29 Aralık 2010 Çarşamba

ZAMAN DEĞİRMENİNDE ZAMANE TEFEKKÜRLERİ MASALI – 17





ZAMAN DEĞİRMENİNDE ZAMANE TEFEKKÜRLERİ MASALI – 17

Merhaba Sevdiğim  ve Merhaba..geçen masalın yeni idrakiyle ,bu masalımızda balon patlatmaca oynayacağız tamam mı?hayatımız boyunca bizim şişirdiğimiz ve başkalarının şişirip şişirip bize hediye verdiği-köhne balonları poff diye elceğizlerimizle patlatacağız..sonuuç ..1. şık:gözümün önünü göremiyordum ya hanii..balonlarım olmazsa artık Seni görebilirim değil mi?..belki ,paralel ve meridyen evrenlerin kesişim noktalarından  bir yerde, aynı dalga frekans aralığında titreşir ve birlikte bir kahve içebiliriz diye umuyorum..hıı, ne dersinJ)?.. 2. şık:ya kendi balonumu da patlatırsam?:)
ve bu masal, Senin tüm yönlerinle  yöneldiğin Vechi  A’li CemAline adanmıştır.

Bir varmışşş bir yokmuşş..Zamanın nefesinde; Bir Nefes’lenen bir çocuk vamış..çocuk uyurken-ama- yok olurmuş.. uyanınca da-ama- var olurmuş… dolayısıyle, aslında çocuk yokken bile var olduğunu dün idrak etmiş..”oh be demiş ohh be..artık Senden hiiç ayrılamayacağımı anladım ya, içim rahat”..Sevdiğim, henüz kıskançlık damarım kurumadı bunu bil..Seni paylaştıkça paylaşıyor, serdiğimiz çadır da seyrettikçe seyrettiriyor, lakin gittikçe daha fazla kıskanıyorum ve tabiii Senden daha da uzaklaşıyorum!!?.. çünkü ben hala çokk kırılganım.. verecek yeni bir gönlün var mı bilmiyorum tabii .. benim Senle dertleşmeye fena halde ihtiyacım var..bu masalın konseptine uygun bir tavır bu aslında..astral tortularımı temizlemek adınaJ ..esasında ise ;çook FENA şımarmak istediğimi yazarken, bunun bedeli olarak canıma okuyacağını biliyordumJ..bilerek lades dedim ..ve kendimle yüzleştim..kendi akaşik dna sarmalımla ve transfer copy pastemle tabiiJ)

(( mankurt için açıklama:Manas Destanında mankutlaşmış bir adamın hazin öyküsü varmış hani..beyni kontrol edilen ve yönetilen..kalbine hiiç ulaşamamış olan..annesi gelir ona..yalvarır,ağlar..çocuğunun kalbinin sesini duyamadığını anlar.. son çare yalvararak ağlar..ama çocuğu annesini öldürür..yani ümmiyi,yani anneyi, yani gönlü..))

sonuç Sevdiğim..bildiğin gibi okuduklarım haricinde, yazdıklarımla da yüzleşiyorum ve  bir defa daha anladım ki,ben henüz hiiç olmamışım.. ham meyve bile değil,koruk bile değil,hala zakkumum.diken ötesi...bence bende hiiç iş yok..Sen boşuna bana emek veriyorsun..öyle çok şey anladım ki.. anlamak:)bizim yağmur damlaları inen cd denizimiz vardı ya Sevdiğim..işte her idrak, algı, anlayış damlası, diğeri üzerine açılan o manalarla, eski manaları  sahile vurup yok ediyordu..yeni farkındalık hayretleri;” hep hayretimi ,idrakimi, algı ve anlayışımı arttır ..beni Sana tekamül ettir “diyordu.

”hiç bitmesin” diye Senden bilmeden dilediğim ve Senin” hiç bitmeyecek” dediğin mananın da bu olduğunu şimdi yazarken anladım Sevdiğim..teşekkür ediyorum..ve Sevdiğim fişi prize takmak var ya hanii ,sanırım ben parmaklarımı oraya soktum bilmeden..neden ben böyle tuhaf bir defoya sahibim diye düşünürken, fena halde yanık kokusu geliyor bence..bu yanık tensel değil tefekkürsel..düşüncenin yetersizlik acziyeti yani..

birde şunu da idrak ettim aslında..bir şey olurken, onu o halde olduran sebepler zincirini , o tasarımı da görmek..ve gidip o tasarımın üzerinde harflerin yerini değiştirebilmek ,silip yeniden yazabilecekken” öfke baldan tatlı ya hanii” ..Allah ne verdiyse deyip; hormonal salgıların esiri olmuş en orgonik hali:J ile davranmak ve onunla yüzlenmek..Ya Rabiim ya..bence bu bahis en zoru..


geçen hafta, her zamanki gibi, yine geri dönmeye karar vermiştim Sevdiğim..yine vazgeçmiştim.yine kendime küsmüştüm..Seni de terk etmiştim..kii.bir tel geldi..diyordu ki:”ben 39 yaşımdayım..biz küçükken, sen bana  nokta dergileri vermiştin..bunları oku bak, hayatın değişecek demiştin..bana çok değişik şeyler anlatmıştın-ilkler göstermiştin..ve benim hayatım değişti..ama şimdi de yaşadığım çevre  beni anlamıyordu ve dışlandım..kendime yeni ortam, .. kampüsleri buldumJ..ve artık her an yeni öğrendiğim şeylerle hep yenilenip değiştim..şimdi ben seninle bunları oturup konuşabilmek istiyorum, beni kabul edermisin?”..işte Sevdiğim tam en pisinden çamura batmışken ve isyan etmemek için bana en kolay gelen şey, her şeyden vazgeçmişken  bu oldu…  Haybabamın  en son mekanından bu tel geldi..bunu O’ndan bana gelen destek olarak algıladım. pes etmemem lazım geldiğini, bunların normal olduğunu, yola devam etmek lazım olduğunu da.. bilmiyorum Sevdiğim ..insanı en çok kendi etinden, kendi kanından olan, kendi ardılı yani kendi acıtır değil mi?ve bu bana ne hatırlattı biliyor musun? ..Evvel Zamanımda böyle hüzünlendiği bir anda, ışıktan gözükmeyen Validesi zuhur etmiş:Anneciğim, Bizden hiç haber alıyor musunuz ?diye sormuş Evvel Zaman..”Evladım aldığınız nefesten haberim var” diye  cevap gelmiş..


Sevdiğim ,içimi döktüğüme göre masalımıza geçebiliriz sanırım..tabii evvela geçmiş masallarımın yeni  algılarından demlenmek istiyorum..çünkü çook uzun yazdığım için yer bulamıyorum..şimdi vakti ..HayAli  A’li Kitabım resimliydi.masallarımın da  konsept resimleri var..geçen haftalarca güneş tutuldu ya.. işte Sen doğduğun an, bizim masalın tutulumu bitti:).. lakin sabahı bu madde aleminde ay tutulduJ..aslında her masalım için bu tür şeyler bulabilir- söyleyebilirim.. ama bunun bakış açısı ile alakalı olduğunun da bilincindeyim..ve Sevdiğim bu resimlerden ne mana buldum bil..yazıp durduğum nokta delik-nun kalem- tek taş alyans yüzük –tevhid yıldızı- Mührü Süleyman’ı..yani o vuslat yüzüğünü.. Bayrağımızın simgesini..bu milletin nasıl  bir mirasa sahip olduğunu idrak ettim..her milletin ordusu vardır ve ordumuzun meşrebi a’li leri biliyorsun ki Hacı Bektaşi dir..disiplin. maddi ordu düzeneği ..manayı temsil edip anlatan”  hiyerarşi”yi.. ( kelimenin resmine bak hizaya gel!.. dehşet değil mi Sevdiğim..süper..)madde  ve mana .. piramit gibi..mertebeler makamlar rütbeler vs.=GÖREVLER… bunu en iyi Kabe görevlileri ,sonra Devlet-i A’li Osmanlı teşkilatı isimleri ve eski tekke hizmetlileri isim- sembollerinin anlatabileceğine inanıyorum..ben henüz o konuları okumadım.. fakat farkındayım..


işte bu tektaş yüzük-manevi nikah tevhid-i resim=ayyıldız(aygüneş) aslında şunu anlatıyordu..manevi hilafet asla bitmedi.. halen bu millet üzerinden tüm dünyaya yayılıyor..ve devam edecek..ne güzel değil mi Sevdiğim..zaten bu bilenlerin bildiği, benimse yeni anladığım bişey..sana çook komik  bişey anlatacağım,bak!! n’rden nereye gelmişim,ne cahilmişim anla.. seneler evvel, altın hüzmeli ışıklı yolun tesbih-i  a’li kişilerini ve yolun dışında buna isim sembolüyle eşlik edeni araştırırken hep şöyle soruyordum..türk’lerin yolu?..türklerin yolu ne demek?”yok öyle bişey “deniyordu.neden?.çünkü gördüğüm şeyi, bilmediğim için anlatamıyordum..en sonunda selamlı kişiye altın huzmeli yolu  biraz anlattım..” haaa dedi .sen Turuk-u Aliye’yi söylüyorsun..ona türklerin yolu denmez ki..o Turuk u A’li dir..yani yüksek yol
J
şimdi konumuza dönebiliriz  Sevdiğim..

“Baş olma hevesi içinde olup-BAŞ aramayanlar;kendilerini hz. İdris-hz. Mehdi gibi görürler..hz. Mevlana bunlara:KENDİSİNİ İDRİS GÖSTEREN İBLİSLER demiş”..(alıntı)

Hurşidimden Mürşidime bir tutinin güncesi..Sevdiğim  iyi misin?ben fena değilim..şöyle böyle..bugün de zaten, Sana şöyle öyle-fena beka-uyur-uyanıklık hallerimden yazacağım.. bir kitap okudum …adı Kur’an-ı Kerim’in gizli öğretisi ..yazan E. Candan..şimdi bu kitap üzerinden kendi geçmiş kitap astral tortu= Nekir’imin yazdığı fiillerle yüzleşmek ve affedebilmek yasası= temizleme çalışması deneyimi yapacağımJ Sevdiğim.. biliyorsun ki harfler canlı.. ee haliyle bazı kitaplar onu yazan ve yazdıranlar yüzünden daha bir canlı..Allah’a(baki) erdiren irşad edici mürşid kitaplar olduğu gibi şeytana(fani) erdiren negatif enerjili irşad  kitapları bile var..

bu masal çocuğu  vaktiyle ne bulursa, her bişeyi, hiiç anlamasa da okurmuş..ve okuduğu-duyduğu bazı şeyler rüyalarına girip, ona kendilerindeki manayı öğrettikleri için, belki birazda şanslıymış..hatta kitaptan yana öyle bir bahtı varmış ki ,her yanı kitap ehli ile doluymuş. hiçbişi öğrenmek için çalışmasına bile  gerek yokmuş..lugat tipi dostlar=en sevdiklerim:) yanii böyle kelimeleri en dibine dek harf harf anlatabilenler,yazının rengini,kokusunu müziğini (dalga salınımını, frekans boyunu,titreşimini
J bilenler..bunlar kompütürden daha ilmi bir data banklarmış…çünkü bilgisayar data bankları bir alete takılır ve içine yüklenirse ve tabbi fişi de prize takılı olursa ve elektirik kesilmezse:), ancak içine yüklenen kadar bilgi verebilirmiş..üstelik o datadan(beyin) bilgiyi alabilmek için o makinenin dilinden anlamak ve bazı tanıyabildiği sözcüklerle ona ne vereceğini anlatabilmek-emretmek lazımmış..oysa ümmi-ana santralden(kalb-gönül-ruh) direk yayın yapanlar da varmış ki bunlar data bankların asla ulaşamayacakları bir yermiş…bunun nafileler= ameli  iktisabi hesabla alakası var bence..buranın girdi çıktısı acaip bir şey..



istedikleri uzay gemisine binip; fezada, dumansız hava sahası terminallerinde hayali geziler yapsınlar..hangi uzaylı dostlarıyla ilim alışverişi yaparlarsa yapsınlar asla anlayamayacakları ve bilemeyecekleri bir kaynakmış bu..bunun adı kevser..selsebil..ve işte bu kişiler bir kelimeden, o kelimenin evvelini ve ahirini de okuyabilirlermiş değil mi Sevdiğim..hani şarkıda var ya saçlarından yakalamak tabiri ..işte bu adamlarda kişileri kelimelerinden avlarlarmış…kelime avcılığı yani..(ne garip.. birden aklıma Kelile ve Dimne geldi..ama ne yazık ki kitaptan tek bir kelime hatırlamıyorum..sadece bir kitabın aranıp bulunması için çekilen emek!!! derkeeen?.. benim  hayali a’li kitabım için başıma gelenler aklıma gel..:)….


her zaman, bir defa daha okumam için aklımda duran bir kitap.. demek okuma vakti gelmiş:)=tesadüf yookk..ben tüm kitabın anlamının başlığında yazdığına inanırım.. bildiğin gibi,öyle okuyarak değil, kelimelerin anlamının ve suretinin manasına bakarak öğrenebiliyorum ya..Kelile Dimme ..ne çağrıştırdı?…”sen Benii hiiç dinlemiyorsun..Beni  dinle. söz dinle,çok inatsın..” ve ne hatırladım bil..tabi yazmam gereken ama unuttuğum en son idrakimi:)böyle antik çağdaş bir çağrışımla hatırlattığın içinde teşekkürler.. geçen hafta öğrendiğim; kendi manamda, en zirve nede tek ümmet olabilirim di  tabiii..düşünmeme gerek yoktu..söz dinlememekte,geçimsizlikte ve huysuzlukta tek ümmet bibendim bence..ama hep söylediğin o inat konusunda  bence ancak ikinciyim..çünkü benim başaramayacağımı bildiğimiz halde, Sen inatla beni sürükleyip duruyorsun ve ben çook yorgunum...bu tefekkür  masallarını 18 terkli gül adına yazıyorum biliyorsun..18 açılımlı olacaktı..artık yazacak bir şeyim kalmayacağı içinde masallarım bitecekti..yani öyle sanıyorum hala..son masalıma ne yazacağımı henüz düşünmedim.. bana bunları yazdıran harfler ve kelimeler için olsun isterim..Sevdiğim masalımın bitmediğinin farkındayım..çünkü istediğim hatırlamayı, zerre kadar hatırlayamadığımın da.. belki hatırlamamam kendim için daha doğru, bilmiyorum..önemli olan Seni Sevmeyi hatırlamayı hiiç unutmamam bence…YANİ SENİN BENİ UNUTMAYIP ADIMI ZİKREDMEN ..SEN BENİ HATIRINDA ,YADINDA TUTTUĞUN SÜRECE SENİ HATIRLAYABİLECEĞİMİNDE İDRAKİNDEYİM..ve Seni Acaip  Seviyorumm ..hala ..ve hala…


Sevdiğim bu gün  bahsettiğim kitabı bitirdim..ilk yarısını iki günde okudum.. lakin diğer yarısını büyük bir bıkkınlık ve sıkıntıyla bir haftada okuyabildim..bu yazarın benim üzerinde büyük etkisi olduğundan bunu okumak benim için çok önemliydi.. 12 sene evveli..onu okuyordum.. biliyor musun bu kitaplar bana, torba torba, daha satışa çıkmadan basımhanesinden hediye gelirdi o vakitler..bende okur okur delirirdim.. daha bir kafam karışırdı ve daha bir içime kapanır yalnızlaşırdım..çünkü bunları  konuşabileceğim hiç kimsem yoktu..

mürşid ne, bilmez ve inanmazdım..her şeyi kitaplardan öğreneceğime inanırdım ve mürşid kitaptı benim için..ve gerçekten de doğruydu … fakat o vakit rahmani ve şeytani tesirle yazılmış ve yazdırılmış mürşid kitapların ayrımında henüz değildim tabii..işte ezoterik sırlı kitaplarından birinde  diyordu ki  bu yazar..tevratın ilk cümlesi değiştirildi.. …
.. bir okudum Sevdiğim, bir bilsen kafam nasıl karıştı..kalbim ne hale geldi ..darmadağınık oldum..ve hep merak ettim bu yazarın sonu nasıl olacak diye, hepp..işte o gece..kendimleri gördüm..pencereden perdeyi kaldırıp göğe baktım.. tüm yıldızların birleşerek Lailaheillallah  (ALLAH’tan başka Tanrı yoktur) altlarında daha uzak uzayda(daha ulaşılmaz ve mahrem yani) Muhammedurrasulullah yazdıklarını seyrettim..ve kendilerimin her birinin, bir diğerinden farklı boyutlara ait haline baktım..her bir kendimin ayrı bir aklı ve davranışı sükutu vardı..ve Sevdiğim kirlilerle temizler asla birbirlerine dokunamıyorlardı değil mi?O’na sadece temizler dokunur yanii..aslında O temiz ve yüce kitap İnsanın Kendisiydi..kendini okumak içinde pek çok aşamalardan geçmesi gerekliydi..

işte Sevdiğim ..ben senelerce böyle şeyler okudum..uzakdoğulu ezotermik şeyler..ama bana bişi oluyordu ve kitaplar gittikçe daha bir canlanıyordu, içindekilerde ..ve anladım ki her varlık aslında bilinmek ve tanınmak- tanımlanılmak, kendini kabul ettirmek istiyordu ..peki bunu neden yapıyordu?fena da kalmamak için tabii.. bekaya gidebilecek bir gönül  bulup onun gönlüne girebilmek lazımdı da onun için..insanın var olmak için savaşı.
.

bir eser yaparsınız .. onu bedava dağıtırsınız..tek derdiniz bekaya ulaşacak bir gönül sahibinin gönlünde yer edebilmek ve onla yükselebilmektir aslında ..bunu bilmeden otomatik hislerle yaparız..bazen o şey zahiren çok değerli gözükse ve bedava olsa bile kalıcı değildir ve tanımlanmamış yani onaydan geçmemiştir..bunu ancak zaman gösterir.. bazı kişiler vardır..biz onları hak etmedikleri yere koyarız..onları balon gibi şişiririz ve onlarında kendilerini balon zannetmelerine  neden oluruz.. onlar bir yerde takılı kalmışlardır ..fakat bizde onlarda takılı kalırız.halbuki her bilenin üstünde başka bir bilen vardır....hak etmedikleri halde onları peygamber, mehdi, yenileyici,ehiller yaparız..aslında derunumuzda onların hayret duraklarından bir yerde takılıp kaldığını biliriz.. fakat  yanıldığını kabul etmek ve o kişiyi uyarmak her kişinin değil er kişinin harcıdır değil mi?kaç kişi hatasını sesli söyleyip düzeltebilir ki..bunu ona anlattığında -zaten o bunu eskiden fark etmiş ve olaydan kopmuştur ama neden sonra, güç ve menfaat çakışmaları-ahde vefa:)=kendini yalanlamama gibi sebeplerden dolayı, dostluk kaldığı yerden sürdürülmeye çalışılır..ama bilinmez ki köprünün altından çook sular geçmiştir..hatta o mekandan NewAge nefesi geçti..hem de her şeyi teslim aldı da geçti..tabii bu Zamanın kendi içinde seyri olduğundan olay mahalini  seyretmek lazım dimi Sevdiğim…


.
..bu defa 7 yıl sonra…Haybabamın verdiği”Arabi hz nin Fusüsül Hikemi (N.Gençosman).hiiç anlamadığından sayfa sayfa okuyor, uyuya kalıyormuş..inanılmaz güzel şeyler görüyormuş rüyalarında.. harika rüya rehberleri ,yazısız, bembeyaz sahifeler-kitaplar.. o yüzden bu kitap hiiç bitmesin istiyormuş…tam sekiz ayda yarısını okumuş..sonra bir rüya sebebiyle diğer yarsını bir haftada bitirmiş:)ama o esnada bir sürü başka kitaplar gelmiş.. geçmiiş..birini ,iki gece sabaha dek okumuş..bu  kitap bir yazarının ezoterik hac yürüyüşüymüş ..yazar yolculuğunda her gece rüya görüyor o rüyaları kaydediyormuş..işte bizim  masal çocuğu da ilk gece inanılmaz bişi görmüş..ikinci sabah elektrik çarpmış, pardon kitap çarpmış ve tehdit  etmiş:) ve korkusundan=söz de verdiği için, tam 6 sene  bu tür yazılardan uzak durmuş..sonra ilk defa  bu hafta bu tür bir kitabı okumuş..ama önce kitabı okumak için Rabbinden izin istemiş..o gece rüyasında bu izni almış ve sabahı kitabı..oleyyyy..Sevdiğim tam 6 yıl kimseye anlatmamıştım ki, geçen hafta içinden Hızır Geçen Adam’a anlattım..güldü ve manasını söyledi.. reenkarnasyon olmadığını.. zaten buna da gerek olmadığını anlattı..o öğretiye inanan kişilerin; bu inançlarıyla,  aslında bir kaçış  yaşadıklarını söyledi..bu benim için kritik bir cümleydi..benimse korunması gereken bir bilgiyi öğrendiğimi söyledi..


.. hz. İbrahim a.s .. eskiden Brahmanların İbrahimi olduklarını, ancak zamanla tevhid inancını unutarak koptuklarını okumuştum..biliyorsun benim sanal-hayali masallarımdan birine, anneye yazılmış bir masala onlarda sanal-hayali birincilik ve hediye yollamışlardı..ben onları incitmek istemiyorum..onların tevhidi unutmamış Brahmanlar olduğundan eminim Sevdiğim..ve Onları Selamlıyorum..

benim idrak etmem   gereken zikir Kelime-i Tevhid olduğundan bunun üzerinde düşündüm tabi..birde Sevdiğim yeni  gönülJ karanlık ve aydınlık..kara delikler ve ak delikler..yok olanlar=kendilerini yokluğa mahkum edenler zulmet denizinde  yazılmamış mürekkep olarak kalanlar…birde var olan bekaya ulaşabilenler..kendi mürekkeplerini doğru fiillleri,bilgileri,niyet- amelleri , tüm halleri ile bunu yaşayarak okuyanlar ,nurun ala nur olanlar…



Sevdiğim kainatı fezayı artık daha  FARKLI  anlıyorum.. aydınlığın gözükmesi için karanlığa ihtiyaç vardı..ve nasıl ki;YAŞAYABİLMEK İÇİN, biz hiç durmadan bu alemde çöpler çıkartıyoruz… onları yok etmek için değişik metotlar geliştiriyoruz da  değil mi..bedenimizin tuvaleti-çöp öğütücüsü var bağırsaklarımız..ve sonra mekanların tuvaleti çöp kutularımız var..ve mesela bilgisayarlarımızda geri dönüşüm çöp kutularımız var..İnsan-ı Kamilin bedeninde de bu işi yapan hücrelerin ümmetleri var..aslında hepsi gerekli  ve var..herkes kendi işini-görevini-rolünü  en iyi şekilde yapıyor..tabii aşama aşama her seviyeden olaya bakabilmeyi bilmek lazım.o konuda  o kişinin zirve esması, zirve manası ne?.ancak o zaman karşımızdaki hangi seviyeden hangi bilgiden anlatıyor biliriz..o kendini mi kandırıyor yoksa kendini kandırırken bizi de mi kandırıyor?..neden biz kanıyoruz peki?yeterli ilimle teşkilatlanmadığımız dan.. o kişinin ilminin tek olduğunu sandığımız için…halbuki herkesi okuyup araştırsaydık anlardık. ilim  hırsızlığının ne kadar yaygın olduğunu..nasılsa bu alemden göçmüşler..eski –dili ağır diye kimsede okumamış..yeni zamanın modern kavramlarına çevir gitsin..al kopyala.. altına adını yaz bitti…üstelik sen bunu teknolojik biçimde-medeni kişilere daha kolay ulaştırırsın.. onlar ,bu teknolojiyi fark edip ortaya çıkana dek ise sen çoktaaan mehdi olursun..



…..üstelik çağcıl newage sufilerin hemen çoğu bu mevzuları ilk kez senden okuyacaktır.. herkes o ilmin sana ait olduğunu sanır ,seni yüceltir..ilk önce itiraz etsen de zamanla senin ego balonun şişerde şişer..başlarken belki iyi niyetliydik..bu yoldaki ehli irfan bize destek veriyordu.. biz onlarla beraberdik…sende cevher vardı ve onlar; esas kullar-hizmetçiler-dervişlermiş..çünkü mürşid her zaman tonlaymış da, mürid gerçekte mumlaymış.. ve arifler buldukları her cevheri ona belli etmeden işlerlerdi..hediyelere boğarlardı.fakat biz ne yaptık..daha olmadan, biz olduk sanıp onlardan yolumuzu ayırdık..yani seyrü sülüğümüz yarım kaldı.. ben okudum sana da okutturacağım.. benimle seyre gir dedik..ve onlar  sabırla beklediler.. beklediler.. beklediler..sabrettiler..Allah dileyen herkese ilim veriyor malum.. ya muhabbetini?..aklını  gönlüne bağlayamayana asla..bekleyenlerin vazgeçtiği, kişinin yıldızının aşağı düşürüldüğü anlarda oluyormuş..artık o duman sevmeyen enerjilerden haber alamaz oluyormuş tabii..çünkü dumangeistler  iş başındaymış…yaa Sevdiğim ..hava durumu raporlarını Sana sonra yazacağım.. benim bu mevzua özel merakım var biliyor muydun..bunun Zamanların meşrepleri ile alakalı olduğundan eminim..tabii ki mana da..diyelim ki.. demeyelim hadi..zaten mevsim kış..:)Seni milyon baloncuk kadar Seviyorum…


farkındayım ki o kitaptan yazmadım..aslında çook şey yazdım Sen anladın..sadece benim artık o tür şeyler hiiç ilgimin kalmadığı anladım.. 14 sene içinde idrak olarak nerdeeeen nereye geldiğime hayret ettim..bir vakitler hayran  kaldığım balonlarım.. fark ettim ki  bahsettiği konularda, kelimeler de ve olaylarda, aynı benimde, zamanla okuduğum kitaplardan beslenilmiş..yani kozmik tohum,ramsesler,vs.  birde  piramit mimarı –Hermetik Hiram Usta var tabii.. Kudüs mabedi inşasına gelirken kutsal insiyatör alet edevatını mabedin temeline gömdüğüne inanılıyor… bu kitapta yani ışıkçılıkta ,masonlar ve dervişler izlerine de  sık sık rastladım.. ama yazmayacağım çünkü yoruldum..hep aynı şey zaten..ilerde de hep aynı olacak..yani Zatı A’li Sıfatları bozuk..


beni en çok sevindiren yazarında benle beraber tekamülüydü..o eski kitaplarında yakında tüm kitapların ve dinlerin ortadan kalkacağını, yeni kıyametin- aydınlığın ışık diniyle geleceğini söylerdi.. hz Allah’ın adı dahil ,hz Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa nın adını ağzına bir defa almasına izin verilmemiş kişiler de bu kitabı merakla okuyacaklar.. yazar eskiden, Peygamber Efendimizden hiiç edeble bahsetmezdi..şimdi bu kitapta hz Muhammed diye yazmış hep ..onu tebrik ediyorum.. fakat hz. Aişe den, Annesinden ismi ile bahsetmiş ..hz Aişe Annemizin manasından haberdar bile değil...ve diğer dört büyük halifeden..bir defa bahsettiği ruhsal plan organizasyonun manasının ricali gayb olduğunu idrak edememiş çook ayıpladım…en çok da ruhsal plan dairesinin en esas manasının esma terkipleri olduğunu idrak edememiş olmasına hayret ettim..hatta bunun tasavvufta vahdetname ve devriyelerle, anlayan için ne büyük anlamlar anlattığını da..her şey aslında esmaların tezahüründen ibaretti..ben,sen ,o,biz..ve tabi Allah her esmasını bizle paylaşmış fakat Tanrılık- İlah esmasını ise paylaşmamış..sorun bu sanırım:)…


onca bilgiyle hala eski sırlar peşinde..bugün tarikat yok..ama anlaşılıyor ki hala var..çünkü yok diye bişey yok..ve Sevdiğim masonluğun bir tarikat  olduğunu da idrak ettim..ölü hükmünde bir yol yalnız..malum tarik yol demekmiş..

başka.yazarın; hz. Kur’an üzerine, bu çalışmasının mensup olduğu sadıklar planı- ışık dinin hakikatine doğru bir tünel açacağına inanıyorum..bir defa bu yaptığı çalışma ona çok fazla geri dönüm yapacak..neden?en önemlisi  bu tür sıkı gizli sır takipçileri genelde enerji dili kullanırlar.böylece daha fazla ezoterik,enerjil,tanrısal olduklarını sanırlar..vibrasyonlarını daha bir yüksek tutup aurasal ışınımla güç ilizyonları yaşadıkları hayalindedirler.. bir türlü, bu dinlerin  ana merkezlerinde, hayatları boyunca bu çalışmayı yapan insanları düşünmezler.

oysa biz bu dünya platformunda, insan formatında süptil kesifleşmiş=maddeleşmiş zerreliriz=kuantlarız yani nuri ziyalarız
Jama gel gör ki tüm tanrısal akaşik kayıtlarımıza rağmen yaratılmışız..ve yiyor içiyor, kavga ediyor ,uyuyoruz..ahh bu tanrısal varlıklar birde ölüyorlar  bre, yani ..buna bir son vermek lazım..galaktik uygarlıklardan, sirüsyen yapılı atalarımız gelip bizi kozmik tohumlarıyla dölleyecekler ve döllüyor tabiii..majistyen peygamberleri de onlar insiye ettiği için ve o vakit ki halk da bu ilmi çook ii bildiğinden:) peygamberlere bir  türlü inanmıyorlardı..çünkü Mu’lu en erken devir kozmik atalarımızın işi buydu…gördün mü Sevdiğim.. bugün bu ilme sahip kişiler neden İslam dan uzak duruyorlarmışJ


hz Allah c.c,  hz. Kur’an da der ya hz Meryem  ve hz İsa için..çok ince zarif bir dille..”onlar yer ve içerlerdi”..işte bugün bu ilme sahip olanlar bilsinler ki aynı kozmik döllenme devam ediyor..hiçbir zamanda bitmeyecek..ama ne olursa olsun yaratılmış olacaksın..yani..seni galaktik varlıklar; kozmik şualarıyla, bluetoothlarıyla deniz aşırı yerlerden, yıldız ötelerinden, yükseklerden hala bilgilendiriyorlar... ama sen yine de dünyalı bir vatandaşsın ..yaaa.. evladım sen imtihan kozmozundasın  diyorlar yanii..seni takipteyiz.. acil yardımda “aman ALLAH” de yeterJ bunun adı  had bilmek yasası..ruhsal plan organizasyoncuları yani Ricali Gayb Erleri’nin de yasası bu edeb ve had bilmek..haddini bilmeyen haddini bildirmek değil mi Sevdiğim.. .



Sevdiğim bu kitabı okurken ilk defa bir şey oldu..ben onun Nur Suresindeki , “kandil ayeti “yorumlamasını kıskandım..daha evvel Kur’an için had bilmeyen birkaç kişiyi kürsüden zevkle indirmiştim ama bu başka idi..kıskançlık..İnsan-ı Kamili- gönlü anlatan bu ayeti nasılda eski sır insiye merkezleri olarak anlamış..hayret  yanii.Ya Rabbim Sen benim hayretimi arttır lütfen..bu kitabı okumam için verdiğin izinden dolayı teşekkür ediyorum..hayatımın pek çok senesini alan bu düşünce balonlarımı  patlatmak için bana eşlik etmene de teşekkür ediyorum. . aslında bu kitapla alakalı çook başka şeyler yazacaktım..nedense hemen hiçbirini yazamadım, hepsi uçtu gitti..böyle olması belki daha anlamlı…

anladım ki Kur’an-ı Kerim’i okumadan evvel, ne bulursak, iyi kötü, güzel çirkin, basit ağır ne varsa okumalıymışız..çünkü öyle bir Vahyi İlahiye Mazhar kalacağız ki tüm ilimlerin üzerinde..O,tüm bilgileri, tüm sırları parçalayan apaçık ve aydınlık bir kitap.. O’nun tecessüm etmiş bedenlenmiş  hali Hz. Efendimiz (sav)..bize bunu aktardığı için ve O’na ümmet olma şansına erdirildiğimiz için ömrümüz boyunca secde etsek gene de yetmez..bu  kitapta Allah öyle bir oyun sergilemiş ki muhteşem ..insan şaşıp kalıyor..hayret ediyor..vay be diyor.. 
benim öyle bir Yaratıcım var ki; istediğini ışığıyla saptırıyor, istediğini de ışığıyla yükseltip kendisine yakınlaştırıyor..
ışık ve sevgiyle sevgili insiyeler ışık ve sevgiyle….:)
imza:bir kozmik tohum
nur cihan
29/12/2010