30 (O’tuz) KUŞ ,30 HARF OLAN ÂNKA ‘ NIN RÜYASI
MASALI 4
İki kat kırmızı giyinip, yüksek Zeytin Dağında tek başına bir ZEYTİN AĞACI altında oturan makam-ı ANNE ,makam-ı gönül için; HAREKETE GEÇMEN İÇİN YETMEZ Mİ BU GÖNÜL KIRIKLARI , YETMEZ Mİ DÖKÜLEN GÖZYAŞLARI YA MERYEM as !…
rüyalarımın sahibi makamına arz-ı ricamdır…
Yüzyıllardır
beklenen ÂNKÂ’nın uyanışı bu defa çok uzun sürmüştü. insanlık
büyük bir hevesle beklediği foton kuşağı etkisindeki KABZ-SIKMA-TAB ETME haline
girmiş FAKAT, SENELERDİR YANA YAKILA BEKLEDİĞİ O Kıyam Et =UYAN-AYAĞA
KALK-DİRİL ! çağını birebir yaşadığı şuanda, ne yazık ki bakar kör, işiten
sağır ,yürüyen ölü hükmündeydi…... insan denen eşref-i mahlukat, emanet-i ruh; yeryüzünde bedenlenip –dünyevi yaşam
koşullarına uyum sağlamak için yapmak zorunda olduğu İSYAN ile
NİSYAN evliliğinden olan çocuğu UNUTMA
ile yerde yaşamaya alışınca ve dünyayı sahiplenince, vurabileceği en dibe
de vurdu.. artık aynı ayette ki gibiydik:
“1 - Tîn'e ve Zeytun'a, 2 - Sina dağına 3 - Ve bu güvenli beldeye andolsun ki, 4 - Biz insanı en
güzel biçimde yarattık. 5 - Sonra da çevirdik
aşağıların aşağısına attık.
6 - Ancak iman edip iyi işler
yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır. 7 - O halde sana dini ne yalanlatır? 8
- Allah, hakimlerin hakimi değil mi? (95/TİN
SURESİ)"
Tüm insanlıkta, başlangıç olan topraktan yaratılma, ADEM BABA tekliği vardır… hakikatte, bildiğimiz AYRI CİNSTE BİR KADIN YOKTUR…. var olan çift o tek ER’in İÇİNDEDİR.. mesela, ERLİK KADIN cinsinde çıktıysa, onun Adem’i de kendi ruhundadır.. ve ERLİK ERKEK cinsinde çıktıysa, onun Adem’i yine kendi ruhundadır… her iki cins de, kendi zıt cinsi RUHSAL EŞİNİ kendi içinde barındırır…
KİMSELERİN GÖRMEDİĞİ VE HENÜZ YARATILMAMIŞ OLAN o Huri –Gılmanlar var ya!! onlar; elimizle işleyeceğimiz amellerimizin, bize geri dönüşürken beden –vücûd bularak, yine bize karışıp, bize dönmek isteyip, gözlerini sahibinden başkasına çevirip bakmayacak olan o arzulu bakir-bakirelerdir .. yanii, yine kendi öz malın ve KENDİ GELECEK amel-i iktisabı hesabından, yine sana dönen sevap yatırımlarının HAL adına HURİ ile GILMAN DENİR.. J ..o yüzden cennetteki Huri= Gılman hakkında konuşurken edebini takın, haddini bil!… kendinin dedikodusu ile o kadar kendini yorma, değmez…. çünkü hakikat Huri= Gılmana değişilmez. o kadar sığ ve basit olursan ancak bu yemlerle oltaya takılır, o seviyede kalırsın.
YARATILMIŞ BİR ŞEY, KENDİNDEN YARATILMIŞ BİR ŞEYE TAMAH EDER Mİ?
Neden hedefin HER ŞEYİ YARATAN VE BİLEN OLMUYOR? Neden bu derece bayağı, hayvandan daha aşağı seviyeye düştük? Bu idraksizliğin için kimseyi suçlama!.. sen öğrenmek istemedin!.. bilmeyi dilemedin!.. her pisliği öğrenmek için her haltı yaptın amma, iş Yaratan’a gelince ellerinle gözlerini kapatıp, kulaklarını mühürledin, kalbini kararttın.. üç maymunu oynadın. "DUYMADIM, GÖRMEDİM, BİLMİYORUM, mesul değilim" dedin.. SEN SUÇLUSUN.
Ne
dedin hatırla: “sakın bana anlatma ! öğrenmek, bilmek ,sorumlu olmak
istemiyorum!.. sakın gerçeği anlatma” “DEDİN
DEĞİL Mİ? Dedin!! Ben bile bu cahil halimle kaç kişinin nefret ve
kızgınlıkla bunu söylediğini işitip gördüm mesela. en çok da ehli takva ve
şeriat olduğunu sanan at gözlüklü, İslam’ı
gösteriş için kullanan yeni yetme ,makam-mevki-süs püs-etraf desin sahipleri
bunu yapıyorlar.. İslam’ ı bu derece yozlaştıran hızlandırmayı yapanlarda
bunlar oldu zaten…yani etrafımızdaki
kendimizde dahil ,hemen herkes..
"Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. (7/A'RÂF-179)"
dikkat
edelim lütfen; bize daima empoze edildiği gibi, O makam-ı
Ademiyet-mehdi kurtarıcılar bildiğimiz türde erkek cinsi değildirler … sureti kadın veya erkek gözükse de, kendi
özünde ER LİK MAKAMI OLAN VAHDETİ yakalayanlar ancak ÂNKÂ’ dır .. gerçek İNSAN KUL onlardır…
Onlar her ne olursa olsun yine kendi küllerinden”
KÛN “diyerek doğarlar... şu an yaşadığımız türdeki sistemin devredişi,
Ânkâların yumurtalarından çıkış devridir… onlar normal ana babadan doğsa da,
hakikatte ruhsal olana ait nefes çocukları şehit-şahitlerdir…bir devir
biter.. yeni devir onların yüzü suyu hürmetine insanlığa tekrar sahne kurup,
perdesini açar ve seyir başlar..
ALLAH ONLARIN GÖNÜLLERİNE BAKAR. Onları
kıran Yaratıcıyı incitmiş, onları sevindirense Yaratıcısını mutlu kılmış olur…
bu kişiler yeryüzünün her yerine dağılmış PARATONER Hızırmeşreb VARLIKLARDIR …TÜM
İŞ VE OLUŞLAR O KİŞİLERİN VÜCUDU ÜZERİNDEN YAYINLANIP YAPILIR.. bu kaldırılabilecek
bir hal olmadığından, olan bitenden genelde bu kişilerinde hemen hiç haberi
olmaz. onlar Selsebil’ e ait vakıf malıdır ve ALLAH’IN
MERDÜ HÜDA ABDAL MELAMET ERLERİDİR.. bizlerin hepimizin hayatta kalışı,
iyiliği veya kötülüğü onların bizi sevip sevmemesine bağlıdır.... nasıl ki tüm
dünyadaki gerçek lider; hele ki İskender-i
Zülkarneynlik = çift kılıç sahibi olmakla
sembollenmiş ise, bu anlamda Zülkarneyn’ le aynıdır.. .. yani, hakikatle batılı
ayıracak ve bunlara nüfus edecek liderler nadirinde nadiri dünyamıza gelirler....
letaif noktaları |
İNCİR ( TİN) , ZEYTİN ‘e ( sperm ile yumurta’ ya ); Ruh’a ve Nefs’e, erilliğe ve dişiliğe, EHAD’E ve VAHİDİYETE ,yaratılacak ve yaratılmışa, Kalem ile Nun’a….
SİNA DAĞINA ; göğüslerimiz- iman tahtalarımızdaki İNSAN OLMA YOLUNDAKİ İŞARET LEVHALARIMIZ OLAN letaif noktalarına ,sinelerimizin içinde barındırdığımız niyet ve düşüncelere ….İMANIMIZA..
VE BU GÜVENLİ BELDEYE ANDOLSUN Kİ ; ancak kendisindeki EHAD
ile VAHİDİYETİ =
Ademiyet ile Havvalığı, yani XY
birliğini ,teklik ile çokluğu, yaratılmamış sûkun hali ile
yaratılmışlık çokluk kaosunu kendinde bilen, bulan ve
yaşayan O KULLARDIR ki , O’nlar EMİN
BELDELER’ dir.…
bu kişiler İNSAN-I KAM-İL denen, Adem makamındaki GÖNÜL ERLERİDİR.. onlar
HAK ‘ın sevgilileri –ER RAHMAN GELİNLERİDİRLER..
onlar meyve veren ve gölgelerinde huzurla dinlenilen, altından dört ırmağın aktığı= şeriat, tarikat, hakikat ve marifet anlatımlarını bilip yaşayıp ,anlatıp yaşatabilen yetkin makam cennet bahçeleridir.. Onlar korunmuş ve Allah’ın hudutları içinde mahfuzlanmışlardır. .ONLARIN HAREMİNE GİREN ve onların hakkı hukukuna el uzatan, karşısında daima onların sahibi olan gerçek Efendi’ yi bulur ..
onlar meyve veren ve gölgelerinde huzurla dinlenilen, altından dört ırmağın aktığı= şeriat, tarikat, hakikat ve marifet anlatımlarını bilip yaşayıp ,anlatıp yaşatabilen yetkin makam cennet bahçeleridir.. Onlar korunmuş ve Allah’ın hudutları içinde mahfuzlanmışlardır. .ONLARIN HAREMİNE GİREN ve onların hakkı hukukuna el uzatan, karşısında daima onların sahibi olan gerçek Efendi’ yi bulur ..
Şu an tüm dünyamızda gelişen teknoloji=medeniyet sandığımız çok eşyaya
sahip olma lüx köleliği hakim.. kariyer
sandığımız akademik çalışmalarınsa, insana zerrece veremediği hakikatin bir kokusu var.. ve Yaratıcısından
insana miras kalan KENDİNİ BİLME TUTKUSU, bu gün bizi bu derece hırslı hale
getirdi.
başlangıçtan beri var olan ve Yaratıcımızın ilk yarattığı Adem’e ESMA İLMİNİ =TASAVVUF’ u vermesi ile başlayan KENDİNİ BİLME= HALİFE İNSAN OLMAK okulu, ne yazık ki, yüzyıllardır sekteye uğradı.ve bugün bizler, yine genetiğimizde var olan O BİLMEK AÇLIĞI İLE YÜZLEŞİYORUZ.. ama nasıl?
Bugün bilim ve teknoloji ile; kendince, her şeyi yeni baştan ve biçimde formlarıyla oynayarak ,sürekli eşya=isimler-sıfatlar yaratmaya başlayan bazı dev ülkeler her şeyi yarattıkları halde, yeni bir dünya, yeni bir insan yaratamamanın acı hırsı içindeler.. onlar beğenmedikleri, 3.4. tür insan saydıkları ve alt dünya insanı dediklerini soykırıma uğratıyorlar… ve tüüm kuzey ülkeleri olarak, kendi dinlerinden olmayanlara nasıl tanrılık ettiklerini ,kendi Olimpos dağlarından seyrediyorlar... emirlerinden olan paralı katil işid ve diğer islami terör örgütü gladyatörlerine sağ el baş parmakları ile baş aşağıyı işaret ederek ,masum kanını döküyorlar..…daha sonra bu orta doğunun sahte şıh- seyid alkolik fatihlerini senenin yarısı ülkelerinde en lüx şekilde ağırlayıp, hediyeye boğuyorlar..
insanın kendi yaradılışını görememe hırsı; şeytanın,
ADEM YARATILIRKEN HERKESİN SECDE ETMESİ EMRİNE ,O’NUN YARATILIŞINI GÖRMEK
HEVESİ HIRSI İLE SECDE ETMEYİŞİ İLE BAŞLAR ..
şeyTAN ‘ın fısıltı
vesevese kızı HAN’NAS ile, kendini bilme hevesi olan HAVVA’nın genetiğine
geçen bu kendini bilip yaratma tutkusu, bugün beşeriyet denen insanı esir almış durumdadır..
o şahit olduğu HAZİNE-İ GENCİ kendisi de bu dünyada yaratmak istemektedir ki,
dünya durdukça var olacağı sözünü aldığından, saltanatı hiç bitmesin ister..
Bugün islam aleminin içine düştüğü bu kapkaranlık cehalet ve şükürsüz kadir kıymet bilmezlikten; başta gerçek ve sahte mürşidler ve din adamları dahil ,tüm devletin yetkilileri ve hepimiz suçluyuz ... Gerçek mürşidler sahteleri bilip açıklamadıkları ve merdiven altında mürşitliğe izin verdikleri için suçludur…
ordu ve yönetim kademesi bizi; postalları ile çiğnemeyi bırakmamak için, halkının başına getirdiği ermeni kökenli devlet başkanı ile beraber vatana sardığı asala ve asalanın pkk ’ya dönüştürülmesi ile, bugün gelinen alevi sünni, şii =işid terörü yüzünden ilk başta tüm islam idare askeri yönetimleri veballidir… halk, cahil kalmayı seçtiği için veballidir..
halklarından nefret eden ve tek dertleri halkı bir böcek gibi görüp ,ezerek yönetmek isteyenlerin senelerdir üzerimizde oynadığı en bilindik oyun şudur; halk uyanmasın diye geri zekalı ,beş para etmez, iki şarkı söyleyip her türde sinema çeviren medyatik kişileri her yandan gözümüze soka soka, hepimizde ne kültür,ne edep, nede ahlak bıraktılar…her şeyi sindirip kabul eder olduk... Dini liderler yanlarına daima dine ısınmış bu medyatik kişileri alıp kapı kapı gezip , sahneye çıktılar. hiç bir zaman ahaliden dindar birini tercih edip onu teşhir etmediler..
gerçek emek sanatçısı olan ev hanımları horlandı aşağılandı. Gerçek bir Ev kadını olmanın her meslekten en az bir diplomalı kariyer sahipliği olduğunu görüp bilemediler.. yaşama savaşçı sanatçısı olan emekçi babalık –ailelik mesleği horlandı aşağılandı..iyi aile evladı olmak ayıp sayıldı… bizi darmadağınık ettiler.. Müslüman Türkler’ de en son yıkabilecekleri tek kale olan aileyi ne yazık ki artık bırakmadılar..
HU…HÜVE..ESMA-İLAHLAR-TANRILAR MİTOLOJİSİ SANAT TARİHİNDE HARFLERİN SEYRÜ SÜLÜĞÜ
SE Harf değeri 500(HAKAYIK).. BE teknesinin içindeki 3 TANE NOKTA ile oluşur.. Tasavvufta 1 ve 2 rakamı yoktur..her şey 3 ile başlar..yani maddenin oluşabilmesi için daima 3 sütun,3 sacayak temeli lazımdır.SE HARFİ Tekne-i Vücudunda olan, bu 3 noktanın içinde de” Nübüvvet, Risalet ve Kulluk NOKTALARI” birlikte vardır.. hepsi birlikte yaratımı gerçekleştirirler. Arapça 500 sayısı “0.. “yazılır ki, her şey O (hüve) İÇİNDE SIRLI VE MAHFUZDUR..
SE HARFİ ; İLİYYİN (ÂSÂ) yolu ile SİCCİN( YAN -KIVRIMLI SAPA) YILAN-TANRISALLIK SOY YOLUDUR.... $ HARFİ PARADIR.....SEXdir..... sanallıktır.
S HARFİ DAİMA; YILAN ,VESVESEVİ
FISILTILAR (*Kur'an-ı Kerim NAS SURESİ'nde insana fısıldayan şey-TAN kızı HAN' NAS 'tan korunma duasını
bize verilir ), GENETİK
YOL, ÂSÂ, ŞİFA , YÜKSEK
TEKAMÜLLÜ BİLGELİK,SONSUZ OLMAK
LA DAİMA EŞ DEĞERDİR.. YÂR'AT IM - şey-TAN, HAY ' AT dır..
“1 - De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, 2 - İnsanların hükümdârına, 3 - İnsanların ilâhına, 4 - O sinsi vesvesecinin şerrinden. 5 - O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar. 6 - Gerek cinlerden, gerek insanlardan. 114-NAS”
Tüm islam camiası olarak ;içinde bulunduğumuz SE HARFİNİN VESEVSEVİ FISILTILI TISLAMALARI tecellisinden korunmak için, önden tedbir
almak lazım diye düşündüm.. ALLAH HEPİMİZİN KORUSUN ve amiinn
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Kul e'ûzü birabbinnâS
2- MelikinnâS
3- İlâhinnâS
4- Min şerrilvesvâsilhannâS
5- Ellezî yüvesvisü fî SudûrinnâSi
6- Minelcinneti vennâS
HURŞİD’İMDEN MÜRŞİD’İME BİR TÛTİNİN GÜNCESİ
merhaba Sevdiğim ve merhaba ..sanırım Seni kızdırdım. hayallerimde yine benden AliCemGiz üstadım gibi kaçıyorsun. ama nereye gidersen git, Sana kör kütük aşık olan ruhum, bir şekilde bazen bana da haber veriyor değil mi?.. bir vakitler kendini teslim eden şöyle demişti: ”ama ben çok ağırım, Size zarar verebilirim”.ve karşısındaki şöyle demişti:”hayır,korkma ,sen bana zarar veremezsin, hiçbir şey olmayacak”.. gelenin tek şartı vardı, şımarmak ve kıskandırılmamak.. kıskançlığımızın karşılıklı olduğunu görüyor ve gittikçe daha temkinli davranıyorum Sevdiğim.. ya Sen?! Bence dikkat etmelisin..
Hayatta, Kelime-i Tevhid= HAK İLE BATILI AYIRMAK’ tan başka bir dersi olmayan bir derviş olarak, kendimin dahi yapmadığı bu zikrin yavaş yavaş hayata geçiyor olmasından tedirginim Sevdiğim.. iyi ki varsın ve beni gözetiyorsun. şu sıra kendimden ve hemen tüm islam denen camia insanlarından nefret ediyorum…biz bu hale nasıl geldik?!.. utanç içindeyim. biz hangi yüzle Allahımızın ve O’nun elçisi kitap= kanunlar sahibi RAsulALLAH ‘ın yüzüne bakabileceğiz bilmiyorum..
O hayran kalıp okuduğumuz ve öyle üstün özellikli olduğuna inandığımız evliyalardan, mürşidlerden filan hep soğumaya başladım.. bunların hiçbirisi mi gerçek gönül sahibi değildi ki; kalpleri incinip üzülmüyorlar ve ALLAH ONLARIN KALPLERİNE “ Sevgilim KULUM İNCİNMESİN “ DİYE NEDEN NAZAR ETMİYOR? ..
yoksa biz onların şeyh –evliya olduğunu sanarak kendimizi mi kandırıyoruz …. bunca naklen yayında Müslüman Müslümanı ALLAH ADINA KATLEDİYOR gözüküyor. yoksa hakikatte ben, o adamların hiçbirinin İslam olduğuna inanmıyorum.. ama bize, bazı devlet medyaları onları böyle tanıtıyor malum. bilinen o ki, bu katillerin hemen çoğu onların dinlerinden ve paralı askerler.. ve görev gereği hangi ülkede fitne çıkarılıp,kan dökülecekse oraya vazifeye gidiyorlar..
Geçen gün, Müslüman Uygur Türklerine yapılan Çin işkencesi fotoğrafını gördüm. adamın elindeki tüm tırnakları iplerle çekilerek sökülüyordu. ve canım çok yandı Sevdiğim. Elimden bir şey gelmediği için kendimden nefret ediyorum ( masallarım için saptadığım 15 günlük süreden bu acımdan dolayı vazgeçebildim. Elimden gelen tek şey olan bu kabiliyetimle acil yazmam gerektiğine inandığım için Sana yazıyorum.hatta öyle hızlı yazdım ki ne yazdığımdan dahi haberim yok )... kalkıp sâlâta durayım ve geçen seferki gibi kavgamı ağlaya zırlaya edeyim diye evvela içimden geçti… bu defa boğaz Üsküdar’ı içine alır diye korktum belki ve vazgeçtim J.yani anlarsan; ”benim adım Hıdır elimden gelen budur” ironik isyanımdır..
bu olan biteni kalbim kabul edemiyor, Allah ta olan biten her şey bizde varsa, neden kötülük ve zulmün çoooooook daha fazla olduğunu anlamak istemiyorum sanıyorum. hiç bir şey göründüğü bilindiği gibi değil denilip, uyuşturulduğumuzu düşünüyorum. “Gece Taxim’ e çık ve sabaha dek orada dur. herkesi evliya görebilirsen sen işi anladın ve evliyasın” diyen pek çok efendi var biliyorsun.. ben onların görüşünde hiç olmayacağım... böyle inanmıyorum... bu, işin en tepe noktasından hak etmeden bakma kolaycılığıdır. bu yüzden de, tasavvufun, bu derece ucuz kişilerce emek vermeden ucuzlatılmasıyla,ne yazık ki tasavvufun hızla, bar –pavyon masaları meşkine doğru gidişine sebep olduklarını da görüyorum..
bu olan biteni kalbim kabul edemiyor, Allah ta olan biten her şey bizde varsa, neden kötülük ve zulmün çoooooook daha fazla olduğunu anlamak istemiyorum sanıyorum. hiç bir şey göründüğü bilindiği gibi değil denilip, uyuşturulduğumuzu düşünüyorum. “Gece Taxim’ e çık ve sabaha dek orada dur. herkesi evliya görebilirsen sen işi anladın ve evliyasın” diyen pek çok efendi var biliyorsun.. ben onların görüşünde hiç olmayacağım... böyle inanmıyorum... bu, işin en tepe noktasından hak etmeden bakma kolaycılığıdır. bu yüzden de, tasavvufun, bu derece ucuz kişilerce emek vermeden ucuzlatılmasıyla,ne yazık ki tasavvufun hızla, bar –pavyon masaları meşkine doğru gidişine sebep olduklarını da görüyorum..
bir defa bu mıymıy islam Müslümanlığını iğrenç buluyorum.. bu görüş tüm peygamberlerin mesleğine hakarettir.. o zaman onca peygamber kendilerine zulmedenlere neden isyan edip, dayanamadığında beddua etti?!. neden kızını kocasından ayırdı ve aileleri bölüp savaşta birbirlerine öldürttü?!.neden karıyı kocasından ayırdı? .neden tüm peygamberlere en yakınları hiçbir insana yapılmayacak zulümleri yaptılar ve hemen çoğunu yahudiler katlettiler.. biliyorsun en azgın millet olan İsrailoğulları ne zaman yoldan çıksalar Allah’a yalvarır, kendi içlerinden bir peygamber ister , o peygamber gelince de daima onu ve hepsini katlederlerdi.. çünkü huyları böyle idi....
“Yüce Yaratıcının yeryüzünü kendilerine vaad ettiğini sanan
ve söyleyen bu şımarık millete bu imtiyaz neden Ya RABBİ “ demek suç mu peki? bu öyle
nalet bir kavim ki, her şeyin kökü kendisi sanıyor ve diğer dinler
kendilerinden çıktı deyip, tüm Hristiyan ülke devletlerini parmağında
yönetiyor..
yahudiler bu güce nasıl eriştiler?.. Medine ahalisinin hemen çoğu Mısır’dan göçmüş hakiki
Karun kadar zengin Yahudilerdi. ve eski hermetik bilgilerle beraber Yahudi tasavvufu olan
kabalada yetkindiler. .en güçlü alimlerde bu bölgedeydi.. hz
peygamber Efendimizin de, de ilk başta
peygamber olup olmadığını imtihan etsinler diye, Ebu Cehil tarafından Mekke’ye
onlar davet edilmiş ve aldıkları cevaplarla hepsi birden Müslümanlığa
geçmişlerdi. ...
işte bu yüksek kadim bilgili adamların bazısı daha sonra; Hz.Peygamber Efendimizin tasavvuf okulu olan ASHAB-I SUFFA ya dahil oldular ve bildikleri kadim irfani ilimlere İslam Tasavvufunu da eklediler… SUFFA EHLİ ÖĞRENCİ DERVİŞLERİN TAMAMININ 300 lü rakamlarda olduğu söyleniyor.. bunlar zamanla dünyanın her yanına yayıldılar ve İslamı yaydılar..
ve devletlerin hepsi artık insan nesli tükeneceği korkusuyla çok yakında, kendi elleri ile tekrar insan olmayı öğretebilmek için, bu konudaki yetkin kişilere, bu irfan-kendini bilme tasavvuf okullarını kendileri açtıracaklardır… şartlar ve gelişim buna doğru hızla gidiyor Sevdiğim.. tek sorun şu; bayağı sayıda Rasputin Efendi piyasada cirit atıyor ve onların ayıklanması çok zor malum.ve onlar yukarıya yakın, hizmette sınır da tanımıyorlar bilindiği gibi.. tüm kapılar ve yetkiler yavaş yavaş bu sahte olduğu yetkin makamlar tarafından en pis işlerinde dahi dibine dek bilinen, amma, kimsenin kendi ailesel çıkarına bir şey olur diye sesini çıkaramadığı bir durumları da var..
113-FELAK: 1 - De ki: "Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım, 2 - Yarattığı şeylerin şerrinden, 3 - Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4 - Ve düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, 5 - Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
işte yakında ülkemizde de bu irfani ruh kuşu kafesleri açılmasına kanunen inşallah izin verilecek. yoksa herkes mürşid kesildi maazallah.. ortalık her pisliği yapıp edip “YA HÂK” diyen sapkın dervişten geçilmiyor.ve “yapana değil, yaptırana bak!! beni hak görmediğin müddetçe şirktesin” diye de öğrendiklerinden, ortalık, “al gülüm ver gülüm “basitliği içinde.. işte duyulmuş ki ; bu baş rasputinin biri, yukarıya yakınım diye pabucumun yakını akraba yetkisi ile, kuş kafeslerinin ilk resmi kayim mürşidi olmak isteyüp, bu izni de çalarak kopartmış derlermiş.. o zaman, daha başlamadan kokuşmuş bu irfan okullarının açılma izni tabii ki red olunacaktır, değil mi Sevdiğim.. HALKI KANDIRIRSIN AMA ALLAH ‘I KANDIRMAK KOLAY DEĞİL..
İslam ahalisinin bu bayağı uçkur düşkünlüğü yüzünden ,sahip olduğu ahlakı, erdemleri, ilim ve irfanı ve diğer her şeyini yitirmesi nasıl oldu peki? .. ve bizim kaybederek –tüm hazinelerimizin –emanetlerimizin belli bir süreye dek devredildiği sola çalışan dervişan grubu MASONİK TARİKATLAR bu güce nasıl eriştiler?.
onlar bu güce ; Müslüman Türklerin AHİLİK KÜLTÜRÜNÜ öğrenerek ve Kudüs’ü işgal ettikleri seneler boyunca tüm Hermetik hazinelerle sufizm okullarından geçerek ulaştılar tabii…
Ahilik teşkilatı bugün MASON
TEŞKİLATI oldu ve böylece tüm dünya idaresi onların kardeşler birliğinin eline
geçti.. oysa AHİ TEŞKİLATI TEKRAR ÜLKEMİZDE UYANDIRILDIĞINDA, o emanet, tekrar
bize tevdi edilecek ve işler tam tersine dönecek inşallah ve aminn..
nur cihan14.07.2014
nuralem7@hotmail.com