31 Temmuz 2011 Pazar

ŞEY’ lerin GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-23



ŞEY’ lerin  GÖRECELİ TEKAMÜLLERİ MASALI-23

yağ yağ yağmuuurr ,teknede hamurrr …ver Allahım ver.. BİZE BOOOL BOLLL SERİİİN ESENN SELAMETLİİ YAĞMUUURRR..(teşekkür ediyorumm..Sen dilediğin için olacağını biliyor ve izini sürüyorum…J)

Merhaba Sevdiğimmm ve Merhaba..yine kara kıvırcık saçlarında kendi kendini yakan ay a girmişiz..kutlu olsun inşallah ve amin..Yaratıcımızın KAMeri, Sevgilisinin kamERi, Ümmetinin kameri,..üç aylar..henüz çözemedim ama olsun..böylede muhteşem..Sevdiğimm..inanılmaz sıcaklar var ve ben hala yaşıyorum biliyor musun?..üstelik nefes bile alıyorum..ve Rabbimin beni çöl insanı olarak yaratmadığına hep şükrediyorum..ya çöllerde,nemden göz gözü görmez  serab-ı hayal J sıcak diyarlarda yaşasaydım..bilmiyorum.. belki o vakit, o ülkelere göre genetiğim olurdu değil mi?aslında bunu da merak ediyorumJ.. yani bir tek adem nasıl oldu da rengarenk ve biçimde türlendiJ..

hani eskiden bir fıkra vardı hatırlar mısın bilmem..zencinin biri Tanrıya yakarıyormuş.”Tanrım beni neden bu kadar uzun bacaklı yarattın?” .. Tanrı:kulum, Afrika’nın cangıllarında rahat yürüyesin diye…zenci:Tanrım beni neden bu kadar kıvırcık saçlı yarattın?Tanrı:ey kulum, Afrika’nın sık ağaç dallarına takılmayasın diye..zenci:Tanrım beni neden bu kadar kara derili yarattın?Tanrı:kulum.. Afrika’nın kara sıcağında derin zarar görmesin diye tabii..zenci:Tanrımm..neden beni New York’ta  yarattın peki?:)….….

neden? ...:) “sen sorasın diye “dersin, dedim de..JJ..söz dinledim ve sordum bakJ..

hatıra-i haftamız..Pazar..Rapunzel  bir kulenin en tepe ucundan; sapsarı tek örgülü saçlarını taaaaaa kulenin en dibine, toprağa dek uzatmış..saçlarından ak kağıtlar -mektuplar –bilgiler akıp geliyor ..başka başka türlü bilgi akımları da var ama tek görüntüsü hatırında kalan bu…NE HOŞ DEĞİLMİ SEVDİĞİMM..bizim rapunzelin sevgilisi bile kağıtlar yani
J..ve ..çocuğun pazartesi grubundan olan arkadaşı, şimdi komşusu da aynı zamanda..ikisi program yapıyorlar akşam için..lakin olmuyor..arkadaşı ona bir davetten söz ediyor..gidip bakalım ,olmazsa başka yere çıkarız diyorlar..

Eyüp Sultan:Sinan ÜMMİ hz…ilk defa görüyorum..çok hoş..500 seneye yaklaşan bir yaşta bu yapı..çok güzel,bakımlı , tertemiz. . inanılmaz sevinçli ,insanı mutlulukla saran neşeli bir mekan… semahanesi de tabii…

bahçesindeyiz..haremlik ve selamlık iki kagir güzel ev..bahçede davet var..mini orman..fıskiyeler,ortancalar,ışıklar çok güzel..bu gecenin davetlileri yüzü suyuna ihya edilmiş bir bahçe..gecenin nihayetinde mekanın son emanetçisi B.Beye masalıma eşlik eder mi diye soruyorum..”benim ikinci bir ismim vardır kimse bilmez..Yılmaz diye bahsedin” diyor..özel toplantıya denk düşürülmüş bir nişan töreni davetini düzenleyense  .. torunu.. bazen sigara içmek ve özlediği ile laflamak için aksaraya  bile gidiyormuş,  geçen öyle dedi... o vakit dizlerinde Evvel Zamanımın kırmızı kareli battaniyesi  ile geziyordu..görür  görmez tanıdım.


Ya Rabbim çook kıskancım çookk..o battaniye ile O’nu, tekerlekli iskemlesinde görmüştüm bir defa ki, hiiç unutmam..Latifi dostunu uğurlamaya çıkarmamışlardı..çocuk ağlayarak ,devletlisine:” ama dün gece O’nu iskemlesinde battaniyesi dizlerinde törene eşlik ederken gördüm..ne olur O’nu da getirin”..devletlisi çocuğa şefkatle :kardeşim yapamam ..başka bir şey iste yapayım ama bu olmaz..o çok hasta,yaşlı ve yorgun sonra  eve aynı şekilde dönemez ..yapma” demişti..evvett ..bir battaniye neler hatırlatıyor değil mi Sevdiğim..((Haybabamın nedenini söylemeden “mecbur kalmadıkça görüşme”yi yasakladığı ama kırılganlıklar ,incinmeler olmasın diye çocuğun yapabildiği kadar uzak durmaya çalıştığı..belki de bir defa kalbini söküyor olmasındandır ki;bilmiyorum..o nasıl bir şeydi öyle!!..ne acıydı  ne acııı..aylarca  süren bir acı..fakat o  öylesine naifti ki; bazen uzak duramadığıydı..insana madden olduğu gibi hayallerinde kimle  ne kadar görüşüp görüşmeyeceği bile söyleniyor ne garip değil mi Sevdiğim, ne garip..zor işler ama..çünkü sebebi ne bilinmiyor..belki de bilmemek daha doğrudur bilmiyorum..Sen varsın ve beni koruyorsun, ne güzel değil mi ve teşekkürler..))

kanunimiz yine aynı..az evvel davetli erkan dağılmış.. ne güzel..devletlimizle ardılı da tabii..ne tesadüf değil mi ?..ben o tür şeyleri hiiç sevmem.. çok tehlikeli bulurum..?ve..bu bahçe harika..Yılmaz Bey bahçeyi gezdiriyor..en eski ağacı soruyorum..bir kaç yy lık.. kurumuş..ona sarmaşık sardırmış..çocuk gülerek:”ne güzel.. ağaç ışk-ı aşkı sarmaşıkla şimdi kemalini tamamlamış” diyor..Yılmaz Bey anlamlı gülümsüyor..”evet” diyor..ortancalar harika..türbe duvarındaki ortancalar 45-50 seneliklermiş..çocuk:”ben her yıl mor ortanca alırım ve bir türlü olmaz.. bu sene almadım ilk defa” diyor..Yılmaz Bey ona mor bir ortanca hediye ediyor ve onu kapıya dek taşıyor.. “bakın bu olacak,hem de evde” diyor..teşekkür ediyorum ..Sevdiğim..muz ağacımız cabbar evimizi sevdi ve üç yaprak sayısını beşe çıkardıJ ..ortancamsa  ortamımıza alışacak..

bahçede son kalan ev ahalisi ile gece yarısına dek sohbete oturuyoruz..Yılmaz Bey buraya damat gelmiş..O rumelili.orada da böyle bir mekanları varmış eskiden...onlara benzediğimden dolayı,benim için arkadaşına “o bizden” diyor..ben:olur mu siz bizdensiniz..Kırım Tatarları yola çıkmışlar.. bizimkiler belki fakirdiler,binekleri zayıftı ,çabuk yoruldular ve bizim köyde kaldılar..yola devam edebilen daha güçlü-hedefleri daha yüksek  ve zengin olanlarsa Bursa, İstanbul, Balkanlar,İrlanda, Amerika’yı fethettiler.:)...paralel düzlem yol ve yüzler,simalar aynııı…yani baki topraklarımız var..gülüyoruz..Sevdiğim ırkımın beyaz bölümünü bence hallettik J..Ortadoğulu kayıt dışı  arabi ırkım için yeni ders yılımızda bir şey yapmak istiyorum..olana dek yazmayacağım ..süpriiz.. daha derin bir tarih için bu gerekli bence…aslında ben ırksız ırkımı =ırkıma yok izmihlali biliyorum belki de.. Senle yaşayarak tarih yazmaksa özel ilgi alanım..böylesi  daha kozmiksel  rezonans hazlıJ..


Sevdiğimmm..çoook teşekkür ediyorum..tatildeyiz ya hani..ben hayatımın en muhteşem tatiline başladım galiba..durduğum yerden üstelik..Senden.. biliyorum..köyden döndükten sonra tahta bilekliğimi bulamadım kaç gün..aramadık yer bırakmadım..köye, eve bakana söyledim..öyle çok orada kaldığından emindim ki..mahvoldum..onun bana geri vermen için çok dua ettim…neyse ki bir kutuda buldum..:)ben hemen hiçbir şeye gerçekte değer verip kıymet bilmem, çok özel ve kıymetli olsa bile, biliyor musun?hemen hiçbir şeyi saklayıp korumam, muhafaza etmem..yeni bir şey alınca diğeri hemen yok olmalı …her şeyi hemen herkese kolayca verebilirim ..ve bu etrafımı çook rahatsız eder..haklılar..öyle hatıralar ,eşyalar filan ..bir kaç senedir ancak yeni yeni, birkaç şey var...fakattt.. bu cilası bile olmayan, suya girip çıkmaktan tahtalığı  acaip belli olan şey benim için çok önemli..inanılmaz bişey..sanki Senle beni bağlayan özel bir rabıtaya benziyor ki henüz çözemedim….

havalar boğucu..uyunmuyor..benim güneş  allerjim olduğunu biliyor muydun Sevdiğim.. ne zamandır avuçlarımın içi sanki derin bir oyuk  ve ayaklarımın altı da.. nasıl yanıyor, bazen bu yangın  dayanılmaz oluyor ki;neredeyse bu sürekli artık..bana ne oluyor peki?..geçen sıvı jelden yapılmış buz torbası yastık ile uyudum
J.. çok iyiydi..

SEVDİĞİM …Çarşamba gecesi..uyuyup uyandığımı bile hatırlayamıyorum..öyle sıcaktı ve acaip bi haldi..tahta bilekliğimi takmam lazım diye yine düşündüm.. uzanıp aldım.. ve …bir bahçedeyim.. Ümmi’nin bahçesi..gece..kapkaranlık..bir ağaç…ama sanki o eski köklü bir gül ağacı..budanmış..bir sürü filizi dalı var..yaprakları yeni açmaya başlayacak..öyle..ama.. şimdi ..başka tek gövdeli bir ağaç o..görmediğim ama anladığım  bahçenin emanetçisi  Sonsuzluk Baba diyor ki:”ellerini ağaca koy”..iki elimi ağacın gövdesine uzatıyor ve dokunuyorum…

Sevdiğimm..Ya Rabbim!!! ..muhteşem.. muazzam..süper.. olağanüstü.. waawww. .o  neee?harika..Sevdiğimm..her şeyim..bundan daha ötesi de var değil mi? artık olduğuna eminim..hepsini anlayabilmek isterdim..ama Senle tabii..insan hiçbir şey görmeden böyle inanılmaz bişeyi  hissedebilir mi peki?..nasıl?..teşekkür ediyorum..hayatımın en muhteşem tatili ,en olağanüstü arkeolojik kazısı,en muammalı tarihime en apaçık mana.. waawww.. inanılmazsın..kim bilir senin hayal gücün nasıldırJ
bir ağacı deneyimlemek..ağacın kökünde olup biteni ağaçla yaşamak ne muazzam ..muhteşem..ağacın damarlarını..dalga salınımındaki  sınır zirve ise anlatılamazdı….teşekkürler….yani bir ağacın mahrem dairesine izinli alınmak inanılmazdı….umarım hades ile demeter kızmamıştır…J


gözlerimizi açıyoruz..uyuduk mu?..uyumadık mı ??..düşünüyoruz.. anlayamıyoruz tabii..bileğimdeki tahtayı öpüyorum
J..şimdideJ..ve şunları tefekkür ediyorum Sevdiğim..”Aşk’ı seven aşıkların eğlencesi murad-i tevhid olurmuş” ya hani…eğer ağacın kökleri aynı biz insanlar gibiyse ..taşların içi de aynıydı..ve tüm varlığın,tüm eşyanın içi de aynıydı ve ben hepsini Seninle deneyimlemek istiyordum..muazzamdı ve kıpırdayamıyordum..wawww..sınır vardı sınır..o sınırı zorlayan şey muhteşemdi..sınırı geçebilir miyiz ki Sevdiğim? ve Sende benim hissettiklerimi benim gibi hissettin mi peki?nasıl öğrenebilirim pekiJ?...


ve bu durumda bizim yolculuğumuza, meşrebimize, yani tasavvuf gurme-i lezzetçiliği hazcılığına devam ediyorduk tabi..ve doğum günü hediyemi çoook sevdim..teşekkür ediyorum.böyle bir şeyi ben asla düşünemez hatta asla akıl edemezdim ki, kimsede akıl edemezdi..hayatımda böyle bir şeyi ne okudum nede duydum..muazzamdı…bence tarihçiliğin kazı-kazan –yaşa-gör-işit-arkeoloji bölümü çok özel…kazı sahamız sadece benim için olsun olur mu lütfen..

sonra sabah ezanı sesleri yankılanıyor ve ben “Sad Salli Ala Seyyidina  Ali Muhammed” manasını tefekkür ediyorum…manayı Mayayı Muhammediyi..

O Nefes-i rüzgarın altında, korkudan kaçarken saklanacak yer arayan çocuğun söylediği şeyi..ve nefesin içindeki o sesler..orada da aynı tevhid var değil mi Sevdiğim..ama neden haz değil de kaosu deneyimledim peki o vakit? Anlamayı anlamak istiyorum  artık..inşallah sayende..ve tekrar hatırlatmak isterim ki :ben böyle anlamlara hiç layık değilim aslında, biliyorsun değil mi?..ne ilmim ne de görgüm var bu şeyler hakkında..Seni utandırmak istemem hiç..yaptığım tüm cahillikler için özür diliyorum..ve hatta edepten de binasibim ya..ama lütuf işte…”neden ben?” diyemem ki değil mi?öyle demiştin ya hani..bilmiyorum ama acaip zevkli  ve gittikçe artıyor.. kimse bu yoldan neden vazgeçemiyor galiba anlayacağım  değil mi Sevdiğim..

o sabah arkadaşımla arkeoloji müzesine gitmek için sözleşmiştik..kaç senedir orada bir şey bulacağıma fena halde takıkım  ah bir bilsen..  çok istiyordum ..sabahleyin  o vazgeçti..bir tuhaflık vardı ve yaşadıklarımın arkeolojik sarhoşluğundan zaten aklım başımda da değildi..o yüzden erteledim. . hava aşırı sıcaktı, belki de böylesi doğruydu.Sevdiğim ben hayatımda bir defa okulu kırıp kaçmıştım ..Kadıköy’den, arkeoloji müzesi ve Ayasofya’ya gitmiştim biliyor musun?:)ve seneler sonra bir defa daha gidebilmek için neden bu kadar yanıp tutuşuyor, üstelik hala gidemiyorum peki?aynı gün  trt  de Ramazan programının Ayasofya’ dan yapılacağını öğreniyorum..muazzam bir çekimli  fragmanı vardı..çok dehşetti..nasıl  sevindim anlatamam..Ayasophia=hikmetevi en sonunda açılmıştı ..ve devlet, halkına himmet edip  hikmeti açmıştı.. J..oranın kubbesinde kimin genetik tükrüğü mayası ve duası  var yani..anlıyorsun değil mi?.ben bunun kimden tecelli ettiğini biliyorum..Seni öyleee çoook seviyorum ki ve çook teşekkür ediyorum..böylece kendim gitsem asla öğrenemeyeceğim pek çok şeyi görerek öğrenebilirim değil mi Sevdiğim…


ve Sevdiğimm..her şeyim..varlığım.. nefesimm.. geçen haftaki masalıma düzeltme yapmak istiyorum..orada “o kül mana bir daha asla gelmeyecek” demiştim ya hani..aslında o yazdığım içimdeki asıl mana değildi..edeben öyle yazdım..yani edeb,sınır,disiplin bilmiyorum ya hani..nasıl anlatacağımı da genelde bilemiyorum ya..ve Senin izlerinle yolumu buluyorum ya birde..ikazını anladım..anladım ki; edebli olmak uğruna kendimi yalanlıyorum ,bunu asla yapamazdım..bu tür dürüst olmayan taklitçi bir edeb, benim yapıma aykırıydı hem..I;IIIII ….e aykırıydı bu durum değil mi Sevdiğim..Sen anladın ya önemli olan o…neyse ..Seni seviyorum..Sen olmasaydın ben de olmazdım zaten..hep ooooo…


hımmm..Sevdiğimm..ben o ağacın  halinden sonra bir şey daha tefekkür ettim bak!!benim komplexim olan örtünmeyi..örtünenlere yapıldığını sandığım haksızlık var ya .. neden örtündüğümüzü bir türlü kabullenemiyordum ya hani..esasında ise: yukarılardaki kişilerin bunu umursamayışlarına, halkı bilgilendirmeyişlerine kızgınım ben biliyorsun ..boşuna mı ?..neden bu cefa?..hiç bir değeri anlamı mı yok?….ve kimsenin neden umurunda değil peki?çift taraflı oynanan çirkin bir oyuna benzetiyorum  birde..veee..

Sevdiğimm..işte neden örtünmek lazımı damarlarımda hissederek anladım bu defa..örtünmeye değecek, yaşayan, maddi kaç kişi vardı ki yi de asla takmayacağım artık..onlar için örtünmediğimi de biliyordum zaten..ama bu defa yaşayarak anladım ..gerçek edebi de biraz anladım sanki..edeb ve örtü mahremiyet içeriyordu..aslında her eşya, her varlık tesettürü sıfatlara muhtaçtı..insan bedeninde her an olan şey mahremiyet gerektiriyordu..ve bu tüm varlıkta elan- her an olmaktaydı değil mi Sevdiğim..kainattaki nabzı düşünsene bir ..zikri.. ritmi.. şeriatsız marifet de olmazdı değil mi?..

düşünsene bir defa..”ey iman edenler iman ediniz”i..söz dinlemeyi…emre itaati..gerçek imanın gerçek İslam’ın başladığı o kocakarı imanı bölümünü.. sadece Yaratan:” bunu yap,bunu yasaklıyorum, onu yapmayacaksın” dediği için söz dinlemeyi..sorgulamadan..koşulsuz..dinden imandan çıkacağın bir yerde –gerçek imana girmeyi-örtülere bürünmeyi..VE TESLİM OLUP SELAMETİ BULMAYI-HUZURDA DURMAYI-KULLUĞU ANCAK İDRAK…..ne muazzam bir şeriat değil mi Sevdiğim.. olağanüstü.. muazzam..edebi;edebiyatında gizli tabiiJ)…bu farkındalıklarım içinde teşekkür ediyorum..tabii ben henüz bu kadar teslim-i islam olamadım biliyorum..ama Sen varsın.. beni yola getirirsin nasılsa bir gün değil mi? Ya Rabbim.. benim o korkunç kibrim ne hale geliyor ya huu..gururundan kimseye boyun eğip hiç bir şeyini anlatmayan ve yoksunluktan geberse kimseden bir şey isteyemeyen ben ne haldeyimm.. kendime, taleplerime inanamıyorum..


bugün deniyor ki Sevdiğim; artık şeriat dönemi bitti ,hakikat dönemindeyiz ve hakikat şeriatı reddeder??!!!..insanda hep bir yere ait olma duygusu vardır ya..ve muhakkak  bir gruba,bir cemaate,dernek adı altında bin bir türlü fikri akıma…aslında ben kaç senedir anladım ki ne tarikatler bitmiş ne diğer kötümcül  birliktelikler ve hiçbir vakitte bitmeyecek..çünkü yaradılış fıtratımızda manamızın ifşası var..her varlık kendi  gerçek manasını yaşıyor.. beş para etmez,her tür uyuşturucu bağımlısı,her tür sapıklığı normalleştiren masum gibi gösteren  medya ünlüleri…. gençler onların sapkın-sonu trajidramatik yollarına özeneceklerine, hiç olmazsa daha insani erdemleri olan yollara yönelsinler diye ummaktan başka bir şeyde yapamayacağımızı da biliyorum ..ama yeni neslimiz çok farklı..uyanıklar..eskiden bizi uyuşturup uyuttukları gibi artık onları uyutamazlar..eskilerin unutturmak için  yaptıkları  şey, öyle bir güdümlü geri tepti ki tüm ihtişamlı birikimiyle, şimdi de her isteyene bedava akıyor üstelik…Allah kaplarımızı böyle boll bool akarken doldurmayı nasip etsin hepimize ,değil mi Sevdiğim….çüünküü bu bolluk normal değil..madde ve mana yönetimi  bir daha kim bilir ne zaman bu derece  aynı frekansta titreşir değil mi Sevdiğimm..
………….

….  aslında hz Peygamberin Medine dönemine bakmak lazım değil mi?yani benim başarısız olduğum şehir..bilmiyorum beni bir daha kabul eder mi?çok ağır..bilmiyorum..neden o kadar başarısız oldum ki?neden?ben madden belki bir daha asla oraya gidemeyeceğim.. ama Sen beni hatırlarsan ,gönlünde götürürsen ,rengarenk noktalarla bir otel odasında sonlanan hayatı öğrenebilirim ve kadınların giremediği o mekanın kumlarını da…

Sevdiğim..dün..bir anda BUZ-DOLU YAĞIYOR..inanılmazdı üstüme yağan o yağmur misali…sonraaa..böyle bir dağ yamacında bir dik dikdörtgen mekan..inanılmaz büyük..sazdan duvarları var..kuru yaprak daldan muntazam duvarların içinde, tavanı kuru yaprak sazdan örtülmüş pek çok kulübesi olan bir yer..ikindi üstünün altın ışıkları  içinde..karşımdaki o dağda..orası neresi Sevdiğim neresi?başarısız olduğum yer mi?beni kabul etmez ki bence..ben O’nu incittim ki öyle oldu değil mi?..edebsiz olduğum içindir belki de..öyle mi?..

veee..tasavvuf modası akımı öyle bir hızla yayılıyor ki artık kimse onu tutamaz..çünkü insanlar her şeyi al, tüket ,çöpe at  yaşa yaşadıklarından ve bitirdiklerinden,  bir tek en gizemli konu bu kalmıştı..artık hakikati yaşıyoruz.. ben oyum, ben hakkım diyenden maşallah yolda yürünmüyor..hepimiz ben oyum diye bar bar bağırıp -yırtınıp kitaplar bile yazabiliyoruz..hatta beden organlarımızla, teknolojik ağımızla onu eşleştirme cehaletinde bile bulunuyoruz Kİ;ZANNIMIZA GÖRE YANILMIYORUZ DAJ)…ZANNIMIZ ÜZERE YA HANİ=”BEN KULUMUN ZANNI ÜZEREYİM”..o ayıplarımızı yüzümüze kendi vurmaz,kulları ile tecelli edip bizi birbirimize kınatır sadeceJ..


ama bilmiyoruz ki O bunların hepsinden beridir..hatta ruh bile  bu bedende belki de değildir
J)…girmesi ve çıkması olmayan bir şeye mekan izafe etmek ancak beden organlarına  kayıtlı olanların akıl edebilecekleri bir şeyde ondan…herkes hak ve  hakikat kesilmiş birde ya hani.. ben de bu türlerin arasındayım ya birde..ne komikiz değil mi Sevdiğimm..:)ama biri ayağıma bastığında ve elimden bir şeyimi aldığında hem ben ,hem diğer tüm newage  tasavvufçugiller  yaygarayı basıyoruz..her şey hak diyoruz ya,gerçekte  çoook sahtekarız..yalancıyız.. yukarda ne varsa aşağıda o oluyor diyor ;ama aşağıdaki yönetime söven ehli irşada muhtaç irşadçı tasavvufçuları bir görsen bu nette, hayret edersin..onları ayıplar ve hatırlatırsan ne diyor biliyor musun?!!.. ”o haksa bende hakkım ,ben den de böyle tecelli ediyor”… ve  dümdüz gidiyorlar, hayret edersin..

ve ne hakkı ne hakikati ..biz daha şeriatı bilmiyoruz.. yanii en evvela ben tabii..kendimi kınıyorum..komik ötesi..hala onun bunun ideolojisi ile dağa çıkıp kardeşini, dindaşını öldüren, tuzak kuran, yol kesen, kan emen, sahtekarlık yapan, organ çalan, insan köleliği ticareti yapan, ilaç ve kimyasal silah terörü yapanlar var..ne hakikati ya huu?biri biz kürdüz, biri biz türküz diyor..ikisi de biz kurttan geldik diyor ve kızıl elma romulus ahalisi de öyle diyor ve afrika antik ırkı drogonuslar da  öyle diyor.. cahil halklarını -din adına –birbirlerine kırdırtan  tepedekilerse  adalarında, uçaklarında, türlü sapkınlıkları ile bir ve beraber eğlenirken :halkları= cahil, zavallı, kukla  fakir kulları;   onlar adına dağa çıkıp eşkıyalık yapıyor ve senelerdir kimse bunu neden önlemiyor?neden önlenmesine izin vermiyor? desek diyebilsek ..birileri çıkıp “ne oluyor lan ?”diyebilse..hani türk cesur olurdu?Sevdiğim Sen artık onların işini bitir lütfen…AMİNNN..
……..

veee.. unutmadan.. bu hafta Marmara Denizinden bizim hatta yer salınımı geldi..yani benim dalga boyumu unutma, bende varım dendi ki gülümsedim.. lütfen uslu dur ve salınımını  da huzurla yap demek istedim
Jtesadüf yok..her varlık bilinmek ister..anlaşılmak ister…güvenilip sevilmek ister değil mi Sevdiğim..hakikatimiz aynı ya ondan..tezahürler farklı..

Sevdiğimm..canım..ben yeni deneyimlerimizde salınım yavaşlığı ve hatırlamada daha yüksek farkındalıklar da diliyorum lütfen..anlıyorsun değil miJ….tabii unutmam gerekenleri de unutma kolaylığıJ…ve hediye-i uçmak için girişimleri de sevdim..halbuki tamda Senle yıldızlara bile yürümeyi düşünmüşken..vee.. bu arada Sevdiğim arada göğe bakıyorum..gayrette olduğumu bil diye.. ne yazık ki ,öyle cahil bir taleben var ki ,ne kadar bakarsam bakayım hiç bişi anlayamıyorum.. tek tesellim böyle bilindik şekilde öğrenmeyeceğim..
Seninle yıldızlara uçabilirim..
kar desenli kanatlara bürünebilirim..
eğer istersen  ….
saçlarıma yıldız takabilir miyim peki?:) Sende güneşi ….



Hurşidimden Mürşidime bir tutinin güncesi:
Ey sevgili.. Ben, sizin bana yaşattığınız o kalbin içinden çıkamıyorum..O namazdaki Arş’dan,o Muhabbet-i MuammedAli deki şefkat dolu kalbinizden çıkamıyorum... Sizin gittiğiniz gece, Sizin mananızın yeni tecelliğahını Size davet için ziyaret etmiştim( Sizin işaretinizle=hani,YER VE GÖK O’NUN GİBİLER YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE AYAKTA DURUR demiştiniz tüm vücudunuzda depremler olurken);onu kendine davete gittiğim o gece Kabe gibi merhametli,aşk dolu o korunmuşluk yastığının içinde şefkatle uyumuştum..İşte bu merhametli kalpten uyanamıyorum..ve uyanmamak için dua ediyorum…..(geçmiş bir masaldan alıntı)


gece Evvel Zamanım için tv de anma programı yapıldı..tüüm masal kahramanlarım resmi geçit halindeydi..çok güzeldi.çok sade,aile içi misaliydi..nezihti...o resimlerin gelişi, yazıların filan.. hepsini hatırladım.. başhekim ki; parmağında, yatakta yatanın gümüş halkalarının aynından bir tane vardı..son demleri..O’na hizmet ediyor..kapıdan içeri edebinden girmeyen elpençe  biri kuran okuyor..ve içeride inanılmaz edebi ile bir müstahdem de..az evvel,kimse yokken  çocuğa fısıldadığı şey için çocuk ayak ucunda; ne yapacağını bilmeden, sadece söz dinleyip emre itaat ediyor..nasılsa onu sonradan tanımlanmış tamlığı tamamlayacakmış meğerse değil mi Sevdiğimmm..Seni Seviyorum..

(aynı gece haberler emir komutada olan değişiklikleri anons etmiş..ne tesadüf değil mi Sevdiğim...)

mailler hep tanıdıklardandı üstelik..ben iyi değildim..yağmak üzere olan bulut gibiydim ki, nihayete erdiğinde, teşekkürlerle salatta dağıttım Sevdiğim..bir salat bahsi vardı..kimselerin bilmediği sadece ikimizin bildiği..insan bilmez ki; öyle bir mananın makamı ardılı ancak O’nu salat edebilir..nefes üzerinde hüküm süren yeni anlamdaşı=devasa haşyetli görüntüsü mıknatısa tutulmuş misali kendinde değil gibiyken =ben O’yum, AYNıyım ,anlıyor musun? diyen.. karşısındaki heybetin cazibesinden kendinden geçmiş masal çocuğunun  nerdeyse bir kedi gibi kıvrılıp uyuyacak kadar eminlikle gülerek “biliyorum O’sunuz” deyişini..
…………..
bugün Pazar.muhteşem bir renk uyumu içindeyim..portakal rengi ile fıstık yeşiliyim :)..sonradan da ayağıma simsiyah postallarım eşlik etti...Cihan ve Demirli hocam  aileleri ile,birde Ömer adındaki çocuk kahvaltıya geldiler..çok eğlenceliydi..mutfağıma şaşırdılar..Allahım.. lütfen tüm mutfaklar böyle koskocaman ve kullanışlı ve boydan boya cam olsun ve aminnn..tabii henüz yemek yapımında başarılı olamadığım için kahvaltı mertebesinde seyrettikJve  ormantik  temam için ahşap,toprak içerikli organik bir sunum kullandık..kardeşim bana  ..  Meriç isimli birinde gördüğü ayakkabıdan hediye getirdi Sevdiğim..onu yazmak istiyorum..topuklarına ve ayak ön bölümüne dikenden veya başka bir sebepten basamayan ve basmaması gerekenler için muazzam bir uzayüstü layt yürüyüşü sağlıyor..MBT adında çirkin tasarımlı olan bu çarık beni güldürüyor..ayağın iç bombesine basıyorsun ki muhteşem..uçucaz ya hani..teşekkür ediyorum..ayağında problem olan herkese öneririm..hocam da benim çok beğendiğim bir cam su kaynatıcısıJ getirmiş.. üstelik kendisi seçmiş..aynı şeyi beğenmişiz ne tuhaf..onlar benim masalıma kaydolmayı çok seviyorlar.. tek özel merakları bu masalı nasıl okuduğunJ.. böyle deli saçmasını, nasıl vakit ayırıp okuyabilirsin?nasıl?... bu hocamın her vakit sorduğu bişey..gerçekten okuyor musun bilemiyoruz ya..eğer okuyorsan, muhakkak ki, bu kıskanç ikiliyi benden daha fazla sevmeni de istiyorlar esasında…. paylaşımm..hııhh..:(Seni paylaşa paylaşa yakında bana bişey kalmıyacak zaten..

Sevdiğimm..hatırlıyor musun  bir hayalimi..hani o kürsüde torpilli ödüllerine itiraz etmediğini gördüklerim vardı ya..biri yazmayı bırakmıştı akabinde..Sen onu engelledin hani.işte sık sık onu hayallerimde görüyorum..hocama anlattım, meriçine” o benim halam dediğini” ve yaptığı sunumlarını da..hoca çok güzel ama onun çok sıkı bir mürşide ihtiyacı var, o çook acı çekmiş dedi..bence de.. çünkü o acıyı ve hüznü çok seviyor ama yapayalnız sanki değil mi?..benden istediği şeyin Sen olduğunu biliyorum aslında..Sevdiğim ONU YAŞATAN TEK ŞEY BELKİDE YAZMAK..onun tekrar yazabilmesini sağlar mısın lütfen ve teşekkürler…J…Seni Seviyorum…

az evvel Salahi bey aradı..akşamki zarafeti için teşekkür ettim:”o mektup neydi öyle?o sert sorulara keramet gibi cevap yazmışsınız bilmeden ne acaip tezahür oldu“dedim..”evet öyle oldu değil mi? ...aslında o mektupta çok açık pek çok şey vardı ama okunamadı “dedi..ben mektubun tamamını yollamasını  istedim.. Evvel Zamanımın bloguna asacağız ..”sevinirim” dedi..bana bir kitap yollamak istiyormuş ki teşekkür ediyorum..

pembecik aradı..gece aslında onundu..sadakatinin,hizmetinin ,gayretinin zaferi eline verilip tüm dünyaya neşredilmişti..anlattııı,anlattııı..ben onun için ne yazık ki bir şey yapamıyorum..tek dileğim onun var olan muazzam  potansiyelini açığa çıkartıp kendisinde mutluluk  ve huzuru  bulması inşallah ve amin.

Sevdiğimm..her şeyim..varlığım..nefesim..canımm..

nur cihan
31.7.2011  
nuralem7@hotmail.com