINDA
VE ÜSTÜNDE HAVA OLMAYAN KARANLIK..
((*yeryüzü mitolojilerinden derleme alıntılar eşliğinde YUMURTA’YA seyahat ediyoruz..))
kozmik yumurta genellikle yaratılışı, evrenin ya da dünya'nın ve tüm bunları kendisinde cem eden makrokozmoz –kendi küçük ama manası en büyük alem olan insanın meydana gelişini ifade etmek üzere kullanılan bir semboldür. insan memeli bir varlık olsa da, nihayet oda bir içte oluşup-içte çatlayarak olan bir yumurtadan, RAHİMDEN meydana gelmektedirJ.. Rahim ve mağara sembolleriyle bize gizemli lakin çok açık bazı anlamları paylaşır. Mitolojilerde kozmik yumurta sembolü; üst yarısı göğü, alt yarısı yeryüzünü oluşturan bir RUH ÖZÜ CEVHERİ olarak anlatılmış.
((*yeryüzü mitolojilerinden derleme alıntılar eşliğinde YUMURTA’YA seyahat ediyoruz..))
kozmik yumurta genellikle yaratılışı, evrenin ya da dünya'nın ve tüm bunları kendisinde cem eden makrokozmoz –kendi küçük ama manası en büyük alem olan insanın meydana gelişini ifade etmek üzere kullanılan bir semboldür. insan memeli bir varlık olsa da, nihayet oda bir içte oluşup-içte çatlayarak olan bir yumurtadan, RAHİMDEN meydana gelmektedirJ.. Rahim ve mağara sembolleriyle bize gizemli lakin çok açık bazı anlamları paylaşır. Mitolojilerde kozmik yumurta sembolü; üst yarısı göğü, alt yarısı yeryüzünü oluşturan bir RUH ÖZÜ CEVHERİ olarak anlatılmış.
Ve yumurtanın
çevresinde çöreklenmiş bir yılan vardır ki, tüüm yukarıdaki
dairevi çemberlerin etrafında dolanmış kuyruğunu ısıran yılanı-KAİNATIN SÜREKLİ
DEVREDEN YAŞAM ÇARKI DÖNGÜSÜ SEMBOLÜ nü de
hatırlayalım lütfen…yani nefsimiz.. yani
YOLUMUZ.. NEFİSLER SAYISINCA ALLAH’A GİDEN YOL VARDIR AYETİNİ UNUTMAYALIM LÜTFEN.. senin
karman-eylemlerin-nefsinin talepleri senin yolunu çizer.. herkesin ipi
farklıdır ama gittiği yer aynıdır.. her insanın kendi aleminin arşı çevresinde
de onun koruyucu aura-enerji-nur kalkanı bir karini- ahi evreni-manevi
genetik yazılım esması- Naga Yılan
Kral- Buda ve Dhamma'nın koruyucusu vardır….
tarihte TANRI-güneş sembolleri |
Bir hava
kabarcığına benzeyen Po kendisi işitilmez ve görülmez kalırken sesli
(vibrasyonel) ve ışıklı bir fiille birtakım maddi partikül 8 tohumla işe
başlayıp ,ikinci yaratımı bu 8’den doğurttu.. buna da sirius sistemi dediler..bundan sonrada ikinci doğumla dünyayı buradan doğurtup,buradan idare ettirdiler:).
*Eski Yunan Grek Orfe öğretisinde kozmik
yumurta .."Önce 'zaman'
vardı. Sonra parlak ve ateşli madde
aether ve esneyen boşluk kaos
ortaya çıktı. Bunların içinde karanlık bir sisin kapladığı gümüş kabuklu bir
yumurta oluştu. Yumurta yarıldı ve üst kısmı gök oldu; alt yarısı sularla
kaplıydı, bu kısımdan daha sonra yeryüzü oluştu...Yumurtadan Phanes çıktı.
Androjen Phanes tüm yaşam tohumlarını içeriyordu. Altın kanatlı, boğa başlıydı. Çocuklarından Zeus tüm canlıların ilk
prensiplerini içeren Phanes'i yuttu ve genç ilah soylarının bulunduğu yepyeni
bir âlem yarattı."
*Hint kozmik yumurta ..Başlangıçta her şey biçimlerin mevcut olmadığı bir deniz gibiydi, her şey suydu. Kozmik yumurta Vişnu'nun oturduğu bu sularda ortaya çıkacaktı. "Görülebilen âlem önceleri bir karanlıktan ibaretti. Başlangıçta yalnız aditi (adite) denilen sonsuz varlık vardı. Bu tohum, suları oluşturdu ve oraya bir yumurta bıraktı."
NUN HARFİ EBCED DEĞERİ:50 ................. NUN VEL KALEM= 01
*Hint kozmik yumurta ..Başlangıçta her şey biçimlerin mevcut olmadığı bir deniz gibiydi, her şey suydu. Kozmik yumurta Vişnu'nun oturduğu bu sularda ortaya çıkacaktı. "Görülebilen âlem önceleri bir karanlıktan ibaretti. Başlangıçta yalnız aditi (adite) denilen sonsuz varlık vardı. Bu tohum, suları oluşturdu ve oraya bir yumurta bıraktı."
NUN HARFİ EBCED DEĞERİ:50 .................
geb kazları İlahuu kamışlık tarlasında yürürken yürürken biri olayı çakıp sürüden ayrılmış.. ve Sevdiğine bakıp SENİ HER ZAMAN SEVECEĞİM demiişş... |
Mısır’da ilk
maddenin oğlu olan Osiris de, Hint’teki
Brahma gibi, yumurtadan çıkmıştır. (Osiris'in eşi İsis'in bir adı da kaz
yumurtasıdır. Mısır rahipleri
İsis'le de ilgili gördükleri yumurtayı asla yemezlerdi. Bu yasak Orfe'nin
öğretisinde de uygulanmıştır.) Geb, Dünya'nın sevk ve idaresini oğlu Osiris ile
eşi ve kızkardeşi olan İsis'e bırakmıştır.
bir başka anlatımlı sembol de; böcek 'skarabe'nin küreye bıraktığı minik yumurtalardır. Mısır yazısında ayakları açık skarabe "biçim alarak varlık haline dönüşmek" anlamına gelir. Scarebe bir semboldür.. hakikatte tapınmak için değil devriyeyi en güzel anlatan yapı olduğu için seçilmiştir..
Avf-“Abd-Avf” adı Arap dilinde “Büyük dua kuşu” anlamına gelir.
Kelime bu haliyle Arapça’da bulunmaz. Bir kuşun hiç istemeyeceği “havadaki tekerlek” anlamındaki “Afa”
kelimesinden çıkartılmıştır.putperest arap kavminde “aşağıya kehanetlerinin kuşla gönderme işini” tanımlamaktadır.
“Sa’d”
kelimeşinin eş anlamlısıdır.
el ele,diz dize biat. insan-ı kamili aynalamak nüfusu hüviyet O OLMAK |
her varlık kendisini bilmek ve tanımak üzere programlanarak yaratılmıştır.. çünkü Yaratıcımız “BEN GİZLİ BİR HAZİNEYDİM-KÜNTÜ KENZ-BİLİNMEYİ MURAD ETTİM VE OL EMRİNİ VERDİM ”demiştir.bu emri alan her varlık derecelerine göre emre itaat edip secde etmiştir.. anlayanlar anlamayanlara anlatacakları için; yolculukta taaa kamışlık tarlasında yani ruhlar aleminde başlamış oluyor dolayısıyle.. yani bazı varlıklar uyanmış ve dirilmiş olarak dünyaya doğuyorlar.. bazıları ise ölü doğuyor ve kendilerine İsrafil’in ruh üflemesi gibi, bir İnsan-ı Kamilin gelip ona” PO-KELAM-SÖZ TOHUMLARINI BIRAKIP,ONDAN KENDİSİNİ BİLMEYİ MURAD ETMESİNİ BEKLİYORLAR VESSELAM”…
Ümmi-anadan doğma
alim- uyanık doğan:" Cihadın en üstünü, insanın kendi nefsi ve
ihtiraslarıyla olan savaştır." (Hz.
Muhammed sallallahu aleyhisselam)
*Hamiş:Sevdiğim..
yukarıda gördüğümüz gibi tüüm toplumlara yaradılışlarıyla beraber TEKBİR OLAN -VAHYE
DAYALI -TEVHİD DİNİ GELMİŞ değil mi?..yanii teslim olarak-İSLAM-selamete ermişlerin dini..onu bozan,yanlış anlamak işlerine geldiği
için inkar edende yine bizleriz.. demek ki "bize kitap gelmedi,bize uyarıcı
peygamber gelmedi" deme hakkına tek bir ferd dahi sahip değilmiş?..bizler
herkesi kandırabiliriz ama bizde var olan, yegane mutlak ilah ALLAHU muzu
kandıramayız..ve böylece anlıyoruz ki, hiç bir şey tesadüfen-kaostan olmadı..ve hiç bir şey sandığımız halvet boşluğunun içinde dahi her şey aynen mevcuddu= VÜCUDU VARdı ..VE BU VÜCUDUN DA, YEGANE MUTLAK TEK BİR SAHİBİ VAR..O'DA KENDİSİNİ KENDİNE ESMALAR VEREREK BİLİP TANIMAK İSTEYEN EL İLAH-ALLAH- İLLA HU...............I:II........... devam eden 1'ler
ALLAHUEKBER HUUU |
nur cihan
14 nisan 2013
nuralem7@hotmail.com