25 Eylül 2008 Perşembe

ÖZLEM VE MURAT

Ey Tebrizli hak Şemsi,Ey MEVLANA ALİ
Yüzünü göstermeseydin sen, yoksul çaresiz kalırdı kulun,

Ne gönlü olurdu, ne dini.......

MERHABA güzel dostum merhaba.
Bundan bir kaç yıl evveli bir gece yatağımdan ÖZLEM diyerek fırlamıştım hani..Yine uyumuş yine aynı şiddetle uyanmıştım.Bu sefer MURAT diyordum..
Anlıyorum ki yaşadıklarım ve yaşayacaklarım bu iki kelime üzerine kurulu..Ve bir gece,kalbimden kopan o pembe et parçasının ardından acı ile ağlayışım gibi,sizi aradığımda ,”sanki beni bekliyor gibi -sizi hemen bulmuşum gibiydiniz,” artık yoksunuz..Belki de daha yakınsınız ama ben size ulaşamıyorum nedense..Dua etmiştiniz ya, o kopan parçayı yerine takabileyim diye..Takamıyorum dostum, başaramıyorum..

Siz geri döndünüz, ben ise geri dönemiyorum..Yapamıyorum ve çaresizlik içinde size yazıyorum..Yazdığım herşey OLduğu için yazıyorum..Artık bitsin istiyorum..Hatta dua bile yazabilirim.Benim için istemek ne kadar zor ama bunu sesli dileyebilirim bile..

Ey sevgili.. Ben, sizin bana yaşattığınız o kalbin içinden çıkamıyorum..O namazdaki Arş’dan,o Muhabbet-i MuammedAli deki şefkat dolu kalbinizden
çıkamıyorum...Sizin gittiğiniz gece, sizin mananızın yeni tecelliğahını ziyaret etmiştim( sizin işaretinizle);o gece Kabe gibi merhametli,aşk dolu o korunmuşluk yastığının içinde şefkatle uyumuştum ben..İşte bu merhametli kalpten uyanamıyorum..
Dışarısı acı dolu,dışarısı gözyaşı,dışarısı kan...İç ne kadar duru ,iç ne kadar muhabbet-i aşk..Ama benim öğrenmem gereken şey HAK ile BATILlı ayırmak tı değil mi?


Çok zor .Bunu ben mi seçtim ,hatırlamıyorum..Hayatım boyunca tüm sorumluluklardan kaçışımın nedenini yavaş yavaş anlıyorum..Şöhrettten ölesiye korkuşumu,öne geçmemek için en arkalara gizlenişimin nedenini öğreniyorum...Neden dememek için direniyorum..Ben mi seçtim bunu?Ya da ne önemi var...Ve artık yavaş yavaş yelkenlerimi suya indiriyorum..Pes diyorum pes...Teslim..Ama arada bir asi olmak istesemde izin verilmediğini anlıyorum..Boşa çırpınıyorum..

Kul olmaya karar verdim.”Kul olmak ne kadar zormuş ama ne büyük rahatlık..Asıl özgürlük kul olabilmekte aslında anladım..KUL OLabildiğimde OL da oluyor” anladım..”Özgürlüğün nihayetsiz yolu kulluktan geçiyor..”

Siz yoksunuz ve ben sizi çok özledim..Muradım sizin gelmeniz..Kalbimde olduğunuzu bilebilmek istiyorum..Oradasınız ama delil istiyorum delil..Hiç ağlayamayan bir taş kalpken sizi tanıdım..Ve sebesiz sizi sevdim..Sizi sevdiğimden beri başıma belalar yağmur gibi aktı durdu ve halende.Madde benden kaçar oldu..Mananın göbeğinde gözyaşlarımla kalakaldım..
Eşyayı seviyorum-sanatı seviyorum-delillere hayranım ama geçmek lazım değil mi,geçip gitmek lazım?

Şu sıralar çok fazla ağlıyorum..Sizi özlüyorum.Konuşmak istiyorum..Size sarılabilmek ,öpebilmek..Hani hep diyordunuz ya insan evladının tahtını yapar ama bahtını yapamaz işte bu yazıyı bahtımızı yapabilmek adına yazıyorum..Kalbim vakit geldiğini söylüyor..(Kapıları açtım,kilitleri çevirdim ve bebeğimi emzirdim..)İçim ne kadar güzel ve huzurlu ,duru,saf..O muazzam yanlızlığımda ne kadar mutluyum..Sadece müzik olsun ,esinti olsun,nefes olsun,o meleklerin çocuklara söylettiği şarkıları duyabilmek isterdim yine..

Gittikçe hz. İbrahime doğru çekildiğimi hissediyorum ve Arabi hocaya..Bunu kontrol edemiyorum .Zaten edemem de değil mi?Hani demiştiniz ya Arabili rüyamdan sonra;” artık ilim tehlikelileşiyor korunmak lazım “..Bende,” sakın elimi bırakmayın demiştim,çok korkuyorum, sakın.”.şimdi bir değil iki elinizede muhtacım..Hatta o çıkamadığım şefkat dolu kalbinize her şeyden daha çok muhtacım..Hani demiştiniz ya:” Beraberiz- biriz.Vazife devam ediyor şimdi ve sonra daima,biz yaşayan ölüleriz..”Ben teslimim dostum teslim...

İtirazlarım NAZ olsun ,belki RİCA ama ne olur artık TESLİMim..

ÖZLEM
özlemek beklemek,beklemek
belaların altında yanarak durabilmek
içine kan akıtmak
dışına gülebilmek
ya da tam tersi
dışın ağlar için güler
kimse bilmesin diye vadedilenleri
saklarsınız
kendinize bile söyleyemezsiniz
unutmak istersiniz
korkarsınız sorumluluktan
Kaçmak lazım ama nereye, nereye
kaçamazsın
acı büyür ,siz kabul etmedikçe bela büyür
kaçış yok yolların hepsi aynı yere çıkıyor
kaçış yok dairenin her yanı aynı
MURAT
henüz bilmediğim ama sezdiğim anlam
murat beni bekleyen vuslat
murat kokuların diyarı belki de
murat kelimesinin resmine baktığımda
içinde sarhoş olup kaybolacağım yar..

Ey sevgili..Hani dostumuz Kur ‘an bir gece üçüncü şiirini yazmıştı..Manası “bu Kur’an’ın anlamı bana ağır geliyor “gibi bir şeymiş hani..Siz duyar duymaz demiştiniz ki :”Evet bu beklenen haber di”..Dün defterimi açtım ve karşıma çıkan ilk yazı o oldu..Evet Kur ‘an bana çok ağır geliyor..O yazıdan beri O’nu ne kadar az okuduğumu biliyorsunuz.O’na geri dönmeye çalışıyorum..Başarmak zorundayım değil mi?Yoksa acılarım uzadıkça uzayacak..Korkularımın üzerine gitmeliyim..Mert olmak adına..Murat olmak adına sanırım..

Çocukluğundan beri türlü acaip soruları olan, sorularına hemen kimsenin cevap veremediği,verilen cevapları hiç beğenemeyen ben; sizin huzurunuzda neden size hiç soru soramıyordum çok düşündüm..Oysa siz tüm sorularımı biliyordunuz..Ama ben size soru soramıyordum..Şimdi düşünüyorum..Sorsaydım daha kolay OLurmuydu diye..Ama olgunlaşmak için siz en yavaş seyri benim için tercih etmiştiniz..
Uçmayı dileme demiştiniz..Uçanlar tayyereler gibi düşerler..Siz yavaş yavaş,dura dura gidin..Her şey kendiliğinden olacak.Sadık ve sabırlı ol ve bekle..

Gidiyorum, duruyorum ve gidiyorum..Şu sıra yine duruyorum..Siz gidene dek içimdeki o muazzam patlamaya hazır güçle,içe çökecek kara deliğe benziyordum ya ve sizin kıyametiniz koptu ,benim de tabii.Artık bu muazzam gücü hissetmiyorum..Bir boşluk var..”Karanlık O Hücre “belki de ..Ne yapacağımı ne yana gideceğimi bulamıyorum..Zeytinyağı olma vaktimi anlayamıyorum..Yanmaktan korkuyorum..Ama bile bile ateşin içinde bekliyorum..Bunun sonsuz hazza dönüşeceğini hissediyorum..

Sizi çok özledim ,çok ağlıyorum biliyorsunuz ,elimi bırakmayacaksınız değil mi ve kalbimin efendisi olmaya devam edeceksiniz..MEVLANA’ya aid olmanın EFENDİ’ye ait olmak olduğunu anladım DOSTum.Tüm kalbimle ...
Nur Cihan