8 Temmuz 2011 Cuma

ŞEY’ lerin GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-20


ŞEY’ lerin  GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-20


Merhaba Sevdiğim ve Merhaba..nasılsın?..ben ….ben iyiyim şükür..hani çok şükretmesi gerekenlerdenim ya ..o yüzden  çook şükür..Sevdiğim…..teşekkür etmek istiyorum..geçen masalıma yazmak istediğim şeyleri yine unuttuğum için yazamamıştım..ve birde okurken anladım ki bundan iki yıl evvel yine taşınma dönemimdeki duygularımla teşekkür etmişim..yine aynı hal ..işte konar –göçer-duraklarda bir nefeslik durmasına izin verilen  bir yolcu olarak, yine yeni bir mekana transfer oldum..bu hanem diğer tüm geçtiğim mekanlarımdan daha güzel ve ferah ve büyük..ışık içinde..güneşin her safhasına maruz …benim kuzey düşkünü, serin eser rüzgar bağımlılığımla bakalım ne olacak.. mutfak  tüm insanların istedikleri gibi  koskocaman ..

insan doğasından anlamayan, türk yaşam tarzından bihaber mimar ve müteahhit patronların insan tabiatına,mahremiyetine saygısız-aykırı- kullanışsız ve anlamsız evler yapmaları yüzünden  ulaşılamayan mutfaklar..halbuki aileyi bir arada tutan en büyük şey belki de...bu ilk defa oluyor..ilk defa diğerlerinin en az üç katı uzun bir tezgahım bile var..ortada ise hiç bir yere yapışmamış büyük bir masa..yemek yapmayı öğreneceğim ya ondan değil mi?..eski aşevimsi- bizim köyde hayat denilen tür bir yaşam alanı olsun diledim..tv nerdeyse hayat artık orada ya hani  o yüzden tv miz de mutfakta tabii… 16 yıldır taşındığım yerler hep aynı semtte dairevi seyrediyor işin ilginci..geçmişteki evlerin yanlarındaki binalar üstelik..daire-i semtimdeki bu ikinci turda ;ne tesadüftür ki güneşin odaya doğduğu alandaymışız Sevdiğim.. bundan sonra gelen en korkunç mağaramdı biliyorsun değil mi?beni yine o hale atacak mısın diye merak ediyorum..bilmiyorum..o yüzden hiçbir şeye sevinemiyorum ya zaten..ama çocuklar çok mutlu..burası en donanımlı sayfiye yerleri misali..eski arkadaşlarına kavuştular.. hele nane ..havuz ,spor alanları var..hatta salata kasesini terk etmeye kesin karar veren maydanoz; o meşum günden sonra bir anda döndü Sevdiğim..burada ilk defa hiiç olmadığı kadar maydanoz,dereotu ve nane mutlu gözüküyorlar..imtihanımın içinde harcanmadıkları için çook teşekkür ediyorum .


çook teşekkür ediyorum..bunun Senden olduğunu biliyorum..beni o kadar ciyaklatıp feryat figan istetmeden verseydin olmaz mıydı demek isterim tabii..kibri gururum paspas ötesi artık .. son dakka golü misaliydi..yani o haldeydim..hani dilimle bırak kalbimle bile bir şey istememem   lazımdı ya..olmuyor be Sevdiğim olmuyor..ve hayatımda ilk defa gerçekten istemeye başladığımın bile idrakindeyim…J…..biliyor musun ;benim geçmişten bir hayalim vardı ki Evvel Zamanım ve dostu :”işte bunun içinde baştan sona her şey var” dedikleri ve çok anlamlı  birbirlerine baktıkları..orada ben ,aynı böyle ortalığı yıkıp kaybettiğimi sandıklarıma ağlıyordum.. ama aslında içim kahkahalar atıp gülüyordu..masus inadımdan,huysuzluğumdan  bağırıp ağlıyormuşum üstelik.. anladın değil mi?..bence bu çok enteresan bir keyif..keskin sirke dibine zarar ..öfke baldan tatlı…belki de meşrebimden dolayıdır..celali taşımak çok zormuş ya ondan değil mi Sevdiğim….

bu gelip geçer –halden hale- kaptan kaba  aktarışlar beni iflas ettirdi..sağlığım filan kalmadı..sabrımın bitmemiş olması, imtihanımın ağırlığı ki tabii benim taşıma kapasitem –dayanabilme miktarım kadar ya hanii ve Yaratıcımız bize kaldıramayacağımız yük vermez ya birde..işte Sevdiğim öyle..

yazdığım her şeyi gerçekleştiriyorsun ya birde..Sevdiğim..sağlımı da istiyorum..ve on küsur senedir nedenini anlamadan- elifken daire formuna girişimden de feragat etmek istiyorum..yine elif olayım inşallah ve aminn.. ve iğne deliğinden geçeyim J………aslında hastalıklar nasıl veriliyor; önce maddi olmayan …sonra maddeye nasıl intikal ediyor var ya hani..belki öğreneceğim ilimler arasında buda var sanırım ve belki de o yüzden  bu hastalık vehimlerini de yaşamam lazım..kaç defa maddi tıbbın bişi yok dediği  bu şeyler beni mahvediyor..stresssJ…deniyor buna Sevdiğim ,strestenmiş.. sevgiye ihtiyacım varmış ,sevilmem lazımmışJ….

bilmiyorum, davet etsem yeni mekanıma gelir misin?…hangi sözümüz yerine geldi ki değil mi?..ilk baharımız öbür tarafta dersin mesela…bir gün beraber geçirseydik bari ?desem..hepsi olacak ,ama bu halinle değil,nefsinin hastalığı iyileşince  dersin mesela..işte öyle..o yüzden dememiş  kabul et bence..Sen benim ulaşılmaz masal kahramanım olarak kal madem ….

Sevdiğim.çok ağır şeyler yaşadım..öyle bagi  jumpinge   gerek bile kalmadı..hiiiç kalmadı..(bu arada atlamaktan hala vazgeçmedim ..yanlız  bişiler öğrendim.. atlamadan, sonrası için kağıt imzalatıyorlarmış .. kendimi 500 m. aşağı boşluğa salmadan Seni davet edip himmet dileyeceğim tamam mı?bak unutma ama..yoksa halim harap yani..:  )

yazdıklarım ne kadar tepeler ötesi, ne mekana, ne anlatıma gelir yerlerdense de, ben, en iğrenç çamurlara yine düşmeyi başardım..beni tebrik etmelisin bence..kendimden yine nefret ettimm..tövbe ettimm..ağladımm..zırladımm..ciyak ciyak bağırdımm..Senle ne kavgalar ettim bir bilsen..kalpten gidiyordum hatta, öfke ve sinirimden..işte ..arkadaşlarım :”ne güzel bak ,7 numaraya  bu kadar yokuş yukarı bir yere taşındın.. ve o, hep senin tekamülün için çalışıyor” dediler saolsunlar..onun seviyesine yükselebilmeme imkan yok ki.. o rondogiller makamında, ben ise rendelenenler ..yani tefekkürsel hayatımla- yaşama maddi hayatım tamıtamına zıt..bence kimse bana güvenip inanmamalı..

Yeni mekanım bir dağ adı Sevdiğim..eskisi güldü ve tüm sayılar A ve 5 liydi ya hani..ve ulaşımı her yere uygun  düzayaktı ..burası ise inanılmaz dik bir yokuş..nefessizlikten ve kalpten çabuk gideyim diye sanırım.nankörüm nankör..şimdi kızıp, elimden bu canım mekanı alıp, o korkunç yere bir daha sürgün edilebilirim değil mi?...ve binamız bir dağ adı..4X4 ve 7 rakamlı..tam karşımıza yeni yapılan binanın ismi ise gülJ…ne ilginç değil mi?bakalım 4x4 bir bineğimiz olacak mı yaniJ)…yoksa tabanwaya devam mı?..yine Haybabamın son demlerine denk nerdeyse aynı zamanlarda taşındım..kaderim hep aynı..çok acılıydı..neyse o badireyi inşallah atlatmışımdır değil mi Sevdiğim?..hani ayette diyordu ya:”biz sizi senede birkaç defa ağır imtihanlardan geçiririz  …….”bu kadarını hatırlayabildim ..yinede çook teşekkür ediyorum..dün karar verdim..bu evde hiiç olmadığı kadar mutlu olacağıma..tüm imkansızlıklarıma, ulaşımsal sorunlarıma rağmen İnşaAllah  ve aminn  ve Sende amin demelisin Sevdiğim…beraber  tırmanıp tırmanıp yokuş aşağı çakılacağız çünküJ))..ve o bedel için anlayacağım bir anlatım alamadım..ama bir hayalden haber aldım ve sonra..


Sevdiğimm.. tektaştayız..süpriiiz..ilk defa tanıştığım Allah dostları gelmiş..R. Baba..İs..Baba ve kardeşi.. onlar tıpatıp Evvel Zamanım ve dostu Latif gibilerdi..hele  ağbisi olan ikiz kadar Latif Amcama benziyordu..İzmit’ten N. Baba ve dostları..birde çook yaşlı bir zat-ı muhterem..meşk çok muhteşemdi..iyi bakarız kendimize; rica ettiğim,izleyemediğim bir tv cd  kaydını getiriyor..çok teşekkür ediyorum…bence eksik olan tamam olduJ….meşk meşk oldu yani.. R. Baba ,bizi  miraç kandilinden sonraki ilk cumartesiye mekanlarına davet etti.. bakalımm..


Sevdiğim ben o gece ilk başta  çok dağıldım..herkesin gittiği belirlenmiş bir yolu var ya hani..benimse çözemediğim Turuku A’lim var..ve onlar hayallerinin anlamlarını ve derecelerini bilip öğrenebiliyorlar  ya birde..benimse  belirsiz, tanımsız ve kayıt dışılığım nedense o meşk esnasında inanılmaz bir hüzünle nüksetti..gözlerim kapalıydı belki ondandır..gözlerimi açmam gereken vakitte hep kapattığım için ,Sevdiğimin sevdiğine tecellilerini de daima kaçırıyorum ya hani..işte o Abdulkadir Geylani Hocamın kitaplarda çizili temsili resmi var ya..O..aynısı.. gözlerimin önünde, hiiç gitmiyor..çok mutluyum ağlıyorum.. seviniyorum..teşekkür ediyorum..O’nun tek bir harfini bile henüz hatırlayamadığı hediye duası var ya Sevdiğim..hani okuyunca ne dilerse olacak ya..işte onu bir hatırlasın hep Seni dileyecekmişiz..nefsimin yüzünden de tek bir harfini bile hatırlamama izin verilmediğini de biliyorum ve elimde değillll..Seni Seviyorum …

ve miraç gecesi..saat 3… kapkara bir an..önce kadiri gülü çizimi gözüküyor..sonra yanında güneş ve ayın vuslatından henüz ayrılmış yarı ışımış hali ortaya geliyor..ve sonra   ayyıldızlı bir bayrak alemi bir süngü misali yatay beliriyor..bu üç tecellide aynı anda birlikte,yan yana duruyorlar..ve Sevdiğim anlıyorum ki bu üç tezahür de hakikatte hep aynı şeyi anlatıyordu..ve benim anlamak için peşinde koştuğum o cümleyi de anlatıyordu..hem de zikrim Kelime-i Tevhidi de....o süngü misali alemin beni namaza kaldırdığını da söylememe hacet yok sanırım değil mi Sevdiğim..gece ibadet için ancak daima böyle süngü ile kalkabilen birine bu ne büyük lütuf..:)çook teşekkür ediyorum Sevdiğim..

 Sevdiğim  bu üçlü çok karmaşık ve ÇOOK ANLAMLI KOZMASAL J anlamları bana öğretebilir misin lütfen..ama benim kadar basit ve sıradan, anlaşılır olsun olur mu? Seyyid Abdülkadiri hz. Efendime çok teşekkür ediyorum..biliyorum ki ben hiçbir işe yaramam ama bensizde olmaz ,geleyim barim Efendim geleyimJ

ve Sevdiğim birde sorunum var..benle yolculuk yapan pek çok değişik meşrebe sahip, farklı rehberle giden  salik biliyorum..onların rüyalarından da haberdarımJ..anlatıyorlar ne yapiim. çok zevkli ,kızma lütfenJ..onlara verilen cevapları da  tabiiJ..oradan takip ediyorum kendimi ne yapiim..tabii sorunumuz şu..ben hemen kimsede yüz göremiyorum ya haniii..ve şimdiye dek nerdeyse hiiç ak saçlı piri fani evliya hayallerimde olmadı..öyle tezahürlerim de.. benimkiler hep böyle anlaşılmaz-maddesiz…birine anlatamam çünkü ,elle tutulur bilinen maddi şeyler değil..ne işe yarar henüz bilemiyoruz üstelik..bende bir sorun mu var merak ediyorum…onlar çok fazla ibadet edebildikleri-daha temiz oldukları için mi öyle erişilmez kişileri sık sık görüp,sohbet edip  pirana  gark oluyorlar da; ben çok mu geriyim ki ,hiiç öyle şeyleri ne rüyada, nede onlar gibi canlı yaşayamıyorum..öyle hızlı ilerliyorlar ki hayret edersin..bende sorun var bence…yani ben hiiç mi yol alamıyorum?..fasit dairemde aynı çemberi mi dönüyorum....


Sevdiğim bu hafta şunları idrak ettim bak..ben asla emmare de değilim..fakat levvameyi çok seviyorum  gibi..kınamak ve kınanmak..baskın bezelye meşrebimden dolayı değil mi?..tabii ki kendimden kendime..çok canımı yakıyorum çoook..kendimi mahvederken etrafımı da  yakıp yıkıyorum bence..mülhime den yazıyorum zaten..diğerleri anlık..halden hale..gittikçe bu mertebelerin filan kaybolduğunu ve anlamsızlaştığını da idrak etmeye başlıyorum Sevdiğim…bu doğrumu peki?..hatta levvame ile; diğerlerini de ,yakıp yıkıp darmadağınık ediyorum gibi geliyor bana..çok hızlı en tepeye çıkıyorum ve ne kadar yukarı çıkarsam da, bir o kadar dibe anında çakılıyorum ya haniii..insanın pek çok meşrebe sahip olması mı bunları yapıyor peki Sevdiğim..işte Sevdiğim kendimi mertebesiz ve meşrebsiz bir sarmaşık gibi hissediyorum..Sana  sarıla sarıla tırmanırken ve düşmemek için, Senin içine içine tığlar atarken bizi dokuyor gibiyim.. kumaşımız
J..Ya Rabbim ne yazdık..harflerime bak ya huu..Seni Seviyorum…kendimi edebe davet ediyorum tabii ..çook ayıp bence…

perşembe..Dolapdere deyim..
gerçek sanat erbablarıylayım..onlara ahilik ve masonluktan dem vurdum..tefekkür güzel ama fiiliyat esas ya hanii..bu ustalar bunun canlı örneği.. Hz.İsa ( a.s) ve Hz Nuh ( as. )ın marangoz, hz. İsa ( a.s )aynı zamanda kumaş boyuyormuş da..ve hz İdris (as.) terzi olduğunu duyduklarında çook mutlu oldular..Sevdiğim bak ne düşündüm.. gerçekten kulluk edip hizmet etmek için  biri çıksa : tüm mesleklerin piri olan peygamberler için kartlar hazırlasa- o meslek için duaları ,varsa himmetlerini yazsa ;onları esnafa dağıtsa, ne muhteşem ve gurur  verici bir çalışma ,teşvik örneği olur değil mi?...:)..

sonra küçük Ayasofya..hıımm..gerçek Ayasofya’nın duvarları önünden geçiyoruz..içine de gireceğim inşallah yakında..Arasta- çarşı..kafe ,nargile, restoran..akşam ezanı vaktine doğru semazen çıkıyor..anons: “lütfen sema yapılırken oynamayınız”Jaz ilerdeki kafe de de aynısı var..buraya gelirken uğradığımız Dede Efendinin evinde de yüksek ücrete sema gösterisi vardı..demek ki muazzam bir sufizm modası var..rant çok büyük..Sevdiğim bildiğin gibi ben masonluğu boşuna o kadar didiklemedim..aslında münafıklık ve masonluk bizim kendi derviş geçinen sahte inançlarımızda değil mi?hep duyuyorum mesela: barlarda ellerinde içki kadehleri ile ne muazzam tasavvuf sohbetleri yapılıyormuş..mesela ……..neyse..boş ver..ben kendi masonluğuma bakmalıyım bence….ama buraya acaip bir vurgulu dönüş yapacağımızı içim fena halde bana söylüyor Sevdiğim…vurunca düşürmek lazım değil mi ?..şimdi erken bence..hatırladığım turistik semalı müslümanlığımızın rüyaları çok acılı ya Sevdiğim, henüz onlardan kaçıyorum..belki de ben bu işi beceremiyorum, bilmiyorum..bazı konularda hoşgörülü olup “gel gel “yapamıyorum hala ne yazık ki?üzgünümmmm..bana göre değil..eğer o bakışla bakarsam bir anda bildiğin gibi-tuzla buz olup  her şeyi terk edip çekip gidebilirim …..

Sevdiğim..akşam..Sultanahmet camii..sonra bir mekan…. ev..sabah ..kardeşim profesyonel fotoğraf çekimine merak salmış..ben masalla bu alemde tanık olduklarımı kaydediyorum ya..işte onda da Haybabam dan kalan muhteşem geçmişin kayıtlarına ek:bu zamanın çarkı feleklerinin   hem görsel hem de sesli kayıtlar arşivi var..onları ilerde bildiğimiz bir vakfa yada ilahiyat fakültesine vermesini söyledim..inşallah olur..benim acılı bekleyişim için fotoğraf çekmek istedi..ben resim çektirmekten nefret eden biriyimdir..ama “tamam” dedim..işte klik ,klik,klik, .. aaa..diyor ki:” bu sesi duyan otomatikman poz vermeye başlıyor..ama bir yöntem öğrendim, o en güzeli bak..şimdi, soru soracağım.. sende anında cevap vereceksin.. bende çekeceğim tamam mı?” diyor..”evvet”..ilk aşkın?..hahah ..?!!!..şaşkınım.. .. son aşkın?..”başı ve sonu aynı”.. … …. ..hep çıtır mı severler peki? … .. neden?..”sen olsan sende öyle yapardın”.. .. neden?”çünkü onlar herkese aşıklar”..neden?”herkesi istiyorlar..herkesi”… avlanmayı seviyorlar …..:)…J…insan yüzü acaip bişeymiş, bu anlık hislerin tecellilerini hep saklıyacağım…

Cuma..hz. Hüdai ..Üsküdar.bu semti bilmiyorum..biraz dolaşıyorum..Gül geliyor..kız kulesi saati geçmiş, gidemiyoruz ki bir motor yaklaşıyor..bizi gezdirebileceğini söylüyor.. heyy!!.. çoook güzelJ ..veee akşama kına gecesine davetliyiz..ara tara 10 dakikalık yeri iki saate yakında, aynı yerde ,Doğancılar denen mekanda  dolana dolana bulduk.. ebruzenhane.. nerdeyse 18 sene sonra davet edildiğim mekana icabetteyim ne ilginç..acem  minyatüristi evleniyormuş..seçtiği bizim ırktan ama o,  kınagecesi kostümlerini giyince tıpatıp bir Persli duvar oyması gibi oluyor..bir sanatçının gözünün neleri yakalayabileceğini seyrediyorum.. çook keyifli tabii..onun ebru desenleri içinden=SUDAN SURET-İ  resim çıkartabilmesinin ;Allah vergisi özel yeteneğini dünya hayatında da yaşadığını çakıyorum tabiii..sonra ev.. rüya..bir yemyeşil bahçe tarhları arasında dolana dolan Sevdiğimin mekanını arıyoruz..bulamıyoruz.. takip eden kapkaranlık bir gölge casus var…yolların zemini..tüm hızlı tren rayları birbirine geçmiş kilitlenmiş..evime gidemiyorum nane ve ben..saat 10 dan sonra büyükgözeye   vesait yokmuş..ebruzen hoca geliyor, ona söylüyorum ki makiniste rica etsin..gülerek geliyor ve: “gülen makinist dedi ki ,o çok sevilen bir öğrenciymiş. raylar onun için ayarlandı..:)


Haaa.. bu arada.. o gün salattayken birden aklıma şu gelmişti bak:”kamer..kam-er..”Jinsan Adem 5’er şaşar tabiii..ve Cuma sabah uyanırken Arapça  bir şeyler söylüyordum..kağıda yazmıştım fakat onu kaybetmişim..hatırladığımı yazayım, Sen bana öğret Sevdiğim olur mu lütfen:”sabite-i kamer.. velel leylünehar……”netten baktım ve çok şaşırdım tabii..leylak renginden mora gece denirmiş .. birde AY’ın 14 ü de denirmiş sanırım, öyle anladım…bence bizim Senle işleyeceğimiz astroloji tanımlanamaz bişey olacak..ve ben çoook teşekkür ediyorum..benim öyle, hiiiç ,acaip şeyler görüp yaşayamam da aslında önemli değil.. öylesine inadımdan söylemiştim..ben bu halimizden çok memnunum inan..uzak ama en yakın..madden hiç birbirlerini göremeyen ama bilinemeyen bir şekilde içiçe bileşik kab olan..Seni Seviyorumm … hatta Sevgilim bile diyorum ..bence demeliyim ..öylesin bence..


ve cumartesi..R. Babaya gitmeliyiz..ne yazık ki olmadı..açılışına gidemediğimiz genişletilmiş yeni mekana hayırlı olsuna selamlı semte gidiyoruz..tatile çıkmışlar..bir kaç kişi..çay içiyoruz..onlara dervişlik nasıl bir şey,memnunlar mı değiller mi,zor mu kolay mı,tavsiye ederler mi diye tek tek soruyorumJ..öyle acaip bakıp ” siz bize anlatın, bizden daha derviş olan sizsiniz” diye iltifat ediyorlar..onlar benim içimin ne fitne fesat olduğundan haberdar değiller tabii değil mi Sevdiğim..sen benim dervişimsin lafını ilk defa duyan ve anlayamayan :”benden derviş olur mu ?”dediğinde nasıl kükreyerek şöyle demiştin hani ..bak onu hatırladım..”Sen benim dervişimsin.. bana hizmet edeceksin”..çocuk gülerek:”benden derviş olur mu ki?”Zaman:”sen bana itiraz mı ediyorsun?!!..ben sana dervişimsin dedim mi ,demek ki sen benim dervişimsin…
…  işte benim dervişliğim ne kadar olursa ..yanii..tüm dervişlerin yüzkarası benim bence…

sonra devam..aaa..Bahadır İznik’e bir iş için gitmiş..Gül’le bana inanılmaz değerli ve güzel çini hediye getirmiş..ben aslında kaba işçiliklerden dolayı çini sevmem hiç..ama bunların kuarsı çok fazla imiş ve acaip ince işçilikli..çok değerlilermiş öyle dedi..bu tür çinilerin  ses akustiğini en güzel iletmesi,havayı temizlemesi,hava zerreleri su buharını ise 6 gen şekline sokabilmesi en büyük özelliğiymiş…ilk defa duydum..tabii en çok su moleküllerinin 6 gen e dönüşmesini sevdim …Gül’ün ki rengarenk çintemani… onlara Uygur masalını anlatıyorum.. küçükken okuduğum çinilerde ulaşılamayan kızıllığın nasıl verildiği masalını anlatıyorum.. benim ki ;beyaz zemine incecik kalem işi mavi sprial sarmaşıklar ve uçarı bir dörtgen…..:)

ve bir tel.. Maltepe ile ikisi arasında karar vermek lazım..dünden davet edildiğimiz halde icabet etmediğimiz nargilecidekiler ..Cerrahpaşa da bir medrese..hücredeyiz..siyah gözlüklü bir adamla dostu ebruzen nargile fokurdatıyorlar..eskiden en yüksek tefekkür sahibi entelektüel kişiler sohbetleri esnasında bunu içerlermiş …öyle herkes içemezmiş….sigara dumanı abdestsizmiş Sevdiğim ve nargile direk gusül abdesti alarak insana geliyormuş,öyle dedilerJ….hem o tütün değil,elma kabuğu ve çeşitli baharatlarmış..bilmiyorum, o öksürtüyor sadece onu biliyorum..birde hamam gibi boğucu..açık hava lazım belki de..

siyah gözlüklü olana :” hiçbir şey tesadüf değildir..tefekkürümde geldiğim en son nokta siyahtı.. lütfen sizin için ışık nedir,siyahı ve beyazı,su buharını,ışığı,hareketi sesi irade-i –HikmetiJ bana anlatabilir misiniz ?”diyorum..o, beni bilerek öteliyor..anlıyorum ama üsteliyorum.. edepsizliğimden tabii..istediğim şeyi bence o biliyor..karanlığın ardında ne var?..ışığı nasıl hissediyor?..o ışık nerden geliyor mesela?..her şeyin bittiği yerde tasarlayan nasıl?”..Ya Rabbim aklıma mukayyet ol lütfen.. Sevdiğiiim bak yine dellendim..ebruzen bana ışığın prizmadan geçerken tayflara ayrılışını anlatıyor ve siyah beyaz çalıştığı bir ebru tablosu ile bir kitabını hediye etmek istediğini söylüyor..çook seviniyorum..işte hikmet belkide buJ..

siyah gözlüklü olan bilerek anlatmadığını ima ediyor ve üstelik birde söylüyor..:)..yanımdaki de:”  seni adaba davet ediyor” diyor..canım yanıyor..burası çok ağır bence Sevdiğim..benim ondan anlatmasını dilediğim esas şuydu:”siz bizim gibi görmeseniz de, aslında bizim göremediğimiz biçimde görüyor ve o hareketi sese ,ahenge dökebiliyorsunuz..bizim katı kalplerimize ,ruhumuza bilmediğimiz hisleri uyandırıp gördürtebiliyorsunuz.. demek ki o ışık bizim bildiğimiz ışık değil..?” işte benim merak ettiğim o karanlık flotal  ışık…yokkkk..anlatmıyor Sevdiğimmm…veee  ben, Sen izin vermedikçe hiçbir kimsenin bana bişey anlatamayacağını biliyorum ama inat işte..sabırsızlık..kaç yaşıma geldim bir ayağım çukurda yaniJ..

ve yukarıda yazdığım moda dediğim şey var ya hanii..ve bugün şeriatsız  öğrenilen tasavvufi hakikat ilmi yani..Sevdiğim ….biliyorsun, hep aynı duvara çarpıp paramparça oluyorum..ben mi yanlışım..ömrüm boşuna kendime eza ile mi geçmiş yani ..ya benim gibi olan milyonlar…aslında tecelliler üzerine tefekkür ettiğimde hiç önemi yok tabii..dümdüz çıplak bakınca ise toz duman…bakalım belki ilerde bu  komplexli sorunumu da aşabilirim…

HZ.Peygamber Efendimizin alemdarı Eba Eyyüb el Ensari -Eyüp sultan..sabah namazı.. ilk rekat Abese Suresi ..incitmedim inşallah ve ağlıyorum…ikinci rekat..ay ve güneş birbirini takip eder.. sohbet:onların zulmüne sabredip,ne istiyorlarsa vermek ve  affetmekle alakalı..Kaşgari Tekke..Aziz Mahmut Hüdai hz..ve uyku..akşama doğru evime dönüyorum..eski evime değil tabii, yenisine Sevdiğim.. bekleme müddetim bitti ya ondan..yaşadıklarımı yazmak istemiyorum, yukarıda yazdım zaten…bundan sonrası güzel olur inşallah ve aminn..

yeni mekanımdayım..gece..perişanım..yaptıklarım için yana yakıla özür diliyorum.. her şey Haktan olsa da ben sadece Sende Hakkı gerçekten sevip kabullenebiliyorum Sevdiğim.. imtihanımda ise değil..neyse ki sabahı hayalimde tövbemin temizlendiğini ve onun başka bir mihre geçeceğini öğreniyorum..çok mutluyum Sevdiğim ve teşekkür ediyorum..değişmeyen kaderimin raylarını değiştirdiğin için minnettarım..peki ne kadar sabırJ?....Sevdiğim  pazartesi gece ..bir anda Satürnüm yine tezahür etti..bu defa o ay gibi olan yeri apak bembeyazdı.. onu saran kuşağı ise siyahtı..bu ne demek peki?ve kocamandı..

ve Sevdiğim az daha, esas söylemem gerekeni yazmayı unutuyordum bak..yeni mekanım yaşadığım site cumhuriyeti şehrinde sanal –denizsiz VADİ boğaz gibi..inanılmaz bir ufku açık manzaram var..hayatımda ilk kez, böyle geniş panaromik bir alana bakarak  taktir edilen bir sürede  yaşayacağım ..gökyüzünü muazzam seyredebiliyorum..ay muhteşem ..tek sorun sıcağa dayanamayan benim tam gün, güneş gören bir evde yaşamam lazım geldiği..ve bu kadar  büyük mutfaktan dolayı ne yazık ki balkonum, dolayısı ile salıncağım artık yokL.. annem :”sen çocuk musun, artık sallanmayıver” dediJ…işlerim bitip hayatım düzene girdiğinde gökyüzüne bakmak istiyorum..keşke gerçek bir teleskopum olsaydı ne güzel olurdu değil mi?henüz hiç bir şey anlamasam da, onun bana kendisini öğreteceğine inanıyorum.. benden istenen tek şeyin sadakat ve sabır olduğunun bilincindeyim de ,çok zor..sadakate  eyvallah da, sabır çok zor Sevdiğim ..

HAYBABAM İÇİN ………..
Aynı kaderi paylaşmak nasıl bir şeymiş öğreniyorum..
Öğrenirken yavaş yavaş yanarak yok oluyorum..
Ve ağlamanın  yakıcılığıyla daha çok  tutunamıyorum
aynı yolda iz sürmek nasılmış öğreniyorum
Aynı yere gitmek ,
kumdaki ayak izi kaybolmadan basabilmenin harabiyetini yaşıyorum
Yoksun,varsın..ne olsun..ne önemi var ki?
Bir hayalden diğerine devrolurken
Birinden diğerine ölüp ölüp dirilirken
Hala neden bu kadar canım yanıyor..
Ben yapamıyorum..üzgünüm..başaramıyorum..
Aynı kaderi paylaşmak neymiş öle öle öğreniyorum..
Her şey sana verilmişken, kendin için hiçbir şeye dokunamamak
Her şeyini; başkalarıyla paylaşmadan- dönüp ardına bakmadan vermek
Senin adına, canını en çok yakanların söz sahibi olup
Seni harcamalarını seyretmek neymiş öğreniyorum
Ve hala çook canım yanıyor..hala..
Bitip tükenmeyen bir sabrı yaşarak öğrenmek neymiş öğreniyorum..
aynı kaderi paylaşmak..
onda açılmayan şeyin, sende açılışını an be an izlemek neymiş görüyorum..
Eğer hazineye malik viranelik buysa Sevdiğim
Ve her şey hakikatte aynıysa
Biz bize neden bu kadar zulmediyoruz peki?
Desem ..diyebilsem..demiyeceğim..dememem lazım ..
Cevabı yok ki..var diyen yalan söyler..bilinmeyen şey de bu zaten..
peşinden öle öle gittiğim şey…
…yol devam ediyor..
Ne ben önemliyim nede birileri
Önemli olan yol…
biri gelir diğeri gider..sonu yok..olmayacak..
bir halden diğer yaradılışa seyir hep süregidecek…
Kiminde gizli, kimin de  aşikar
Belli ki aşikarların sabrı sarı sabır çiçeği..
Aynı kaderi paylaşmak ve gizli olanın aşikar tezahüründen bakmak neymiş öğreniyorum..
yaşayan için aynı ..hiç farkı yok bence
Gözyaşı ile kan aynı imiş anlıyorum..
Kanlı yol ..harabatlık..demkeşlik..
Gülen kalb nerdesin peki nerdesin?
Nur cihan     8/7/2011
nuralem7@hotmail.com