AYETLER, Nûr 35(Medenî 102)
Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.
*Nûr 36(Medenî 102)
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O’nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;“kuranmeali.com’dan”* Gerek duyguya ait ve gerekse akıl ve idrake ait her çeşit karanlıkların zıddı olan vicdan ve sezgide ortaya çıkan dış ve iç tecellî ve doğuşların hepsine de nur denilir.* * *
NUR-FOTON-IŞIK
Masal bitmişti ve bir daha asla yazmayacağım dediğim gece Sen geldin.. Ağzımdan çıkan her sözle imtihan oluyorum.. Susmayı da öğreneceğim demek ki..
“Sor, dedin, sor bana”..
Sessiz ve harfsiz kelimelerinle……
Olmayan klavyemden olmayan harflerimle yazdım………
“ne sorayım”…………………
“Nur’u sor” dedin……………….
“Nur nedir..? yazdım………………
“Nur benim dedin…………………
* * *
Sahi “Nur” ne idi; aydınlık ve ışık olmalıydı sanki..Ve ben de hiç düşünmeden, şu sıralar hep aynı manaya aktığını düşündüğüm parçaları birleştirmeye karar verdim..Bu sene ilk kez, “iki defa kutlu doğum haftası kutlanacakmış”.. Takvimlerde öyle denk geliyormuş(2008 senesindeyiz)..
* Bunu ilk okuduğum anda “iki güneşin de aynı yerden doğması -MuhammedAli” gibi geldi paylaşmak istedim..
* * *
Uzakdoğu bilgelerinin (İlim Çin’de de olsa alın.. Hz. Ali( k.v.)’nin sözü) ilmi ile bugün tasavvufu çok daha açık-net anlayabildiğimiz kesin.. Dünyamızda ise; yeni Müslüman olanların hemen çoğu dinsizlikten tutun, tüm uzakdoğu öğretilerinden geçen, ilmi güneş olmuş ve güneşi batı’tan (BATININDAN-İÇİNDEN)doğanlarla doluyor..
Ve ben de “İslami foton kuşağının” bu sene olacağına kalbimle inanıyorum.. Çünkü 2008 senesi hem dönüşümün rakamı 8′i hem de 2+8 ile 1 rakamını barındırıyor.. Mademki bu sene “kutlu doğum haftası da iki kez kutlanacak ve güneş iki kez doğacak.”.. Bizim niyetlerimizin de “bu sene Nur’a gark olmak” olmalı diye düşünüyorum.. Önemli olan hep saf niyet ve o niyete sadakat değil midir zaten..?Bu Nur’un ilk hali belki “sıkma -tab etme- kabz olabilir” ve biz basınçla bunalabiliriz ama bize yükleyeceği yeni manalar için bu gerekli..
Güneş’e direk bakamayız alışana dek körlük olur.. Aslında ışığın fazlalığından karanlık oluyormuş.. Biz “ışığa kavuşan pervaneler olabildiğimizde ışık da bizden gayri olmayacaktır” demektir bu… Karanlık yerine artık daima ışıyan bizler olabileceğiz sanki..
* * *
Foton benim okuduklarımdan anladığıma göre Nur’dur… Biz artık aydınlanma çağındayız yani “Nur’un ala Nur geldi” inşallah ve aminnn..
* * *
“Fatır, Mekke’de indirilmiş olan 45 ayetlik Kur’an suresidir. Allah’ın yaratıcılığını bildirdiğinden ve ilk ayette geçen Fatır isminden dolayı bu isimle adlandırılmıştır.
Fatır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk ayette geçen “el-Melaike” kelimesinden dolayı “Melaike Suresi” diye de anılır. Surede başlıca, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları, öldükten sonra dirilme, Allah’ın nimetleri ve müminle kafir arasındaki fark konu edilmektedir..”
(Vikipedi, özgür ansiklopedi’den alıntıdır.)
“http://www.haber7.com ‘dan Yaşar İliksiz’in haberi ne kadar derin bir uykuda olduğumuz konusunda bizi uyandırıyor: “NASA’nın 2003 yılı Şubatı’nda uzaya yerleştirdiği Columbia uydusu inanılmaz bir anı fotoğraflamayı başardı. Dünya ufkunda gecenin bittiği ve günün ilk ışığının atmosferin en dış tabakasına çarptığı “o an” Columbia uydusu tarafından görüntülendi. Dünyanın tümüyle karanlığa gömülmüş yüzünün ışıkla buluştuğu o ilk anda, güneş ışığı dünyanın en dış katmanında parçalanarak görünmez olan atmosfer tabakasında işte böyle yay şeklinde parçalanıyor. ” (Alıntı)
* * *
Bu fotoğraftaki resim beni çok etkilediği için “Nur’la alakalı olduğunu ve Foton kuşağını anlattığını hayal ettim..
Sanki geceyi yaran “ilk ışık-Nur hz. Fatıma’nın sırati müstakim yolu-kılıcı idi.. Ve O aslında her gece sabahı, aynı bu şekilde karşılamaktaydı..
Ama henüz uyuyan kalplerimiz bu farkındalığa ulaşmadığı için biz başka bir foton kuşağı beklemekteydik… Korkunç felaketlerle bizi sarsacak olan bir foton kuşağı… Oysa zaten bu farkındalığa vardığımızda bizdeki tüm eski bilgiler yerle bir olacak ve dağlarımız(ego-ben benlerimiz) hallaç pamuğu gibi savrulmayacak mıydı?..
Kıyametimiz kopmayacak mıydı?.
Ve yeniden “Işık-Nur- Güneş yeni bir doğumla doğacaktı..” Battığı yerden hem de yepyeni bir doğumla..Yeni bir yaratılışla….Lütfen NUR’a- IŞIK’a niyet edelim
Sevgiler….
Nur Cihan