99 ACVE HURMASI (akik taşlarının) MASALI 16
Merhaba Sevdiğim ve Merhaba.. nasılsın?..ben bence iyi değilim..ve bu masalı sadece kendime şifa olsun
diye teberrüken yazıyorumJ…bu hafta Seni kızdırdığım için tabii ki hiç rüya göremedim.. sadece bir
tane.. evvela onu kaydedip devam edelim olur mu?..
18 haziran pazartesi…harita misali yüksek bir yerden
bakıyorum.. aşağıda, dağın zirvesinde bir saray taraçası var.. her yer yeşil
halı kaplı.. taraça öne balkonla çıkıyor.. orada 3 veya 4 siyah Hırkalı, beyaz başörtülü Kabe imamı
misali şeyh var.. bir tanesi de ayakta ..oda siyah Hırkalı ve beyaz başörtülü..
o kral..Suudi kralıymış.. aşağısı muazzam
yemyeşil ve masmavi deniz manzaralı.. galiba Sevdiğim, bu imamlar
dağ’os zirvesi yapıyorlardı değil miJ?....
((*ve şimdi cumartesi ..bugün net gazetede okudum: Suud kralı Sevda
tepesi için büyük bir bağış yapmış..))
22 haziran cuma.. sabaha karşı uyumadan evvel.. önce ciddiye almadığım
ama daha sonra tekrar eden bir şey ..yani bunun dünyada karşılığı yok..o yüzden
tasviri zor ..böyle altın renginde, baştan ayağa altın sarısı sarmaşık gibi
saçlı ve akıl edilemeyecek naif güzellikte kızlar.. sanki sarmaşık saçlı bu
rapunzeller ve her yeri dolanarak sarıyorlar.. hücre yapıcılar misali.. çok
mutlu ve neşeliler ve muhteşem bir keyif..
bugün Cuma…kendimi aşmaya karar verdim ve
korkularımla hile yapmadan yüzleşmeye..((aslında 2 gün evveline dek bilerek
hile yaptım..2 haftadır her gün gurme elma sirkesi, limon, saf nar ekşisi
,limon-portakal-çörekotu yağlarından içtim.. neden?.. çünkü anladım ki
Sevdiğim, esasında tüm hastalıklarımız kanımızdan dolayı oluyor.. kanın
içindeki yağ ve metal tortular akışı tıkıyor ve bizi çökertiyor. NEFESİMİZ İÇİMİZDE TAM POTANSİYEL AKAMIYOR YANİİ.o yüzden de
damarlarımı temizleyip açmaya çalıştım diyelimJ ..sonuç=sonbahardan beri hiiç
yürüyüp spor yapmamış ve iyice hantallaşmıştım.. bu kürden beri ise haftada 3
defa, eskisi gibi geceleri aşağıdaki
sağlıklı yürüme yolu ve spor aletlerine iniyorum ve çook değişiyor her şey
tabii..)….
Ra'nın HOROSKOP GÖZÜ |
ve 2 saat beklerken birde göz doktoruna
gittim.. bu ne? bir insanın bir yılda göz numarası bu kadar artar mı?..
muayeneye bak.. tam gaz.. sadece 3 cam değiştik.. ve 3 yazı.. çok hayretle
itiraz ettim tabii.. doktor çok babacandı ve dedi ki?:”siz şehirde yaşıyorsunuz
değil mi?”.. çocuk :”evet”.. dr:” biz şehirli ve medeniyiz ve teknolojide
kullanıyoruz değil mi?. o zaman gözlük de takacağız.. mesela ben ayakkabı
giymeyi hiç sevmem.. çıplak ayak severim.. ama şehirdeyiz ve ayakkabı giyeriz”…çocuk:
”ama ben gözlük takmayı hiç sevmiyorum.. nasıl ikisi de aynı numara olan gözüm,
birbirinden farklı bu kadar değişebilir ki?” dr :”bana inanmıyor musunuz? ben
sadece camları değiştirdim ve siz en güzel gördüğünüze tamam dediniz.. ben
vermedim ki.. siz istediniz.. siz hiç ağlar mısınız?”.. çocuk:” eskiden hemen
hiç ağlamazdım.. ama birkaç yıl evvel senelerce ağladım. .şimdiler ise pek
ağlamıyorum”..dr :” gözyaşı bezleri için ağlamak güzeldir”J…
etrafı dolaştım ve 2 saat doldu.. tokluk şekerim..hımm. o, eli hafif hemşire yok.. bunun suratından canımı acıtacağı nasılda belli..uzandım..ahh..masus yapıyor anladım.. ağlıyorum.. “neden?” diyor.. sesimi çıkarmadım.. diğeri gibi olmadı tabii.. kalkamadım yine.. hıçkıracağım(birazJ) ama inadımdan kendimi tuttum.. ben bu korkumu yeneceğim artık..
ve sonra gözlükçüye gidip yeni camlarımı ısmarladım. .eve geldim.. akşam oldu ve gözlükçüyü arayıp göz camlarımı iptal ettim.. yeniden başka bir göz doktoruna gideceğim dedim.. Sevdiğim ..ben yaradılıştan; hiçbir zaman anlayıp kıymetini bilemediğim şanslı ve ahenkli bir simetri ve orana sahiptim eskiden şükürJ ..çok zor bozulur bir kumaşımda vardı belki.. ama ben ona hiç bakmadığım ve kötü kullandığım için biyolojik robot beden heykelimde işte bu korkunç hale çöktü.. şimdi yıkılmasın diye oradan buradan direkle ayakta tutmaya çalışmaya başlıyoruz ya hanii? işte ben aniden düşündüm ki, eğer benim simetrim ve oranlarım geçmişimde öyle düzgünse, bir yılda sağ ve sol gözüm arasındaki bu kadar numara farkı nasıl olur?.. işte bunu kabul edemedim.. bir daha muayene olacağım.. eğer yine aynı numaralar olursa çıkan ikramiyeli yeni camlarımla sana mektup yazacağımJ. .pazartesi diğer tüüm tahlillerim çıkacak. .bakalım bakalım..
etrafı dolaştım ve 2 saat doldu.. tokluk şekerim..hımm. o, eli hafif hemşire yok.. bunun suratından canımı acıtacağı nasılda belli..uzandım..ahh..masus yapıyor anladım.. ağlıyorum.. “neden?” diyor.. sesimi çıkarmadım.. diğeri gibi olmadı tabii.. kalkamadım yine.. hıçkıracağım(birazJ) ama inadımdan kendimi tuttum.. ben bu korkumu yeneceğim artık..
ve sonra gözlükçüye gidip yeni camlarımı ısmarladım. .eve geldim.. akşam oldu ve gözlükçüyü arayıp göz camlarımı iptal ettim.. yeniden başka bir göz doktoruna gideceğim dedim.. Sevdiğim ..ben yaradılıştan; hiçbir zaman anlayıp kıymetini bilemediğim şanslı ve ahenkli bir simetri ve orana sahiptim eskiden şükürJ ..çok zor bozulur bir kumaşımda vardı belki.. ama ben ona hiç bakmadığım ve kötü kullandığım için biyolojik robot beden heykelimde işte bu korkunç hale çöktü.. şimdi yıkılmasın diye oradan buradan direkle ayakta tutmaya çalışmaya başlıyoruz ya hanii? işte ben aniden düşündüm ki, eğer benim simetrim ve oranlarım geçmişimde öyle düzgünse, bir yılda sağ ve sol gözüm arasındaki bu kadar numara farkı nasıl olur?.. işte bunu kabul edemedim.. bir daha muayene olacağım.. eğer yine aynı numaralar olursa çıkan ikramiyeli yeni camlarımla sana mektup yazacağımJ. .pazartesi diğer tüüm tahlillerim çıkacak. .bakalım bakalım..
yaşamak çok zor bir sanat.. hele yaşlanmak ne
ağırmış.. ve Sevdiğim.. hayatın bu yönünü hiç sevmiyorum inan.. birde çook uzun
yıllar daha yaşayacağımı düşünürsek???...neden?. .çünkü ben tüüm
hücrelerimin benden daha akıllı olduklarını, dilerlerse beni eşsiz benzersiz
biçimde tekrar dizayn edebileceklerini; onları idare etmeyi beceremediğim içinde beni böyle cezalandırdıklarına inanıyorum..
tabii benim maddi tıbba güvenmemem sorun değil
aslında.. etrafımda sürekli duyup tanıdığım, pek çok doktor hatası ve hastane
mağdurundan gözümün korkması.. sağlam girip sakat çıkabiliyorsun veya insanın
konuşmak bile istemeyeceği dramlar var mesela.. şuan sağlamken hastaneden
bitkisel hayatla çıkmış birkaç tanıdığım
kişide var üstelik .. devlet hastanelerindeki tıp hizmetlileri nedense; insan
doktoru yerine& hayvanlara baytarlık yapıyor gibi davranıyorlar??!! Allah
hastalananların ve parası olmayıp özel ince davranışlara maruz kalamayanların
yardımcıları olsun.. inşallah bir gün maddi manevi yeterli donanımda, insana
insan gibi davranan tıp ve diğer meslek sahipleri çıkarda ve bu tür ehliyetsiz
kişilerden mesleklerini temizlerler ve aminn..amiin..amiin..
ve akşam ..hüzünlüyüm..gece..bir ağlıyor..bir
vazgeçiyorum.. hüzün arttı.. bu masala, Seni 2 aydır hiç terk etmeye
yeltenmediğimi yazacaktım biliyor musun evvela..işte bugün cumartesi.. uyandığımdan
beri nerdeyse sürekli ağlıyorum.. hem de ne acılı bir ağlama bilsen.. halbuki
benim ağlamalarım ne zamandır bitmişti.. çok mutlu ve huzurluydum içimdeki
Senle.. ama işte şimdi bugün yine Seni terk etmeye karar vermiştim.. 99 hurma
masalım bir bitsin bir daha asla Sana yazmayacaktım hem de..(bu hurmaların ne
kadar kıymetli olduğunu bildiğimden onlar beni bırakmadığı müddetçe zaten ben
onları bırakamazdım kiJ)..ben bu aşkı yenecektim.. kesin karar verdim.. ama niye ağlıyorum
peki?..”ser verdi sırrını vermedi ajanın padişah-ı alemi cihanı ava çıkmış”..
avlandıklarını düşünmüş çocuk ve avlanacaklarını.. ve yine vazgeçmiş.. ben bu kıskançlıkla
asla yol alamam… o yüzden de kimseye zarar vermeden kendi köşemde kalayım demiş
belki de.. ve zaten; bu masal padişahının, padişah-ı hükmü makam-ı Süleyman’ı
gerçek olsaymış eğer ve O’nun ballkızı olsaydı gerçekte ve gerçekten onu
sevip isteseymiş, bir anda orada
olabilirmiş de değil mi?.. durum bu kadar açık ve net ve ortada yanii..
ve Sevdiğim ben Seninle sohbet- konuşma
arkadaşı olma statümüzü hiiç anlayamadım inan.. sohbet ve muhabbet için
birbirimizi görmemiz ve karşılıklı MİM HARFİ MANASI GİBİ CEZM-İ HUZURU SÛKÜN
İLE İKİ KAVSİMİZİ BİRLEŞTİRMEMİZ LAZIM DEĞİL Mİ
Kİ, HEMZE-İ HUU İÇRE OLALIM??.. Ben Seni ne görebiliyor, ne konuşabiliyor,
nede dokunamıyorum ya huu..bu nasıl konuşma arkadaşlığı.. her şeyimiz çok tuhaf
bence Sevdiğim.. sanki Tûrûku Âli bizimle eğleniyor değil mi?. bilmiyorumm..
haaa..hani bir defa rabıta nasıl bir şey, hiç anlayamıyorum diye gösterilen
şey gibi sanalsan istemem. .o bir defa holgram bir görüntüydü.. ebatı da
bizim dünyevi tarzımızda değildi. .ben etim gibi et, nefesim gibi nefesle
muhabbet isterim haberin olsun.. olacaksa adam gibi tam olsun.. artık yazmak
çok zor geliyorJ….unutma ki evinde istediğim değişikliği- düzenlemeyi yapabileceğimi Sen
bana söylemiştinJ..
ve Sevdiğim.. benim zenginliğim sadece harflerden yana ya hanii.ve bu
öyle böyle değil, nadirattan da öte bir lütuf ya hanii.. ama işte keyfi sâfa maddi saltanatı hep başkaları sürüyor ..bunları
mukayese yaptım yine tabii.. hangimiz daha karlı diye.. bilmiyorum.. benim
maddi ihsanı nasibim yok tabii ki.. kimse buna bir şey yapamaz.. vermeyince Emri Hâlîk neylesin sultan kul mahluk..
mukadderat işte.. halbuki bende ters işleyenler vardı anlayamadığım: bizde önce
nefes ve sonra buğdaydı ya hanii…ve sanmıştım ki buğdayımızda pişip, gelip,
yenilince, cihan ayaklarıma bir nebze serilecek..nerdeee.. her şeyimi taa en
baştan beri kendilerine almakla beni o külfetlerden kurtardıklarını sananların,
şimdi de tek gözdesi, benim manevi dayanağım-dünyaya tahammül ediş gücümü de
elimden almakmış ..ben, bana bunu kimseler söylemese de anlayabilirim.. unutma
ki, istersem çok iyi bir rüya iz sürücüsü ve beden, ses vurgusu okuyucusu
olabilirim.. tavır dili.. eda dili.. bakış dili.. his ve elektik alış veriş
dili..vs. ve Sen açılmasına izin verdiğinde daha pek çok şeyler..
al işte.. yine Seni herkeslere kendi ellerimle
verdim.. hiç bişeyi Senden saklamamam yüzünden bu ..bakalım yine bana geri
dönmeyi başarabilecek misin?.. benim Zatül
Baht-ı bahtsızlığım; bu işe ilkin, bir
Nefes’e aşık olarak başlamamda zaten. .O NEFESTE HÜKÜM SÜREN
SENİN “GÖK GÜRLEMESİ RAAD MİSALİ AZRAİL SESİNE”, GELMİŞ GEÇMİŞ TÜM ZAMANLARIN
SESLERİ İLE CEVAP VERİP, SANA KATILARAK,
NEFESİNİN İÇİNDEKİ KAOS’U OLUŞTURMALARINA VE GÖĞÜ SEYRAN EDİP ESMENE AŞIK
OLMUŞTUM..DÜNYADAN BANA VERİLECEK HİÇ BİR ZENGİNLİK VE İKTİDARI, GÖREREK-DUYARAK
YAŞADIĞIM BU ANLAMA ASLA DEĞİŞMEM
MESELA.. hiç bir maddi ilim adamı ve madde bilimcisi bu muhteşem tanımı- manası
olmadan tanımlayıp bilemez.. inanamaz zaten..
yeryüzünde
koşan bir küçücük çocuk, salavat getirerek o rüzgarın altında nasılda korkuyla
koşuyor, saklanacak yer arıyordu.. ve aniden sabahın seherinde uyuyan çocuğun
penceresi büyük bir sesle ardına dek açıldı.. ve fırtına kapıları çarpıp
tülleri perdeleri savurdu.. yataktan dehşetle kalkan çocuk pencereyi
kapattı…2008 temmuzu…sabah geceye döndü ve gök delindi.. haftalarca süren serin,
soğuk hava ve yağışlar… işte Sevdiğim ben Sana ilk böyle gerçekten aşık olmuştum hatırladın mı? aslında
o zaman her şeyin o anda olup bittiğini bilsem de; yıllardır neden bu derece
inat bir direnmeyle Sana karşı çıkıyorum ki, bir türlü çözemiyorum tabii…Seni
tanırsam korkmam severdim ya hanii..ve Seni değiştirirsem Seni
sevemezdim ya hanii…bence Sen çok değişiyorsun.. bende değişiyorum
ve her şey, herkes de hep değişiyor.. en çok da Sana güvenebilmek istiyorum.. her şeyimsin ve diğerleri.. ve diğerleri. ve
diğerleri.. bilmiyorum.. yaşamak kadar zor bir şey yok bence.. neden bu
dünyaya geldiğimi bir türlü anlamıyorum.. neden geldim ve bu sıkıntılı ortamı
nasıl kendi ellerimle hücre hücre etrafıma örüp, kendimi böyle hapsetmeyi
başardım.. çözemiyorum.. ben buraya ait değilim ki..ve Seni sürekli incitip &
etrafınlada sana eza ediyorum.. ben ne kadar uzak dursam da, onlar beni bulup
bulup Sana getirecekler biliyorumJ..
ve aslında maddiyat onların tasarrufunda olsa da,
harflerde bu çocuğun hediyesi.. ve yazılar.. yazdıklarıma nefsimi katmamam
lazım biliyorum ama çok canımı yakarlarsa ve çok kıskanırsam neler oluyor
biliyorum.. üzgünüm.. elimde değil Sevdiğim.. harflerin yazgısı bu..HER ŞEYİ
ALIN AMA SADECE BENİ KISKANDIRMAYIN diyeni unutma olur mu Sevdiğimm..
ve geçen masal ertesi günü bir şey olmuş Sevdiğim.. ben hayallerimden ve yazdıklarımdan bazen çok korkuyor ama onları Sen
izin vermediğin için henüz anlayamıyorum ya hanii..işte bizim çocuklardan
birisi kaza geçirmiş.. ertesi gün öğrendim.. nerdeyse tüm yüz gitmişmiş.. ama
birkaç güne inanılmaz bir şekilde mucizevi hızla eski haline dönmeye de
başlamış küçüğümüz şükür....öyle
olduğunda, yazdıklarımın bir çoğunu siliyorum.. korkumdan tabii ki.. üzgünüm…
HiKMET’İN VELEDLERiJJJJJJJ..ve masonik kabalistlerin sefirot -yaşam kürecikleri dedikleri şeye
mesela ben hikmet-himmet diyorum.. YANİİ NEFES.. ama her alıp verilen nefes
değil.. izinli.. aşılı yumurta olan nefesler benim ilgi alanıma giriyor tabii...
mesela kendi gördüğüm rüya ve yazdığım şeyleri net gazete başlıklarından
VE ETRAFIMIN ANLATTIĞI RÜYA VE YAŞADIKLARI ŞEYLERDEN takip etmeye çalışıyorum.. gazeteden çok
nadirini tıklayıp okuyabiliyorum.. beni sıkıyor öyle şeyler çünkü.. ben nette
akan başlıklardan olan bitenin seyrine-aldıkları nefes bilgi ilmini
nasıl yorumlamışlara bakmayı seviyorum..
nefesten gelen ilmin; kime ne derece yansıdığına ve aldığı nefesden kendisine gelen gayreti nasıl anlayıp yorduğuna da bakıyorum tabii.. nefes dölü tutmuşsa o kişide hikmetin manasından bir fiil-i icad çocuğu da olabiliyor.. yada içi boş olanlarda; ne kadar hikmet-ne kadar gayret olsa “no comment-döl tutmama durumu” var tabii.. bunlara damgalı aşı, extra işlem lazım olabiliyor ki; buda, elde hikmeti alacak adam gibi adam kalmazsa:” kafire kılsa nazar mazharı iman olur” durumlarını doğuruyor tabiiJ..
ve şimdiii ; helezonik sarmal- dna- sur borumuzun
zamansal seyrü sülük -nefes takvimde, geçen yıl bu hafta neredeymişiz diye
tıkladım.. bak ama
hayret edeceksin.. o zamanda meğer ben Sana küsüp aşkımızı bitirmiş mişim..ve sadece
bir pasaj:
” herkesi korkutup
kaçırtan o kasırga-rüzgarrr...Ya Rabbim..nefesss!!!..hep yazmak istediğim
birengi o nefes.. röportaj yapmak istediğim tek
şey.. nefessss..essss…
fırtınanın gözüne dönüşüyor..tüüm havayı içine çekiyor.. hava boşluğu yumağı
gibi oluyor.. merdivenin üstünden; aşağıdaki şaşkın çocuğa bakıyor..duruyor.. O
sakinleşiyor Sevdiğim.. sükuna ermiş bir haz misali uygunlaşıyor.. O, sarmal
dönerek, bir enfes birengi latif baloncuğuna dönüşüyor ve tül misali uçarak
gelip çocuğun yüzünde bir köpük gibi sönüyor
ve gözlerimizi açıyoruz..:)))Seni bir sonsuz baloncuk misali hayalimde
seviyorum Sevdiğim…kimse beni B-AL-10 larım dan ayıramaz değil miJ??...
*Medine’de bir otel odasında yatağından uyanan çocuk ,yan
tarafındaki buzdolabı kapağını su içmek için açtı.. kapakta rulo şerit halinde
sarılı beyaz kağıt defter vardı hiç açılmamıştı.. üstünde KAM OTELİ yazıyordu
ve yanında jelatininden hiç çıkmamış bir tükenmez kalem vardı..üstünde KAM
OTELİ yazıyor.. ikisinin de paketini açıp baktı.. ve mesela…çocuk umreden
döndüğünde gördüğü bu hayal akabinden
sonra, hep rulo defterine sarmalları yazarak sarıyor da, yazarak sarıyor..
işte Sevdiğim.. ben bu hafta başı şifacılıkla alakalı tefekkür ettim tabii ki.. bir geçmiş hayalimdeki eski Sümerli şaman kadından dolayı ve eski türklerde ki şifa ritüellerinden okudum.. varlıkların nefesleri adedince HAKK’a giden yol var ya hanii..birde nefes adedince türlü ilimle yorumda var doğal olarak..
işte Sevdiğim.. ben bu hafta başı şifacılıkla alakalı tefekkür ettim tabii ki.. bir geçmiş hayalimdeki eski Sümerli şaman kadından dolayı ve eski türklerde ki şifa ritüellerinden okudum.. varlıkların nefesleri adedince HAKK’a giden yol var ya hanii..birde nefes adedince türlü ilimle yorumda var doğal olarak..
şu katii doğru.. kime göre?. şu kesin iyi geliyor..hanki esmaya göre?.. bu ideal güzel.. hangi ırk ve hangi ten rengine ve hangi tensel
çekime göre?....bu en lezzetli.. kimin
geleneğine –kimin kültürüne-kimin damak tadına göre.. ve devam eder gider
tabii.. DEMEK Kİ HER ŞEY İZAFİ VE GÖRECELİYMİŞ..ZANNA GÖRE.
*eskiden tabibler hastanın bilek nabzına parmaklarını kor ve o kişiye özel teşhisleri yapabilirmiş.. keşke bugünde bu ilim yeniden hatırlanabilse…
*eskiden tabibler hastanın bilek nabzına parmaklarını kor ve o kişiye özel teşhisleri yapabilirmiş.. keşke bugünde bu ilim yeniden hatırlanabilse…
mesela
Sevdiğim geçmişte Evvel Zamanımın kendi adını taşıyan bir torunu çok ağır bir
kaza geçirmiş…durumu çok vahim ve doktorlar çaresizmiş.. odadan herkesi
çıkartmış Evvel zaman ve ona sımsıkı sarılarak sabaha dek yatmış. .tüm bedeni
ateşler içinde titriyormuş Evvel Zamanımın o sabah.. amma yanındaki hayata dönmüş müş tabii.. işte bu tür şifa, o
okuduğum şamanın şifasına çok benziyordu ama öyle ruhlara dans-şarkı-davul-zil
vesaire esrik şeylerden eser yok tabii..
bu bize gösterir ki ,bugünkü
tıp yanlış yolda.. herkese aynı ilaç ve aynı muamele olmaz.. mesela
ben bugün doktorlardan çok, tıbbi teknolojik makinesel ameliyatlara inanıyorum
biliyor musun Sevdiğim.. her bedeni
zuhur ettiren yazılım programı farklı esmalardan mürekkeb bir kitap değil mi?. her
kitabın ana esması bir rabbi hassı yok mu?. varr..ee..o vakit diğer yan esmalar ve
tüüm ben’imizi meydana getiren yapıcı
hücrelerimiz :hz Yusuf’un hikayesindeki 7 yıllık
imtihan döngüleri gibi, 7 yılda bir değişse de ,ana- orta –merkez-çekirdek- çekim mıknatıs esması ise, “7 sinde neyse
70 inde de aynı” sabit kalıyormuş değil mi?.. Sevdiğim ..bir defa
bunun, nadirinde nadiri değişebildiğini de okumuştum ki, başka hiçbir şey
bilmiyorum…ve yan esmalar; ÛMMÜ ANA esma olan İsm-i, Rabbi Has kabul edip, O’na
SECDE kılıp, tam teslim olup, kulluk
etmedikleri müddetçe de, beden mülkü
topraklarımızda her daim yan esmalarımızın-huy, su, gelenek ve kendilerini ayrı ve tek başka bir ilah
sanma zannı oluyordu..
yaniii milletleşme ümmetleşmeye gidemiyordu....işte buda :hastalıkları –zıtlıkları-farklı yan kombinasyon ana yoldan ayrı tâli yolları- isimleri-şeyleri –eşyayı eşya yapan esma unsurlarını, denge bozukluğunu meydana getiriyordu …. Yazılım sekteye uğruyor.. genlerimiz , tam ve düzgün olan orta yol ASA olamıyordu..sağ ve sol yolun su zehiri kendilerini teslim edip ASA KASEsine boşaltıp& zehirlerini panzehrine dönüştüremiyorlardı tabii ki..
ama bu hata
ve bozukluk gibi görünen şeyde bir neş’e ve ambiyans tabii.. her meşreb-her
kavim ve ırk ark-bölük bölük yaratılmış insan soyları içinde bir rahmet ve şifa
değil de nedir pekii?.. mesela: 7 nota böyle olur.. 7 renk tayfı böyle olur..7 kandilli
Süreyya adı altında sayısız meleki kuvve
böyle yazılım olur.. senaryo gereği tabiii .. J…
Sevdiğim 7 senede bir yan esmalarımız değişiyor ve buna bağlıda imtihanlarımızın seyrü seferide değişiyorsa eğer ;ben şimdi az kaldı 45 ime girmek üzereyim..49 um da kökten fulltime mı olacağım?.. bunu anlayamadım lütfenJ…ve bakalım bu yeni idraksel halimle kendimi şifalandırıp şifalandıramayacak mıyım bilmiyorum.. aslında bioenerji ile kendini yenileme her birimizde var eminim.. ama bunu kullanamıyoruz ne yazık ki.. bazı peygamberlerde ve bazı kişilerde anlatılan yeni baştan olan tazelikse nadirattan… ama bu tür şifanın var olduğunu ispat içinde bir delil –i hakikattir, anlayan ve idrak edenler için tabii. .
bugün dünya
enerji savaşları- ülke politikaları dahi; manevi tasarrufu cinni ve meleki
yönden kullanmaya doğru hızla gidiyor ve kullanıldığını herkes ball balll
biliyor....bizim ülkemiz manen bu ilmin göbek hazinesi olmasına rağmen, henüz
maddi diplomalı cahillerin ve uçkuru
magazin düşkünü-ülkeye fit sokup vatandaşını senelerdir birbirine kırdırmaktan başka
bir şey yapamayan beceriksiz köşe yazarı gazetecilerimiz yüzünden, henüz bu
kullanılamıyor sanılıyor tabiii JJJ ..çünkü hakikisi ve sahtesini
ayıracak ilim onlarda ne yazık ki yok.. eğer öyle ayırma ilimleri olsaydı
senelerdir bu milleti bir oyana bir bu yana yem ederler miydi??.... kendi
yaşadıkları saltanatın bir gününü acaba körükledikleri teröristlere verirler miydi?...bir
şeyi yasaklarsan o merdiven altı mafyasına iner=şeytanların –cinlerin kuklası
olur ve gerçeği ile sahtesini anlayıp insanları bilgilendirecek adam kalmaz...
ama İsrail, Rusya,
Fransa, İngiltere, Amerika’nın vs , her
yanda ve her yerde RESMİ EZOTERİK-BATINİCİLİK OKULLARI VAR....onlar hiçbir zaman piramidin iç özüne ve dahii tepesine ne yazık
ki çıkamayacaklar .. neden?.. çünkü onlarda tevhid etme ilmi yok ne yazık ki.. ama, ilim Çin’de de olsa gidip alıp,
piramit basamaklarımızın gereken
tuğlalarını inşa edeceğiz değil mi Sevdiğim…
başkaa..aslında ben bu hafta başka şeyler yazacaktım..ilk yazmaya başladığımdan beri istediğim bir şeyii..kadına şiddet ve zulmü.. haksızlığı.. küçücük yaşta gelin olarak alınan ve tüüm ailenin ömür boyunca kölesi yapılan genel insan kadınları.. gerçek islami örfe hiç uymayan aile hayatlarındaki içiçeliğin çilesini.. ve küçücük bir eve-kalabalık bir aileye gelen gelinler ve namahremleriyle tek bir banyo, tek bir tuvaletle, hiçbir zaman gençliğini, insanlık ,kadınlık duygularını yaşayamayanların halini....örtüyü. .ama örtündükleri için beğenilmeyip cinsel tahrik edici olanlarla o örtülüyü aldatmaları.. ve onun rızkını ondan diğerine kaydırmayı.. ve Anadolu kadınını ve Afganistan kadınını ve tabiiki hepsinden daha vahim olan Filistin kadınını.. bunu sonra yazayım.. ama en azından şu kadarını içimde kalmasın diye yazacağım..
"" Doğacak Çocuğun Cinsiyetini Etkileyen Anne Midir? Baba Mıdır?...Cinsiyet belirlenmesindeki etken, kromozomlardır. İnsan yapısını belirleyen 46 kromozomdaniki tanesi cinsiyet kromozomu olarak adlandırılır. Bu iki kromozom erkekte XY, kadında ise XXolarak tanımlanır. Bunun sebebi söz konusu kromozomların bu harflere benzemesidir. Y kromozomu erkeklik, X kromozomu ise kadınlık genlerini taşır. Bir insanın oluşması, erkek ve kadında çiftler halinde yer alan bu kromozomların birer tanesinin birleşmesi ile başlar. Kadında yumurtlama sırasında ikiye ayrılan eşey hücresinin her iki parçası da X kromozomu taşır. Oysa erkekte ikiye ayrılan eşey hücresi, X ve Y kromozomları içeren iki farklı sperm meydana getirir. Kadında bulunan X kromozomu, eğer erkekteki X kromozomunu içeren spermle birleşirse doğacak bebek kız olacaktır. Eğer Y kromozomu içeren spermle birleşirse, bu kez doğacak çocuk erkek olur....Çocuğun cinsiyetini belirleyen babadır.ALINTIDIR..""
bir kadın hiçbir zaman kendi becerisi ile bir erkek çocuğu rahmine düşüremezmiş; ki, bugün ki ilim de bunu ispat ettti nihayet.. ve hz Meryem’in asıl mucizesi babasız bir çocuk değil, babasız bir erkek çocuk doğurmasında olduğuna ise tefekkürü idrak açısından bugünkü alimler henüz ne yazık ki gelemediler.. neden??egemen erkek dünyasının işine gelmiyor da ondan…iş bu; şunu anlatır ki ,bunca laf şunun için.. belki binlerce senedir, erkek çocuk doğuramadı diye kadına yapılan zulümler ve horlamalar ve haksızlık karşısında dökülen denizlerce dolusu gözyaşı …bugün Ortadoğu ve Asya’nın bazı ülkelerindeki halin perde arkası diye de düşünmekteyim. bu kavimlerin iflah olmaz sapkınlıkları... mesela Filistin ve İsrail’le alakalı bir yazı dizisi ve belgesel izlemiştim çook yıllar evvel. .bu iki fanatik ülke ve ikisi arasındaki fuhuş sektörü..Lut kavmi ni sadece geçmişte aramamak lazımdır..lutilik bizim içimizdedir.. zulme boyun eğip, rıza gösterip, o zülme ortak olmak ve göz yummakta aynen işlemek gibi değil midir..bize dokunmayan bin yaşasın ..peki ya sıra sana geldiğinde ?!!!....
bazı
toprakları, Yaratıcımız bazı zamanlarında ,onlardan ümmid kestiğinde ters yüz
ederek yepyeni toplumlarda yaratmıştır değil mi?.. Kur’an –ı Kerim ve diğer
kutsal kitaplar bu örneklerle doludur.. geçmişin mezar hırsızlığı =nasıl arkeoloji
ilmi adında bugün yüksek bir statüye erişmişse…geçmişin cadılığı -SİMYACI-SİHİRCİ-BÜYÜCÜLERi nasıl kimya-astroloji-fizik ilmine dönüştüyse…
yorumlar düzeldiğinde, anlamlarda her
daim kabul edilerek düzelir.. ve eşya denilen maddelerde düzelir…ama bir yere
dek.. çünkü yaratılmış her şey imtihandadır.. mükemmellik
ve EKMELLİK SADECE YARATICIYA AİTTİR VE HİÇ KİMSEYE BUNU VERMEZ….yaratılmış her şey var-yok
arasında bir seyrandadır.. el mecbur..
ALLAH- EL İLAH …TEK BİR TANRI SADECE HU O ‘dur..bu hüviyeti VAV harfi ,velayet
ile İnsan-ı Kamillere ve onları tanıyıp tastik edenlere aittir.. diğerleri
zaten inanmadıklarından, onlar için hüviyet kaybı da hükümsüz ve yoktur…çünkü onlar zaten
sadece LA ya dek çıkabilir, ancak ve ancak HİÇ olabilirler... İLLA için tevhid lazımdır..
Yaratıcımızın
KAM’eri, Sevgilisinin kam’ERi, Ümmetinin kameri,..üç aylar..
ve Sevdiğim bu defa da 3
AY ’lar dan Receb-i Mudar dan sonra
gelen ve peygamber efendimize ait olan ŞÂBAN ayına girmişiz..o devrin kabile reisi ve ayları düzenleyen kişisi MUDAR, hz RECEB-İ ŞERİF o yıl çok sulak bereketli geçtiğinden ve kurak iklimli bu bölge içinde bu en büyük bayram olduğundan ve bu toplanan suyun halka sırayla, kısım kısım dağıtılması yüzünden; ŞÂB ((-şube şube HALKLARIN suya gelmesinden türetilmiş ))ŞABAN ı -şubeler ismini bu aya uygun görmüştür.. kelime anlamı:
aralık, fasıla,bayiler, şubeler,halklar demek olan hz.ŞABAN için bakalım ne demiş eski
zeman alimler..
“”Kamerî
ayların sekizincisi…eski adı Azil
idi…Araplar, Şaban ayına "şehrullâh-i muazzam",
"şehru'l-kerâme" ve "şehru'l-kasîr" de derler Böyle
demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp, beraberlerinde götürdükleri yemek
ve diğer şeyler pişinceye kadar gezip eğlenmeyi âdet edinmeleriydi..
Medineliler, bu ayın on beşinci gecesine "leyletü'l-helva" (helva
gecesi) derler ..Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar pişirip
yerler ve yedirirlerdi.. Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen her kandil gecesi
bir helva gecesiydi ..Fakir-zengin akrabaya, komşuya helva dağıtmak âdetti.. Ülkemizin
bazı yörelerinde bu âdetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir" ŞABAN’ın 15. gecesi Beraat gecesidir...
Şaban ayının tarihi önemi:Şaban ayı ortalarında nâzil olan âyetle kıblenin Mescid-i Aksâ'dan Mescid-i Haram'a çevrilmesi ve diğer bir âyetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir…alıntıdır..””
Şaban ayının tarihi önemi:Şaban ayı ortalarında nâzil olan âyetle kıblenin Mescid-i Aksâ'dan Mescid-i Haram'a çevrilmesi ve diğer bir âyetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir…alıntıdır..””
HU…HÜVE..ESMA-İLAHLAR-TANRILAR MİTOLOJİSİ SANAT TARİHİNDE HARFLERİN SEYRÜ SÜLÜĞÜ…..
ŞIN HARFİ.. harf değeri 300.. BİR CİSMİN TA SOYUTİ
ALEMDEKİ” İLK NEDEN “HALİDİR…
mesela ARŞ kelimesindeki ŞIN harfi aynı zamanda kendinden evvelki *AYIN ve *RA harfini de içinde barındırır.. yani ,Ayın= İLM-İ İLAHİ de bizler var idik.. ve bu gizli hazine RA gücü enerjisi ile SAD SALLİ ÂLÂ dan=maya-i tohumu Muhammed AŞK dan, ARŞ AYNASINA AKS ETTİK..
((* AYIN harfinde a-y ve nun harfleri ve bu harflerin de terkipleri ile sonsuz yazılımları doğurur misali.. ve RA harfinde; r –elif ve içeriği gibi.. =yani hiçbir harf tek başına bir şey değildir.. daima başka başka harflerle bir anlam kazanabilir ve yazılıp kaydedilebilir.. sanırım biraz anladık değil mi Sevdiğim ve tabii bu ilk defa fark ettiğim bu şey için çook teşekkür ediyorumJ…))
mesela ARŞ kelimesindeki ŞIN harfi aynı zamanda kendinden evvelki *AYIN ve *RA harfini de içinde barındırır.. yani ,Ayın= İLM-İ İLAHİ de bizler var idik.. ve bu gizli hazine RA gücü enerjisi ile SAD SALLİ ÂLÂ dan=maya-i tohumu Muhammed AŞK dan, ARŞ AYNASINA AKS ETTİK..
((* AYIN harfinde a-y ve nun harfleri ve bu harflerin de terkipleri ile sonsuz yazılımları doğurur misali.. ve RA harfinde; r –elif ve içeriği gibi.. =yani hiçbir harf tek başına bir şey değildir.. daima başka başka harflerle bir anlam kazanabilir ve yazılıp kaydedilebilir.. sanırım biraz anladık değil mi Sevdiğim ve tabii bu ilk defa fark ettiğim bu şey için çook teşekkür ediyorumJ…))
Bizler bu
manaları ister anlayalım ,ister anlamayalım, ister bilelim- bilmeyelim, hepimiz
-her an -bize salat edilmekte olan bir AŞK
ÜZERE VAR OLABİLİYORUZ..VE DAHİİ, BU BİZİM HIZINA VE YAPISINA AKIL SIR
ERDİREMEDİĞİMİZ NEFESLE OLMAKTA. .aslında
bizler; yediğimiz gıdalar ile değil, hava-i nefes ile yiyip içmekteyiz.. ve
dahii ,yediğimizi sandığımız tüüm gıdalar ve de biz diğer canlılar dahi: hepimiz,
nefesin enfes birer zuhurlarından başka bişeyde değiliz..
ve herkes anlasın anlamasın; tüüm
cehaletleriyle o alay ettikleri HUUCU
üfürükçünün ta kendisidir.. ve bilsin bilmesin her hücresi her nefes de sadece
Yaratıcısının HUU ismini zikrederJ..hem
de her haltı işlerken dahii. .yaaa…HAY ve HU adındaki 2 nefesi içe alma ve nefesi dışarı
verme giriş ve çıkış-itme ve çekme eyleminin çocuklarıyız değil mi?.. nefesimiz
bir kesilse hayatta biter, varlıkta değil mi?...demek ki neymiş ŞIN HARFİ , her
derde tek deva olan AŞK mış AŞK…
4 unsurlu rüzgar gülü Tanrı sembolü |
mesela bir adam eşini zina yoluyla
herhangi bir tür ile aldattğında;
beden evinin tüm kapılarından içeriye haram kan, haram
tükürük, haram salya ve ter alır.. ve o türün tüm hastalık ve geçmiş
kayıtlarını da kanına geçirir.. ve eve döndüğünde, masum eşine ve doğacak
çocuğuna bu haram kayıtları ve
hastalıkları taşır da taşır.. taşır da taşır.. aynı bir hamal misali.. EDEB....Eline, Diline, Beline hakim ol..
mesela buğday yedik..helal buğday bizde maddi sperm insancık olurken, aynı vakitte de hücrelerimizi her an yeniden inşa eden gözle görünmeyen sayısız sperm yeni senler de üretir.. işte bizlere sürekli yeni deri- elbise dokuyan bu ten ve doku fabrikası hepimizin üzerinde AŞK İLE, AYNI BİZLER GİBİ BÖYLE ÇALIŞIRmış J ..
demek ki çıkan sonuç neymiş.. ŞEVVAL ayı anlamına gideceğiz şimdi tabii.. gündemi taze tüketmek lazım ya haniiJ…Şevval kelime anlamı: yaylaya göç vakti..yavrulamak için kızışmış döl yatağı demek miş ki; araplar da; bu deveden döl alma ayı da Şevvalmiş.. işte örtünmek de bu anlamdadır.. biz anlasak ta anlamasak ta …bir textil-bir bez parçası olan örtü; üzerimizde var olan mahremiyeti hususi hali –mahremi harem halkımızı gözlerden korumak içindir.. çünkü tende bir organik textildir..dokulardaJ……
SEN ALLAHIN ESMALARININ KÜNFEYEKÜN EHL-İ BEYTİSİN.. EMANETÇİSİSİN.. EMANETİ MAHREMİYETİNE SAHİP ÇIKSANA…
bu maddi ilmi dayanağına rağmen biz Müslümanlar; asla, ilim bugün örtüyü ispat etti diye iman etmeyizJJJ.. çünkü o iman değildir .. imanı geçersizdir…BİZLER GAYB’A, ALLAH DEDİ DİYE İTAAT EDİP ÖRTÜNÜRÜZ.. ve örtü hiçbir günahı işlememizi asla engellemez.. ben başımı örtüyorumdur ama her yanım harama davet edip, kabul ediyor olabilir.. veya sen başını örtmezsin, lakin, aslında pek çok örtülüden daha örtülüsündür gibi.. bunlar sadece Allah’ın emirlerini nefsine ne kadar tatbik edebiliyorsunun manasındandır… ki ;örtü, namaz, oruç, zikir ve diğer pek çok ibadet dahi bizleri Yaratıcımıza en kestirmeden götüren araçlardan sadece bir araçmış.. ULAŞILACAK AMAÇ İBADETLER DEĞİL, SADECE ve SADECE ALLAH’DIR..İBADETİ PUT EDİNME İSLAM'DA YOKTUR….((ama üç kağıt açıp,ibadette neymiş ben zaten ahlaklı adamım-baştan kazandım demek de ancak aşağılık mahlukata özgüdür:))
elimi harama
uzatmamak elimin örtüsüdür.. gözümü harama kapatmak gözümün örtüsüdür. .kulağımı
ve ağzımı harama kapatmak da onların örtüsüdür.. Ayaklarımı harama yürütmemek
ayaklarımın örtüsüdür. devamını siz düşünün.
ve tüüm bu idraki anlayışlarda bu masal çocuğunun SEVGİLİSİNE AŞKININ TEZAHÜRÜNDENDİR.. çünkü öğrenmişti ki ; ONDAN O KADAR KORKMASI ANCAK ONU TANIMASI İLE AŞILABİLİRDİ..O’NU TANIRSA SEVER VE AŞIK OLURDU..VE GERİSİ DE SİZLERCE MALUMMJ….
İşte birde bunca kazançtan alınan haz
var tabii.. zevkler, keyifler, tatlar, lezzetler buda işin âliyyül âlâ ila
nihaye getirisidir vesselam..
JJJ |