19 Ağustos 2014 Salı

30 (O’tuz) KUŞ ,30 HARF OLAN ÂNKA ‘ NIN RÜYASI MASALI 7


30 (O’tuz)  KUŞ ,30 HARF OLAN ÂNKA ‘ NIN RÜYASI  MASALI  7

REFÎKİ ÂLÂ YÜCE DOST’A
Kara Kıtmîri Post Sahibi Büyük Efendim’e..

4/NİSÂ-45 :Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Gerçek bir DOST olarak ALLAH yeter, bir yardımcı olarak da Allah kâfidir.

İnsan bazen boşluğa düşer ve öylece durur.hiç bir şey yapmak istemez. nefes onu sarsın ve her yönünden essin, essin bekler.nefesi nefesine karışsın, altı üstüne gelsin, içi dışına çıksın diler.insan bazen durur.. sessizce bekler. hislerini durdurur. dinler. nefesin sesini ve tadını almak ister. Nefesin hazzına, içine aldığı şeylere kendisini katıp, O olmak ve O’nla esmek ister.

..tüm suret perdelerini yırttığım bu gün, kendime yeni bir put inşâ edip etmeyeceğime karar vereceğim.bir dost!!bir sevgili! ..  verdiğim sözden dönemem Sevdiğim..ya Sen?!! Bazı kişiler nikahlarını bozamazlar bilirsin. bazı kişilereyse nikah kıymak yasaktır. anladın işte.. ikisi de aynı mana!

dönüşerek değişen ne çok şey var..değişmeyense soluk. nefes. Hayat. HUU. varlık ..mevcut.sacit.sûcûd.ruhun içi enfes nefes.. nefesin dışı ADEM..



HU…HÜVE..ESMA-İLAHLAR-TANRILAR MİTOLOJİSİ SANAT TARİHİNDE HARFLERİN SEYRÜ SÜLÜĞÜ

50/KAF-38: Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı..

HI Harf değeri 600  (İNSAN-I EKBER-FAZL-I VELAYETİ KÜBRA)..  Allah her şeyi 6 günde ,6 merhalede,6 değişik evre –devre tekamülünde yarattı ..tüm icâdi oluşlar-YARATIMLAR böyle zûhur eder.. Kur’an'da 114 (1+1+4=6) sure, 6666 ayet vardır .. ALLAH, HİLAL, LALE ebcedi, işi 66’ya  bağlamak anlamında 66 imiş.. VAV=9=uruç-yükseliş şeklinde olan cenin bebeğin dünya-aşağılıkistana doğarken aldığı doğuş pozisyonu olan, 6-nûzül-iniş- baş aşağı suretindedir.. makam-ı VELAYET “ 9” HU harfinin içindeki gizli özne olan VAV “6 “,dünyaya gelir.. 6 ile 9 sayısı, eşyanın doğum- ölümüyle ilişiktir..ve sembol harfi V den dolayı da, velayetle yeryüzünde  görevli oluşun esas  olduğunu  anlayabiliriz..


Allah’ın
Zatî sıfatları :1- Vücut (Varlık).. 2- Kıdem (Ezeliyet, evveli olmama)…3- Beka (Ebediyet, ahiri olmama)..4-Vahdaniyet (Bir olma, şeriki bulunmama) …5- Kıyam binefsihî (Varlığının devamının zatından olması-başkasın yardımıyla olmaması )…6- Muhalefetü’n- lil-havâdis ( Zatının mahlukatın zatlarına ve sıfatlarında mahluk sıfatlarına benzememesi)….


HI testere gibi zorlukla nefes almak misalidir. Belki de ağır hamallık vazifesi yüklenenler; HA harfi ve
 noktası içinde olan CİM’den değil de, noktası başının üzerindeki HI ‘dan yönetiliyordur. yazılışı itibari ile HI HARFİNİ, genetik DNA –yılan –asa yolunun yarattığı şeyi, sarıp sarmalaması olarak düşünsem de, arapça HI HARFİnin üstünde NOKTA-Güneş- ZERRE=bulut data bank  vardır. bu baş üzerinde taşınan zerreyi ise,  daim yaratıcılığın
yine kendinden kendine olduğuyla anlarım mesela .. (* çok zor bir harf HI..hiç akmıyor).


Sevdiğim..bugünkü bazı tasavvufçular, kuantum fizikçileri adım adım izleyip, her yeni keşfedilene “işte bu! işte bu!” diye yılanın denize sarıldığı gibi sarılıyorlar ya hanii. yanlış yapıyorlar.yeni keşfedilen bir şey yok. her şey taa başlangıçtan beri aynen muhafaza edilmiş ama onlar sanıyor ki yeni bir şey keşfedilecek. yok öyle bir şey. insanı beynin idare ettiği ve beyinle alakalı çılgınlıklar tam gaz sürerken, ben hiç de onlar gibi düşünmüyorum .. her iş ve oluşun ilhamatı rabbani ile çalıştığına inanıyorum.


bunun kişiye gelişi değişik kapılardan olabilir. mesela iki kaşı arasından himmet-i hikmetle  gelebilir. . ense kökünden  kıldan ince kılıçtan keskin ışın olarak - alt çakradan aynı şekilde ışınla gelebilir. başının üzerinden- avuç içlerinden gelebilir. tüm beden kabz edilebilir.Çünkü bu gelişlerin her birinin tesiri mesleği farklıdır.. Allah ilmini, sadece bu şekilde olur-olacak diye sınırlayamazsın. insan denen yapı, ilahi güç tarafından yönetilip yönlendirilen, kulluk etsin diye yaratılmış bir varlık olduğundan, başı  boş bırakılmamıştır..ben özgürüm diye boşuna yırtınma! yok öyle bir şey. o yüzden özgürlükçü hiçbir yönetim oluşamıyor zaten.. dönüp dolaşıp daima tek adam-monarşiye -Ademiyete elimiz mahkum.yaratılmanın kaderi, hücurat olmanın bedeli bu! 

boşuna mı tacı şeriflerin dış çeperine, taylasan sanılan, o genetik Turûku  Âli yılan yolu, destar olarak sarılıyor ve tacı şerifin tepesi kubbe misali ortada açık kalıyor?.yumurta daima bir sperm tarafından sarılıp döllenerek bir varlık oluşturur.ister eşeyli olsun ister eşeysiz. insan hangi meşrepteyse ; alaylılar denilen ümmi-hızır-üveysi veya mektepli denilen  esma- zikir –vird ile tahsilli bir okula kayıtlılar olsun, tüm bu etnik kendini bilme metotları yine maddi bir mürşid tarafından yönetilir ..herkes bilecek anlayacak diye bir şey yoktur. bu herkese göre bir şey de değildir. Allah’ın yeryüzünde Allahlığını yine kulları eli ile yaptığını idraki kafidir.. Allah her eşyaya kendi cinsiyle hitap eder..ona anlayışı ve bilgisi üzerinde davranıp zulmetmez..


4/NİSÂ-125: İşlerinde doğru olarak kendini Allah'a veren ve İbrahim'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrahim'i dost (HALİL) edinmiştir.


Bir insanın bunları anlayabilmesi için evvela kul olarak yaratıldığı ve bir vazifesi olduğu bilincine ermesi  lazımdır ki, daha sonra kendini bilme aşamalarına geçebilsin..insan her yanından görünmez ışık ipçikleri ile oynatılan ip kuklası misalidir.burada insanın dahli yok mu dur? vardır inşallah J?!.


ŞİR'A=siriUS A+siriUS B+sirius C=aşık maşuk râkip
insana her bilgi gelir.bu bilgilerin içinden, o anki duruma en uygun olanı seçip kullanmak, irfani veya hayvani hisleri seçmekte o ferde  bağlıdır.. ama Hak Teâla;  insan denen varlığın başı üzerinde onun data bankası –bulut- sevk ve idare konsey merkezi olan ricali gaybini da (6  somut ve soyut yön, 4 soyut ve somut unsur,5 duyunun soyut ve somut hisleri=3 ler - 300 ler  vs onunla beraber yaratır. bunu göremeyiz ama gayba iman mecbur olduğundan, imanı sağlam olanlar inşallah bunu anlayabilir.(*daha doğrusu; uydu-çanak vs enerji merkezine bağlanınca aldığın yayınların görüntü-ses ve binbir çeşidi normal karşılıyorsun da, aynı şeyin hakiki olanından da alınabileceğine neden aklın ermiyor ve algılayamıyorsun?.unutma ki yukarıda ne varsa aşağıya o yayın geliyor J )


mesela sıradan bir insanla seyrü sülüğe giren bir adamın rüyaları arasında dağlar- uçurumlar kadar içerik, derin anlam, bilgi farkı vardır.. ve yolun saf hiç bozulmamışlığa ait bilgileri, arkeolojik argümanla ele geçen, başlangıçtan beri aynı sembollerle aynı rüyayı gören kadim dervişlerden anlarız..(*sanırım Aborjinlerin dinleri olan rüya yollarına bir göz atmalıyız.)


Böylece HI HARFİ için asıl önemli olanın
başının üzerinde taşıdığı o nokta’dan yaratılma noktanın kendi Sûr’una üfürerek, kendisini Elif gibi uzatıp, kendine yol olması –atom –zerre-kûnfeyekûn sırrı olduğunu inşallah hep birlikte anladık.. ezoterizmde bu, başının üstünde güneş taşıyan kadim yılan=yol sembolüdür..


siriusA+sirius B+siriusC

NECM(yıldız)SURESİ: 9-O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.
49- Ve şüphesiz Şi'râ'nın Rabbi O'dur.


ŞiR’ Â
:  "zikrâ"  -SİRİ’US - ŞUUR  YILDIZI ..göğün en parlak iki yıldızı SiriUS A-SiriUS B’dir..Köpek takım yıldızındadır..Eski toplumların hemen çoğu bu yıldızı rab edinip tapmışlardır.oysa Allah teâla ayetinde kendisinin Şi’RÂ nında Rabbi olduğunu bize anlatır.. yıldız üçlü teslisle çalışır.. sirius A-sirius B-sirius C = AŞIK+ MAŞUK +RÂKİB

SİRİ’US; ”Demir Kazık- evrenin direği- yer ile göğün irtibatını sağlayan  gök kapısıdır..Osiris’in belkemiği JED, CED-Ata çadır direği, kanun koyucu bilgi veren ilhamat-ı rabbani –vahy sütunu NAMOS, SIRATEL MÜSTAKİM = TÛRUKU ÂLİ YOLU da denen gerçek  Kutup yıldızıdır.. ölülerin ahiret hayatına taşıyan yıldız yolu olduğuna inanılır…Güneş sisteminin O’nun yansıması olduğuna ve oradaki kozmik  Ricalü Gayb tarafından idare edildiğimize inanılır..


mavi köpek gözü yıldızı,Sothis”,”Şira”,”Sirona”,”Kak-si-di”,”Huşi”da denir.. sembolü; köpek-çakal-kurt yer ile göğün bekçisi GÖKBÖRİ-ANUBİS dir. . MİZAN terazisinde, yüreği ve kuş tüyü teleğini tartan odur. adil yargıçtır.. ölüleri yeraltından geçiren kayıkçı da odur...zamanla aslana dönüşen sembolde hakikatte budur
J ..Osiris’in yeryüzünde görünen yüzü olan erkek kardeşi  ANU’BİS- MERKÜR=AKIL ile İsis’in kızkardeşi  ve İsis’in görünmez batını yüzü  olan NEFTİS’in =nefs-VENÜS ‘ün evliliği ile oluşan bilgi deneyimidir=Hızır ilmi olan; acı su ile tatlı suyu birleme-negatif=pozitif( + ve –  )‘ i birleyen meşrep ilmidir (* Sümer’de ANU –Mısır’da AUTUM(ATOM-ATON) aynı zamanda An, gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur )..

var olan en yüksek enerjili birleme tevhidi cinsellikle açığa çıkar. yaşam ve ölüm bu tevhitte sırlıdır..burada tam ve kesin birleme ve atom sırrından açığa çıkan potansiyel enerji bilgisi de vardır. bu sırrı görüntüye dökmek için bir spermin yumurtaya giriş belgesellerindeki olağanüstü serüveni hatırlayabilirsin..

kadim devirlerde  Şİ’R  YILDIZI nı dişi olduğu kabul edip TÂRİK YILDIZIna erillik verilmiştir. tabiiki bu muhteşem ikilinin çekimsel izdivacı ve birleşimi ile açığa çıkacak potansiyel güç yasası kaçınılmazdır. buda bize TURÛKU  ÂLİ YOLCULARININ LOGOS=DÖLLENMİŞ KELAMLA YENİDEN DOĞUŞ=ölümsüzlük  SIRRINI BİR NEBZE AÇIKLAR SANIRIM..

*SİRİUS parlak mavidir .Osiris ahireti simgeler ve Osirisin bedeni mavidir. İsisin başındaki yıldız siriusdur.mavi KELİME-İ TEVHİDİN nurunun rengidir. yeşil renk, mavinin yeryüzündeki izdüşümüdür ve aynı anlamdadır..



yeryüzündeki ilk İnsan
Erlik’e bekçi ve yardımcı rehber-DOST olarak ilk görev verilen varlık köpektir..(*Altay Türk yaradılış destanlarından birinde Tanrı Ülgen’in(OLGEN) sarayına bekçi olarak konulan köpek, Erlik’in( ADEM) saraya girmesine izin verir. ve ceza olarak ERLİK’e bekçilik için yeryüzüne indirilir. )
Zulkarneyn’in, ŞİR’A –SirUS’a  giderek Yecüc ve Mecüc’ü hapsettiği sanılır.

Türklere yol gösteren ve kendisinden türeten göksel kurt gökböri-mavikurt ASENA dır..Yunan’da avcı Orion’un köpeği, Roma ‘da şehrin kurucusu  Romelus ve Remus’u emziren kutsal kurttur. aslında bu semboller tamamen astroloji ve o devrin yetkin göksel haritası ile alakalıdır..

(*Sevdiğiim. galiba ben çaktırmadan gerçek astroloji öğreniyorum değil mi?  teşekkürler..tabii bu şir’A anlamına da geçen masalda ki diğer zaman kıskançlığımız yüzünden nail oldum.sanırım hala beni seviyorsun
J ? haddi itiraf et! belki barışırız.)

HURŞİD’İMDEN MÜRŞİD’İME BİR TÛTİNİN GÜNCESİ

10 ağustos Pazar..bugün ülkem tüm tarihinde bir ilk yaşadı..kendi cumhurbaşkanını kendisi seçti. ben yine oy vermedim.çünkü kaderin üstünde bir kader ve göklerden gelen bir emir vardıyı, taaa elinden tüm hakları alınıp, hapse atıldığında öğrenmiştim..inanıyorum ki oda kaderini hep bildi.o yüzden de o derece yüksek oynadı. Hem de başarmamak için ölümüne en kötü oyunları oynadı.. ama yine vazife –sorumluluk- yük –vebal onun oldu.. inşallah bundan sonra etrafına-yakınlarına-içlerindeki rasputinlere  dikkat eder ve İslama bu kadar zarar verici çirkin siyaset yaptırtmazlar ve yapmazlar..

Aslında her şeye rağmen O, çok çok daha fazla oy alacaktı Sevdiğim.. ama o kadar çok kişiyi kanunları delerek-hak hukuku çiğneyerek incitmişlerdi ki, onlarda O dahil, kimseye oy vermemişlerdi. bazısı da ben gibi kesin kazanacağını bildiğinden evden çıkmadı ..neden o kazandı? hakikatte ne o ne de hiçbir siyasi kimlik kazanmadı. Artık biz ülke olarak refaha alışmıştık ve ne kadar nankörlük etsek te düzenimiz bozulsun-bu lüx elimizden alınsın istemiyorduk. diğerleri korkunç kabiliyetsiz, ülkeyi iki günde batıracak kimliklerdi malum..hepsi yağma için bekleşiyordu.. savaş yıkıcı idi ve çift kutba çalışan lider nadir yetişiyordu.insan alışkanlıklarından vazgeçemiyor. hepsinden ötesi Turuku Âli bizim bilmediğimiz nedenlerden onu istiyordu ve hemen tüm rehberler emir verdiler.. oyların kaderi  bir öncekiler gibi belirlendi.çünkü aynı Osmanlı yıkılırken ki durum tekrar etti. elde ondan daha iyi bir lider yoktu.. (*ve tüm + - ye çalışan –birleyen  liderler despottur ,benim Sevdiğim de dahil J..)

herkes gibi balkon konuşması yapan onu dinledim.ve onun kelimelerini Sevdiğim konuşuyormuşçasına-nereden yansıdığını gülümseyerek okudum. yüzlerce yıl sonra ilk defa vazifesini, anlamını bilen biri emaneti devralmıştı .bir imparatorluk tekrar uyanıyor ve elinden yitirdiği emanetlerine;” ben uyandım, ben buradayım ve seni ait olduğun yere alacağım” diye mesaj veriyordu. böylece Turuku  Âliyenin neden onu seçip yetiştirdiğini biraz anladım..çünkü o kaderinin içinde var olan ders programını da baştan alanlardandı.ve tüm o program büyük bir cehtle uygulanacaktı vesselam..


Şuan kimse fark etmiyor amma biz yepyeni bir devlet sistemine geçtik. zamanla uyandıkça anlayacaklar. ve mana da dahi,  yeni yönetici, bir evvelki devlet'in BAŞLANGIÇ  sembol LİDERİNİN YERİNE GEÇTİ  sayılır.bu melameti ahilik için  çok özel ve önemli bir not.


12 ağustos Salı.. Agora adında, İskenderiye Kütüphanesindeki bir felsefe okulunda geçen filmi izledim..filmin sonunda  gökyüzüne- yıldızlara aşık panteist felsefe hocası kadının sonunu gördüm.kendimde hissettim.sonra sâlâta durdum.bana da öyle yapıp yapmayacağına bayağı bir ağladım. çok canım yandı.. ama ben ölümden hiç korkmadığımdan ve ölmeyeceğimi bildiğimden sanırım başka bir şeye ağladım J….


13 ağustos Çarşamba.. Sevdiğim..KONUSU beynin % 100 ü kullanılırsa neler oluyor için yapılmış LUCY filmindeyim..hıım süperdi..filmin başı muazzamdı.. HUCURAT SURESİni canlandırmışlar. çok heyecanlandım. Kendimi seyrediyorum. şiistt!! sizde dikkat lütfen !! Herkes kendi yaratılışına şimdi şahitlik ediyor!.


önce XY OLAN  TEK HÜCRE  hermafrodit(çift eşeyli-kendi kendine üreyebilen ) KENDİSİNİ  ZÂT’INDAN ZÂT’INA İKİYE BÖLDÜ?! ..böylece  X ve Y ikilik duaite-sen & ben=aşık & maşuk   ER RÂKİB olan ER’LİKTEN  den ortaya  çıktı. .eee ikilik olurda Muhabbet olmaz mı? iki ayrı hücre fıtratları olan tek’ e dönmek için anında birleşip, tevhid olup sevişti.
(“ birbirlerinizle sevişin –hediyeleşin ki birbirlerinize muhabbetiniz artsın  “hadisi olan, nafile ibadetle O’NA YAKLAŞMAK GERÇEKLEŞTİ
J )


ey dünya söz dinle!!artık savaşmayın, sevişin ey dünyalılar!!

Şu halde TEK BİR ‘in kendisini sağaltması: yani, kendi zâtından zâtını ayırıp= FİİL; isim ve sıfat olarak kendisini bilmek istemesi, ilk ATOM ÇEKİRDEĞİ olan BE nin altındaki HÜve –hücre noktasını da bize ispat eder değil mi?.. yani CERN de bugün yapılmaya çalışılan şey- zerre ilmi, KÛN FEYEKÛN- yaratılış sırrı böylece açılmış oldu.


O-HÜVE ÇEKİRDEĞİ  tek hücre ,kendisini paylaştıkça-hediyeleştikçe-tevhid edip seviştikçe -hep daha da çoğaldı –türedi.bu sevip, tevhid edip, paylaşımlar sonunda kendine bir vücud ördü. yani hücre kendisine istediği mekana uygun bir elbise- bir zuhur mekanı yarattı. ama bunu kendisine emredeni de bildi.çünkü aldığı emre itaat- söz dinlemek her HÜcreye taa  HÜcurat suresinden farz kılındı..




ve film başladı J..Lucy, tarihte ilk dişil bir maymunun insan cinsi kadına evriminin adı imiş.. insanın atası olarak maymun başrolde..film hakikati son derece güzel anlatsa da, bu bilgileri bize sunan beyinler, kalbi vahyi değildir. sadece tek yönlü olup, beyinsel= iki çıkarcı lobla nefsani çalıştıklarından dolayı da, tabii ki  TEVHİD –HANİFLİK ilmine de sahip değiller. Tevhidi  ancak ANLAYAN BİR KALBE SAHİP Hanif Muhammediler yapabileceğinden; yy lerce yıldır , Süleyman’ ın cinlerinin yaptığı mabed bitsin de, bizde içine “O KALP Kİ, İÇİNDE ARŞI RAHMAN GİZLİDİR” misali kurulalım diye bekleşiyoruz zaten J .. halbuki bu devir teslim –birleme, nüfus kağıdı sahtekar mürted Müslümanlarının mesleği değildir.. Muhammedilerin  artık devreye girerek tüm devreleri ele geçirme vakti geldi..


Evet.. filmdeki Lucy, mesleken bir sex işçisi- fahişedir..hani dünya içinde öyle derler ya, ondan..Lucy, Uzakdoğu’da  yeni geliştirilmiş  sentetikten imal edilmiş- mavi jel kapsül uyuşturucu çetesinin eline geçer.. yurt dışına kaçırması içinde bağırsaklarının içine yarım kg hap yerleştirilir.Lucy işkence görürken açık yarası kanayıp , ilaç kanına, hücrelerine yayılıyor. zihni son sürat açılmaya ve eşyanın dışına taşıp, tanrısallığa doğru yol almaya başlıyor..bu yüksek dozdaki beyin uyarıcı ile, artık beden enerjisi bu yeni haline uyum sağlayıp yetmediğinden, bedeni, kendisine yaşamak için yeni enerji kaynakları aramaya başlıyor..

Zaten  bu durumda hücreler ya ölürmüş veya kendilerini dönüştürerek yeni bir yaşam formunu ,yine kendileri yaratarak, o hale uygun formla eşya olarak zuhur eder- kendine yeni bir sistem yaratabilir-yeni yaşamına evrilebilirmiş.... yani HÜCRE KENDİSİNE VELAYET EDECEK YENİ HAYATI, HÜ-VE =  NÜ-VE  çekirdeğinde=ölmeyen hücre acbü’z zeneb’i  yine kendisi barındırıyormuş..


Sevdiğim, filmde,  onların tevhidi anlamayıp  çözemediği saçma bir mana var..Eski Mısırlıların bildiği ama İskender’le  ülkelerine giren eski Yunan’a asla söylemedikleri  sırlardı bunlar .zaten irfani hikmeti eski Yunan’a vermediklerinden dolayı, onlarda hikmet felsefeye dönüştü.. zamanla da beyin  kalbin yerini alarak, bugünkü sanal- teknolojik tek taraflı acıtıcı bilim ortaya çıktı.. şifa vermeyen bu geçici, uyuşturan ilim, elbette ki yakında yine irfani hikmete geri dönecek ve beyin kalbe( manası gönül) bağlı çalışmaya mecbur olacaktır… bu zamanımızın Hermetiklerinin  anlayamadığı bir şeydir.. sistem ikinin ve üçün birlikte çalışması üzerine kuruludur..


beyin sadece bilgiyi işleyicidir.. onun %100 çalışması asıl mesele değildir!!. Allah ın yarattığı her şey zaten tam kapasite işini yapar.. ALLAH İŞE YARAMAYACAK BİR ŞEYİ YARATMAZ!..filmde tabii ki kalp-vahy ilmi yok.(* aslında var.lakin onlar bu manaya giremiyorlar J ) çünkü onlara bu safha yasak. onlar sadece belli beyin açıcı uyuşturucular ve bazı Uzakdoğu meditasyon teknikleri ile bu bilgileri çalabilirler amma ,sınıra gelince, daima ilmi feyz şualarıyla taşlanıp aşağıya düşürülürler. zaten filmin sonuna gelince, bu ilkel teknolojik ve maymunsal düşüşe çok hayret edip ,Allah yardım etmediği müddetçe  insan denen mahlukatın anlayan bir kalbe sahip olmayacağını da anlıyorsunuz...


neyse filmdeki Lucy, hücrelerine yayılan bu mavi sentetik uyuşturucu ile (yani,anne karnındaki gelişen cenine 3-4 aylık devrinde annenin ürettiği hızla kemik yapan maddenin yapayı) geçmişinin tüüm kayıtlarını okuyarak  bilmeye başlıyor. ve olan biten her şeyi-hücurat suresinden dolayı; her hücrenin-her esma-sıfat ve fiilin birbirleriyle ilişkisini anlayarak görüp çözüyor. aklına gelen her yerde olabiliyor ve neye ihtiyacı varsa o bilgiyle birleşebiliyor. yani Lucy artık yaşayan Gavs-ı Âzama-sistemin Vücûduna dönüşmeye başlıyor. tabii bu kazanılmış bir seyrü sülükle MAKAM olmayıp, hızlandırılmış sanal bir lütuf HÂL olduğundan dolayı, sâfâsı da sadece tek bir günlük oluyor.
 

ve Lucy bir gün içinde öleceğini bildiğinden, bu sentetik uyuşturucu işinde çalışanların hepsinden intikamını alıp, onları polise tek tek yakalatırken ,beynin %100 çalışması hakkında kitap yazan ve bu konuyu insanlığa sunan Morgan Freeman’ı da üniversitesinde buluyor. laboratuvarda Lucy’e diğer var olan 3 poşet uyuşturucu da  zerk ediliyor. o esnada Lucy tüm dünyayı aynı anda tayyi mekan ediyor..her yerde –paralel ve meridyen evrelerinde kendi kopyalarını nasıl yaratabileceğini özümsüyor
J..  duyuları, acı hissi vs kalmadığını sanıyor ve sanılıyor. oysaki Lucy artık saf –cüzi bilgi merkezi data veribank- külli akla dönüşmek üzeredir ve kendisine bir ademiyet bulması elzemdir. o adem tabii ki baskın bezelye –siyah derili olan Freeman dırJ ..


*Sevdiğim bak iyi seyret olur mu?beni en etkileyen ruhuma dokunan sahneleri yazıyorum.. Lucy uyuşturucu suçlularını yakalarken taxinin ön camına bakarak oradan akan harfleri-dna -kader siccin ve iliyyin ata direği ipçik yazılımlarına zoomluyordu J. kimi dilerse onun ipçiğinin yazılımını  eliyle çekip-okuyarak yer saptıyor ve işini bitiriyordu. yani kaderi bilip yönlendirmeye –eşyaya müdaheleye başlamıştı ki, filmin esas teması da zaten eşyayı kontrol edebilmek üzerineydi.. bu sahne benim için öyle sarsıcıydı ki, nefessiz içine düşecektim nerdeyse..ağladım..


(*yani Lucy’nin  kendi elinde ,her yaratığa dönüştürerek yaptığı şeyi, bende kendimde rüyalarımdan biliyordum..  hayvanlarımın huy ve karakterlerimi nasıl biçimlendirdiğini, tam bir orman dolusu hayvani duyguya –hisse sahip olduğumu ve onları yönetebildiğim kadar insan olabileceğimi ,onların beni yönettiği kadarda hayvanlık makamında kaldığımı biliyordum ..tabii çevremdeki herkesin de..)


Başkaa.. Lucy’in duygularını yitirmesi.. ne acı bişi bilsen. Bilmek?!! perde arkasını maddeye  bağlayarak çözerken, acıma duygun yavaş yavaş siliniyor. herkes eli ile işlediğinin yansımasını yansıyordu ve sen artık bunu idrak etmiştin. .ama bazıları da bedel seçiliyor ve kurb’an oluyorlardı. gerçi onlar için ölüm bir neş’e idi. zira onlar ölümsüzlerdi.. neyse.. 


 hakikatte duygular yitirilmiyor.. duygular bilgiye -ilahi kanunlara dönüşüyordu.ve bilgiye dönüşen-seyreden sen, eskisi gibi duygularının esiri olmayıp , duygularını kontrol ederek ,süre kaybetmeden en doğru zamanda ve en doğru anda olaya tek müdahele ile yön verebiliyorsun.. belki asırlarca sürecek bir tekamülü de bu sayede ışık hızıyla geçebiliyordun..


bu yöntem, yani bilgi, kişiden tüüm korkuları alıyor. korkusuzluksa ÂHİ MEŞREP-YILAN-TANRISAL SOY OLAN ÖLÜMSÜZLERE AİT BİR ŞEYDİR.  *bu hislerin kaybında da ağladım Sevdiğimm..Senin bana neden o derece acımasız davrandığını aslında anlıyor ve biliyorum. ama ben insanım unutma ve kadın olmayı çok seviyorum J!! düşünsene bi kanun sütunu olduğumda bu zevksel şeylerin hiçbiri olmayacak ve ööölece orada duracağım ..oysa içimde ne hazineler gizli ve beni keşfedecek bir kaşifi kim bilir kaç asır bekleyeceğim değil mi? oysa ben senin kanun sütununa ışk attığımda, Seni kendime dilersem çekebilirim. Unutma ki bu halde Sen Ben eşitiz…geçerli olan sütun sahibi olmak ve mührü vurmak.. ve bir taçlı tahtlı bisultanla evliysen eğer, onun dediği olur..ve cariye de yasak !!


 Filmin sonunda Lucy’in  tayyimekan yaşarken, tarih öncesi maymun kadın Lucyle tanışması ilginçti ve fimin senaryosunu yazanı aniden gözümden diplere şükür ki düşürdü J defo her zaman iyidir.hem nazardan korur hem de sizin tanrı olamayacağınızı müjdeler J..ve ilk maymun kadın lucy ile, insan cinsi kadın lucy o meşhur Tanrı-İsa işaret parmaklarını birbirlerine dokundurup tanrı dokunuşu biatını gerçekleştirdiler. Nuh Tufanı filminde vardı hatırla!.. hani Nuh ,Yahudilerin türediği oğlu Sam’ı sağ koluna doladığı kadim yılan derisi ile kutsarken, işaret parmaklarını birleştirmişlerdi ya.. aynı sahne..

*Film aralarında samsaRA  ve baRAka belgesellerinden  teknolojinin insanlığa getirdiği o korkunç aç gözlülüğün can alıcı sahneleri var.
tabii benim kadar hayal gücü yüksek biri için yazamadığım ve anladığım daha çok şey var.yaza yaza bitiremem  biliyorsun.esas toplum olarak bizi ilgilendiren anlamamız gerekeni ise sana kısaca şöyle özetliyebilirim ..


 Bir defa anladım ki kabalist bilim derviş adamları cern de çok özel bir şeye sahip olmuş ama bunu ahaliden saklıyorlardı. fakat kimse eriştiği gücü sırrı içinde tutamaz ya hani Sevdiğim.


çünkü hz Peygamber dayanamadı hz Ali’ye anlattı,O dayanamadı kuyuya anlattı, kuyu dayanamadı taştı çöllere anlattı. çöller  döllenmiş kelam logos ile döllendi ve kamışlar boy boy yükseldi..ve İnsanı Kamiller bu ilahi nefes  yüklenmiş her bir kamışı kesip, biçip ,yontup ,ciğerlerini dele dele onları üflemeye ve aleme nizam vermeye"DİNLE NEY'DEN NELER HİKAYET ETMEDE ,AYRILIKLARDAN ŞİKAYET ETMEDE "demeye  başladı ve sistem hep devam etti.ilahi musiki ruhları tek tek uyandırırken KÛN DAVULUDA HEP ÇALDI DURDU!!


Film BİTERKEN Lusy bağlı olduğu koltukta yavaş yavaş kara-siyah madde ile kaplanıp, Fenafillah oldu .yani cem makamına erip LAİLAHEİLLALLAH - O OLDU…karanlık madde asıl var olandır. buradaki aydınlıksa sanal olan yansıyan alem kabul edilir.. işte Lucy tam fena olduğunda, mutlak olan bütüne karıştı ve artık “ben her yerdeyim, ben O yum” dedi.ve kendini bilme sırrı olan anahtarı olan ANKH-FATİHA yı da  kendisine mürid seçtiği –yetiştireceği Freeman ademine verdi.. burasıda çok heyecan verciydi Sevdiğim.lucy siyah noktanın içine alınmamış, siyah akışkan madde?! onu kaplamıştı ki arada fark var sanırım
J.


en nihayetinde ise Lucy bilim adamına verdiği sözü tuttu.
kendisini ve tüüm eriştiği %100 bilgiyi KLASÖRLER AÇIP J bir bilgisayar dosyasına, bunuda bir pc verianahtarına dönüştürüp, bu anahtarı da yani kendi emanetini de, yaşayan yeni emanetçi  ademiyet makamına teslim etti… film bitti..

ve Freemanın temsil ettiği bilim kuantum fizik alanına girdiğinden, gelecek zamanın kahinleri-ezoterik derviş –kabalacı mason –hermetik bilim insanlarına da  -bir gün gelecek,insana gizli saklı hiç bir sır kalmayacak hükmünce- anahtarların tümü,  madde ilmine aşikare emanet edilmiş oldu..


 Sevdiğim ayrıca şunu da anladım bak!! hemen hepimizde  androit yaşayan ve gelişen hücre formunun biorobot işlemcisi cep telleri ve pc leri var. bu androit telefonlarımız kendi kendine güncelleniyor ya hanii. Ve bize sormadan bilgi işlem hesaplarımızı birbirlerine bağlayarak ,tüm dünyayı tek bir noktadan  yönettiklerini yavaş yavaş bize kabul ettiriyorlar ya birde..işte filmde bize gizlice fısıldadıkları esasında buydu. bir gün gelecek, her birimizi eğer isterlerse, canlı birer bombaya çevirip, imha edebilecekleri yaşayan mayın tarlasına dönüştürülmek üzereydik. bu bazılarına hayal gelebilir tabii. ama bu bir gerçek, o fimde bunu o kadar derinden hissedip yaşadım ki Sevdiğim ürperdim inan.... (*islam alemi artık uyanmalı ve bizim hücrelerimizle bizi istedikleri gibi programlayanlara geri yansıtıcı kendi programlarımızı üretebilmeliyiz..)

Ayrıca yeni güncellenen face lerin cep teline gelen hücre-hikmet konuşma baloncukları var Sevdiğim.onları görünce çok huzursuzlanıyor ve rahatsız oluyorum.O zaman bu ilimleri yapan ve dünyayı köleleştirenlerin  kimliğine  …. … .. kalbim bozuluyor.. anlıyor musun ?!!


hepimiz İsrail’e vs ülkelere kızıyoruz amma bu teknolojik saltanat ve rahatı da onların üretimleri ve icatları ile yaşayabiliyoruz ki, birde bu gerçek var. islam alemi ise utanmaz bir rehavetle birbirlerini güya islam adına boğazlamakla meşgul.. bir sahte veya gerçek efendiye ve bir tekkeye mensup olmayan nerdeyse yok.. tek dertleri ise daha çok adam toplamak ( bu yalan değil, bildiğim için söylüyorum).. esmalar, virdler ,takkeler ,tesbihler ,senin efendin benim efendimler havada uçuşuyor. ama üretimde  en hilekar insanlar, dini siyasete alet eden en seviyesiz siyasiler, en şerefsiz hileleri yapan sahtekar ticaret ehlide  ne yazık ki bizleriz .. hiçbir efendi dervişlerine gıda ile oynamayacaksınız, ticarete hile sokmayacaksınız, üretimde yamukluk yapmayacak hep kaliteyi yükselteceksiniz, yalan söylemeyeceksiniz, insan mahremiyetine aykırı iç içe pencereli yakınlıkta evler inşa etmeyeceksiniz, vs , insanı insan yapacak hiçbir şeyi emretmiyor. ben biliyorum ki efendiler, ahilik meşrebini bilip uygulasa idi, Türk  müslümanları tekrar Merd-ü Hüda Erler olacak ve sözlerinin eri oldukları içinde, ahdi bozmadıklarından, Hâk Teâlâ’ da onlara hak ettikleri  değeri tekrar verecekti.

ve film bittiğinde kendimi devasa  halde, şişmiş gibi hissediyordum Sevdiğim..avm de yürürken bastığım yerlerde koskocamANdım.o kadar huzurlu ve mutluydum ki, çünkü ben Lucy dim..ve bir mağazaya girdim.beğendiğim bir şey yarı fiyatına inmiş. hııım almadım. artık ilgimi çekmiyor .ben her şeye sahiptim ve artık hiçbir şeye ilgi duymama gerek yoktu..Allahım ya hep yürümek istiyordum.. neyse eve geldim. yemek yedim.hani hz İsa ‘yı Allah Teâlanın azarladığı ayet var ya.. işte aklıma o ayet geldi.. güldüm. Evet.. ben kusurlu ve defolu bir yaratılmış kuldum ama neden  tanrı olmak istiyordum anlamıyorum..ve kendi yazdığım her şeyle bir anda yüzleştim Sevdiğim..evet ,ben gizli gizli aslında tanrı olmak istiyordum. üstelik olamayacağımı bildiğim ,var olan tek adem putunun son yerde nasıl kırılıp toz olup  havaya savrulduğunu seyrettiğim halde ben bir tanrı olmak istiyordum ..nedeeenn?? nedeeen ? ve isteyene kendi ellerimle taştan put oyup veriyor, vakti gelince nasıl kıracağının da  tüüm tekniklerini yazıyordum. Allahım mesleğime bayılıyorum
J..


5/MÂİDE-116:
Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, «Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin.


Sevdiğim geleceğimi inşa edemeyişimdeki sırrımı araladım. yani ben bu sonu görüp, yaşayıp, aklımı yitirmeseydim, bugün kendime bir gelecek kurmak için çalışıyor veya kurmuş olacaktım değil mi? sanki kendimden ve bana o manayı yaşatan Efendimden intikam alıyor gibiyim. ilk defa bunu anlayıp fark ettim.  Sende de böyle olmuş muydu? Sen nasıl geriye dönebildin  ve hayata tutunabildin pekii? artık; bana ne yaptın bana ne yaptın !?diye ağlayıp dövünmüyorum.. gördün mü, büyüdüm. belki yeniden hayata tutunacağım bir ağaç bulur evlenirim  J..o ağaç olur ve ben yine sarmaşık ..ona sarılırım .sonrası malum J..önce ağacımın cinsini seçmeliyim. Sevdiğim Sen ne ağacıydın lütfen ?! sesime ses verdin, kanunuma oy verdin, bugün toy, yarın düğün bizim … köklerime gel. köklerindeyim unutma..


Lucy’i izlediğim gece uyumadan evvel.karanlık göz kapaklarımın içinde kıpkırmızı RAKAMLAR-HARFLER o kadar hızla dönüşerek yazıyorlar ki, hiç anlayamıyorum..

ertesi gün ve sonraki birkaç gün.vücudumun içinde simyayı kimya değişimleri var. sular seller misali süt deniziyiz..o beni yine ele geçirdi ve bedenim beni dinlemiyor. o zevküsefayı kendinden kendine sürüyor.

19 ağustos Salı..hayalimde simsiyah, gencecik, yalap yalap yanan, insanı meşrep bir atı seviyorum..
nur cihan
19.08.2014
nuralem7@hotmail.com