4 Ocak 2011 Salı

ZAMAN DEĞİRMENİNDE ZAMANE TEFEKKÜRLERİ MASALI – 18


ZAMAN DEĞİRMENİNDE ZAMANE TEFEKKÜRLERİ MASALI – 18

Dürr-i  Yekta….(eşşiz mavi inci için)
arı duru bir su ve içinde derin mavi bir alem
görünmeyen kudretin eli döndürdükçe döndürüyor
herkes gözünü dikmiş Seni arıyor..Seni keşfeden göz bunu herkesten saklıyor
derin maviliğin içinde pırıltılı ışığı var
hem dışı hem içi aynı.. mana Sen……..içindeki ışık dışarı sızan…….
(Nur cihan..17 şeb-i arus..1 muharrem 2009..ve teşekkürler…)
****************
Bir çember çizilse merkezinde Sen,
kenarında ben, 
Sen döndükçe beni görsen, 
ben döndükçe Seni görsem öyle bir an gelse ki; 
yarıçapı sıfır olsa... ! ''
 (Ömer Hayyam)
********
HARFLERİMİN SENFONİSİ
(İçimizden konuşuyoruz, hepsi kurgusal bir hayaldir.:)
ne yazacağımı bilmiyorum
sadece yazmak istedim
beyaz bir zemin ve pembe harflerim
ve pembe cümlelerim olsun istiyorum
kimse beni anlamasın, hayal bile edemesin
sadece Sen beni anla istiyorum:)
kimse bizi görmesin, ben Sana yazayım
Sen oku beni ve Sen de bana yaz istiyorum
Sen kendini bana anlat, ben Senden korkmayayım
lütfen beni ürkütme, beni bilginle korkutma

gülümse bana ve sessiz cümleler kur gönlüme
ve görüntüsüz görüntüler seyrettir bana
ben Sana yazayım, Senin harflerinle
pembe olsun rengimiz ve zeminimiz beyaz
böyle arı bir boşluk ve zamansız hem de mekansız
boşlukta salınırcasına, özgür savruk
ben Sana yazayım, Sen oku beni ve Sen de kalbime yaz
o geçişlerde uyandır ve seyrettir bana
öğret, nasıl yazılır kelimeler
ve noktalar, nasıl harfleri oluşturur
ve öğret nasıl bilir, hangi nokta: hangi harftedir, yerini
ve bana harfimi göster, ben hangi cümledeyim

elimi şakağıma koydum ve harflere baktım
neler oluyor yine diye
ben Sana yazayım Sen oku beni…
biliyorum yazarken Sen okudun zaten beni, hatta yazmadan okudun:)
ben sadece yazdığımı sanıyorum
ve sanmayı ne çok seviyorum, Seni seviyorum
sadece Seni seviyorum, sadece Seni seviyorum
sadece Seni seviyorum, Sadece seni seviyorum (20-8-2007)
* * *
bir kez daha sana yazacağım
cevabından hiç anlayamadım

yokluktan çıkan hologram ışık
nasıl ilerlerken maddeye dönüştü
ve içinden ben nasıl geçtim
ve ellerimi uzattığım o görüntünün içinde
sanki hiç bir şey yoktu
ve gerçekten de aslında hiç bir şey yoktu
bir yerden çıkıp gelen o şeffaf ışık
nasıl da değişerek ilerliyor
önce renkleniyor aynı zamanda biçimleniyor
bu neyce bir yazı, kökeni ne?
oyuncaklar var, renk renk bilinmeyen müzikler çalan
saf duygular bunlar asla kirlenmemiş
bana aura nedir, hologram nedir
aslım nedir yazıyorsun
ben anlamıyorum..!!!
hologramın içine giriyorum ve ışıkla oynaşıyorum
ben saf bir çocuk ruhuna sahibim
oyuncaklar benim için
bana yazdığın için Sana minnettarım
gene yaz ve yazdıklarını okut bana
Seni seviyorum, Seni seviyorum
Seni seviyorum, Seni sevmeyi seviyorum
Sen beni sevmeyi dilediğin için, Seni sevebilirim
Sen yaz ve Sen oku, anlat bana
hep istediğim gibi (20-8-2007)
* * *
harflerim benim matrix proğramım
ne de güzel yüklendiniz bana
ve ben harflere hamile kaldım
tek tek ve kitap halinde
kendimizi okumak için ……..
basılmıyor bu kitap ama bak yazıyoruz hücrelerimizle
hem uzaya, hem de hücre bedene…
bende ki mana ne acaba, ya da benim levhim deki ismim ne?
bak takıldım geldim o hizaya, O Kral’ın Sözcüsü’nün değiştirdiği Levhaya.
yok şimdilik bir haber, bu kader nasıl değişti …..?
gaibi bilen, ne merhametli ve ne cesur
ilim O’nun ……. O dilediğini yapar
kim hesap sorabilir ki O’na?
bu şımarık ve bencile bu kıymet neden..?
aslında herkes aynı hükümde
ama altının ayarı farklı, sende kaç sikke var?
belki de sen cumhuriyet altınısın
devir bu: her an devinir durur, sen de aslında o devinimde debelenmedesin
bir ip uzandı bak kuyuya “tut, ey ruhum latife, bak yukarıya”
kanatların çıksın diye hiç boşuna bekleme
yasak sana uçmak ve kaçmak
kerametçilere öyle bakakalma
bizim Sevdiğimiz keramet sevmez, zira en büyük keramet insanın kendisi
dura dura yürümek bizim emrimiz ..
zor bir şey bu.. ama kaplumbağa da tavşanı bu yöntemle geçmişti
bu ilim çok derin ve korkutucu
kendine yolculuk ise hepsinden çetini
düşünsene kendinle savaşıyorsun ve içindeki O Ben’le
asla yenemeyeceğin bir Ben var içinde…. Öz Ben O
pes et bırak, serbest kalsın.. O, sana hakim olsun
sen O’nun ailesi ol, seni korusun
seni geçindirsin ve şükret O’na hamd et aynı vakitte
huzurunda selam ol O’da sana selam ve esenlik olsun….(
t 2007)

************
Harflerim’e İthafımdır     (23 Nisan 2008)
Selam ve selam
sesli ve sessiz harflerim
beni ben yapan
dna -habli metin- kader zincirim…
kopmayan ipim
selam harflerim…
varlığını noktalarının birliğinden almış sanat kitabım…
yedi nokta dizilmiş olmuş bir ELİF…
ve ELİF uzanmış ayağına,
kul olmuş kendisine…
ELİF kılıcı ile kesmiş kendisinden bir NOKTA…
almış ELİF ayağının altına ve o ELİF artık BE olmuş…
“o kendisine ilk kurban, ilk kevser olmuş o anda ”…
ve anlatmış Ehl-i Beyt’in anlamını orada…
evine köle ol, bekçi ol, kıtmir ol demiş aslında….
yedi noktanı uyandır ELİF ol -bin BE kayığına
ya da NOKTA ol da dal;
BE’nin atındaki denizine…
O ev Gönül Kabe’n-kıble’nde hem sana…
kulsun sen demiş, O’na “kul”…
Elif’deki yedi nokta, terbiye olmuş yedi nefsinle
dön dur artık Kabe’n, hanende…
ve düşün bir de latin dilinde “B” yi
tak “B”gözlüğünü,
“B” ile bak her yanına….
biz bilmeyiz ne imla, ne büyük, ne de küçük harf
ilmimiz yoktur zaten, ne de yetkiliyiz sizlerden …
sadece Harflerin Mürşidi’nden izinli ve torpilliyiz.
yazmış harflerimizle önce, bize hitabımızı,
bir Ali okutturmuş bize kitabımızı…
okuduğunu bir de sen yaz demişler..
bakalım ne anlamışsın görelim diye nazar da eylemişler..
kimse bizi anlamıyor diye hayıflanma sakın,
herkes kendi harflerini okuyabiliyor sadece …
sen de onların kitabını okuyamıyorsun ya zaten…
kendisini okuyup düren belki başkasına uzanabiliyor.
biz anlamayız ne rakamlardan ne de harflerden
sanata bakarız biz sanata
harfin resmine bakarız biz…
bak şu “TA-HA”ya mesela…
“TA” bir balta ..“ELİF”se sapı…
daima ,“H” den evvelinin başını keser “O”
böyle anlarız biz harfleri..
“H”ye gitmek istiyorsan her şeyi feda etmelisin,
ne can, ne canan yok sende, sadece “H” var..
ya da ELİF LAM MİM…
LAM’ın LA’sına bak,
bir eli semada HAKK’tan almakta
ve MİM de düğüm olmuş hem de tesbih,
O A’li ruhlu İnsan-ı Kamil aynasıdır bil
ve MİM’in uzamış da aşağıya bir eli;
HALKA ilim vermekte
hem de böylece semayı öğretmekte…
kendinden kendine sanat eylemekte…
harflerin her biri bir tablodur
ona en büyük sanat eseri gibi bak….
her göz farklı bir yorumla anlatır
Aslında kendi harfini, kendi kitabını okur…
………….
Biz harflerimizi istediğimiz gibi dizebiliriz…
harflerimiz korkmaz kimseden,
istersek başımızı kestirebiliriz….
bazen öyle diziliriz ki rezil rüsva-alaşağı edilebiliriz…
ve bazen harfler öyle denk gelir ki, olursunuz bir anda evliya…
hepsi zan, sen boş ver, harfe gel – harfteki noktaya gel…
evet.. sahi, aslım da bir harfteki noktalardan bir noktaydı değil mi benim?
acaba nedir harfim ve hangi dostlarla yan yana bir harfteyim?
bak gökyüzüne, Kabe örtüsü gibi kara bir atlas gece…
ve üzerinde ayetler altın yıldızlarla yazılmış..
sağa ve solda her yerde “Lailahe illallah” yazılı
bak altında “Muhammedunrasulullah” da yazmışlar…
söyle kaç yıldız bir harf eder?…
………
“Kutsal kitaptaki harflerin resimlerine bak”
demiş  Harflerimin Mürşidi…
“bak harflerin uzadığı yerlerde ferahlık-darlığında sıkıntı da var”..

ve bakıyorum harflerime…
tüm kitabımın kutsallığında kim sayacak?
o kitaptaki harflerin noktalarını…
ve söyleyebilir miyiz “ashabım yıldızlar gibidir”in sayısını?…
tüm harflerim ELİF, BE, TE, SE,CİM, HA, KAF, NUN, MİM, LAM, AYIN….
ya da A, B, C, D, E, K, M, L, O…
hepsi aynı manada, hepsi aynı noktaya aitler
ne güzel bir ilim ve ne dehşetli sonsuzlukla heybetli…
biz sevinçliyiz bugün ve bayramdayız ey harflerim
uyduğumuz imam bizi ardına kabul buyurmuş…
“Alimin, A’li İmam Oğulları”
gönlümüzü muştulamışlar..

ve “harflerimin Kutlu Doğumu” da başlamış..
ulaşılmaz sandığım kapının eşiğindeyiz, gülümseyebiliriz..
korkular bitti, korku bizden korksun artık; biz İmamın ardındaki saftayız….
o eşiğin kapısında kesilmiş başız…
“uydum İmama sağımda Sen, solumda Sen, secdem Sen”
kim benim derse, o hep yalan- hep hayal der …

işte böyle böyle gidiyoruz biz meçhule
o meçhuldeki “H”içliğine…
tüm harflerimizin önünde en huzurlu dalga boyumuzla secdeye eğiliyoruz…
biz, size geri dönüyoruz…
size sizden, sizin dilinizle yansıyoruz…
Allahım şükrümüzü ve hayretimizi arttır.. Amin….
************
içimden geldi senle hasbihal etmek isterim
yüreğimdeki o incilerinden dilerim
dosta bir nazar kılamasak ta bir hayal, bir seziş ummaktayız…
sevimli görünmek için gözüne, muziplikler yapmak isterdim bir vakitler..
ama Sen gözyaşından hoşlanırmışsın
ne çok ağlattın beni…
benim devasa kibrimi yerle bir ettin önce depremlerle
o mana depremi gerçek madde depremine dönüştü akabinde
ah ne korkunç bir balinanın karnında ejderha yılıydı…
Sen vardın hep yanımda: Seni öğretmek içindi bu çile, bu ızdırab..
bir çalgıyı çalmayı öğrenemeden çalamaz ya insan
ney nasıl nefes verir kamili olmadan
şimdi beni Sen üfle nefesinle
ben de Senin melodin olayım ve tüm varlık biz de raks etsin
sema nedir? nedir sema? yaşat bana ……
pirim Mevlana tut elimi, raks nasıl yapılır göster bendene
yokluğum yok derim, tövbe ederim, tövbelerimden bile tövbe ederim

ama gel gör ki, unutuluş muazzam bir sistem ve ben bu sistemde bir hücreyim
fethet beni- aç kapılarımı, şahitlik yap şehit olayım Sana
hani Fatih’in töreni gibi
aç hüccuratımı ve giydir fatırımı
ve ey Konsey Azalarım hullemiz İdris’ten, “kim biçmiş, kim dikmiş..”..?
bu gece nasıl bir gece tüm harfler uyanık
hepsi kendisini yazmak istiyor sanki
ya da aslında toplasan, hepsi bir nokta
ne olursan ol, hiçbir şey değilsin aslında
olabilirsen, en son olacağın şey
SADECE BİR NOKTA
(2007)
*******************
Yeniden Harflerle Muhabbet……….2011
hani demiştin ya..büyük imtihanların büyük mükafatları olur..acıyla gülmüştüm hanii..Sende...ben mükafat falan istemiyorum ki demiştim hani ............
ne istiyorsun peki?!!..
…..  ………
…..:)
SENİ  İSTİYORUM………..
ELİF,A,,CİM,Ç, DE,DAL,F ,HA,HE,HI, AYIN,GAYIN, KAF,K, LAM,MİM,NUN,O,Ö,P,RA,SİN,ŞIN,SAD,DAT,U,Ü,ZI,VAV,W,Q,LAMELİF,T,YE,ZEL,E,B,D,İ
0,1,2,3,4,5,6,7,8,9…….
Harflerim,sayılarım,kaderim,manam….kaçamadığım..
Nefes..nefesimdeki Sen..Senin manan..
Şimdi, yine öyle kıyameti kopartarak essen..ne güzel olurdu ahh bir bilsen..
Her yanı kuşatan salavatlar eşlinde koşaan.. koşaaan..
O küçük çocuk asla kaçmazdı ki Senden..nefesinden..
İçindeki o gök gürültüsü gibi geçmişin tanıdık seslerinden..
Öyle dururdum..beni de içine al diye..beni de rüzgarında savur diye..
Her varlığın nefesindeki soluk olayım diye..
Söz..kelam..hikmet…himmet..nefes..buğday..
Mana..madde..
Nefesin zuhuru ilk evvela söz..söz  “ol” demek “olll”.ama her ağızdan değil ..
Senin ağzından Senin nefesinden “ol”..
Anlatmak için nasıl olduğunu,
Okurken görünmeyen kitabın dan,yoktan nasıl var ettin de Kendini…
ya sonra…
……..
peki ben şimdi neyinim?….
kimim?
neden bu kadar kimsesizim…
…..
Ben harflerimden kaçamıyorum..sanki görünmeyen bir iple bağlıyız..
Onların benden istediği bir şey var Sevdiğim..
Henüz bilmediğim,bulamadığım bir şey..
Bir anlam arıyorlar henüz yazılmamış..henüz söylenmemiş biliyorum..
Ama neden benn?..bu kadar ürkek ve kırılganken neden ben?
Hani rahmet deryasının taşması için bir çocuğu ağlatırlarmış ya hani..
Bu çocuk ne kadar inat değil mi?...
…….
Her şeyine bir imtihanın ortasındayım..Her Şey’ine..
Senin kendinle her şeyine anlaşmanım aslında..
Hiç haberim yoktu biliyorsun,hiç yoktu…
“hiçbir şeyi istemiyorum.. hepsini alın.. hepsi Sizin olsun..ben hak etmiyorum” dedi çocuk.. ..
Sen nasılda sinirle bağırmıştın hatırla
“sen kimsin ki?ben istemiyorum diyorsun..
Allah birine bir şey verdiğinde almıyorum diyemezsin..
vermiyorsa, neden bana vermedin de diyemezsin..
kim hak ediyor ki?.söyle Ben hak ediyor muyum ..söyle?. demiştin..
susmuştum..susmuştum..susmuştuk..
“evet ..Sen hak ediyorsun..Sen hak ediyorsun”…
……
“o istediklerin..nefsinin bu hali ile olmaz..iyileşince ..
Dediklerinin hepsi olacak”….
……
“Ben sana zarar veremem..seni ancak mutlu etmek için varım.”
…..
….noktadan 0’ a..A’dan Z’ye.
ben hangisiyim..hepsi hem de hiçbiriyim..
Benim harfim bağımsız biliyorum..
tek başına.. ne başına- ne sonuna başka harf almayan ..
oysa Senle ben lamelifiz sanırdım..lamelif  te  aslında tek bir harf değil mi?
O bir bedendeki balıkçıl kuşu misali..
Yada bir nokta..hiçbir noktaya değmesine imkan olmayan…
yada  kara bir noktanın içinden çıkan o ak nokta..içiçe..
tünel delik..gidiş- dönüş..yorgunum..yorgun..
Harfler iner dosya dosya …en şiddetlisinden artçılarla gelirler..
Harfler bile insanın canını ne çok yakar bilsen..
MANA- HARFLER  mi İNSANI DOĞURUR YOKSA MADDEMİ MANAYI?..
Bitmez tükenmez dosyalar..korkarsın…kimseye diyemezsin..
harflerin maddeye olan aşkından kaç kişi anlar….
Yazılmak için inen harfleri kim bilebilir ki Sevdiğim..
Bir Sen…sadece Sen..
Bana iyi geldiği müddetçe yazacaktım ya hani..
Ben şimdi bunları ağlayarak yazıyorum ..
Ve anlıyorum ki Sen doğru diyormuşsun..
 benim şifam Sana yazmak...senin istediğin manayı bulana dek yazmak ..
Tek çarem..
Yazmadığımda; Seni incitmek ,Seni kızdırabilmek için
Ya da yazdığımda edeb dışı,Senin sabrını taşıracak kelimeler
bana nasıl kızdığını biliyorum..canımı nasıl yakmak istediğini ve yaktığını..
O zaman ne çok ağlıyorum değil mi?
Yine yapıyorum..yine ……..YİNEE..
Biliyorsun işte nedenini….anlıyorsun ..
İşte o yüzden tüm deliliklerime boyun eğiyorsun..hatır için..
Hatır için…emanete ihanet etmemek için..
Oysa ben kendime ihanet ediyorum ..bilerek ve isteyerek..
Çünkü hatırlayamıyorum..
geri dönmek istiyorum..
Yolumu bulup rüyadan çıkamıyorum..
o zarı delemiyorum…
Zamanı gelmedi biliyorum..
Zamanın Sen olduğunu,Azrailimin Sen olduğunu,göreceğim Cemalin Sen olduğunu biliyorum..
Çok yorgunum..devam edemiyorum..lütfen..
harflerimden ne kadarını değerlendirdim bilemiyorum..
Onların istedikleri manayı aslında en baştan yazdığımı biliyorum..başı sonu aynı …
Noktam..dairem..çemberim..paydalarım..
her açıdan herkese mavi boncuk dağıtanım..
Binbir yüzünden binbir cilve ile her açısına perdesini kaldıranım..

Kim görürde Senden vazgeçebilir ki söyle kim?
Asıl sen söyle..kendinden vazgeçebilir misin öyle?
Nasıl burada kalmamı isteyebilirsin ki?burada bana ait hiçbir şey yok..
Hiçbir şeye ait değilim ki ben..hiçbir yere sığmam..
Söyle nasıl dayanabilirim bu yabanlığa..kendim bile ben değilim..
İnsan, gerçek huzur gerçek güzelliği bir bilse
Hiç durur mu bir dakika bu yerde..
Solgun gölgeler diyarından gerçek ışıkların diyarına ……..
Bir daha dayanamam biliyorsun.. bir daha dayanamam.
önce ben..lütfen..önce ben……..
********
Hurşidimden Mürşidime bir tutinin güncesi:merhaba Sevdiğim ve merhaba..yapamam, bitiremem sandığım bir klasörün daha sonuna  geldik işte..bilmiyorum beğendin mi..ben hem çok eğlendim hem çok ağır acılar çekip ağladım..yazdığım sürece her şeyimi verdiğimin farkındayım..ne kadar verirsem o kadar aldığımın da..alış veriş işte..boşalmadan yenisiniyle dolamadığım içinde; elimdeki eski balonları patlatmadan, Baloncumun bana yeni Bal’1O’lar J vermeyeceğini de öğrendim..mademki Sende çok balon var..benimde gizli saklı balonlarım vardır benceJ
ve Sevdiğim…hayatımda sayende yaptığım en disiplinli en anarşik eylem bu yazmaktı..benim yapıma en uygunu yani..benim gibi savruk,parmağını kıpırdatmaya yorulan biri için bunu gerçekleştiren biri olman bile mucize..Seni tebrik ediyorum..4.yılımıza girmişiz..özel bir rakam bence..rüzgar gülünün 4 temel unsuru..tamlık..
…….
Sevdiğim en son masalımın hayallerinden ilkinde; Seninle paralel ve meridyen alemlerin bir kesişim noktasında buluşup kahve içemedik. lakin hayal alemlerinden bir cüz olan rüya aleminde bir çorba içtik
Jteşekkür ederim…ve Sen benle hiiç konuşmuyor yine defterine yazıyordun..yani yazmaya devam et diyordun..halbuki konuşsak ne güzel olurdu..ve göğe baktım..gökteki kızıl ırmağa..yıldızlara..bize..kum gibiyiz kum gibi.. kum kadar çok….


ve yeni bir hayal dersimiz var..sadece başlık..anda yedim kozumu..Yunus Emre den...
….Sevdiğim..bir şey denemek istedim bu hafta.. tabii her zamanki gibi başaramadım..her şeyi -Seni terk.. Ya Rabbim ya..nasıl direndim..nasıl bir inatla..çok ağladım..uyuyamadım..sonra pess ettim..kendime zulmettiğimi anladım..işte yine yazıyorum..yani TERKİMİde TEKRAR TERK ETTİMJ=çark ettim..devrettim..

..yani Sen beni terk etmedikçe asla Seni terk edemeyeceğimi anladım..o yüzden de terklerimin geçersizliğine sevindim..dönüşümüne ise hayran kaldım..

Bundan sonra da ,inatla ,yazmamak için direneceğim yineJ..ne kadar başarılı olamayacağımı ikimizde görecek ve güleceğiz değil mi?benim sana karşı yalan balonlarım bitmedi ki..
bana bir şeyler olmuş Sevdiğim..böyle içime geçen yeni levhalar gibi manalar var..acısız ,görüntüsüz,sessiz..öyle tuhaf şeyler anlıyorum ki anlatamıyorum..keşke Seni görebilsem..keşke konuşabilsek..benim gibi.. bizim gibi..  böyle..

Yeniden yazmaya başlarsam eğer ,yeni bir başlığımız var Sevdiğim..ama o konuda hiçbir bilgim yok ki..sadece başlığını bir salat esnasında anladım..İçinden Hızır Geçen Adama sordum:”benim hiçbir şey bilmeden böyle şeyler hakkında yazmam çok utanç verici, çok ayıp değil mi?hiç hak etmiyorum ki?” dedim..O,bunun nasıl olduğunu anlattı..ama ben hak etmediğim için buraya yazamam.işte becerebilirsem o konuya başlayacağım..tabii Sen öğrettiğin, gösterdiğin, anlattığın müddetçe..ve beni yalnız bırakmadığın kadar..(tehdit değil sadece naz:)…NİYAZ..

şu  sıra Azizimiz Mehmet Dumlu Efendi hz nin “Devam Eden Gölgeler Batmayan Güneş” kitabını okuyorum..okurken sık sık ”KAMİL KİTAP böyle olur” diyor insan …biliyorsun O’nu Senden Seni O’ndan ayıramam..ama O’nun dediği gibi bir gönül’e bir kişi olur………..
Seni, YENİ IŞIKLI BİR MİLYON BALONCUK  KADAR    SEVİYORUM ……
 BAL ONLAR ..BAL 1O LAR….


4 saat sonra...



NOT:)Sevdiğim bak ne oldu..yazımı yayınlamıştım..ve gece kitabıma kaldığım yerden devam ediyordum ki güldüm..sanırım kamil bir kitap bizimle balonlaşmak istiyor..bak aynen yazıyorum..
"....zira insan kelimesi ile adem kelimesi birbirinden farklıdır..insan,şu fiziki yapının adıdır..bir misal vermek gerekirse:balonu şişirir,ağzını bağlar,bırakırsın..balon yukarı doğru çıkar.hava onun içinde saklanmıştır..balonun içindeki havayı ADEM dersek,balonun kendisini yani oksijeni muhafaza eden balon da İNSANIN FİZİKİ YAPISIdır..
Nur Cihan/4 ocak 2011
Nuralem7@hotmail.com